03.Hafta Uluslararası İlişkilerde Aktör

advertisement
Saü
Dersin sonunda öğrencilerin aşağıdaki yeterlilikleri geliştirmeleri hedeflenmektedir:
Kavramsal Tanımlama
Devlet
Uluslararası Örgütler
Ulus-üstü Örgütler
Hükümet-dışı Aktörler
2
Kavramsal Tanımlama (Aktör)
Sözlük anlamıyla aktör;
“bir olay veya sürece iştirak eden” anlamındadır.
Aktör;
Açıkça belirlenebilen, uluslararası alanda karar
verebilme kapasitesine sahip, egemen yani bağımsız
eylemler geliştirebilen, diğer aktörler üzerinde etki
uygulayabilen ve belirli bir süre varlığını devam
ettirebilen birimlerdir.
Kavramsal Tanımlama (Aktör)
Uluslararası aktör;
Diğer birimlerden ve çevresinden ayrılmış olan; kendi yasalarını
yapma, egemenlik haklarını kullanma ve kararlarını vermede
otonom; ve uluslararası düzeyde birtakım yapısal önkoşulları
karşılayan birim olarak tanımlanmaktadır.
Bir başka deyişle uluslararası ilişkilerde, bağımsız karar alabilme
ve bağımsız hareket edebilme kabiliyetine sahip ve diğer aktörleri
etkileyebilen siyasal birimlere aktör adı verilmektedir.
Uluslararası ilişkilerde en önemli aktör devletlerdir. Çünkü
bağımsız hareket edebilen ve karar alabilen tek siyasal birim
bunlardır.
Kavramsal Tanımlama (Aktör)
Bretherton ve Vogler’e göre uluslararası aktör;
Aktör’ün beş temel özelliği şöyledir:
 Üst değerler ve ilkelere bağlılık,
 Öncelikleri tespit edebilme ve bu önceliklere uygun
politikalar formüle edebilme yeteneği,
 Uluslararası sistemdeki diğer aktörlerle etkin müzakere
edebilme veya diplomatik ilişki kurabilme yeteneği,
 Politik hedefleri gerçekleştirebilmek için enstrümanlar
geliştirme ve uygulayabilme yetisi
 İç siyasal süreçleri ve aktörleri dış siyasetle uyumlu hale
getirebilme becerisi.
Kavramsal Tanımlama (Aktör)
Bütün bu özellikler çerçevesinde aktör olmanın en
önemli özelliğinin (özellikle uluslararası sistemde aktör
olgusu) değerler ve çıkarlar (hedefler) çerçevesinde
diğer aktörlerle etkin diplomatik ilişkiler kurabilme
yeteneği olduğu söylenebilir.
Aktör
Aktörler uluslararası ilişkilerin en temel kavramlarından
biri olan egemenlik ekseninde iki temel gruba ayrılır.
 Egemenlikle-bağlı (sovereignty-bound)
 Egemenlikten-bağımsız (sovereignty-free)
Aktörler büyüklüklerine göre;
 Mikro
 Makro
olarak ayrılmaktadır.
Aktör
Mikro düzeydeki aktörler,
 Vatandaşlar ve üyeler
 Liderler veya resmi görevliler
 Bireyler
Makro düzeydeki aktörler,
 Devletler
 Alt gruplar
 Ulus-aşırı örgütler
 Geniş sayıda insanın organize bir
buluşmasıyla ortaya çıkan yapılanmalar
otorite
olmadan
 Biraz daha organizasyonel özellik barındıran ve benzer
fikirdeki bireylerin meydana getirdiği kolektif yapılar
Aktör
• Siyasal süreçlerde öne çıkan aktörler arasında Bireyi
sayabiliriz.
• Bireyin siyasal ilişkilerde sürecin ve ilişkilerin yönünün
belirlenmesinde oynadığı rol oldukça önemlidir.
• Örneğin: Filistin mücadelesine damgasını vuran Yaser
ARAFAT’ın ölümüyle el-fetih’in ve FKÖ’nün dağılma sürecine
girmesi ve yerine gelen liderlerin onun yerini
dolduramaması bireylerin önemine işaret etmektedir.
• Bir başka örnek olarak Mısır’daki devrim sürecinde önemli
rol oynayan aktivist Wael Ghonim’i verebiliriz. Ghonim
devrim sırasında Mübarek rejimi tarafından gözaltına
alınmış, ancak gelen tepkiler sonrasında serbest
bırakılmıştır. Ghonim’in hikayesi devrimcilerin rejime daha
fazla tepki göstermesine neden olmuştur.
Aktör
Bütün bu tanımlama ve sınıflamalardan hareketle, Uluslararası
İlişkiler disiplini açısından “egemenlik” olgusunun yani kararlarını
alırken ve politikalarını uygularken bir otonomiye sahip olmanın
aktörlük açısından belirleyici etken olduğu söylenebilir.
Uluslararası sistemde de aktör kavramının egemenliğin temsiliyle
özdeşleşen devlet ve devlet-dışı aktörler çerçevesinde analiz
edilmesi daha anlamlı olacaktır.
Devlet
Devlet;
Ulusal çıkarları koruyan ve vatandaşlarına güvenlik ve refah
sağlayan bir organizasyon olarak yani uluslararası sistemde birinci
aktör olarak tanımlanır.
Uluslararası İlişkiler disiplininde, klasik liberal ve realist
yaklaşımların
bakış
açısıyla
aktör,
devlet
olgusuyla
özdeşleştirilmiştir.
Devlet
 Sınırların içerisinde mutlak otorite olduğu için devlet
egemendir ve hiyerarşik yapıda bir organizasyon
sağladığı için de dış politika devletin mutlak
egemenlik alanındadır.
 Bu nedenle iç siyaset nasıl bir yapıda olursa olsun dış
politika bundan bağımsızdır ve bu anlamıyla da
devlet üniter bir yapıya sahiptir.
 İç siyasetteki hiyerarşik yapının aksine uluslararası
sistemde yapıyı yönetecek ve devletler arasındaki
ilişkileri düzenleyecek üst bir otorite yoktur. Bu
durum da uluslararası sistemi anarşik hale getirir.
Uluslararası Örgütler
Uluslararası Örgütler;
Uluslararası düzeyde faaliyet gösteren, devletler
tarafından kurulmuş olan veya sivil toplum örgütleri
tarafından oluşturulmuş örgütlere verilen addır.
Uluslararası Örgütler
Uluslararası örgütler;
 Bir taraftan devletlerin
belirleyici bir rol oynarken,
siyasi
dönüşümünde
 Diğer taraftan da uluslararası sistemde sorunların
barışçıl bir şekilde çözülmesine ve işbirliği
olanaklarının geliştirilmesine önemli katkılar
sunmaktadır.
Uluslararası Örgütlerin Ortaya Çıkışı
Barışçıl ve istikrara dayalı bir uluslararası sistem tesis
etme hedefi, bütünleşme ve işbirliği olgusunu
geliştirmiştir.
Bu durum da uluslararası ilişkilerin önemli aktörleri olan
Uluslararası örgütlerin ortaya çıkmasını sağlamıştır.
Uluslararası Örgütlerin Ortaya Çıkışı
19. Yüzyılda Napolyon Savaşları sonrasında 1815’te
Viyana Kongresi ile ortaya çıkan Avrupa Uyumu
uluslararası işbirliği için uygun bir zemin ortaya
çıkarmıştır.
Yine aynı tarihte Ren Nehri’nde seyrüsefer için kurulan
“Merkezi Komisyon” uluslararası örgütlerin ilk örneğini
teşkil etmiştir.
Uluslararası Örgütlerin Ortaya Çıkışı
Takip eden süreçte;
1821 Elbe Nehri,
1856 Tuna Nehri,
1818 Alman Prenslikleri arasında kurulan gümrük
birliği,
gibi işbirliği çabaları görülmüş olsa da bu çabalar
1914’te Birinci Dünya Savaşı’nın ortaya çıkışını
engelleyememiştir.
Tarih
Uluslararası Örgütler (Milletler Cemiyeti)
Birinci Dünya Savaşı sonunda ABD Başkanı Woodrow
Wilson’ın liberal prensipler ve kolektif güvenlik
çerçevesinde ortaya koyduğu 14 ilke işbirliği için yeni bir
zemin oluşturmuştur.
1919 yılında toplanan Paris Barış Konferansı’ndan sonra
kurulan Milletler Cemiyeti uluslararası örgütlerin
uluslararası sistemde belirgin bir aktör olarak ortaya
çıkışında bir dönüm noktası teşkil etmiştir.
Uluslararası Örgütler (Birleşmiş Milletler)
 İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra 26 Haziran 1945’te San
Francisco konferansında Birleşmiş Milletler (BM)
Antlaşması oybirliğiyle kabul edilmiş, 24 Ekim 1945’te
yürürlüğe girerek BM 51 üye devlet ile kurulmuştur.
 2013 yılı itibarı ile 193 üyesi bulunan ve güvenlikten
kalkınmaya, işçi haklarından eğitim, kültür ve sosyal
politikalara kadar çok geniş bir yelpazede faaliyet
gösteren uluslararası örgüt, uluslararası sistemin en etkili
aktörlerinden biri haline gelmiştir.
 Tarımdan sivil havacılığa, eğitimden sağlığa kadar geniş
yelpazedeki faaliyetleri ve uzmanlık kuruluşları da
dikkate alındığında BM’nin uluslararası sistemde ne denli
kapsayıcı ve etkili bir aktör olduğu daha iyi anlaşılabilir.
Uluslararası Örgütler (Diğerleri)
Birleşmiş Milletler haricinde faaliyet gösteren diğer uluslararası
örgütler de uluslararası siyasetin etkili ve temel aktörleridir.
Bunlardan bazıları:

Avrupa Konseyi

Arap Birliği

Bağımsız Devletler Topluluğu

G8

G20

İslam Konferansı Örgütü

Kızılhaç

OPEC

Şangay İşbirliği Örgütü’dür
Aktör
• Sosyal amaçlı örgütler: WHO, UNICEF, UNESCO, ICAO,
ILO, UNDP, UNEP, UNFPA
• - Askeri amaçlı örgütler: NATO, BAB, Varşova Paktı,
CENTO ve SEATO
• - Ekonomik amaçlı örgütler: IMF, GATT, OECD, ECO,
OPEC, EFTA, LAFTA, NAFTA, AET, APEC
• - Çok amaçlı örgütler: Bazı örgütler birden çok amacı
gerçekleştirmek için kurulmuştur. AB, BM, AGİT, Avrupa
Konseyi, İslam Konferansı örgütü, Arap Birliği gibi.
Ulus-Üstü Örgütler
Ulus-üstü örgütler;
Devletlerin birtakım egemenlik hakları ve yetkilerini bu
örgütlere devrettikleri aktörlerdir.
Bu aktörlerin en gelişmiş olanı Avrupa Birliği (AB)’dir.
Ulus-Üstü Örgütler (AB)
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Komünizm’in yayılma
tehdidi ve savaşta çöküntüye uğrayan ekonomilerin,
ancak kronik siyasi sorunlar bir kenara bırakarak, işbirliği
ile kalkınabileceğine yönelik fikirler Avrupa bütünleşme
sürecini başlatmıştır.
1957 Roma Anlaşması ile ve kurucu altı ülke ile (Fransa,
Federal Almanya, İtalya, Benelux ülkeleri) başlayan
süreç, 2013 itibarı ile 28 üyeli, 505 milyonu aşan nüfusu
olan ve yaklaşık 13 milyar Euro’luk bütçesiyle uluslararası sitemin önemli ve etkili aktörlerinden biri olan
AB’yi ortaya çıkarmıştır.
Hükümet-Dışı Aktörler (NGOs)
Uluslararası siyasette gerek ulusal gerekse de bölgesel
ve küresel ölçekte siyasi konulardan iktisadi konulara,
çevre sorunlarından insan haklarının korunmasına
hemen her alanda faaliyet gösteren ve bütün bu
meselelerde önemli rol oynayan aktörlerdir.
Hükümet-Dışı Aktörler (NGOs)
• AIPAC (The American Israel Public Affairs
Committe)
• Dünya Siyonist Teşkilatı,
• Dünya Kiliseler Birliği,
• Uluslararası Af örgütü
• İnsan Hakları İzleme Örgütü
• Greenpeace
• Sosyalist Enternasyonal
• Uluslararası İşçi Sendikaları Konfederasyonu
• Uluslararası Kızılhaç Örgütü
Hükümet-Dışı Aktörler (NGOs)
Hükümet-Dışı Aktörlerin kökleri 18. Yüzyıla (İngiltere’de
köleliğe karşı çıkan toplumsal harekete kadar geri gider)
kadar götürülse de, Soğuk Savaş’ın sona erişinden
itibaren hem nicelik hem de nitelik olarak uluslararası
siyasetin şekillenmesinde çok önemli roller oynayan
aktörler haline gelmişlerdir.
Hükümet-Dışı Aktörler (NGOs)
Hükümet-Dışı Aktörlerin (Non-Governmental Organizations - NGOs) en temel sıkıntı tanımlama meselesidir.
Yani hükümet-dışı isimlendirmesinin ne kadar geçerli
olduğunun yanında yer yer bu aktörler sivil toplum
kuruluşları, kâr amacı gütmeyen örgütler (non-profit
organizations)
ve
gönüllü
kuruluşlar
gibi
tanımlamalarla sınıflandırılmaktadır.
Hükümet-Dışı Aktörler (NGOs)
Uluslararası ölçekte faaliyet gösteren NGO’ların sayısı
30.000’in üzerinde iken, ulusal ölçekte faaliyet gösteren
NGO’ların sayısı yüzbinlerle ifade edilmektedir.
Küreselleşmenin paralelinde iletişim imkân ve
teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte (devletlerin hantal
yapısına kıyasla) daha küçük yapıdaki bu aktörler
günümüzde daha etkilidir.
Hükümet-Dışı Aktörler (NGOs)’in Faaliyetleri
 İnsan haklarının korunması
 Küresel ısınmanın önlenmesi
 Sanayileşmenin çevreye ve insan sağlığına etkileri
 Kadın haklarının geliştirilmesi
 Gelişmekte olan ülkelerin dış borçları
 Bir çatışmanın tarafları arasında uzlaşı sağlanmasının
yolunun açılması
 Uluslararası ve ulusal kamuoylarının bilgilendirilmesi
ve harekete geçirilmesi
Hükümet-Dışı Aktörler (NGOs)’in Faaliyetleri

Belli bir konunun uluslararası camianın gündemine
yerleştirilmesi ve bu alanda hukuki düzenlemeye gidilmesine
önayak olunması

Çatışma veya felaket bölgelerine doğrudan yardım malzemesi
ve hizmet götürülmesi

Ülkelerin imzaladıkları uluslararası sözleşmelere uyumlarının
takip edilmesi

Uluslararası kuruluşlardaki çalışmalara katkıda bulunulması
temel faaliyetlerindendir.
Hükümet-Dışı Aktörler (NGOs/STK)
Oynadıkları rol itibarı ile de günümüzde gerek devletler
ve uluslararası örgütler gerekse de şirketler ve
sendikalar gibi karar verici, hemen her oluşumu değişik
ölçülerde etkileyecek güce sahiptirler.
 Hükümet dışı uluslararası örgütler, uluslararası politikayı hangi kanallardan
etkileyebilmektedir?
 Uluslararası ilişkiler sahası genelde devletler ve özelikle 20. yüzyılın ikinci yarısından
başlayarak da devletler tarafından ve devletler arasında kurulan uluslararası örgütler
aracılığıyla yürütülmektedir. Bu durum özellikle bağlayıcı kararlar alma ve bunları
uygulama anlamında geçerlidir.
 Öte yandan, devletlerin ve uluslararası örgütlerin yapmadığı, yapamadığı ya da
yetişemediği alanlarda faaliyet gösterme amacıyla yola çıkan ve/veya kendilerini böyle
tanımlayan hükümet dışı örgütlerin de zamanla bu sisteme bir şekilde dâhil olmaya
başladığını görülmektedir.
 Özellikle insan hakları ve çevre sorunları konusunda faaliyet gösteren birçok hükümet
dışı örgütün, uluslararası örgütler nezdinde gündem yaratabildiği, görüş bildirdiği veya
ilgili kararların formülasyonunda oy vermeksizin pay sahibi olduğu görülmektedir.
 Kısacası, hükümet dışı örgütler uluslararası politikaya ucundan kıyısından da olsa
katılmakta, katkı vermektedir.
Hükümet-Dışı Aktörler (NGOs)
 Sivil toplum örgütleri
 Lobiler
 Siyasal gruplar
 Siyasi partiler
 Baskı grupları
 Örgütlü çıkar grupları
 Özel aktörler (bireyler)
 Toplumsal alt gruplar
 Lidersiz topluluklar ve hareketler
 Meslek kuruluşlun (TÜSIAD ve sendikalar gibi)
 Çok-uluslu şirketler (Multinational Corporations - MNCs; Microsoft, General
Motors, IBM, Ford, BP, Shell)
Hükümet dışı aktörlerin en belirgin örnekleridir.
Uluslararası Af Örgütü
 Uluslararası Af Örgütü, günümüzde kendi misyonunu temel
olarak şu altı alanla ifade etmekte:
 Kadınların, çocukların, azınlıkların ve yerel halkların hakları
 İşkenceye son verme
 İdam cezasının kaldırılması
 Fikir mahkûmlarının, sığınmacıların ve göçmenlerin sorunları
ve hakları
 Siyasi suçluların hakları
 İnsan onurunun korunması
Uluslararası Af Örgütü
 Uluslararası Af Örgütü, bu çerçevede, işkence ve kötü
muameleye son verilmesi,
 Şiddette başvurmamış tüm siyasi mahkûmların serbest
bırakılması,
 Yoksul ve yoksunların hakları ve onurunun gözetilmesi,
 Göçmenlerin ve sığınmacıların hakları,
 Küresel silah ticaretinin düzenlenmesi ve terörle mücadelenin
adaletten ayrılmadan yürütülmesi,
 Nefret söylemi hariç ifade özgürlüğünün sağlanması gibi
konularda aktif kampanyalar yürütmekte,
 Çeşitli hükümetler ve uluslararası örgütler nezdinde baskı ve
lobi faaliyetleri yapmaktadır.
İnsan Hakları İzleme Örgütü
 İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human
Rights Watch: HRW), 1978’den
itibaren kurulan bir dizi insan hakları
örgütünün 1988’de tek bir şemsiye
altında toplanmasıyla kurulmuştur.
 HRW, temel hedefi; ortaya çıkarılan insan hakları ihlalleri
ışığında ihlalci devletler üzerinde uluslararası baskının
artırılması ve ilgili devletlerin bu kapsamda uygun ve etkin
önlemleri almasının sağlanması olarak açıklamaktadır.
İnsan Hakları İzleme Örgütü
 Bu çerçevede, dünyadaki tüm insanların haklarının korunması,
 ayrımcılığın önlenmesi,
 siyasi özgürlüklerin sağlanması,
 insanların savaş sırasındaki gayri insani uygulanmalardan
korunması,
 ihlalcilerin adalet önüne getirilmesi,
 işkencenin ve her türlü kötü muamelenin önlenmesi ve
 tüm bu ve benzeri konularda uluslararası toplumun desteğinin
alınması misyonu benimsenmektedir.
 HRW,
bu kapsamda ihlalci ülkelere inceleme/araştırma
ziyaretleri yapmakta ve ulaşılan sonuçları Raporlar aracılığıyla
kamuoyuna duyurmaktadır.
1.
2.
3.
4.
5.
Uluslararası sistemde “aktör” nasıl tanımlanır?
Soğuk Savaş’ın sona ermesi “aktör” kavramını nasıl etkilemiştir?
Uluslararası sistemde temel aktörler hangileridir?
Uluslararası örgütler uluslararası sistemde nasıl bir rol oynarlar?
Uluslararası sistemin en kapsayıcı aktörlerinden biri olan Birleşmiş Milletler
uluslararası siyasette nasıl bir rol oynar?
6. Hükümetdışı aktör nedir?
7. Hükümetdışı aktörler uluslararası siyasette nasıl bir rol oynarlar?
8. James N. Rosenau'nun aktör tanımlaması hangi esaslar üzerine kuruludur?
Ek Okuma Önerileri
Atila Eralp (der.), Devlet ve Ötesi: Uluslararası İlişkilerde Temel Kavramlar, 3. Baskı,
İstanbul: İletişim Yayınları, 2007
Erdem Özlük, Uluslararası ilişkilerde Devlet Tanım, Teori ve Devlet istisnacılığı, Çizgi
Kitabevi, 2012
Henry Kissinger, Diplomasi, İstanbul: iş Bankası Kültür Yayınları, 2007
Mehmet Hasgüler, Mehmet B. Uludağ, Devletlerarası ve Hükümetler-Dışı Uluslararası
Örgütler, İstanbul: Nobel Yayınları, 2004
Semra Cerit Mazlum, Erhan Doğan Doğan, Sivil Toplum ve Dış Politika: Yeni Sorunlar,
Yeni Aktörler, İstanbul: Bağlam, 2006
Thomas L. Friedman, Dünya Düzdür: 21. Yüzyılın Kısa Tarihi, I. Baskı, İstanbul: Boyner
Yayınları, 2006
Kaynakça
Şaban Kardaş, Ali Balcı, (Editörler), Uluslararası İlişkilere Giriş, Küre Yayınları,
İstanbul, 2014
Download