SOCCER SPECIFIC AEROBIC ENDURANCE TRAINING J. HOFF, U. WISLOFF, L. C. ENGEN, O. J. KEMI, J. HELGERUD British Journal Of Sports Medicine, 2002; 36; 218 – 221 GİRİŞ Fizyolojik, teknik ve taktik yeteneklerin hepsi futbol performansında önemlidir. Enerji salınımı için hızlanma, koşu şiddeti, sıçrama yüksekliği ve kapasite gibi faktörler büyük önem taşımaktadır. Bir futbol maçının süresinden dolayı, enerji salınımın ez az % 90’ı aerobiktir ve 90 dakikalık bir futbol maçı esnasında oyuncular % 80-90 maksimal kalp hızı ya da anaerobik eşiğe yakın bir yoğunlukta yaklaşık olarak 10 km koşmaktadırlar. Aerobik dayanıklılık performansı üç önemli element üstünde bağımlıdır. Bu elementler; maksimal oksijen alımı (VO2max), anaerobik eşik ve çalışma ekonomisidir. Maksimal oksijen alımı; büyük kas grupları ile dinamik egzersiz esnasında meydana getirilebilen en yüksek oksijen alımı olarak tanımlanmaktadır. Macaristanın en iyi takımlarının bulunduğu ligdeki takımların sıralaması ve maksimal oksijen alım değerleri arasında bahsedilen bu korelasyonun sıralaması gösterilmiştir. Bu varılan sonuçlar, Norveç elit ligindeki en alt düzeydeki takımlardaki maksimal oksijen alımı değerleri ile karşılaştırıldığında en üst seviyedeki takımların oyuncularındaki maksimal oksijen alımı değerlerinde önemli bir farklılığı gösteren WISLOFF ve arkadaşlarının (1998) yapmış olduğu çalışma tarafından desteklenmiştir. Son zamanlarda HELGERUD ve arkadaşları (2001), interval antrenmanın (% 9095 maksimal kalp hızında) % 11 maksimal oksijen alımını artırdığını gösterdiler (58.1 ml/kg/min’den 64.3 ml/kg/min’e). Yapmış oldukları çalışmada 9 hafta boyunca haftada 2 kez olmak üzere % 70 maksimal kalp hızındaki 3 dakikalık bir dinlenme periyodu ile serpiştirilen 4 dakikalık 4 periyottan oluşan tepe koşularını kullanmışlardır. Futbolda yüksek maksimal oksijen alımına sahip olma avantajlarını vurgulayan sprint sayısında %100’lük bir artış, top ile ilgili olmada % 23’lük bir artış ve bir maç esnasında katedilen mesafede ise % 20’lik bir artış içinde sonuçlanmaktadır. Anaerobik eşik; en yüksek egzersiz yoğunluğu, kalp hızı ya da oksijen alımı olarak tanımlanmaktadır. Anaerobik eşiğin bütün terimleri önemlidir ama maksimal oksijen alımına bağımlı değildir ve maksimal oksijen alımının yüzdeliğinde çok fazla değişme görülmemektedir. Bir futbol maçının uzunluğundan dolayı ortalama egzersiz yoğunluğu, anaerobik eşiğe karşılık gelen egzersiz yoğunluğundan çok fazla yüksek olamaz. Yinede oyuncular gerçekten anaerobik eşikteki oyunun uzun periyotları esnasında egzersiz yapamazlar. Hem eşiğin aşağısında (laktatın temizlenmesi için gerekliliğine rağmen) hem de eşiğin yukarısında (laktat birikmesi). Çalışma ekonomisi (CR) ise benzer maksimal oksijen alımı seviyesinde dayanıklılık antrenmanı yapan sporcularda bulunan koşu ekonomisindeki % 20 fark kadar çok ve submaksimal bir egzersiz yoğunluğundaki oksijen tüketimi olarak tanımlanmaktadır. Yinede, futbol performansı üzerinde gelişen koşu ekonomisinin etkisi hakkında yetersiz bir araştırma bulunmaktadır. HELGERUD ve arkadaşları (2001), interval antrenmanın maksimal oksijen alımını geliştirdiği gibi koşu ekonomisini de geliştirdiğini göstermişlerdir. Ayrıca daha sonra yapılan bir çalışmada koşu ekonomisinin maksimal oksijen alımında gelişme olmaksızın maksimal kuvvet antrenmanı yoluyla geliştirilebileceği gösterilmiştir. Bu yaklaşım, futbol performansı üzerinde sadece koşu ekonomisinin etkilerini belirlemek için gelecekte yapılacak çalışmalarda kullanılabilir. Koşu genellikle futbol oyuncularının favori aktivitesi değildir. Yinede oynanan futbolun maksimal oksijen alımının çok fazla geliştirilmesi için zaman üzerine yeterli egzersiz yoğunluğu sağladığına inanılmamaktadır. HELGERUD ve arkadaşları (2001) tarafından rapor edilmiş olan interval antrenman esnasında yoğunluk normal olarak görüntülenmiş ve kalp hızı monitörleri tarafından kontrol edilmiştir. Yinede bir futbol maçı esnasında gerçek çalışma yükünü yansıtan kalp hızının yukarısındaki kalp hızlarına yol gösterebilmektedir. Futbola özel antrenmandaki geçerli egzersiz yoğunluklarını sağlamak için oksijen alımı ve kalp oranı arasındaki ilişki kabul edilmelidir. Bu çalışmanın amacı; etkili aerobik interval antrenmanın kriterimizi başarmak için bir oynama dönemi ve bir dripling yolu tasarlamak ve ayrıca futbola özel dayanıklılık antrenmanında kalp hızının çalışma yoğunluğunda geçerli bir ölçüm olup olmadığını belirlemektedir. YÖNTEMLER Denekler Norveç 1. Liginde mücadele eden bir takımdan 6 erkek futbolcu üç farklı antrenman yöntemine gönüllü olarak katılmıştır. Çalışmadan önce her bir denek, Norveç Üniversitesi Bilim ve Teknoloji İnsan Muayene Araştırması Komitesi ile Helsinki Deklarasyonuna göre izin formlarını gözden geçirdi ve imzaladılar. Denekler, çalışmanın amacı hakkında bilgilendirilmediler ama test protokolleri hakkında bilgilendirildiler. Futbolcuların ortalama yaşları (SD) 22.2 (3.3) yıl, ağırlıkları 77.5 (12.4) kg, boyları 180.2 (5.5) cm ve maksimal kalp hızları ise 198.3 (5.5) atım / dakikaydı. İlk olarak laboratuar testleri uygulandı. Daha sonra dripling devresi ve küçük grup oyunu rastgele olarak uygulandı. Testler Laboratuar Testleri Bütün laboratuar testleri aynı günde yapıldı. Oda sıcaklığı 21-22 derece ve nispi nem %50 olarak rapor edildi. Denekler, bir koşu bandı üstünde koşarak %50-60 maskimal oksijen alımında 20 dakikalık bir ısınma yaptılar. Daha önceleri tanımlandırılmış olan % 3 eğimdeki bir koşu bandı (Jaeger LE 5000; Erich Jaeger, GmbH, Almanya) ile maksimal oksijen alımı belirlendi. Yaklaşık 5 dakika sonra deneklerin maksimal oksijen alımı değerlerini veren bir seviye için koşu hızı dakikada 1 km/h artırıldı. Maksimal oksijen alımı, artan egzersiz yoğunluğuna rağmen oksijen alımı seviyesinde değişme olmadığında belirlendi. Maksimal oksijen alımının belirlenmesinden hemen sonra her bir denek 3 dakika içinde yorgunluğa neden olan supramaksimal bir yoğunluktaki koşuyla direk olarak takip edilen % 50-60 maksimal oksijen alımındaki bir egzersiz yoğunluğunda 2 dakika boyunca koştular. En yüksek kalp hızı (fc), maksimal kalp hızı (fcmax) olarak rapor edilen koşunun son dakikası esnasında kısa dereceli radyometre (Polar Sporttester; Polar Electro, Oy, Finlandiya) tarafından ölçüldü. Oksijen alımı, ventilasyon (VE), solunum değişme hızı (R) ve nefes alıp verme sıklığı (fb) ergooxyscreen (EOS; Erich Jaeger) kullanılarak ölçüldü. Dripling Yolu Saha koşusu test ölçümleri, kum ile doldurulmuş suni kıvrımlı naylon çimden ibaret kapalı yüksek kalitedeki bir futbol sahası üstünde laboratuar testinden en az 3 gün en fazla 9 gün sonra yapıldı. Bütün saha testleri 30 dakikalık bir futbol antrenman ısınmasından sonra yaptırıldı. Şekil 1 içinde dayanıklılık antrenmanı için dripling yolu gösterilmektedir. Futbolcular 30 cm yükseklikteki engel üzerine topu kaldırdılar ve huniler arasında topla dripling yaptılar. A ve B noktaları arasında oyuncular, yeni bir tura başlamadan ve dönmeden önce topu kontrol ederken geriye doğru hareket ettiler. Futbolcular dört dakikalık antrenman devresi içinde yaklaşık 60 saniye sonra % 90-95 maksimal kalp hızlarına getiren bir seviye için aşama aşama koşu yoğunluğunu artırmak için komut aldılar. Oyuncular, % 70 maksimal kalp hızındaki üç dakikalık bir egzersiz ile ayrılan iki kez dört dakikalık intervali tamamladılar. Kalp hızı, koşu esnasında oyuncu tarafından devamlı fark edilebilen polar kalp hızı monitörleri kullanılarak kontrol edildi. Oyuncu, kalp hızını ileten telemetre tarafından test lideri gözcülüğünde değerlendirilen kalp hızı içinde de değerlendirildi. Bir kişi yere düşen engelleri ve hunileri yerine koydu. VO2, VE, R ve fb taşınabilir metabolik test sistemi metamax II (MMX II) kullanılarak ölçüldü. MMXII, laboratuar testi içinde kullanılan EOS için karşılaştırılabilir, güvenilir ve geçerli olduğunu gösterdi. Küçük Grup Oyunu Küçük grup oyunu Şekil 2 içinde gösterilmiş olan kalecileri içeren beş yanı (five a side) olarak organize edildi. Pilot çalışmalarda yüksek yoğunluktaki bölgeye en az 3 dakikada ulaşmak için oyuncunun 4 dakikalık periyot kullanması gerektiği gösterildi. Yoğunluk, dört dakikalık oynama periyotları arasında mümkün olabildiği kadar yüksek olarak istendi. Dört dakikalık 2 oynama periyodu tamamlandı ve bu periyotlar arasında 3 dakikalık aktif dinlenme periyodu bulunmaktadır. Ölçüm ekipmanı dripling yolu için kullanılan ekipmanlara benzemektedir. SONUÇLAR Küçük grup oyunu esnasında egzersiz yoğunluğu maksimal kalp hızının % 91.3’ü ya da maksimal oksijen alımının % 84.5’idir. dripling yolundaki uygun yoğunluk maksimal kalp hızının % 93.5’i ya da maksimal oksijen alımının % 91.7’sidir. Maksimal kalp hızının % 90-95 ile ilgili kalp hızı küçük grup oyununda 62.5 (12.5) saniye sonra ve dripling yolunda ise 61.5 (10.8) saniye sonra ulaşılmıştır (Tablo 1). Koşu bandı üstündeki birkaç submaksimal yoğunluktaki kalp hızı ve oksije tüketimi arasındaki ilişki Şekil 3’de gösterilmektedir (korelasyon katsayısı, r = 0.844, p < 0.01). Kalp hızı, küçük grup oyunu esnasındaki kalp hızına göre dripling yolunda daha yüksektir (p < 0.05). Tablo 1: Laboratuar Testi ve Saha Antrenmanı Arasındaki Solunum Değişkenlerinin Karşılaştırılması Laboratuar Max Dripling Yolu Küçük Grup Oyunu Testi Kalp Hızı (atım/dakika) 198.3 (7.9) 185.5 (6.7) 181.0 (4.4) * Oksijen Tüketimi (litre/dk) 5.22 (0.68) 4.74 (0.53) 4.42 (0.61) Oksijen Tüketimi (ml/kg/dk) 67.8 (7.6) 62.2 (5.0) 57.3 (3.9) Oksijen Tüketimi (ml/kg0.75/dk) 200.4 (19.4) 181.8 (10.5) 171.8 (10.0) Anaerobik Eşik (ml/kg/dk) 50.9 (4.0) Anaerobik Eşik (ml/kg0.75/dk) 150.4 (7.7) Anaerobik Eşik (atım/dakika) 178.3 (8.89 Solunum Değişim Hızı 1.16 (0.07) 0.99 (0.079 0.94 (0.07) VE (litre/dk) 174.6 (20.7) 138.7 (21.3) 132.0 (15.3) Kalp Sıklığı 55.8 (6.4) 49.6 (2.8) 48.8 (7.2) (VCO2 / VO2) (nefes alıp verme /dk) * : Dripling testinde elde edilen değerden anlamlı farklılık p < 0.05 TARTIŞMA Bu çalışmadaki en büyük bulgu özel olarak tasarlanmış olan futbol antrenmanının aerobik interval antrenmanı için kriter meydana getirmesidir. Ayrıca kalp hızı görüntüleme, antrenman yöntemlerinin bu tiplerindeki gerçek egzersiz yoğunluğun doğru bir ölçümüdür. Bundan başka sonuçlar gösterdi ki futbol performansı ile ilgili ve maksimal oksijen alımının etkili olarak geliştirilmesi için yoğun bölge içindeki bir dripling yolu üstünde ya da özel olarak tasarlanan küçük grup oyununun şekli içinde futbola özel dayanıklılık antrenmanının yapılması mümkündür. Bunun için iyi bir organizasyonun gerekli olduğunun vurgulanması gerekmektedir. Futbola özel aerobik dayanıklılık antrenman tasarlandığında birçok faktör göz önünde bulundurulmalıdır. İlk olarak yoğunluk normal futbol maçlarından daha fazla olmalıdır. Bu, oyuncu sayısındaki değişimi meydana getirecektir. Yüksek bir maksimal oksijen alımına sahip olan oyuncular dripling yolunda antrenman yaptırılmalıdır. Çünkü en yüksek egzersiz yoğunluğuna dripling yolunda ulaşılabilmektedir. Bir dripling yolu tasarlandığında göz önünde bulundurulması gereken bir problem ise futbolun düz bir yüzeyde oynanmasıdır. Düz bir yüzey üzerinde koşan deneklerin maksimal oksijen alımına yakın egzersiz yoğunluğuna ulaşamayacağı araştırmada gösterilmektedir. Bundan dolayı maksimal oksijen alımı genellikle 3 derece bir eğimdeki koşu bandı ile ölçülmektedir. Dripling yolunun tasarlanmasında eğim, çalışma yükündeki artışlar ve yönlerdeki değişmeler tarafından dengelenmiştir. Futbolda görülen aralıklı çalışma, devamlı bir çalışma yükü ile karşılaştırıldığında kalp hızı ölçümleri üstüne temellenen oksijen tüketimini olduğundan fazla gösterebilmektedir. Bundan dolayı dripling yolu devamlı olarak tasarlanmıştır ama egzersiz yoğunluğundaki bazı varyasyonlara müsaade etmemektedir. Matemax Cortex II gibi bazı çok küçük ve çok hafif ekipmanlar (800 gram), laboratuarımızda test edilmiş, geçerli, güvenilir ve laboratuar ölçümleri için kullanılan EOS sprint ile karşılaştırılabileceği bulunmuştur. Dripling yolunda futbolcu bu deneyde gösterilenden daha büyük bir yoğunlukta egzersiz yapmaktadır. Aslında koşu anrenmanından (bir top olmaksızın) gözetlenenler ile sıra içinde oyuncunun ilk intervalde yoğunluğu az tutulmalıdır. Maksimal kalp hızının % 90-95’inde planlanan yoğunluk aşılmamalıdır. En yüksek egzersiz yoğunluğu düşük bir aerobik antrenman yanıtına ve laktat seviyesinin artmasına neden olmakta ve sıklıkla yorgunluk ve planlanan antrenman döneminin tamamlanmasında başarısızlıkla sonuçlanacaktır. Maksimal kalp hızının % 90-95’indeki bir çalışma yoğunluğu anaerobik eşikten daha yüksektir. Durma esnasındaki aktivite çoğunlukla kan ve kasta biriken laktatın azalması için önemlidir. Maksimale yakın en yüksek yoğunluk tamamlanması mümkün olan intervallerin sayısı ve çalışma dönemlerinin süresini de sınırlamaktadır. HELGERUD ve arkadaşları (2001), 4 X 4 dakikalık intervallerin 55-65 ml arasındaki maksimal oksijen alımı ile futbolcular için çok etkili olduğunu gösterdiler. Bu çalışmadaki futbolcular daha önceki çalışmalarda rapor edilen maksimal oksijen alımı değerlerine göre daha yüksek bir maksimal oksijen alımı göstermişlerdir. Yinede çalışmamızdaki oyuncular takımın tamamını temsil etmemektedir ve gönüllü olarak katılmışlardır. Muhtemelen dayanıklılık performansı için genetik bir eğilime sahiptirler. Bundan başka maksimal oksijen alımı sonuçları futbolculardan oluşan bütün gruplar için genellenemez. Oyun esnasında görüntülenen kalp hızı antrenman etkileri hakkında antrenöre önemli bilgi verecektir.