İNKILÂP TARİHİ 20. YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI DEVLETİ XX

advertisement
İNKILÂP TARİHİ
20. YÜZYIL BAŞLARINDA
OSMANLI DEVLETİ
XX. yüzyılda Osmanlı Devletinde meydana gelen
gelişmeler Türk İnkılabının hazırlanmasında önemli
rol oynamıştır. Bu gelişmeleri incelemeden evvel
Türk İnkılabının temel özellikleri üzerinde durmak
lazımdır.
İnkılap: Bir devletin dayandığı ilkelerin ve
topumun yaşam düzeninin hızla ve ileriye dönük
olarak değiştirilmesidir. Bu yönüyle devrim, reform
(ıslahat) ve ihtilalden farklıdır.
İhtilal inkılabın bir aşamasıdır, ıslahat ise devlet
düzeninde ve kurumlarda meydana gelen bozulmuş
yanları düzeltmektir. İnkılabın son hedefi ise
yönetim ve toplum yapısını değiştirerek milletin her
yönden ilerlemesini sağlamaktır.
İnkılap,
1. fikri hazırlık,
2. mücadele (ihtilal)
3. yeni düzenin kurulması
safhalarından oluşur.
Fikri hazırlık döneminde aydınlar ve düşünürler
yenilik fikirlerini halka anlatarak topumu
yönlendirir.
İhtilal safhasında eski düzeni temsil eden kurumlar
halk ayaklanması sonucunda değiştirilir
Yeni düzenin kurulması aşmasında ise eski düzen
yıkılarak yerine yeni düzen kurulur.
İnkılap bir halk hareketi sonucunda mevcut
düzenin yıkılarak yerine yeni bir düzenin
kurulmasıdır.
 Türk toplumunun gereksinimlerinden doğan
bir yenilik ve diriliş hareketidir.
 Tarihi gelişmelerin izin vermemesi nedeniyle
teorik ve ideolojik hazırlığı olmamış, bir
doktrine1 bağlı olarak gelişmemiştir.
 Hazırlığını yapanlar ve fikri yönden
olgunlaştıranlarla, mücadele alanında başarıya
götürüp yeni düzeni kuranlar aynı kişilerdir.
Türk İnkılabı çok hızlı bir süreçte
 K
gerçekleşmiştir.
ü
ltürel değişime neden olmuş ve Türk toplumunu
batılılaştırmıştır.
 Türk İnkılabı başka bir toplumun kültürünü
taklit değildir.
 Türk
İnkılabı
demokratik
yollarla
yürütülmüştür.
 Dışarıda işgalci devletlere, içeride sultan ve
halifeye yapılan bir ulusal bağımsızlık ve
egemenlik mücadelesidir.
Türk İnkılabının Hazırlanmasında

Fransız İhtilalinin sonuçları

Osmanlı
Devleti’nde
yapısal
bozulmaların olması

Avrupalı
devletlerin
Osmanlı
toprakları
üzerinde
emperyalist
(sömürgeci) çalışmalarının olması

Yenileşme çabalarının başarısız
olması
gibi nedenler etkili olmuştur.
Osmanlı Devleti’nin Dağılmasını Önleme
Çabaları
19. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren Osmanlı
Devleti’nin çöküşü hızlanmıştır.
Çöküşün Nedenleri
Atatürk’ün İnkılap Anlayışı
1- Dünyadaki ekonomik gelişmelere ayak
Türk milletini son asırlarda geri bırakmış
uyduramama.
kurumların kaldırılarak yerine milletin en yüksek
medeni icaplara göre ilerlemesini sağlayacak
2- Osmanlı Devleti!’nin bir çok milletten
kurumlar açmaktır.
oluşması ve milliyetçi isyanların artması.
3- Kapitülasyonların siyasi, ekonomik ve kültürel
alanda ekonomik etkileri.
Türk İnkılabının Özellikleri
 Toplumun her kesiminden insanların
1
katılımıyla gerçekleşen bir halk hareketidir.
Belli bir konuda, bilimsel bir görüşle, aynı hedef ve ilkeler
doğrultusunda ortaya atılan düşünceler.
4- Ordunun (Yeniçeri ve Tımarlı sipahi) bozulması
ve amacından uzaklaşması.
5- Bilim ve teknikte Avrupa’nın takip edilememesi.
6- Rusya’nın yayılmacı politikaları (Panislavizm ve
Çar Deli Petro’nun Sıcak denizlere inme hayali)

Osmanlı Devleti’nin bütünlüğünü korumak
amacıyla 19. yüzyılın ikinci yarısında önem
kazanmıştır.
 Hangi
milletten
olursa
olsun
bütün
Müslümanların halifenin etrafında birleşmesi
gerekir tezini savunmuştur.
 Balkan
Savaşları sonunda Arnavutluk’un
OSMANLI DEVLETİNİN DAĞILMASINI
bağımsızlığını ilanı; I. Dünya savaşı’nda Osmanlı
ÖNLEMEK İÇİN ORTAYA ATILAN
Halifesinin “Cihat Fetvası’nın” fazla etkili
DÜŞÜNCE AKIMLARI
olmaması; Arapların I. Dünya Savaşı’nda
1- OSMANLICILIK:
İngilizlerin yanında yer alması İslamcılık
 Osmanlı Devleti, birçok ırk ve dinden milletin düşüncesinin başarılı olmadığını gösterir.
bir arada bulunduğu bir devletti.
 Osmanlıcılık, Osmanlı ülkesinde yaşayan tüm 3- TÜRKÇÜLÜK
ulusları din, dil ve ırk ayrımı olmadan eşit kabul  Osmanlı ülkesi çok uluslu bir yapıya sahipti.
ederek bir Osmanlı toplumu oluşturup Osmanlı’yı Türkler arasında milliyetçilik düşüncesi ise güçlü
çöküntüden kurtarmayı amaçlayan fikir akımıdır.
değildi. II. Meşrutiyet döneminde Türkler arasında
 Fransız
İhtilali’nden
sonra
yaygınlaşan Türkçülük fikri yayılmaya başladı.
milliyetçilik akımları, Osmanlı ülkesinde de etkili  Balkan uluslarının ayaklanması, Osmanlıcılık ve
olmaya başlayınca Osmanlıcılık ruhu oluşmaya İslamcılık fikirlerinin başarısız olması, Türk
başlamıştır.
birliğini savunan İttihat ve Terakki Partisi
 Tanzimat döneminde Genç Osmanlılar (Jön yönetimde etkili hale geldi.
Türkler), Osmanlıcılık fikrini benimsemiştir.
 Bu akımın öncüleri: Ziya Gökalp, Enver Paşa
Özellikleri
a- Din, dil, ırk ayrımı yapmadan herkes eşit
hak ve yetkilere sahip olmalıdır. Böylece bir
Osmanlı toplumu oluşacak ve devlet
yıkılmaktan kurtulacaktır.

b- Meşrutiyeti ilan
açılmalı ve burada
edilmelidir.
ederek Parlamento
azınlıklar da temsil
Genç Osmanlılar’ın çalışmaları sonucu 1876’da
II. Abdülhamid, I. Meşrutiyet ilan edilerek kanun-ı
Esasi’yi kabul etti.
 Azınlıkların bağımsızlık istemesi, Avrupalı
devletlerin azınlıkları kışkırtmaları, Balkanlarda
isyanların çıkması ve Anadolu’da Ermeni
olaylarının başlaması, Osmanlıcılık düşüncesinin
gerçekleşmesinin mümkün olmadığını göstermiştir.

İttihat ve Terakki Partisi, bütün Türkleri bir
bayrak altında toplamayı amaçlayan Turancılık
(Pantürkizm) düşüncesini benimsemiştir. Bu
düşünceyi gerçekleştirmek için I. Dünya Savaşı’na
girilmesini sağlamıştır. Ancak Turancılık fikrinin
gerçekleşmesi imkânsız bir düş olduğunu ortaya
koymuş, bunun yerine daha gerçekçi temellere
dayanan Anadolu Milliyetçiliği savunulmaya
başlanmıştır.
4- BATICILIK
 Bu görüşün sahipleri devletin ancak Batılılaşma
yoluyla kurtulabileceğini ve bunun için çeşitli
alanlarda
ıslahatlar
yapılması
gerektiğini
savunmuştur.
 Öncüleri: Abdullah Cevdet ve Celal Nuri’dir.
5- ADEM-İ MERKEZİYETÇİLİK
 Merkezi yönetimin yetkilerinin azaltılması ve
NOT: Osmanlıcılık anlayışı, milli birlik ve milli
imparatorluk içindeki çeşitli unsurların yönetime
ülkü anlayışına ters düşmektedir. Milliyetçilik
katılımının artması gerektiğini savunmuştur.
akımının güçlenmesine paralel olarak Osmanlıcılık
 Öncüsü: Prens Sabahattin’dir.
akımı etkisini kaybetmiştir.
 Bu akım, liberal (serbest) bir ekonomi modelini
önermiştir.
2- İSLAMCILIK (ÜMMETÇİLİK)
TRABLUSGARP SAVAŞI (1912-1913)
2
Nedeni: İtalya’nın birliğini geç tamamlaması
I. BALKAN SAVAŞI
(sanayileşmesi) (1870) sebebiyle yeni sömürgeler  Karadağ, Sırbistan, Yunanistan ve Bulgaristan
bulmak istemesi.
Osmanlı Devleti’ne saldırdı. Amaç: Osmanlı’yı
Balkanlardan atmak.
NOT: Trablusgarp, İtalya’ya yakındır. Bu sırada  Bu sırada Osmanlı devleti İtalya ile savaş
Osmanlı Devleti siyasi karışıklık içindedir. Bu halindedir (Trablusgarp Savaşı).
durum İtalya’nın işini kolaylaştırmıştır.
 Osmanlı Devleti’nin Balkanlardaki ordusu
düzensizdir. Zira ordu terhis edilmiştir. Osmanlı
NOT: İngiltere ve Fransa iki ülke arasında tampon Devleti, gafil avlanmıştır.
bir bölge oluşturmak amacıyla İtalya’nın bu işgaline NOT: Osmanlı’ya ilk saldıran devlet Karadağ;
ses çıkarmamışlardır.
savaştan en kârlı çıkan devlet Bulgaristan’dır.
 İtalya’nın Trablusgarp’a asker çıkarmasıyla işgal
başlamıştır. Osmanlı Devleti, donanması olmadığı
için denizden; Mısır İngiltere işgalinde olduğu için
de karadan ordu gönderilemedi.
 Bazı Türk subayları (Mustafa Kemal ve Enver
Paşa) kılık değiştirip, Trablusgarp’a geçmiştir. Halkı
örgütlemiş ve bunun sonucunda Derne ve
Tobruk’ta İtalyanlara karşı başarılı savunma savaşı
yapmışlardır.
 Trablusgarp’ı
işgalde
zorlanan
İtalya,
Osmanlı’yı barışa zorlamak için On İki Ada’yı
işgal etti.
SONUÇ:
 Osmanlı Devleti, bütün cephelerde savaşı
kaybetmiştir.
 Savaşı kaybetme sebebi, ordunun terhis
edilmesi, particilik ve ikiliktir.
 Arnavutluk, bağımsızlığını ilan etti. Arnavutluk
Osmanlı Devleti’nden ayrılan son Balkan
devletidir.
 I. Balkan Savaşı sonrasında İttihat ve Terakki
partisi Bab-ı Ali Baskını ile yönetimi ele geçirdi
(1913). Mahmut Şevket Paşa hükümeti kuruldu.
 Londra Konferansı toplandı.
Sonucu:
1.Uşi Antlaşması imzalandı (1912).
2.Trablusgarp ve Bingazi İtalyanlara bırakıldı.
3.Balkan Savaşı başladığı için Yunanistan’ın On İki
Ada’yı işgal etme ihtimaline karşı On İki Ada geçici
olarak İtalya’ya bırakıldı.
Londra Antlaşması’nın Sonuçları
1- Midye-Enez hattı’nın batısındaki bütün Rumeli
toprakları elden çıktı.
2- Ege adalarının durumunun tayini büyük
devletlere bırakıldı.
II. BALKAN SAVAŞI
YORUM: Uşi Antlaşması ile Osmanlı Devleti
Kuzey Afrika’daki son toprak parçasını da Nedeni:
 I. Balkan Savaşı’nda Bulgaristan’ın fazla toprak
kaybetmiştir.
alması ve bunu diğer Balkan devletlerinin kabul
etmemesi.
BALKAN SAVAŞLARI (1912-1913)
 Sırplar, Yunanistan ve Romanya, Bulgaristan’a
Nedenleri:
saldırdı.
 Ruslar’ın sıcak denizlere inmek amacıyla  Bulgaristan’ın yenildiğini gören Osmanlı da
Osmanlı’yı Balkanlar’dan atmak için, Balkanları savaşa katıldı ve Edirne ile Kırklareli’ni geri aldı.
nüfuzuna almak istemesi
Sonucu:
 İngiltere ve Rusya arasında yapılan Reval
 Savaşı kaybeden Bulgaristan barış istedi ve
Görüşmeleri’nin
(1908)
etkisi.
Reval
Bükreş Antlaşması imzalandı.
Görüşmeleri’nde,
Almanya’nın,
İngiliz
sömürgelerini ele geçirmek istemesi üzerine
İngiltere, Rusya’yı yanına çekebilmek için Rusya’yı
Osmanlı topraklarında serbest bırakmıştır.
Bükreş Antlaşması
 Bulgaristan, I. Balkan Savaşı’nda kazandığı
toprakları, Balkan devletleriyle paylaşmıştır.
3
NOT: Bu durum Bulgaristan’ın I. Dünya Savaşı’nda
Rusya’nın karşısında savaşa girmesine sebep oldu.
NOT: Osmanlı Devleti, Balkan Savaşları sonrası,
sınır komşusu olan Bulgaristan ve Yunanistan ile
birer antlaşma yapmıştır.
A- İstanbul Antlaşması:
(Osmanlı Devleti /Bulgaristan)
 Kırklareli ve Edirne Osmanlı’ya verildi.
 Meriç Nehri sınır kabul edildi.
 Bulgaristan’daki Türkler azınlık statüsüne girdi.
Bulgaristan, Türk azınlığın haklarını koruyacağına
dair güvence verdi.
B- Atina Antlaşması
(Osmanlı Devleti - Yunanistan)
 Girit, Yanya ve Selanik Yunaistan’a bırakıldı.
 Ege adalarının durumu büyük devletlerin
kararına bırakıldı.
 Yunanistan’daki Türkler azınlık statüsüne girdi.
Yunanistan, Türk azınlığın haklarını koruyacağına
dair güvence verdi.
NOT: 1914’te Londra Konferansı’nda büyük
devletler Ege Adalarının Yunanistan’a; On İki
Ada‘nın da İtalya’ya verilmesine karar verdi.
Ancak anlaşmaya varmadan I. Dünya Savaşı
çıkmıştır.
4
I. DÜNYA SAVAŞI
(1914-1918)
 XIX.
yüzyılda
sanayileşmenin
etkisiyle
hammadde
ve
Pazar
ihtiyacının
artması
sömürgecilik hareketinin hızlanmasına yol açtı
Hammadde ve Pazar ihtiyacının artması sonucu,
İngiltere ve Fransa Osmanlı Devleti’nin toprak
bütünlüğünün korunmasından vazgeçmiş ve
Osmanlı’yı paylaşma planlarına katılmışlardır.
 Devletler arası ilişkiler ve ekonomik rekabet
Avrupa sınırlarının dışına taşarak Uzak Doğu ve
Afrika’ya yayıldı. Bu durumlar çatışmalar, rekabete
ve bloklaşmalara yol açmıştır.
Fransız
İhtilali’nin
etkisiyle
Ulusçuluk
hareketlerinin etkisiyle 1870’de İtalya ve 1871’de
Almanya siyasal birliklerini kurdular. Bu iki
devletin kurulması Avrupa’da siyasal dengelerin
bozulmasına neden olmuştur. Bu dengelerin
bozulması I. Dünya Savaşı’nın çıkmasına ortam
hazırlanmıştır.
I. Dünya Savaşı’nın Nedenleri
 Devletler arası (özellikle Almanya-İngiltere)
arasındaki hammadde ve pazar rekabetinin artması.
 Devletler arası bloklaşma (İttifak-İtilaf)
 Fransa’nın Almanya’ya kaptırdığı Alsas-Loren
kömür havzasını geri almak istemesi
 Rusya’nın tarihi emellerine ulaşmak istemesi
(Panislavizm)
 Avusturya-Macaristan
İmparatorluğu’nun
Panislavizm hareketini engellemek ve Balkanlarda
durumunu güçlendirmek istemesi.
 Devletler
arasında
silahlanma
yarışının
hızlanması.
 İtalya’nın Akdeniz’e hakim olmak istemesi ve
sömürgecilik faaliyetine başlaması.
 (Savaşın Bahanesi): Avusturya-Macaristan
veliahtının Saraybosna’da bir Sırp tarafından
öldürülmesi.
BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞINDA BLOKLAR
İttifak Devletleri
İtilaf Devletleri
Almanya
İngiltere
Avusturya-Macaristan
Fransa
İtalya
Rusya
Osmanlı Devleti
Yunanistan
Bulgaristan
Sırbistan
Japonya
Romanya
A.B.D
NOT: İtalya, savaş sırasında gizli antlaşmalarla
İtilaf grubu’na katılmıştır.
Birinci Dünya Savaşı’nın Başlaması
Savaşı
başlatan
olay
Avusturya-Macaristan
veliahtının bir Sırp tarafından öldürülmesi olmuştur
(1914). Avusturya ile Sırbistan arasında başlayan
savaşta Rusya, Fransa ve İngiltere Sırbistan’ın;
Almanya, Avusturya’nın yanında yer aldı. Böylece
kısa sürede I. Dünya Savaşı başladı.
NOT:
Japonya, Almanların Uzak Doğu
sömürgelerini ele geçirip, sonrasında itilaf
devletlerine yardım etmesiyle savaş Avrupa’dan
bütün dünyaya yayıldı.
Osmanlı Devleti’nin Savaşa Girme Nedenleri
● Kaybedilen toprakları geri alma düşüncesi
● Kapitülasyonlardan ve Düyun-ı Umumiye’den
kurtulma düşüncesi
● İttihat ve Terakki’nin Almanya’nın savaşı
kazanacağına inanması
● Enver Paşa’nın Turan (Pantürkizm) ülküsünü
gerçekleştirme düşüncesi
● Almanya’nın Osmanlı Devleti’ni desteklemesi ve
zorlaması
● Almanya’ya ait olan Goben ve Breslav
gemilerinin Türk bayrağı çekerek Rus limanlarını
bombalaması.
NOT: İtilaf devletleri Osmanlı Devleti’nin bu
savaşta tarafsız kalmasını istiyordu. Sebepleri:
İngiltere’nin Uzak Doğu sömürge yollarını güvence
altında tutmak istemesi; Rusya’ya yardım için
boğazları kullanabileceklerdi; yeni cepheler
açılmayacak
ve
savaş
geniş
bir
alana
yayılmayacaktı.
Almanya’nın Osmanlı Devleti’ni Kendi Yanında
Savaşa Sokmak İstemesinin Nedenleri:
1- Yeni cepheler açılacak ve kendi yükünü
hafifletmek.
2- İngiltere’nin sömürge yollarını kesmek
5
3- Osmanlı Devleti’nin insan, yer altı ve yerüstü
kaynaklarından yararlanmak.
4- Osmanlı padişahının halifelik yetkisinden
yararlanarak,
İngilizlerin
ve
Fransızların
sömürgesindeki Müslümanları ayaklandırmak.
Anlaşma Devletlerinin Osmanlı Devleti ile İttifak
Yapmama Nedenleri
a) Osmanlı Devleti’nin askeri ve ekonomik yönden
zayıflamış olması
b) Osmanlı topraklarının Anlaşma devletleri
tarafından paylaşılmak istenmesi
c) Rusya’nın Osmanlı topraklarında emellerinin
olması ve İngiltere’nin Rusya’nın desteğini
kaybetmek istememesi.
Osmanlı Devleti’nin Savaşa Girmesi
 Birinci Dünya savaşı’nın başlamasından bir süre
sonra Goben (Yavuz) ve Breslav (Midilli) adlı
Alman savaş gemileri Osmanlı Devleti’ne sığındı.
Osmanlı, savaşta tarafsızlığını korumak için bu
gemileri satın aldığını bildirdi. Bir süre sonra bu
gemiler Karadeniz’e açıldı ve Rus limanlarını
bombaladı (23 Ekim 1914).
 Bunun üzerine Rusya, İngiltere ve Fransa
Osmanlı Devleti’ne savaş ilan etti (Kasım 1914).
Osmanlı Devleti de 12 Kasım 1914’te bu devletlere
savaş ilan etti. Böylece Osmanlı Devleti, I. Dünya
Savaşı’na girmiş oldu.
Osmanlı Devleti’nin Savaşa Girmesiyle
1. Savaş geniş bir coğrafyaya yayıldı.
2. Savaşın süresi uzadı.
3. Ruslara doğuda cephe açıldı.
4. Almanların savaş yükü hafifledi.
OSMANLI DEVLETİ’NİN SAVAŞTIĞI
CEPHELER
Oluşum: Çarlık Rusya ile savaşılmıştır. Sarıkamış
Harekatı, salgın hastalık ve ağır kış şartlarından
dolayı
Osmanlı
Devleti’nin
yenilgisiyle
sonuçlanmıştır.
Ruslar, 1916 başında Erzurum, Muş, Trabzon,
Bitlis, Erzincan’ı ele geçirmiştir. Çanakkale
Cephesinden sonra Mustafa Kemal, Muş ve Bitlis’i
düşman işgalinden kurtarmıştır.
Savaş devam ederken Ruslar, Ermenileri
Osmanlı’ya karşı ayaklandırmıştır. Osmanlı Devleti
de Tehcir (GÖÇ) Kanunu’nu çıkarmak zorunda
kalmıştır.
Bu cephe Brest Litowsk Antlaşması ile
kapanmıştır.
NOT: Bu cephe Osmanlı Devleti’nin I. Dünya
Savaşı’nda savaştığı ilk cephedir.
2- KANAL CEPHESİ (MISIR-SİNA-FİLİSTİN):
Nedenleri: İngiltere’nin sömürge yollarını kesmek
düşüncesi; Osmanlı’nın Mısır’ı İngiltere’den geri
almak istemesi.
Sonucu: İngilizler yapılan saldırıyı durdurdu ve
Arapların yardımıyla Sina Yarımadasını ele
geçirdi.böylece kuzeye doğru ilerledi. Bu harekatın
düşmana güçsüzlüğümüzü göstermekten başka bir
anlamı olmamıştır.
3- ÇANAKKALE CEPHESİ
Bu cephe İtilaf devletleri tarafından açılmıştır.
Nedenleri: Rusya’ya boğazlardan geçerek yardım
etmek; Osmanlı Devleti’ni savaş dışı bırakarak
cephe sayısını azaltmak; Trakya’da Almanya ve
Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’na karşı yeni
bir cephe açmak.
Oluşum: İtilaf devletlerinin 18 Mart 1915’te
boğazları geçme girişimi başarısızlıkla sonuçlandı.
Boğazlardan geçemeyen İngilizler, Gelibolu’dan
kara harekatına başladı. Ancak, 19. Tümen
Komutanı olan Mustafa Kemal düşman
kuvvetlerini püskürtmüştür.
1- KAFKAS (DOĞU) CEPHESİ, SARIKAMIŞ Okuma Parçası:
Mustafa Kemal ATATÜRK, Çanakkale Savaşlarında Türk
HAREKATI:
askerinin manevi gücünü ve kahramanlığını şöyle dile
Nedenleri: Rusya’nın Kafkaslar üzerinden Doğu
getirmiştir:
Anadolu’ya saldırıya geçmesi; Enver Paşa’nın
-Biz kişisel kahramanlıklarla uğraşmıyoruz. Yalnız size
Turan düşüncesi; Osmanlı Devleti’nin Kars,
Bomba Sırtı olayını anlatmadan geçemeyeceğim. Karşılıklı
Ardahan ve Batum’u geri almak ve Bakü petrollerini
siperler arasındaki mesafe sekiz metre, yani ölüm
ele geçirmek istemesi
muhakkak… Birinci siperdekilerin hiçbirisi kurtulmamacasına
düşüyor. İkinci siperdekiler onların yerini alıyor. Fakat ne
kadar imrenilecek bir soğukkanlılık ve tevekkül ile biliyor
6
musunuz? Öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor
ve en ufak bir çekinme bile göstermiyor. Sarsılmak yok.
Okumak bilenler Kuran-ı Kerim okuyor ve Cennet’e gitmeye
hazırlanıyor. Bilmeyenler kelime-i şehadet çekerek
yürüyorlar. İşte bu Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren
hayret ve tebrike değer bir örnektir. Emin olmalısınız ki
Çanakkale Muharebeleri’ni kazandıran bu yüksek ruhtur.
Sonuçları:
 Savaşın süresi uzadı
 Savaşın alanı genişledi.
 Çarlık Rusya’da Bolşevik İhtilali oldu.
 Bulgaristan, ittifak devletleri yanında savaşa
katılmıştır. Böylece, Almanya ile Osmanlı Devleti
arasında kara bağlantısı kurulmuş oldu.
 İngiliz ve Fransız donanmaları ağır kayıplar
vermiş, her iki taraftan da yüz binlerce insan
ölmüştür.
 Mustafa Kemal’in askeri ünü bütün dünyaya
yayıldı.
 İngiltere’nin sömürgelerindeki saygınlığı azaldı.
4- IRAK CEPHESİ
Nedenleri: İngilizlerin kuzeye çıkarak Ruslarla
birleşmek istemesi; İngilizlerin petrol açısından
zengin Irak topraklarını ele geçirmek istemesi.
Oluşum: 1916’da Kut’ül Amara’da Osmanlı
kuvvetleri İngilizleri mağlup etti ama İngilizler
Hindistan’dan aldıkları takviye ile sonucu kendi
lehlerine çevirdiler.
Sonuç: İngilizler, Musul’a kadar olan Irak
topraklarını ele geçirmiştir.
TOPRAKLARIMIZ DIŞINDA SAVAŞTIĞIMIZ
CEPHELER
1- Makedonya: Bulgaristan’a yardım etmek için
savaşılmıştır. Fransızlarla mücadele edilmiştir.
2- Galiçya: Rusya ile savaşan Bulgaristan’a yardım
edilmiştir.
3- Romanya:
Bulgaristan
ve
AvusturyaMacaristan’a yardım için savaşılmıştır.
Osmanlı Devleti’nin Savaştığı Cepheler
OSMANLI DEVLETİ’Nİ PAYLAŞMA
TASARILARI
(GİZLİ ANTLAŞMALAR)
5- HİCAZ-YEMEN CEPHESİ
Osmanlı kuvvetleri bu cephelerde kutsal yerleri 1- Londra Antlaşması (1915)- (İngiltere-İtalya)
korumak amacıyla İngilizlere ve ayaklanan Araplara Bu antlaşma ile birlikte İtalya ittifak bloğundan
ayrılıp itilaf bloğuna geçmiştir. Bu antlaşma ile On
karşı savaşmış ve başarısız olmuştur.
İki Ada, Antalya ve çevresi İtalya’ya bırakıldı.
2- Boğazlar Antlaşması (1915) (İNG-FRN6- SURİYE CEPHESİ
RUSYA)
Kanal Cephesi’nde yenilen Osmanlı kuvvetleri
İngilizlerin saldırıları nedeniyle Suriye ve Filistin İngiltere ve Fransa, Rusya’nın Boğazlar üzerindeki
isteklerini kabul etmiştir. İstanbul, Boğazlar ve
bölgelerinde savunma hattı kurmuştur.
Marmara Denizi Ruslar’a verildi.
Bu cephe Mustafa Kemal’in I. Dünya Savaşı’nda
mücadele ettiği son cephedir. 7. Ordu komutanı olan 2- Petrograt Protokolü (1916) (İNG-FRNMustafa Kemal, Halep önlerinde İngilizleri RUSYA)
Rusya’ya Boğazlara ek olarak Trabzon’a kadar
durdurmayı başarmıştır.
Bu cephe Mondros Ateşkes Antlaşması’yla Doğu Karadeniz kıyıları ile Erzurum, Van ve Bitlis
verilecek.
kapanmıştır.
7
3- Sykes-Picot Ant. (1916) (İNG-FRN-RUSYA)
Bu antlaşmaya göre İngiltere’ye Ürdün ve Irak;
Fransa’ya Suriye ve Güney Anadolu; Rusya’ya
Boğazlar ve Doğu Anadolu verilmiştir.
4- Mc Mahon Ant. (İngiltere-Hicaz Emirliği)
Araplar, İngilizler ile işbirliği yaparak Osmanlı
Devleti’ne karşı ayaklanacak, savaş sonunda
Araplara bağımsızlık verilecekti.
5- Saint-Jean de Maurienne Ant. (1917), (İNGFRN-İTALYA)
Bu antlaşma ile İtalya’ya Antalya, Muğla, İzmir
bırakılmış ve İtalya daha önceki gizli antlaşmaları
tanımıştır.
RUSYA’NIN SAVAŞTAN ÇEKİLMESİ
1917 yılında Rusya’da çıkan Bolşevik İhtilali
başarıya ulaşmış, Çarlık Rusya yıkılmış yerine
kurulan Sovyet Rusya yönetimi Osmanlı Devleti’yle
3 Mart 1918’de imzaladığı Brest Litowsk
Antlaşması ile savaştan çekilmiştir.
BREST LİTOWSK ANTLAŞMASI
(3 Mart 1918)
1878 Berlin Antlaşması geçersiz sayılmış, Kars,
Ardahan, Batum halk oylaması yapılarak Osmanlı
Devleti’ne geri bırakılmıştır.
 Doğu cephesi kapanmıştır.
 Sovyet Rusya, Doğu Anadolu’dan çekilmiştir.
ABD’NİN SAVAŞA GİRMESİ
İtilaf devletlerine silah taşıyan ABD yolcu
gemilerinin
Alman
denizaltıları
tarafından
batırılması üzerine ABD, İngiltere ve Fransa
yanında savaşa girdi.
WİLSON İLKELERİ
ABD, I. Dünya Savaşı’na girmek için ön şart olarak
Wilson İlkelerinin İngiltere, Fransa ve İtalya
tarafından kabul edilmesini ileri sürmüştür.
Maddeleri:
 Yenen devletler yenilen devletlerden toprak
almayacaklar.
 Yenilen
devletlerden
savaş
tazminatı
alınmayacak
 Gizli antlaşmalar yapılmayacak, açık diplomasi
izlenecek.
 Savaş sonrası dünya barışını korumak için
Cemiyet-i Akvam (Milletler Cemiyeti) kurulacak.
 Boğazlar tüm devletlerin ticaret gemilerine
açılacak.
 Osmanlı Devleti’nde Türklerin çoğunlukta
bölgelere kesin egemenlik hakkı tanınacak, Türk
egemenliği altında bulunan uluslara kendi kendini
yönetme hakkı verilecek.
I. DÜNYA SAVAŞI’NI BİTİREN
ANTLAŞMALAR
Almanya
Versay
Avusturya
Sen Germen
Macaristan
Trianon
Bulgaristan
Nöyyi
NOT: I. Dünya Savaşı sonrasında Osmanlı Devleti
ile Sevr Antlaşması imzalanmıştır (10 Ağustos
1920). Kurtuluş Savaşı nedeniyle uygulanamamış,
yerini Lozan Antlaşması almıştır.
I. DÜNYA SAVAŞI’NIN SONUÇLARI
 Yaklaşık 10 milyon insan kaybı yaşanmıştır.
 Osmanlı, Almanya ve Avusturya-Macaristan
İmparatorlukları ile Çarlık Rusya parçalanmıştır.
 Polonya, Çekoslovakya, Yugoslavya, Litvanya,
Macaristan ve Türkiye gibi yeni devletler
kurulmuştur.
 Milletler Cemiyeti kurulmuş; sömürgeciliğin
yerini manda ve himaye almıştır.
 Sınırların çizilmesinde “milliyetçilik” ilkesine
dikkat edilmemesi azınlıklar sorununun doğmasına
neden oldu.
 İngiltere ve Fransa en önemli rakipleri
Almanya’yı saf dışı bırakmışlardır.
 Savaştan en karlı çıkan devlet: İngiltere’dir.
 İlk kez kimyasal silahlar kullanılmıştır.
 Savaştan sonra yapılan antlaşmalar büyük
devletlerin çıkarlarını korumaya yönelik olduğundan
yeni sorunlara neden olmuş ve II. Dünya Savaşı’na
giden yol açılmıştır.
8
MONDROS ATEŞKESİ,
İŞGALLER, CEMİYETLER
8- Toros tünelleri derhal açılacak ve tüm
demiryolları
İtilaf
devletlerinin
denetimine
geçecektir.
I- MONDROS ATEŞKES ANTLAŞMASI
(30 EKİM 1918)
 Bulgaristan’ın savaştan çekilmesi ve OsmanlıAlmanya bağlantısının kesilmesi
 Osmanlı’nın Çanakkale hariç bütün cephelerde
yenilmesi
 Wilson İlkeleri’ne güvenilmesi
 Padişahın çıkarlarını ülkenin çıkarlarından üstün
tutması gibi sebeplerden dolayı, Osmanlı Devleti,
İtilaf Devletlerinden barış istedi.
 Ateşkes
görüşmeleri
Ege’deki
Limni
Adası’nın
Mondros
Limanı’nda
başladı.
Görüşmelere, İngiltere adına Amiral Calthorpe;
Osmanlı Devleti adına Bahriye Nazırı Rauf Bey
katıldı.
 Mondros ateşkesi, 30 Ekim 1918’de imzalandı.
UYGULAMA:
 Antlaşmanın 7. maddesine dayanarak İtilaf
devletleri Anadolu’yu işgale başlamışlardır.
ANTLAŞMANIN ÖNEMLİ MADDELERİ:
1- Boğazlar açılacak ve savunma mevzileri İtilaf
Devletlerine bırakılacak (Madde 1)
2- Osmanlı ordusu terhis edilecek, sadece iç
güvenliği sağlamak için küçük bir birlik
bulundurulabilir.(Madde 5)
3- İtilaf Devletleri güvenlikleri için tehlikeli
gördükleri her yeri işgal edebilecektir. (Madde7)
PARİS BARIŞ KONFERANSI
(18 OCAK 1919)
Amacı: İtilaf devletlerinin yenik devletlerle
yapacakları barış antlaşmalarının koşullarını
belirlemektir.
İŞGALLER:
 13 Kasım 1918’de İtilaf Devletlerinin
donanması İstanbul’a gelerek demirlemiştir.
 İngilizler: Musul, Urfa, Antep ve Maraş’ı işgal
etti. (Musul hariç bu bölgeleri daha sonra
Fransızlara terk etmiştir.)
 Fransızlar: Adana ve Hatay
 İtalyanlar: Antalya, Konya, Muğla ve
Kuşadası
 Boğazlar, tüm ulaşım ve haberleşme itilaf
devletleri tarafından denetim altına alınmış ve
Osmanlı ordusu terhis edilmeye başlanmıştır.
Bu Konferansta;
A- Milletler Cemiyeti’nin kurulmasına karar verildi.
B- Doğu Anadolu’da bir Ermeni devletinin
NOT: Antlaşmanın en tehlikeli maddesidir. İtilaf kurulması kararlaştırılmıştır.
devletleri bu maddeye dayanarak istedikleri her yeri
C- Mandater sistem kabul edilmiştir. (Mandater
işgal edebileceklerdir.
yönetim, bir ülkenin Milletler Cemiyeti adına bir
başka devlet tarafından yönetilmesidir.)
4- Vilayet-i Sitte’de (Altı il) (Erzurum, Van, D- İzmir’in Yunanlılar’a verilmesi kararlaştırıldı.
Diyarbakır, Elazığ, Bitlis, Sivas) bir karışıklık
çıkarsa anlaşma devletleri bu bölgeleri işgal
NOT: İngiltere, kendisi gibi emperyalist bir devlet
edebilecektir. (Madde 24)
olan İTALYA’nın güçlenmesini engellemek için
İzmir’in Yunanistan’a verilmesini desteklemiştir. Bu
NOT: Bu maddeden bir Ermeni devletinin durum İtilaf devletleri arasında görüş ayrılıklarının
kurulacağı anlaşılmaktadır. (Antlaşmanın İngilizce başlamasına neden olmuştur.
metninde 6 Ermeni vilayeti geçmektedir.)
5- Tüm haberleşme İtilaf devletlerinin kontrolüne
İZMİR’İN İŞGALİ (15 MAYIS 1919)
verilecek.
1- Batı Anadolu’da Hıristiyanların Türkler
6- Savaş esirleri serbest bırakılacak.
tarafından katledileceği söylentileri çıkartılmış ve
7- Tüm limanlar ve tüm doğal kaynaklar İtilaf bunu önlemek için işgalin yapılacağı açıklanarak
devletlerine teslim edilecek.
haklı bir neden yaratılmak istenmiştir.
9
2- 15
Mayıs
1919’da
Mondros
Ateşkes B) Azınlıklar Tarafından Kurulan Dernekler
Antlaşması’nın 7. maddesine göre İzmir Yunanlılar 1Mavri
Mira:
Amacı,
eski
Bizans
tarafından işgal edilmiştir.
İmparatorluğu’nu yeniden kurmak (Megali İdea) ve
Yunan işgalini kolaylaştırmaktır. Derneğin alt
kolları: Rum Patrikhanesi, Etnik-i Eterya, Yunan
Bunu Sonucunda;
Kızılhaçı, İzcilik Örgütü, Göçmenler Derneği,
 Ulusal bilinç uyanmış
Trakya Komitesi.
 Kuvay-ı Milliye ortaya çıkmış
2- Pontus-Rum Derneği: Trabzon ve çevresinde
 Amiral Bristol Raporu yayınlanmıştır.
Rum Pontus Devleti kurmayı amaçlamışlardır.
AMİRAL BRİSTOL RAPORU
İzmir ve çevresinde Yunan katliamını ve iddialarını
araştırmak için ABD, bölgeye Amiral Bristol
başkanlığında bir heyet göndermiştir.
Bu rapora göre:
1.İzmir ve çevresinde Hıristiyanlar, Müslümanlar
tarafından değil;
Müslümanlar, Hıristiyanlar
tarafından katledilmiştir.
2.Yunanlılar’ın İzmir’de çoğunluk olduğu iddiaları
yalandır. Bölgede ortak itilaf kuvvetlerinin
gönderilmesi gereklidir.
NOT: Bu rapor ulusal mücadelenin haklılığını
ortaya koyan İLK belgedir.
MONDROS ATEŞKES ANTLAŞMASI’NDAN
SONRA ANADOLU’DA ETKİNLİK
GÖSTEREN DERNEKLER:
I- ZARARLI DERNEKLER
A) Türk ve Müslümanların Kurduğu Dernekler
1- Wilson İlkeleri Derneği: Amerikan mandasını
savunanlar tarafından kurulmuştur. (H. Edip
ADIVAR)
2- İngiliz Muhipleri Derneği: İngiliz mandasını
savunanlar tarafından kurulmuştur.
3- Kürt Teali Derneği: Wilson ilkeleri
doğrultusunda Doğu Anadolu’da bir Kürt devleti
kurma amacındadır.
4- İslam Teali Derneği: Kurtuluşu düşmana
direnmek yerine, padişaha ve halifenin emirlerine
uymanın yeterli olacağını savunmuştur.
5- Sulh ve Selamet-i Osmaniye Fırkası: Padişah
ve halife bağlılık tezini savunmuştur..
6- Hürriyet ve İtilaf Fırkası: Padişah ve halife
taraftarı olan parti de padişah ve halifeye bağlılığı
savunmuştur
3- Hınçak ve Taşnak- Sütyun Derneği: Wilson
ilkeleri doğrultusunda Doğu Anadolu’da bağımsız
bir Ermeni devleti kurmayı amaçlamaktadır.
4- Alyans-İsrailit Derneği: Amacı, İsrail Devleti’ni
kurmak ve İstanbul’daki Yahudilerin ekonomik
çıkarlarını korumaktır.
Azınlık Cemiyetlerinin Ortak Özellikleri
a- Bağımsız bir devlet kurmayı amaçlamışlardır.
b- Anlaşma devletleri tarafından desteklenmiş ve
kışkırtılmışlardır.
c- Osmanlı devleti’nin yıkılması için faaliyet
göstermişlerdir.
d- Yaptıkları çalışmalarla Türk topraklarının
işgalini kolaylaştırmışlarıdır.
e- Cemiyetlerin kurulmasında ve çalışmalarında
Ermeni ve Rum Patrikhaneleri ile Musevi
hahamhaneleri etkili olmuştur.
f- Çete faaliyetleriyle halkımızı zor duruma
düşürmüştür.
II- YARARLI DERNEKLER
1Trakya
Paşaeli
Cemiyeti:
Edirne’de
kurulmuştur. Amacı, Mondros Mütarekesi sonrası
azınlıkların taşkınlık ve haklarını koruyup direnişi
sağlamak ve gerekirse silahla karşı koymaktı.
Trakya’nın Yunanistan’a verilmesini önlemeye
çalışmıştır. Kurulan İLK yararlı dernektir.
Osmanlı Devleti yıkılırsa Batı Trakya ile
birleşerek ayrı bir devlet kurma düşüncesindedir.
2- Doğu Anadolu Müdafaa-yı Hukuk Cemiyeti:
Ermeniler’e karşı kurulmuş olan dernek, belli
kararlar almıştır:
a- Bölgeden kesinlikle göç edilmeyecektir.
b- İşgallere karşı birlikte direnilecektir.
c- Bilim, tarih vs. alanlarda araştırmalar yapıp Doğu
Anadolu’nun Türk yurdu olduğunu ispatlamak.
10
3- Trabzon Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti: Trabzon
ve çevresinde Rum-Pontus Devleti’nin kurulmasını
önlemeyi amaçlamıştır.
4- Kilikyalılar Cemiyeti: Adana ve çevresinde
Fransız ve Ermeni işgallerine karşı kurulmuştur.
5- İzmir Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti: Paris Barış
Konferansı’nda İzmir’in Yunanlılar’a verilmesi
üzerine kurulmuştur. Mavri-Mira ve Etnik-i
Eterya’ya karşı mücadele etmiştir. İşgalden sonra
Redd-i İlhak olarak adını değiştirmiştir.
6- Milli Kongre Cemiyeti: İstanbul’da aydın
kimselerin kurmuş olduğu bir dernektir. Basın-yayın
yoluyla işgallerin haksızlığını dünya kamuoyuna
duyurmaya çalışmıştır.
Yararlı Derneklerin Özellikleri
a- Bölgesel olarak kurulmuştur.
b- Cemiyetlerin hepsi milli karakterdedir.
c- İşgallere tepki olarak ortaya çıkmıştır.
d- Dernekler önce basın-yayın yoluyla; daha
sonra silah yoluyla mücadele etmiştir.
e- Merkezleri genellikle İstanbul’dur.
f- Kurtuluş Savaşımızın alt yapısını ve temel
teşkilatlanmasını sağlamıştır.
KUVAY-I MİLLİYE
(MİLLİ KUVVETLER)
Milli mücadelede düzenli ordu kuruluncaya kadar
işgal güçlerine karşı mücadele silahlı mücadele eden
bölgesel direniş kuvvetlerine Kuvay-ı Milliye denir.
İşgallerin başlaması üzerine kurulmuştur.
İLK silahlı direniş hareketi Güney Cephesi’nde
Hatay- Dörtyol’dadır.
Düzenli ordu kurulduktan sonra Kuvay-ı Milliye
teşkilatı sona ermiş ama Türk ulusunun direnme
gücü ve vatanseverliğini simgeleyen Kuvay-ı
Milliye ruhu kesin zafer kazanılıncaya kadar
sürmüştür.
11
b-Sivas’ta bir kongre olacağı burada İLK kez ortaya
konulmuştur.
KURTULUŞ SAVAŞI’NA
c- Temsil kurulu İLK kez burada ortaya çıkmıştır.
HAZIRLIK DÖNEMİ
d- Bu genelge ile İstanbul Hükümeti YOK
Mustafa Kemal 19 Mayıs 1919’da Samsun’a sayılmıştır.
çıkmıştır. Böylece Milli, kurtuluş savaşı başlamıştır. e-“Her türlü etki ve denetimden uzak milli bir kurul
oluşturulmalıdır”
kararıyla
ileriki
aşamada
Görevleri:
TBMM’nin
açılmasına
vurgu
yapılmıştır.
a- Samsun ve çevresinde güvenliği sağlamak
b- Birlikleri terhis etmek
İstanbul Hükümeti’nin Mustafa Kemal’e İkazları:
c- Halktaki silahları toplamak
a- Havza Genelgesi’nden sonra İstanbul’a çağırıldı.
NOT: Mustafa Kemal Paşa’ya görev alanı içinde b- Amasya Genelgesi’nden sonra görevinden
askeri ve sivil yetkililere emretme yetkisi azledildi (alındı).
verilmiştir.
c- TBMM’nin açılmasıyla idam kararı verildi.
GENELGELER ve KONGRELER DÖNEMİ
HAVZA GENELGESİ (28 Mayıs 1919)
İşgallere karşı protesto ve mitingler
düzenlenecektir.
- İstanbul hükümetine ve büyük devletlerin
temsilciliklerine uyarıcı-etkili telgraflar çekilecektir.
-Silahlar toplanmayacaktır.
NOT: Milli mücadelenin ilk belgesidir.
ERZURUM KONGRESİ
(23 Temmuz - 8 Ağustos 1919)
Toplanma Amacı:
- Doğu Anadolu’nun Ermeniler’e karşı savunmasını
yapmak.
- Doğu illerinin bütünlüğünü sağlamak.
- Doğu Anadolu’daki Türkleri azınlıklara oranla
daha güçlü hale getirmek.
AMASYA GENELGESİ (22 Haziran 1919)
1. Vatanın ve milletin bütünlüğü tehlikededir.
2. İstanbul hükümeti üzerine düşen görevi yerine
getirememektedir. Bu durum milletimizi yok
saymaktadır.
3. Temsil Heyeti kurulmalıdır.
4. Sivas’ta bir kongre toplanacaktır. Kongreye her
idari birimden 3 temsilci katılacaktır. Bu kişiler
belediyeler ve Müdafaa-yı Hukuk cemiyetleri
tarafından seçilecektir. AMAÇ: Saltanat ve hilafet
yanlılarının kongreye katılmasını önlemektir.
5. Genelgeyi, Mustafa Kemal, Rauf Orbay, Refet
Bele, Ali Fuat Cebesoy, Kazım Karabekir
imzalamıştır.
Genelgenin Önemi:
a- Milli mücadelenin gerekçesi, amacı ve yöntemi
belirtilmiştir.
Gerekçesi: Vatanın ve milletin bütünlüğü
tehlikededir.
Amacı: Bağımsızlığı sağlamak.
Yöntemi: Milleti ancak milletin azim ve kararı
kurtaracaktır.
Alınan Kararlar:
a- Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür,
parçalanamaz.
NOT: Bu madde Misak-ı Milli’nin ilk maddesini
oluşturmaktadır.
b- İstanbul Hükümeti üzerine düşen görevi yerine
getiremezse bir temsil heyeti kurulacaktır.
c- Manda ve himaye kabul edilemez.
d- Kuvay-ı Milliye’yi amil, irade-yi milliyeyi hakim
kılmak esastır.
e- Azınlıklara siyasi egemenliğimizi ve toplumsal
dengemizi bozucu ayrıcalıklar verilemez.
f- İstanbul Hükümetinin çalışmalarını denetlemek
amacıyla Mebusan Meclisi bir an önce
toplanmalıdır.
Kongrenin Önemi
 Toplanma amacı ve şekli bakımından bölgesel;
aldığı kararlar bakımından ulusaldır.
 Misak-ı Milli’nin temelleri atılmıştır.
 İlk Temsil Heyeti, oluşturulmuştur. Başkan:
Mustafa Kemal
 Hilafet ve saltanatın korunacağı belirtilmiştir.
12
(27 ARALIK 1919)
Ankara’nın Ulusal Mücadelede Merkez Olmasının
SİVAS KONGRESİ (4-11 Eylül 1919)
Nedenleri;
Kararları:
- Erzurum Kongresi’nde alınan kararlar kabul edildi. a- Anadolu’nun merkezi ve güvenilir bir yer olması;
- Milli Cemiyetler Anadolu ve Rumeli Müdafaa-yı b- İletişim ve ulaşımın kolay olması
Hukuk Cemiyeti olarak birleştirilmiştir.
c- İstanbul ile demiryolu bağlantısının olması
- Manda ve himaye kesin olarak reddedildi.
d- Batı cephesine yakın olması
- Temsil Heyeti geçici hükümet görevi yapmaya
başladı.
Okuma Parçası:
- Kuvay-ı Milliye birlikleri birleştirilerek Ali Fuat Atatürk’ün büyük bir önsezi yeteneği olduğunu, 1932 yılında
(CEBESOY) Batı Anadolu Kuvay-ı Milliye
Amerikalı general Mc Arthur ile yaptığı görüşmede
kendisine:
komutanlığına getirildi.
-Almanlar kendilerini siyasi bir akıma kaptırırlarsa 1940- İrade-yi Milliye adıyla bir gazetenin çıkartılması
1945 yılları arasında savaşırlar.Bu savaş çok kanlı olur, ancak
kararlaştırıldı.
Amerika müdahale ederse biter, bu savaşın esas galibi ise
NOT: Temsil Kurulu’nun aldığı İLK
Rusya olur, dediğini,
yürütme kararıdır.
1907 yılında bu günkü Türkiye haritasının nerede ise (Musul
- Damat Ferit Hükümeti istifa etmiş yerine Ali Rıza ve Kerkük hariç) aynısını çizdiğini, Çanakkale Savaşı’ndan 2
ay önce İngiliz ve Fransızların saldıracakları noktayı
Paşa Hükümeti kurulmuştur.
söylediğini, 1936 yılında
- Güney Cephesi bu olaydan sonra kuruldu.
-60 yıl sonra Rusya 60 parça olacak, dediğini, biliyor
muydunuz?
Balıkesir ve Alaşehir Kongreleri:
- Amasya Kongresi kararları kabul edildi.
- Bu kongrelere Mustafa Kemal katılmamıştır.
SON OSMANLI MEBUSAN MECLİSİ
(28 OCAK 1920)
Mustafa Kemal, Meclisin İstanbul’da toplanmasını
istemiyordu. Sebepleri:
AMASYA GÖRÜŞMELERİ
a- Hür iradenin tezahür edemeyeceği düşüncesi
(20-22 Ekim 1919)
Görüşmeler, İstanbul Hükümeti adına Bahriye NOT: Mustafa Kemal İstanbul’a gidecek
Nazırı Salih Paşa ile Temsil Heyeti adına Mustafa milletveklillerinin padişahın etkisinde kalacağından
endişelenmiştir.
Kemal arasında geçmiştir.
- Sivas Kongresi kararlarını İstanbul Hükümeti NOT: Milletvekillerinin padişahın etkinde kalacağı
endişesi vardır.
kabul edecek.
b- İtilaf devletlerinin meclise müdahale edebileceği
- Serbest ortamda seçimler yapılacak
düşüncesi.
- Meclis-i Mebusan açılacak.
- İstanbul Hükümeti, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i
Mustafa Kemal’in Temsil Heyeti’nden İstekleri:
Hukuk Derneği’nin varlığını kabul edecek.
- İtilaf devletleri ile yapılacak barış görüşmelerine a- Mustafa Kemal’in meclis başkanı seçilmesi:
Temsil Kurulunun uygun göreceği kimseler Seçilmedi.
b- Misak-ı Milli kararları kabul edilecek: Kabul
katılacak.
edildi.
NOT: Bu maddelerden sadece seçimlerin yapılıp c- Müdafaa-i Hukuk grubu kurulacak: Felah-ı
Vatan Grubu kurulmuştur.
Meclis-i Mebusan’ın açılması kabul edilmiştir.
NOT: İstanbul hükümeti bu görüşmeyle milli NOT: İtilaf Devletleri, kendilerinin aleyhinde karar
düşündüklerinden
meclisin
mücadelenin varlığını ve Heyet-i Temsiliye’yi alınmayacağını
açılmasına izin verdiler. Meclis İstanbul’da
resmen kabul etmiştir.
açılmıştır.
MUSTAFA KEMAL’İN ANKARA’YA GELİŞİ
13
MİSAK-I MİLLİ KARARLARI
(28 OCAK 1920)
1- Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür,
parçalanamaz.
2- Azınlıklara, sınırlarımız dışında yaşayan
Müslüman Türklere verilen haklar kadar hak
verilecektir.
3- Kapitülasyonlar kabul edilemez.
4- İstanbul ve Marmara’nın güvenliği sağlandığı
takdirde İstanbul ve Çanakkale Boğazları ticari
ulaşıma açılacaktır.
5- Evliye-yi Selase (Üç il) (Kars, Ardahan,
Batum)
için
gerekirse
halk
oylamasına
başvurulmalıdır.
NOT: İtilaf devletleri bu kararların açıklanmasından
sonra 16 Mart 1920 tarihinde İstanbul’u resmen
işgal etmişlerdir.
NOT: 11 Nisan 1920’de padişah meclisi
kapatmıştır.
NOT: İstanbul’un işgal edildi haberini Mustafa
Kemal’e Manastırlı Hamdi bildirmiştir.
14
6. Padişah ve halife baskı ve zorlamadan
kurtulduğu zaman meclisin aldığı karara göre uygun
İLK TBMM (23 NİSAN 1920)
olan yerini alır.
İstanbul’daki gelişmeleri yakından takip eden 7. Din işleri TBMM tarafından yönetilecektir.
Mustafa Kemal 19 Mart’ta yayınladığı bir
genelgeyle bütün yurtta seçimler yapılmasını ve
Ankara’da yeni bir meclis toplanmasını istemiştir. I. TBMM İle İlgili Yorumlar:
Buna göre TBMM, 23 Nisan 1920’de Sinop mebusu  Amacı Misak-ı Milli’yi gerçekleştirmek ve vatanı
Şerif
Bey’in
başkanlığında
toplanmıştır. düşman işgalinden kurtarmak olan kişilerden
İstanbul’dan kaçan Mebusan Meclisi üyeleri de (idealistlerden) kurulmuştur.
TBMM’ye kabul edilmiştir.
 Kurtuluştan sonra yapılacak inkılaplar bu meclisin
Not: Böylece Milli İradeye saygı gösterilmiş, milli gündemini oluşturmayacaktır.
birlik ve bütünlüğün sağlanmasına çalışılmıştır.
 Bu meclisin gerçekleştirdiği tek inkılap saltanatın
kaldırılmasıdır.
I. TBMM’nin Açılış Nedenleri:
 Meclisteki subaylar askerlik mesleğini de beraber
 Ulusal
egemenlik
düşüncesini yürütmüşlerdir. (Meclisle, cephelerin irtibatını
sağlamak için)
kurumsallaştırmak
 Kurtuluş mücadelesine halkın katılımını  TBMM’ye karşı çıkan isyanlara karşı 29 Nisan
1920’de Hıyanet-i Vataniye kanunu çıkarılmıştır.
artırmak
 İstiklal mahkemeleri vasıtasıyla yargı gücünü
 Bağımsızlık mücadelesini tek elden yönetmek
kullanmıştır.
NOT: TBMM 23 Nisan 1920’de 376 (bazı  Olağanüstü yetkilere sahip, sert tedbirler alan
ihtilalci bir meclistir.
kaynaklara göre 390) milletvekili ile açılmıştır.
 Alınan ilk kararlar çok az bir değişiklikle 20 Ocak
NOT: Mustafa Kemal Ankara milletvekili olarak 1921’de Teşkilat-ı Esasiye adıyla ilk anayasa haline
getirilmiştir.
seçilmiştir.
NOT: Bu anayasa TBMM’nin ilk anayasasısıdır.
 Kurucu meclis özelliği taşımasına rağmen,
Alınan İlk Kararlar:
“Olağanüstü yetkilere sahip meclis” adıyla
1. Yeni bir hükümet kurmak zorunludur.
açılmıştır.
NOT: İstanbul hükümetine karşı çıkılmıştır.
 Meclis hükümeti sistemi benimsenerek işlerin
NOT: Yürütme işlerinin yapılabilmesi için düzenli hızlı yürümesi ve meclis ile hükümetin uyum içinde
bir şekilde hareket edilmesi hedeflenmiştir.
çalışması sağlanmıştır.
2. Geçici bir hükümet başkanı tanımak veya
padişah vekili atamak doğru değildir.
1921 ANAYASASI (Teşkilat-ı Esasiye)
NOT: Meclisin bağımsızlığını ve devamlılığını
(20 Ocak 1921)
sağlamak amaçlanmıştır.
TBMM, 1920’de ilan edilmesine rağmen bir
3. TBMM’nin üzerinde hiçbir güç yoktur.
anayasa ilan edilmemişti. Çünkü o dönemde KanunNOT:
ı Esasi yürürlükte idi. Dolayısıyla bir anayasa
a) Ulusal egemenlik anlayışı gerçekleşmiştir.
tartışması başlatmak ulusal birliği zedeleyebilirdi.
Ancak, I. İnönü Savaşı’nın oluşturduğu olumlu
b) İstanbul hükümeti yok sayılmıştır.
c) Saltanat makamına karşı çıkılmış ancak ortam havadan yararlanarak TBMM, ilk anayasasını ilan
etmiştir.
müsait olmadığı için açıkça ifade edilmemiştir.
4. Yasama, yürütme yetkileri, (güçler birliği ilkesi) Maddeleri:
1- Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
meclise aittir.
Yorum: Türk tarihinde ilk kez bir anayasa ile
NOT: İşlerin hızlı yürümesi için böyle bir karar
yönetim
halka verilmiştir.
alınmıştır.
5. Hükümetin üyeleri meclis içerisinden seçilir.
Meclis başkanı hükümetin de başkanıdır.
TBMM’NİN AÇILMASI
15
Yorum: Cumhuriyet rejimi kastedilmiş ancak  1921 Anayasası 1924 Anayasasına kadar geçerli
ortam müsait olmadığı için resmen ifade olmuştur.
edilmemiştir.
NOT: 1921 Anayasasındaki en önemli değişiklik
2- Yasama, yürütme ve yargı yetkileri TBMM’ye
Cumhuriyet’in İlanı ile olmuştur. Böylece devleti
aittir.
rejimi belirlenmiş ve meclis hükümeti sistemi
yerine Kabine Sistemi’ne geçilmiştir.
Yorum: Olağanüstü şartlardan dolayı hızlı karar
alabilmek
amacıyla
güçler
birliği
ilkesi
benimsenmiştir.
Yorum: Yürütme yetkisinin TBMM’ye ait olduğu TBMM’YE KARŞI ÇIKAN İSYANLAR
belirtilerek İstanbul hükümeti yok sayılmıştır.
Nedenleri:
 İtilaf devletlerinin denetimlerini devam
3- Türkiye Devleti, TBMM tarafından yönetilir ve
ettirebilmek amacıyla boğazların çevresinde
hükümeti “TBMM Hükümeti” adını taşır.
tampon bölgeler oluşturmak istemeleri
Yorum: Devletin ismi konmuş ve milliyetçilik
 Şeyhülislamdan alınan fetva ile Kuvay-ı
ilkesi benimsenmiştir.
Milliyeciler’in dinsiz ilan edilmesi.
 Yapılan gıyabi yargılamada Mustafa Kemal
4- Dini hükünlerin uygulanması TBMM’ye aittir.
ve arkadaşları hakkında idam kararı çıkarılması
Yorum:
Anayasanın
laik
olmadığının
 Milli mücadelecilerin bolşeviklikle veya
göstergesidir.
ittihatçılıkla suçlanmaları
 Bütün bu suçlamaların İngiliz uçaklarıyla
halka ulaştırılması
5- Milletvekilleri seçimleri 2 yılda bir yapılır.
 Bazı zengin ve nüfuz sahibi kişilerin
Yorum: Ulusal iradenin yönetimde daha etkin
çıkarlarını korumak istemeleri
olması amaçlanmıştır.
 Azınlıkların bağımsız devlet kurma amaçları
 Bazı Kuvay-ı Milliyeciler’in halka baskı
6- TBMM üyeleri seçildikleri bölgenin değil, tüm
yapması
ulusun milletvekilidir.
 Bazı Kuvay-ı Milliyeciler’in düzenli orduya
Yorum: Ulusal birlik ve beraberliği güçlendirmek
katılmak istememeleri
amaçlanmıştır.
7- TBMM başkanı, hükümetin de başkanıdır.
Yorum: Meclis hükümeti sistemi kabul edilmiştir.
I- İstanbul Hükümeti’nin Çıkardığı İsyanlar
1- Anzavur İsyanı: Balıkesir çevresinde iki kez
8- Kanun-ı Esasi’nin teşkilat-ı Esasiye ile isyan etmiş, Çerkez Ethem kuvvetlerince
bastırılmıştır.
çelişmeyen hükümleri geçerlidir.
Yorum: Kanun-ı Esasi yanlılarının tepkilerini 2- Kuvay-ı İnzibatiye İsyanı (Halifelik ordusu):
Geyve, Adapazarı çevresinde faaliyet gösteren
çekmemek amaçlanmıştır.
halifelik ordusu Ali Fuat Paşa birlikleri tarafından
Yorum: Ülkede aynı anda 2 anayasa geçerli mağlup edilmiştir. Kuvay-ı İnzibatiye’nin bir kısmı
olmuştur.
Kuvay-ı Milliye safına katılmışlardır.
Önemi:
 Yeni Türk devletinin kuruluşunun siyasi ve
hukuki bir belgesidir.
 TBMM, yaptığı anayasa ile Kurucu Meclis
olduğunu göstermiştir.
 Savaş şartlarından dolayı maddeler sınırlı
tutulmuş ve genelde bağımsızlığın kazanılmasına
yönelik olmuştur.
I-İstanbul Hükümeti İle İtilaf Devletleri’nin
Çıkardığı İsyanlar
16
1- Bolu, Düzce, Hendek, Adapazarı İsyanları: 2- Demirci Mehmet Efe İsyanı: Demirci Mehmet
İtilaf devletlerinin boğazlar çevresinde tampon Efe de düzenli orduya katılmayarak isyan etmiş, Ali
bölgeler
oluşturmak
amacıyla
çıkarttıkları Fuat Paşa tarafından isyanı bastırılmıştır.
isyanlardır. Ali Fuat Paşa ve Refet bey birlikleri
tarafından bastırılmıştır.
TBMM’NİN ALDIĞI TEDBİRLER
1- Hıyanet-i Vataniye Kanunu çıkarılmıştır. (29
2- Afyon İsyanı (Çopur Musa): Askerleri firara
Nisan 1920)
teşvik eden bu isyanı Kuvay-ı Milliye birlikleri 2- İstanbul Hükümeti ile bütün haberleşme
bastırmış, Çopur Musa Yunanlılar’a sığınmıştır.
kesilmiş, evraklar geri gönderilmiştir.
3- Ankara müftüsü Rıfat Efendi’nin başkanlığında
3- Yozgat İsyanı: Çapanoğlu ailesi nüfuzlarını
birçok alimin imzasını taşıyan karşı fetva
kaybetmek endişesiyle isyan etmiş, birliklerimizi
yayınlanmıştır.
uzun
süre
uğraştırmıştır.
Çerkez
Ethem 4- Üyeleri milletvekillerinden oluşan İstiklal
kuvvetlerinin de yardımıyla bastırılmıştır.
Mahkemeleri kurulmuştur. (11 Eylül 1920)
4- Konya İsyanı: Delibaş Mehmet adında birisi
isyan başlatmış, hükümet konağını basmış ve isyan
genişlemiştir. Daha sonra Refet Bey tarafından isyan
bastırılmıştır.
Not: TBMM’nin yargı gücünü kullanmasına bir
örnektir.
5- Gezici “Nasihat Heyetleri” oluşturulmuştur.
5- Milli Aşireti İsyanı: Urfa taraflarında Fransızlar
tarafından kışkırtılan Milli Aşireti, Fransız
ordusuyla beraber Kuvay-ı Milliyeciler’e karşı
mücadele etmişse de başarılı olamamıştır.
İsyanların Sonuçları:
1- Milli mücadelenin uzamasına ve kurtuluşun
gecikmesine sebep olmuştur.
2- Yunanlılar’ın ilerlemesine zemin hazırlamıştır.
3- Boş yere kardeş kanı akıtılmış, cephane
harcanmıştır.
4İsyanların
bastırılmasıyla
Anadolu’da
TBMM’nin güç ve otoritesi artmıştır.
Not: Ayrıca Bayburt’ta Şeyh Eşref İsyanı,
Bozkır’da Zeynelabidin İsyanı, Diyarbakır’da Ali
Batı İsyanı, Yenihan’da Postacı Nazım isyanı,
Garzan’da Cemil Çeto İsyanı, Dersim çevresinde
Koçkiri İsyanı gibi isyanlar çıkmıştır.
III- Azınlıkların Çıkardığı İsyanlar:
Azınlıklar (Ermeni, Kürt ve Rumlar) Wilson
ilkelerine göre bulundukları bölgelerde bağımsız
devletler kurabilmek için isyanlar çıkartmışlardır.
İtilaf devletleri tarafından da desteklenen bu isyanlar
Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasıyla son bulmuştur.
Not: En son bastırılan isyan Karadeniz’den yardım
alabilen Pontus Rumları’nın isyanıdır.
IV- Kuvay-ı Milliyeciler’in Çıkardığı İsyanlar:
1- Çerkez Ethem İsyanı: Emrindeki Kuvay-ı
Seyyare adındaki kuvvetlerle Yunanlılar’a ve
TBMM’ye karşı çıkan isyanların bastırılmasında
önemli rol oynamıştır. Fakat düzenli orduya
katılmak istemeyerek isyan etmiş, I. İnönü
Savaşı’nın hemen sonrasında isyanı bastırılmış,
Çerkez Ethem Yunanlılar’a sığınmıştır.
SEVR BARIŞ ANTLAŞMASI
(10 Ağustos 1920)
Diğer
mağlup
devletlerle
yapılan
barış
antlaşmalarının şartları Paris Konferansı’nda
belirlendiği halde Sevr’in şartları San Remo
görüşmelerinde ortaya konmuştur.
Bu gecikmenin sebebi:
- Osmanlı’yı paylaşma konusunda anlaşmaya
varamamaları
- Geçen süre içerisinde daha fazla toprak işgal
etmek istemeleri
- Bir ateşkes antlaşması olan Mondros’un bir barış
antlaşması gibi hükümler taşıması
Sevr’deki görüşmelerde şartları çok ağır bulan
Tevfik Paşa antlaşmayı imzalamayınca İngilizler’in
desteklediği Yunanlılar bir taraftan Edirne’yi diğer
taraftan Balıkesir ve Bursa’yı işgal etmişlerdir. Bu
gelişmeler üzerine saltanat şurası toplanmış ve
Sevr’in imzalanmasına karar verilmiştir.
17
Kararlar:
1- Osmanlı Devleti İstanbul ve Orta Anadolu’da
küçük bir bölgeyle sınırlandırılacak
2- Boğazlar Türkler’in dahil olmadığı bir komisyon
tarafından idare edilecek
3- Kapitülasyonlar en geniş şekli ile bütün
devletlere tanınacak
4- Azınlıklar
vergi
vermeyecek,
askerlik
yapmayacak
5- Yunanlılar’a İzmir dahil Batı Anadolu ve Midye
– Büyük Çekmece hattının batısında kalan bütün
Doğu Trakya bırakılacak.
6- İngilizler’e, Musul, Kerkük, Irak, Filistin ve
Arabistan bırakılacak
7- Fransızlar’a, Adana, Malatya, Sivas çevresi ve
Suriye bırakılacak
8- İtalyanlar’a, Antalya, Konya ve Güneybatı
Anadolu’nun içlerine kadar olan bölgeler
bırakılacak
9- Doğu Anadolu’da iki yeni devlet kurulacak
(Ermenistan, Kürdistan)
10- 50000 kişi haricinde asker bulundurulmayacak,
ağır silahlar edinilmeyecektir.
Not-1: Antlaşmanın geçerli olabilmesi için meclis
tarafından onaylanması gerekmiş, Mebusan Meclisi
kapatıldığı için bu da mümkün olmamıştır. Bu
yüzden Sevr Hukuki geçerliliği olmayan ölü
doğmuş bir antlaşma olarak kalmıştır.
Not-2:
TBMM
antlaşmayı
onaylamamış
onaylayanları da vatan haini ilan etmiştir.
Not-3: Kurtuluş Savaşı sonrasında Sevr yerine
Lozan Barışı imzalanmıştır.
18
 Misak-ı Milli kısmen gerçekleştirilmiştir.
 Doğu sınırı belirlenmeye başlanmıştır.
 Ermeni meselesi çözüme kavuşturulmuştur.
 İlk kapanan cephe Doğu cephesidir. Buradaki
Düzenli Ordunun Kurulması
birlikler batıya kaydırılmıştır.
Sebepleri:
 Gürcistan’a bir nota verilmiş, Yapılan Batum
a- Kuvay-ı Milliye’nin halka baskı uygulaması
Antlaşması’yla (23 Şubat 1921) Ardahan, Batum
b- Kuvay-ı Milliye güçlerinin düzenli ordu TBMM’ye verilmiştir.
hakimiyetine girmek istememesi
 Halkın TBMM’ye güveni artmıştır.
c- Kuvay-ı Milliye güçlerinin Yunanlılar’ı
durdurmada yetersiz olması
2- GÜNEY CEPHESİ:
d- Kuvay-ı Milliye birliklerinin başına buyruk Urfa, Antep ve Maraş bölgesi İngilizler, daha sonra
hareket etmesi, kendi adaletini kendisi sağlayıp, Fransızlar tarafından işgal edilmiştir. İngiliz işgaline
ihtiyaçlarını halktan zorla sağlaması.
ayaklanmayan halk Fransızlar’ın Ermeniler’i
kışkırtmaları ile yapılan katliamlar karşısında
direnişe geçmiştir. Maraş ve Urfa, TBMM
1- DOĞU CEPHESİ:
1878 Berlin Antlaşması’nda Rusya’nın Ermeniler’in açılmadan kurtarılmış, Antep bir yıllık bir
koruyuculuğunu üstlenmesiyle Ermeni sorunu kuşatmadan sonra düşmüştür.
ortaya çıkmıştır. Özellikle Rusya’nın, ayrıca Çukurova bölgesinde de bazı mücadeleler
İngiltere ve Fransa’nın kışkırtmaları söz konusudur. yapılmıştır. Sivas Kongresi’nde alınan kararla
Brest-Litowsk Antlaşması’ndan sonra Kafkaslarda güneyde Kuvay-ı Milliye kurulmasına çalışılmıştır.
ilerleyişe geçen Osmanlı ordusu Mondros’tan sonra Bölgenin işgal altında tutulmasının mümkün
geri çekilmiş, burada Ermenistan ve Gürcistan olmadığını anlayan Fransızlar Sakarya Savaşı’ndan
devletleri kurulmuştur. Ermeniler, Wilson ilkelerine sonra imzalanan Ankara Antlaşması’yla askerlerini
Hatay
hariç
Suriye
sınırımız
göre nüfus çoğunluğunda olduklarını iddia etmişler, çekmişler,
Çukurova ve Doğu Anadolu’yu içine alan bölgede belirlenmiştir.
bir Ermeni devleti kurmak istemişlerdir. General Not-1: Güney Cephesindeki başarılar bir şehir
Harbord yayınladığı raporda Ermeni iddialarının halkının düzenli orduya karşı kazandığı başarılardır.
Bu cephede düzenli ordu kurulamamıştır.
doğru olmadığını açıklamıştır.
TBMM açıldığı sırada Ermeniler saldırılarını Not-2: Fransa, Ankara Antlaşması ile TBMM’yi
artırmış,
bunun
üzerine
Doğu
Cephesi tanıyan ilk itilaf devleti olmuştur.
komutanlığına getirilen Kazım Karabekir Paşa’ya
hareket emri verilmiştir (24 Eylül 1920). Türk 3- GÜNEYBATI ANADOLU CEPHESİ:
kuvvetleri saldırıya geçmiş ve yapılan mücadelede Savaş sırasında yapılan gizli anlaşmalar ile Ege ve
Ermeniler başarısız olmuştur. Sarıkamış, Kars ve Akdeniz İtalya’ya verilmiş iken Doğu Akdeniz’de
Gümrü ele geçirilmiş, Ermeniler barış istemiştir.
güçlü bir İtalya’yı menfaatlerine uygun bulmayan
İngiltere Ege Bölgesi’ni Yunanistan’a verince
İtalya’nın diğer İtilaf Devletleri ile arası açılır ve
Gümrü Antlaşması (3 Aralık 1920)
Milli Mücadele’den yana tavır koyar. Her ne kadar
1- Çıldır gölü Aras nehri sınır olacak
2- Berlin Antlaşması ile kaybedilen Kars çevresi ile İtalyanlar Antalya yöresini işgal etmişlerse de
Ankara Hükümeti orduları başarılar kazanmaya
Ardahan’ın bir bölümü TBMM’ye bırakılacak.
başlayınca TBMM ile çatışmayı göze alamaz ve II.
3- Ermenistan TBMM’nin onaylamadığı hiçbir İnönü’den sonra kısmen, Sakarya Zaferi’nden sonra
anlaşmayı imzalamayacak
da tamamen Anadolu’dan çekilir.
4- Doğu Anadolu’da Ermeniler’in çoğunlukta Not: İtalya ile silahlı mücadeleye girilmemiştir.
olmadığı kabul edilecektir.
KURTULUŞ SAVAŞINDA
CEPHELER
Önemi: TBMM’nin ilk askeri ve siyasi zaferidir.
Notlar:
 Sevr’in geçersizliği ilk kez belirtilmiştir.
4- BATI CEPHESİ:
19
Bu cephe Yunanlılar’ın 15 Mayıs 1919’da İzmir’i
işgaliyle başlar. 11 Ekim 1922’de Mudanya Ateşkes
Antlaşmasıyla sona erer.
Düzenli ordunun kurulması Yunanlılar’ın Bursa –
Uşak arasındaki ilerleyişlerinin durdurulamasını
sağladı. Gediz muharebelerinde alınan mağlubiyet,
Kuvay-ı Milliye birliklerinin vatanı topyekün
kurtaramayacağının, düzenli ordular karşısında
başarılı olamayacağının anlaşılması ve zaman
zaman halka baskı ve zulüm yapmaları düzenli ordu
kurma çalışmalarını hızlandırmıştır. Ali Fuat
Paşa‘nın yerine Batı Cephesi komutanlığına
getirilen İsmet ve Refet beylerin çalışmalarıyla
düzenli ordu kurulmuştur.
(21 ŞUBAT – 12 MART 1921)
TBMM’nin arka arkaya aldığı başarılar özellikle de
I. İnönü zaferinden sonra İtalya ve Fransa’nın
ısrarıyla Londra’da bir konferans toplanarak Sevr’in
yeniden gözden geçirilmesine sebep olmuştur.
Amaçları küçük değişikliklerle Sevr’i TBMM’ye
kabul ettirmek ve Yunan ordusuna zaman
kazandırmaktır. İkilik çıkarmak amacıyla hem
İstanbul Hükümeti hem de TBMM davet edilmiştir.
Sonuçları:
1- TBMM’nin kurduğu düzenli orduların ilk
zaferidir.
2- Düzenli ordu çalışmaları sona ermiş milli birlik
ve bütünlük sağlanmıştır.
3- Halkın kendisine ve düzenli orduya duyduğu
güven artmıştır.
4- Teşkilatı Esasiye kabul edilmiştir. (20 Ocak
1921)
5- Londra konferansı toplanmıştır (23 Şubat – 12
Mart 1921)
6- İstiklal Marşı kabul edilmiştir. (12 Mart 1921)
7- Afganistan ile dostluk antlaşması imzalanmıştır.
(1 Mart 1921)
8- Ruslarla Moskova Antlaşması imzalanmıştır. (16
Mart 1921)
9- İsmet Paşa generalliğe yükselmiştir.
10- İstiklal Mahkemeleri kaldırılmıştır.
Not-3: İtilaf devletleri arasındaki görüş ayrılığı
artmıştır.
TBMM’nin Amaçları:
1- Misak-ı Milli’yi dünya kamuoyuna duyurmak
2- Savaş taraftarı olmadıklarını göstermektir.
3- İstanbul Hükümeti temsilcisi Tevfik Bey’in sözü
TBMM temsilcisine bırakması ikilik çıkmasını
I. İNÖNÜ SAVAŞI (6 – 10 OCAK 1921)
önlemiştir. TBMM temsilcisi Bekir Sami Bey
Yunanlılar amaçları;
Misak-ı Milli’yi İtilaf devletleri ise Sevr’i
 Sevr’i TBMM’ye kabul ettirebilmek,
savunmuşlar, neticede konferans bir netice
 Demiryolları kavşağı olan Eskişehir’i alıp alınmadan dağılmıştır.
Ankara’ya ulaşarak milli mücadeleyi sona erdirmek,
 Gücünü göstererek itilaf devletlerinden daha Not-1: Londra Konferansı’nın önemi TBMM’nin
fazla yardım sağlamak,
varlığının İtilaf Devletleri tarafından resmen
 Çerkez Ethem’in isyanından faydalanmak,
tanınmış olmasıdır.
gibi amaçlarla harekete geçmişler, İnönü mevkiinde
mağlup olarak geri çekilmişlerdir. Hemen Not-2: Milli mücadelenin savaş meydanlarında
arkasından Çerkez Ethem mağlup edilmiş, Çerkez kazanılacak başarılardan sonra gerçekleşeceği
Ethem Yunanlılar’a sığınmıştır.
anlaşılmıştır.
LONDRA KONFERANSI
Not-4: İtilaf devletlerince Yunanlılar’a bir şans daha
tanınarak taarruz emri verilmiştir.
İSTİKLAL MARŞI’NIN KABULÜ
(12 MART 1921)
TBMM’nin açtığı ödüllü yarışmaya 724 şiir
katılmıştır. Yarışmaya istemeyerek de olsa katılan
Mehmet Akif “Kahraman Ordumuza” hitaben
yazdığı şiirle birinci gelmiştir. İstiklal Marşı 1930
yılında Zeki ÜNGÖR tarafından bestelenmiştir.
NOT: TBMM’nin İstiklal Marşı’nı kabul etmesi
meclisin ulusalcı bir nitelik taşıdığını gösterir.
AFGANİSTAN İLE DOSTLUK ANTLAŞMASI
(1 Mart 1921):
Moskova’da Ruslar’la görüşmeler sürerken,
Afganistan ile bir dostluk antlaşması imzalanmış,
20
birbirlerini tanımışlar ve yardımlaşma sözü  Batı cephesi birleştirilmiş ve İsmet Paşa’nın
vermişlerdir.
emrine verilmiştir.
Not: TBMM’yi tanıyan ilk Müslüman Asya  Düzenli orduya duyulan güven artmıştır.
devletidir.
 Mustafa Kemal çektiği bir telgrafla İsmet
Paşa’yı tebrik etmiştir. ”Siz orada sadece düşmanı
değil; miletin makus (kötü)kaderini de yendiniz”.
MOSKOVA ANTLAŞMASI
 Türk ordusu Dumplupınar ve Aslıhanlar’da bir
(16 Mart 1921):
Ortak düşman karşısında yalnızlık politikasından taarruz denemesinde bulunmuş, fakat yeterli taarruz
da kurtulmak isteyen Sovyet Rusya ve TBMM gücüne ulaşılamadığı için başarılı olamamıştır.
birbirlerine
yakınlaşmışlar
ve
Moskova Yorum: 1. ve 2. İnönü Muharebelerinin özelliği
düşmana karşı savunma yapma ve zaman kazanma
Antlaşması imzalanmıştır.
savaşıdır.
Buna göre:
1- Batum, Gürcistan’a verilmek şartı ile Kars,
Ardahan ve Artvin’in TBMM’ye ait olduğu
kabul edilmiştir. (Misak-ı Milli’den ilk taviz
KÜTAHYA–ESKİŞEHİR MUHAREBELERİ
verilmiştir.)
(10 – 24 TEMMUZ 1921):
2- Osmanlı Devleti’yle Çarlık Rusya arasında II. İnönü Savaşı’ndan sonra taarruz için yeterli
imzalanan anlaşmalar geçersiz sayılmıştır.
gücü olmadığı anlaşılan Türk ordusuna karşı, iyi
3- Taraflardan birinin onaylamadığı bir donatılmış ve üstün sayıda bir kuvvetle saldırılması
antlaşmayı diğeri de onaylamayacaktır.
durumunda başarılı olacaklarına inanan Yunanlılar,
4- Sovyet
Rusya
kapitülasyonların taarruza geçerek Afyon, Kütahya ve Eskişehir’i ele
geçirmişlerdir. Mustafa Kemal’in emri ile Türk
kaldırıldığını kabul edecektir.
5- Sovyet Rusya, TBMM’ye yardım yapacaktır. Ordusu Sakarya Nehri’nin doğusuna çekilmiştir.
Önemi: İlk kez bir Avrupa Devleti tarafından
Sonuçları:
TBMM ve Misak-ı Milli tanınmıştır.
 Yunanlılar Sakarya Nehri’ne kadar olan
yerleri işgal etmiş
Not-1: Kapitülasyonların kaldırılması ilk kez Sovyet
 Halkta ve mecliste bir panik başlamış
Rusya tarafından kabul edilmiştir.
 Meclisi Kayseri’ye taşıma ve yeniden
Not-2: Doğu sınırımız büyük ölçüde çizilmiştir.
Kuvay-ı Milliye’ye dönme tartışmaları başlamış.
(Kesin olarak Kars Antlaşması ile belirlenmiştir.)
 Mustafa
Kemal’e
karşı
muhalefet
güçlenmeye başlamış
II. İNÖNÜ SAVAŞI
 5 Ağustos 1921’de “başkomutanlık Yasası”
(23 MART – 2 NİSAN 1921)
çıkarılmıştır (3 aylık süre ile).
Londra Konferansı’nın hiçbir sonuç alınamadan
 8 Ağustos’ta Tekalif-i Milliye emirleri
dağılmasından sonra, İtilaf devletleri Yunanlılar’a
çıkarılmış.
bir şans daha tanıyıp taarruz emri vermişlerdir.
Yunanlılar Türk ordusunun daha fazla güçlenmesini
 İstiklal mahkemeleri yeniden kurulmuştur.
önlemek, Sevr’i kabul ettirebilmek, Eskişehir’i ele
 Tekalif-i Milliye Emirleri alınmıştır.
geçirip Ankara’ya geçmek, Milli Mücadele’yi sona
erdirmek amacıyla harekete geçmişler fakat inönü NOT: Düzenli ordunun almış olduğu ilk ve tek
mevkiinde mağlup olarak geri çekilmişlerdir. 8 yenilgidir.
Nisan’da Afyon da Yunanlılar’dan geri alınmıştır.
BAŞKOMUTANLIK YASASI
Sonuçları:
(5 Ağustos 1921)
 Yunanlılar yenildi ve Afyon’a çekilmek zorunda
kaldı.
Mustafa Kemal işleri daha hızlı yürütmek ve kötü
 Fransızlar Zonguldak’ı, İtalyanlar Güneybatı gidişe son vermek amacıyla meclisten geniş yetkiler
istemiş, 3 aylığına baş komutanlığa atanmıştır.
Anadolu’yu boşaltmaya başlamışlardır.
Buna göre yasama, yürütme, İstiklal Mahkemeleri
vasıtasıyla yargı yetkisine sahip olmuştur. Birkaç
21
kez uzatılan görev, 1922 Temmuzunda süresiz
(23 Ağustos – 13 Eylül 1921)
olarak uzatılmıştır. Mustafa Kemal, Cumhurbaşkanı Yunanlılar Sakarya Nehri’nin doğusuna geçerek
seçilinceye kadar bu görevde kalmıştır.
taarruza başlamışlar, Türk savunma hattını yer yer
aşarak Ankara yakınlarına kadar gelmişlerdir.
Mustafa Kemal’in “Hattı müdafaa yoktur, sathı
TEKALİF-İ MİLLİYE EMİRLERİ
müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır...” sözüyle
(8 Ağustos 1921)
uyguladığı yeni taktik başarıyla uygulanmış,
Orduyu Sakarya Savaşı’na hazırlamak amacıyla Yunanlılar durdurulmuş, sonra Sakarya Nehri’nin
halktan son bir kez fedakarlık istenmiş, elinde batısına atılmışlardır. Taarruz gücüne ulaşmamış
bulunan yiyecek ve giyecek maddelerinin yük ve olan Türk ordusu daha ileriye gitmemiştir.
binek araçlarının bir kısmını, silah ve cephane
olarak ne varsa hepsini orduya istemişlerdir. İllerde
ve ilçelerde vergi komisyonları kurulmuş, vergilerin Sonuçları:
toplanması ve askerden kaçmaların önlenmesi için
1- Bir dönüm noktası niteliğindedir. 1683, II.
yeni İstiklal Mahkemeleri kurulmuştur.
Viyana kuşatmasından beri devam eden geri
çekilme son bulmuştur.
Buna göre;
2- Son savunma savaşıdır. Artık Türk ordusu
a- Halk elindeki silah ve cephaneleri 3 gün içinde
taarruza geçecektir.
orduya teslim edecektir.
3- Yunanlılar’ın
taarruz
gücü
kırılmış,
b- Her aile bir askeri giydirecektir.
savunmaya
çekilmiştir.
c- Yiyecek ve giyecek maddelerinin % 40’ına el
4- Sovyet Cumhuriyetleri’yle Kars Antlaşması
konulacak ve bunların karşılığı daha sonra geri
imzalanmıştır. (13 Ekim 1921)
ödenecektir.
5- Fransa ile Ankara Antlaşması imzalanmıştır.
d- Her türlü makineli araçların % 40’ına el
(20 Ekim 1921)
konulacaktır.
6- Ukrayna
ile
dostluk
Antlaşması
e- Halkın elindeki araçlar aylık 100 km askeri
imzalanmıştır.
(
2
Ocak
1922)
ulaşım yapacaktır.
7- İtalyanlar
Anadolu’yu
tamamen
Not: Tekalif-i Milliye Emirleri’ne göre toplanan
boşaltmışlardır.
yardımlar Sakarya Savaşı’na yetişmemiş, daha çok
Büyük Taarruz’da kullanılmıştır.
8- Mustafa Kemal ‘e gazilik ünvanı ve
mareşallik rütbesi verilmiştir. (19 Eylül 1921)
9- İngilizler teker teker müttefiklerince terk
İSTİKLAL MAHKEMELERİ
edilince çareyi savaşı durdurmakta bulmuşlar ve
TBMM açılmasına ve hükümet kurulmasına rağmen
22 Mart’a iki tarafa ateşkes teklifinde
ülkede otorite boşluğu vardı. Bu durum güvensizliğe
bulunmuşlardır. Türk ordusunu hareketsiz
neden oluyordu. Kuvay-ı Milliye birliklerinin
bırakmak, milli hükümeti gevşetmek amaçlarını
düzensiz hareket etmeleri, TBMM’ye karşı
taşıyan teklif TBMM tarafından kabul
isyanalrın çıkması gibi sebeplerden dolayı İstiklal
edilmemiş, kesin barış için kesin zaferin lazım
Mahkemelri kurulmuştur.
olduğu anlaşılmıştır.
Olağan üstü mahkeme özelliği taşıyan bu
10- Yunanlılar, İngiliz desteğini kaybetmişlerdir.
mahkemelerin kararlarına temyiz hakkı yoktu.
11- İngilizler ile Esir Mübadelesi Antlaşması
İstiklal Mahkemelerinin üyeleri TBMM’deki
yapılmıştır. (22 Ekim 1921)
milletvekillerinden seçilmiştir.
Sonuçları:
KARS ANTLAŞMASI (13 Ekim 1921)
 İç güvenlik sorunu çözümlendi.
 TBMM’nin Anadolu’da otorite kurması Sakarya’dan sonar Kafkas Cumhuriyetleri ile
(Ermenistan,
Azerbaycan
ve
Gürcistan)
sağlandı.
imzalanmıştır. Buna göre; Moskova Antlaşması
 Asker kaçakları orduya kazandırıldı.
şartları tekrar edilmiş ve Doğu sınırımız kesinlik
 Ayaklanmaların bastırılması kolaylaştırıldı.
kazanmıştır.
SAKARYA MEYDAN MUHAREBESİ
ANKARA ANTLAŞMASI (20 Ekim 1921)
22
II. İnönü’den sonra TBMM ile anlaşmak için durumu ortaya çıkmıştır. Fakat iki taraf da savaşı
Ankara’ya elçiler gönderen Fransa, Kütahya – göze alamadığı için Mudanya Ateşkes Antlaşması
Eskişehir yenilgisinden sonra bekleme yoluna imzalanmıştır.
gitmiş, Sakarya Savaşı kazanılınca Ankara
Antlaşması imzalanmıştır.
Sonuçları:
1- Kurtuluş savaşı başarıya ulaşmış ve
Buna göre:
Anadolu’da Yunan işgali sona ermiştir.
1- Antlaşmanın
imzalanmasıyla
taraflar
2- Kurtuluş savaşı’nın askeri safhası sona ermiş,
arasında savaş sona erecek.
diplomatik ilişkiler dönemi başlamıştır.
2- Fransa işgal ettiği toprakları boşaltacak
3- Boşaltılan topraklarda genel af ilan edilecek
MUDANYA ATEŞKES ANTLAŞMASI
4- Hatay’daki Türklere geniş haklar tanınacak
(11 EKİM 1922)
ve Hatay özerk bir bölge olacak
İngiltere, dominyonlarının2 ve İngiliz basınının
5- Fransa TBMM ve Misak-ı Milli’yi tanıyacak baskısı ve müttefiklerinin yalnız bırakması sonucu
6- (Günümüzde Suriye sınırları içinde olan) savaşı göze alamayarak barış görüşmelerine razı
Caber kalesi Türk bayrağı altında, Türk mülkü olmuştur. Mudanya’daki barış görüşmelerine
olarak kalacaktır.
İngiltere, İtalya, Fransa ve TBMM katılmıştır.
Görüşmelere katılmayarak Mudanya yakınlarında
bir gemide bekleyen Yunanlılar’ı İngilizler temsil
Not-1: TBMM’yi ve Misak-ı Milli’yi tanıyan ilk
etmiştir.
itilaf devleti Fransa’dır.
Not-2: Bu durum itilaf devletleri arasındaki görüş Bu antlaşmaya göre:
1.Türk-Yunan savaşı sona erecektir.
ayrılığını arttırmıştır. Güney cephesi kapanmış,
buradaki askerlerimiz batıya kaydırılmıştır.
2.Yunan kuvvetleri, Meriç Nehri’ne kadar olan
Doğu Trakya 15 gün içinde boşaltılacak ve 1 ay
sonra Türk ordusu buraya girebilecek
Not-3: Batum’dan sonra Hatay’ın Fransa’ya
3.Barış imzalanıncaya kadar Doğu Trakya’daki
bırakılması Misak-ı Milli’den verilen ikinci tavizdir.
Türk askeri 8 bin Jandarma kuvvetini geçmeyecek
4.İstanbul ve Boğazlar TBMM’nin denetimine
BÜYÜK TAARRUZ
bırakılacak
ve
5.Barış imzalanıncaya kadar İstanbul İtilaf
BAŞKOMUTANLIK MEYDAN SAVAŞI
devletlerinin denetiminde kalacak, Türk ordusu
(26 Ağustos – 18 Eylül 1922)
gösterilen sınırı geçmeyecektir.
Mustafa Kemal’in başkomutanlığındaki Türk ordusu
1 yıl kadar hazırlık devresi geçirmiş, sürenin
uzaması bir ara muhalefetin yoğunlaşmasına sebep Notlar:
olmuştur. 26 Ağustos’ta taarruza geçilmiş, (Afyon
 Kurtuluş Savaşı’nın askeri safhası sona
üzerinden) 4 günde Yunan savunma hattı aşılmış,
ermiş, siyasi safhası başlamıştır.
Dumlupınar
mevkiinde
20
Ağustos’ta
 Savaşılmadan Doğu Trakya, Marmara ve
Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile Yunan
İstanbul çevresi kurtarılmıştır.
ordusu büyük ölçüde imha edilmiştir. “ Ordular, ilk
 Mudanya’da TBMM’yi temsil eden İsmet
hedefiniz Akdeniz’dir. İleri” emriyle harekete geçen
Paşa bu başarısından dolayı Lozan’a baş temsilci
Türk ordusu 9 Eylül’de İzmir’i kurtarmış, 18
olarak gönderilmiştir.
Eylül’de bütün Batı Anadolu Yunanlılar’dan
 Osmanlı Devleti hukuken sona ermiştir.
temizlenmiştir.
Yunan Başkomutanı General Trikopis ve çok sayıda
Yunan subayı 2 Eylül’de Afyon yakınlarında esir
alınmıştır.
Türk ordusu kuzeye, Marmara, İstanbul ve 2 Dominyon: İngiltere’nin beş ülke ile aynı haklara sahip olan
Boğazlar’a doğru yönelmiş, İngilizler’le savaş denizaşırı parçalarından her birine verilen ad (kanada,
Avustralya, Yeni Zelanda gibi…)
23
 TBMM’nin
varlığı
İtilaf
Devletleri
tarafından tanınmış, Misak-ı Milli büyük ölçüde
LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASI
gerçekleştirilmiştir.
(24 Temmuz 1923)
 Fransa’dan sonra İngiltere de TBMM TBMM barış görüşmelerinin yeri olarak İzmir’i
Hükümetiyle anlaşma yaparak yeni Türk teklif etmişse de kabul edilmemiş, tarafsız bir bölge
devletinin varlığını resmen tanımıştır.
olan Lozan’da anlaşılmıştır. TBMM’yi kimin temsil
edeceği tartışma konusu olmuş, Mudanya Ateşkes
Okuma Parçası
Antlaşması’ndaki başarılarından dolayı İsmet Paşa
gönderilmiştir.
Mudanya Ateşkes Anlaşması’nın yapıldığı Mudanya
Konferansı’nda Türkiye’yi İsmet İnönü temsil etmişti.
TBMM kapitülasyonlar ve Ermeni yurdu
Konferansta her ülkenin söyleyecekleri için belli bir zaman
meselesinde
taviz
verilmemesini
belirlenmişti. Her ülke konuşmaya başladığında İnönü saatine
istemiştir.Görüşmelere birçok İtilaf devletinin
bakıp geçen zamanı takip ediyordu, bütün ülkeler
yanında Boğazlar konusunda Sovyetler ve
konuşmalarını zaman sınırını aşmış olarak bitirdiler. Sıra
Bulgaristan da katılmıştır. ABD ise yalnızca
İnönü’deydi, o zamanların İngiltere başkanı Churchill ona
ayrılan zamanı hatırlattı. Bu duruma sinirlenen İnönü saatini gözlemci göndermiştir.
masaya koyarak:
Görüşmeler 20 Kasım’da başlamış ama bir çok
-Ben de tüm devletler kadar konuşacağım, dedi.
konuda anlaşılamamış, 4 Şubat’ta kesilmiştir. İki
Buna karşı çıkan Churchill’e ayağındaki savaş botlarını
tarafın orduları savaşa hazır hale getirilmişse de
göstererek:
savaş olmadan 23 Nisan’da görüşmeler yeniden
-Biz savaşa her zaman hazırız, diyerek Türkiye’yi en güzel
başlamıştır. Karşılıklı tavizlerle 24 Temmuz 1923’te
şekilde temsil etmiştir…
anlaşma imzalanmıştır.
Türkiye adına antlaşmayı İsmet Paşa imzalamıştır.
SALTANATIN KALDIRILMASI
(1 Kasım 1922)
Maddeleri:
Amasya genelgesinden beri bahsedilen millet
1- Sınırlar:
egemenliği TBMM’nin açılmasıyla gerçekleştirilmiş
 Yunanistan ile sınır Mudanya’da olduğu
ve TBMM’nin üstünde hiçbir güç olmadığı
gibi Meriç nehri olacak
belirtilmiştir.
 Bulgaristan ile sınır İstanbul ve Nöyyi
Millet egemenliğinin yanında saltanatın da devam
Antlaşmaları’na göre olacak
etmesi manasızdır. Üstelik Lozan görüşmelerine
 Bozcaada ve Gökçeada dışındaki Ege
İtilaf Devletleri ikilik çıkarmak için İstanbul
adaları
Yunanlılar’a
verilecek,
özellikle
Hükümeti’ni de davet etmişlerdir. İçte birliği
sınırlarımıza
yakın
olan
adalar
sağlamak amacıyla 1 Kasım 1922’de saltanat
silahlandırılamayacak
hilafetten ayrılarak kaldırılmıştır. Böylece Osmanlı
Devleti
resmen
sona
ermiştir.
TBMM
 12 ada İtalyanlar’a bırakılacak
Vahdettin’deki halifelik sıfatından İngilizler’in
 Türkiye-Suriye
sınırı
Ankara
faydalanmasını engellemek için halifeliği Osmanlı
Antlaşması’na göre belirlenmiştir.
hanedanından Abdülmecid Efendi’ye vermiştir.
 Türkiye-Irak sınırı ilgili devletlerin
(Türkiye, İngiltere) ikili görüşmelerine bırakılmış,
Musul
sorunundan
dolayı
anlaşma
sağlanamamıştır.
Önemi
 Türkiye-İran sınırı 1639 Kasr-ı Şirin
 623 yıllık Osmanlı Devleti resmen sona
Antlaşması’ndaki gibi kalmış, Zağros Dağları
ermiştir.
sınır kabul edilmiştir.
 TBMM, milletin tek temsilcisi haline
 Doğu sınırımız, Moskova ve Kars
gelmiştir.
antlaşmalarına göre belirlenmiştir.
 Laikliğin ilk aşaması gerçekleşmiştir.
 Milli egemenlik yolunda önemli bir adım
2- Boğazlar: Türkiye’nin başkanı olduğu bir
atılmıştır.
komisyon tarafından idare edilecek, her iki yakası
 Cumhuriyetin ilanı için zemin hazırlanmıştır.
askerden arındırılacaktır.
24
3- Kapitülasyonlar:
Kesin olarak kaldırılmıştır.
Not-3: Yabancı okullar, dış borçlar, nüfus
mübadelesi, boğazlar, Musul meselesi ve Hatay
sorunu sonradan bazı konular tekrar gündeme
gelmiş ve çoğu lehimize çözülmüştür.
4- Savaş Tazminatı: Savaş tazminatı olarak
Not-4: Sevr’in geçersiz olduğu kabul ettirilmiştir.
Yunanlılar’dan Karaağaç kasabası alınmıştır.
5- Azınlıklar: Türkiye vatandaşı kabul edilerek Not-5: İtilaf Devletleri Misak-ı Milli’yi ve Türk
Devleti’nin bağımsızlığını kabul etmişlerdir.
ayrıcalıkları kaldırılmıştır.
6- Nüfus Mübadelesi: İstanbul’daki Rumlar ile Not-6: Musul meselesi Lozan’da çözülemeyen ve
Batı Trakya’daki Türkler haricinde kalan nüfus sonraya bırakılan tek meseledir.
karşılıklı değiştirilmiştir.
Not-7: Türk isteklerine en fazla direnen devletler
7- Patrikhane: Bütün çabalara rağmen İngiltere ve Fransa’dır.
patrikhane yurt dışına çıkarılamamıştır. Ancak
yabancı kiliselerle irtibat kurması yasaklanmıştır. Not-8: Türk Kurtuluş Savaşı sömürge altındaki
milletlere örnek olmuştur.
8- Dış Borçlar: Osmanlı’dan kalma dış borçların
ödenmesi isteğimize göre çözülmüş, borçlar
Osmanlı’dan
ayrılan
devletler
arasında
paylaştırılmış, payımıza düşen kısım kağıt para
olarak taksitle ödenmiştir. Duyun-i Umumiye
kaldırılmıştır.
9- Yabancı Okullar: Milli Eğitim Bakanlığı’na
bağlanmış, bu konuda yabancı devletlerin
müdahalesine izin verilmemiştir.
10İstanbul’un
Boşaltılması:
Lozan’ın
onayından sonra 6 hafta içinde gideceklerdir.
Sonuçları:
1- Bu antlaşma ile İtilaf Devletleri Misak-ı
Milli’yi ve Türk Devleti’nin varlığını resmen
kabul etmiştir.
2- Askeri zafer bu antlaşma ile siyasi zafere
dönüşmüştür.
3- Bu antlaşma ile Türkiye açısından I. Dünya
Savaşı sona ermiştir.
Okuma Parçası
Atatürk, kendisinin insanüstü bir varlık olduğunu
söylemelerini hiç hoş karşılamazdı. Çocukluk arkadaşı Nuri
Conker’in sert şakalarını büyük bir neşe ile dinler ve
hepimizin önünde tekrarlatırdı.
Bir gün sofradakilerden biri:
-Paşam, demişti, kim bilir çocukluğunuzda ne müstesna bir
insandınız. Kim bilir ne eşsiz anılarınız vardır.
Atatürk güldü ve Conker’e döndü:
-Nuri anlatsın, dedi.
Nuri Bey her zamanki şakacı diliyle:
-Bakla tarlasında karga çobanlığı ederdi, yanıtını verdi.
Deminki soruyu soran kişi, sözün bu yola dökülmesinden fena
halde ürktü. Soruyu ortaya attığına bin kez pişman oldu.
-Aman efendimiz, diyecek oldu, Atatürk hemen sözünü kesti:
-Bana, insanlar üstünde bir doğuş atfetmeye kalkışmayınız.
Doğuşumdaki tek olağanüstülük Türk olarak dünyaya
gelmemdedir.
Not-1: I. Dünya Savaşı’nın en son imzalanan barış
antlaşması Lozan Barış Antlaşması’dır.
Not-2: Uluslar arası bir anlaşmadır ve geçerliliğini
günümüzde de korumaktadır.
25
İNKILAP ÇALIŞMALARI
* Meclis Hükümeti Sistemi: Meclis başkanı
hükümetin de başkanıdır. Aynı zamanda bakanlar,
meclis içerisinden tek tek oylama ile belirlenir.
* Kabine Hükümeti Sistemi: Meclis başkanı ve
hükümet başkanı ayrı kişilerdir. Bakanlar, Hükümet
Başkanı (Başbakan) tarafından belirlenir. Bu durum
hükümetin daha hızlı çalışmasına imkan verir.
Cumhuriyetin
ilanıyla
birlikte
Türkiye
Cumhuriyeti’nde Kabine Sistemine geçilmiştir.
5- Yürütmeye işlerlik kazandırıldı.
6- Mustafa Kemal Cumhurbaşkanı, İsmet Paşa
Başbakan, Fethi Bey meclis başkanı seçilmiştir.
II. MECLİS’İN AÇILMASI
(11 AĞUSTOS 1923)
23 Nisan 1920’de çalışmalarına başlayan I. TBMM,
ulusal bağımsızlığı gerçekleştirmeyi amaçlayan
vatansever insanlardan oluşuyordu. Çok zor
şartlarda çalışmış ve bunu başarmıştı. Mustafa
Kemal mecliste değişik görüşlerde olan insanları bir
araya getirmek için “Müdafaa-i Hukuk” grubunu
kurmuştu. Meclisin 1 Nisan 1923’te kendini
feshetmesiyle seçimlerin yenilenmesine karar
verildi.
HALİFELİĞİN KALDIRILMASI
Seçimleri çoğunlukla Müdafaa-i Hukuk grubu
(3 Mart 1924)
üyeleri kazandı. II. TBMM 11 Ağustos 1923’te
çalışmalarına başladı. 23 Ağustos 1923’te Lozan Saltanat kaldırılırken kamuoyu hazır olmadığı için
halifelikten ayrılmıştı. Fakat Saltanat taraftarlarının
Antlaşması bu meclis tarafından onaylandı.
halifelik makamı etrafında toplanması, Abdülmecid
Bu meclis 1 Ekim 1927 tarihine kadar çalışmıştır.
Efendi’nin saltanatı çağrıştıran davranışları,
halifeliğin inkılapların ve laikliğe geçişin önündeki
ANKARA’NIN BAŞKENT OLMASI
en büyük engel olması, işlevini kaybettiği I. Dünya
(13 Ekim 1923)
Savaşı’yla ortaya çıkan halifelik gibi bir kurumun
Lozan Anlaşması uyarınca anlaşmanın TBMM’de çağdaş Türkiye Cumhuriyet’inde yerinin olmaması
onaylanmasını takip eden altı hafta içinde İstanbul ve basında gelişen bazı hadiseler yüzünden 3 Mart
İtilaf devletleri askerlerince boşaltıldı. (2 Ekim 1924’te halifelik kaldırılmıştır.
1923). Bu durum başkent sorununu gündeme
getirdi. Meclisteki uzun tartışmalardan sonra Ankara Halifeliğin Kaldırılmasının Sonuçları:
başkent olarak kabul edildi.
1- Laiklik ilkesi doğrultusunda bir adım
atılmıştır.
CUMHURİYET’İN İLANI
2- Cumhuriyet rejimi güvence altına alınmıştır.
(29 Ekim 1923)
3- Ulus devlet olma anlayışı güçlenmiştir.
TBMM’nin
açılması,
arkasından
saltanatın
kaldırılmasıyla millet egemenliği büyük ölçüde
Aynı Gün;
gerçekleşmişti. Fakat kamuoyu hazır olmadığı için
1- Şer’iye ve Evkaf Vekaleti kaldırıldı (laiklik
“Cumhuriyet” adı konmamıştı. Üstelik “Meclis
yolunda önemli bir adım).
Hükümeti” sistemi hükümet bunalımına yol açmıştı.
2- Tevhid-i Tedrisat Kanunu kabul edildi (Eğitim
Sonunda 29 Ekim 1923’de Cumhuriyet ilan edildi.
ve öğretimin birleştirilmesi sağlandı).
Mustafa Kemal Cumhurbaşkanı, Fethi Bey TBMM
başkanı, İsmet Paşa başbakan ve Fevzi Çakmak
3- Erkan-ı Harbiye Vekaleti kaldırıldı (genel
Genel Kurmay Başkanı oldu.
Kurmayın politikayla uğraşması engellendi)
4- Osmanlı hanedanının yurt dışına çıkarılmasına
karar verildi.
Cumhuriyetin ilanıyla;
5- Harbiye Nezareti kaldırıldı. (Yerine Savunma
1- Devlet rejiminin adı belirlendi
Bakanlığı Kuruldu)
2- Devlet başkanı sorunu halledildi.
3- Diğer inkılapların yapılabilmesi için ortam
hazırlandı.
ÇOK PARTİLİ SİYASİ HAYATA
4- Meclis hükümeti sisteminden kabine
hükümeti sistemine geçildi.
GEÇİŞ DENEMELERİ
26
* Ulusal egemenlik ve Cumhuriyet anlayışının
geliştirilebilmesi, her görüşün serbestçe ifade
edilebilmesi, bu görüşlerin siyasi partiler
aracılığıyla
yönetime
yansımasıyla
gerçekleşebilir.
* Hükümetlerin denetlenmesini sağlamak
düşüncesi,
çok
partili
hayata
geçiş
denemelerinin önemli sebepleri arasındadır.
1- CUMHURİYET HALK PARTİSİ
(9 Ağustos 1923)
İlk TBMM’de Mustafa Kemal’in kurduğu Müdafaai Hukuk grubundan başka Tesanüt, İstiklal, Halk ve
Islahat grupları da bulunuyordu. Mustafa Kemal
inkılapları yapacak kadroyu bir araya getirmek için
9 Ağustos 1923’te Halk Fırkası’nı kurdu. 1950’ye
kadar iktidarda kalan partiye (1923 – 1938)
yıllarında Mustafa Kemal, (1938-1950) yıllarında da
İsmet İnönü başkanlık yapmıştır. Bu tarihe kadar
partinin başkanı aynı zamanda cumhurbaşkanı
idiler.
Not: Parti ekonomide “Devletçilik” ilkesini
savunmuştur.
 Laik Cumhuriyet’e ve inkılaplara karşı olanların
bir araya gelmeleri
 Diyarbakır’ın
Piran
köyünde
başlayan
ayaklanma kısa sürede Doğu Anadolu’ya
yayıldı. Fethi Bey Hükümeti ayaklanmayı
bastırmakta başarısız olunca istifa etti. İsmet
Paşa Hükümeti 4 Mart 1925’te Takrir-i Sükun
Kanunu’nun çıkarılmasını sağladı. İstiklal
Mahkemeleri yeniden kurularak ayaklananlar
cezalandırıldı. Musul sorununun aleyhimize
çözümlenmesine sebep oldu. Ayrıca çok partili
hayata geçişin ilk denemesinin başarısız
olmasına yol açtı.
Not: Rejime karşı yapılan ilk ayaklanma olması
yönüyle 31 Mart Vakası’na benzemektedir.
İZMİR SUİKASTI GİRİŞİMİ
(16 HAZİRAN 1926)
Rejim karşıtları ve muhalifler Mustafa Kemal’e
karşı
başarısız
bir
suikast
girişiminde
bulunmuşlardır. Rejime yönelik bu hareket de
başarısız kalmıştır.
2TERRAKİPERVER
CUMHURİYET
FIRKASI (17 Kasım 1924)
1924 yılında ordunun siyasetle uğraşması
yasaklanınca pek çok subay askerlik görevinden
istifa ederek politikaya girdi. Kazım Karabekir, Ali
Fuat Paşa (Cebesoy), Rauf Bey (Orbay), Refet Bey
(Bele), Adnan Bey (Adıvar) birleşerek aynı görüşü
paylaşan kimseleri bir araya getirmek amacıyla bir
parti kurdular. Parti kısa zamanda rejim
muhaliflerinin yuvası durumuna geldi. Partinin ilk
şubesinin Urfa’da açılması çalışmalarının iyi yolda
olmadığının
göstergesidir.
Partinin
yaptığı
çalışmaların Şeyh Said İsyanı’nın çıkmasında etkisi
görülmüş ve Takrir-i Sükun Kanunu’na dayanılarak
5 Haziran 1925’te parti kapatılmıştır.
Not: Parti ekonomide “liberalizm” i benimsemiştir.
3- SERBEST CUMHURİYET FIRKASI
(12 Ağustos 1930)
Nedenleri:
1- 1929 Dünya ekonomik buhranından etkilenen
Türkiye’de bu buhranın aşılmasını sağlamak
amacıyla değişik görüşlerin ortaya çıkmasını
sağlamak
2-Ülkede demokratik bir ortamı oluşturmak
3-Hükümetin çalışmalarını denetleyecek bir
muhalefet partisi ortaya çıkarmak
Bu sebeplerle Mustafa Kemal, Fethi Bey’den parti
kurmasını istedi. 12 Ağustos 1930’da kurulan
Serbest Cumhuriyet Fırkası kısa zamanda rejim
muhaliflerinin yuvası durumuna geldi. Bu durumu
gören Fethi Bey, 18 Aralık 1930’da partiyi kapattı.
Partinin kapatılmasındaki isabet kısa zaman içinde
ŞEYH SAİD AYAKLANMASI
belli oldu. 23 Aralık 1930’da rejim karşıtları
(13 Şubat 1925)
Menemen’de ayaklanarak Yedeksubay Kubilay’ı
Nedenleri:
öldürdüler. Ayaklanma kısa sürede bastırıldı.
 Terrakiperver partisinin olumsuz çalışmaları
Suçlular ağır şekilde cezalandırıldı.
 Türk Devleti’nin
Musul’a müdahalesini Not-1: Her iki demokrasi denemesi de gösterdi ki
engellemek
isteyen
İngilizler’in Türk toplumu henüz çok partili siyasi rejime hazır
Güneydoğu’da karışıklık çıkarmak amacıyla değildir.
buradaki yerli ahaliyi devlet kurma yolunda
kışkırtmaları
27
Not-2: II. Dünya Savaşı’ndan sonra 1946 yılında
Demokrat parti’nin kurulmasıyla çok partili hayata
geçilebilmiş, gerçek demokratik seçimler ise ancak
1950’de yapılmıştır. 1950’de Demokrat Parti
iktidarı başlamıştır.
TÜRKİYE’DE
İNKILAP HAREKETLERİ
Atatürk’ün inkılap anlayışı radikal ve köklü
değişiklikler yapılması şeklindeydi. Özellikle Türk
milletini son yüzyıllarda geri bıraktıran kurumları
kaldırmak, yerine çağdaş kurumlar getirmek
istiyordu. Zaten ulusal egemenlik anlayışına uygun
kurulan bir devletin de yeni kurumlara ihtiyacı
vardı. Bundan dolayı birbirini takip eden değişik
alanlarda çeşitli inkılaplar yapılmıştır.
kanun
bu
yönüyle
toplum
hayatının
düzenlenmesinde önemli rol oynamıştır.
 Türkiye laikliği benimsediği için şer’i hukuka
göre düzenlenen mecelleyi uygulayamazdı. Yeni
bir kanun hazırlanması da çok zaman alabilirdi.
Bundan dolayı Japonların yaptığı gibi İsviçre
Medeni Kanunu’nun alınması kararlaştırıldı. En
son hazırlanan modern bir kanundu. Akılcı ve
pratik çözümler getiriyordu. Laiklikte önemli bir
adım atıldı.
 Buna göre; tek eşlilik, resmi nikah zorunluluğu,
kadınlara da boşanma hakkı, mirasta ve şahitlikte
eşitlik, kadınların dilediği işte çalışabilmesi,
Patrikhane’nin dünya ile ilgili yetkilerinin
kaldırılması, din ve mezhep farkının kaldırılması
gerçekleştirilmiştir.
Not: Ayrıca Almanya’dan Ceza Mahkemeleri
Usülü, İtalya’dan Ceza, Fransa’dan idari hukuk
alınmıştır.
I- SİYASİ ALANDA:
1- Saltanatın kaldırılması (1 Kasım 1922 – Laikliğin
ilk aşaması)
III- EĞİTİM VE KÜLTÜR ALANINDA:
2- Ankara’nın başkent olması (13 Ekim 1923)
1- Osmanlı
Devleti’nde
eğitimde
birliğin
3- Cumhuriyet’in ilanı ( 29 Ekim 1923 –
olmaması ve dini nitelikli olması yenilik
Demokratikleşmede önemli bir adım)
yapılmasını zorunlu kılıyordu.
4- Halifeliğin ilgası (3 Mart 1924 Laikleşmede
2- Tevhid-i Tedrisat Kanunu (3 Mart 1924):
önemli bir adım)
Eğitim ve öğretim birleştirilerek, devlet
5- Ordunun siyasetten ayrılması (19 Aralık 1924)
denetimine ve Milli Eğitim Bakanlığı emrine
verildi. Bu kanun çerçevesinde medreseler
6- Anayasa’dan “Devletin dini İslam’dır” ibaresinin
kapatıldı. (Laiklikle ilgilidir.)
çıkarılması (10 Nisan 1928)
3- Maarif Teşkilatı Hakkında Kanun (1926): İlk
7- Atatürk ilkelerinin anayasaya girmesi (1937)
ve orta öğretimin esasları tespit edildi. Eğitimöğretim hizmetleri laik eğitim anlayışıyla
modernleştirildi. (Laiklikle ilgilidir.)
4- Harf İnkılabı (1 Kasım 1928): Türkler tarih
boyunca Göktürk, Uygur ve Arap alfabelerini
II- HUKUKİ ALANDA
kullanmışlardı. Laik Türkiye Devleti’ne en
uygunu olarak görülen Latin alfabesi, yeni Türk
Yenilik Yapılmasının Nedenleri:
alfabesi olarak kabul edildi.
 Osmanlı Devleti’nde hukuki birliğin olmaması
5- Millet Mektepleri’nin Açılması (1928): Yeni
 Modern
hayatın
ihtiyaçlarına
cevap
Türk Alfabesi’ni “halka” öğretmek amacıyla
verememesi
okullar açılmıştır.
 Batı medeniyetine bir an önce geçmek için batı
6- Türk Tarih Kurumu’nun Kurulması (15 Nisan
hukukuna yönelme gereği
1931): Türk tarihini “Milliyetçilik ve Laiklik”
 Osmanlı hukuk sisteminin, laik devletin
ilkeleri esaslarına uygun olarak ele almak,
esaslarına uygun olmaması
Türkler’in kökenini, hizmetlerini, kurdukları
 Osmanlı hukuk sisteminde kadın hakları
devlet ve medeniyetleri araştırmak amacıyla
konusunda eksikliklerin olması
kurulmuştur.
 Mecellenin tamamlanamamış olması
7- Türk Dil Kurumu’nun Kurulması (12 Temmuz
1932): Türkçe’yi yabancı dillerin tesirinden
 Medeni Kanunun Kabulü (17 Şubat 1926):
kurtararak gelişmesini ve zenginleşmesini
 Medeni kanun, evlenme, boşanma, miras vb.
sağlamak, dilde millileşme ve sadeleşme yoluna
her türlü ilişkileri düzenlemektedir. Medeni
28
gitmek, Türkçe’yi bir bilim ve kültür dili haline
getirmek amaçlanmıştır.
Not: Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil
Kurumu’nun kurulması milliyetçilik ilkesiyle
ilgilidir.
TBMM Mustafa Kemal’e “Atatürk” soyadını
vermiştir.
NOT: Bu kanunla beraber eski toplum zümrelerini
belirten unvanlar kaldırıldı. Aynı kanunla Osmanlı
nişan ve rütbelerini taşımak da yasaklandı.
 Kadınlara Siyasi Haklar Verilmesi (5 Aralık
1934): Kadınlara 1930’da belediye meclislerine,
Üniversite Reformunun Yapılması (1933):
1933’te muhtarlıklara girme hakkı, 5 Aralık 1934’te
 Darülfünun
kaldırılarak
yerine
İstanbul
Üniversitesi kurulmuştur. (31 Mayıs 1933). de milletvekili seçme ve seçilme hakkı bir çok
Modern bilime açık olan bu üniversitede Hitler Avrupa devletinden önce verilmiştir.
Almanyası’ndan kaçan bilim adamları da görev
aldılar.
V- EKONOMİK ALANDA:
 Ankara Hukuk mektebi (1925 – İlk yüksekokul),  Mustafa Kemal, askeri zaferlerin, siyasi ve
Yüksek Ziraat Enstitüsü (1933)
ekonomik zaferlerle devam ettirilmesi gerektiğine
 Ankara Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi (1936 – inanıyordu. Bu gayeyle ekonomik faaliyetleri bir
bütün
olarak
değerlendirmiş
ve
Lozan
İlk fakülte)
imzalanmadan önce ele almıştır.
 Güzel Sanatlar Akademisi, Devlet Konservatuarı
 İzmir İktisat Kongresi (18 Şubat – 4 Mart 1923):
açıldı.
Lozan’daki barış görüşmelerinin kesildiği bir sırada,
İzmir’de Türkiye İktisat Kongresi toplandı. Değişik
IV- TOPLUMSAL ALANDA:
kesimlerden 1135 temsilcinin katıldığı bu kongrenin
 Kılık – Kıyafet İnkılabı:
sonucunda “Misak-ı İktisadi” kabul edildi. Buna
göre ekonomik kalkınmada tam bağımsızlık
 Şapka Kanunu (25 Kasım 1925)
öngörülüyor,
kaynakların
en
iyi
şekilde
 Dini Kıyafetlerle dolaşılmasının yasaklanması (3
değerlendirilmesi ve kendi çabamızla kalkınmanın
Aralık 1934),
gereği ortaya konuluyordu.
NOT 1: Sadece Diyanet İşleri Başkanı dışarıda dini
 Kapitülasyonların Kaldırılması (24 Temmuz
kıyafetiyle dolaşabilir.
1923): Lozan’da kesin olarak kaldırılmıştır.
Not-2: Çağdaşlaşma ile ilgili bir inkılaptır.
 İş Bankası’nın Kurulması (1924): Özel sektöre
Not-3: Diyanet İşleri Başkanı, Patrik ve Hahambaşı destek sağlamak amacıyla ilk özel Türk bankası olan
bu kanunun dışında tutulmuştur.
İş Bankası kuruldu.
 Tekke, Zaviye ve Türbelerin Kapatılması (30  Aşar Vergisi’nin Kaldırılması (17 Şubat 1925):
Kasım 1925): Çıkarılan kanunla tekke, türbe ve Köylünün rahatlatılması ve üretimin artırılması
zaviyeler kapatıldı. Yine aynı kanunla “Şeyhlik, amacıyla aynı zamanda şer’i bir vergi olan aşar
dedelik, dervişlik, seyyitlik, çelebilik, türbedarlık” kaldırıldı.
gibi unvanlar da kaldırıldı. (Laiklikle ilgilidir)
 Kabotaj Kanunu’nun Çıkarılması
(1
 Takvim, Saat ve Ölçülerde Değişiklik: Bu Temmuz 1926): Türkiye karasularında Türk
alanlarda birliği sağlamak ve batılılaşmak amacıyla gemicilerin ticaret yapmasına imkan tanınıyor,
değişiklik yapılmıştır. Hicri ve Rumi takvim yerine denizcilik geliştirilmeye çalışıyordu. (Milliyetçilikle
Miladi Takvim (1 Ocak 1926) kabul edildi.
ilgilidir.)
 Ağırlık ve uzunluk ölçüsü olarak uluslar arası  Teşvik-i Sanayi Kanunu (1926): Özel sektörü
ölçüler olan metre ve gram kullanılmaya başlandı (1 sanayi alanına çekmek ve ona kredi sağlamak için
Nisan 1931)
çıkarılmıştır.
 Devletler arası ilişkilerde düzeni sağlayabilmek  Tarım-Kredi Kooperatiflerinin Kurulması
için hafta tatili Cuma’dan pazara alındı. (1935).
(1928): Çiftçiye kredi, ucuz alet ve makine imkanı
 Soyadı Kanunu’nun Kabulü (21 Haziran 1934): oluşturmaya çalışıldı.
Kişilerin sosyal hayatta kolaylıkla tanınmaları,  Toprak Reformu (1929): Topraksız köylüyü
karışıklıkların önlenmesi için herkese Türkçe ve toprak sahibi yapmak hedeflenmiştir. Fakat tam
ahlaka aykırı olmayan birer soyadı verilmiştir. başarılı olunamamıştır.
29
 Birinci 5 Yıllık Kalkınma Planı (1933 – 1938):
Bu dönemde devlet, temel tüketim ve ara mallar
sağlamak gayesiyle üç beyaz ve üç siyah projesine
ağırlık vermiştir. Un, şeker, pamuk üç beyazı,
kömür, demir ve akaryakıt ise üç siyahı
oluşturuyordu. Bu temel malların üretilmesi ile
döviz tasarrufu sağlandığı gibi, bu maddeler ile dışa
bağımlılık da ortadan kalkacaktı.
 Hazırlanan bu plana göre özel sektörün
gerçekleştiremeyeceği yatırımlar, devlet eliyle
yapılmaya başlandı. Plan doğrultusunda dokuma,
demir, kağıt, cam ve kimya alanlarında 1937’ye
kadar onaltı fabrika kuruldu. Fabrikaların işletmeye
açılmasıyla, dışarıdan alınan mallar yüzde elli
oranında azaldı. “İkinci Beş Yıllık Plan” ise İkinci
Dünya savaşı’ndan dolayı uygulanamadı. Fakat,
1945 yılına kadar süren savaş esnasında Türkiye,
dışarıya muhtaç olmadan kendi ihtiyaçlarını
karşılayabilmiştir. Sümerbank’ın açılması ile elde
edilen başarı, kuruluşların açılmasını teşvik etmiş ve
maden işleri uğraşacak Etibank kurulmuştur.
Böylece sanayide devletçilik ilkesi yerleştirilmeye
çalışılmıştır.
Not: Çağdaşlaşmanın en yoğun olduğu dönem
1923-1934 yılları arasıdır.
30
ATATÜRK İLKELERİ
A) TEMEL İLKELER
1- CUMHURİYETÇİLİK:
 Halkın kendi kendisini yönetmesi ilkesine
dayanır. Çok partili sistemi öngörür. Türk
İnkılabının siyasal görünüşüdür.
 Cumhuriyetçilik; Devlet başkanının belli bir süre
için seçilerek iş başına geldiği devlet ya da
yönetim biçimidir.
 Cumhuriyet yönetimlerinin temeli seçimdir.
 Egemenliğin halka ait olduğu tek yönetim
biçimidir.
 Cumhuriyet rejiminde yasaları koyacak kişiler,
yani meclis seçim ile belirlenir.
 Sınıf ve cins ayrımı olmaksızın herkesin
yönetime katıldığı yönetim biçimidir.
 Kısaca halkın kendi kendisini yönetebildiği,
egemenliğin ulusa ait olduğu ve herkesin eşit
haklara sahip ve özgürce haklarını kullandığı
yönetim biçimidir.
Not: Mustafa Kemal’in ödün vermediği bir ilkedir.
 " NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE " Atatürk
Milliyetçiliğini en güzel şekilde açıklar...
3- HALKÇILIK:
 Cumhuriyetçilik ve Milliyetçilik ilkelerinin
doğal sonucudur. Halkçılık ulusu oluşturan çeşitli
toplumsal gruplar arasında eşitliğin sağlanması,
ayrım yapılmaması, yasalardan ve hizmetlerden
eşit olarak yararlanılmasını öngörür.
 Halkçılık, bir milleti oluşturan çeşitli meslek ve
toplumsal grupları içinde bulunduran insanların,
halk tarafından halk içinde yönetilmesi.
 Halk, bir ülkede yaşayan ve o ülkenin vatandaşı
olan herkese denir.
 Halkçılık aynı zamanda millet içindeki çeşitli
insan gruplarının çıkarına ve yararına bir siyaset
izlemesidir.
 Diğer taraftan halkın kendi kendisini yönetmesi
ve ülkede yaşayan herkesin kanun önünde eşit
olması, hiçbir toplumsal gruba ve sınıfa ayrıcalık
tanınmamasıdır.
4- LAİKLİK:
 Atatürk ilkelerinin dayandığı iki temel ilkeden
birisi Milliyetçilik, diğeri Laikliktir. Türk ulusunu
oluşturan bireylerin dinsel inanışlarına, vicdan
özgürlüklerine karışmamak, bu haklarını güvence
altına almak, devleti ve hukuk kurallarını dine göre
değil, akıl ve bilime göre düzenlemeye denir.
 Laiklik; din ve devlet işlerinin birbirinden
ayrılması, devlet düzeninin ve hukuk kurallarının
dine değil, akla ve bilime dayandırılması, fakat
kimsenin
inancına
ve
vicdan
hürriyetine
karışılmamasıdır.
2- MİLLİYETÇİLİK:
 Üyesi olduğumuz ulusun varlığını sürdürmesi ve
ilerlemesi için diğer bireylerle birlikte çalışmaya
ve bu çalışmanın bilincini sonraki kuşaklara
aktarmaya denir. Esas ırk değil kültürdür.
 Milliyetçilik, bireylerin ait oldukları milletin
varlığını ve birliğini sürdürmesi ve yüceltmesi için
diğer bireylerle ortak çalışma bilincine sahip
olmasıdır.
 Millet, aynı dili konuşan, ortak bir geçmişi olan
Devlet kurum ve kuruluşlarının laikleşmesi
ve gelecekte birlikte yaşama duygusuna sahip olan
aşamaları şu şekilde olmuştur:
insan topluluklarına denir.
 1 Kasım 1922'de Saltanat kaldırıldı.
 Milliyetçilik, kendi milletini ve kültürünü
 3 Mart 1924'te Halifelik, Şeriye ve Evkaf
yaşatmak ve onu yüceltmek için yapılan çabalar
Vekillikleri ve medreseler kaldırıldı. Tevhid-i
ve benimsenen ilkeledir.
Tedrisat Kanunu kabul edildi.
 Her milletin bağımsız olup kendi devletini
 1924 Anayasası'na "Türkiye Cumhuriyeti
kurmasıdır.
Devleti'nin dini İslamdır." maddesi eklendi.
 Her milletin kendi kendini yönetmesi ve
 10 Nisan 1928'de, anayasadan "Devlet dini
egemenliğin millete ait olmasıdır.
İslamdır." hükmü çıkarıldı.
 Her milletin kendi dilini, yurdunu, tarihini,
sanatını ve kültürünü yaşatmasıdır.
31
 1937 Anayasası'na "Türkiye Cumhuriyeti  İnkılap, bir halden başka hale dönüşme, biçim
Devleti laiktir." ilkesi konuldu.
değiştirme, devrim anlamına gelir.
 Diğer taraftan, inkılap, toplumların çeşitli
Not: Mustafa Kemal’in taviz vermediği bir diğer alanlarda, toplumun ihtyaçlarına göre birtakım
düzenlemelerle birlikte yeni bir düzen getirmesidir.
ilkedir.
 Atatürk inkılapçılığı;
toplumsal ihtiyaçları
karşılamak için kurallar koymayı, düzenlemeler
5- DEVLETÇİLİK:
yapılırken izlenecek yol ve yöntemler belirlemeyi
 Özel sektörün yetersiz kaldığı yerde öngörür.
yatırımların bizzat devlet tarafından yapılmasını
öngören ekonomik bir ilkedir. Özel teşebbüsü
B) BÜTÜNLEYİCİ İLKELER:
reddetmez.
 Devlet, toplum halinde yaşayan insanların, 1- Ulusal egemenlik: Ulusun yönetimde söz
aralarındaki düzeni kurmak ve sürdürmek için sahibi olması demek olduğu için daha çok
oluşturdukları güce denir.
cumhuriyetçilik, Halkçılık ve milliyetçilik
 Devletçilik, ekonomik alanda doğrudan (Ulusçuluk) ilkelerinin bütünleyicisidir.
doğruya
devletin
müdahalesini
öngören 2- Ulusal birlik, beraberlik ve ülke bütünlüğü
sistemdir.
(Milliyetçilik): Türk ulusunun ülkesi ve
 Türkiye'de Cumhuriyet'in ilanından sonra devletiyle bölünmez bir bütün olduğunu ifade
devletçi
ekonomik
sistem
uygulanmaya ettiği için milliyetçilik ilkesini bütünler.
başlandı.
3- Ulusal bağımsızlık: Bir ulusun hiçbir şekilde
başka bir devlete bağımlı olmadan özgürce
Bunun nedenleri:
yaşaması esasına dayandığı için milliyetçilik
1- Halkın elinde yeterli sermaye olmaması ilkesini bütünler.
nedeniyle özel işletmeciliğin ülke ihtiyaçlarını 4- Akılcılık ve Bilimsellik: Toplum ve devlet
karşılayamaması.
yaşamının her alanında, çağdaşlaşmayı
2- Girişimci sınıfın yetersizliği ve teknik eleman sağlamak için aklın ve bilimin önderliğine
sıkıntısı.
ihtiyaç duyulmuştur. Bu nedenle Laiklik ve
3- Türk insanının daha çok tarıma ve devlet İnkılapçılık ilkelerini bütünler.
memurluğuna eğilim göstermesi.
Devletçi Ekonominin Amaçları:
1. Devletin büyük işletmeleri ve önemli hizmetleri
doğrudan doğruya yerine getirmesi
2. Fiyatların piyasada arz ve talebe göre
kendiliğinden oluşmasına müsaade etmemesi.
3. Üretilen mamullerin fiyatını belirlemesi
4. Ekonomideki hedeflerin beşer yıllık planlar
halinde belirlenmesi
5. Özel işletme ve devlet işletmesinin aynı anda
bulunması anlamına gelen "karma ekonomi"nin
benimsenmesi.
6- İNKILAPÇILIK (DEVRİMCİLİK):
 Devletin, çağın gereklerine göre sürekli
yenilenmesini öngören, durağanlığı reddeden bir
ilkedir. Akılcılık ve bilimselliği tek yol ve hedef
kabul eder.
5- İnsan ve İnsanlık Sevgisi: İnsanlar arasında
ayırım yapmadan barış ve refah içinde
yaşamayı öngörmektedir. Bu nedenle Halkçılık
ve Milliyetçilik ilkelerini bütünler.
6- Yurtta barış, dünyada barış (Dış siyaset,
kalkınma amaçlı): Bugünkü Türk dış
politikasının da esaslarını belirleyen bu ilke
daha çok Halkçılık ve Cumhuriyetçilik
ilkelerini bütünler.
Çağdaşlaşma: Türk devrimlerinin tamamının
amacı çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmaktır. Bu
amaçla
batıdan
esinlenerek
devrimler
yapılmıştır. Devrimcilik ve Laiklik ilkelerinin
bütünleyicisidir.
32
5- TÜRKİYE’NİN MİLLETLER CEMİYETİNE
GİRMESİ
DIŞ POLİTİKA
(18 Temmuz 1932)
Barışçı olduğunu kanıtlamak ve dünya barışına
katkıda bulunmak isteyen Türkiye etkisinin
1- YABANCI OKULLAR SORUNU
inanmasına
rağmen
Milletler
1924 yılında Türkiye ülkedeki bütün yabancı olmadığına
Cemiyeti’ne
üye
oldu.
Cemiyeti
yönlendiren
okulların Milli Eğitim’e bağlandığını batılı
devletlere bildirdi. Batılı devletler bu duruma karşı İngiltere ile ilişkiler gelişmiştir.
çıkmak istedilerse de Türkiye bunu bir iç sorun
saydığını
bu
nedenle
görüşme
konusu 6- BALKAN ANTANTI (9 Şubat 1934)
yapmayacağını bildirince sorun kendiliğinden Almanya ve İtalya’nın aşırı silahlanması ve
ortadan kalkmış oldu.
İtalya’nın Balkanlar’da ve Akdeniz’de egemenlik
kurmak istemesi paktın oluşmasına neden oldu.
Türkiye, Yunanistan, Yugoslavya ve Romanya
2- MUSUL SORUNU (5 Haziran 1926)
arasında pakt gerçekleştirildi.
Lozan Antlaşması’na göre Musul Sorunu, Türkiye
ile İngiltere’nin ikili görüşmeleriyle halledilecek, Not: Böylece Türkiye batı sınırını güvence altına
ikili görüşmelerle sorun halledilmezse Milletler almıştır.
Cemiyeti’ne
havale
edilecekti.
Türk-İngiliz
görüşmeleriyle sorun halledilmeyince olay Milletler 7- MÖNTRÖ BOĞAZLAR SÖZLEŞMESİ (20
Cemiyeti’ne intikal etti. Milletler Cemiyeti haksız Temmuz 1936)
kararlarla Musul’u İngiliz mandası altındaki Irak’a Almanya ve İtalya’nın saldırgan tutum takınması
bıraktı. Bu durum karşısında bütün gücünü Şeyh sonucu Boğazların güvenliğinin kalmadığını,
Said ayaklanmasını bastırmada harcayan Türkiye silahsızlanma çabalarının başarılı olmadığını ve
herhangi bir şey yapamadı, karara razı oldu. Sorunu şartların değiştiğini ileri süren Türkiye, Boğazlarla
halledebilmek amacıyla Türkiye ile İngiltere ilgili bir toplantı düzenlenmesini istedi. Montrö
arasında Ankara Antlaşması imzalandı. (5 Haziran Boğazlar toplantısında Rusya’nın karşı çıkmasına
1926). Türkiye Musul’un Irak’a ait olduğunu kabul rağmen, İngiltere ve Fransa’nın desteğiyle
ediyor, buna karşılık Irak, Musul petrol gelirlerinin istediğimiz kararlar alınmıştır. Buna göre;
% 10’unu 25 yıl süreyle Türkiye’ye vermeyi kabul
1- Boğazlar Komisyonu kaldırıldı, idaresi
ediyordu.
Türkiye’ye bırakıldı.
Not: Irak sınırımız kesin biçimini aldı.
2- Türkiye boğazların her iki yakasını
silahlandırabilecekti.
3- NÜFUS MÜBADELESİ (30 Haziran 1930)
3- Barış
zamanında
ticaret
gemilerinin
Lozan Antlaşması’na göre İstanbul’daki Rumlar’la Boğazlardan geçişleri serbest olacak, savaş
Batı Trakya’daki Türkler haricindeki nüfus gemilerinin geçişleri ise izne tabi olacaktır.
değiştirilecekti. Bu durumu kendi lehine çevirmek 4- Savaş zamanında Boğazları istediği gibi açıpisteyen Yunanistan, İstanbul’da daha fazla Rum kapatabilecekti.
bırakmak istemiştir. Bu gelişme Türk-Yunan
Lozan
Antlaşması’nın
ulusal
anlaşmazlığına yol açtı. Ancak devlet büyüklerinin Sonuç:
egemenliğimizi
zedeleyen
maddesi
ortadan
karşılıklı ziyaretleri sayesinde sorun halledildi. Bu
yakınlaşma Balkan Antantı’nın gerçekleşmesini kaldırıldı. Türk toprakları arasında bütünlük
sağlandı. Türkiye’nin boğazlara tek başına sahip
sağlayacaktır.
olmasıyla dünya devletleri arasında değeri arttı.
Not: 1921 yılında Çekoslovakya, Romanya ve
4- DIŞ BORÇLAR SORUNU
Yugoslavya arasında Küçük Antant, 1925 yılında
Osmanlı’dan kalan borçların ödenme şekli ve Almanya ve Fransa arasında Lokarno Antlaşması,
ekonomik bunalımlar yüzünden özellikle Fransa ile 1928 yılında Fransa ve ABD arasında Kellog Paktı
ilişkiler gerginleşmişse de Türkiye’nin istediği kurulmuştur.
şekilde çözümlenmiştir.
8- SADABAT PAKTI (8 Temmuz 1937)
33
İtalya’nın Habeşistan’a saldırması ve güneyde
yayılmacı politika izlemesi karşısında Türkiye, Irak,
İran ve Afganistan arasında kuruldu. Türkiye güney
ve doğu sınırlarını güvence altına almış oldu.
9- HATAY’IN ANAVATAN’A KATILMASI (30
Nisan 1939)
Fransa’nın 1936’da Suriye’den çekilmesi üzerine
1921-Ankara Antlaşması’na dayanan Türkiye’nin
müracaatıyla Hatay’ın bağımsızlığı kabul edildi. 2
Eylül 1938’de Hatay Cumhuriyeti kuruldu. Daha
sonra Hatay Meclisi Türkiye’ye katılma kararı aldı.
(30 Nisan 1939).
Not-1:
Yeni
kesinleşmiştir.
Türk
Devleti’nin
sınırları
Not-2: Atatürk Dönemi Türk dış politikasını iki
dönemde incelemek mümkündür.
1923-1930 yılları:
çözülmüştür
Lozan’dan
kalan
pürüzler
1930-1938 yılları: Yaklaşan II. Dünya Savaşı
tehlikesine karşı önlemler alınmıştır.
34
II. DÜNYA SAVAŞI
(1939-1945)
Nedenleri:
İtalya ve Almanya’nın saldırgan tutumları
 Kominizm tehlikesinin artması
 I. Dünya Savaşı sonunda Almanya’nın imzaladığı
Wersailles Antlaşması’nın etkisi
 İtalya’nın, I.Dünya Savaşı’ndan galip bir devlet
olarak çıkmasına rağmen aradığını bulamaması
(Paris Barış Konferansı)
 Japonya’nın sömürgeci faaliyetlere girişmesi
 Savaş sonrası SSCB’nin komünizm yayma
çalışmalarına karşı NATO (Kuzey Atlantik Paktı)
kuruldu (1949).
Not: Türkiye 1952’de Kore Savaşı’ndaki yardımları
dolayısıyla Nato’ya dahil edildi.
 OECD (Avrupa Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma
Teşkilatı) 1947’de; Avrupa Konseyi 1949’da
kuruldu.
 Nato’ya karşı Sovyetler liderliğinde Varşova Paktı
kuruldu (1955).
Not: Türkiye, Yunanistan ve Yugoslavya arasında
Balkan Paktı (1954); Türkiye, İran, Irak, Pakistan ve
İngiltere arasında da Bağdat Paktı kurulmuştur.
Savaşın Başlaması ve Gelişimi:
(1955).
 Almanya’nın
Polonya’ya
saldırmasıyla  İlk kez atom bombası kullanıldı, Hiroşima ve
başlamıştır.
Japonya’nın
Perl
Harbour’a Nagazaki.
saldırmasıyla 1942’de ABD’de savaşa katılmıştır.
 Müttefiklerin
Sicilya
ve
Normandiya
çıkarmalarıyla önce İtalya, sonra Almanya,
Hiroşima
ve
Nagazaki’ye
atılan
atom
bombalarından sonra da Japonya teslim olmuştur.
Böylece II. Dünya Savaşı son bulmuştur.
► Mihver Devletleri: Almanya, İtalya, Japonya
► Müttefik Devletler: İngiltere, Fransa, Rusya,
ABD
Not: Türkiye II. Dünya Savaşı’nda tarafsızlığını
korumaya çalışmıştır. Fakat savaş sonrası
görüşmelere katılabilmek için 23 Şubat 1945’te
Mihver Devletleri’ne savaş açmıştır.
Savaşın Sonuçları:
 Almanya, İtalya ve Japonya sömürgelerini
kaybettiler.
 Almanya ikiye ayrıldı, rejim değişikliği oldu.
 İtalya, Kuzey Afrika’dan çekildi, Libya kuruldu.
İtalya On iki Ada’yı Yunanlılar’a bıraktı (1947 Paris
Antlaşması).
 Birleşmiş Milletler Kuruldu (1945)
 Yahudiler’e Filistin’de “İsrail Devleti” kuruldu.
(14 Mayıs 1948)
 İngiltere’nin
sömürgeleri
bağımsızlıklarına
kavuştular (Mısır, Hindistan).
 ABD, İngiltere ve Sovyetler Yalta’da bir araya
gelerek dünyayı nüfuz bölgelerine ayırdılar. (Yalta
konferansı)
35
Download