OLGU SUNUMU: KALP CERRAHİSİ SONRASI SIK TEKRARLAYAN VENTRİKÜLER FİBRİLASYONDA EKSTERNAL PED İLE DEFİBRİLASYON Hemş. Melike ÇAKIR, Hemş. Sevilay DANACI, Acibadem Maslak Hastanesi Doç. Dr. Şahin ŞENAY, Acıbadem Üniversitesi, Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı GİRİŞ Aritmiler, koroner bypass cerrahisi sonrası erken dönemde morbidite ve mortaliteyi artırabilmektedir. Ani kardiyak ölüm sırasında kaydedilen ritim genellikle VF (Ventriküler Fibrilasyon) ya da nabızsız VT (Ventriküler Taşikardi)'dir. VF, koroner anjiografinin sık karşılaşılan ve hayatı tehdit eden bir komplikasyonudur. Bu komplikasyon hastaların yaklaşık % 0.7-1'inde görülmektedir. Ölümcül bir aritmi olması nedeni ile VF gelişme riski olan kişilerin tanınması önemlidir. Bu anlamda hastaların ameliyat sonrası süreçlerinde monitörizasyonu ve takipleri ile gelişebilecek risklerin önlenmesi ve erken tanı konulmasına yönelik durumlarda hemşireler anahtar rol oynamaktadırlar. VF’nin akut tedavisi defibrilasyon ile yapılmaktadır. Bu çalışmada sık tekrarlayan VF ataklarında eksternal ped ile defibrilasyon uygulamasının paylaşımı amaçlanmıştır. OLGU Kronik olarak hipertansiyon ve diyabet hastalığı bulunan 70 yaşında bayan hasta uzun süredir devam eden göğüs ağrısı şikayeti ile kliniğimize başvurmuştur. Hastaya ekokardiyografi ve anjio raporuna göre Koroner Arter Hastalığı ön tanısı konulmuş ve koroner bypass ameliyatı yapılmasına karar verilmiştir. Hastanın öyküsünde sigara ve alkol kullanımı yoktur. Hasta ameliyattan sonra kalp cerrahisi yoğun bakım ünitesine alındı. Hemodinamik açıdan problem olmayan hastaya kısa sürede hipertansif olması sebebiyle vazodilatör ajanlar başlandı, sonrasında kan basıncı normal sınırlarda takip edildi. Postoperatif 2.saatte hastada 1 kez VF atağı gelişti ve defibrile edildi, sonrasında normal sinüs ritmine döndü. Hastanın yapılan kontrol ekokardiyografisinde patoloji saptanmadı. Postoperatif 1.gününde 2 kez uzun süreli VF atağı geçirdi. Defibrilasyon ve resüsitasyonla normal sinüs ritmi sağlandı ancak takiben ardı ardına ve kısa süreli VF ataklarının olması nedeniyle koroner anjiografi ile kontrolü planlandı. Yapılan koroner anjiografi sonucunda bypass greftlerinin tamamının açık olduğu belirlendi. Bu süreçte VF atakları devam eden hastaya sedasyon uygulandı. Hastanın sağ klavikula ve apeks seviyesine gelecek şekilde ped yapıştırılarak tekrarlayan defibrilasyon işlemi uygulanması sağlandı. Hastanın bu süreçte vital bulguları saatlik takip edildi. Sürekli ritim takibi yapıldı, VF atağı geliştiği zaman anında farkedilip müdahale edilmesi sağlandı. Eksternal pedlerin yerleri kontrol edildi. Solunum ve dolaşım fonksiyonları takip edildi. Hastada ritim değişikliği geliştiğinde EKG çekildi. Postoperatif 3.gününde enteral beslenmeye başlanan hasta aspirasyon riski yönünden takip edildi, aspirasyon gelişmedi. Ağrı ve anksiyetesi azaltılarak emosyonel destek sağlandı. Hastanın cilt bütünlüğü yakından takip edildi, koruyucu bariyerler kullanıldı. Hastanın hemşirelik bakımı sürecinde yapılan bütün girişimlerde aseptik tekniklere uyuldu. Hekim tarafından order edilen ilaçlar uygulandı. Kan gazı ve diğer tetkiklerin takibi sağlandı. Aldığı çıkardığı sıvı takibi yapıldı, hekim istemine göre sıvı-elektrolit replasmanı yapıldı. Multidisipliner yaklaşımla hasta bakımı sürdürüldü. Hastanın postoperatif 2. gününden sonra aritmisi gözlenmedi ve hasta 5. gününde servise alındı. Serviste kalış sürecinde hemodinamisi stabil seyreden hasta postoperatif 10. gün taburcu edildi. TARTIŞMA VF’nin akut tedavisindeki gecikme hastada hem ritmin geri dönmesini zorlaştırır hem de geri dönüşümsüz beyin hasarına sebep olabilir. Bütün bu bilgiler doğrultusunda hastaya erken müdahale etmek oluşabilecek riskleri önleme açısından önemlidir. Hastaya bu süreç içerisinde erken müdahale edilmiş ve herhangi bir komplikasyon gelişmesi önlenmiştir. Postoperatif dönemde yapılan operasyona ve sedasyona bağlı olarak hastaya semifawler dışında pozisyon verilememiştir. Hasta Braden Skalası kullanılarak basınç yarası riski açısından değerlendirilerek Braden Skalası koruma protokolü uygulanmıştır. Hastada basınç yarası gelişmemiştir. Kateterlerin birden fazla oluşu, invaziv girişimlerin fazlalığı hastada oluşabilecek enfeksiyon riskini artırmaktadır. Hastaya yapılan müdahalelerde aseptik tekniklere uyulması, enfeksiyon belirti ve bulguları yönünden yakın takip edilmesi ile enfeksiyon gelişmesi önlenmiştir. Sık aralıklarla ventriküler fibrilasyona giren hastanın eksternal ped uygulaması ile defibrile edilmesi sayesinde hastanın cilt bütünlüğünün korunması sağlanmıştır. Tekrarlayan defibrilasyon gereksiniminde eksternal ped ile defibrilasyon sağlanması hasta güvenliği, müdahalelerde zaman kazandırması ve kullanımının kolay olması açısından pratik ve konforlu bir yöntemdir. KAYNAKLAR: 1. Yazıcı H.U.,Görenek B., 2010: Yaşlılarda Ventriküler Aritmiler, Turkish Journal of Geriatrics, Vol. 2 p 47-54. 2. Metin M., Çengel A., Danyal E., Dörtlemez Ö., Dörtlemez H., 1990: Prekateterizasyon QT süresi ile Koroner Angiografi Esnasındaki Ventriküler Fibrilasyonun İlişkisi, Türk Kardiyol Dern. Arş. 18:107-109. 3. Nishimura NA, Holmes DR, McFarland TM, Smith HC, Bove AA, Ventricular arrhythmias durung coronary angiography in patients with angina pectoris or chest pain syndrome. Am J Cardiol 53:1496,1984. 4. http://www.acibademhemsirelik.com/e-dergi/yeni_tasarim/files/uyg_gel_komp.pdf Tarihi: 21.09.12 12:00 Erişim 5. Oto A., Müderrisoğlu H., Aytemir K.,2008,“Kardiyolojide Acil Durumlar ve Yoğun Bakım” Hacette Üniversitesi Hastaneleri Basımevi 6. Kurtuluş Z., Pınar R., 2003: Braden Skalası ile Belirlenen Yüksek Riskli Hasta Grubunda Albümin Düzeyleri ile Bası Yaraları Arasındaki İlişki, Cumhuriyet Üniversitesi Hemşirelik Yüksek Okulu Dergisi ,7(2):1-10. 7. Karadağ A, 2003: Basınç Ülserleri: Değerlendirme, önleme ve tedavi, Cumhuriyet Üniversitesi Hemşirelik Yüksek Okulu Dergisi, 7(2):41-46.