Slayt 1

advertisement
MULTIPL MİYELOM
Hem. Çiğdem ÖZKAN
Hematoloji Kliniği
Sağlık Slayt Arşivi: http://hastaneciyiz.blogspot.com
MULTİPL MİYELOM NEDİR?
 Plazma
hücrelerinin
kontrolsüz
çoğalması sonucu oluşan kemik iliği
tümörüne plazmasitom,
 Bu tümörlerin kemiklerde yaygın bir
şekilde bulunması ile oluşan hastalığa,
multipl miyelom denir.
Miyelo :ilik
Om
:ur
Miyelom ise :Bir tür
kemik iliği kanseridir.
MULTİPL MYELOM NE SIKLIKLA
GÖRÜLÜR ?
 Multipl miyelom; meme, akciğer,
prostat, mide ve barsak kanserine
göre daha seyrek olarak karşımıza
çıkmaktadır.
 Beyaz ırkta her yıl 100,000 kişide
4-5 kişi bu hastalığa yakalanır.
 Ülkemizde hastalıkla ilgili henüz
sağlıklı bir istatistikî bilgi yoktur.
MULTİPL MYELOM
KİMLERDE GÖRÜLÜR ?
 Genellikle yaşlılarda, en sık 60-70
yaşları arasında görülür.
 Kırk yaşın altında seyrektir.
 Hastalık son yıllarda, ülkemizde
giderek daha sık ve genç kişilerde
görülmektedir.
 Erkeklerde kadınlara oranla iki kat
daha sık rastlanır.
NEDENLERİ
 Toksik maddeler ile uzun süreli
temas,
 Radyoaktif ışınlara maruz kalma,
 Bazı virüsler ve uzun süreli iltihabî
durumlar üzerinde durulmaktadır.
BELİRTİ VE BULGULARI
 Hastalığın başlangıç aşamasında
hiçbir belirti olmayabilir,
 Hastalık belirtilerinin ortaya çıkması
için kanserli hücre kütlesinin belirli bir
hacme ulaşması gerekir,
 Bu dönemde; hekimlerin sıkça
başvurdukları basit bir laboratuar
testinin (sedimantasyon hızı) anormal
sonuç vermesi, tanıya giden yolu
tesadüfen açabilir,
EN SIK GÖRÜLEN BELİRTİLER
 Kemiklerde ağrı,
 Anemi belirtileri,
 Hiperkalsemiye bağlı belirtiler,
 Böbrek yetmezliğine bağlı belirtiler
olarak sayılabilir.
KEMİKLERDE AĞRI
 Bel, sırt ve kaburgalarda hareketle
artan şiddetli kemik ağrıları, kırıklar,
bazen şişlik görülebilir. Kanserleşen
plazma
hücrelerinin
oluşturduğu
tümörler (plazmasitom) tek (soliter)
veya çok sayıda (multipl) olabilir.
 Kemik iliğindeki bu tümörler; çevre
kemik
dokusunu
harap
ederek,
kemiklerin kalsiyum kaybetmelerine,
böylelikle incelme ve zayıflamalarına,
hatta kendiliğinden veya hafif bir darbe
ile kırılmalarına yol açabilir.
ANEMİ BELİRTİLERİ
 Myelom hücrelerinin artışına bağlı
olarak, kemik iliğinde normal kan
hücrelerinin yapımı engellenir. Bunun
sonucunda kanama ve infeksiyonlara
yatkınlık artar. Anemi durumunda
hastalar;
halsizlik
ve
çabuk
yorulmadan, bir iş yaptıklarında yada
yokuş, merdiven çıktıklarında çarpıntı
ve nefes darlığından yakınırlar.
HİPERKALSEMİ BELİRTİLERİ
 Harabiyet sonucu kemiklerden
açığa çıkarak kana geçen kalsiyum
hiperkalsemi tablosunu yaratabilir.
Hiperkalsemi bazen organizma için
çok zarar verici olabilir. İştah azalması,
bulantı, kusma, susuzluk hissi, idrar
miktarında azalma, halsizlik, kas
güçsüzlüğü,
huzursuzluk,
bilinç
değişikliği gibi belirtiler görülebilir.
BÖBREK BOZUKLUĞUNA (ÜREMİ)
İLİŞKİN BELİRTİLER
 Myelomun en çok zarar verdiği
organların başında böbrekler gelir. Bu
nedenle hastalığın erken tanısı çok
önemlidir. Hastalık çok ilerlememişse,
böbreklerde meydana gelen hasar
tedavi ile geri döndürülebilir ve tekrar
normal işlevleri kazandırılabilir.
TANI NASIL KONULUR ?
 Kemik filmleri,
 Kan ve idrar testleri,
• M Proteini
• Bence Jones
• Beta 2 Mikroglobulin
 Kemik iliğinin incelenmesi,
 Kemik filmleri: Film incelemeleri,
kemiklerin
durumu
hakkında
aydınlatıcı bilgiler verir. Kırıklar veya
zarar görmüş, kalsiyum yitirmiş
kemikler,buyöntemle görülebilir.
Ancak, kemiklerde görülen bu
hasar sadece bu hastalığa özgü
değildir. Özellikle ağrılı bölgelerin
ayrıntılı olarak röntgen veya MR’la
incelenmesi gerekir.
Kan ve İdrar Testleri
 Kan
veya
idrarda
miyelom
hücrelerinin
yaptığı
proteinin
(immünglobülin)
saptanmasıdır.
Kanserleşerek
çoğalan
plazma
hücreleri normal koşullarda yapmasını
bildikleri
immünglobülinleri
bol
miktarda üretirler. (M proteini) Bu
proteinler serum veya idrar protein
elektroforezi testleri ile ortaya çıkar.
Bence Jones
 İdrarda bulunan miyelom proteinini
tanımlamakta kullanılan isimdir.
Miyelom veya M proteinleri kappa veya
lambda hafif zincirlerini içerir. Bence
Jones proteinlerinin miktarı, gr/24 st
olarak ifade edilir.
Beta 2 Mikroglobulin
 Kanda
bulunan
küçük
bir
proteindir. Yüksek seviyeler aktif
miyelomlu hastalarda görülür. Alçak
veya normal seviyeler, erken devredeki
miyelom
ve/veya
aktif
olmayan
hastalığa sahip hastalarda oluşur.
 Miyelomlu
hastaların
ortalama
%10’u beta 2 mikroglobulin üretmez.
Bu hastalar için beta 2 mikroglobulin
testi hastalığın izlenmesi sırasında
kullanılmaz. Beta 2 testi daha çok
hastalığın aktivitesini belirlemekte işe
yarar.
Kemik İliğinin İncelenmesi

Tanı
koymak
ve
hastalığın
durumunu izlemekte kullanılır. Bu
amaçla
sternumun
veya
kalça
kemiğinin arkasındaki küçük kemik
çıkıntısına lokal anestezi sonrasında
özel bir iğne ile girilerek kemik iliği
örneği alınır.
 Bu örnekler hematoloji veya
patoloji laboratuarlarında mikroskopta
incelenerek tanı kesinleştirilir.
 Normalde plazma hücreleri, kemik
iliğindeki hücrelerin %5’inden daha
azını teşkil eder.
 Myelomlu
hastalarda
%10-%90 arasında olabilir.
bu
oran
 Tanısal amaçla yapılan kemik iliği
biyopsisinde, % 30 oranında plazma
hücresi saptanması,
MULTİPL MİYELOM
tanısı konulması anlamını taşır.
 Kemik
iliği
biyopsisi
hasta
hastaneye yatırılmadan, 5-10 dakikada
yapılan bir işlemdir.
HASTALIĞIN EVRELERİ
 EVRE 1:
 Tümör hücre sayısı azdır,
 Anemi yoktur,
 Kanda kalsiyum normal düzeydedir,
 Kan ve/veya idrardaki M protein
miktarı düşüktür,
 Kemik tutulumu yoktur,
 Hastalık belirtileri görülmeyebilir,
 EVRE 2 : Tümör hücre sayısı orta
derecede artmıştır,
 EVRE 3 :
 Hastalık iyice ilerlemiştir,
 Anemi, hiperkalsemi görülebilir,
 Kan ve/veya idrardaki M protein
miktarı çok yükselmiştir,
 Çok sayıda kemik bu hastalığa
yakalanmıştır,
 Bu
evrelerin
üremi
(böbrek
herhangi
birinde
yetmezliği)’nin
de
bulunması, hastalığın tedavisinin daha
güç olacağına işaret eder.
TEDAVİ
 Tedavi kararı; hastanın yaşı, varsa
diğer hastalıkları ve hastalığın evresine
göre değişir.
 Hastalığın seyri çok
yavaş ve tümör hücresi
yükü sınırlı ise;
tedavisiz izlem bile söz
konusudur.
TEDAVİ ŞEKİLLERİ
 Kemoterapi,
 Radyoterapi,
 Yüksek doz
kemoterapi,
 Kök hücre nakli
(Kemik iliği nakli),
 Biyolojik tedavi,
 Destek tedavisi,
KEMOTERAPİ (İlaçla Tedavi)
 Kanser
hücrelerini
öldürme
amacıyla birden fazla ilaç birlikte
kullanılır.
 Bu
ilaçlar
aralıklı
olarak
(4-6 haftada bir) ağız ve/veya damardan
uygulanırlar.
 Kortizon
türevi
ilaçlar
da
(prednizon, deksametazon) miyelom
hücrelerini öldürme gücüne sahiptir.
 Kemoterapi
sonrasındaki
bu
iyileşme sürecine REMİSYON denir.
 Ancak, çoğu olguda; kısa ya da
uzun
sürebilen
bu
iyileşme
döneminden sonra hastalık tekrar
uyanır. (RELAPS)
 Bu bakımdan, remisyon elde
edildikten sonra; geride kalmış az
sayıda tümör hücresini yok edebilmek,
dolayısıyla ilerde hastalığın tekrarını
önleyebilmek
için
farklı
tedavi
yaklaşımlarına gereksinim duyulur.
RADYOTERAPİ
 Hastalığın
yoğunlaştığı
kemik
bölgelerine lokal olarak uygulanır.
 Kemik tümörlerinin eritilmesinde,
 Kırıkların önlenmesinde,
 Lokal
kemik
giderilmesinde etkindir.
ağrılarının
 Eğer hastalık yaygın değil, tek yada
birkaç plazmasitom şeklinde ise,
seçkin tedavi yöntemi RADYOTERAPİ
olacaktır.
 Radyasyon onkolojisinde, tümörün
özelliğine göre toplam doz; genellikle
5’e veya 8’e bölünerek, ortalama iki
haftada verilir.
YÜKSEK DOZ KEMOTERAPİ VE
KÖK HÜCRE NAKLİ
 Miyeloma yakalanan her hastanın,
tedaviye vereceği yanıt aynı değildir.
 60 yaş ve üzeri kişilerde klasik
kemoterapi uygulamaları (Alkeran+
Prednizon, VAD vb.), en uygun
yaklaşımlardır.
 Bu kişiler, yüksek doz kemoterapi ve
kök hücre naklini kaldıramamaktadır.
 60 yaş altında ve başka nedenlere
bağlı önemli bir kalp, akciğer, beyin
hastalığı olmayan kişilerde yüksek doz
tedavilerin önemli yararları vardır.
 Hastanın kendi (otolog) iliğinden
veya daha sıklıkla kanından elde edilen
kök hücrelerin nakli ile birlikte yapılan
yüksek doz kemoterapi önemli bir
yarar sağlar.
 Nâkil sonrası tamamen kaybolmasa
da, büyük ölçüde azalan hastalığın
nüksetme
olasılığını
daha
da
düşürebilmek için;
 İNTERFERON,
 TALİDOMİD,
 BİFOSFANATLAR
(Kemik iyileştirici) gibi
ilaçlarla tedaviye devam
edilir.
 Kök hücre naklinde hastanın kendi
iliği yerine; doku tipi uygun sağlıklı bir
kardeş, aile bireyi yada akraba
olmayan gönüllü bir vericinin iliği de
kullanılabilir.
(ALLOGENİK KÖK HÜCRE NAKLİ)
 Ancak genç yaştaki (50 yaşından
küçük) hastalara uygulanabilen bu tür
nakillerde; hastalığı kökünden yok
etme olasılığı varsa da, nakilden sonra
ortaya çıkan çeşitli yan etkiler sonucu
% 40 oranında hastayı kaybetme
riskinin
bulunması,
tedavinin
yaygınlaşmasını engellemektedir.
 Bir diğer engel de, doku tipi tam
uygun vericiyi bulma zorluğudur.
Otolog
olmayan
nakillerde
ideal
verici;
hastanın
varsa, tek yumurta
ikizidir.
(SİNGENİK KÖK HÜCRE NAKLİ)
BİYOLOJİK TEDAVİ
 Kemoterapiden ya da yoğun
kemoterapi ve kök hücre naklinden
sonra; geride kalan, nispeten az
sayıda miyelom hücresini, vücudun
bağışıklık sistemini güçlendirerek
ortadan kaldırmayı amaçlar.
 Genellikle
haftada
üç
gün
uygulanan ve bazı hastalarda önemli
yan etkiler yapabilen İNTERFERON
bu tür tedaviye bir örnektir.
DESTEK TEDAVİSİ
 Bu tedaviyle, bizzat hastalığın
ve/veya hastalığa yönelik esas
tedavinin yarattığı kimi bozukluklar
düzeltilmeye ve önlenmeye çalışılır.
 Ağrıların giderilmesi,
 Anemi durumunda kan yapımını
uyarıcı
eritropoetin hormonunun
uygulanması,
 Gerektiğinde kan transfüzyonu,
kemikleri güçlendirici bifosfanatların
kullanılması,
 Böbrek
yetmezliğinde
kanda
biriken ürenin temizlenmesi için dializ
yapılması,
 Zayıf kemiklerin kırılmasını önleyici
kemik cerrahisi girişimleri,
 Enfeksiyonlardan korunmaya
yönelik olarak uygulanan, koruyucu
uygulamalar (antibiyotikler, aşılar, vb.),
 Oluşan enfeksiyonların
uygun
antibiyotiklerle
tedavisi
destek
tedavileri olarak sayılabilir.
HASTA SUNUMU
• Adı Soyadı
: T.Y.
• Cinsiyeti
: Erkek
• Yaşı
: 67
• Öğ. Durumu
: İlkokul
• Sosyal Güv.
: Emekli (Tekel Fab.)
• M. Durumu
: Evli
• Boyu
: 162
• Kilosu
: 65
ÖYKÜSÜ
 3- 4 aydır halsizlik,
 Sol göğüs duvar ağrısı ve omurda
ağrı şikayeti,
 Sırt ağrısı şikayetleri sonucunda,
yapılan
tetkiklerinde
anemi
saptanmış,
Hastanın Laboratuar Verileri
 Hb
: 9,2
 Biyokimya : N
 KİB
: % 80-90 atipik plazma
hücre infiltrasyonu izlenmiş (Plazma
hücre artışı gösteren kemik iliği),
Protein Elektroforezi
 Gama globulin artışı,
 Serumda; kappa, biklonal, gamapati,
İdrar
 İdrarda M protein negatif tespit
edilmiş,
 Tetkikler
sonrasında
hastaya
4 gün dekort tedavisi verilmiş,
 Hasta VAD kemoterapisi almak
üzere kliniğimize yatırılmıştır.
Ön Tanı
 Multiple Miyelom, hastanın 01
Aralık 2005 tarihindeki tetkiklerinde;




Beta 2 Mikroglobulin (Yüksek),
Kappa Kantitif (Yüksek),
EKO, EF (% 64),
Omuz Grafisi
 KİA:%80-90 atipik plazma hücre
infiltrasyonu.
 Hasta 01-12-2005 de servisimize
yatırıldı,
 EVRE 2 Multipl miyelom tanısıyla
yatan hastaya VAD kemoterapisi
plânlandı,
 03 Aralık 2005 tarihinde, bu
tedaviyle birlikte hastaya Famodin
Tablet 2x1 başlandı,
 Kemoterapi
sonra
ise,
yapılacaktır.
bitiminden
hastaya
bir gün
ZOMETA
Hastaya Uygulanan Tedavi
 Vincristin 0,5 mg, Adriablastina
20 mg (1- 3’üncü günler), 500 ml % 5
dextroz içinde, 24 saatte infüzyon,
 Vincristin 0,5 mg, Adriablastina
10 mg (2 - 4’üncü günler), 500ml %5
dextroz içinde, 24 saatte infüzyon
şeklinde hastaya uygulandı.
 Dekort 40 mg.,150 ml. SF içinde
45 dk.’da
infüzyon
(1-2-3-4’üncü
günler),
 5’inci gün, zometa 150 ml. SF
içinde infüzyon,
ZOMETA :
MM’un osteolitik
lezyonlarının
tedavisi
ile
maligniteye
bağlı
hiperkalsemi tedavisinde endikedir.
 Hasta tedavinin 9-12’nci günlerinde
Dekort 40mg/gün dozunu alacak,
 İkinci küre, 24 Aralık 2005 tarihinde
başlanacak,
 Hasta Famodin Tb. kullanacak,
 Zometası ise,
yapılacak olup;
7
Ocak
2006’da
Hasta bu önerilerle, 07 aralık 2005
tarihinde kliniğimizden taburcu
olmuştur.
HEMŞİRELİK BAKIM PLÂNI
Hemşirelik Tanısı
 Kemik iliğinin
baskılanması ve
immünsupresyon
nedeniyle
enfeksiyon riski,
Amaç
Hemşirelik Girişimleri
 Enfeksiyon  Sistemler enfeksiyon
olmaması,
açısından
değerlendirilir,
 Ziyaretçi yasaklanır,
 Hasta yakını ve
personele el yıkamanın
önemi anlatılır,
Laboratuar bulguları
değerlendirilir,
HEMŞİRELİK BAKIM PLÂNI
Hemşirelik Tanısı
Travma riski,
Amaç
 Kanama
belirtilerinin
öğrenilmesi
ve erken
tanınması,
Hemşirelik Girişimleri
Erken kanama
belirtileri gözlenir ve
hastaya öğretilir,
Lab. bulguları
değerlendirilir,
Hasta travmadan
korunur,
HEMŞİRELİK BAKIM PLÂNI
Hemşirelik Tanısı
 Travma riski,
Amaç
 Kanama
belirtilerinin
öğrenilmesi
ve erken
tanınması,
Hemşirelik Girişimleri
 Yaşam bulguları sık
takip edilir,
 İnvaziv işlemlerden
kaçınılır,
 Hastaya jilet yerine
elektrikli tıraş
makinesi kullanması
anlatılır.
HEMŞİRELİK BAKIM PLÂNI
Hemşirelik Tanısı
 Travma riski,
Amaç
Hemşirelik Girişimleri
 Kanama
belirtilerinin
öğrenilmesi
ve erken
tanınması,
 Kırıkların
Önlenmesi,
 Konstipasyon için
önlemler alınır,
 Hastaya sert burun
temizliğinden
kaçınması anlatılır,
 Hastanın çarpma ve
düşmeye karşı
güvenliği sağlanır,
 Hastanın
ekstremiteleri
desteklenir,
HEMŞİRELİK BAKIM PLÂNI
Hemşirelik Tanısı
Amaç
 Kemoterapinin
GİS’e olan etkisi
nedeniyle
gereksiniminden
daha az
beslenme,
 Normal
kiloda,
normal
laboratuar
değerlerine
sahip olması
ve
malnütrisyon
bulgularının
olmaması,
Hemşirelik Girişimleri
Yeterli kaloride
beslenmesi sağlanır,
Günlük kilo takibi
yapılır,
Gün boyunca sık
sık ve az aralıklarla
beslenmesi sağlanır,
HEMŞİRELİK BAKIM PLÂNI
Hemşirelik Tanısı
Amaç
 Kemoterapinin
GİS’e olan etkisi
nedeniyle
gereksiniminden
daha az
beslenme,
 Normal
kiloda,
normal
laboratuar
değerlerine
sahip olması
ve
malnütrisyon
bulgularının
olmaması,
Hemşirelik
Girişimleri
 Kemoterapi
öncesi, sırasında ve
sonrasında
Dr. istemine göre
antiemetik verilir,
 Hastaya
yemeklerden önce
ağız bakımı verilir,
HEMŞİRELİK BAKIM PLÂNI
Hemşirelik Tanısı
Amaç
 Kemoterapinin
GİS etkisi
nedeniyle
oralmukoz
membranlarda
değişiklik,
 Mukoz
membrandaki
ülserasyonun
iyileşmesi ve
ağrısız yemek
yiyebilmesi,
Hemşirelik Girişimleri
 Oral hijyen ve
diş sağlığı
değerlendirilir,
 Ağız bakımı yapılır
ve hastaya eğitim
verilir,
 Yumuşak gıdalar
verilir,
 Tolere edebildiği
kadar sıvı alımı
sağlanır,
HEMŞİRELİK BAKIM PLÂNI
Hemşirelik Tanısı
 Yetersiz
beslenme ve
kusma nedeniyle
sıvı volüm
eksikliği,
Amaç
 Metabolik
gereksinim
ve yaşına
göre sıvı
alması,
Dehidratasyon
belirtilerinin
olmaması,
Hemşirelik
Girişimleri
 Yaşam bulguları
gözlenir,
 Günlük kilo takibi
yapılır,
 A-Ç-T yapılır,
 Deri turgoru ve
mukoz membranlar
gözlenir,
 Oral almıyorsa Dr.
istemine göre İ.V sıvı
takılır,
HEMŞİRELİK BAKIM PLÂNI
Hemşirelik Tanısı
Amaç
Hemşirelik Girişimleri
 Kanser
hücresinin kemik
periostuna
infiltrasyonuna
bağlı kemik
ağrıları,
 Ağrısı
azaldıkça,
rahatladığını
bildirmesi,
 Ağrı
değerlendirme
skalasını
kullanması,
 Ağrının
azalması için,
ne yapacağını
bilmesi,
 Hastanın ağrısı
değerlendirilir,
 Yaşam bulguları
gereken sıklıkla takip
edilir,
 Doktor işbirliği ile
analjezikler verilir,
 Ağrıyı uyaracak
baskı, ışık, gürültü gibi
çevresel etkenler
ortadan kaldırılır,
HEMŞİRELİK BAKIM PLÂNI
Hemşirelik Tanısı
Amaç
Anemi nedeniyle Ağrı,
aktivite
dispne ve
intoleransı,
yorgunluk
olmadan
hareket
edebilmesi,
Hemşirelik Girişimleri
 Hasta ile hareketin
önemi tartışılır,
 Bireyin hareket
toleransını
değerlendirmek için
kriterlerin belirlenmesi
(yaşam bulguları,
mesafe, süre, ağrı
kontrolü gücü),
 Yeterli
uyuduğunu
ve istirahat
ettiğini ifade  Uyuma şekli
etmesi,
değerlendirilir.
HEMŞİRELİK BAKIM PLÂNI
Hemşirelik Tanısı
Amaç
Hemşirelik Girişimleri
 Anemi
 Artan
nedeniyle aktivite aktiviteyi
intoleransı,
tolere ettiğini
göstermesi,
 Hangi aktivitelerin
önemli olduğunun ve
önceliklerin
belirlenmesi,
 Dispne ve
yorgunluk
hissetmeden
yeterli
beslenmesini
sürdürme,
 Aktivite intoleransı
ile ilgili sorunlar
tartışılır.
 Yemeklerin sıklığı ve
miktarı açısından
beslenme durumu
değerlendirilir.
TEŞEKKÜRLER
Sağlık Slayt Arşivi: http://hastaneciyiz.blogspot.com
Download