T.B.M.M. B : 56 20 .3 . 1992 O : 3 Su kirliliği, hava kirliliği, arazi

advertisement
T.B.M.M.
f
B : 56
.
'
•
•
•
•
.
,
20 . 3 . 1992
'
O :3
•
Su kirliliği, hava kirliliği, arazi kullanımı ve toprakkirliliği, bitki ve ormanlar, çöp ve katı
atıklar, enerji, gürültü, ithal ve illegal kirliliktir.
Değerli arkadaşlarım, süremizin kısıtlı olması nedeniyle, yukarıda anabaşlıklarla ilettiğim
konulara sırasıyla kısa kısa değinmek istiyorum. Bugün, ülkemizde, çeşitli şekillerde su kirlili­
ği, had safhaya ulaşmıştır. Dikkat edersek, genellikle, büyük sanayi yatırımları, tzmit ve tzmir
Körfezi çevresinde kümelenmiştir. Tabiî ki, bu tesislerin bu bölgelerde kurulması, gerek ham­
madde gerekse mamul malların nakliyesi açısından, ekonomik olabilir; ancak, bu onlara, te­
sislerinden çıkan kimyevî atıkların ve katı atıkların körfezlere verilmesi hakkını vermez.
Bunun yanında, dereler ve nehirler, yakınlarında kurulan, gerek özel gerekse kamu sektö­
rüne ait tesisler için, âdeta, tabiî bir drenaj ve fosseptik olmuşlardır. Bu olay nedeniyle, dere
veya nehirler, denize veya göle ulaşana kadar, bu sulardan istifade eden çevresindeki tüm in­
sanları mağdur etmekte ve sonunda ulaştığı göl veya denizlerdeki sonuçlar ise, hepimizce malum.
Bugün, Türkiyemizin, üç tarafının denizlerle kaplı olması dışında, pek çok gölü bulun­
makta olup ve iç kısımları, bir akarsu ağıyla kaplıdır. Buna rağmen, bütün bu sularımızdan,
kirlilik yüzünden, başta, içme, sulama ve balıkçılık olmak üzere yararlanamamaktayız. Bu ko­
nuda verilebilecek daha birçok örnek mevcuttur.
Değerli arkadaşlarım, bugün, ülkemizi tehdit eden kirlilik faktörlerinden birisi de, hava
kirliliği olayıdır. Hava kirliliği, modern hayatın getirdiği en önemli problemlerden biri olup,
esas kaynağı, yanma olayıdır. Dünyadaki enerjinin yüzde 30'u, hidrolik, geri kalan yüzde 70'lik
bölümü de kömür, petrol, gaz veya bunların sentetik türevlerinin yakılmasıyla elde edilmekte­
dir. Hızlı nüfus artışı, buna paralel olarak büyük şehirlerde nüfus yoğunlaşması ve bunun ge­
tirdiği şehirleşme ve endüstrileşmede hatalı yer seçimleri, trafikten kaynaklanan emisyonlar ile,
genel olarak çevre sorunları konusundaki bilgi eksiklikleri ve konunun, her şeye rağmen yete­
rince önemsenmeyişi, hava kirliliğinin, giderek artan boyutlara ulaşmasına sebep olmaktadır.
Kalkınmanın anasektörlerinden birisi olan sanayi ve çevre arasında, çok yönlü ve birbiri­
ni etkileyici nitelikte, çok sıkı bir ilişki olup, bu etkileşimin yarattığı olumlu sonuçlar yanında;
çevre koruma açısından gerekli önlemler alınmadığı ve uygun teknolojiler kullanılmadığı tak­
dirde, çevre üzerinde ve toplumda olumsuz sonuçlar doğuran bir dengesizlik sorunu ortaya
çıkarmakta; giderek, kaynakların tahribine, çevrenin hızla kirlenmesi ve sanayi sektöründen,
kalkınmada beklenen yararların, giderek kaybolmasına neden olmaktadır.
Günümüzde, ilerleyen teknolojinin ihtiyacı olan enerjinin, hem ucuz hem de yeterli mik­
tarda olması gerekmektedir. Bunun için de, enerji üretim tesislerinin, ürettiği enerjiyi ucuza
maledebilmesi için hammadde kaynaklarına yakınlığı ve üretilen enerjinin, çevredeki sanayi
tesislerine ve çeşitli kitlelere en ekonomik şekilde iletilmesi sözkonusudur. Tabiî, bütün bunlar
yapılırken, biraz önce de söylemiş olduğum, denenmiş ve neticesi sabit teknolojilerin uygulan­
ması sözkonusudur. Ülkemizde başlatılmış olan ve bitme aşamasına gelmiş büyük yatırımla­
rın, birtakım siyasî polemikler haline getirilerek birtakım siyasî hesaplara alet edilmemesi gerekir.
Bugün, Orta Avrupa'da ve Japonya'da, bizde üretilen linyit kömürü ayarında kömürle ça­
lışan bazı termik santrallarda kullanılan baca gazı arıtma üniteleri, son derece başarılı olmuş­
tur. Böyle bir sistemin maliyetiyle, yapımı devam eden termik santrallarda düşünülen çözümle­
rin ekonomikliği göz önüne alınmalıdır: O günlerde, kullanılan bu tesisler neticesinde, havada­
ki kirlilik oranları, büyük ölçülerde düşürülmüştür.
— 620 —
Download