Slayt 1

advertisement
EVDE BAKIM
Ev Ortamında Hasta ve Ailesi İle İletişim
Hazırlayanlar
Tuğçe GÜNEŞ
Dilan Deniz ÜN
Büke YILMAZ
Hazal YILDIRIM
İLETİŞİMİN TANIMI
İletişim:Latincedeki “communication” sözcüğünün
karşılığıdır. Literatürde iletişimle ilgili pek çok tanım
bulunmaktadır.
Taylor(1994) iletişimi; “iki insan
ya da grup arasında bilginin,
fikirlerin, inanışların, duyguların
ve tutumların karşılıklı olarak
değişmesi” şeklinde
tanımlamıştır.
• Terapötik iletişim: Tedavi edici ya da tedaviye yardım
eden, bir amaca yönelik yapılan, iletişim şekli olarak
tanımlayabiliriz. Terapötik ilişki sağlık çalışanları ile
hastanın ilk buluştuğu andan itibaren başlar.
Terapötik İletişimin Bileşenleri;
• Bağ kurmak; Hastayı yargılamayan, onun iyiliği için
çabalayan bir tutum sergilemek veya hasta/hasta yakını ile
iletişime geçmek.
• Güven ; Güven zaman içinde gelişir ve sürecin bir parçası
olarak kalır. Güven olmazsa terapötik ilişkinin kurulması
mümkün değildir.
• Saygı; Terapötik iletişim sırasında hasta/hasta yakınına
saygılı davranılmalı, itibarları zedelenmemelidir.
• Empati kurmak; Hasta/hasta yakını gibi hissetmekten
çok hissettiklerini anlamaya açık olmak ve uygun
terapötik açıklama yolu ile hastanın bunu anlamasına
yardımcı olmaktır.
• Gerçeği söylemek; Gerçeği söylemek daha çok güvenle
ilişkilidir. Hastaya ben dürüst ve gerçek bir insanım
mesajının verilmesini sağlar.
HASTA-HEMŞİRE İLİŞKİSİNDE İLETİŞİMİN ÖNEMİ
• Hemşireliğin temel işlevi yardım etmek olarak
tanımlanmaktadır. Hemşireliğin amaçlarından biri bakım
verdiği bireyin sorunlarıyla baş etmesine yardımcı
olmaktır. Ancak çalışmalar hastaların hemşirelerin
iletişim biçiminden rahatsız oldukları ve bu alanda
değişik sorunlar olduğunu göstermektedir. (Lasa et al.
1998, Tan ve ark. 1999, Kruijver et al. 2000, Fallofield et
al. 2001, Chant et al. 2002)
• Özcan (1992) bir konuşmasında Matheney ve Topalis
(1970) ve Lewis (1969) in hemşirelik ve iletişim ile ilgili
aşağıdaki çarpıcı açıklamasına yer vermiştir: “Hastayla
kurulan ilişki ağrı tedavisinde morfin kullanılması kadar
önemlidir veya aksine açık bir yaraya toz ve tuz serpmeye
benzer biçimde kullanılabilir.”- “Hastayla etkileşime
girmediğimiz sürece sahip olduğumuz tıbbi ve bilimsel
bilginin bir değeri yoktur. Hemşirelikte yaşanan
sürtüşmelerin çoğu hastayı anlama yeteneğimizdeki
yetersizlikten ve iletişim sürecindeki sorumluluğumuzu
tanıyamayışımızdan kaynaklanır.”
HASTA-HEMŞİRE İLİŞKİSİNDE
İLETİŞİMİN ÖNEMİ DEVAMI…
• Hemşireler, spesifik hasta tanıları, klinik olaylar, hasta ve
ailesinin duygulanımı, kendi duygulanımı, iletişimsizliğin
bir baş etme yöntemi olarak kullanılması gibi nedenlerden
dolayı, iletişim ile ilgili sorunlar yaşamaktadır. Hastahemşire arasındaki etkisiz iletişimin, sağlığın
geliştirilmesini engellemeye ya da sağlık durumunun
bozulmasına yol açtığı düşünüldüğünde, sorunları
gidermek daha da önem kazanmaktadır.
• McCabe’in (2004) hastaların gözüyle hemşirelerin
iletişim becerilerinin değerlendirdiği çalışmasında şu
sonuçlara ulaşmıştır:
Hastalar, hemşirelerin;
♦ Kendilerine bir birey olarak davranmadıklarını,
♦ İletişim konusunda yetersiz olduklarını,
♦ Yapması gereken işleri yetiştirme kaygısı
yaşadıklarını,
♦ Sürekli meşgul olduklarını bu nedenle kendilerine
vakit ayıramadıklarını ifade etmişlerdir.
İLETİŞİMİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER
 İletişim süreci birçok faktörden etkilenir. Bunlar
arasında çevre, alıcı ve gönderici arasındaki ilişki,
mesajın içeriği, mesajın verildiği ortam, tutumlar, değer
yargıları, sosyoekonomik durum, etnik köken, yaşam
deneyimleri, aile dinamikleri ve kültürel özellikler yer
almaktadır.
 Hemşirenin kendisine ait özellikleri de hasta ile iletişim
kurmasının önünde bir engeldir.
Hemşirenin,
♦ Kişiliği, rolü, hastaya bakış açısı, mesleğine karşı
sevgisi, maddi ve manevi açıdan iş doyumu, tükenme
düzeyi
♦ Karamsarlığı, hastayla ilgili düşünceleri, duyguları
♦ Hastayı bir insan olmaktan çok, bir olgu ya da bir
hastalık olarak görmesi,
♦ Hastayla duygusal ve bilişsel düzeyde ilişki
kuramaması,
♦ Hastaya durumu ile ilgili gerekli açıklamaları
yapmaması,
♦ Hastaya güven vermemesi hasta-hemşire ilişkisini
olumsuz yönde etkileyecektir.
İLETİŞİMİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER DEVAMI…
 Hasta-hemşire iletişimini etkileyen diğer neden de
hastalığın kendisidir. Hastalıkların hemen hepsinde az
çok korku ve endişe yaşanır. Özellikle kişinin bedensel ve
ruhsal bütünlüğünü ve işlevlerini bozan kronik ve
ilerleyici hastalıklarda bu duygular daha yoğun
yaşanmaktadır.
 Hastalıkta, kişide belirsizlik duygusu ortaya çıkmakta bu
da ruhsal karmaşaya neden olmaktadır. Bu durumda hasta
ve hasta yakınları yeni koşullara uyum sağlamada
zorlanabilmekte, normal dışı duygu, düşünce ve davranış
biçimleri açığa çıkabilmektedir.
Tüm bu nedenler hasta-hemşire ilişkisini olumsuz yönde
etkileyebilmektedir. Hastalıklar, getirdikleri fiziksel
zorluklara ek olarak, kişilerin yaşamdaki uyumlarını da
bozmakta ve psikolojik sorunların ortaya çıkmasına neden
olmaktadır.
BU SORUNLAR;








Ağlaması
Gizlilik istemesi
Sürekli konuşması
Gerçeklerden kaçması
Çocuk veya yaşlı olması
Sözel iletişim kuramaması
Bilgi gereksiniminin olması
Ruh sağlığının ileri derecede
bozulmuş olması








Hemşireye özel sorular sorması
Susması
Halk terimleri kullanması
Sürekli isteklerde bulunması
Cinsel içerikli davranışlarda
bulunması
Bilincinin kapalı olması
İşitme sorununun bulunması
Terminal dönemde olması
TERAPÖTİK İLETİŞİMDE HEMŞİRENİN
ROLÜ
Hemşire-hasta
ilişkisinin
özelliği,
davranışların,
düşüncelerin ve duyguların paylaşılmasıdır. Bu anlamda,
sosyal destekle profesyonel desteği birbirinden ayırmak
gereklidir.
• Sosyal destektek, iki kişi sosyal yapının parçalarıdır ve
ilişki karşılıklı güven ve beklentiler üzerine kurulur. Bir
profesyonel ile hasta arasındaki ilişki ise tamamen görev
kapsamında şekillenir.
• Profesyonel anlamda sağlanan destek, hemşirenin
profesyonel bakım verici rolü çerçevesinde olmalıdır.
Hemşire hastası ile kurduğu terapötik ilişki süresince
birçok rol üstlenmektedir.
1. Gereksinime uygun olarak bilgi verici olduğu için
eğiticidir.
2. Klinik becerileri ile hastasının fiziksel bakımını
sağladığı için teknik uzmandır.
3. Problemin anlaşılmasına yardım ettiği, gerekli özgün
bilgiyi sağladığı için kaynak kişidir.
4. Hastanın problemini fark etmesinde yardım ettiği,
kaliteli yaşam için desteklediği ve farkındalık sağladığı
için danışmandır.
Terapötik İletişimde Kullanılan
Teknikler
 Hastayla sessizliği paylaşmak; Hastanın tüm
düşünce ve riskleri araştırmasına imkan sağlar.
Kritik bir noktada konuşmanın kesilmesi veya
önemli bir konunun atlanması önlenir.
 Hastada olumlu pekiştireç kullanmak; Hastanın
ilgisini pekiştirir, kompliman değildir. Hastanın
desteklenmesini ve tedaviye/bakıma katılmasının
devamlılığını sağlar.
 Konuşma olanağı vermek; Açık uçlu sorular sorularak
hastanın cevaplarını dinlemektir. Hastanın bize kendisini
ve endişelerini ifade etmesine olanak sağlar.
 Duygularını anladığını ifade etmek; Hastanın
duygularını anladığını ifade edebilmek için farklı
kelimeler ile geribildirim vermektir. Hastanın varlık
duygusunu pekiştirir, rahatlamasını sağlar.
 Konuşulanları özetlemek; konuşulanları kısa cümleler
ile geri yansıtmaktır. Unutulan bir şey olup
olmadığından emin olmayı sağlar.
Terapötik Olmayan Teknikler
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Sorguya çekmek,
Basmakalıp konuşmak,
Yorum yapmak,
Açıklama istemek,
Onaylanmayacak durumu
onaylamak,
Mantıksal karşı çıkmak,
Sürekli nasihat vermek,
Yanlış güvence vermek,
Konuyu değiştirmek,
Varsayımlar üretmek…
Bu yaklaşımlar hasta ile
iletişimin bozulmasına sebep
olacaktır ve hasta “Bu
hemşireye duygularımdan söz
etmemin bir anlamı yok. Nasıl
olsa beni anlamayacak,
duygularıma önem vermiyor,
söylediklerimi aptalca
bulabilir” şeklinde
düşünecektir. Böylece hastanın
sorunu anlaşılamayacak,
gereksinimi olan yardımı
alamayacaktır.
BAZI ÖZEL DURUMLARDA
İLETİŞİM
Terminal Dönemdeki Bir Hastayla İletişimde
Kullanılan Yaklaşımlar
• Geçmişini gözden geçirip bugün yapabileceklerini
değerlendirme,
• Gelecekte onun adına neler yapılmasını istediğini
konuşma,
• Hastaların durumunun ağır olduğunu söyleme,
• Duygularını paylaşmak için teşvik etme.
• Ameliyat öncesi dönemdeki hasta ile
iletişimde kullanılan yaklaşımlar
• Endişelerin dile getirmesi için teşvik
etme,
• Sorularını anlayabileceği bir şekilde
yanıtlama,
• Ameliyatın olumlu sonuçlarını
vurgulama,
• Ameliyat konusundaki kararı kendisine
bırakma,
• Ameliyatın risklerine kısaca değinmek,
Örnek:
Ameliyat öncesinde kafasına takılan, sizi meşgul eden bir
durum var mı?
Paylaşmak ister misiniz?
Yaşlı ( Geriatrik) Hasta ile İletişimde
Kullanılan Yaklaşım
• Yaşlı hastalara sağır olduğu veya sizi anlayamayacağı
varsayımı ile yaklaşımıyla yaklaşılmamalı,
• Yaşlı hastaların çoğunda sanılanın aksini duyma ve
düşünme sorunları yoktur, gençlere göre manevi açıdan
daha hassas kırılgan olabilirler,
• Yaşlı hastalara bağırmadan,
• sakin ve yavaş yaklaşılmalıdır,
• Soruları yanıtlamaları için zaman tanınmalı,
• Hiçbir zaman yaşlılarla çocukla konuşulur gibi
konuşulmalı,
• Konfüzyon , anksiyete , görme, duyma , demans, yaşlılığa
bağlı hafıza bozukluğu belirtileri araştırılmalı,
a
• Kemik ve kas yapıları zayıfladığında ani ve hızlı
hareketlerden kaçınılmalıdır; aksi halde kırıklara neden
olunabilir,
• Yaşlı hastaların eşlerinin de yardıma gereksinimi vardır,
• Neyi niçin yaptığınız konusunda ailesi
bilgilendirilmelidir.
Ağlayan Hastayla İletişimde Yaklaşım
• Sağlık çalışanı ağlayan hasta karşısında huzursuzluk
hissetmemeli ve ağlamasını durdurmaya çalışmamalıdır,
• Ağlama karşısında sıkça kullanılan basmakalıp iletişim,
konu değiştirme, teselli gibi teknikler kullanılmamalıdır,
• Ağlaması ya da sorunları konusunda
konuşup konuşmama kararı hastaya
verilmeli ve duygularını ifade etmede
kolaylık sağlaması için “üçüncü.
şahıs” kullanılmalıdır.
Örnek:
Onu anladığınızı ve empati
yaptığınızı belli etmek için
“Kendinizi nasıl hissettiğinizi
anlıyorum.”
cümlesi
kullanılabilir.
Cinsel İçerikli Konular Konuşan Hasta
İle İletişimde Yaklaşım
İletişimde güçlük yaratan diğer bir yaklaşım da cinsel
organların teşhir edilmesi, cinsel içerikli konuşmalardır.
Bu durum hastalığın şiddetine karşı kontrolsüz dürtüsel
tepki olarak erkeklik/ kadınlık gücüne dikkat çekme,
hastalığa yenik düşme endişesini inkar etme veya bağımlı
olmaya bağlı oluşur. Bu durumda hasta yargılanmadan
sadece davranışından rahatsız olduğunun ifade edilmesi
gerekmektedir.
Örnek:
Cinsel konularda fıkra
anlattığınızda yada espri
yaptığınızda rahatsız
oluyorum, bunlardan söz
etmezseniz memnun olurum.
Özel Sorular Soran Hasta İle İletişimde
Yaklaşım
Sağlık çalışanı kişisel sorular karşısında hastaya nazikçe
bunlardan söz etmeyeceğini söylemeli ve konuyu tekrar
hastaya döndürmelidir.
Örnek:
Dini inançlar konusunda
benimde kendi görüşlerim var,
ama bunları konuşmamızın bir yararı
olacağını sanmıyorum.
Eve gittiğiniz zaman endişe duyabileceğinizi
söylemiştiniz, neler hissettiğinizi anlatmak ister
misiniz.
Sürekli Konuşan Hastayla
İletişimde Yaklaşım
Hastanın sürekli konuşması
durumunda hemşire
başlangıçta konuşma
süresini sınırlandırmalı ve
konun dışına çıkması
durumunda tekrar konuya
yoğunlaşmasını
sağlamalıdır.
Örnek 1:
Görüşmeye başlarken; sizinle konuşmak
için 20 dakikam var hangi konuda
konuşmak istersiniz?
Örnek 2:
Birkaç dakika sonra gitmem gerekecek,
özellikle konuşmak istediğiniz bir konu
var mı?
* Empati tanımı ilk olarak 1887 ‘de Alman Psikolog Lipps
tarafından “bir kişinin kendi farkındalığını kaybederek,
başka bir şeyle kaynaşması”
olarak tanımlanmıştır.
* Kendi kimliğini asla kaybetmeden, bir başkasının
hissettiklerini anlamaya çalışmanın, empatinin temelini
oluşturduğu bildirilmektedir.
HEMSİRELİKTE EMPATİNİN ÖNEMİ
Empati iletişim hastanın duygusal alanına girebilmeyi gerektirir.
Hemşire hastanın üzüntü, kızgınlık, öfke, endişe, depresyon
gibi emosyonel tepkilerini gözleyebilir, ancak
gözlediği tepkileri anlamlandırmak ve nedenini ortaya
çıkarmak için empatik yaklaşım gereklidir
Yapılan araştırmalara göre, yardıma ihtiyacı olan, zor
durumda bulunan kişilere empati kuranlar, kurmayanlara
oranla daha fazla yardımda bulunmaktadır. Empati
kurduğunuzda ise karşınızdaki kişiye hak vermeniz
gerekmez. Önemli olan kendinizi onun yerine koyup,
onun düşünce, algılama ve duygu dünyasını
keşfetmenizdir.
HEMSİRELERİN EMPATİ
DÜZEYLERİNİN
DEĞERLENDİRİLMESİ
Empatik beceriyi geliştirmek üzere kullanılan teknikler
genel olarak üç grupta toplanmıştır.
1- Didaktik (Anlatım) Yaklaşım
2- Yaşantısal Yaklaşım
3- Rol Oynama Yaklaşımı
EMPATİK YAKLASIM YOLLARI
Empati, hastanın verdiği bilgiyi tam olarak anlama,
akılda tutma ve daha önce verilen bilgiler arasındaki bir
ilişki kurabilme yeteneğini kapsar. Bu da duygu, inanç ve
değerlere özel bir dikkat sarf etmeyi ve hastanın
söylediklerini anlamayı gerektirir. Etkili bir empatik
yaklaşım hastanın dikkatini, duygusal boyutlarına toplar
ve böylece kişinin kendisini daha derinliğine anlaması ve
araştırmasına yol açar.
EMPATİ KURMANIN ÜÇ TEMEL
KURALI
1. Empati kuracak kişi kendisini karşısındakinin yerine
koymalı, olaylara onun bakış açısı ile bakmalıdır.
2. Empati kurmuş sayılabilmemizin ikinci kuralı ise,
karsımızdaki kişinin duygularını ve düşüncelerini doğru
olarak anlamamız gereklidir.
3. Empati kurmanın üçüncü kuralı ise, empati kuran
kişinin zihninde oluşan empatik anlayışın, karsısındaki
kişiye iletilmesi davranışıdır.
SABRINIZ VE İLGİNİZ İÇİN
KAYNAKLAR
• http://www.acibademhemsirelik.com/edergi/43/docs/hasta-ve-hasta-yakinlariyla-terapotikiletisim.pdf
• Hemşirelikte kişilerarası, hasta yakını ve hasta ile ilişkiler
• www.mku.edu.tr/files/304_dosya_1336547201.docx
• Hemşirelikte İletişim ve Hasta Hemşire İlişkileri - Sağlık
... sbu.saglik.gov.tr/.../200701101555430hemsirekikkita...
• S.Seymen;(2007);Yakın Doğu Üniversitesi Sosyal
bilimler enstitüsü insan kaynakları yönetimi ana bilim
dalı yüksek lisans tezi; Gazimağusa devlet hastanesinde
• Çalışan yüksek hemşire ve hemşirelerin empatik
eğilimleri ile yatan hastaların hemsirelere karsı
duydukları memnuniyet düzeyleri.
• www.acibademhemşirelik.com
Download