KAMU PERSONEL SEÇME SINAVI ÖĞRETMENLİK ALAN BİLGİSİ TESTİ COĞRAFYA ÖĞRETMENLİĞİ TG – 5 ÖABT – COĞRAFYA Bu testlerin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun, testlerin tamamının veya bir kısmının “İhtiyaç Yayıncılık”ın yazılı izni olmadan kopya edilmesi, fotoğrafının çekilmesi, herhangi bir yolla çoğaltılması, yayımlanması ya da kullanılması yasaktır. Bu yasağa uymayanlar, gerekli cezai sorumluluğu ve testlerin hazırlanmasındaki mali külfeti peşinen kabullenmiş sayılır. AÇIKLAMA DİKKAT! ÇÖZÜMLERLE İLGİLİ AŞAĞIDA VERİLEN UYARILARI MUTLAKA OKUYUNUZ. 1. Sınavınız bittiğinde her sorunun çözümünü tek tek okuyunuz. 2. Kendi cevaplarınız ile doğru cevapları karşılaştırınız. 3. Yanlış cevapladığınız soruların çözümlerini dikkatle okuyunuz. COĞRAFYA ÖĞRETMENLİĞİ 2016 – ÖABT / COĞ 1. 4. 6. Kuzey Yarım Küre'de yaz 90° D 185 60° B 0 1800 TG – 5 A ●● Tuzlu sularda buharlaşma da azdır. Çünkü sudaki erimiş tuzlar buhar basıncını azaltır. 30° Ekvator'un kuzeyi 0° 30° C 60° 00 18 ●● Derin sular hava sıcaklığındaki değişimlere geç ayak uydurur. Bu nedenle sığ sulara göre yazın buharlaşma daha az, kışın daha çoktur. 90° Kuzey Yarım Küre'de kış 90° Yukarıdaki haritada; ●● Rüzgâr hızı arttıkça difüzyon ve konveksiyonla su buharı su yüzeyinden uzaklaştırılır. Bu da buharlaşmayı artırır. 60° A: Piramidal bir zirveyi, 30° B: Yamacı, Ekvator'un güneyi C: Boyun bölgesini, 0° 30° D: Sırtı ●● Akan sularda buharlaşmanın durgun sulara göre %7 ile %9 oranında daha fazla olduğu belirlenmiştir. 60° ifade etmektedir. 90° Eğim kırığı: Bir akarsu vadisi üzerinde oluşan iki gençleşme profili arasındaki eğim artışı olan bölgedir. Haritada izohipsler arasındaki yatay mesafe genellikle korunmuş olduğundan böyle bir durum söz konusu değildir. ● Havanın nem taşıma kapasitesi (maksimum nem) azaldıkça bağıl nem artar. Bağıl nem arttıkça da buharlaşma azalır. Eksenin eğikliği ile oluşan mevsim etmeni Dünya üzerindeki basınç kuşaklarının kaymasına neden olur. Kuzey Yarım Küre’nin yazında Ekvator’un biraz kuzeyine kayan Ekvatoral AB burada daha çok yağış bırakırken, kış mevsiminde yağış Ekvator’un güneyine kayar. A B C D E A B C D E Esasen Akdeniz ikliminde kış yağışları ya da savan iklimindeki yaz yağışlarının oluşumu da bu faktörle ilgilidir. A B C D E 7. 2. Dinarlar, Alpler, Toroslar ve Karpatlar, III. Zaman’da iki kıtasal levhanın karşılaşmasıyla oluşmuş, Alp - Himalaya kıvrım sistemine ait dağlardır. Mesa: Yapı platolarının akarsu şebekesinin gelişmesiyle parçalanması, sert olan yerlerin “masa” biçiminde belirmesidir. Büt: Mesaların küçük olanlarına ise büt (bütte) ismi verilir. A B C D E Kayalık ve And dağları ise bir okyanusal levha (pasifik) ve bir de kıtasal levhanın (Kuzey ve Güney Amerika levhaları) karşılaşmasıyla oluşmuştur. A B C D E 5. 3. Enverziyon büyük şehirlerde daha sıklıkla görülür. Görülme sıklığı durgun ve uzun kış günlerinde ve karasal şehirlerde daha fazladır. Ankara hem karasal ortamda hem de atmosfere saldığı CO2 oranı kışın daha fazladır. Yeryüzüne yakın yerlerde biriken karbondioksit gazı ise “enverziyon”a neden olur. Cisim Isının işlediği derinlik (m) Buz 10,3 Nemli toprak 9,1 Kuru kum 3,3 Hareketsiz su 3,6 8. Cisimlerin fiziksel ve kimyasal yapıları ısı kapasitesini, ısı iletkenliğini ve ısının işlediği derinliği etkiler. A B C D E ● Katazon en alttadır. Magmaya temastan dolayı sıcaklık maksimum, üstteki tortulların ağırlığı nedeniyle basınç da çok yüksektir. ●● Mesozon: Her iki zonun arasında bir geçiş zonudur. ●● Epizon: Sıcaklık ve basıncın en az olduğu en dıştaki zondur. A B C D E A B C D E 3 Diğer sayfaya geçiniz. 2016 – ÖABT / COĞ 9. TG – 5 ● Davis: Arjantin, Almanya, Fransa ve ABD’de görev yapmış, “Jeomorfoloji coğrafyanın temelidir.” diyen bilim insanıdır. 12. ● Terofit: Tomurcukları tohum içinde korunan tek yıllık bitkilerdir. 15. Göllerin ortadan kalkması; ●● Siltasyon; akarsuların üzerinden aktıkları sahalardan getirdiği klastik (detritik) unsurların göl çanağında dolarak gölün ortadan kalkması, ●● Kamofit: Sürünücü gövdeli, yarı çalı yüzey bitkileridir. ●● Christaller: Fikirleri oldukça radikal olan, Merkezî Yer Teorisi için çalışmalar yapan bilim insanıdır. ●● Heikriptofit: Kışın toprak üzerinde canlı ya da ölü yapraklar tarafından korunan otsu bitkilerdir. ●● Beaufort: Kendi adıyla tanınan, rüzgâr gücünü ölçen Beaufort Skalası ile tanınır. ●● Geofit: Toprak altındaki soğanlı, yumrulu ve çiçekli bitkilerdir. ●● Ötrofikasyon; çürüyen canlı kalıntılarla göl çanağının dolması, ●● Fanerofit: Kış mevisimini toprak dışında ve uçlarında tomurcuk taşıyan sürgünleri ile geçiren tamamen odunsu bitkilerdir. ●● Kapma; akarsuların geriye aşındırma ile göl sularını kendine bağlaması, ●● Haushofer: “Jeopolitiğin babası” olarak bilinen Alman coğrafyacıdır. ●● Karl Ernst Baer: Koriolis kuvvetinin akarsularda yaptığı etkiyi bulmuştur. Bu uygulamaya “Baer Yasası” denir. ●● Boşalma; gideğenin yatağı derinleştirmesi, ●● Karstlaşma; düdenle göl suyunun boşalması A B C D E şeklinde gerçekleşir. Ayrıca, tektonik olaylar, volkanizma, kurutma, kuraklaşma ve bitkilerle de göller ortadan kalkabilir. A B C D E A B C D E 10. Ekvator’dan kutuplara doğru ilerleyen bir hava kütlesinin soğuması, kutupsal sahadan Ekvator’a doğru ilerleyen bir hava kütlesinin ise ısınması gerekir. 13. ● Kalsifikasyon: Kurak bölgelerde toprak yüzeyinde kireç oluşmasıdır. ●● Podzollaşma: Soğuk ve nemli iklimlerde toprağın hidrojen iyonları yönünden zenginleşmesidir. A’da → kutuplara doğru hareket etmiş fakat ısınmıştır. ●● Demirleşme: Yağışın evapotranspirasyondan fazla olmasıyla toprakta demir ve alüminyum birikmesidir. B, C ve E’de → Ekvatora doğru hareket etmiş, fakat soğumuştur. Bunlar “termik modifikasyon” olamaz. Ancak D seçeneğindeki hava kütlesi Ekvator’dan kutuplara doğru gitmiş ve soğumuştur. Termik modifikasyondur. ●● Gleyleşme: Taban suyu seviyesinin yüksek olduğu, drenajı bozuk sahalarda toprakta asit birikimidir. ●● Kapilarite: Kurak bölgelerde sızan suların topraktan uzaklaşmaması ile oluşan çoraklaşmadır. A B C D E A B C D E 16. ● Baffin: Baffin Kanada’nın kuzeyinde bir adadır. Adını, İngiliz kâşif William Baffin’den almıştır. ●● Mackenzie: Kuzey Amerika’daki bu nehir adını, Kanadalı gezgin Alexander Mackenzie’den almıştır. ●● Humboldt: Güney Amerika’nın batısında soğuk su akıntısıdır. Adını, coğrafyanın büyükbabalarından biri olan Alexander von Humboldt’tan alır. ●● Amundsen: Güney Kutbu’na ulaşan Norveçli kâşiftir. Amundsen Körfezi Kanada’nın kuzeyindedir. 11. ● Tundra bitkileri, liken; oligoterm, ●● Meşe, kayın, kestane; mezoterm, 14. I numara, havalanma zonudur, en dıştadır. ●● Savan, kaktüs, mangruw ormanları; makroterm, II numara, geçirimsiz tabakalar üzerinde birikmiş su ile doygun zondur. ●● Sakız, keçiboynuzu, incir, zeytin; megaterm, III numara ise üzerindeki yer altı suyunun sızmasını engelleyen geçirimsiz zondur. ●● Bering: Deniz boğazdır. Danimarkalı denizci Vitus Bering tarafından keşfedildiği için bu adı almıştır. A B C D E A B C D E ●● Ladin, göknar, sarıçam: mikroterm bitkilere örnek verilir. A B C D E 4 Diğer sayfaya geçiniz. 2016 – ÖABT / COĞ 17. TG – 5 “Bölgesel Birlik (Pan Rejyon)” görüşüne göre, dünya üç veya dört bölgeye ayrılmıştır. Bunlar; Pan-Amerika, Pan Avrupa - Afrika, Pan - Doğu Asya ve Pan - Rusya’dır. Büyük alan kaplayan bu bölgeler ekonomik ve siyasi açıdan da güçlüdürler. 20. ● Hat boyu yerleşmeler: Meskenler sıkışık ya da gevşek, tek veya çift sıra hâlinde, birkaç km boyunca bir vadiyi, bir akarsuyu veya bir kanalı takip eder. 23. ●● Yıldız biçimli yerleşmeler: Bunlara radyal yerleşmeler de denir. Fransa’nın Jura Bölgesi’nde yaygındır. Merkezden çevreye doğru yıldız şeklinde bir dağılış gösterir. A B C D E ●● Tamamlayıcılık; alanların hem doğal hem de kültürel ve ekonomik durumlarına dayandırılan bir farklılığın fonksiyonudur. Mallar bir yönden hareket ederken diğer yönden para hareketinin gerçekleşmesi “küresel köy”e dönen dünyada bir yerden bir yere mal, bilgi, para gibi olguların taşınmasıdır. ●● Meydan köyleri: Meskenlerin hemen hepsi meydana açılır. Almanya’da Rundlingler örnek verilebilir. ●● Çıkmaz sokak köyleri: Merkezler bir çıkmazla sonuçlanmaz. Sonuna doğru biraz genişleyen bir yolun iki yanında kümelenme vardır. 18. ●● Araya giren fırsatlar; bir alıcı ya da satıcının kendine en yararlı yolu aramasıdır. ●● Planlı yerleşmeler: Bu yerleşmeler geometrik bir yol şebekesine sahiptir. ABD’de Salt Lake City çevresinde ve Çin’de dikkat çekicidir. İklimi etkileyen yerel etkenler; – yükselti, – karasallık - denizellik, ●● Mesafenin bozucu fonksiyonu; mesafe arttıkça ulaşım faaliyetlerinin azalması şeklinde değerlendirilir. A B C D E – bakıdır. ● Taşınabilirlik; özellikle çeşitli seçeneklerin doğuracağı masrafların alıcıyı, o malı kendisi üretmek yoluna gitmeye zorlayacak düzeyde olmayan ya da bu masrafların o malsız da yapılamayacak kadar düşüklüğünü ifade eden özellikleri kapsar. ●● Ürünlerin ikamesi; bir ürünün yerini başka bir ürünün almasıdır. ●● Doğu Anadolu’da kış sıcaklık ortalamasının düşük olması; yükselti, A B C D E ●● Güney Doğu Anadolu’da temmuz sıcaklıklarının, Akdeniz’den fazla olması; karasallık, ●● Dağların güney yamaçlarının daha sıcak olması; bakı, ●● Ocak ayında Samsun’da sıcaklığın Ankara’dan fazla olması; 21. denizellik ile ilgilidir. Ancak; kış mevsiminde Sibirya Yüksek Basınç hava kütlesinin Türkiye’yi etkilemesi genel bir hava dolaşımıdır, yerel değildir. A B C D E Heliotropik göçmenler; çevresel tercihlere göre yer değiştirirler. Almanya ve Hollanda’dan İrlanda’nın batısına ya da Türkiye’nin güney sahillerine olan göçler “sanayi kuşağı”ndan ayrılış, “Güneş Kuşağı”na ve “kırsal yaşam” tarzına kaçış olarak algılanmalıdır. Avusturya ve İsviçre, Alpler üzerindeki ülkelerdir. İklim koşullarının ve yer şekillerinin az çok benzediği bu ülkeler arasında heliotropik göç gerçekleşmez. A B C D E 19. ● Sovyetler Birliği ve Çin’de bir dönem, nüfus artışını teşvik eden “yayılmacı nüfus politikaları” izlenmiştir. ●● “Irk ayrımcılığına dayanan nüfus siyaseti”ne apartheid örnek verilebilir. Güney Amerika Cumhuriyeti’nde uygulanmış ve vergilendirme, ulaşım, sağlık, yaşam alanı vs. konularında ayrımcılık yapılmıştır. ●● “Kısıtlayıcı nüfus siyasetleri” doğal nüfus artışını azaltma çalışmalarını ilgilendirir. Bu siyaset de “din” olgusu ile çelişmektedir. 24. Yerin jeolojik evrimi boyunca, dört büyük orojenez dönemi ayırt edilebilir. Bunlardan; Hüronien ve Algonkien kıvrım devreleri Birinci Zaman’dan önce meydana gelmiştir. Hersinya (veya Varisk) kıvrımları Birinci Zaman’ın Devoniyen Devri’nden - Permiyen devri sonlarına kadar sürmüştür. Kaledonya kıvrımları ise Birinci Zaman’ın Siluriyen Dönemi’nde (Erie, Arden, Takon, Sardinya, Baykal alt dönemleri) oluşmuştur. A B C D E 22. Siyasal, toplumsal, dinsel ve ahlaki olgular; toplumsal ve kültürel nitelikler arz eder ve bu nedenle değişim doğaldır. Endüstri faaliyetlerinin sosyal ve kültürel olaylardan etkilenmesi önemsenmez. A B C D E A B C D E 5 Diğer sayfaya geçiniz. 2016 – ÖABT / COĞ TG – 5 25. 28. Her türlü hava koşullarına dayanabilen haşere ve kurt barındırmayan, bu yüzden özellikle bahçe mobilyalarında kullanılan, sudan etkilenmeyen, denizciler tarafından en çok kullanılan, dünyanın en değerli ve çok yönlü kullanımı olan sert ağaç türü, tik (teak) ağacıdır. 30. ●● G. G. Chisholm: Edinburg Üniversitesi ilk coğrafya öğretim üyesidir (1908). Ticaret coğrafyasının ve ekonomik coğrafyanın temellerini attı. ●● B. Varenius: Coğrafyayı, teoloji ile bağlantılı olduğu görüşünden ayıran bilim insanıdır. Ana vatanı Güney ve Güneydoğu Asya’dır (Burma, Tayland, Kamboçya, Vietnam, Mynmar). (Yeryüzündeki göçebe hayvancılık alanları) Haritada görüldüğü gibi Güney Amerika ve Okyanusya’da “göçebe hayvancılık” alanları yoktur. ● W. Götz: Ekonomik coğrafyanın öncülerinden Alman bilim insanıdır. ●● E. C. Semple: ABD’li antropocoğrafya profesörüdür. A B C D E A B C D E ●● M. Dubois: 1892’de Fransa’da kurulan “Sömürge Coğrafyası Kürsüsü”nün başına getirilen bilim insanıdır. Sömürge Coğrafyası Profesörü olarak anılmıştır. A B C D E 26. Cebeli Tarık, Singapur, Hong Kong ve Malta, yerleşme değeri olmadığı hâlde sömürgeci ülkeler tarafından stratejik önemden dolayı uzun süre elde tutulmuştur. Kanada ise elverişli iklime sahip alanları, yerleşme için yararlanılan ülkeler arasında yer alır. A B C D E 29. ● Hint - Avrupa: Avrupa’dan bugünkü Türkiye’nin bulunduğu alana kadar yaşayan geçmişteki kabilelerin konuştuğu dil ailesidir. Bu kabileler daha sonra batı ve doğuya yayılmışlar ve evrimleşmişlerdir. İngilizce ve Almanca örnek verilebilir. ●● Ural: Finlandiya, Estonya ve Kuzey Rusya’da konuşulan dil ailesidir. ●● Altaik Diller: Balkanlardan Kuzeydoğu Asya’ya kadar uzanan bölgede konuşulan dil ailesidir. ●● Nilotik: Nilo - Sahra Ailesi’ne bağlı Yukarı Nil boyunca konuşulan dil grubudur. ●● Dravidyen: Hint Yarımadası’nın güney kısmında konuşulan dil ailesidir. 27. A B C D E ● Transkontinental devlet: Rusya, ABD gibi kıtanın bir ucundan diğerine uzanan devlettir. 31. ● Çitleme: Çatı usulü ile yapılan ince dalların çitler şeklinde örülmesi, basit eklentilerdir. ●● Saya: Mera alanlarına inşa edilen, üzeri kapalı hayvan barınakları ile ağıl ve çoban kulübesinden oluşan kır yerleşmesidir. ●● Çardak: Göçebe barınaklarının en ilkel biçimi, rüzgârlıktır. ●● Hımış: Ahşap bir iskeletin çevresel malzemelerle doldurulması ile oluşturulan, alt kısmı taşla örülmüş evdir. ●● Mikrotop devlet: Küçük alanlı devlettir. ●● Serende; Kazıklar üzerine oturtulan eklentilerdir. Bu eklentiler Güney Marmara ve Karadeniz Bölgesi’nde yaygındır. ●● Tampon devlet: Güçlü devletler arasında kalan ve onların sosyokültürel yapılarından etkilenen devletlerdir: Fransa ve Almanya arasındaki Belçika gibi. A B C D E ●● Subkontinental devlet: Alanları geniştir, ancak kıtayı bir uçtan diğerine kaplamazlar. ●● Mezotop devlet: Orta büyüklükte alana sahip devletlerdir. A B C D E 6 Diğer sayfaya geçiniz. 2016 – ÖABT / COĞ 32. TG – 5 Peneplen platoları, eski kütlelerin aşınım yüzeylerinden oluşur. Bu platoların yüzeylerinde eski kütlelere ait kayaçlar ve tortul kütleler birlikte görülür. Post Neojen’de dış etmen sonucunda oluşumlarını tamamlamışlardır. 35. ● Kompleks bölge; en karmaşık bölgedir. Bir bütünlük hâlinde bileşen tüm fiziki, toplumsal ve ekonomik özellikler sonucu oluşur. 38. ●● Bering Boğazı, Kuzey Amerika’dan, ●● Kızıldeniz, Afrika kıtasından, ●● Marmara Denizi, Avrupa kıtasından, ●● Jenerik bölgede ise az çok homojenlik vardır. Bir kritere göre homojenliği işaret eder. Bu vejetasyon, nüfus, toprak, yağış, step, çöl, ziraat vs. ile ilgili olabilir. Erzurum - Kars Platosu ise “lav platoları” kapsamında değerlendirilir. A B C D E ●● Ural Dağları, Avrupa kıtasından ayırır. Kuzey Denizi tümüyle Avrupa kıtasına komşudur. A B C D E 33. 2013 - 2040 yılları arasındaki projeksiyonda sıcaklık artışı gerçekleşeceğinden, bu sıcaklık artışlarına bağlı olarak buharlaşma, kuraklık, maksimum ve mutlak nem artışı da gözlenir. 36. Soruda özellikleri verilen ve Kazakistan ile Türkmenistan arasında yer alan, başkenti Taşkent olan Türk devleti Özbekistan’dır. Asya kıtasını; A B C D E 39. A B C D E Tarımsal verim, uygulama yöntemleri ile ilgilidir. Sıcaklık artışı olgunlaşma hızını artırır, tarım yapılamayan bazı soğuk yörelerde tarım yapma olanağı sağlayabilir. Ancak tüm bunlar tarımsal verimi artırmaz. San Marino, Andorra, Liechtenstein ve Monako, alan bakımından oldukça küçük feodal devletlerdendir. Malta, Akdeniz’de bir ada ülkesidir. Parlementer cumhuriyetle yönetilir. İngiltere’den 1964 yılında ayrılarak bağımsızlığını kazanmıştır. Başkenti Valletta’dır. A B C D E A B C D E 37. ● Mauritius’un başkenti Port Louis’tir. Hint Okyanusu’nun batısında yer alır. ●● Madagaskar’ın başkenti Antananarivo’dur. Hint Okyanusu’nun batısında, yüz ölçümü 587.295 km2 olan bir ada ülkesidir. 34. KOP bölgesinde; ●● güneşlenme süresi, ●● yatay yüzeye gelen toplam radyasyon değeri, ●● kullanılmayan geniş araziler güneş enerjisi için ideal koşullar oluşturmuştur. Karapınar EİEB modeli, proje kapsamında Aksaray, Niğde, Karaman için de uygulanabilir. A B C D E ●● Seyşeller’in başkenti Victoria’dır. Hint Okyanusu’nun batısında, Madagaskar’ın kuzeyindedir. ●● Maldivler’in başkenti Male’dir. Bu ada grubu, kuzey - güney yönlü uzanır. Hindistan’ın güneybatısındadır. Hint Okyanusu’nun batısında değil, kuzeyinde yer alır. 40. ● Sarı Deniz, Çin, Kuzey ve Güney Kore arasındadır. Rusya Federasyonu’na kıyısı yoktur. ●● Japon Denizi ve Bering Denizi Rusya Federasyonu’nun doğusunda yer alır. ●● Komor’un başkenti Moroni’dir. Hint Okyanusu’nun batısında, adalardan oluşan bir ülkedir. ●● Kara Denizi kuzeyde, Baltık Denizi de batıda Rusya Federasyonu’na kıyısı olan denizlerdir. A B C D E A B C D E 7 Diğer sayfaya geçiniz. 2016 – ÖABT / COĞ 41. TG – 5 Karaburun Yarımadası’nda cıva, Seydişehir’de boksit, Aladağlarda krom ve Divriği’de demir çıkarımı günümüzde devam etmektedir. 44. Kükürt ise 1996 yılında çıkarım güçlüğü ve rezervinin az olmasından dolayı çıkartılması durdurulan madendir. Coğrafya öğretiminde özellikle beşerî ve ekonomik özelliklerdeki değişimlerin güncellenerek verilmesi gerekir. Kazanımlarda askerî kuruluşlara yer verilmemiştir. NATO, askerî bir kuruluş olduğundan coğrafya öğretmeninin bu kuruluştan bahsetmesi gerekmez. 47. Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği (AB) Kuzey Amerika ülkeleri Serbest Ticaret Antlaşması (NAFTA), Avrupa Ekonomik ve İş Birliği Örgütü (OECD) siyasi ve ekonomik nitelikli kuruluşlardır. Sıcaklık, basınç, rüzgâr, nem ve yağış iklim elemanları arasında yer alır. Bu faktörlere ait genel ortalamalar iklim koşullarını oluşturur. Bu nedenle iklim kavramı, diğerlerini içerisine alabilen geniş kapsamlı kavramdır. A B C D E A B C D E A B C D E 48. 42. Demir - çelik işletmeleri Türkiye’de sınırlı sayıda bulunur. Bunlar; Zonguldak Ereğli, Karabük, İskenderun, Kırıkkale, İzmir ve Divriği’dir. Hayvancılığın ilişkili olduğu ekonomik etkinlikler, hayvancılık - ziraat ilişkisi, hayvancılığın tarifi ve Türk çiftçisinin yaşantısındaki yeri, genel bilgiler içerisinde yer alır. 45. Çimento, dokuma, besin ve şeker endüstrisine ait işletmelerin sayısı oldukça fazladır. A B C D E Günümüzde sosyoekonomik kalkınmanın en önemli bileşeni olan eğitim, tüm dünyada hızlı bir değişim içerisindedir. Eğitimin anayasal hak olmasından öte, ekonomik açıdan “eğitilmiş insan gücü” en verimli üretim alanlarından biri olarak kabul edilmektedir. Eğitim; siyasi, toplumsal ve kültürel bütünleşmenin ve değişimlerin yönetilmesindeki en etkin araçlardan biridir. Bu nedenle çağı yakalamak için eğitim programlarının sürekli geliştirilmesi gerekmektedir. A B C D E 49. A B C D E 43. ● Katılımcı gözlem: Fiziki yakınlık içinde değerlendirilen ve gözlemcinin gözlenenle birlikte olmasıdır. ●● Hazırlayıcı gözlem: Öğrenciyi derse hazırlama amacı taşıyan gözlem. ●● Süreksiz gözlem: Geçici olup bir anlık olayların ya da fazla değişmeyen maddelerin kısa sürede gözlenmesidir. ●● Bireysel gözlem: Tek tek kişilerin yaptığı gözlemdir. ●● Periyodik gözlem: Olay ve oluşumların belli aralıklarla gözlenmesi şeklinde yapılır. Sinoptik gözlemlerde periyodik aralık vardır. “Türkiye’de yapılan arıcılık türlerini söyler.” kazanımı, “Türkiye’de kümes hayvancılığı, ipek böcekçiliği, bal aracılığı ve coğrafi dağılışı” hedefi içinde bulunur. Arıcılık, genel hayvancılık bilgisi içerisinde değildir. Coğrafya biliminde temel ilkelerden olan karşılaştırma ilkesi, Karadeniz ve Akdeniz kıyılarında yapılan plaj turizmine yönelik açıklamalarda kullanılmıştır. Karadeniz kıyılarında her mevsim yağışlı olması plaj turizmi için gerekli olan güneşli gün sayısını azaltmıştır. Bu durumda Karadeniz kıyıları Akdeniz kıyılarına göre daha avantajsız pozisyondadır. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere karşılaştırma ilkesinden yararlanılmıştır. A B C D E 46. Yukarı Fırat Bölümü’nde maden çıkarımı ve işletmeciliği nüfuslanma bakımından önemlidir: Elâzığ’da krom çıkarımı ve krom işletmeciliği gibi. Malatya’da kayısı tarımı ve Elâzığ ve Malatya ovalarının nüfuslanmada önemli olduğu da örnek verilebilir. Yağış koşulları, bölümde monotonluk gösterir. Bu da nüfuslanmada pek etkili değildir. A B C D E 50. “Ağaçlandırmanın yararlarını söyler.” kazanımı, “Türkiye’de ağaçlandırma çalışmaları ve önemi hakkında bilgi sahibi olma” hedefine yöneliktir. Ağaçlandırmanın yararları, bitki örtüsünün gelişimi ile ilgili değildir. A B C D E A B C D E 8