lütfen tıklayınız.

advertisement
Ersin NAZALI-Avukat, E.Hesap Uzmanı
Gözde SARUHAN, Avukat
ÇANLAR LİMİTED ŞİRKETLER İÇİN ÇALIYOR!!!
GİRİŞ
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) uyarınca ticaret şirketi olarak kabul edilen limited
şirketler, en az bir gerçek veya tüzel kişi tarafından kurulabilmektedir.
Anonim şirketlerden farklı olarak limited şirketlerde pay (hisse) senedi kavramı söz konusu
olmadığından, limited şirket ortaklık payının elden çıkarılmasının söz konusu olması halinde,
anonim şirketlerin sahip olduğu vergisel avantajlar limited şirketler için geçerli olamayacaktır.
Bu kapsamda, limited şirketler için tür değişikliği işlemi ile anonim şirket nev’ine dönüşülmesi
ve ardından hisse senetlerinin bastırılması bir çözüm olarak görülmekte ve mevcut durumda bu
vergi avantajı nedeniyle limited şirketler, anonim şirketlere dönüştürülmektedir. Ancak,
halihazırda Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülmekte olan Gelir Vergisi Kanunu Tasarı ile,
anonim şirketler için geçerli olan vergisel avantajlar kademeli olarak azaltılmaktadır.
Bu makalemizde gelir vergisi kanun taslağına göre öngörülen muhtemel durum ve bunun için
hak kayıplarının yaşanmaması için yapılması gerekenler özetlenmeye çalışılacaktır.
I.
PAY VE PAY SENEDİ KAVRAMI
Limited şirketlerin pay (hisse) senedi çıkarmaları mülga 6762 sayılı Kanun döneminde izin
verilen bir uygulama değil idi. Kanun’un 503. maddesi aşağıdaki gibidir:
“…Ortaklar tarafından konulan sermaye için, anonim şirkette olduğu gibi hisse senedi
çıkarılamaz…”
Öte yandan, anılan Kanun’un 518. maddesinde ise “…Pay hakkında tanzim edilecek senetler
kıymetli evrak vasfını haiz olmayıp sadece bir ispat vasıtası sayılırlar…” düzenlemesi ile
limited şirketlerin paylarını temsil etmek üzere çıkarılan pay senetlerinin herhangi bir şekilde
kıymetli evrak niteliğine sahip olmayacağı belirtilmiştir.
Bu kapsamda, limited şirketlerin anonim şirketler gibi kıymetli evrak niteliğine sahip hisse
senetleri çıkarmaları yasaklanmış; ancak, payları temsil etmek üzere sadece ispat niteliğini haiz
senet çıkarılmasına izin verilmiştir.
TTK’nın yürürlüğe girmesiyle ise, esas sermayeyi temsil eden senetlerin ispat aracı şeklinde
düzenlenebileceği gibi nama yazılı olarak da düzenlenebileceği belirtilmiştir. (m.593/2)
Ancak, söz konusu düzenleme ile limited şirketlere, esas sermaye payının anonim şirketlerde
olduğu gibi şirket payına dönüştürülmesi söz konusu değildir. Yer verilen düzenleme uyarınca,
sadece ispat ve payın devrinde (limited şirketlere ilişkin hükümler çerçevesinde) limited
1
şirketler için kolaylıklar öngörülmüştür. Nitekim, işbu husus, TTK’nın 593. madde hükmü
gerekçesinde de açıkça ifade edilmiştir.
II.
LİMİTED ŞİRKETLERDE HİSSE DEVRİ VE VERGİSEL SONUÇLARI
Limited şirketlerde esas sermaye payının devri ve devir borcu doğuran işlemlerin yazılı olarak
yapılması ve tarafların imzalarının noter tarafından onanması şarttır.
TTK’nın 595. maddesinde yer alan söz konusu düzenleme uyarınca, yazılı şekil şartına uygun
bir sözleşme dahilinde ancak esas sermaye payının devri söz konusu olacaktır.
Limited şirket esas sermaye payının devrinin vergilendirilmesi ise, 193 sayılı Gelir Vergisi
Kanunu (“GVK”)’nun mükerrer 80. maddesi uyarınca yapılacaktır. Anılan düzenleme
uyarınca, limited şirket payının elden çıkarılması halinde, bundan doğan kazanç “değer artışı
kazancı” olarak gelir vergisine tabi olacaktır.
Maddede geçen “elden çıkarma” deyimi, ilgili mal ve hakların satılması, bir ivaz karşılığında
devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi, ticaret
şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade etmektedir.
Dolayısıyla, bir limited şirketteki esas sermaye payının elden çıkarılması, elde tutma süresine
bakılmaksızın vergiye tabi olmaktadır.1 İlaveten, limited şirketlerde, ortağın sermaye payını
devri, noterde düzenlenen devir sözleşmesi ile yapılabildiğinden dolayı, söz konusu işlem
nedeniyle damga vergisi ve noter masrafı söz konusu olacaktır.
Ancak anonim şirketlerde ise tamamen farklı bir durum bulunmaktadır. Buna göre, iki yıldan
fazla süre ile elde tutulan anonim şirket hisse senetleri için herhangi bir vergileme söz konusu
değildir. Diğer bir ifade ile, 2 yıldan fazla süre ile elde tutulan hisse senetleri için kaç liralık
gelir elde edilirse edilsin, bir vergileme söz konusu değildir.
Yer verilen vergisel düzenlemeler sebebiyle, limited şirket nev’inde kurulan şirketlerin anonim
şirket nev’ine tür değiştirerek, tür değişikliği işlemi sonrasında hisse senedi basımı yapması ve
ortaklık payının bu işlemler sonrası devredilmesi daha avantajlı olmaktadır. Nitekim pratik
hayatta da işlemler bu şekilde yapılmaktadır. Böylece iki şirket türü arasında yaratılan ve nedeni
bir türlü anlaşılamayan vergilendirme farkı da ortadan kaldırılmaktadır.
Söz konusu tür değişikliği işleminde, vergi idaresinin şu ana kadar vermiş olduğu görüşler
çerçevesinde, limited şirketin anonime dönüşmesi ve hemen ardından “pay senedi” bastırması
durumunda, pay senedinin iktisap tarihi, “limited şirketin kurulduğu tarih olarak” kabul
edilecektir.2
Ancak, anonim şirketlere halihazırda sunulan bu avantaj, yeni Gelir Vergisi Kanunu Tasarısı
(“Tasarı”) ile daralacaktır.
KUNŞUNOĞLU Güray, “Limited Şirket Hisselerinin ve Anonim Şirketlere Ait Hisse Senetlerinin Devrinde Gelir Vergisi
Tasarısıyla Öngörülen Yeni Dönem”, Vergi Dünyası Dergisi S:387 Kasım 2013 s:130
2 İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 09.06.2011 tarih ve B.07.1.GİB.4.35.16.01-176300-226 sayılı özelgesi
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 03.05.2011 tarih ve KVK.9723/011704 sayılı özelgesi
Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 17.03.2011 tarih ve B.07.1.GİB.4.06.16.01-2010-GVK-Mük.80-16-140 sayılı özelgesi
1
2
III.
YENİ GELİR VERGİSİ KANUNU TASARISININ GETİRDİKLERİ
GVK ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu (“KVK”)’nu tek bir Kanun haline getirmek
maksadıyla hazırlanıp Haziran 2013 döneminde Meclis’e sevk edilen Tasarı, yenilenerek 2016
yılının başında tekrar Meclis’e gönderilmiştir. Halihazırda Plan ve Bütçe Komisyonu’nda
görüşülmekte olan Tasarı’nın 2016 yılı içerinde Meclis’te kabul edilerek yasalaşması
planlanmaktadır.
Halihazırda, hisse senedi bastırılmış anonim şirket hisselerinin “iki yıl” geçmiş olması
durumunda gerçek kişiler tarafından elden çıkarılması halinde; GVK’nın 80/1. maddesi
uyarınca, elden çıkartılmasından doğan kazanç, tutarı ne olursa olsun, gelir vergisine tabi
olmayacaktır. Anılan düzenleme uyarınca, bir gerçek kişi iki yıldan fazla süreyle elde tuttuğu
tam mükellef kurumların “hisse senetlerini” elden çıkardığında doğan kazanç gelir vergisine
tabi olmayacaktır.
Tüzel kişiler tarafından hisse senedi bastırılmış anonim şirket hisselerinin elden
çıkarılması ise, KVK’nın 5/1-e maddesi uyarınca vergilendirilmektedir. Söz konusu
düzenleme uyarınca, kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve
iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan
haklarının satışından doğan kazançların % 75’lik kısmı kurumlar vergisinden istisnadır.
Ancak, Tasarı’da yer alan düzenlemeye göre %75’lik istisna 5 yıldan fazla aktifte kalan
kıymetler için uygulanacaktır. Bir başka ifadeyle, anonim şirket hisse senetlerinin devrinde
varolan avantaj kademeli olarak azaltılmakta; pay senetlerinin, ortaklık haklarının veya
hisselerinin satışından elde edilen gelirler için ilgili kıymetlerin “elde tutma süresine göre
değişen oranlarda” istisna öngörülmektedir.
Tasarı ile getirilen bir başka önemli değişiklik ise, düzenlemenin, ticari kazancını bilanço
esasına göre tespit eden gerçek kişiler için de uygulanacak olmasıdır.3
Bu kapsamda, Tasarı’nın “İstisna Kazançlar” başlıklı 21. maddesi uyarınca, sahip olunan hisse
senetlerinin
 2 tam yıldan sonra satışından elde edilen kazancın %40’ı,
 3 tam yıldan sonra satışından elde edilen kazancın %50’si,
 4 tam yıldan sonra satışından elde edilen kazancın %60’ı,
 5 tam yıldan sonra satışından elde edilen kazancın %75’i
gelir vergisinden istisna edilmektedir.
Yine aynı şekilde gerçek kişiler için de taslakta düzenleme yapılmakta ve mevcut GVK'da yer
alan istisna tamamen kaldırılmaktadır. Taslak metnin 49.maddesine göre gerçek kişilerin elden
çıkarmış oldukları tam mükellef kurumlara ait paylar hakkında kademeli bir istisna düzenlemesi
yer almaktadır. Kazancın tamamen istisna edilmesi uygulamasından ise vazgeçilmiş
durumdadır.
3
https://www.vergiportali.com/Content.aspx?Type=AgendaD&Id=3853#_Toc359289360
(erişim tarihi: 21.04.2016)
3
Söz konusu 49.maddeye göre;




2 tam yıldan sonra satışından elde edilen kazancın %40’ı,
3 tam yıldan sonra satışından elde edilen kazancın %50’si,
4 tam yıldan sonra satışından elde edilen kazancın %60’ı,
5 tam yıldan sonra satışından elde edilen kazancın %75’i
gelir vergisinden istisna edilmektedir.
Sonuç olarak mevcut GVK ve KVK'da yer alan hisse senetlerinin elden çıkarılmasına ilişkin
istisnalar önemli ölçüde daraltılmaktadır.
IV.BUNDAN SONRASI VE YAPILMASI GEREKENLER
Taslakta yer alan düzenlemelere yukarıda detaylı olarak yer verilmiştir. Büyük olasılıkla taslak
bu yıl içinde yasalaşacak ve taslak metinde bir değişiklik olmayacaktır. Mevcut taslak metinde
bugün itibariyle elde tutulan hisselere ilişkin olarak kurumlar vergisi mükellefleri için bir geçiş
düzenlemesi yer alırken gerçek kişiler için bir düzenleme bulunmamaktadır.
Diğer bir ifade ile tasarıda kurumlar vergisi açısından kazanılmış haklar korunurken gelir
vergisi mükelleflerine ilişkin olarak bir düzenleme yer almamaktadır. Bunun anlamı şudur;
Taslak yürürlüğe girdikten sonra yapılacak olan anonim şirket ve limited şirket pay satışları
taslağa göre vergiye tabi olacaktır. Taslak bu yönüyle ilerleyen dönemde vergi mükellefleri
açısından ciddi sorunlara ve ihtilaflara yol açacaktır.
Taslak mevcut haliyle kazanılmış hakları korumamakta, haklı beklentiden hiç söz
etmemektedir. Bu yönüyle ilerleyen dönemde hukuki sorunlara yol açacak konu gerçek kişiler
açısından özellikle limited şirket hisse devirlerinde olacaktır. Taslak yürürlüğe girdikten sonra
tür değişimi yapılması vergisel anlamda bir avantaj yaratmayacaktır. Aynı şekilde anonim
şirketle için de belli adımların atılması zorunludur.
Bu nedenle en azından kazanılmış hak ve haklı beklenti iddiasında bulunabilmek adına mevcut
limited şirketlerin bir an önce anonim şirket statüsüne dönüştürülmesi ilerleyen dönemde
mahkemeler önünde hak iddia edebilmek için hayati öneme sahip bulunmaktadır.
SONUÇ
Tasarı’nın görüşmelerinin Komisyon’da ne zaman tamamlanarak Meclis’te görüşmelere
başlanılacağı ile ilgili net bir tarih olmasa da, 64. Hükumet 2016 Yılı Eylem Planı’nın 56.
maddesinde “Gelir ve kurumlar vergisi kanunları birleştirilerek yeni Gelir Vergisi Kanunu
çıkarılacak” şeklinde yer alan ve altı ay içinde gerçekleştirilecek reformlar arasında sayılan
Tasarı’nın 2016 yılı içerisinde yasalaşması beklenmektedir.4
BAYRAKTAROĞLU Ersun, “Gayrimenkul Gelirleri ve Yeni(Den) Gelir Vergisi Kanunu Tasarısı (1)”, Dünya Gazetesi
09.03.2016
4
4
Öte yandan, Tasarı’nın yasalaşması ile birlikte, Kanunun yürürlüğe gireceği tarihi itibarıyla
elde bulunan hisseler için mevcut GVK ve KVK hükümlerinin uygulanmaya devam edileceği
yönünde bir hükme, Tasarı’nın Komisyon’a sunulan metninde yer verilmemiştir.
Bu kapsamda, limited şirket nev’inde kurulmuş şirketlerin tür değişikliğine giderek anonim
şirket nev’ine dönüştürülmesinin, olası bir satış ve sonrasında mahkemeler nezdinde
kazanılmış hak ve haklı beklenti iddiasında bulunabilmek adına hayati önem taşımaktadır. Bu
nedenle mevcut limited şirketlerin bir an önce anonim şirketlere dönüşmesi, özellikle gerçek
kişi mükellefler için aciliyeti tartışılmayacak bir konudur.
Özetle; ZİLLER LİMİTED ŞİRKETLER İÇİN ÇALIŞIYOR..
5
Download