SORUMLULUK BİLİNCİ İnsan hayat sahibidir. İnsanın bir hayat

advertisement
SORUMLULUK BİLİNCİ
İnsan hayat sahibidir. İnsanın bir hayat sahibi oluşunu kavramasının temel şartı, sorumluluk duygusuna
sahip olmasıdır. Sorumluluk duygusu bizi hem kendimizle, hem de başkası olanla yüz yüze getirir.
Hayatımız işte bu ilişkiden doğar.
Sorumluluk duygusunun insanda oluşum şartı, insanın hayatının mahiyetine dair verdiği temel kararın
niteliğiyle doğrudan ilişkilidir. Eğer bir can taşıdığımızı, hayatın bize verilen bir şey olduğunu
kavrarsak, bu kavrayışımız doğrultusunda hem kendimize, hem de bir başkası olana dair
geliştirdiğimiz sorumluluk bilincini iç içe geçirebiliriz. Çünkü herkes bizim gibidir. İşte ancak bu
çakışmayı gerçekleştirebilmek suretiyle bizim insanlığımızdan, insaniyetimizden bahsedilebilir.
Sorumluluğun bizde oluşmasının ilk şartı, taşıdığımız canın ve hayatın farkında olmaktır. Bu
farkındalık, hayatımıza bir istikamet tayin eden bilincin, temel kararlarımızın başlangıcıdır. Bu
başlangıç bizi, sosyal ödev ve sorumluluklarla karşı karşıya getirir.
Her insanın hayatı bir istikamet üzeredir. İnsanın istikameti hayatı kavrayışının bir sonucudur. Bu
sonuç, aynı zamanda her birimizin karakteridir. Hayatta, sorumluluk bilincine sahip tek varlık insandır.
İyi ve kötü değerlerine sahip tek varlık insandır. Biz bu değerlerin bütününden ahlâk dediğimiz bilgiyi
çıkarırız. Ahlâk bir bilgidir. Biz bir bilgiyle davranırız ve davrandığımız bilgiye ahlâk deriz.
Davranışlarımıza yön veren, kişiliğimizi oluşturan, ortaya çıkaran bir bilgidir ahlâk. Bu bilgi, haksızlık
karşısında bizden hakkı tutmamızı, haktan yana davranmamızı isteyen bir bilgidir.
Ahlâk ve bununla bağıntılı olarak sorumluluk, bizi öz benliğimize yaklaştıran bir bilgidir. Biz ahlâklı
olmayı isteyerek öz benliğimize dönmek isteriz. Bunun, ahlâkın, dünyayla kirlenerek bizi öz
benliğimizden uzaklaştıran ayrılığın ortadan kaldırılabilme şartı, sorumluluk bilinci ve bu bilincin
gereğini yerine getirmektir.
Sorumluluk, en nihayetinde, kişinin, hakkı, hak sahibine teslim etmesidir. Bu, dinimizin öngördüğü
iyilik sahibi insan olmak demektir. Sorumluluk duygusu ve bilinci, insanı ahlâken yüceltir. Ahlâken
yücelmek özgürleşmektir. İnsanın bütünüyle kendine kavuşmasının önündeki engelleri ortadan
kaldırabilmesinin şartı ve imkânı budur. İnsanın en önemli güvenlik kaynağıdır ahlâk ve sorumluluk.
Ahlâken yücelmeyi öngörmek ve bu öngörüyle bağıntılı bir hayat örgüsü kurmak, insanlığımızı
güvence altına almak demektir. Bu güvencenin doğuracağı emniyet duygusu, hayatı güzelleştiren,
yaşamaktan, insan olmaktan zevk almayı bir sonuç olarak bize ve milletimize verecek demektir.
Böylesi bir bütünlük, insanlık idealidir.
Sorumluluk, doğrudan manevî yapımızdan doğan bir bilinçtir. Sorumluluğun kökleştiği yer olan
manevî yapımızla, sahip olduğumuz sorumluluk bilinci arasında bir sebep sonuç ilişkisi vardır. Hayatta
çoğu zaman, bir şeyi hak etmemizin ölçüsü, bir sınavdan geçmektir. Hayatımızın her aşamasında
çeşitli sınavlardan geçeriz. Bu sınavların en çetini, hayatımızın bütününe ilişkin olanıdır. Bize verilen
hayatı, veriliş gayesine uygun olarak yaşamakla sorumluyuz en genel anlamda. Fakat hayatımızın bir
döneminde varolan sınav olan öss sınavı da ancak sorumluluk bilinci ile aşılabilecektir.
Sorumluluk;
1) Kurallara uyma,
2) Tercihlerin ya da seçimlerin sonucuna katlanma,
3) Başka insanlara ve onların haklarına saygı gösterme, olarak ele alınabilir.
Ancak sorumluluk, başkalarının söylediği her şeyi yerine getirme olarak düşünülmemelidir. Annebabasının, öğretmeninin ya da çevresindeki herhangi birinin söylediklerini yerine getiren bir çocuğa,
sorumlu çocuk, gözüyle bakamayız. Bu şekilde davranan bir çocuk, gerektiğinde, öncelik vermesi
gereken konuların ayrımını yapamaz. Örn: Ertesi gün okulla ilgili bir görevi yerine getirmesi
gerekirken, akşam gezmeye giden bir çocuk okula karşı sorumluluğunun aksamasına sebep olurken;
şeker hastası bir çocuğun arkadaşlarını kıramayıp, ikram edilen şekeri yemesi de, kendisine karşı
Sorumluluk kişinin kendi istek ve iradesi ile yaptığı ve yüklendiği işlerin hesabını vermesi bundan
dolayı hesaba çekilmesidir.
Bu çerçevede insanda kendini ÖSS karşı sorumlu kılmışsa hayatının bu döneminde tercihini yapmalı
ve kararını vermelidir. Bundan sonra çalışmasını sağlayacak itici kuvvet sorumluluk bilincidir.
Sorumluluk bilinci Yaptığı işi sonuna kadar götüren ve yapmakta olduğu bir davranışın olası
sonuçlarına katlanmayı göze alan kişi sorumluluk bilincine sahip kişidir.
Sorumluluk başkalarının haklarına saygı göstermek ve kendi davranışının sonuçlarına sahip çıkmaktır.
Sorumluluk sahibi insanlar;
-Kendi kararlarını verebilen,
-Karar alırken ellerindeki kaynakları kullanabilen,
-Değer yargılarını gözeten,
-Bağımsız davranabilen,
-Kendine güvenli,
-Başkalarının haklarını çiğnemeden kendi ihtiyaçlarının karşılayabilen insanlardır. Bu çerçevede
üniversiteye hazırlanan öğrenci için sorumluluk bilinci çok önemlidir. Çünkü insanlığa hayata
çevreye sorumlu hissettiği kadar hayatının bu döneminde de kendini üniversiteye karşı sorumlu
hissetmeli azimle ve kararlılıkla çalışmasını sürdürmelidir. Sorumluluk ruhuna sahip olmayan bir
öğrencinin kendine yüklenen bu yükü kaldırması olanaksızdır.
SORUMLULUK BİLİNCİ NASIL KAZANDIRILIR?
Sorumluluğun gelişimi kişiden kişiye değişiklik gösterir. “Her çocuk aynı zamanda aynı
sorumlukları alır.” diyemeyiz. Bireylerin kişilik özellikleri, fiziksel yapıları mutlaka dikkate
alınmalıdır. Ancak burada önemli olan anne-babanın, çocuğunun işini yapmayı bırakması ve kendi
işini kendisinin yapması konusunda ısrarcı davranabilmesidir. Anne-babalar, çocuklarının
yapabilecekleri şeyleri kendileri yaparak, yaşamları boyunca ihtiyaç duyabilecekleri karar
verebilme, seçim yapabilme, girişken davranabilme gibi becerilerin gelişimini de engellemiş
olurlar. Kişisel farklılıklar söz konusu olsa da, sorumluluk kazandırmaya yönelik her sürecin
"temel" ve "değişmez" öğeleri vardır.
Bilgilendirme: Çocuğun davranışında istenen değişimin gerçekleşebilmesi için önce çocuğun bu
değişim hakkında bilgilendirilmesi gerekir. Çocuğun bu değişimi bir ihtiyaç olarak görebilmesi
için, nedenleri hakkında bilgi vermek önemlidir. Kuralların neden konduğu ve sorumluluğun
önemi anlatılmalıdır. Çocuklar, niçin bazı işleri yapmak zorunda olduklarını anlar ve bilirlerse, ne
zaman ailelerine yardımcı olmaları gerektiğini, ne zaman bağımsız davranabileceklerini de
öğrenmiş olurlar.
Takip: Bilgilendirmeden sonra, çocuğun söz konusu davranışı gösterebilmesi için ona bir süre
tanınması gerekir. Bu süre içerisinde yapılan takip sonucunda sorumlu davranışın ortaya çıkıp
çıkmadığına, ne sürede ortaya çıktığına, hangi zamanlarda davranışın yapıldığına-yapılmadığına
dikkat edilmelidir.
Geri bildirim: Belli bir süre sonra gidişat hakkında bilgilendirmek gerekir. Eğer istenen sorumlu
davranışın sayısında artış varsa uygun pekiştireçlerle motive edilmeli, eğer beklenen sorumlu
davranışın ortaya çıkmasında sıkıntılar varsa, bu sıkıntılar ve olası nedenlerinin çocukla
paylaşılması gerekir.
Hatırlatma: İstenen davranış eğer gerçekleşmiyorsa yeniden hatırlatma sürecine gidilmelidir.
Yeniden bilgilendirme ile başlayan bu süreç, davranış oturana kadar devam etmelidir.
Yukarıda anlatılan bu öğeler, sadece sorumluluk kazandırma sürecine ait değildir; temel
alışkanlıkların oturmasında, kuralların belirlenmesinde, kısaca yaşantımızı düzenleyecek her türlü
önlemde bulunması gereken öğelerdir ve ancak kararlı ve sabırlı bir tutumla yaklaşıldığında
davranışın oturması sağlanabilir.
SORUMLULUK BİLİNCİYLE HAYATI VE ÖSS SINAVINI YORUMLAMA ÜMİDİYLE
Download