Psikiyatrik hastalıklarda B-12, Folik asit, Tiroid hormon

advertisement
Psikiyatrik hastalıklarda B-12, Folik asit,
Tiroid hormon, Psikostimulan tedaviler
Doç. Dr. Ayten Erdoğan
Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve
Hastalıkları
Açıklama 2012-2013
Araştırmacı: 0
Danışman: 0
Konuşmacı: 0
Tiroid hormonları
• Depressif semptomlar ve tiroid ilişkisi biliniyor
• Depresyon etiyolojisi ile ilgili sonuçlar ortaya
çıkarabileceği ümidiyle sayısız araştırma yapılmış
• Bu araştırmalar depresyon etiyolojisini
aydınlatamamış ancak önemli veriler elde
edilmesine neden olmuştur.
Tiroid hormonları
• Öncelikle depresyon hastalarının çoğu ötroid
• Sağlıklı kontroller ve remisyondaki hastalara
kıyasla bazı depresyon hastalarında tiroksin (T4)
düzeyleri ↑
• Depresyon tedavisi sonrası T4 seviyelerinde ↓
• T3 seviyelerinde değişiklik saptanmamaktadır
• Bazal periferik hormon düzeyleri bilgi verici değil
Tiroid hormonları
• Hastaların üçte birinde TRH’a silik tirotropin
salınımı cevabı tespit edilmiştir.
• Bu bulgu artmış T4 seviyeleri ile uyumludur
• Bunlar depresyonda tiroid aksının aşırı
aktivitesine işaret etmektedir, ancak bunun
patofizyolojik öneminin ne olduğu bilinmiyor
Tiroid hormonları
• Yakın zamanda yapılan kilinik ve preklinik
çalışmalar tiroidin gözden kaçırılmaması
gerektiğini göstermektedir.
• Tiroid hormonları tedaviye dirençli depresyonda
antidepressan etkiyi güçlendirmektedir.
Tiroid hormonları
• Depresyon hastalarının çoğu ötroid olduğu için
antidepressan etkinin gizli tiroid hastalığı için
yerine koyma nedeniyle olmadığı açıktır.
• Tiroid hormonlarının depresyon etiyolojisindeki
rolü ve tedavi cevabının biyolojisi çeşitlidir.
Tiroid hormonları
• Tiroid hormonları katekolaminlerle kompleks
etkileşim içindedir
• Tiroid hormon seviyeleri beyin serotonin
fonksiyonu ile ters (inverse) bir ilişki içindedir.
• Olası olarak T3 beyin içindeki aktivitesini T3
resptörle düzenlenen gen ekspresyonu ile
yürütmektedir, ancak sinapsta nörotransmisyonun
direkt olması da olası görülmektedir.
Tiroid hormonları
• Depresyonun etiyolojisi ile ilgili şimdiki modeller
aşırı adrenal steroidler ve sitokin salınımı sonrası
BDNF gibi nörotropik faktörlerin azalması ile
ilişkili azalmış hipokampal nörogenezis oluşumu
• Antidepressan tedavinin hipokampal nörogenezi
arttırdığı gösterilmiştir.
Tiroid hormonları
• Hayvan çalışmaları troid hormonunun direkt etki
veya monoaminlere etki yoluyla nöronal nöronal
plastiteyi hızlandırdığı, hipokampal nörogenezi
arttırdığı, ve BDNF dahil bir çok nörotropinlerin
ekspresyonunu arttırdığını göstermiştir
• Bu veriler tiroid hormonları tedavisiyle ortaya
çıkan antidepressan etkiyi açıklayabilir
Tiroid hormonları
• Erken literatürde öne sürüldüğü gibi tiroid
depresyonun esas nedeni değildir, depresyonda
incelenen tiroid aksı adrenal akstaki gibi güçlü
veriler ortaya çıkarmamıştır
• Ancak veriler depresyonun ve AD etkinin ortaya
çıkmasına yol açan biyolojik mekanizmalarda
tiroidin önemli rol oynadığını göstermektedir.
Tiroid hormonları
• Önceki yıllarda yapılan çift kör plasebo kontröllü
çalışmaların metaanalizi depresyon hastalarında
kadınlarda daha belirgin T3 ün TCA’ların
antidepressan tedavi cevabının ortaya çıkmasını
hızlandırdığını göstermiştir.
• T3 ün SSRI tedaviye eklenmesi ile ilgili
çalışmalar ise karmaşık sonuçlar ortaya
çıkarmıştır.
Tiroid hormonları
• Bu çalışmaların bir metaanalizinde T3 ile SSRI
birlikte kullanımı ile sadece SSRI kullanan
hastalar kıyaslandığında tedavi cevabı hızlanması
yada güçlenmesi ile ilgili bir fark bulunmamıştır
• Ancak T3 ve SSRI birlikte kullanımının atipik
depresyon, veya fonksiyonel D1 gen polimorfizmi
gibi bazı depresyon alt tiplerinde etkili olabileceği
belirtilmiş
Tiroid hormonları
• Güvenli ve etkili olması, çok sayıda AD ile
birlikte kullanımına ait çalışmaların bulunması,
etkisinin çabuk başlaması, kullanıldığı dozlarda
genelde yan etkiye neden olmaması tiroid hormon
tedavisinin başlıca avantajlarıdır.
• Etkinliğinin lityuma kıyasla daha az oluşu,
SSRI'lara eklendiğinde elde edilen sonuçların
TCA’lar kadar iyi olmaması ise dezavantajıdır
T3 depresyon tedavisinde 3 yolla
kullanılmaktadır.
• • accelerasyon (hızlandırma) tedavisi: AD
tedavinin ilk haftaları AD tedavi cevabının
başlamasını hızlandırmak
• • augmentasyon güçlendirme tedavisi: AD
tedaviye yeterli yanıt vermeyen hastaların
tedavisine eklenerek tedavi cevabını arttırmak
• • enhancement yükseltme tedavisi: Tedavi
cevabının yüksek olması için AD tedavi ile
birlikte tedavinin başından sonuna kullanımı
Tiroid hormonları
• Tiroid hormon tedavisi başlanmadan önce TSH,
free T3 ve T4 seviyeleri ölçülmelidir.
• Tiroid güçlendirmesi koroner kalp hastalığı,
patolojik aritmi, kalp yetmezliği gibi
kardiyovaskuler rahatsızlığı olan hastalarda
kullanılamaz
Tiroid hormonları
• T3, T4'e oranla daha etkili bulunmuştur.
• T4’ü (200-400 ìg/gün) etkili bulan çalışmalar var
• T3'le hastaların yaklaşık yarısında olumlu sonuç
alınabildiği görülmektedir
• T3 25 ìg başlanır, bir hafta içinde 37.5-50 ìg’a
yükseltilir, ortalama günlük doz ise 25-50 ìg
• Tedavi cevabı ilk 2-3 hafta içinde olur
Psikiyatrik hastalıklarda
psikostimulan kullanımı
Amfetamin ve metilfenidat
• Amfetamin 1887’de bulunmuş, 1927’de astma,
iştah azaltma ve narkolepside kullanılmış
• 1930’lar hiperaktif çocuklarda kullanılmış
• 1930’lar depresyon, okb ve sizofrenide denenmiş
• 1950’ler AD’lerin çıkmasıyla daha az kullanılmış
• 1960 larda kötüye kullanımının tespiti
• Şimdi DEHB, narkolepsi, aşırı obezitede kullanım
Amfetamin ve metilfenidat
• Metilfenidat, dekstroamfetamin ve pemolin ile
birlikte depresyonun birinci sıra tedavisinde
kullanılan ilk psikotrop ilaçlardan biridir
• Metilfenidat tıbbi ek tanıları olan yaşlı hastalarda
depresyonda monoterapi olarak kullanılmış
• Kanserde ve HIV enfeksiyonunda nöropsikiyatrik
belirtilerin palyatif tedavisinde kullanılmış
Amfetamin ve metilfenidat
• Stimulan ajanlar dopamin transmisyonunu
arttırdığı ve öförik etkileri nedeniyle güçlendirici
olarak kullanılabileceği beklentileri olmuştur
• Metilfenidat SSRI’ların zararlı dopamin tüketici
etkilerinin geri çevrilmesinden de sorumlu olabilir
• AD’lerin metabolizmasında yer alan sitokrom
p450 2D6 enzimlerinin inhibisyonu yoluyla
birlikte verilen antidepresanların kan düzeylerini
artırarak farmakodinamik bir etki de gösterebilir
Amfetamin ve metilfenidat
• Psikostimülanların yaşlı, anerjik ve medikal
hastalığı olan bireylerin depresyonlarının
tedavisinde bir seçenek olabileceği bildirilmiş
• TCA, MAOI ve SSRI'lar ve Venlafaksin tedavisini
güçlendirme amacıyla kullanılmasıyla depresyon
tedavisinde olumlu sonuçlar bildirilmiş
• Ancak tedaviye dirençli depresyon hastalarında
stimulan güçlendirme tedavisine yönelik kontröllü
çalışma sonuçları etkinin negatif olduğu yönünde
Stimulan-sch
• Stimulanlar eski yıllarda şizofreni tedavisinde
negatif semptomların tedavisinde denenmişlerdir
• Ancak dopaminerjik etkiler nedeniyle çoğunda
pozitif semptomların kötüleşmesi ortaya çıkmıştır
• Şimdilerde şizofreni hastalarında kognitif
bozukluklar ve negatif semptomların tedavisinde
kullanılabileceğine dair veriler oluşmuştur
Stimulan-sch
• Chiarello ve Cole (1987) stimulan alan şizofreni
hastalarının yarısında olumlu etki gözlemiş
• Goldberg ve ark. (1991) şizofreni hastalarında
WCST testinde performansda düzelme bildirmiş
• Carpenter et al (1992) metilfenidat tedavisi sonrası
8 hastanın 3ünde semptomlarda azalma tariflemiş
• Ancak diğer çalışmalarda düşünce bozukluklarını
arttırdığı rapor edilmiştir
Modafinil
• Modafinil uyanıklığı arttıran yeni bir ajan olup
UK ve USA da narkolepsi tedavisinde onay almış
• Nörokimyasal profili, yapısı ve davranış etkisi
bakımından amfetaminlerden farklı bir stimulandır
• Modafinil etki mekanizması tam bilinmemekte
Modafinil
• Modafinil beyinde DAT ve NET inhibisyonu,
ekstrasellüler katekolamin, glutamat, serotonin
artışı, oreksinerjik sistem aktivasyonu, ve GABA
azalması gibi katekolamin sistemi üzerinde bir çok
etkisi bulunan bir ajandır.
• Bu etkileri, α-adrenerjik, D1, D2 reseptör etkileri
beyindeki uyanıklık ve aktivite etkisini düzenler
• Etki neokortekste belirgin, subkortikal ise minimal
Modafinil
• Dopaminerjik stimulanların şizofrenide bazı
faydalı etkilerine karşın pozitif semptomları
alevlendirmesi göz önüne alındığında, modafinilin
dopaminerjik aktiviteyi azaltması nedeniyle
şizofreni hastalarında iyi bir seçenek olabilir
• Şizofreni hastalarında modafinil kullanımını
inceleyen çalışmalarda negatif semptomlarda
düzelme ve antipsikotiklerin sedasyon etkisinde
azalma gözlenmiştir
Modafinil
• Modafinilin kognisyon üzerine bir çok olumlu
etkileri çok çalışmada gösterilmiştir.
• Farelerde bir dozda çalışma hafızası ile ilgili
performansı düzelttiği, süreğen verilmesi ile de bu
etkinin devam ettiği gösterilmiştir.
• Uyku deprivasyonu olsun olmasın sağlıklı
kişilerde çalışma belleği, tanıma belleği gibi
kognitif fonksiyonları arttırdığı gösterilmiştir
Modafinil
• Psikiyatrik hastalarda DEHB li çocuklarda dikkat
ve tepki inhibisyonunu düzelttiği gösterilmiştir.
• Erişkin psikiyatrik hastalarda ise DEHB,
depresyon ve şizofreni hastalarında prefrontal
kognitif fonksiyonları düzelttiği gösterilmiştir.
Modafinil
• Modafinil, metilfenidat, deksamfetamin,
metilamfetamin ve pemolinin depresyonda
etkinliğini araştıran RCT ler değerlendirilmiş,
sadece modafinil etkin bulunmuştur.
•
Abbasowa L, ve ark. Psychostimulants in moderate to severe affective disorder: A
systematic review of randomized controlled trials. Nord J Psychiatry. 2013
• Antidepressan tedaviye ek olarak modafinil
etkinliğini değerlendiren çalışmalar gözden
geçirilmiştir. Bir RCT bulunmaktadır. Açık
çalışmalarda ve RCT de etkin bulunmuştur.
•
Videbech P. Modafinil in the treatment of depression. Ugeskr Laeger.2012
Psikiyatrik hastalıklarda B-12, Folik
asit kullanımı
Folat-B-12
• Folat suda çözünen doğal bir birleşik olup
genellikle yeşil sebzeler, fıstık, çilek ve portakal
suyunda bulunur.
• Folatın en önemli fonksiyonu DNA biyosentezi
olmakla birlikte CNS’de birçok birçok yolla
nöroproteksiyonda rol oynar.
Folat-B-12
• Folat ve B-12 eksikliği ile depresyon ilişkisi 50
yıldır biliniyor.
• Veriler folat ve B-12 eksikliği ve artmış
homosistein ile artmış depressif semptomlar
arasındaki ilişkiyi göstermektedir.
• Ayrıca folat eklemenin bazı antidepressanların
etkisini güçlendirdiği gösterilmiş
Folat-B-12
• Depressif hastalığı bulunan kişilerin serum ve
eritrosit B-12 ve folat düzeylerinde düşüklük
olabileceği bildirilmiştir.
• Ancak daha sonra yapılan büyük örneklemli
toplum çalışmalarında bu bulgu doğrulanamamış
Folat-B-12
• B12 vitamini ve folik asit, metabolizmaları
birbirleriyle ilişkili olan ve her biri merkezi sinir
sistemindeki çeşitli metabolik yollar için gerekli
olan vitaminlerdir
• Bu vitaminler, homosisteinin metionine
dönüşmesi, nörotransmitterler ve SAM (SAdenozil metiyonin) sentezi için gereklidirler
Folat-B-12
• Homosisteinin CNS’deki etkisi halen tam
bilinmemekte, beyin hücrelerinde DNA hasarı ile
apoptozis ve eksitotoksititeye neden olur
• Metilasyonun inhibe olması nöronal
membranlardaki fosfolipidlerin metilasyonunun
azalmasına ve nöron hücre membranlarının
stabilitesinin bozulmasına neden olur.
• Ayrıca nörotransmitterlerin metilasyonunu da
etkileyerek, bunların sentezini de etkiler
Folat-B-12
• Organizmada, B 12 vitaminine bağlı olan
enzimatik reaksiyonlardan diğeri ise; B12
vitamininin bir formu olan adenozil-kobalaminin
koenzim olarak kullanıldığı, metil malonik asidin
Süksinil Co A’ya dönüşmesidir.
• Bu, yağ asitlerinin ve alifatik aminoasitlerin
metabolizmasında önemli bir role sahiptir.
• B12 eksikliği, anormal lipidlerin sinir sisteminde
birikimine neden olur.
Folat-B-12
• CNS’de etkili olduğu diğer yol fenilalanini
triptofana dönüştürmede kofaktör olan tetrahidro
biopterinlerin (BH4) üretimini arttırarak
nörotransmitterlerin sentezini artması
• BH4’ün depressif hastalarda azalmış salınımı
gösterilmiş
Folat-B-12
• Folat metiltetrahidrofolat reductaz (MTHFR)
tarafından metile edilerek metiltetrahidrofolat aktif
formuna dönüşür.
• MTHFR genindeki polimorfizm depresyon,
şizofreni NTD ve KVH riskini artırmaktadır.
• MTHFR gen polimorfizmi için genetik test şimdi
mevcut, bu polimorfizmi olanlarda folat, vitamin
B-12 ye ihtiyaç artar.
Folat-B-12
Folat ve B-12 eksikliğine neden olan sebepler:
• doğumsal metobolik bozukluklar
• bazı ilaçlar (antikonvulsanlar, antibiyotikler, oral
kontraseptifler, bazı antikanser ajanlar)
• malabsorpsiyon,
• kronik hastalıklar
• alkolizm
• diyetle eksik alma gibi
Folat-B-12
• Düşük folat düzeyi ile AD tedaviye zayıf yanıt
arasındaki ilişki ve AD tedaviye folat eklenmesi
ile hem klinik hem sosyal düzelmeye olumlu etki
bir çok çalışmada gösterilmiştir.
• Bell ve ark. yaşlı hastalarda AD tedavinin vitamin
B1, B2, B12 ve B6 ile güçlendirilmesi ve vitamin
B12 düzeylerinin artması ile depresyon
skorlarında düzelmenin arttığını göstermiştir.
Papakostas GI. ve ark. L-methylfolate as adjunctive therapy for SSRIresistant major depression: results of two randomized, double-blind, parallelsequential trials. Am J Psychiatry. 2012 Dec 1;169(12):1267-74.
• Çalışmacılar SSRI ile kısmi yanıt yada yanıt
olmayan MDD hastalarında L-methylfolat
güçlendirme tedavisinin etkinliğini 2 multisenter,
paralel kıyaslama dizaynlı çalışmada araştırmış
• SSRI ile kısmi yanıt yada yanıt olmayan MDD
hastalarında L-methylfolat güçlendirme
tedavisinin etkili, emniyetli ve iyi tolere edilir
olduğunu göstermişlerdir.
Folat-B-12
• Depresyon tedavisinde folat ekleme birkaç RCT
yapıldı. Birinde lityum tedavisi alan 53 depresyon
hastasında 0.2 mg/d folik asit veya plasebo bir yıl
süre ile verilmiş, iki grup arasında (BDI) fark yok
• Başka bir çalışmada folat seviyesi düşük olan
(eritrosit folat düzeyi < 200 µg/L) 24 hastaya 15
mg/d L-metilfolat veya plasebo 6 ay AD tedaviye
eklenmiş, anlamlı iyileşme gözlenmiştir.
Folat-B-12
• Depresyon tedavisinde folat eklemesini önermek
için veriler yeterli değildir.
• Depresyonda folat eksikliği kötü prognoza işaret
ettiğinden eksiklik bulunup bulunmadığını
incelemek ve yerine koymak önemlidir.
• Fazlalığı kolon kanseri için risk oluşturduğundan
dikkat etmek gerekir.
Folat-B-12-SCH
• Folat, B-12, homosistein ile şizofreni gelişme riski
arasındaki ilişki araştırılmıştır.
• Şizofreni hastalarının bazılarında plazma
homosistein seviyelerinde yükseklik gösterilmiş
• Şizofreni hastalarında da subklinik folik asit
eksikliği durumunda önleme ve tedavide folat
kullanımının faydalı olacağı bildirilmektedir
Folat-B-12-SCH
• Şizofreni ve NTD nin prevalansında dik bir artış
görülmesi perikonseptiyonel ve erken gestasyonel
Dutch Hunger Winterine maruz kalmakla ilişkili
• Folik asit suplementasyonunun NTD insidensinde
belirgin azalmaya neden olduğunu gösterilmiştir.
• Bu veriler folik asit yetersizliğinin NTD ve
şizofreniye neden olabileceğini göstermektedir.
Folat-B-12-SCH
• Hiperhomosisteinemi plasental fonksiyonu
vaskulopatik ve apoptotik etkiyle bozarak fetüse
oksijen gelişinin bozulmasına neden olmaktadır.
• Bu nedenle maternal homosistein seviyeleri ve
çocuklarda şizofreni riski Kaliforniada Child
Health and Development Study ile araştırılmıştır.
• Bu çalışmada 3. trimester yüksek homosistein
düzeylerinin çocuklarda 2 kat şizofreni riskini
arttırdığı tespit edilmiştir.
Folat-B-12-SCH
• Son yıllarda plazma folik asit düzeyleri-folik asit
süplementasyonunun çocuklarda nörokognisyon
ve davranış üzerine etkileri araştırılmış
• Bir çalışmada maternal plasma folat düzeylerinin
öğrenme, hafıza, görsel-uzaysal yetiler ve
konsantrasyon gibi bir çok kognisyon yetileri ile
pozitif olarak korrele olduğu bulunmuştur.
Folat-B-12-SCH
• Hamilelik sırasında folik asit süplementasyonu ile
yapılan izlem çalışmasında bu çocukların verbal,
motor, yürütücü fonksiyonlar ve sosyal yetilerde
daha iyi oldukları sonucu ortaya çıkmıştır.
• Bütün bu çalışmalar sonucunda eğer maternal
homosistein seviyeleri ve şizofreni riski daha çok
çalışmada replike edilirse ve gebelikte folik asit
süplementasyonu yapılırsa toplumda şizofreni
riskinin azalacağı tahmin edilmektedir.
Download