I.TEOG NOKTA ATIŞLAR Selanik’te Türk, Rum, Bulgar, Sırp, Yahudilerin bir arada yaşaması çok uluslu(milletli) bir toplumsal (sosyal) yapıya sahip olduğunu gösterir. Selanik’in çok uluslu toplumsal yapıya sahip olması sonucunda farklı dinler farklı diller ve farklı kültürlerin bir arada yaşadığını kültürel bir zenginliğin yaşanmasını sağlamıştır. Selanik’in işlek bir limana zengin bir demir yolu ağına sahip olması kültürel etkileşime açık olduğunu gösterir. Selanik’te Avrupa’da basılan gazetelerin ve dergilerin bulunması Avrupa’daki gelişmelerin yakından takip edilmesini sağlamıştır. Selanik’in zengin bir basın-yayın hayatının olması kültürel zenginliğin yaşanmasını sağlamıştır. Selanik’in çok uluslu toplumsal yapıya sahip olması milliyetçilik isyanlarının yaşanmasına neden olmuştur. Osmanlı Devletini içinde bulunduğu durumdan kurtarmak için Osmanlıcılık, İslamcılık(ümmetçilik), Türkçülük ve Batıcılık fikir akımları ortaya atıldı.Bu fikir akımlarından hiçbiri devleti kurtaramadı. T.C. kuruluşunda etkili olan fikir akımları Türkçülük ve Batıcılıktır. 1 M. Kemal’in ilk gittiği okul mahalle mektebidir.(annesinin isteğiyle gittiği okul) M. Kemal’in modern ve çağdaş eğitim aldığı okul Şemsi Efendi İlkokuludur.(babasının isteğiyle) M. Kemal’in Selanik’te gittiği okular: Mahalle Mektebi, Şemsi Efendi İlkokulu, Selanik Mülkiye Rüştiyesi, Selanik Askeri Rüştiyesi M. Kemal’in askerlik hayatının başladığı ve Kemal ismini aldığı okul Selanik Askeri Rüştiyesi M. Kemal’in edebiyata, tarihe, yabancı dile ilgisinin başladığı okul Manastır Askeri İdadisidir. M. Kemal Manastır Askeri İdadisinde vatan ve hürriyet şairi Namık KEMAL ve eserlerinde Türkçülüğü öne çıkaran M. Emin YURDAKUL ile tanışması milliyetçi düşüncelerinin gelişmesini sağladı. M. Kemal’in İstanbul’da Harp Okulu ve Harp Akademisini okuması siyasetle ilgilenmesine, Avrupa kültürünü yakından tanımasını sağladı. M. Kemal İstanbul Harp Okulundan 1902’de teğmen İstanbul Harp Akademisinden 1905’te Kurmay Yüzbaşı rütbesiyle mezun oldu NOT: Osmanlı Devletin azınlık okulla, geleneksel okullar, modern okulların bir arada bulunması eğitim alanında birlik olmadığını gösterir. M. Kemal’in ilk görev yeri Şam’daki 5. Orduya bağlı 30.Süvari Alayıdır. Rütbesi Kurmay Yüzbaşı M. Kemal’in İlk görev yeri Şam’da Vatan ve Hürriyet Cemiyetini kurması liderlik, örgütleyicilik ve vatanseverlik özelliğine sahip olduğunu gösterir. Osmanlı Devletinde rejime isyan hareketi 31 Mart Olayıdır. M. Kemal 31 Mart İsyanını bastıran hareket ordusun Kurmay başkanlığını yapması yenilikçi olduğunu gösterir M. Kemal’in ilk askeri başarısı ve sömürgeciliğe(emperyalizme) karşı ilk başarısı Trablusgarp Savaşıdır. M. Kemal’in Trablusgarp Savaşına gönüllü olarak katılması vatanseverlik, Trablusgarp’ta yerel halkı İtalya’ya karşı örgütlemesi Teşkilatçılık özelliğine sahip olduğunu gösterir. Osmanlı Devleti Kuzey Afrika’daki son toprak parçasını UŞİ Anlaşması ile kaybetti. M. Kemal Trablusgarp Savaşında Derne ve Tobruk’ta elde ettiği başarılardan sonra rütbesi binbaşılığa yükseltildi. M. Kemal 1913’te Sofya askeri ateşemiliteri olarak görev aldı, bu görevi dış politika alanında tecrübe kazanmasına ve parlementer(meclis) sistemi yakından tanımasını sağladı. M. Kemal Balkan Savaşlarında Gelibolu yarımadasında Edirne’nin kurtarılmasında görev aldı. M. Kemal I.Dünya Savaşında Çanakkale Kafkas ve Suriye cephelerinde görev aldı. M. Kemal’in Osmanlı Devletindeki son görevi 9.Ordu Müfettişliğidir. M. Kemal’in fikir hayatının oluşmasın etkili olan şehirler Selanik, Manastır, İstanbul ve Sofya’dır. Selanik; yenilikçi, milliyetçi, hoşgörülü ve kültürel zenginliğe Manastır; milliyetçi, edebiyata ve tarihe ilgi duymasında İstanbul; ülke sorunlarıyla ilgilenmesini ve Avrupa kültürünü tanımasında Sofya; dış politikada tecrübe kazanmasına, parlementer sistemi tanımasında etkili oldu. M. Kemal’i etkileyen düşünürler J.J. Ruso, Voltaire, Montescu, Namık Kemal, M. Emin YURDAKUL, Tevfik FİKRET Ziya GÖKALP(Yerli düşünürler M. Kemal’i milliyetçilik alanında etkilemiştir.) I.Dünya Savaşının temel iki nedeni sömürgecilik ve milliyetçilik akımıdır. Sömürgecilik savaşın ekonomik milliyetçilik siyasi nedenidir. İtilaf Devletleri: İngiltere, Fransa, Rusya; İttifak Devletleri: Almanya, Av.Mac. İmp, İtalya İngiltere’nin İtalya’ya İzmir ve çevresini teklif etmesi üzerine İtalya İtilaf grubuna geçti. Almanya İtalya’dan meydana gelen boşluğu doldurmak için Osmanlı ve Bulgaristan’ı İttifak grubuna aldı. Çanakkale boğazına sığınan Alman savaş gemileri Goben(Yavuz) ve Breslavdır.(Midilli) Yavuz ve Midilli savaş gemilerinin Rusya’nın Odessa ve Sivastopol limanlarını bombalamasıyla Osmanlı Devleti savaşa girdi. Osmanlıyı savaşa sokan İttihat ve Terakki Cemiyetidir. Osmanlının savaşı katılmasıyla savaşın ömrü uzamıştır. Osmanlı topraklarında açılan ilk cephe Kafkas Cephesidir. Bu cephede Rusya’ya karşı Sarıkamış Taaruzu düzenlendi. M. Kemal bu cephede 1916’da 16.Kolordu Komutanı olarak görev alıp Ruslardan Muş ve Bitlis’i geri aldı. 2 Osmanlının I.Dünya Savaşında başarılı olduğu tek cephe Çanakkale cephesidir. Bu cephede M. Kemal 1915’te Gelibolu yarımadasında Anafartalar, Arıburnu ve Conkbayırı’nda görev yaptı. M. Kemal Çanakkale cephesinde elde ettiği başarılar onun tanınmasına halkın ona güven duymasına ve Kurtuluş Savaşının lideri olmasını sağladı. İtilaf devletleri Çanakkale’yi geçemeyince I.Dünya Savaşının ömrü uzadı ve Rusya’da Bolşevik İhtilali yaşandı. Almanya’nın isteğiyle Süveyş Kanalını ele geçirmek için Kanal Cephesi açıldı. Osmanlı sınırlarında açılan cepheler Kafkas, Çanakkale, Kanal, Hicaz-Yemen, Filistin, Suriye ve Irak Cepheleridir. Osmanlı Devleti Almanya’nın isteğiyle İngiltere’nin sömürgelerine giden yolu kesmek için Kanal cephesini açtı bu cephede Arapların İngiltere’nin yanında yer almasıyla başarısız oldu ve İslamcılık fikir akımı önemini kaybetti. Osmanlının sınırları dışında açılan cepheler Galiçya, Romanya ve Makedonya cepheleri. K ile başlayan cepheler (Kanal, Kafkas) Taaruz cepheleri ÇKS (Çanakkale, Kafkas, Suriye) M. Kemal’in mücadele ettiği cepheler YA ile bitenler (Galiçya, Romanya, Makedonya) yardım cepheleri 1917’de ABD’nin itilaf grubunda savaşa girmesiyle savaşın seyri değişerek savaşın süresi kısaldı. ABD savaşa katıldıktan sonra Dünya barışını yeniden sağlamak için Wilson İlkelerini yayımladı. Osmanlı devleti 30 Ekim 1918’de Mondros Ateşkes Antlaşmasını imzalayarak savaştan çekildi. Mondros ant. İle Osmanlı toprakları işgaller açık bir hale geldi. Mondros ant. İle Osmanlı Devleti fiilen sona erdi. Mondros ant. sonra Anadolu’da ilk işgal edilen yer İzmir oldu. Osmanlı Devleti işgaller karşısında teslimiyetçi bir politika izledi. İşgallere karşı halkın ilk tepkisi protesto mitingleri ve cemiyetler yoluyla oldu. İşgallere karşı kurulan yararlı cemiyetler Trakya Paşaeli Cem.(Trakya), İzmir Müdafai Hukuk ve Reddi İlhak Cem. (İzmir ve çevresi), Trabzon Muhavazai Hukuk Cem.(Doğu Karadeniz), Doğu Anadolu Müdafai Hukuk Cem.(Doğu Anadolu), Klikyalılar Cem.(Çukurova) Milli Kongre Cem.(Ulusal) Zararlı Cemiyetler: Etniki Eterya Cem.(Rum-Trakya), Mavri Mira Cem.(Rum- İzmir), Pontus Rum Cem.(RumD. Karadeniz), Taşnak Cem.(Ermeni-Doğu Anadolu), Hınçak Cem.(Ermeni-Çukurova) Milli Varlı Düşman Cemiyetler(Yerli Zararlı): Sulh ve Selameti Osmaniye Cem. Kürt Teali Cem. Teali İslam Cem. Wilson İlkeleri Cem. İngiliz Muhipleri Cem. M. Kemal 19 Mayıs 1919’da 9.Ordu Müfettişi olarak Samsun’a çıktı. Bu görev M. Kemal’in Osmanlıdaki son görevidir. M. Kemal Havza Genelgesini yayımlayarak halktan işgaller karşısın protesto mitingleri düzenlemesini istedi. M. Kemal’in bu istekteki amacı milli bilinci uyandırmaktır. Kurtuluş Savaşının amacı gerekçesi ve yöntemi Amasya Genelgesinde belirlendi. Amasya Genelgesinde Erzurum’da bölgesel, Sivas’ta ulusal bir kongre kararı alındı. Amasya Genelgesinin ‘Milletin geleceğini milletin azim ve kararı kurtaracaktır’ maddesi ile MİLLET EGEMENLİĞİNE geçileceğinin sinyali verildi. Erzurum Kongresi Toplanış amacı açısından bölgesel, aldığı kararlar açısından ulusal bir kongredir. Erzurum Kongresinde manda ve himaye ilk kez ret edilerek tam bağımsızlık hedeflendi. Erzurum Kongresinde ilk kez Temsil Heyeti kuruldu, ilk kez milli sınırlardan bahsedildi, yeni bir hükümetin kurulacağı vurgusu yapıldı. Sivas Kongresi Milli Mücadelenin tek ulusal kongresidir. Bu kongrede ulusal Temsil Heyeti kurularak başkanlığına M. Kemal getirildi, bu durum M. Kemal’i ulusal bir lider yaptı. Sivas Kongresinde bütün yararlı cemiyetler Anadolu ve Rumeli Müdafai Hukuk Cemiyeti adı altında birleştirilerek milli mücadele tek bir merkezden toplandı. Sivas Kongresinde Temsil Heyeti Ali Fuat Cebesoy’u batı cephesi komutanlığına atayarak bir hükümet gibi çalıştığını ve yürütme yetkisini kullandığını gösterir. Sivas Kongresinde, Erzurum Kongresi kararlarının aynen kabul edilmesi Erzurum Kongresinin kararları açısından ulusal bir kongre olduğunu gösterir. 3 Sivas Kongresinin toplanmasına engel olamayan Damat Ferit Paşa Hükümeti istifa etmek zorunda kaldı. Bu durum Temsil Heyetinin İstanbul Hükümeti karşısındaki ilk siyasi başarısıdır. Temsil Heyeti ile İstanbul Hükümeti arasında Amasya Görüşmeleri düzenlendi. Amasya Görüşmeleri ile İstanbul Hükümeti Temsil Heyetinin varlığını resmen tanımış oldu. Amasya Görüşmelerinde İstanbul Hükümeti Mebusan Meclisinin açılma kararını kabul etti. Son Osmanlı Mebusan Meclisinde Misakı Milli Kararları kabul edildi. Misakı Milli; ülkenin sınırlarının belirlendiği Kurtuluş Savaşının programının belirlendiği ve Sivas Kongresi kararlarının kanunlaştığı belgedir. Misakı Millide yer alan konular: Kapitülasyonlar, Azınlıklar, Boğazlar, Sınırlar, Arap Toprakları ve Referandum(halk oylaması) KABSAR diye kodlayabiliriz. Misakı Millide yer almayan konu Milli(ulusal)Egemenliktir. Misakı Millinin amacı Tam(ulusal-milli)Bağımsızlığı gerçekleştirmektir. Misakı Milli kararlarının Mebusan Meclisinin onayından geçmesi; Meclisin İtilaf devletleri tarafından dağıtılmasına, İtilaf Devletlerinin İstanbul’u resmen işgal etmesine ve Ankara’da TBMM’nin açılışını hızlandırmıştır. TBMM’nin açılmasıyla Milli Egemenlik ilkesi hayata geçmiştir. I.TBMM meclis hükümeti sistemi ve güçler birliği ilkesini benimsemiştir. Bu durumun nedeni hızlı karar alıp uygulamaktır. I.TBMM açıldıktan Azınlıklar, İstanbul Hükümeti ve Bazı Kuvayi Milliyeciler tarafından TBMM’ye karşı isyanlar çıkarıldı. Kuvayi Milliye şeflerinin isyan etmelerinin sebebi Düzenli Orduya katılmak istememeleridir. TBMM isyanlara karşı; fetva yayınladı, İstanbul ile her türlü haberleşme kesildi, Anadolu Ajansı kuruldu, Hıyaneti Vataniye Kanunu çıkarıldı ve İstiklal Mahkemelerini kurdu. İstiklal Mahkemelerinde milletvekillerinin görev alması TBMM’nin yargı yetkisini kullandığını gösterir. 10 Ağustos 1920’de İstanbul Hükümeti ile İtilaf devletleri arasında Sevr Barış Antlaşması imzalandı. Bu anlaşma Osmanlı devletinin parçalanmasına Türk Milletine yaşama hakkı tanımayan bir anlaşmadır. İtilaf devletleri Osmanlı topraklarını kendi aralarında paylaşamadıkları için barış anlaşmasını bu kadar geciktirdiler. Anlaşmanın gecikmesi milli mücadele hareketinin örgütlenmesine zaman kazandırmıştır. Kurtuluş Savaşında Doğu, Güney ve Batı cephelerinde mücadeleler yapıldı. Doğu Cephesinde Ermenilerle mücadele edildi mücadeleyi Erzurum’daki 15. Kolordu verdi(Kazım Karabekir) Güney Cephesinde Ermeni ve Fransızlara karşı Kuvayi Milliye birlikleri verdi. Batı cephesinde Yunanlılara karşı mücadeleyi Düzenli Ordu birlikleri verdi. Mondrosa uymayıp ordusunu dağıtmayan tek Osmanlın subayı Erzurum’daki 15. Kolordu Komutanı Kazım Karabekir’dir. Doğuda Ermenilere karşı mücadeleyi 15. Kolordu kazandı. Bu başarı TBMM’nin ilk askeri başarısıdır. Bu başarı sonucunda Ermenistan ile Gümrü Anlaşması imzalandı. Gümrü Anlaşması ile Ermenistan Doğudaki amaçlarından vazgeçti. Bu anlaşma ile, Ermenistan TBMM’yi ve Misakı Milliyi tanıyan Sevr Anlaşmasını geçersiz olduğunu kabul eden ilk devlet oldu. Gümrü Anlaşması TBMM’nin ilk siyasi başarısıdır. Güney cephesinde Ermeni ve Fransızlara karşı Kuvayi Milliye birlikleri mücadele etti. Milli Mücadelenin ilk kurşunu Güney Cephesinde Hatay’ın Dörtyol ilçesinde Kara Mehmet tarafından atıldı. Güney cephesinde mücadeleleriyle öne çıkan şehirler ve kahramanlar; Maraş: Sütçü İmam, şehre TBMM tarafından Kahraman unvanı verildi. Antep: Şahin Bey ve Karayılan şehre Gazi unvanı verildi. Urfa: Ali Saip URSAVAŞ şehre ŞANLI unvanı verildi. Güney Cephesi Fransa ile 1921’de imzalanan Ankara Anlaşması ile kapandı. Bu anlaşma ile Hatay Suriye geri kalan yerler TBMM’ye bırakıldı. Ankara Anlaşması ile Fransa TBMM’yi ve Misakı Milliyi tanıyan ilk itilaf devleti oldu. 4 Batı cephesinde Yunanlılara karşı mücadeleyi ilk olarak Kuvayi Milliye daha sonra Düzenli Ordu verdi. Kuvayi Milliye İstanbul Hükümetinin işgaller karşısında teslimiyetçi bir politika izlemesi nedeniyle halkın oluşturduğu silahlı direniş birliklerdir. Kuvayi Milliye, askeri disiplinden uzak, bölgesel direniş örgütlerdir. Kuvayi Milliye birlikleri düşmanın ilerleyişini durduramadığı için TBMM tarafından kaldırılarak yerine Düzenli Ordu kuruldu. Batı Cephesinde Yunanlılara karşı yapılan I.İnönü Savaşında Yunanlılar yenilgiye uğratıldı. I.İnönü Savaşı Düzenli Ordunun ilk askeri başarısıdır. I.İnönü Savaşı sonucunda, İtilaf Devletleriyle Londra Konferansı düzenlendi. Bu Konferansıyla İtilaf Devletleri TBMM’nin varlığını resmen tanıdı. Rusya ile Moskova Anlaşması imzalandı. Bu anlaşma ile Rusya TBMM’yi ve Misakı Milliyi tanıdı. Moskova Anlaşması Batum Gürcistan’a bırakılarak Misakı Milliden ilk taviz verildi. -Afganistan ile Dostluk anlaşması imzalandı. NOT: I.İnönü Savaşından sonra meydan gelen gelişmeler uluslar arası gelişmelerdir. -İstiklal Marşı kabul edildi. İstiklal Marşı Türk Ordusuna itham edilmiştir. -Teşkılatı Esasiye(1921 Anayasası) kabul edildi. T.C. nin ilk anayasasıdır NOT: I. İnönü Savaşının ulusal gelişmeleridir. I.İnönü Savaşı sonrasındaki gelişmeleri ‘MİLAT’ olarak kodlayabiliriz. Yunanlılarla yapılan II. İnönü Savaşını da Düzenli Ordu kazandı. Bu başarı sonucunda İtalya Anadolu’dan geri çekilmeye başladı. Yunanlılarla yapılan Kütahya-Eskişehir Savaşların düzenli ordu kaybetti ve Sakarya Savaşının doğusuna çekildi. Düzenli Ordunun daha fazla kayba uğramasına engel olmak ve toparlanması için zaman kazandırmak amacıyla M. Kemal’in emriyle Sakara Nehrinin doğusuna çekildi. Kütahya-Eskişehir Savaşları sonucunda TBMM bütün yetkilerini geçici süreliğine hızlı karar alıp uygulamak için BAŞKOMTAN’lık yasası ile M. Kemal’e verdi. Kütahya-Eskişehir Savaşının devam ettiği sırada M. Kemal başkanlığında Maarif(Eğitim) Kongresinin toplanması eğitime verilen önemi gösterir.