Kanserde aşı tedavisi yaklaşık 40 yıldır yoğun bir şekilde

advertisement
Kamuoyuna Önemle duyurulur,
Ülkemizde kanserin tıbbı tedavisinde yetkili ve sorumlu olan Tıbbi Onkologları temsil eden Tıbbı Onkoloji
Derneği, hasta ve hasta yakınlarının mağduriyetini önlemek ve kamuoyunu bilgilendirmek için aşağıdaki
açıklamayı gerekli görmüştür.
“Kanserde aşı tedavisi”, yaklaşık 40 yıldır yoğun bir şekilde araştırılmaktadır. Büyük bir kısmı, “klinik
öncesi deneme” ve bir kısmı da “klinik araştırma” aşamasında olan bu tedavilerde, genellikle hastaya ait
kanser hücreleri, bu hücrelerin yaptığı kanser proteinleri ve hastanın kendi kanında bulunan hücreler
kullanılmaktadır. Söz konusu bu tür aşılarda; hastaların kanındaki dendritik hücreler alınıp, laboratuar
ortamında tümör hücreleri veya tümör hücrelerinin yaptığı “tümör antijeni” adı verilen kanser hücresi
proteinleri ile etkin hale getirildikten sonra, hastaya tekrar verilmektedir. Bugüne kadar yayınlanmış olan
bilimsel araştırma sonuçları; bu aşıların ve bağışıklık sistemini hedef alan diğer tedavi yöntemlerinin en
etkili olabileceği kanser türünün, habis bir cilt tümörü olan “malign melanom” olduğunu göstermektedir.
Bu hasta grubunda da “uzun süreli iyileşme”, hastaların çok az bir oranında (%5 den daha az)
görülmektedir. Günümüzde, rutin kullanım için piyasaya verilecek durumda onaylanmış etkin bir kanser
aşısı bulunmamaktadır. Melanoma dışındaki kanser türlerinde yapılan aşı ve diğer immünolojik tedavi
yöntemleri ile henüz başarılı sayılabilecek güvenilir bir çalışma sonucu bulunmamaktadır.
Dünyanın çeşitli ülkelerinde tıp ahlakı ve bilimsel kurallara uygun olarak çalışan kanser merkezlerinde
yürütülen aşı çalışmaları, henüz klinik araştırma düzeyinde sürdürülmektedir. Bu tür merkezlerde yürüyen
çalışmalara ise; çalışma protokollerine uygunluk kriterlerine göre hasta kabul edilmektedir. Ne yazık ki
ülkemizde olduğu gibi dünyanın başka bölgelerinde de (gelişmiş ülkeler dahil), tıp ahlakına ve bilimsel
kurallara uygun olmayan kanser tedavi uygulamalarına sıklıkla rastlanmaktadır. Tıbbi etiğe ve bilimsel
kurallara uygun olmayan tedavi uygulamaları, kamuoyunun ilgisini çeken bir konu olduğu için, ne yazık ki
sıklıkla kanser ve kanser aşıları konusunda olmaktadır.
Yazılı ve görsel basında kanser konusunda çıkan her türlü haber, kanser hastalarını ve yakınlarını harekete
geçirmektedir. Hastalarımızın ve hasta yakınlarının bu hassasiyetleri de, maalesef kimi zaman bu tür tedavi
uygulamaları yaptığını iddia eden bazı sözde bilim insanları tarafından istismar edilebilmektedir.
Benzer bir durum olarak; son dönemde bazı mecralarda yer alan ve bir klinikte yapıldığı belirtilen aşı ile
ilgili, yayınlanmış güvenilir bir çalışma sonucu bulunmamaktadır. Söz konusu belirtilen kanser aşısı,
hastalara bir araştırma protokolü dahilinde uygulanıyor ise; bunun ilgili haberde belirtilmesinde yarar
vardır. Ayrıca bu araştırmaların yapılabilmesi için, daha önce bu açıdan yapılmış ön çalışmalar olması ve
bu çalışmaların bilim dünyasının kabulüne sunulmak üzere yayınlanmış olması gerekirdi. Çünkü bir
tedaviyi hastada deneysel amaçlı uygulamak için, bu konuyu destekleyici bilim dünyasınca genel kabul
gören etkinlik kanıtlarının olması gerekirdi. İlave olarak deneysel tedavi için yetkili mercilerden izin
alınmış olması ve deneysel tedavi için hastalardan ücret talep edilmemesi gerekir. Yaptığımız literatür
taramasında, ilgili merkezin ve ismi gecen doktorun ikna edici bilimsel yayınlarına rastlanmamıştır. Eğer
bir araştırma protokolü dahilinde değil de rutin bir tedavi uygulaması yapıldığı iddiası var ise, bu tarz bir
uygulama, bilimsel etiğe uygun değildir.
Hastalarımızı, mevcut kanser tedavilerine devam etmeleri ve doktorlarına danışmadan bu ve bunun gibi
gelecekte de sıklıkla karşılaşacakları bilimsel etkinlik kanıtları olamayan tedavi yöntemlerine
kapılmamaları konusunda uyarıyoruz.
Saygılarımızla
Tıbbi Onkoloji Derneği
Download