bronkopulmoner displazi - Çocuk Alerji

advertisement
BRONKOPULMONER
DİSPLAZİ
DR. AHMET AKÇAY
PAMUKKALE TIP FAKÜLTESİ
DENİZLİ
• 1960’lardan itibaren ağır respiratuar
distresli prematüre bebeklerin
tedavisinde ventilatörlerin
kullanılması ile bu bebeklerin yaşama
şansı arttı ve yaşayanların çoğunun
uzun süreli akciğer hasarı bulguları
taşıdığı görüldü.
• Günümüzde tercih edilen isim
“Prematürenin kronik akciğer
hastalığı” (KAH)
TANIM
• Yenidoğan döneminde en az 3 gün mekanik
ventilasyon desteği sonrası infantların
hayatlarının 28’inci günlerinde halen
oksijene ihtiyaç göstermeleri ve akciğer
grafilerinde kronik değişiklikler olması.
• Düzeltilmiş gestasyonel yaşa göre 36
haftaya kadar devamlı oksijen
ihtiyaçlarının olması.
Şiddet
• Hafif BPD: oda havasında soluma
• Orta BPD: %30 dan fazla O2 ihtiyacı
olması
• Ağır BPD: %30 dan fazla O2 ihtiyacı
olması ve/veya pozitif basınç
ihtiyacının olması
• 1000 gr üstünde RDS tedavisi almış
hastalarda %18
• 1000 gr altında %78
• 32 haftadan önce doğanlarda %40-45
YKAH’da patogenez
*Gestasyonel yaş ve
ağırlık
*Barotravma
*Volutravma
*Oksijen toksisitesi
*RDS
*Enfeksiyonlar
*İnflamasyon
*Genetik
*PDA veya aşırı sıvı
sonucu pulmoner ödem
*Artmış solunum yolu
direnci
*Diğer; alfa-1
antitripsin düzeyi,
ailesel yatkınlık,
beslenme, vit A, E
düzeyi, antioksidan
enzimler
Oksijen toksitesi
• Yüksek değerlerdeki oksijen
konsantrasyonu oksijen radikallerinin
salınımına yol açarak endotelyal
veya epitelyal hücrelerde direkt
hasar yapar.
• Mikrovasküler permabilite artarak
akut pulmoner ödem gelişimine neden
olur.
Pozitif basınçlı ventilasyon
• Yüksek konsantarasyonda oksijen
almayan ve sadece mekanik
ventilasyon alanlarda BPD patolojik
bulgularına rastlanmıştır.
• Akciğerlerin gerilmesi (volütravma)
pozitif basınçlı ventilasyona bağlı
oluşan hasara karşı en etkili
savunmadır.
İnflamasyon ve infeksiyon
• BPD gelişimi için inflamasyon esastır.
• TNF alfa, pulmoner transforme edici
büyüme faktörü, IL6-11 yüksek
bulunanlarda BPD eğilimi artmıştır
• Akciğerlerdeki aktive makrofajlardan
salınan elasta gibi proteazlar hasarın
daha da ilerlemesine neden olur
Beslenme
• Vitamin A ve E eksikliği hipoplastik
alveol gelişimine neden olur.
Vasküler hipotez
• Vasküler endotelyal büyüme
faktörünün azaldığı
• Vasküler büyümede azalmayla
akciğerlerde alveolarizasyon etkilenir
Kronik Akciğer Hastalığı Patogenezi
Prematürite-Solunum Yetmezliği
Mekanik Ventilasyon
 TV,  kompliyans
FiO2,  antioksidan sistemler,
beslenme eksiklikleri
Volu travma
Oksijen toksisitesi
Pre/postnatal enf.
PMN aktivasyonu
İnflamatuvar mediatörler
Elastaz/proteinaz inh. dengesizliği
PDA
Aşırı sıvı yükü
 Pulmoner kan akımı
Akciğer ödemi
Akut Akciğer Hasarı
İnflamatuvar Cevap
Havayolu Hasarı
Metaplazi, düz has hipert.,
 mukus sekresyonu
Havayolu obstrüksiyonu
Amfizem-atelektazi
Vasküler Hasar
 permeabilite, düz kas hipert.,
 vaskülarizasyon
Pulmoner ödem
Hipertansiyon
Kronik Akciğer Hastalığı
İnterstisiyel Hasar
 Fibronektin, elastaz, TGF-β
 Alveolar septasyon
Fibrozis
Alveola-kapiller ünite sayısında 
KAH’da patolojik bulgular
• Makroskobik: iyi
havalanmayan ağır
akciğerler.Yer yer
amfizem ve kollaps
alanları
KAH’da patolojik bulgular
(mikroskobik)
• Amfizem, kistler,
atelektazi, lümeni
daraltan bronşial ve
bronşioller mukoza
hiperplazisi, metaplazisi,
intersitisyel ödem,
inflamasyon, fibröz
dokuda, düz kas
tabakasında ve BM’da
artma.
• Lenfatiklerde genişleme
KAH’da akciğer mekaniklerinde
değişiklikler
• Erken dönemde artmış pulmoner direnç ve
artmış solunum yolu reaktivitesi vardır.
• İlerlemiş hastalıkta ekspiratuar akımlarda
azalma olur
• Fonksiyonel rezidüel kapasite atelektaziler
ile azalmıştır. Obstruksiyon arttığında ise
hava hapsi nedeni ile artar.
• Akciğer kompliansı azalmıştır.
• Ventilasyon-perfüzyon uygunsuzluğu olur
KAH’da klinik bulgular
•
•
•
•
Oksijen ihtiyacı
FM’de akciğer bulguları
Kilo alamama
Ağır hipoksiye kor pulmonale eşlik
edebilir
• Kalp yetmezliği bulguları olabilir
• Sık akciğer enfeksiyonları
Fizik Muayene
•
•
•
•
•
•
•
Öksürük
Taşipne ve artmış solunum gayreti
Hışıltı
Raller
Hipoksemi
Tekrarlayan solunum yolu enfeksiyonları
KVS muayenesinde PDA ya bağlı sıçrayıcı femoral
nabız
• Akciğer ödemine bağlı raller duyulabilir.
• Pulmoner ht bağlı pulmoner odakta 2. kalp sesinde
sertleşme, HM, sıvı retansiyonu
KAH’da radyolojik bulgular
• Hiperinflasyon,
bazen baloncuk
oluşumu
• Perifere uzanan
çok sayıda ince
veya kaba
dansiteler
• Homojen olmayan
görünüm
• Kardiovasküler
değişiklikler.
Radyoloji
Evre I
• Retiküler ve granüler paterndeki buzlu cam
görüntüsü
• Hava bronkogramları
• Akciğer volümünde azalma
Evre II
• Yoğun spesifik olmayan opasiteler
Evre III
• Üst loblarda kistik lezyonlar
Evre IV
• Üst loblarda opasite artışı
• Bazallerde bilateral hiperlüsent alanlar
Laboratuar testleri
Arter kan gazı: Erken dönemde solunumsal asidozla birlikte
CO2 retansiyonu ve hipoksemi görülür.
• Bazı hastalarda metabolik alkoloz görülebilir;
• Diüretik kullanımı
• Düşük kardiyak atımlı kalp yetmezliği
• Hiperaldestorinizm
Elektrolitler:
Hiponatremi, hipokalemi, hipokloremi, serum bikarbonat
yükselmesi (K tutucu diüretik kullanmak gerek)
Furasemide bağlı hiperkalsiüri ve nefrokalsinozis görülebilir.
EKG: Ventriküler hipertrofi, ritim bozuklukları, pulmoner ht
(sağ ventrikül hipertrofisi ve pulmoner p dalgası)
Ekokardiyografi: PDA ve pulmoner ht, KKH için hereklidir
GIS görüntüleme
Sık kusan
Büyüme geriliği
Apne
Siyonotik ataklar
• Baryumlu grafi: ile yutma disfonksiyonu, GÖR, H
tipi TÖF, intestinal malrotasyon
değerlendirmesinde tanıda yardımcıdır.
• GÖR sintigrafi: Aspirason tanısında yararlıdır
• Sineozofogografi: Yutma disfonksişyonu
Akciğer dışı komplikasyonlar
• GÖR: Kusma, kötü beslenme, huzursuzlUk,
anemi, hematemez, azofagus striktürü,
kronik nazal akıntı, laringospazm ve stridor
yapar.
• Aspirasyon
• Büyüme geriliği: Beslenme problemleri,
yutkunma güçlüğü, GÖR, kronik ve aralıklı
hipoksemi, kalp yetmezliği, artmış
metabolizma hızı
• Kalp yetmezliği: Kötü beslenme, taşipne,
artmış oksijen ihtiyacı, uygunsuz kilo alımı,
HM
Siyanotik ataklar
•
•
•
•
Trakeobronkomalazi
GÖR
Apne
Kardiyovasküler problemler
Nörolojik sorunlar
• Motor fonksiyonda gerilik
• Konuşma boz
• Beslenme problemleri
Ayırıcı Tanı
•
•
•
•
•
•
•
Wilson-Mikity sendromu
Pnömoni
Konjenital kalp hastalıkları
Pulmoner lenfanjektazi
İnterstisyel akciğer hastalıkları
Aspirasyon sendromu
Ayırıcı tanıda HRCT önemlidir
KAH’da tedavi yaklaşımı
• Oksijen tedavisi: düşük konsantrasyonda
• Mekanik ventilasyon: düşük basınç, volüm, kısa
süreli.
• Sıvı tedavisi: ihtiyacı karşılayan minimum sıvı ve
tuz
• Diüretik tedavisi: diürez, lokal etkiler?
• Steroid tedavisi: sistemik steroidlerin yan
etkileri (nörolojik gelişme üzerine olumsuz
etkileri, inhale steroidlerin etkinliği?
• Bronkodilatörler: bronkodilatasyon,
antiinflamatuar etkinlik?
Oksijen tedavisi
• Ventilasyon-perfüzyon uyumsuzluğuna
bağlı olarak kronik alveolar hipoksi ve
hipoksemi meydana gelir.
• Tedavi edilmemiş hipokseminin yol
açtığı en önemli sorunlar pulmoner ht,
sağ ventrikül hipertrofisi, sağ kalp
yetmezliği ve gelişme geriliğidir.
• Yetersiz oksijen iştahı azaltabilir ve
metabolik ihtiyacı artırabilir.
• Pulse-oksimetre ile saturasyon %9596 tutulmalıdır.
• Ekokardiyografide pulmoner ht
varlığında yada klinik olarak pulmoner
ht varlığında kötüleşmeyi engellemek
için saturasyon en az %95-96
tutulmalıdır.
Oksijenden ayırma evreleri
• Düşük oksijen konsantrasyonu (1/8-1/6 litre/dakika)
2-4 hafta uygulanır,
• Sonra 10 dakika oda havasında kalmalı ve oksijen
saturasyonu ölçülmelidir. Eğer %92 üstünde
saturasyon saptanırsa hasta uyanık olduğunda
oksijen desteği kesilir. Çünkü uykuda oksijen
konsantrasyonu düşer.
• Oksijen desteği azaltılırken beslenme sırasında ve
aktif dönemde saturasyon normal olmalıdır. Eğer
normal değilse;
• Oksjen desteği yetersizdir
• Pulmoner ht bağlı sağ-sol şant vardır
• GÖR
• Havayolu anamolisi vardır
Oksijen kesildiğinde büyüme
yavaşlarsa
•
•
•
•
•
Aralıklı hipoksemi işareti olabilir
GÖR
Aspirasyon
KKY
Reaktif havayolu hastalığı
dışlanmalıdır.
Sıvı kısıtlanmalıdır
• Pulmoner ödem kolay gelişir
• PDA tedavi edilmelidir
• RSV ve Influansaya karşı aşılama
yapılmalıdır
• Yeterli beslenme; (Antioksidanlar için
substrat sağlar)
• A vitamini havayolu epitelini korur
• E vitamini
• Glutatyon
Diüretik tedavi
• Diürez ve lokal pulmoner etkilerine
bağlı olarak pulmoner fonksiyonlarda
düzelmeye yol açtığına dair veriler
vardır.
• Tekrarlayan pulmoner ödemi olan ve
diüretik tedavisinin yarar sağladığı
gösterilmiş hastalarda uzun süreli
diüretik tedavi kullanılır.
• Akut dönemde en çok furasemid kullanılır. 1
mg/kg/doz IV yada IM ya da 1-2 mg/kg/doz PO
• Kronik vakalarda dönüşümlü olarak kullanılan
furasemid ve spronolakton ile birlikte tiazidlerdir
•
•
•
•
•
2 önemli yan etkisi
K-Cl tedavisi ile düzeltilebilen metabolik alkoloz
Elektrolit dengesizliği
Volüm yetersizliği
Hiperkalsiürüye sekonder hiperparatroidizm ve
nefrokalsinozis yapar.
İnhaler bronkodilatörler
• Ekspiratuar akımda kısıtlanma vardır.
• B2 agonistler kısa süreli fayda sağlayabilir
• B2 agonistler uzun dönem kullanmayla pulmoner
vazidilatasyon sonucu pulmoner kan akımı artarırır ve
ventilasyon perfüzyon oranı bozulmasına ve hipoksiye
neden olur.
• Trakeomalazili çocuklarda havayolu stabilitesini azaltır ve
düz kaslarda gevşemeyle etkilenmiş havayollarında kollapsa
neden olur.
• İnhaler B2 agonist disaritmi ve hipokalemi yapabilir.
• İprotropium bromir ile B2 agonist birlikteliğinde sinerji
gösterilmemiş.
• Bronkodilatör tedavi hangi sıklıkta ve sürede kullanılacağı
konusunda kesin bir fikir birliği yoktur.
Antiinflamatuar tedavi
• İnflamasyon BPD patogenezinde önemli rol oynar
• Sistemik Steroid kullanımı;
–
–
–
–
–
–
–
–
Adrenal süpresyon
GIS perforasyon
Hipertrofik kardiyomyopati
Somatik büyüme geriliği
Artmış enfeksiyon riski
Sistemik ht
Hiperglisemi
Kemik demyelinizasyonu
İnhale steroid
• En büyük sorun obstuksiyondan dolayı distal havayollarına
kadar ulaşamamasıdır.
– İnsidansı
– Ağırlığı
– Mortalite ve uzun dönemdeki etkilerini değiştirmeden akciğer
fonksiyonlarını ve gaz alışverişini artırmış olup ekstubasyon
oranında iyileşme sağlamıştır.
• Yan etkiler: Geri dönüşümlü dil hipertrofisi, adrenal
süpresyon, oral kandidasis ve büyüme geriliği görülür.
• BPD’de akut alevlenmelerde oral KS’ler kullanılmaktadır
Nonsteroidal antiinflamatuar
tedavi
• Kromolin Na: BPD insidansı üzerine
etkisi tartışmalıdır
• Steroid tedavisinden kaçınıldığı
durumlarda alternatif tedavi olarak
seçilebilir.
Beslenme
• Kötü beslenme yeni alveollerin gelişimini olumsuz yönde
etkilediğinden agresif beslenme desteği verilmelidir.
• Beslenme desteği ile günde en az 20-30 gr kilo artışı
sağlanmalıdır.
• Günlük kalori ihtiyacı: 120-140 kal/kcal/gün olmalıdır.
• Aşırı sıvı alımından kaçınılmalı ve yüksek kalorili mamalar
tavsiye edilmelidir.
• Kalori artırmak için formula mamalara orta zincirli Tg
veya glikoz polimerleri eklenmeldir (Karbonhidrattan
zengin beslenme CO2 artışına neden olabilir)
• Daha büyük çocularda pediasure verilebilir.
• İdame elemeneter Fe 2 mg/kg tüm çocuklara verilmeli ve
demir eksikli olanlarda 5-6 mg/kg Fe verilmelidir.
• Multivitanin desteği yapılmalıdır.
• Uzamış entübasyon, gavaşla beslenme
düşük kalori alımına neden olur.
• Medikal tedaviye cevap vermeyen
GÖR de gastrostomi ile beslenmelidir.
Uygun kalori desteğine rağmen
gerektiği kadar kilo almı yoksa ;
• Oksijen desteğin yetersizliğine bağlı
persistan hipoksemi
• Anemiye bağlı olarak dokulara oksijen
taşınmasında yetmezlik
• GÖR
• Kariyopulmoner anomaliler
• Yutma disfonksiyonu
Araya giren viral
enfeksiyonların önlenmesi
• Araya giren enfeksiyonlar solunum
problemlerini alevlendirir.
• Solunum yolu problemlerin çoğundan
RSV sorumludur.
RSV ye karşı insan kaynaklı
antikor = palivizumab (Synagis)
• RSV mevsiminde aylık 15 mg/kg IM
• 2 yaşına kadar uygulanır
İnfluanza aşısı
• Kendisine ve ailesine yıllık önerilir.
Öneriler
• Kış aylarında uzun süre kreşte
kalması önlenmeli
• Sigara maruziyeti engellenmeli
• Enfeksiyon bulgularının yakın takip
edilmesi
• Elektif cerrahi operasyonların RSV
görülmediği aylarda yapılması
Uzun dönemli prognoz
• RSV solunum yollarında uzun yılllar
kalarak tekrarlayan inflamasyonlar
sonrası astım gelişimine zemin
hazırlar.
• FEV1 ve FEF 25-75 de anlamlı azalma
görülmüştür.
• BPD de B2 agoniste normal kişilere
göre 2 kart daha yüksek yanıt alınır.
•
•
•
•
•
•
Serebral palsi
Görme ve işitme problemleri
Konuşmada gecikme
Öğrenme zorluğu
Malnutrisyon
Büyüme geriliği
Önlem
• BPD risk faktörlerinin erken tanı ve
önlenmesi önemlidir.
• Yüksek frekanslı ventilasyon yararı
tartışmalıdır
• Doğumdan hemen sonra CPAP
uygulanmasının faydası olabilir
• Surfaktan tedavisi solunum
bulgularında düzelme yapar
• Deksemetazıon pek tavsiye edilmez.
• Uzun süre mekanik ventilasyondan
ayrılamayanlarda denenebilir.
KAH’da gidiş ve izlem
• Mortalite: Son yıllarda giderek
azaldı.
• Fiziksel büyüme ve nörolojik gelişme
• Kronik akciğer sorunları
• Kalp-dolaşım sistemi sorunları
• Enfeksiyonlar
Uzun dönem akciğer sorunları
• Kronik akciğer hastalığı devam ettiği sürece
akciğerlerde devam eden hasar, inflamasyon,
iyileşme, tamir, büyüme ve matürasyon olmaktadır.
• KAH olan bebeklerin %50’sinin yaşamlarının ilk yılı
içerisinde enfeksiyonlardan sonra gelişen solunum
yetmezliği ile hastaneye yattıkları bilinmektedir.
Bu sıklık sonraki yıllarda azalmaktadır.
Uzun dönem akciğer sorunları
• Daha önce KAH olduğu bilinen
adölesan ve genç erişkinin halen
solunum sistemi bulgularının devam
ettiği gösterilmiştir
• Bu bulgular “wheezing” (hışıltı),
pnömoni atakları, uzun süreli solunum
sistemine yönelik ilaç kullanılmasıdır.
Uzun dönem akciğer sorunları
• Radyolojik bulgular
KAH ait radyolojik bulguların çoğu yıllar
içerisinde azalır. Ancak bazı değişiklikler
adölesan ve genç erişkin döneme kadar
uzayabilir.
* Akciğer tomografileri değişiklikler
konusunda daha bilgi vericidir. YRBT ile
yapılan bir çalışmada KAH olan çocuk ve
adölesanların %90’da akciğerlerinde halen
değişiklikler olduğu gösterilebilmiştir.
Uzun dönem akciğer sorunları
• Solunum fonksiyon testleri
*Prematüre, düşük doğum ağırlıklı
bebeklerin yenidoğan dönemindeki RDS’den
bağımsız olarak okul çocukluğu döneminde
daha düşük SFT değerlerine sahip olduğu
bir çok çalışma ile gösterilmiştir.
*KAH bebeklerin ise ek faktörler ile daha
da kötü solunum sistemi bulgularına sahip
olmaları beklenir.
Uzun dönem akciğer sorunları
• Solunum fonksiyon testleri
*KAH olan bir grup çocuğun izlendiği bir
çalışmada 1 yaşında çocukların %80’inde, 2
yaşında %40’ında ciddi pulmoner periferik
obstruksiyon olduğu gösterilmiştir
• *Azalmış inspiratuar ve ekspiratuar
akımlar 5 yıl sonra halen semptomatik olan
KAH olan çocuklarda gösterilmiş (
Uzun dönem akciğer sorunları
• Solunum fonksiyon testleri
*KAH olan çocuklar 8-15 yaşları
arasında yıllık SFT’ler ile izlenmiş;
yıllar içerisinde giderek bir
iyileşme var, ancak yarısında
halen küçük hava yollarında
obstruksiyon var.
Uzun dönem akciğer sorunları
• Solunum yollarında aşırı duyarlılık
*KAH olan çocuklar üzerinde yapılan bir çok
çalışma ile bu hastalarda hava yollarında aşırı
duyarlılık olduğu gösterilmiştir. Bunda genetik
yatkınlık, akciğerlerdeki hasar, solunum
yollarının aşırı duyarlılığı rol oynayabilir.
*KAH olan hastalarda atopi gösterilememiştir.
*Prematüre bebeklerde astımın daha sık
görüldüğüne dair çalışmalar vardır.
Kardio-vasküler değişiklikler
• Ağır KAH’na sıklıkla pulmoner
hipertansiyon ve korpulmonale eşlik eder.
• KAH olan çocukların EKG çalışmasında
%50’sinde sağ ventriküllerinde hipertrofi
gösterilmiştir.
• Diğer komplikasyonlar sistemik
hipertansiyon, sol veya biventriküler
hipertrofidir.
KAH’lı hastalarda uzun dönemde
izlenmesi gereken parametreler
• Kan gazları, satürasyon izlemi (pulse oksimetri)
*Oksijenasyonun düzeltilmesi (%92-95)
*Gerekirse evde mekanik ventilasyon
• Solunum fonksiyon testleri
*İnhale steroid
*Bronkodilatör tedaviler
• EKO kardiyografi: PH varsa
*Ek tedaviler
• Akciğer grafileri
*Gerek olursa
İzlemde akciğer enfeksiyonları
*Enfeksiyonların erken ve uygun
tedavisi (ev, hastane).
*Enfeksiyonlardan korunma
-Aşılar
-RSV immunglobulin
-RSV monoklonal antikor
(Palivizumab)
Sonuç
• KAH etiyolojisinde bebeğin gestasyonel yaşı,
kilosu, enfeksiyonları, aldığı mekanik ventilasyon
tipi, oksijen tedavisi ve beslenmesi ve genetik
yatkınlığı rol oynar.
• Bronşiyal obstruksiyon, hiperinflasyon, artmış
hava yolu duyarlılığı KAH olan çocuklarda yıllar
içerisinde giderek azalmakla birlikte sıklıkla
görülür. Bu değişiklikler adölesan ve erişkin
döneme kadar uzanırlar.
• Sigara içilmesi ve enfeksiyonlar bunların
ilerlemesini arttıran faktörlerdir.
• BPD’li hastaların uzun dönem sonuçları bizleri
başka tablolarla tanıştıracaktır.
• Bu sunumda 30 adet slayt Hacettepe Tıp Fakültesi
Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim üyesi
Prof. Dr. Uğur Özçeliğin sunumundan alınmıştır.
• Çok değerli hocamın bu değerli slaytlarından
dolayı bu sunumdaki slaytların kongre
sunumlarından kullanılması uygun değildir
• Bu slaytlar sadece eğitim amaçlı öğrenci
sunumunda kullanılabilir
Download