ANONİM ŞİRKETLERDE HİSSE SENETLERİ REHNİNİN

advertisement
Dr. Mediha Eldem Sok. No: 81/29
Çankaya /ANKARA
Tel
NAMIK ÖZYILMAZ
YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİR
Faks
Mail
:
(0312) 419 69 26
(0312) 419 69 71
:
(0312) 419 69 57
: [email protected]
ANONİM ŞİRKETLERDE HİSSE SENETLERİ REHNİNİN
HUKUKİ VE MALİ SONUÇLARI
I – GİRİŞ
Son yıllarda finans kuruluşlarınca anonim şirketlere hisse senedi rehni karşılığı
kredi verilmesi uygulamaları yaygınlaşmaktadır. İşletme sahip ve ortaklarınca hisse
senetlerinin finans kurumlarına güvence olarak verilmesi şirket ortaklarında haklı olarak
bazı şüphe ve tereddütler yaratmaktadır. Yazımızda bu uygulama ; işletmenin tüm menkul
mallarının ( emtia , makine , tesisat , para , alacak vs.) rehni anlamına mı gelir ? Kredi
vadesinde ödenmez ise ne gibi işlem yapılır ? İşletme finans kuruluşunun eline mi geçer ?
İşletme sahip ve ortaklarının yönetimdeki haklarını kısıtlanır mı ? Uygulamanın Ticaret
Siciline tescil zorunluluğu var mıdır? Sermaye Piyasası mevzuatındaki yeri nedir? gibi
sorulara cevap aranacaktır. Kuşkuyla karşılanan bu teminat uygulamasının yani hisse
senetlerinin rehni karşılığı kredi alınması işlemlerinin hukuki ve mali mahiyeti ile sonuçları
ayrıntılı olarak açıklanmaya çalışılacaktır.
II - TİCARET ŞİRKETLERİNE UYGULANACAK KANUNLAR
Ticaret şirketleri Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK)136’ncı maddesinde Kollektif,
Komandit, Anonim, Limited ve Kooperatif şirketler olarak tanımlanmaktadır.
Aynı kanunun 138’inci maddesinde Ticaret şirketleri hakkında uygulanacak kanun
hükümlerine yer verilmiş , ticaret şirketleri için geçerli olacak hükümler her şirket nev’ine
mahsus hükümler saklı kalmak üzere ;
-Ticaret Kanunu’nun bağlayıcı hükümlerine aykırı olmamak üzere kendi esas
mukaveleleri (ana sözleşme)
-Medeni Kanunu’nun 45-55’inci maddeleri,
-Borçlar Kanunu’nun 520-541’inci maddeleri,
-Türk Ticaret Kanunu’nun ticaret şirketlerine ilişkin hükümleri (Madde 136-152),
olarak tespit edilmiştir.
Bunun dışında Ticaret şirketlerine TTK ve Medeni Kanunun(MK)1’inci maddeleri
hükmü ve tatbikat kanunu veya diğer kanunlarda yer alan ve ticari nitelik taşıyan özel
hükümler veya yaygın hukuk hükümleri tatbikatları da uygulanabilecektir.
Bir ticaret şirketi olan Anonim Şirketlerin hisse senetlerinin rehni konusunu
yukarıda sayılan kanunlar yanında İcra İflas Hukuku , Sermaye Piyasası ve Bankalar
Kanunu gibi mevzuatları da dikkate almak ve bu mevzuatlarla birlikte değerlendirmek
gerekecektir.
ozyilmazymm.com.tr
1
III – TTK’NA GÖRE ANONİM ŞİRKETLERDE SERMAYE PAYLARI ,TEMSİLİ VE DEVRİ
Anonim şirket en az 5 gerçek veya tüzel kişi tarafından kurulan , belirli bir ünvana
sahip esas sermayesi muayyen paylara bölünmüş olan ve borçlarından dolayı yalnız
mamelikiyle mesul bulunan şirkettir.
Ortakların mesuliyeti, taahhüt etmiş oldukları sermaye payları ile sınırlı
bulunmaktadır.(TTK Md.269)
Anonim şirketlerin sermayelerinin en az 50.000.-YTL olması kanuni zorunluluk olup
(özel kanunları olan şirketler hariç)daha yüksek belirlenmesi şirket ortaklarının kararlarına
ve ortakların iradelerine bırakılmıştır.(TTK Md.272)
Hisse senedi Anonim Ortaklıkların ihraç ettikleri , Anonim Ortaklık sermaye payını
temsil eden kıymetli evrak niteliğine sahip senetlerdir. Kıymetli evrak kavramı TTK’nun
557’nci maddesinde “ Kıymetli evrak öyle senetlerdir ki , bunlarla mündemiç olan hak
senetten ayrı olarak dermeyan edilemediği gibi başkalarına da devredilemez.” Şeklinde
tanımlanmıştır.
Anonim Ortaklıkların esas sermayesi birbirine eşit pay dilimlerine bölünmüş ,
payların satış ve tedavül edilebilmesi için hisse senedine ortaklık hakkı bağlanmıştır.
Hisse senedinin sahibi gerçek ve tüzel kişi anonim şirketin ortağıdır. Bu senet ile
pay sahibi yönetime katılma , oy kullanma, iptal davası açma gibi ortaksal haklar ile kâr
payı, temettü, hazırlık dönemi faizi, rüçhan hakkı gibi mali nitelikli haklar kazanmaktadır.
Türk Ticaret kanunun da payın senede bağlanması zorunluluğu getirilmemiştir.
Senede bağlanmasa da bu paylar Anonim Ortaklığa karşı ortaklık hakkını temsil
edebilmekte ve devir işlemine konu olabilmektedir.
Anonim Şirket pay senedi yerine sahip olduğu hakları temsil etmek üzere ortağına
“İlmühaber” denilen bir belgeyi verebilir.
Ancak Sermaye Piyasası Kanunun da ,(SPK) halka Açık Anonim Ortaklıklarda
hisse senetlerinin bastırılarak verilmesi zorunluluğu getirilmiş, hisse senetlerinin tabi
olacağı şekil şartları SPK tebliğlerinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.
Devir şekli bakımından , hisse senetleri nama ve hamiline yazılı olmak üzere iki
gruba ayrılmaktadır.
Nama yazılı hisse senedi belirli bir kimse adına yazılıdır. Devir şekli alacağın
temliki veya TTK madde 416’da öngörülen ciro ve teslim yoluyla olur.
Nama yazılı pay senedini alan kimse bunu ortaklığın pay defterine işletmelidir.
Çünkü şirkete karşı ancak pay defterinde kayıtlı bulunan kimse ortak sıfatını haizdir.(TTK
Md.417) İktisap edenin mülkiyet kazandığı kabul edilse bile , Anonim Ortaklığa karşı
haklarını ancak pay defterinde yazılı olması şartı ile kullanabilir.
Hamiline yazılı hisse senetlerinin devri ise teslimle gerçekleşir.(TTK Md.415)
ozyilmazymm.com.tr
2
Hamiline yazılı senet “senedin metin veya şeklinden hamili kim ise onun hak sahibi
sayılacağı anlaşılan” senetlerdir. Buna göre Anonim Ortaklık hamiline yazılı pay senedinin
sahibi onun zilyedidir.( Suiniyetli tasarruflar hariç )Ortaklık hakkını kazanması için pay
defterine yazımı gerekmez. Ortaklık haklarının kullanılabilmesi için hisse senedinin
ortaklığa ibrazı yeterlidir.
Türk Ticaret Kanunu’na göre imtiyazlı , intifa ve kurucu hisse senetleri gibi özel
haklar sağlayan hisse senetleri çıkarmak mümkündür.(TTK Md.401-402)
Sermaye Piyasası Kanunu yönünden de halka açık anonim şirketlerde oydan
yoksun
hisse
senetleri
ile
katılma
hisse
senetlerinin
ihraç
edilmesi
mümkün
bulunmaktadır.
Türk Ticaret kanunun da yapılan düzenlemede asıl olan hisse senetleridir. Özel
imtiyazlara sahip olmayan sahiplerine sadece mali ve idari haklar sağlayan hisse senetleri
normal hisse senetleridir. Diğerlerinden ayrılması bakımından bu hisse senetlerine adi
hisse senetleri de denilmektedir.
Hisse senetlerinin en önemli özelliği aynı zamanda menkul kıymet olmasıdır.
Sermaye Piyasası Kanunu’nun 3’üncü maddesinde menkul kıymetler, ortaklık veya
alacaklılık sağlayan , belirli bir meblağı temsil eden , yatırım aracı olarak kullanılan ,
dönemsel gelir getiren , misli nitelikte , seri halinde çıkarılan , ibareleri aynı olan ve şartları
Sermaye Piyasası Kurulu tarafından belirlenen kıymetli evrak olarak tanımlanmıştır.
Bu açıklamalardan özellikle vurgulanması gereken husus şudur.
Anonim şirketlere ait gerek nama gerekse hamiline yazılı hisse senetleri , ortaklık
ve alacaklılık hakkı sağlayan ve belli meblağı temsil eden kıymetli evrak niteliğinde
menkul kıymetler’dir. Adi hisse senetleri niteliğinde olan bu tür senetler yanında kârdan
pay alma hakkı vs. değişik imtiyazlar sağlayan hisse senetleri de bulunabilmektedir.
IV – KREDİ GÜVENCELERİ
Bankalar
kredilendirmeden
doğan
risklerini
azaltabilmek
için
güvence
istemektedirler.
Genellikle güvencenin paraya çevrilmesi imkanı borçluyu krediyi zamanında
ödemeye zorlayıcı bir önlem olarak görülmektedir.
Uygulamada borçlunun dönen varlıklarından, duran varlıklarına hatta haklarına
kadar çeşitli iktisadi varlıklar güvence olarak gösterilebilmektedir.
Güvenceler maddi güvence ve kişisel güvence olarak iki gruba ayrılabilir.
a)Maddi Güvence Karşılığı Krediler
aa)Altın
ab)Ticari Senetler
ac)Devlet Tahvilleri , Hazine Bonoları, Hazine Kefaletine Haiz Bonolar,
ad)Emtia
ozyilmazymm.com.tr
3
ae)Emtiayı Temsil Eden Belgeler
af)Pay Senedi ve Tahviller
ag)Mevduat
ah)Döviz , Nakit
ai)Taşınmaz Mallar
aj)Alacağın Temliki
ak)Borçlunun Sözleşmede Doğan Hakları
al)Ticari İşletme Rehni
b)Kişisel Güvence Karşılığı Krediler
Bankalar terminolojisinde maddi bir güvence aramaksızın da firmalara kredi
açılmaktadır. Bu tür kredilere açık kredi denilmektedir. Bu kredilerin en önemli özelliği borç
alanın imzasından başka bir güvenceye dayanmamasıdır. Şirketin varlığı bankaya karşı
genel olarak bir güvence oluşturmaktadır.
Açık kredilerden daha çok piyasada tanınmış , borç ödeme gücü yüksek ,
bankalarla iyi ilişkiler kurmuş firmalar yararlanabilmektedir. Kredinin güvencesini kredi
alanın mali gücü, kişisel nitelikleri(moralitesi , karakteri) işletmenin yaratacağı fonlar
oluşturur.
V – MENKUL KIYMET REHNİ
Menkul kıymet rehni konusu Medeni kanun ile 1447 sayılı Ticari İşletme Rehni
Kanunun da ayrıntılı olarak yer almaktadır.
Ticari işletme tabiri Ticari İşletme Rehni Kanunu’nun 22. maddesinde esnaf ve
sanatkarların işletmesindeki mesleğini ,icraya yarayan şeyler olarak tanımlanmıştır.
Medeni kanun da ise Menkul Rehni başlığı altında , alacaklar, emtia, pay senetleri
(hisse senetleri) ve diğer menkul kıymetlerle ilgili düzenlemelere yer verilmiştir.
Konunun dağılmaması bakımından Medeni Kanun da Kıymetli Evrak Rehni ile ilgili
düzenlemelere aşağıdaki şekilde aynen yer verilmiştir.
Menkul Rehni
“ Kıymetli Evrak Üzerinde
Madde - 870 Hamiline muharrer senetler sadece mürtehine teslim edilmek suretiyle
rehnedilir.
Diğer kıymetli evrakın rehnedilmesi bunlar emre muharrer ise cirosu yapılarak ve
nama muharrer ise devri icra edilerek senedin mürtehine teslimi ile olur.”
“ Merhun Hisse Senetlerinin Temsili
Madde – 874 Bir şirketin merhun hisse senetlerini , şirketin heyeti umumiyesinde murtehin
temsil etmeyip, o senedin sahibi temsil eder.”
ozyilmazymm.com.tr
4
“ Mürtehinin merhunu rehnetmesi
Madde – 856 Mürtehin rahinin rızası olmadıkça merhunu başkasına rehnedemez.”
“ Merhun Alacağın Yeniden Rehin Edilmesi
Madde – 872 Merhun bir alacak üzerinde muahhar bir rehin tesisi ancak merhun alacak
sahibinin yahut yeni mürtehinin keyfiyeti birinci mürtehine tahriren bildirmesi ile muteber
olur.”
“ Rehin Mukabili İkraz
Madde – 879 Ödünç para vadesinde ödenmezse mukriz borcunu ödemesini evvelce
resmen ihtar ettikten sonra , merhunu icra dairesi -vasıtasıyla sattırır.Borçlu mukrize karşı
şahsen mesul olmaz.”
“ Rehnin Paraya Tahvili
Madde – 788-863 Alacağın vadesinde ödenmemesi halinde rehnedilen malın alacaklıya
kalacağı yolunda ki her anlaşma geçersizdir.”
“ İcra ve İflas Kanunu
Madde – 45 Rehin alacaklısı, doğrudan doğruya haciz yoluna (ve borçlu iflasa tabi ise
iflas yoluna)başvuramaz ; ilk önce rehnin paraya çevrilmesi için icra dairesine başvurmak
zorundadır.”
VI – DEĞERLENDİRME
Yukarıdaki kanun hükümlerinden de anlaşılacağı gibi hisse senetlerinin rehni
finans kuruluşu açısından kredinin vadesinde ödenmesini sağlayacak önemli bir güvence
oluşturmaktadır.
Hisse senetlerinin güvence olarak verilmesi , işletmenin tüm menkul mallarının
(emtia , makine , tesisat , para alacak v.s) rehni anlamına gelmemektedir.
Kredinin vadesinde ödenmemesi halinde şirket hisselerinin finans kuruluşu eline
geçmesi yani rehnedilen malların alacaklıya kalması sözleşme de yer alsa bile kanun
hükmü ile geçersiz sayılmaktadır.
Yine hisse senetlerinin temsil hakkının senet sahibince kullanılacağı da kanun
hükmüdür.
Rehin işlemlerinin Ticaret Siciline tescil edilmesi ile ilgili mevzuatta bir hüküm
bulunmamaktadır.
Ancak 1447 sayılı Ticari İşletme Rehni Kanunu’nun 7’nci maddesinde rehin
işleminin Ticaret Siciline kaydedileceği hükmü ile , Türk Ticaret Kanunu’nun tescil ile ilgili
hükümlerinin yer aldığı 29.30.32.33’üncü maddeleri ve Ticaret Sicil kayıtlarının üçüncü
şahıslar hakkında Ticaret Sicil Gazetesinde ilân edildiği tarihten itibaren hüküm ifade
edeceği hususu birlikte değerlendirildiğinde ve alacaklının rehin konusu hisse senetlerinin
devri ve başkalarınca da rehnedilmesi ihtimallerine karşı güvence sağlamak isteyeceği
ozyilmazymm.com.tr
5
düşünüldüğünde hisse senetleri rehninin krediyi veren finans kuruluşu tarafından Ticaret
Siciline Tescilinin istenmesi doğal bir sonuç olacaktır.
Alınacak kredinin borçlusu şirket olmakla birlikte rehin konusu yapılan hisse
senetleri ile sahipleri müteselsil kefil haline getirilmektedir.
Kefalet hükümleri Borçlar Kanunu’nun 483 , 487 ve 490’ıncı maddelerinde ayrıntılı
olarak yer almaktadır.
BK’nun 490’ıncı maddesinde kefilin borcun aslı ile beraber
borçlunun kusur ve temerrüdünün kanuni neticelerinden sorumlu olacağı belirtilmektedir.
Burada önem taşıyan bir başka konu alacağın vadesinde ödenmemesi halinde
rehin ile ilgili ne gibi işlem yapılabileceğidir.
Alacağın vadesinde ödenmemesi halinde
alacağın takibi ve rehnin paraya
çevrilmesi işlemleri İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre yapılacaktır.
Nitekim Ticari işletmenin Rehni Kanunu 17’nci maddesindeki “ Ticari işletmenin
veya münferit unsurlarının paraya çevrilmesinde İcra İflas Kanunu’nun menkul rehninin
paraya çevrilmesi hakkındaki hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenlemede bu yöndedir.
Rehin alacaklısı , borç vadesinde ödenmezse , ancak rehnin satılmasını ve
bedelinden alacağın ödenmesini isteyebilir. Yani rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip
yapabilir. Alacağın vadesinde ödenmemesi halinde , rehnedilen malın alacaklıya kalacağı
hususundaki her anlaşma geçersizdir.(BK Md.788-863)
Rehin alacaklısı kural olarak doğrudan doğruya ilamsız veya ilamlı haciz yoluna
(borçlu iflasa tabi ise iflas yoluna) başvuramaz. İlk önce rehnin paraya çevrilmesi için icra
dairesine başvurmak zorundadır.(İİK Md.45)
İlk önce başvurulan rehnin paraya çevrilmesi yolunda, icra dairesi rehnedilen malı
satar ve bedeli ile rehin alacaklısının alacağını öder. Satış bedeli rehinli alacağı
karşılamaya yetmezse işte o zaman rehin alacaklısı, karşılanmayan alacak kesimi için
(ilamsız veya ilamlı)haciz(veya borçlu iflasa tabi ise iflas)yoluna başvurabilir.(İİK Md.45
Md.167)
Son olarak hisse senedi rehninin SPK’na göre ve
hisse senetlerinin halka
arzedilmesi yoluyla satışı işlemlerine nasıl yansıyacağı üzerinde durulacaktır.
SPK Seri I 26 no’lu tebliğ ve İstanbul menkul Kıymetler Borsası Kotasyon
Yönetmeliklerinde halka açılma ile ilgili işlem , belge ve şartlar ayrıntılı olarak
açıklanmıştır.
Buna göre ilk defa halka arz yoluyla hisse senetlerini borsaya kote edecek
şirketler bu işlemi iki şekilde yapabileceklerdir.
Bu işlem birincisi mevcut hisse senetlerinin bir kısmının halka arz edilmesi , ikincisi
sermaye arttırımına gitmek ve arttırılan sermaye kısmını ifade eden hisse senetlerinin
halka arz edilmesi yolu ile olacaktır.
SPK Seri I 26 sayılı tebliğin 5/c maddesine göre hisse senetlerinin halka
arz
edilebilmesi için “rehin veya teminata verilmek suretiyle devir veya tedavülünü kısıtlayıcı
ozyilmazymm.com.tr
6
ve senet sahibinin haklarını kullanmasına engel teşkil edici kayıtların olmaması
gerekmektedir. Tebliğde her ne kadar sermaye arttırımları yoluyla halka arz da bu şart yer
almasa da eki
gerekli belgeler listesinde her iki halka arz işleminde de bu şart
aranmaktadır.
Sonuç olarak işletmelerin hisse senedi rehni yolu ile teminat oluşturmaları ve kredi
temin etmeleri yaygın bir uygulama haline gelmektedir. İşletmelerinin böyle bir teminat
oluşturma işlemine başlamadan önce işlemi yukarıda açıklanan boyutlarıyla da
değerlendirmesi yararlı olacaktır.
Yararlanılan Kaynaklar
:
1 - Türk Ticaret Kanunu
2 – Medeni Kanun
3 – Borçlar Kanunu
4 – İcra ve İflas Kanunu
5 – Sermaye Piyasası Kanunu
6 – 1447 Sayılı Ticari İşletme Rehni Kanunu
7 – Finansal Yönetim ( Prof.Dr.Öztin Akgüç )
8 – Türk Sermaye Piyasası ve Seçilmiş Mevzuat
( Doç. Dr. Ayşe Sümer )
ozyilmazymm.com.tr
7
Download