CERRAHİ OLGULARDA TRANSFÜZYON PRATİĞİNDE GELİŞMELER

advertisement
CERRAHİ OLGULARDA
TRANSFÜZYON PRATİĞİNDE
GELİŞMELER
Prof Dr Suat BUKET
Kent Hastanesi/İZMİR
TRANSFÜZYON
¾Çok iyi düşünülmeden yapılmamalıdır
¾Gereksiz yere yapılmamalıdır
¾Gereğinden fazla yapılmamalıdır
Transfüzyon pratiğinde
temel ilkeler
¾
Transfüzyon hasta güvenliğini temel alacak şekilde yapılmalıdır
¾ Transfüzyon endikasyonu doğru konmalıdır
¾ Sadece eksik olan yerine konmaya çalışılmalıdır (komponent tedavisi)
¾ Etkili minimum doz verilmelidir
¾ Verilecek olan kan komponentinin hastaya zarar ve yararları gözden
geçirilmelidir
Hemostazın fazları
1. Vazokonstrüksiyon
2. Trombosit fonksiyonları
PRİMER HEMOSTAZ
3. Koagülasyon (pıhtılaşma) SEKONDER HEMOSTAZ
4. Fibrinoliz
VAZOKONSTRÜKSİYON
¾ Kanamaya karşı ilk yanıt
¾ Kapiller ve küçük arteriollerde, hemostaz için
vazokonstrüksiyon tek başına yeterli olabilir
¾ - Aterosklerozda ve büyük venlerde ise yetersiz !!!
ƒ TrxA2
ƒ Serotonin
ƒ NE
Cerrahide kanama sebebleri
(peroperatuar ve erken postoperatuar)
• Yetersiz hemostaz
• Koagülasyon bozuklukları
– Kongenital
•
– Edinsel
• hemofili, pseudohemofili ve diğer) • İlaçlar (heparin, OAK)
• KC hastalıkları, mekanik
Vasküler bozukluklar
– Henoch schönlein purpura
– Herediter hemorajik telenjiektazi
– scorbüt
ikter,üremi,kan hastalıkları)
• Trombosit hastalıkları
– Kantitatif (trombositopeniler)
– Kalitatif
KONGENİTAL
• Adezyon (vWD, bernard soulier)
• Agregasyon (glanzman)
• Sekresyon (trombositopatiler)
• Masif ve yanlış kan transfüzyonları
• Primer fibrinoliz sedromu
• Sekonder fibrinoliz
• AKKİZ
– İlaçlar (aspirin, NSAİ)
– Hastalıklar (üremi vb)
Kan transfüzyonunu artıran faktörler
(peroperatuar ve erken postoperatuar)
¾ Hastayla ilgili faktörler
¾ Operasyonla ilgili faktörler
¾ Yapılan işlemlerle ilgili faktörler
Hastayla ilgili faktörler
−İleri yaş
−kadın cinsiyet
−Preoperatif eritrosit sayısı az hastalar
– Anemi veya vücut boyutu az olanlar
• Preoperatif ilaç kullanımı
− Çok etkili olanlar
− Az etkili olanlar
– Aspirin
™ clopidogrel,
– Dipiridamol
™ direkt trombin inhibitörleri,
™ düşük moleküler ağırlıklı heparin,
™ uzun etkili trombin inhibitörleri,
™ trombolitik tedavi
Hastayla ilgili faktörler
− Kanama bozuklukları
– Koagülasyon bozuklukları
• Kongenital (hemofili, pseudohemofili ve diğer)
• Edinsel
(İlaçlar (heparin, OAK), KC hastalıkları, mekanik
ikter,üremi,kan hastalıkları
– Trombosit hastalıkları
• Kantitatif (trombositopeniler)
• Kalitatif
KONGENİTAL Adezyon (vWD, bernard soulier), agregasyon (glanzman),
sekresyon (trombositopatiler )
AKKİZ
İlaçlar (aspirin, NSAİ), Hastalıklar (üremi vb)
– Primer fibrinoliz
– Sekonder fibrinoliz (Koagülasyon sisteminin generalize aktivasyonu
(DIC)
Hastayla ilgili faktörler
•
•
•
•
•
•
Kardiyojenik şok,konjestif kalp etmezliği, ağır LV yetmezliği
Renal yetmezlik
DM (insülin bağımlı )
Periferik vasküler hastalık
Preoperatif sepsis
KC yetmezliği veya hipoalbuminemi
Prosedür ile ilgili faktörler
•
•
•
•
•
•
•
Cerrahi tecrübe, yetersiz hemostaz
Uzamış anestezi, CPB süresi
Reoperasyon
Operasyon çeşitleri (komplex cerrahiler,aortik/ complex,
valve/CABG,valve, CABG)
Yüksek protamin dozu
Polimerize nişastalı volüm genişleticilerin kullanımı
Artmış cellsaver volüm kullanımı
• Diğer, yoğun bakımda vücut ısısı düşüklüğü
Kan transfüzyon protokolü
( stanfort cerrahi yoğun bakım)
kan transfüzyonu endikasyonu
(Kardiyopulmoner bypass)
Cerebral O2 ihtiyacı azaldığında risk oluşturabilecek
durumlar dışında,
• CVO hikayesi
• DM
• Serebrovasküler hastalık
• Karotis stenozu vb
moderate hipotermili CPB sırasında hb seviyesi yaklaşık
6 g/dL seviyesinde olacak şekilde kan transfüzyonu
yapılabilir.
Hastanın klinik durumuna göre hb değeri 6 g/dL nin üzerinde
tutulabilir.Ancak kan transfüzyonu kararı verilirken ;
¾ Hastayla ilişkili faktörler
• Yaş
• Hastalık ciddiyet durumu
• Kardiyak fonksiyonlar
• Kritik end-organ iskemisi riski
¾ Klinik durumlar
• Masif veya aktif kan kaybı
¾ Laboratuar ve klinik parametreler
• Myokardiyal iskeminin EKG veya ekokardiyografik bulguları vb
göz önünde bulundurulmalıdır.
Kritik end-organ iskemisi /hasarı olan
hastalarda hb düzeyini 7 g/dL ve üzerinde
tutmak anlamlı değildir.
Habib ve arkadaşları 5000 hasta üzerinde yaptıkları
çalışmada,
Htc seviyesi %22 altına düştüğünde ,
retrospektif
–
–
–
–
–
–
–
–
–
–
Strok
MI
Low kardiyal output
Kardiyak arrest
Renal yetmezlik
Uzamış ventilatör bağımlılığı
Pulmoner ödem
Kanamaya bağlı reoperasyon,
Sepsis
Multi organ yetmezliğinde
belirgin artış saptamışlar.
Bununla beraber hastanede kalış süresinde ,operasyon maliyetlerinde
ve hastane mortalitesinde anlamlı artış görülmüştür.
Artmış hemodilüsyon şiddetinin perioperatif sonuçlar üzerine olumsuz
etki ettiğini gözlemlemişlerdir.
Habib RH, Zacharias A, Schwann TA, Riordan CJ, Durham
SJ, Shah A. Adverse effects of low hematocrit during
cardiopulmonary bypass in the adult: should current practice
be changed? J Thorac Cardiovasc Surg 2003;125:1438–50
Surgenor ve arkadaşları 2006 yılında yaptıkları çalışmada,
Hemodilusyonel aneminin , kalp ameliyatlarından sonra
düşük debili kalp yetmezliği riskini artırmasına rağmen ,
¾ htc değerine bakmaksızın 1-2 Ü kan transfüzyonunun bu
riski ek %27 daha fazla artırdığını saptamışlardır.
¾ CABG sırasında Intraoperatif paketlenmiş kanın
transfüzyonu post operatif düşük debili kalp yetmezliği
riskini artırmaktadır.
Surgenor SD, DeFoe GR, Fillinger MP, et al. Intraoperative
red blood cell transfusion during coronary artery bypass
graft surgery increases the risk of postoperative low-output
heart failure. Circulation 2006;114(Suppl 1):43– 8.
Engoren ve arkadaşlarının 2002 yılında ilk defa izole CABG
yapılan 1915 hasta üzerinde yaptıkları çalışmada ,
¾
649 (%34) hastaya hastanede kaldıkları süre içinde kan
transfüzyonu yapıldığını saptamışlar.Transfüzyon yapılan hasta
profili,
• Yaşlı, Zayıf, Bayan, Comorbit hastalıkları olanlar şeklindeydi.
Transfüzyon yapılan hastaların 5 yıllık mortaliteleri transfüzyon
yapılmayanların 2 katı idi.(%15 ve 7) comorbiditenin ve diğer
faktörlerin eşitlenmesinden sonra bile transfüzyon mortaliteyi
%70 artırmaktaydı.
¾ multivaryant analizlere göre transfüzyon, periferik damar hastalığı,
¾
KOAH, NYHA class4 kalp fonksiyonu ve yaş , uzun dönem mortalitenin
önemli belirleyicileridir.
Yazarlar,CABG operasyonu sırasında ve sonrasında verilen kan
transfüzyonların uzun dönem morbidite ve mortalite üzerinde olumsuz
sonuçları olduğunu bulmuşlardır.
Engoren MC, Habib RH, Zacharias A, Schwann TA, Riordan
CJ, Durham SJ. Effect of blood transfusion on longterm
survival after cardiac operation. Ann Thorac Surg
2002;74:1180–6.
Spiess ve arkadaşları trombosit süspansiyonu verilen
hastalarda strok ve mortalitede artış gözlemlendiğini
belirtmişlerdir.
Ancak karkouti ve arkadaşları, daha yakın zamanda
yaptıkları çalışmada ,trombosit süspansiyonunun
morbidite ve mortaliteyi artırmadığını saptamışlardır.
Cleveland kliniğinde 15000 den fazla ,CPB ye giren
hastada yapılan çalışmada, transfüzyonla postoperatif
enfeksiyon arasında güçlü ilişki olduğu saptanmıştır.
Banbury MK, Brizzio ME, Rajeswaran J, Lytle BW, Blackstone
EH. Transfusion increases the risk of postoperative
infection after cardiovascular surgery. J Am Coll Surg
2006;202:131– 8.
Postoperatif transfüzyon
endikasyonları
¾ Hb seviyesi 6 g/dL nin altında olan hastalarda kan
transfüzyonu uygundur.
¾ HB seviyesi 7 g/dL altında olan hastalarda transfüzyon
uygun olmakla birlikte , faydası tam olarak
kanıtlanamamıştır.
¾ Kanamanın klinik kanıtlarına ve klinik testlerine göre
non red-cell hemostatik kan ürünleri verilebilir.
Perioperative Ischemia Research groupta, Spiess ve
arkadaşlarının multicenter yaptıkları çalışmada,
¾ %34 ün üzerinde htc değeri ve ciddi sol ventrikül
disfonksiyonu olan CABG li hastalarda postoperatif MI
riskinin en yüksek olduğunu bulmuşlardır.
Spiess BD, Ley C, Body SC, et al. Hematocrit value on
intensive care unit entry influences the frequency of Qwave
myocardial infarction after coronary artery bypass
grafting. The Institutions of the Multicenter Study of Perioperative
Ischemia (McSPI) Research Group. J Thorac Cardiovasc
Surg 1998;116:460 –7.
Hb düzeyi 10 g/dL den fazla olduğunda O2 transportunu
artırmak için kan transfüzyonu yapılmasının hemen
hemen hiçbir faydası olmadığı pek çok çalışmanın ortak
sonucudur.
NIH consensus konferansı ve ASA klinik klavuzları hb düzeyi
10 g/dL nin üzerindeki hastaların kan ihtiyacı olmadığı ve
hb düzeyi 7 g/dL den az hastaların transfüzyondan fayda
sağladığı sonucunda ortak karar almışlardır.
American Society of Anesthesiologists Task Force on Blood
Component Therapy. Practice guidelines for blood component
therapy: A report by the American Society of Anesthesiologists
task force on blood component therapy. Anesthesiology
1996;84:732– 47.
¾ Yeni bir prospektif randomize transfüzyon çalışmasında doku O2
probları ile 1-2 Ü kan transfüzyonunun etkileri ölçülmüştür.
Transfüzyon dokulara O2 salınımını artırmazken FiO2 değerini
%50 den %100 e artırmak doku O2 salınımını artırmıştır.(1)
¾ Diğer hayvan çalışmaları da bu bulguyu desteklemiştir.(2)
¾ Standart yoğun bakım monitorizasyonuyla transfüzyonun
fizyolojik değerlerini(kan basıncı, arteriyel kan gazı, mixvenöz
kan gazı) artırdığı fakat doku O2 salınımının tipik banka kanıyla
azaldığı bulunmuştur.(3)
(1)Suttner S, Piper SN, Kumle B, et al. The influence of
allogeneic red blood cell transfusion compared with 100%
oxygen ventilation on systemic oxygen transport and
skeletal
muscle oxygen tension after cardiac surgery. Anesth
Analg 2004;99:2–11.
(2)Suttner S, Piper SN, Kumle B, et al. The influence of
allogeneic red blood cell transfusion compared with 100%
oxygen ventilation on systemic oxygen transport and
skeletal
muscle oxygen tension after cardiac surgery. Anesth
Analg 2004;99:2–11.
(3) van Bommel J, de Korte D, Lind A,
et al. The effect of the
transfusion of stored RBCs on
intestinal microvascular
oxygenation in the rat. Transfusion
2001;41:1515–23.
Kan transfüzyonun riskleri
Type
Enfeksiyon
Human immunodeficiency virus
Hepatit B
Hepatit C
Bakteriyel enfeksiyon
İmmünolojik reaksiyonlar
Occurrence in Red Blood Cell Units transfused
1 in 1.400 000–2.400 000
1 in 58,000–149,000
1 in 872,000–1.700 000
1 in 2,000
Febril hemolitik olmayan transfüzyon reaksiyonları
Anafilaktik transfüzyon reaksiyonları
ABO mismatch
Hemoliz
Ölüm
Lökosit ile ilgili hedef organ zedelenmesi
Transfüzyona bağlı akut akciğer zedelenmesi
Post-transfüzyon purpura
1 in 100
1 in 20,000–50,000
Donor araştırma hataları
(malaria, T cruzi, babesioses,
Creutzfeld-Jakobhastalığı)
Transfüzyon servisi hataları
1 in 4 000 000
Transfüzyon servisi hataları
1 in 60,000
1 in 600,000
1 in 20 to 1 in 50
1 in 2000
Rare
1 in 14,000
Kan transfüzyonu ihtiyacını
azaltmada kullanılan yöntemler
• Farmakolojik ajanlar
– Antifibrinolitik hemostatik ilaçlar
• Aprotinin
• Lizin analogları (Epsilon-aminocaproic acid(EACA) ve tranexamic acid)
– Eritropoetin
– desmopressin acetate ve rekombinant F7A
• Cihazlar (ventilatör, oksijenatör tipi vb.)
• Perfüzyon teknikleri ve OPCAB
• Topikal ajanlar/ doku yapıştırıcıları
• 1990 lardan beri antifibrinolitik ilaçlar, kalp cerrahisinde
•
•
yaygın olarak kullanılmıştır.
Ancak buna rağmen, etkinliği ve güvenliğine daha çok
önem verilmiştir.
Azalmış kan kaybı ve transfüzyona karşın , iskemik
komplikasyonlar sürekli değerlendirilmelerini gerektirmiştir.
Farmakolojik ajanlar ,
–
–
–
Mortalite
MI
Tromboz
– Renal yetmezlik riskini azaltmaz.
• Farmakolojik ajanların mortalite üzerindeki etkileri ve
•
birbirlerine üstünlükleri hakkında çok az çalışma
yapılmıştır.
Son yapılan büyük bir çalışma aprotinin mortaliteyi
artırması nedeniyle sonlandırılmıştır.
Yüksek Riskli Kalp Cerrahisi Hastalarında
Aprotinin ve Lizin Analoglarının Karşılaştırılması
Dean A. Fergusson, M.H.A., Ph.D., Paul C. Hébert, M.D., M.H.Sc., C. David Mazer, M.D., Stephen Fremes, M.D.,
Charles MacAdams, M.D., John M. Murkin, M.D., Kevin Teoh, M.D., M.Sc., Peter C. Duke, M.D.,
Ramiro Arellano, M.D., M.Sc., Morris A. Blajchman, M.D., Jean S. Bussières, M.D., Dany Côté, M.D., Jacek Karski,
M.D.,
Raymond Martineau, M.D.,* James A. Robblee, M.D., M.B.A., Marc Rodger, M.D., M.Sc., George Wells, Ph.D.,
Jennifer Clinch, M.A., and Roanda Pretorius, M.Sc., for the BART Investigators†
The New England Journal of Medicine Vol 358 No 22; May 29, 2008
Bu çalışmada amaç ;
Masif postoperatif kanamayı veya diğer klinik önemli
sonuçları azaltmada , aprotininin tranexamik aside veya
aminokaproik aside üstünlüğünün olup olmadığını
araştırmaktı.
• Bu çalışma 16 Kasım 2007 tarihinde bağımsız bilgi ve
•
•
güvenlik monitorizasyonu komitesinin önerisi ile
sonlandırılmıştır.
Komite çalışmayı 2163 hastanın geçici sonuçlarına göre
aprotinin grubunda diğer iki grupla karşılaştırıldığında
yüksek mortalite oranlarının olması nedeni ile
sonlandırmayı önermiştir.
Masif kanama oranları
– Aprotinin grubunda 74 (%9,5),
– tranexemik asid grubunda 93 (%12,1) ve
– aminokaproik asid grubunda 94 (%12,1) idi.
• 30’uncu gündeki herhangi bir nedenden ölüm oranları ;
– aprotinin grubunda %6,
– tranexemik asid grubunda %3,9 ve
– aminokaproik asid grubunda %4,0 idi.
‼ Masif kanama riskini muhtemelen azaltıyor olmasına
rağmen, aprotininin , diğer lizin analogları ile
karşılaştırıldığında güçlü ve kalıcı negatif mortalite
oluşturması ,yüksek riskli kardiak cerrahi hastalarında
kullanımını engellemektedir.
(Current Controlled Trials number, ISRCTN15166455.)
¾KC transplantasyonu fazla kan kaybına neden
olan bir operasyondur.
¾Verilen (allojenik ve otolog)kan miktarı kan kaybı
miktarını belirlemede önem taşır.
KC transplantasyonunda transfüzyon ihtiyacı ;
¾ Yaş
¾ Cinsiyet
¾ Primer hastalık
¾ Child-pugh sınıflaması
–
–
–
–
–
Preoperatif albumin düzeyinde azalma
Serum kreatinin düzeyindeki artış
PT uzaması
Ascit varlığı
Ensephalopati düzeyi
¾ Çoğu çalışmada ,bu sınıflamadaki ensephalopati hariç diğer faktörlerin
hepsinin artmış intraoperatif kan kaybıyla alakalı olduğu bulunmuştur.
¾aPTT, Antitrombin 3, üre ve creatinin düzeyi
¾Trombosit sayısı
¾Transplantasyon zamanı(cerrahi prosedur)
¾Soğuk iskemi süresinin uzunluğu
¾Otolog kan transfüzyonu
İle alakalıdır.
Motschman TL, Taswell HF, Brecher ME, Rakela J, Grambsch PM, Larson _Keller JJ,
Rettke SR, Krom RAF. Intraoperative blood loss and patient and graft survival in
orthotopic liver transplantation: their relationship to clinical and laboratory data.Mayo Clin
Proc 1989; 64: 346-355
Deakin M, Gunson BK, Dunn JA, McMaster P, Tisone G, Warwick J, Buckels JA, Factors
influencing blood transfusion during aduld liver transplantation. Ann R Coll Surg Engl
1993; 75: 339-344
Multivaryant çalışmalarda bu faktörlerden
¾ child-pugh sınıflaması,
¾ Üre seviyesi,
¾ transplantasyon zamanı,
¾ otolog kan kullanımı
tranfüzyon ihtiyacının bağımsız belirleyicileri
olarak bulunmuşlardır.
Deakin M, Gunson BK, Dunn JA, McMaster P, Tisone G, Warwick J, Buckels JA, Factors
influencing blood transfusion during aduld liver transplantation. Ann R Coll Surg Engl
1993; 75: 339-344
McNicol PL, Liu G, Harley ID, McCall PR, Przybylowski GM, Bowkett J, Angus PW, hardy
KJ, Jones RM. Blood loss and transfusion requirements in liver transplantation:
experience with the first 75 cases.Anaesth Intens Care 1994; 22: 666-671
Yani kan kaybı ve transfüzyon ihtiyacı primer
olarak ;
–
–
–
–
KC hastalığının derecesi
Donör KC nin kalitesi
Transplantasyon takımının deneyimi
Otolog (cell-saver) kan transfüzyonu kullanımı
İle alakalıdır.
KC naklinde transfüzyon protokolü
¾ Kan transfüzyonundaki amaç HTC düzeyini %30
seviyesinde tutmaktır.
¾ PT yi normalin üst limitinin 1,5 katından düşük tutmak
için plasma verilir.
¾ Fibrinojen düzeylerini 1,0 g/L üzerinde tutmak için
kriyopresipitat verilir.
¾ Trombosit sayısı 50 000/ml nin altında ise 6 Ü
trombosit konsantresi verilir.
Bazı çalışmalarda ,ototransfüzyon yapılan
hastalarda
–
–
–
kan
TDP
kriyopresipitat
– trombosit süspansiyonu
ihtiyacının daha fazla olduğu bulunmuştur.
Brajtbord D, Paulsen AW, Ramsay MAE, Swygert TH, Valek TR, Ramon VJ, Johnson DD,
Parks RI, Pyron JT, Walling PT, Klintmalm GB, Potetial problems with autotransfusion
during hepatic transplantation.Transplant Proc 1989; 21:2347-2348
Voorst SJ van, Peters TG, Williams JW, Vera SR, Britt LG, Autotransfusion in hepatic
transplantation.Am Surg 1985; 51:623-626
Cell-saver kullanılan hastalardaki kan
kaybı artışının olası nedeni ;
¾ Toplanan kan ve transplante edilen KC deki kan
hücrelerinden fibrinolitik maddelerin salınımının artışı ve
bunların cell-saver tarafından temizlenememesidir.
Bu çalışmaların sonucunda,
KC naklindeki kan kaybını belirleyen faktörler,
ƒ
ƒ
ƒ
KC hastalığının ciddiyeti
Donör KC nin kalitesi
Transplantasyon ekibinin deneyimi dir.
Ayrıca cell-saver ile otolog kan transfüzyonu
beklenmedik bir şekilde transfüzyon ihtiyacını
artırır.
Ortopedik cerrahilerde kan
kullanımı
Kan transfüzyon ihtiyacı sık olan ortopedik
cerrahi işlemler ;
¾primer ve revizyon artroplastilerdir.
Rutin ortopedik cerrahi sonrasında allojenik kan
transfüzyon ihtiyacını azaltmakta etkili faktörler,
– Transfüzyon protokollerinde daha düşük hb alt
düzeyleri kullanmak
– Perioperatif kan koruma tekniklerinin daha çok
kullanımı
– Hipotansif tekniklerin ve regional anestezinin kullanımı
Ortopedik cerrahide perioperatif kan transfüzyon
ihtiyacını azaltmak için kullanılan teknikler,
–
–
–
Aprotinin kullanımı
Tranexanic acid kullanımı
Desmopressin kullanımı
– Cell-saver kullanımı şeklindedir.
• Cerrahi uygulamalarda kan transfüzyonu
doku nakli yapılıyormuş gibi ciddi bir konu
olarak ele alınmalı, hem hastaya zarar
verilmesinden hemde kaynakların gereksiz
ve yersiz kullanılımından kaçınılmalıdır.
Download