ppt

advertisement
ÇEVRE YÖNETİMİ
9 Nisan 2015
İÇERİK
 Çevre
Yönetimi
 Çevresel Etik
 Sürdürülebilirlik
ÇEVRE ve YÖNETİM
ÇEVRE
YÖNETİM
Bir organizmanın yaşam,
gelişme
ve
neslini
sürdürebilmesine
etki
eden tüm dış fiziksel,
kimyasal
ve
biyolojik
şartlar
Birden
çok
alternatifin
bulunduğu
ve en iyi
alternatifin
hangisi
olduğuna dair belirsizliğin
söz
konusu
olduğu
durumlarda
bir
veya
birden çok amaca ulaşmak
için
sınırlı
kaynak
kullanımıyla doğru karar
vermekle ilgili bir bilim
dalıdır.
ÇEVRE YÖNETİMİ
ÇEVRESEL
KARARLARIN
ALINMASINDA
KATILIMCILAR VE
KRİTERLER
ÇEVRE YÖNETİMİ
PROGRAMLARI
ÇEVRE
YÖNETMELİKLERİNİN
TASARIMI VE
UYGULANMASI
ETKİ
DEĞERLENDİRMEDE
KULLANILAN
TEKNİKLER VE YASAL
DÜZENLEMELER
ÇEVRE PLANLAMADA
TAHMİNLER VE
DEĞERLENDİRMELER
ÇEVRE MEVZUATININ
TASARIMI VE UYGULANMASI

Çevresel problemlerin çözümüne ekonomi penceresinden bakış
(Economic framework for analyzing Environmental problems)

Çevre kaynaklarının ekonomik
environmental resources)

Kirlilik azaltımında
abatement)

değeri
(Economic
valuation
of
etkin düzeyler (Efficient levels of pollution
Çevre standartlarının oluşturulması ve
sağlanması (Environmental management
&control)
uygulanması
bunlara uyulmasının
based on command

Çevre mevzuatının
regulations)
(Implementing
environmental

Kirletici Deşarj Programları (Pollutant discharge fee programs)

Alınıp satılabilir izin belgeleri (Tradable pollution permits)
ÇEVRE YÖNETİMİ PROGRAMLARI
Su kalitesi yönetimi
(Water quality management)

Hava kalitesi yönetimi
(Air quality management)

Tehlikeli atık yönetimi
(Hazardous waste management)


Çevresel Etki Değerlendirmesi ve Yönetimi
(Environmental impact statements &
government)
ÇEVRE PLANLAMADA TAHMİNLER VE
DEĞERLENDİRMELER

Planlanan Projelerin olası etkilerinin tahmini
ve yasal yaptırımlar
(Forecasting environmental effects of proposed projects and
regulatory actions)

Değerlendirme metodları:Proje geliştirme,
mevzuat programları ve çevresel riskler
(Methods of evaluation: development
programs & environmental risks)

projects,
regulatory
Halkın katılımı ve Çevresel uyuşmazlıkların
çözümü
(Public participation & environmental dispute resolution)
ETKİ DEĞERLENDİRMEDE KULLANILAN
TEKNİKLER VE YASAL DÜZENLEMELER


Planlama ve politika oluşturmada biyolojik özellikler
(Biological considerations in planning & policy making)
Çevrenin görsel kalite açısından değerlendirilmesi ve
simülasyonu (Simulating&evaluating visual qualities of the
environment)

Gürültü etki değerlendirmesi (Elements of noise impact
assessment)

Hava kalitesindeki değişimin tahmini (Estimating changes
in air quality)

İnsan faaliyetlerinin su kaynaklarına olan etkisi (Effects of
human actions on water resources)
ÇEVRE YÖNETİMİNİN
ANTROPOJENİK YÖNÜ




Halk sağlığının korunması
Temiz su ve temel sağlık ihtiyaçlarının karşılanmasında
mühendislik hizmetlerinin sağlanması
Kaynakların etkin şekilde kullanılması
Doğal kaynakların verimli şekilde kullanılmasıyla atıklardan
kaçınılması.
Doğal sistemlerin korunması
İnsanlar ve insanlar için önemi olan diğer türler için
gezegenimizin yaşanabilirliğinin korunması.
Yaban hayatının korunması
İnsanlar tarafından estetik ve rekreasyon özellikleri
nedeniyle kullanılan alanların korunması.
HALK SAĞLIĞININ KORUNMASI



Yetersiz sağlık koşulları nedeniyle 19. yüzyılın ortalarında
Amerika’nın büyük şehirleri tifo, kolera ve tifüs gibi salgın
hastalıkların yayılım gösterdiği epidemik olaylarla karşı karşıya
kalmıştır.
Hastalıkların nedeninin çok iyi bilinmiyor olması, epidemik
olayların ele alınmanda tetikleyici rol oynamıştır. Temel bilgi
kaynakları ilk etapta belirli çevre şartları ve hastalığın ortaya
çıkmasındaki
ilişkilerin
dokumantasyonu
çalışmalarından
oluşmaktaydı. Modern Epidemiyoloji biliminin anahtarı olan bu
yaklaşım,
1842’de
Edwin
Chadwick’in
tespitleri
ve
çalışmalarına dayandırılmaktadır.
20. yüzyılın başlarında birçok mühendis atıksuların arıtılmasını
gereksiz bir masraf olarak görmekteydi. Bu dönemdeki sağlık
mühendisliği uygulamalarının çoğu “seyreltme kirliliğin
çözümüdür” anlayışına dayanmaktaydı.
KAYNAKLARIN
ETKİN KULLANILMASI VE KORUNMASI
Amerikan Ormancılık Servisi’nin başında bulunan ve ormanların bilimsel şekilde
yönetilmesi konusunda önde gelen bir savunucu olan Pichot’un Çevreye
yaklaşımı aşağıdaki üç prensiple anlatılmaktadır:



Kıtamızda bulunan mevcut doğal kaynaklar burada yaşayan insanların
yararına kullanılmalıdır.
Koruma atıkların önlenmesiyle etkin şekilde gerçekleştirilebilir.
Doğal kaynaklar sadece birkaç kişinin çıkarı için değil birçok insanın
yararına geliştirilmeli ve korunmalıdır.
•Ekonomistler iş, doğal kaynak, mal ve hizmetlerin etkin şekilde
üretilmesinde kullanılabilecek diğer girdilerin tanımlanması konusunda
eğitilirler. Fayda ve maliyetler arasındaki farkın maksimize edilmesi hedefi
verimliliğin arttırılması hedefine yöneliktir.
•Son yıllarda ortaya çıkan yeni bir uzmanlık alanı: ÇEVRE EKONOMİSİ.
•Atıklardaki azaltma miktarının ne olacağına ekonomik fayda maliyet
analizi yaparak karar verilmesi gerekmektedir.
DOĞAL SİSTEMLERİN KORUNMASI



Çevre sorunları dünyanın pek çok yerinde bu arada Türkiye’de son
yirmi yılda güncel yaşama iyice girmiş durumdadır. Ormanların
tahribi ve erozyon sorunu, hızlı nüfus artışı, düzensiz şehirleşme ve
yeşil alanların eksikliği, kıyıların bozulması, sanayide kullanılan
kimyasal maddelerin insan sağlığına etkisi, nükleer enerji ve termik
santrallerle ilgili sorunlar sadece Türkiye’de değil, dünyanın pek çok
ülkesinde çözümleri aranan sorunlar haline gelmiştir.
Çevre sorunlarına bağlı olarak, 1970’li yıllara kadar biyolojinin bir
alt kolu olan ve bitki ve hayvanların çevreleri ile olan ilişkilerini
inceleyen bir dalı olan EKOLOJİ, 1970’li yıllardan itibaren artan
çevre sorunlarına bağlı olarak insan ve diğer canlıların birbiriyle ve
çevreleri
ile
olan
ilişkilerini
inceleyen
bilim
dalı
olarak
tanımlanmaya başlamıştır. Kısaca ekoloji insan – doğa ilişkilerini
inceleyen bir bilim dalıdır.
Çevre bilimleri, çevrenin tanımından yola çıkarak ormancılık, ziraat,
tıp, coğrafya, sosyoloji, antropoloji, ekonomi, fizik, kimya, hukuk,
yer bilimleri gibi alanların katkısıyla gelişmektedir. Ekolojik ilkeler,
çevre bilimleri için yukarıda sayılan bilim dalları arasında da
birisidir.
YABAN HAYATININ KORUNMASI



Yaban hayatının korunmasındaki birçok neden ekonomik ve
ekolojik tabanlıdır. Örneğin, yaban hayatı bilim adamlarına
doğal süreçleri inceleme olanağı sağlamaktadır ve birçok
türün bir araya gelmesiyle; ziraat, endüstri ve tıp için son
derece önemli ve faydalı kaynaklar sağlayan genetik bir
çeşitlilik havuzu oluşmaktadır.
Buna ek olarak, yaban hayatı avcılara ve diğer dış mekan
rekreasyonunda
bulunan
kişilere
farklı
olanaklar
sunmaktadır.
Bu
gibi
nedenler
yaban
hayatının
korunmasında
önemlidir
ve
birçok
çevre
yönetim
programları için temel oluştururlar. Burada bunlardan
bahsedilmemekte, daha çok yaban hayatının korunması
konusundaki felsefi ve manevi tartışmalar anlatılmaktadır.
Yabani ve görsel öneme sahip alanların korunmasıyla ilgili
mücadele genellikle boş vakitlerini doğada geçiren bireyler
tarafından desteklenmektedir. Çevresel adalet hareketinin
ortaya çıkışı ortalama finansal kaynaklara sahip insanların
ilgi alanını yansıtmaktadır.
ÇEVRESEL ADALET HAREKETİ
ÇEVRESEL ADALET İÇİN ÇAĞDAŞ HAREKET
Bu hareket zararlı atık deşarjı yapan tesislerin etnik azınlığa sahip
toplumların bulunduğu yerlerde kurulmasının protestosuyla birlikte
ortaya çıkmakla birlikte, karar vericileri çevre koruma maliyet ve
kazançlarının dağılımı konusunda daha dikkatli olmaya zorlamıştır.

Çevre programları, sık sık insanlar ve onların
etkilediği gruplar üzerindeki eşit olmayan maliyetleri
konu alır. Bu da fayda ve kazançların nihai
dağılımlarının adil olup olmadığı sorularını ortaya
çıkarmaktadır. Örneğin, eski motorlu taşıtlar üzerine
pahalı emisyon kontrol araçlarını yerleştirmeyi
gerektiren hükümet yaptırımları çoğunlukla gelir
seviyesi
düşük
olan
kesim
tarafından
eleştirilmektedir.
ÇEVRESEL KARARLARIN ALINMASINDA
TARAFLAR VE KRİTERLER
Çevresel düzenlemeler ve etki değerlendirmesinde rol alan kuruluşlar ve
bu kuruluşların karar verme sürecinde kullandıkları kriterlerin analizi
Rachel Carson’un “Sessiz Bahar”
kitabı modern çevre hareketinin
doğuşunu ve modern “çevre
mühendisliği alanının gelişmesini
sağlayan
önemli
bir
eser
niteliğindedir.
Çağdaş çevrecilik anlayışı
1960’larda ortaya çıkmıştır.
•Hava ve su kirliliğinin kontrolü için
kullanılan yöntemler pek çok ülkede
yaygınlaşmıştır.
•Yeni kanunlar ve düzenlemeler alınan
yatırım
kararlarıyla
birlikte
bu
yatırımların çevresel etkilerinin de
düşünülmesi
gerektiğini
ortaya
koymuştur.
•İnsan
faaliyetlerinin
çevresel
etkilerine olan ilgi ve önemin artması
yeni bir çalışma alanının ortaya
çıkmasına neden olmuştur:
ÇEVRE PLANLAMA VE YÖNETİMİ
Mühendis ve Mühendis Etiği


Mühendisler: Yeme, içme ve barınma ve gibi temel
ihtiyaçları ve yaşamımızda güçlü, güzel uyumlulukları
sağlayan ürünleri yaratan ve işleyen insanlardır. Bir başka
ifadeyle görevlerini yerine getirirken fayda ile zarar veya
ölüm ile yaşam arasındaki ince çizgide tasarım yaparlar.
Mühendislik Etiği: Bireyler ve kurumlarla birebir ilişkide
karar verme ve ahlaki değerler oluşturma çalışmasıdır.
Teknolojik gelişmede, ahlak ilişkisi, karakter, idealler, kişi
ve kurumların ilişkisi hakkında sorulara yanıt arayan bir
çalışma olarak tanımlanmaktadır.
Mühendislik Etiğinin İlkeleri
Mühendisler;

mesleki görevlerini yerine getirirken, toplumun güvenliğini, sağlığını ve
refahını en önde tutmalıdırlar.

yalnızca kendi uzmanlık alanlarında hizmet vermelidirler.

objektif ve gerçek raporlar hazırlamalıdırlar.

mesleki konularda, her işveren veya müşteri için güvenilir vekil olarak
davranmalı ve çıkar çatışmalarından kaçınmalıdırlar.

hizmetlerinin geçerliliği konusunda mesleki itibarlarını oluşturacak
diğerleriyle haksız rekabete girmemelidirler.

mesleki doğruluğunu onurunu ve değerini yüceltmek ve geliştirmek için
çalışmalıdırlar.

mesleki gelişmeleri devam ettirmeli, kendi kontrolleri altında
mühendislerin mesleki gelişmeleri için olanak sağlamalıdırlar.
ve
çalışan
Çevre Mühendisleri ve
Çevre Alanında Etik Kurallara Uyulması

Çevre politikalarının etik çerçevede sadece sonuç
değil tutarlılık ve sorumluluk etiğine de uyması

Bir faaliyetin planlanma aşamasında toplam fayda
hesabında çevresel etkilerin de dikkate alınması

Faaliyetlerin yönetim
entegre edilmesi

sisteminin
çevresel
boyutla
Her nerede olursa olsun her tür faaliyet ve karar için
ilgili ekosistemin havası, suyu, toprağı, insanı,
florası, faunası ile birlikte değerlendirilmesi
ÇEVRE ETİĞİ
 Antropojenik etik. İnsanların doğası gereği çevrenin ise
sağladığı faydalar açısından değerlendirildiği yaklaşım.
Bu etik sistemi geleneksel etik kurallarının tümünü
çevreye uygular.
 Hayvan etiği. Hayvanların durumunun değerlendirildiği
yaklaşım(Bazı filozoflar bilinçli olan ve olmayan
şeklinde hayvanları ayırır ve sadece bilinçli olanların ele
alınması gerektiğini tartışırlar.)
 Canlı Yaşamı etiği. Bitki ve hayvanlar dahil tüm yaşama
saygı duyulması temeline dayalı bir etik.
 Tehlike altındaki türleri ahlaki olarak daha ön planda
tutan bir etik. Bu etikte yaşama tür bazında saygı
vardır.
 Arazi etiği.Biyotik toplumların ele alındığı etik yaklaşımı
esas alır.
NIMBY
(Not in My Backyard) Sendromu


NIMBY: Benim arka bahçemde olmasın
anlamındaki
bir
deyişin
baş
harflerinden oluşmuştur.
Gelişmiş ülkelerde atık ve artıkların
çevreye zararsız hale getirilmesine
ilişkin
tüm
çevre
koruyucu
uygulamalara
rağmen
toplumların
reddetme sendromu ya da saplantısına
girmeleri anlaşılamamaktadır.
ÇEVRE PLANLAMA VE YÖNETİMİ
Çevre plancıları ve yöneticileri oldukça geniş bir yelpazedeki konular dahilinde
çalışırlar ve aşağıdaki listede tipik çalışma şekilleri ve faaliyetleri hakkında genel bir
fikir vermektedir.
•
Öneri projelerin etkilerinin değerlendirilmesi, konstrüksiyon sırasında çevresel etkilerin
azaltılması ve proje sonrası çevresel etkilerin izlenmesi faaliyetlerini de kapsayan yeni
tesislerin geliştirilmesi işi. Burada kamu işleri ve özel şirketlere ait geliştirme projeleri de
söz konusudur.
•
Eski tesislerin faaliyetine son verilmesi; örneğin eskimiş nükleer güç santrallerinin tasfiye
edilmesi, kapanması öngörülen askeri alanlardaki toksik atıkların temizlenmesi ve ekolojik
anlamda terk edilmiş arazilerin rehabilitasyonu (maden aramalarının yapıldığı arazi
parçaları gibi).
•
Kirlilik kontrol gerekliliklerine uygunluğun izlenmesi, materyallerin geri dönüşümü
vasıtasıyla atık üretiminin azaltılması ve tesis performansının çevresel denetimlerinin
yapılması gibi tesis operasyonları.
•
Çevre kanunları ve politikalarının etkinliğini değerlendiren çalışmalarda gösterildiği
şekliyle hükümet politika analizi ve çevre programlarının uygulanması.
•
Arazilerin farklı amaçlarla kullanılmasının uygunluğunun analiz edilmesi ve arazi
kullanımının kaynakları koruyup toprak kayması ve su baskınları gibi kamuyu tehdit eden
doğal afetlerin azaltılması yönünde gerçekleştirilmesini kontrol altına alan politikaların
geliştirilmesi faaliyetleri de dahil olmak üzere kentsel ve bölgesel gelişmelerin yapılması.
ETKİNLİK, EŞİTLİK VE HAKLAR ÜZERİNE
DAYALI KARAR VERME
Üretim Etkinliği ve Fayda Maliyet Analizi
(FMA)





FMA’nın gerekçelerinin ortaya konması
FMA ve dağılımsal sonuçları
İnsan yaşamının değeri
Mevcut değere inme
FMA ve hakların kaliteli çevre için kullanılması
Ahlaki ve Yasal Hakların Ayrımı





Ahlaki etkenler
Ahlaki prensipler
Bakış açısına karşı tanımlayıcı haklar
Bilinçli canlılar
Hak sahipleri
ETKİNLİK, EŞİTLİK VE HAKLAR ÜZERİNE
DAYALI KARAR VERME/3
Nesiller
Arası
Kalkınma


Eşitlik
ve
Sürdürülebilir
Gelecek Nesillerin Ahlaki Yükümlülükleri
Sürdürülebilir Kalkınma ve Dağıtımsal Adalet
Sosyal sözleşme teorisi
Gelecek nesillerin ahlaki yükümlülükleri
Sürdürülebilir kalkınmanın alternatif tanımları
Sürdürülebilir kalkınma ve eşitlik
Ulusal sermayeye karşı insan yapımı sermaye
Toplam sermaye
Güçlüye karşı zayıfın sürdürülebilirliği
Yaşanabilir Çevre için Ahlaki ve Yasal Haklar


Diğer canlılara karşı yükümlülükler
Doğa
Haklarının
yasalaşması
ekosistemlerin hakları)
(Türlerin
ve
ÜRETİM ETKİNLİĞİ VE FAYDA
MALİYET ANALİZİ (FMA)

Çevre korumanın fayda ve maliyetleri bir ulusun kendi içinde ve
uluslar arasında ne kadar adil olarak dağıtılıyor?

Gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını karşılama yeteneklerini tehlikeye
atmaları halinde bu yaklaşımlar yürütülmeli midir?


Bazı ahlaki ve yasal haklar insanlarla ilgilidir; örneğin yurttaşların
yaşanabilir çevreye sahip olma hakkı. Bazı haklar hayvanlarla ilgilidir.
Bazı insanlar bazı hayvanların insani muameleyi hakettiklerine
inanmaktadır.
1930’larda Gifford Pinchot ve diğer öncü korumacıların doğal
kaynakların etkin biçimde kullanılması hakkındaki fikirleri faydamaliyet analizi (FMA) olarak bilinen prosedürün ortaya çıkmasıyla
birlikte desteklenmiştir.
Kamu kararının bir hedefi olarak etkin kaynak kullanımı çevre politikası ve doğal
kaynak yönetimi literatüründe önde gelen bir konudur. Etkin kullanımın
savunucuları FMA’nın daha sık kullanılması gerektiğini vurgulamaktadırlar.
Bazen FMA’nın taraftarları çevresel ve doğal kaynak yönetim plan ve
programlarının kabul edilebilirliğine karar verilmesi sürecinde etkin kaynak
kullanımını bir kriter olarak kullanmaları konusunda karar vericileri ikna etmeyi
başarmışlardır.
Çevresel eşitlik ve adalet

Çevresel eşitlik
Eşitlik çevre yasalarının eşit korunmasını ifade eder.
(Örneğin ABD tehlikeli atıkların bertarafı programı azınlıkların ve
beyazların yaşadığı alanlardaki atık depolama alanlarının miktarını
eşitlik ilkesi doğrultusunda beyazların lehine düzenler. Diğer
taraftan RCRA (The Resource Conservation and recovery Act)
(kaynak koruma ve yenileme yasasını) ihlal eden beyazların
firmaları ile siyahların firmaları arasında verilen cezalar arasında 6
kat fark vardır. Bu da eşit olmayan bir koruma anlayışıdır ve
çevresel eşitliğe uygun değildir.)

Çevresel adalet
Çevresel eşitliğe
göre
daha
kapsamlı
bir
kavramdır.
(Toplumsal sürdürülebilirliği destekleyen kültürel değerlerin,
kuralların, düzenlemelerin, davranışların, politikaların ve kararların
tümünün tüm insanların çevreleri için verimli ve güvenli olmasını
işaret eder.)
Uluslararası Çevresel Adalet Konuları

Savaşlar ve silahların denenmesi
Savaşların çevresel boyutları
Vietnam Savaşında
kullanılan kimyasal silahlarla ve Körfez Savaşındaki
petrol sızıntıları ve yanmalarıyla temsil edilebilir.
Bunun
gibi
nükleer
silahların
denenmesinin
Avustralya’daki Aborjinler üzerindeki etkisi çevresel
adalet açısından silahların denemesine ilişkin bir
örnek olabilir.
Uluslararası fonlama
Uluslararası kalkınma bankasının gelişmekte olan
ülkelerde
çevreye
zarar
verici
projeler
ve
uygulamalara yönelik olarak destek vermektedir. Bu
Dünya Bankasının Brezilya’daki tropikal ormanlara
verdiği zararın telafisi için verdiği destek ile temsil
edilebilir.
Uluslararası Çevresel Adalet
Konuları

Çevre sorunlarını çözmenin maliyeti
Sanayileşmiş ülkelerden kaynaklanan küresel çevre
sorunları üçüncü dünya ülkelerinin de tüketim ve
kalkınma olanaklarını de olumsuz etkilemektedir.
Bunun maliyeti sanayileşmiş ülkeler tarafından
karşılanmalıdır.
Tehlikeli atıkların ticareti
Kalkınmış ülkeler gelişmekte olan ülkelere zehirli ve
tehlikeli atıklarını illegal olarak göndermektedir. Bu
atık terörizmi olarak nitelendirilebilir. Bu tür olaylara
maruz kalan ülkelerde ciddi çevre sorunlarına yol
açmaktadır.
SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA
SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA
Bugün için gerekli ihtiyaçlarımızın gelecek nesillerin
yaşamlarını devam ettirmeleri için gereken ihtiyaçlarını
tehlikeye atmayacak şekilde temin edilmesidir.


Bruntland Raporu
Rio Konferansı
1987
1992
Sürdürülebilir Kalkınma:
– Koruma – Kullanma Dengesi (Ekonomik açıdan
yaşam
kalitesi
yükselirken,
çevrenin
kirletilmemesi
ve
doğal
kaynakların
sürdürülebilir şekilde tüketilmesi)
Sürdürülebilir Tüketim ve Üretim:
– Verimlilik artışı
gözetilmesi;



ile
atık
azaltımının
Doğal kaynak ve enerji tüketimi
Toksik ve tehlikeli kimyasal kullanımı
Atık oluşumunun
birlikte
bütüncül bir anlayışla kontrol edilerek, minimize
edilmesi
SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA
YÖNETİM
ÇEVRE
EKONOMİ
SOSYAL
YAPI
SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA
Yönetim
Belirsizlikler
•Yatırımlar
•Yasal sorumluluk
•Etik
Ekonomik
gelişmeler
•Sosyal haklar
•Güvenlik
•İletişim
•Etik
Sosyal
gelişme
• Pazar
• Kurallar
• Aktiviteler
•Doğal kaynakların
verimli kullanımı
•Küresel ısınma
Çevresel
denge
SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA
 FIRSAT
MI?
 TEHDİT
Mİ?
DEĞİŞİM İÇİN FIRSAT
BUGÜN










Problem
Maliyet
Risk kaynağı
Teknik ve özel
Karmaşık
Ayrık
Reaktif
Kısa vadeli(günübirlik
uygulamalar)
Geçici/yüzeysel
yaklaşımlar
Belirsiz tanımlar
YAKIN GELECEK










Fırsat
Tasarruf
Değer kaynağı
Ortak görüş
Sağ duyulu
Entegre
Proaktif
Uzun
vadeli
uygulamalar
İşin özüne inme
Net değerlendirmeler
ÇEVRE SORUNLARI
 Hızlı
nüfus artışı, endüstrileşme, kentleşme ve trafik artışı
nedeniyle ortaya çıkan çevre sorunları
 Yetersiz
sağlık koşulları nedeniyle 19. yüzyılın ortalarında
tifo, kolera ve tifüs gibi salgın hastalıkların yayılım gösterdiği
epidemik olaylar- insan sağlığına etkiler
 Çevre
kirlenmesinin yerel, bölgesel ve global etkileri
 Ormanların
tahribi ve erozyon sorunu, hızlı nüfus artışı,
düzensiz şehirleşme ve yeşil alanların eksikliği, kıyıların
bozulması, sanayide kullanılan kimyasal maddelerin insan
sağlığına etkisi, nükleer enerji ve termik santrallerle ilgili
sorunlar
sadece Türkiye’de değil, dünyanın pek çok ülkesinde çözümleri
aranan sorunlardır.
ÇEVRE YÖNETİMİ


İnsanlar ve doğa arasındaki ilişkilerin
yönetilmesine ihtiyaç vardır.
Bu yönetim şeklinde insanların yer
kürenin doğal kaynaklarına olan
talebinin, doğanın talebi karşılama
kapasitesi ile sürdürülebilir şekilde
dengelenmesi esastır.
ÇEVRE YÖNETİMİ
(üç aşamalı değerlendirme)



Faaliyetlerin
muhtemel
etkilerinin
değerlendirilmesi (etki değerlendirilmesi)
Faaliyetlerden dolayı geçmişte oluşmuş
çevresel değişikliklerin ortadan kaldırılması
için
muhtemel
yöntemler
(düzeltici
faaliyetler)
Doğal olayların veya faaliyetlerin çevresel
etkilerinin
azaltılması
için
muhtemel
yöntemler (önleyici faaliyetler)
EKONOMİK DEĞER OLARAK ÇEVRE




Yaşam destek fonksiyonu
Hammadde
Atıklar için alıcı ortam
Rekreasyon amaçlı
ÇEVRE
Hammadde ve girdiler
Girdiler
Üretici
Artıklar
(residual)
Ekonomistler genel olarak artık
(residual)
kelimesini
çeşitli
tüketim ve üretim aktiviteleri
sonrasında artan madde veya
enerji şeklinde kullanmaktadır.
Tüketici
Mal ve hizmet
Artıklar
(residual)
ÇEVRE YÖNETİMİNİN
ANA BİLEŞENLERİ



Politika: Bilimsel veriler ve çakışan politik ve
ekonomik çıkarlarla ilgili değer yargılarına
dayanan çevre yönetimi ile ilgili amaçları
tanımlar.
Mevzuat:
Politikaların formüle edilmesi
uygulanması için araçtır.
İdari
Yapılanma:
Belirlenen
çevresel
amaçları geliştirmek ve hayata geçirmek için
çerçeve ve ortam sağlar.
ÇEVREYE BAKIŞ AÇISINDAKİ DEĞİŞİM
1960
2000
KİRLİLİK
GİDERİMİ
• Çevre ile ilgili yasal
mevzuat
• Kirlilik kontrolü
• Atık depolama
alanlarının
kullanımı
(Evsel ve
endüstriyel)
FARKINDALIK
+
TEMİZ ÜRETİM
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
• Ekolojik olarak
sürdürülebilir kalkınma
• Çevre,Ekonomi ve Sosyal açıdan üçlü
değerlendirme
• Çevresel etkileri azaltmak üzere ürün ve
prosesin yeniden tasarımı ve LCA
yaklaşımı
• Uluslar arası ticaret kurallarının etkileri
• Ekosistem çalışmaları
Gereksinimler:
• Temiz Üretim
(madde ve enerji tasarrufu,
atık minimizasyonu)
•Güçlü bir ARGE
•İnnovatif teknolojiler
•Çevresel faktörlerin dikkate alındığı sektör
•Kurumsal yeterlilikler
•Kültür değişimi
Çevre Konusunda Klasik Yaklaşım




Sanayici için “çevre” üretim sürecinden ayrıdır.
Çevre yatırımları, “kendini geri ödemeyen”, “üretim
maliyetlerini
yükselten”
yatırımlar
olarak
görülmektedir.
Çevresel önlemler üretim sürecinden bağımsız
olarak daha çok “arıtma” ve “atık bertarafı” gibi
“boru sonu yöntemler” izlenerek alınır.
Mevzuat baskısı ön plandadır; mevzuat sıkılaştıkça
çevre daha büyük bir “engel” haline gelmektedir.
Değişim Beklentisi

Sanayicinin “çevre”ye bakış açısının değiştirilmesi

Çevre Yönetimi konusunda gündemdeki kavramların
ve yeni yaklaşımların benimsenmesi

Söz konusu kavramlar ve yaklaşımlar çerçevesinde
proje oluşturma yeteneğinin geliştirilmesi


Çevre yönetimi yaklaşımının yaygınlaşması ve çevre
yönetiminin diğer stratejilere entegre edilerek sürekli
hale getirilmesi
Çevre konularının “engel” olmaktan çıkıp fırsat olarak
değerlendirilmesi
ÇEVRE PROBLEMLERİNE YAKLAŞIMDA DEĞİŞİM
(Reaktif yaklaşımdan proaktif yaklaşıma)
Sürdürülebilir Kalkınma
Temiz Üretim
Geri dönüşüm
Giderim
Seyreltme
Reaktif
Proaktif
SANAYİDE ÇEVRE YÖNETİMİ ANLAYIŞI
(Tarihsel Gelişim)



Atığın seyreltilmesi (20. yüzyılın başlarında birçok
mühendis atıksuların arıtılmasını gereksiz bir masraf
olarak görmekteydi. Bu dönemdeki sağlık mühendisliği
uygulamalarının çoğu “seyreltme kirliliğin çözümüdür”
anlayışına dayanmaktaydı.)
Atığın alıcı ortamlara verilmeden önce çeşitli arıtma
yöntemleri ile uzaklaştırılması (oluşan kirliliği gidermeye
yönelik boru sonu art giderme yöntemlerinin kullanımı
yaygınlaştı.)
Kirlilik oluşumunu önlemeye yönelik tedbirler (Tüketici
farkındalığının artması-üretim, kullanım ve kullanım
sonrası süreçlerde çevreye daha az zarar veren ürünlerin
tercih edilmesi pek çok sektör için yeni bir rekabet alanı
ortaya çıkardı.)
ÇEVRE PLANLAMA VE YÖNETİMİ

Çağdaş çevrecilik anlayışı 1960’larda ortaya çıkmıştır.

Hava ve su kirliliğinin kontrolü için kullanılan önlemler
birçok ülkede yaygınlaşmıştır.

Yeni yasal düzenlemeler hükümetlere aldıkları kararların
çevresel etkilerini de düşünmeleri gerekliliğini getirmiştir.


İnsan faaliyetlerinin çevresel etkilerine olan ilgi ve önemin
artması yeni bir çalışma alanı olarak ÇEVRE PLANLAMA VE
ÇEVRE YÖNETİMİ konusu ortaya çıkmıştır.
Günümüzdeki yeni yaklaşım ise ENTEGRE ÇEVRE YÖNETİMİ
yaklaşımıdır.
Farklılık Yaratmada İlk Adım
Kaynakların daha verimli kullanımına
yönelik
toplumsal,
çevresel
ve
ekonomik
ortam
ve
şartların
oluşmasına destek olmaktır.
Sürdürülebilir
kalkınma
anlaşılması
Politika oluşturulması
Uygulanması
İşbirliklerinin geliştirilmesi
kavramının
doğru
SANAYİDE KAYNAK YÖNETİMİ
Ölçmediğiniz ve
yönetemezsiniz!!!
monitorlamadığınız
sürece
ÜRETİM SÜRECİNİN
BEŞ ÖNEMLİ BİLEŞENİ
Teknoloji
Tüm hammadde
ve
girdiler
Prosesin işletimi
PROSES
Ürün
Katı-sıvı
ve
gaz atıklar
TEMİZ ÜRETİM İÇİN
BEŞ FARKLI YAKLAŞIM
Teknolojinin
değişimi
Hammadde
ve
girdilerin
değiştirilmesi
İyi işletim
uygulamaları
PROSES
Ürünün
değiştirilmesi
Yerinde
yeniden kullanım
TESİSLERDE KİRLİLİK DEĞERLENDİRME VE ÖNLEME
ÇALIŞMALARINA YÖNELİK ÖNEMLİ ADIMLAR
1. Aşama: Ön değerlendirme (Kontrol ve denetleme )
1.
2.
3.
Değerlendirme takımının oluşturulması
Sürecin kısımlara ayrılması
Süreç akış şemalarının hazırlanması
2. Aşama: Kütle Denkliği
Çıktılar
Girdiler
•Girdilerin belirlenmesi
•Su tüketimin kaydedilmesi
•Atıkların yeniden kullanımı ve geri dönüşümü
•Ürün ve yan ürünlerin miktarlarının belirlenmesi
•Atıksu miktarının belirlenmesi
•Gaz emisyonlarının belirlenmesi
•Atık miktarlarının belirlenmesi
Kütle denkliğinin oluşturulması
Kütle denkliğinin değerlendirilmesi
3. Aşama:Sentez
Atık azaltımına yönelik
Alternatiflerinin Belirlenmesi
Atık Azaltımına yönelik
Alternatiflerinin Değerlendirilmesi
Atık Azaltımı için Eylem Planı
ATIK YÖNETİM STRATEJİLERİ




Kirlilik Önleme: Üretim süreci boyunca atığın oluşmasını
önleyen Kirlilik Önleme yöntemleri, çevre yönetiminde
önceliklidir. Kimi zaman bu yöntemler üretim sürecinde
değişiklikler gerektirse de, çevresel ve ekonomik anlamda
kazanımları diğer yöntemlere göre çok daha yüksektir.
Geri Dönüşüm: Üretim sırasında atığın oluşumu önlenemiyorsa,
arıtılacak/bertaraf edilecek atık miktarını mümkün olduğunca
en aza indirmek için ‘geri dönüşüm’ ve ‘yeniden kullanım’ gibi
yöntemler uygulanmalıdır.
Arıtma: Atığın oluşumunun önlenemediği ya da miktarının
azaltılamadığı durumlarda, hacmini ya da toksik içeriğini
azaltmak amacıyla arıtım yapılır. Her ne kadar ‘boru sonu’
arıtma yöntemleri atık miktarlarında azaltım sağlıyorlarsa da
Kirlilik Önleme kadar verimli/etkin yöntemler değillerdir.
Bertaraf etme: Bertaraf etme atık yönetiminde en son
düşünülmesi gereken seçenektir. Etkin atık bertarafı çevre
yönetiminin önemli bir bileşeni olmasına rağmen, en az etkili
yöntemdir.
(G.Demirer, 2000)
TEMİZ ÜRETİM TERİMLERİ
(Uludağ-Demirer S. ve Demirer G.N,1999)
Çevreye Duyarlı Tasarım (Design for the Environment) – Çevreye duyarlı tasarım yada çevreci
tasarım (ecodesign) ürünün tüm yaşam döngüsünü inceler ve ürün üzerinde, tasarım aşamasında,
ürünün yaşam döngüsü boyunca çevreye olan etkilerinin azaltılmasını sağlayacak düzenlemeler
önerir
ve
uygular.
Çevre Muhasebesi (Environmental Accounting) – Çevre muhasebesi kuruluşların çevreye olan
etkilerinden kaynaklanan tüm giderleri hakkında bilgi sahibi olmasını ve bu giderleri kuruluşların
karar alma süreçlerinde göz önünde bulundurmasını amaçlar.
Çevre Denetimleri (Environmental Audits) – Çevre denetimleri bir firmanın tüm çevresel
etkilerinin daha sonradan üretim süreç ve yöntemlerinde değişiklikler yapmak için belirlenmesi
için geliştirilmişlerdir. Bir denetim gerçekleştiren firma, bu denetim sırasında ulaştığı verileri
temiz üretim ve ekolojik verimliliğin artırılması uygulamaları gerçekleştirmek için kullanabilir.
Çevresel Etiketleme (Environmental Labelling) – Çevresel etiketleme, ya da eko-etiketleme,
çevreye yararlı yada alternatiflerine göre çevreye daha az zararlı tüketim ürünlerinin
belirlenmesine ve etiketlendirilmesine dayanır. Çevresel etiketler, hem kurumsal hem de bireysel
tüm tüketicileri aldıkları ürünlerin çevreye olan etkileri hakkında bilgilendirerek, daha mantıklı
seçim yapmasına yardımcı olur.
Çevresel Durum Bildirimi (Public Environmental Reporting) – Çevresel durum bildirimi, belirli bir
zaman aralığı için, kurumların (devlet vb.) çevresel performanslarını belirlemesine ve bu
çalışmanın sonuçlarını kamuya bildirmesine dayanan bir süreçtir.
Endüstriyel Ekoloji (Industrial Ecology) – Endüstriyel ekoloji birbirine hammadde ve ürün
ilişkisiyle bağımlı ve destekleyici endüstri kollarının aynı endüstri bölgelerine kurulmasıdır. Bu
sayede, temiz üretim daha endüstriyel aktivitelerin başlamasıyla birlikte benimsenebilir. Bu tip
gelişme yöntemi, endüstriyel ekolojik parkların oluşturulmasını sağlar.
Ekolojik Verimlilik (Eco-Efficiency) – Ekolojik verimlilik, temel insani ihtiyaçları karşılamak ve
gündelik hayat kalitesini arttırmak için yapılan tüm üretim ve hizmet faaliyetlerinin içinde
bulundukları ekosistemin taşıma kapasitesini aşmayacak seviyede çevresel etkiye neden olurken
en fazla ekonomik yararı sağlayacak şekilde gerçekleştirilmesiyle sağlanır. Kısacası ekolojik
verimlilik doğal kaynakların ekonomik faaliyetler sırasında en verimli şekilde kullanılmasıdır.
Ekolojik
verimliliğe
ulaşmanın
yollarından
biri
temiz
üretim
uygulamalarıdır.
EKO verimlilik
Hammadde kullanımının azaltımı
Kaynakta atık azaltımı
Enerji verimliliğinin artırılması
Çevreye duyarlı tasarım
Ürün dayanıklılığının ve ömrünün artırılması
Geri dönüşüm
çalışmalarını içeren
koruyucu/bütünsel/sürekli
bir stratejinin
ÜRÜNLERE
ÜRETİM
SÜREÇLERİNE
HİZMETLERE
uygulanarak
Maliyetlerin azaltılması ve çevresel
performansın geliştirilmesi ile
eko-nomik ve eko-lojik verimliliğinin
arttırılması demektir.
22.2.2008 tarihli
Esinkap sunusundan)
KİRLİLİK KONTROLÜ
yerine
KİRLİLİĞİ ÖNLEME YAKLAŞIMI
Kirlilik Kontrolü




Üretim ve tasarım aşamalarını değişmez
faktörler olarak benimseyip kirliliği de
bu aşamaların kaçınılmaz bir sonucu
olarak görmektedir.
Kirlilik ortaya çıktıktan sonra bu soruna
çözüm getirmeye odaklanmaktadır.
Yalnızca
yürürlükte
olan
yasa
ve
yönetmelikler ile uyum içinde olmayı
amaçladıklarından kuruluşların çevresel
performanslarına
katkıda
bulunma
girişimleri
ancak
yönetmeliklerde
oluşacak bir değişiklik ile olasıdır.
Kirlilik Önleme



Pek çok potansiyel gelişmeyi göz ardı
etmektedir.




Köklü değişikliklerin ortaya çıkması
durumunda
tesis
hazırlıksız
yakalanmaktadır. Genellikle dışarıdan
denetim ve yaptırım uygulanmalktadır.
Yüksek maliyetli girişimler ile istenilen
konuma gelinebilmektedir.
<<<<<<<<


Kirliliği ve atıkları tasarım,
kaynak
kullanımı
ve
üretim
prosesleri
aşamalarındaki yetersizlik, verimsizlik ve
etkisizliğin bir sonucu olarak görmektedir.
Kirlilik oluşumunu önlemeye/azaltmaya
odaklanmaktadır.
Yasa ve yönetmelik gibi statik olguların
gereksinimleri
ile
sınırlanmasını
engellemektedir.
Çevresel
performanslarını yasa ve yönetmeliklerin
gerektirdiği seviyeden çok daha yüksek
bir seviyeye çekeceklerinden, ileride
yürürlüğe girecek daha katı yasa ve
yönetmelikler ile uyum konusunda zorluk
çekilmemektedir.
Kirliliği ve atıkları tasarım,
kaynak
kullanımı
ve
üretim
prosesleri
aşamalarındaki değişimle önleyebilmek
mümkündür.
Kuruluşun kendi inisiyatifi ile çevresel
performansını sürekli olarak arttırmasını
sağlamaktadır.
Atık
oluşumunu
azaltmanın
yanısıra
ekonomik faydalar da sağlamaktadır.
Türkiye’deki Mevcut Durum
ve
Bakış Açısı





Eski teknolojilerin kullanımı, kirletici sektörlerin
ağırlığı
KOBİ’lerde teknoloji düzeyinin düşüklüğü; kaynak
tüketimi ve atık yönetiminin sorun olması
Çevre standartlarının ve mevzuatının sağlanamaması
Çevre mevzuatındaki gelişmeler – AB uyum süreci
– IPPC Yönergesi – Mevcut En İyi Teknikler
– İklim Değişikliği Politikaları
“Mevzuat baskısı” ve “arıtma/atık bertaraf maliyeti”
anlayışı
TÜRKİYE’DE DURUM



Çok sayıda yasa ve yönetmelik var. İzin
prosedürleri kapsamındaki süreç karmaşık.
Entegre
Kirlilik
Önleme
ve
Kontrolü
yaklaşımının benimsenmesi konusunda bazı
girişimler var.
Sanayi tesisleri için entegre izin alma süreci
(Her alanda iyi olmak ve koordine çevre izni
alınması) konusunda Bakanlığın çalışmaları
mevcut.
Kalkınma – Çevre Koruma
Çelişkisi
İnsanların
yaşam
kalitesini
yükseltmek amaçlı kalkınma ve
teknolojik gelişimler yarattıkları
çevre
sorunları
nedeniyle
insanın
yaşam
kalitesini
düşürmeye başlamıştır.
Çözüm Yolu
Kaynakları
kullanma
–
koruma
dengesi
çerçevesinde
yönetmek,
kullanmak ve bu kapsamda ortaya
çıkması
olası
sorunları
ortadan
kaldırmaya, en aza indirmeye ya da
ortaya
çıkan
sorunların
verdiği
tahribatı onarmaya yönelik çözümler
ortaya koymaktır.
Sürdürülebilir Kalkınma
Download