depresyon - WordPress.com

advertisement
Depresyon Nedir?
 Sözlük anlamıyla: Bunalım- Uyaranlara karşı duyarlılığın,




iş yapabilme gücünün, kendine güvenin azalarak;
karamsarlığın, umutsuzluğun güçlenmesiyle ortaya çıkan
ruhsal bozukluk, ruhsal çöküntü.
Sık görülen, kronik ve tekrarlayan bir hastalıktır.
Ölüm ve kısıtlılık riski taşır.
Gün içerisinde düşüncelerin, hislerin ve günlük
alışkanlıkların bozulmasına neden olur.(uyku yemek ve
çalışma)
Martin Seligman, 1973 senesinde depresyonu teşhis
sıklığını baz alarak psikiyatrinin “Soğuk algınlığı” olarak
tanımlamış.
 Oldukça yaygın olmasına karşılık depresyon
hastalarının %50’sinin tespit edildiği tahmin ediliyor.
 İnsanların doğrudan duygu durumları hakkında soru
sorulmadığı sürece çeşitli nedenlerden dolayı,
depresif semptomlar hakkında bilgi vermeyi ihmal
ederler.
 Damgalanma korkusu
 Depresyonun birinci basamak kapsamının dışında
kaldığı inancı
 Depresyon "gerçek" hastalık değil inancı
 Tıbbi kayıt gizliliği ile ilgili endişeler
 Antidepresan ilaç reçete edilmesi ya da
psikiyatriste sevk edilme endişesi
 Tedavi edilmez ise depresyon,
kötü yaşam kalitesi, gündelik aktivitelerin
gerçekleştirilmesinde sınırlılık, düşük çalışma
verimliliği, yüksek intihar riski ve organik hastalıkların
seyrinde kötüleşmeye neden olur.
Sınıflandırma
 Dünyada en fazla kabul görmüş sınıflandırma
sistemi, Amerikan Psikiyatri Birliği’nin sınıflandırma
sistemi olan DSM (Diagnostic and Statistical Manual
of Mental Disorders)’dir.
 DSM V kılavuzu mevcut olan güncel kılavuz.
Sınıflandırılma
 Depresyon çeşitli ilkelere bağlı olarak sınıflandırılır:
1. Ağırlık Derecesi
2. Gidiş
3. Manik depresyon veya yalnızca depresyon
4. Psikotik belirtilerle ya da psikotik belirtiler olmadan
5. Diğer Depresif bozukluklar
DSM V’e göre Depresyon alt
grupları:
1. Majör depresif bozukluk
2. Distimik bozukluk
3. Yıkıcı duygudurumu düzenleyememe bozukluğu
4. Premenstrüel disforik bozukluk
5. Madde / İlaç kaynaklı depresif bozukluk
6. Başka medikal duruma bağımlı depresif bozukluk
7. Diğer belirtilen depresif bozukluk
8. Tanımlanmamış depresif bozukluk
1-Majör Depresif Bozukluk
DSM V’e göre tanı ölçütü:
1. Ardışık 2 hafta boyunca neredeyse her gün, günün
büyük bir kısmında ortaya çıkan, listede belirtilen
semptomların en az 5 tanesinin bulunması
gerekiyor.
2. Semptomlardan biri depresif ruh hali ya da ilgi/istek
kaybı olmalıdır.

Semptom Listesi
 Depresif ruh hali- üzüntü, çökkünlük, boşluk,








çaresizlik hissi,
İlgi ve zevk kaybı,
Uykusuzluk veya aşırı uyuma,
İştah kaybı ya da kilo değişikliği,
Psikomotor retardasyon veya ajitasyon,
Düşük enerji,
Kötü konsantrasyon,
Değersizlik veya suçluluk düşünceleri,
Tekrarlayan ölüm veya intihar düşünceleri.
 Bu belirtiler önemli sıkıntıya yol açabilir, psikososyal
fonksiyonlarda bozukluğa sebep olabilir.
 Bu belirtiler madde kullanımının ya da genel tıbbi bir
durumun fizyolojik etkilerine bağlı değildir.
2-Distimik Bozukluk
 En az 2 yıl boyunca kronik olarak günün önemli bir
kısmında çökkün duygudurum varlığı olarak
tanımlanabilir.
 Kişiler moodlarını üzgün veya dibe vurmuş olarak
tanımlarlar.
Semptomlar
 Çökkün duygudurum dönemleri;
 iştahsızlık veya aşırı iştah,
 uykusuzluk veya aşırı uyuma,
 yorgunluk,
 özgüven eksikliği,
 konsantre olamama veya karar vermede zorluk çekme
 çaresizlik
durumlarından en az ikisini içerir.
3- Yıkıcı Mood Düzenleyememe
Bozukluğu
 En az bir yıldır devam etmek üzere, 10 yaşından
önce başlar.
 Süregelen, irritabl ve sinirli mood.
 Haftada en az üç kez yineleyen öfke nöbetleri olur.
4-Premenstruel Disforik
Bozukluk
 Semptomlar; belirgin çökkün duygudurum,
anksiyete,emosyonel labilite, ilgi kaybıdır.
 Düzenli olarak luteal fazın son haftasında
başlar, menstruasyon başladıktan birkaç gün
sonra sona erer.
5-Madde&İlaç Kaynaklı Depresif
Bozukluk
 Madde kötüye kullanımı, ilaç veya toksinlerin
doğrudan fizyolojik etkileriyle ilişkili belirgin ve
inatçı çökkün duygudurumdur.
6-Başka Medikal Duruma Bağımlı
Depresif Bozukluklar
Tıbbi durumlar:
Vasküler (SVO/inme)
Kanser tanısı
Demans ve depresyon
Kronik Yorgunluk Send.
Diabet
Fibromiyalji
Koroner Arter Hastalıkları Hipotiroidi
İlaçlara Bağlı Durumlar
 Rezerpin
 Antineoplastik ilaçlar
 B Blokerler
 Antihistaminikler
 Kalsiyum Kanal Blokerleri  Antibiyotikler(Tbc ted. )
 ACE inhibitörleri
 Antipsikotikler
 Antikolesterol ilaçlar
 Sedatif ve hipnotikler
 Antiaritmik ilaçlar
 Antidepresan ilaçların
 Kortikosteroidler
 Oral kontraseptifler
 Antiepileptikler
kesilmesi
Epidemiyoloji
 Türkiye’de 2014 yılında TUİK’in yaptığı son bir
seneyi kapsayan araştırmaya göre 15 yaş üstü
bireylerde depresyon prevalansı %11 olarak
belirlenmiş.
 Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan bir
araştırmada majör depresif bozukluk için bir yıllık
yaygınlık oranı %6.7, yaşam boyu yaygınlık oranı
%16.5 olarak gösterilmiş.
 Depresyonun prevalansının çeşitli etkenlere bağlı
olarak değişiklik gösterdiği belirlenmiş:
1. Cinsiyet
2. Yaş
3. Evlilik durumu
4. Sosyo-ekonomik durum
5. Sosyal çevre
 Dünya genelinde depresyonun kadınlarda görülme
sıklığı erkeklerde görülmesi sıklığının 2 katı olarak
hesaplanmış.
Risk Faktörleri
 Önceki depresif atak
 Stresli yaşam olayları
 Aile öyküsü
 Kötü sosyal destek
 Kadın cinsiyet
 Ciddi tıbbi hastalık
 Doğum sonrası
 Demans
 Çocukluk travması
 Madde bağımlılığı
Depresyon ve İntihar Tarama
Ölçekleri
 Depresyon hastalarının intihara ne kadar meyilli





olduğunu görmek için kullanılan ölçekler mevcut:
Beck depresyon ölçeği
Epidemiyolojik çalışmalar depresyon tarama merkezi
(CES-D)
Hasta sağlık anketi(PHQ-9)
İntihar düşüncesi ölçeği
Hamilton depresyon değerlendirme ölçeği
YANLIŞ BİLİNENLER
 Bir insan kendini öldürmeye karar vermiş ise önlemek





mümkün değildir.
Ölmeyi düşünen insanlar yardım almakta
gönülsüzdürler.
İntihar üzerinde konuşmak risklidir.
İntihardan bahseden insan bunu asla yapmaz. Yapacak
olan bahsetmez .
Kendini öldüren veya öldürmeye çalışan kişi mutlaka
delidir.
İntiharı bir kez deneyen bunu tekrarlar.
Tedavi
 Depresyon tedavisini temelde 4’e ayırabiliriz:
Psikofarmakoloji
2. Psikoterapi
3. Tamamlayıcı ve alternatif yöntemler
4. Kombine Tedavi
1.
Psikoterapi
 Hafif- orta derecede major depresif bozukluğun
başlangıç tedavisi olarak tek başına etkin psikoterapi
yeterli olabilir.
 Hekim terapi ve izlemin sıklığını;
 Psikoterapinin tipi ve hedefleri,
 Terapide hastayla ilişki kurulması ve gelişmesi için
gereken süre,
 Tedavi uyumunu izleme ve intihar riskini izlemek veya
fark etmek için gereken süreye göre belirlemelidir.
 Bu hizmetlerin karşılanması birinci basamakta olası
değilse, uzmanlaşmış ruh sağlığı hizmetlerine
yönlendirme endikasyonu vardır.
Farmakoterapi
 Antidepresan ilaçlar hafif semptomları
olan major depresif bozukluk için ilk
tedavi olarak verilebilir, ancak orta- ciddi
derecedeki semptomları olanlar için
mutlaka kullanılmalıdır.
 Tedaviye başladıktan 6-8 hafta sonra
semptomlarda iyileşme görülmelidir.
 Çalışmalar, idame antidepresan tedavinin,
iyilik halinin devamını sağladığını ve
rekürrensi önlediğini göstermiştir.
Antidepresan İlaçlar
 Tricyclic Antidepresanlar (TCA)
 Monoamine Oxidase Inh. (MAO)
 Selective Serotonin Reuptake Inhibitors (SSRI)
 Serotonin and Norepinephrine Reuptake Inhibitors
(SNRI)
 Tedavi etkin süre ve dozda planlanmalı
 Tedavi ilk atakta en az 6 ay, 2. atakta 2 yıl
sürmeli
 İlaçlar düşük dozlarda başlanarak
basamaklı olarak artırılmalı ve azaltarak
sonlandırılmalı
 İstenen esas etki geç başlar (3 hafta)
 Daha önceden kullanarak yararlandığı ilaç
ilk tercih olmalı
 Antidepresanların tedavide birbirlerine
belirgin üstünlüğü yok.
 Gebeliğin ilk 3 ayında tek seçenek Elektro
Konvulsif Tedavi(EKT).
 Antidepresan tedavi sırasında alkol
alınmamalı
 İlaç tedavisini hastaya açıklamak, beyinde
azalmış olan bir maddeyi ilaç olarak
verdiğimizi anlatmak ilaç uyumunu artırır.
EKT
 Elektrokonvülslf Tedavi (EKT) belli psikiyatrik
rahatsızlıklar İçin güvenli ve etkili bir tıbbi tedavidir.
EKT tedavisine aynı zamanda “beyine elektrik
uyarımı”, “elektroşok tedavisi” veya “şok tedavisi” de
denilmektedir.
 Hastanın alnına yerleştirilen iki elektrottan birkaç
saniye süre ile elektrik akımı verilir. Bu akım ile
beyinde ritmik bir elektrik aktivitesi oluşur ve beyin
kimyasalları salınır. İşlem yaklaşık 5 dakika sürer,
işlemin bitmesi sonrasında tedavi ekibi yaklaşık 15-20
dakika süreyle hastanın tamamen uyanması sırasında
yanında bulunurlar.
Download