ORGAN BAĞIŞI ve ORGAN/ DOKU NAKLİ ORGAN BAĞIŞI Kişi hayatta iken, serbest iradesi ile tıbben yaşamı sona erdikten sonra doku ve organlarının başka hastaların tedavisi için kullanılmasının izin verilmesine organ bağışı denir. 2238 sayılı ‘‘Organ ve Doku Alınması, Saklanması ve Nakli’’ hakkındaki kanunda: ‘‘18 yaşından büyük ve akli dengesi yerinde olan herkes organlarının tamamını veya bir bölümünü bağışlayabilir’’ denmektedir. ORGAN BAĞIŞLARI; İl Sağlık Müdürlüğünde, Hastanelerde, Emniyet Müdürlüklerinde (Ehliyet alımı sırasında), Organ nakli yapan merkezlerde, Organ nakli ile ilgilenen Vakıf, Dernek vb. kuruluşlarda yapılabilir. Organ bağışında bulunabilmek için; organ bağış senedini iki tanık huzurunda doldurup imzalamak yeterlidir. Organ bağış senedi imzalandıktan sonra organ bağış kartı doldurulur ve bağış yapan kişiye verilir. Kimler organ bağışında bulunamaz? Hepatit (A-B-C) Ağır iltihabi hastalıklar Şeker Hastalığı Kanser ORGAN BAĞIŞINDA YETERSİZLİK NEDENLERİ Birey Sistem Eğitim ORGAN BAĞIŞINDA YETERSİZLİK Bilgi eksikliği Eğitim Güvensizlik Önyargı Korku Birey Sistem İnançlar Duyarsızlık Aile Yasal prosedür ORGAN BAĞIŞI Organ bağışı yapanların bu durumdan ailelerini haberdar etmeleri daha sonra çıkacak problemleri önleme açısından yararlıdır. Organ bağışında bulunan kişilerin organ bağışı kartını daima yanında taşıması, organ bağış işleminin karışıklık ve gecikme olmaksızın yerine getirilmesini sağlayacaktır. Kişi organ bağışından vazgeçtiği anda organ bağış kartını taşımaktan vazgeçmeli ve bu kararı ailesine bildirmelidir. ORGAN BAĞIŞ KARTI Sadece manevi yaptırım gücü olan, hukuki fonksiyon taşımayan sembolik bir karttır. Kişinin organlarının alınabilmesi için mutlaka ailesinin onayının alınması gerekmektedir. Yakını yanında olmadan ölmüş birinin cebinden organ bağış kartı çıksa bile organları alınmamaktadır. Artık organ bağışlarının kaydının tutulma zorunluluğu yoktur. Kişi istediği zaman kartını yırtarak organ bağışını geçersiz kılabilir. Organ nakli çalışmalarında verimliliği artırmak, adaletli organ ve doku dağıtımını sağlamak amacıyla; Sağlık Bakanlığı’nın koordinasyon ve denetiminde, üniversitelerin, kamu ve özel sağlık kuruluşlarının katılımıyla, ‘‘Ulusal Organ ve Doku Nakil Koordinasyon Sistemi’’ kurulmuştur. SAĞLIK BAKANLIĞI TEDAVİ HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Ulusal Koordinasyon Merkezi (UKM) Bölge Koordinasyon Merkezi Bölge Koordinasyon Merkezi İller İller İstanbul BKM İstanbul Kırklareli Edirne Tekirdağ Kocaeli Sakarya Bölge Koordinasyon Merkezi İller Bölge Koordinasyon Merkezi İller Donör Kaynağı Merkezi (Organ nakli koordinatörü) Bölge Koordinasyon Merkezi (BKM) Ulusal Koordinasyon Merkezi (UKM) Organ Nakli Merkezi Organ nakli bekleyen hasta 29 Mayıs 2008 tarihinde uygulamaya konulan liste ile kadavra organ bekleyen tüm hastalar tek havuzda toplanmaktadır ve kadavra donörlerden elde edilen organ örnekleri söz konusu listede yer alan hastaları kapsayan ve bilgisayar ortamında otomatik olarak yapılan puanlama ile saptanan en uygun hastalara nakledilmektedir. TÜRK İNSANI ORGAN BAĞIŞINI NEDEN REDDEDİYOR? BEYİN ÖLÜMÜ KAVRAMINI TAM OLARAK ANLAYAMAMA, DONÖR GÖRÜNÜŞÜNÜN VE VÜCUT BÜTÜNLÜĞÜNÜN BOZULACAĞI ENDİŞESİ , DİNİ ,KÜLTÜREL VE SOSYAL NEDENLER, HASTALARINA ORGANLARINI ALMAK İÇİN İYİ BAKILMADIĞINI DÜŞÜNCESİ, ORGANLARIN KİMLERE TAKILACAĞI KONUSUNDA ŞÜPHE, HASTANE VE/ VEYA HASTANE PERSONELİNE TEPKİ, CENAZEYİ ALMAKTA GECİKME YA DA CENAZEYİ ALAMAMA KORKUSU ORGAN BAĞIŞININ DİNİ YÖNÜ Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu 6.3.1980 tarih ve 396/13 sayılı kararı ile organ naklinin caiz olduğunu açıklamıştır. İslamiyet açısından: Organ-doku ve kan naklini zaruri bir tedavi yöntemi olarak kabul eder ve karşı değildir. Hıristiyanlık açısından: Transplantasyonun başladığı ilk yıllarda Katolik Kiliseler birinden organ çıkarılıp başka birine takılmasına onay vermediler ancak aradan geçen 60 yıl klinik sonuçların ortaya koyduğu bilimsel gerçekler ve değişen değer yargıları, kilisenin bu dogmatik yorumunu değiştirip organ naklini destekleyen tutum içine girmesine neden olmuştur. “ Kim bir insana hayat verirse O sanki bütün insanlara hayat vermişçesine hayat kazanacaktır. ” ( Maide suresi, ayet 32 ) “Organınızı vereceğiniz kişi yaptığı iyilik ve fenalıklardan kendisi sorumludur.” (Kıyame suresi, ayet 3-4) BEYİN ÖLÜMÜ NEDİR? Beyin fonksiyonlarının geri dönüşümsüz olarak kaybolmasıdır. BEYİN ÖLÜMÜ Beyin ölümü gerçekleşen kişide solunum ve dolaşım yoğun bakım koşullarında ventilatör gibi destek makinelerine bağlanarak sürdürülebilirken, beyin fonksiyonları yapay olarak sürdürülemez . Bu nedenle beyin ölümü gerçekleştiğinde, kişi tıbben ölü kabul edilir. BEYİN ÖLÜMÜ Beyin tüm organların birbiriyle uyum içinde çalışmasını sağlar. Beyin ölümü gerçekleştiğinde diğer organların biyolojik canlılıkları solunum cihazına bağlı olarak maksimum 72 saat sürer. Eğer bu süre içinde organ bağışında bulunulmazsa beden solunum cihazından ayrılır. Dünyanın her yerinde hukuki uygulama böyledir. BİTKİSEL HAYAT Bitkisel hayattaki hastaların solunumları devam eder. Beyin sapı sağlamdır. Beyin fonksiyonları azalmış yada tamamen kaybolmuş olabilir. Ama tam anlamıyla ölüm oluşmamıştır. Bu hastalar aylarca yada yıllarca hareketsiz yaşamaya devam etmekte ve bazen de düşük bir olasılıkla iyileşerek normale dönebilmektedir. Beyin ölümünü vazodaki çiçeğe, Bitkisel hayatı ise saksıdaki çiçeğe benzetebiliriz. Vazodaki çiçek istesek de istemesek de birkaç gün sonra solacak ve kuruyacaktır. Oysaki saksıdaki çiçek suladığımız müddetçe solmayacaktır. BEYİN ÖLÜMÜNE KİM KARAR VERİR? Ülkemizde, diğer ülkelerdeki gibi 4 uzman hekim tarafından değerlendirme yapılarak beyin ölümü kararı verilir ve buna dair rapor hazırlanır (2238 sayılı Organ Ve Doku Alınması, Saklanması ve Nakli Hakkındaki Kanun 11. ve 13. maddeleri) . Beyin Ölümü Kurulu; Kardiyoloji, Nöroloji Beyin cerrahisi (nöroşirürjiyen) Anesteziyoloji ve reanimasyon uzmanlarından oluşmaktadır. Bitkisel hayattaki insanların organları asla organ naklinde kullanılmaz. Beyin ölümü tanısı almış kişilerin hayata dönmesi mümkün değildir. Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ ve Doku kaynağı merkezi olarak,yoğun bakım ünitesinde komada olan hastalardan beyin ölümü gerçekleşmiş vakaları tespit ederek,hastane ORGAN DOKU NAKİL KOORDİNATÖRÜ DR.ENİS DİKİCİER tarafından aileden bağış izni onayı alındıktan sonra İstanbul BKM aranılarak işlemler başlatılır. ORGAN NAKLİ NEDİR? Tedavisi mümkün olmayan hastalıklar nedeniyle görev yapamayacak derecede hasar gören organların yerine, canlı veya ölüden alınan yeni, sağlam organın konularak hastanın tedavi edilmesine organ nakli denir. Ülkemizde nakli yapılan organlar Ülkemizde nakli yapılan dokular Böbrek Karaciğer Kalp Akciğer Pankreas İnce barsak Kalp kapağı Kornea Kemik Kemik iliği Deri ORGAN NAKLİ KİMLERDEN YAPILIR ? Canlı donör Kadavra donör Kadavra donör Yoğun bakımda tedavisi devam ederken, geri dönüşümsüz beyin hasarı gelişmiş hastaların organlarının bağışlanması, Böbrek, karaciğer, pankreas, kalp, kalp kapakları, kornea Canlı donör Organ nakli gereken hastanın eşi veya yakın akrabaları doku, kan grubu vb. uyum mevcut ise organ bağışında bulunması, Böbrek ve karaciğer ÜLKEMİZDE ORGAN NAKLİNİN GELİŞİMİ İlk kez 22 Kasım 1968’de Ankara Yüksek İhtisas Hastanesinde Dr. Kemal BEYAZIT tarafından kalp nakli yapılmış ancak hasta kaybedilmiştir. İlk başarılı organ nakli ise 3 Kasım 1975 yılında Dr. Mehmet HABERAL ve ekibince Hacettepe Üniversitesi Hastanesinde bir anneden oğluna yapılan canlıdan canlıya böbrek nakli olmuştur. Bunu aynı ekibin kadavradan yaptığı ilk böbrek nakli izlemiştir. Ülkemizde yapılan toplam organ ve doku nakil sayıları her geçen yıl artmakla birlikte henüz istenen seviyeye ulaşmamıştır. 2008 yılı Organ Nakli Bekleyen Hasta Sayısı Böbrek :14 450 Karaciğer :1165 Kalp :172 TOPLAM :15787 Ülkemizde yeterli donanıma sahip nakil merkezleri ve deneyimli bilim adamları olmasına rağmen, organ bağışının yetersiz olması sebebiyle nakil sayıları yetersiz kalmaktadır. ÜLKELERE GÖRE MİLYON NÜFÜSA DÜŞEN DONÖR SAYILARI ÜLKE Milyon nüfusa düşen donör İSPANYA 33,8 ABD 17,8 TÜRKİYE 3,4 Yeni böbreğin hakkında ne düşünüyorsun.? Yeni Böbreğimle artık 7 günüm var. Diyalizde geçirdiğim 3 günü kızımla dolu dolu yaşıyorum. AKİF ÇULHA 10 MAYIS 2005 Böbrek nakli Belki şimdilik ihtiyacınız yok, umarız olmazda… Ama hiç düşündünüz mü organ ihtiyacı olanları ve bulamazlarsa yaşamlarının sona ereceğini… HATIRLAMAK GÖZLERİMİ; gün ışığını, bir bebeğin yüzünü, bir kadının gözlerindeki sevgiyi görmemiş bir adama verin. KALBİMİ; kendi kalbi ona acı vermekten başka bir şeye yaramayan birine verin. KANIMI; bir otomobilin enkazı altından çıkarılmış olan gence verin. Verin ki torunlarının oynadığını görene kadar yaşasın. BÖBREKLERİMİ; haftadan haftaya yaşaması makineye bağlı olan birine verin. HATIRLAMAK KEMİKLERİMİ; alın ve sakat bir çocuğun yürümesinin yolunu bulun. Eğer bir şeyleri gömmeniz gerekiyorsa, hatalarımı, kusurlarımı, insanlara olan ön yargılarımı gömün. Günahlarımı şeytana, ruhumu tanrıya verin. Eğer yeri gelirde beni hatırlamak isterseniz, bunu, size ihtiyacı olan birine yardım ederek yapın. Eğer tüm bu isteklerimi yaparsanız sonsuza kadar yaşarım. ROBERT N.TEST