ABD-VİETNAM : EKOPOLİTİK GERÇEKLER ve DENGELEME POLİTİKASININ GETİRDİĞİ İŞBİRLİĞİ GİRİŞ Bilindiği gibi ABD, Pasifik Asya bölgesine yönelik dış politikasını oluşturan unsurlarını yeniden düzenleyen, önceleyen ve bu konuda bölge dışı müttefiklerini de cesaretlendiren bir değişim içindedir. “Stratejik eksen” veya “yeniden dengeleme” olarak adlandırılan anılan değişim, 2009 yılından bu yana uygulanmaktadır. Değişimin temelinde yatan temel argüman ise, 21.yüzyıl tarihinin Asya-Pasifik bölgesinde yazılacağı görüşüdür. Bunun sonucu olarak ABD, global jeopolitikteki yeni değişimden yararlanmak ve ekonomisinde sürdürülebilir bir büyüme sağlamak amacıyla bölge ile yoğun diplomatik, ekonomik, bire bir ilişki ve güvenlik bağlantılarını öne çıkarmıştır.1 ABD-Vietnam ilişkileri son yıllarda, özellikle Çin’in Güney Çin Denizi’nde giderek artan saldırgan ve sınır tanımayan tutumunun yol açtığı endişe üzerine giderek güçlenmiştir. Bu bağlamda gerçekleştirilen üst düzey ziyaretlerin ilki, Birleşik Devletler Dışişleri Bakanı John Kerry tarafından 14 Aralık 2013’de gerçekleştirildi. Bunu, Vietnam Komünist Partisi Genel Sekreteri’nin 5-10 Temmuz 2015 tarihlerinde ve Başkan Obama’nın, Asya’ya yaptığı onuncu ziyaret olarak 22-25 Mayıs’ta Vietnam’a yaptığı resmi ziyaretler izlemiştir. Yukarıda ana çerçevesini çizdiğimiz ABD dış politikasındaki dönüşüm ile, Vietnam 12.Parti Kongresi, başbakanın değişmesi çerçevesinde, Washington –Hanoi arasındaki ilişkilerin yeni boyutları aşağıdaki çalışmamızda ele alınmıştır. Çalışmamızın ana ereği, giderek daha yakınlaşan iki ülke arasındaki ilişkilerin neden ve sonuçlarını irdeleyerek, iki ülkenin, mevcut ekonomik ve jeopolitik gerçekler bağlamında ve reel politik pencereden ilişkilerinin geleceği konusunda çıkarımlar ve öngörüler yapabilmek olmuştur. İKİ ÜLKE YAKIN DÖNEM İLİŞKİLERİNE KISACA BAKIŞ İki ülke arasındaki ilişkilerin özeline geçmeden önce, son yıllarda ABD’inin Asya ve özellikle Güneydoğu Asya bölgesindeki artan ilgisine kısaca değinmekte yarar bulunmaktadır. Bilindiği gibi, Asya-Pasifik bölgesinin “global büyümenin sürücüsü” olarak tanınmasının ve ekonomik büyümenin öncelenmesinin ardından ABD dış politikası, devlet girişiminin ağırlıklı olduğu dış politika stratejiden, Amerikan şirketlerinin dış ticaret ve dış yatırımlarının ön plâna alındığı bir politikaya dönüşüm yapmıştı. Bu gelişmenin başka bir yüzü de, Japonya, Singapur gibi gelişmiş ve Myanmar, Endonezya, G.Kore gibi gelişmekte olan Asya ülkelerinde yaşanmaya başlandı. Anılan ülkeler için de, ABD’de yatırım ve ticaret, Amerikan şirketleriyle işbirliği daha da önem kazandı. Vietnam’da bu bağlamda, her iki tarafın da geliştirmeye çalıştığı “ekonomik çıkarları maksimize etme” ana fikrinin bir ürünü olarak sahnede yerini almıştır. Keza, geçen yıl görüşmeleri tamamlanan Kurt Campbell ve Brian Andrews,” Explaining the US ‘Pivot’ to Asia”,Chatham House,ağustos 2013, https://www.chathamhouse.org/sites/files/chathamhouse/public/Research/Americas/0813pp_pivottoasia.pdf (erişim t.30.05.2016);Ersin Dedekoca,”ABD'nin Doğu Asya Politikasında Yeni Yaklaşımlar”,Bilgesam,1.12.2012, http://www.bilgesam.org/incele/37/-abd'nin-dogu-asya-politikasinda-yeniyaklasimlar/#.V1lmWbuLTIU (erişim.1.06.2016) 1 Trans-Pasifik İşbirliği (TPP) oluşumu da, bu gelişmenin somut bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır.2 ABD’nin 2014 yılında Vietnam’a yönelik silah satışları konusundaki sınırlamayı kısmen kaldırmasından sonra, iki ülke savunma bakanlarının 1 Haziran 2015’de imzaladıkları “Müşterek Vizyon Belgesi (The Joint Vision Statement on Defense Relations)” ile, savunma konusunda önümüzdeki 20 yılı içeren karşılıklı işbirliği somutlaştırılmıştır.3 Müşterek savunma ekipmanları üretilmesi konusunu da içeren bu anlaşma, her iki taraf için de kazankazan niteliğindedir. Şöyle ki, savunma gereksiniminin yüzde 90’ını Rusya’dan temin eden Hanoi, tek kaynağa bağımlılığını azaltırken; Washington ise, savunma endüstrisi için büyüme fırsatı sağlayacaktır. Diğer yandan anılan anlaşma, son çeyrek yüzyıldır Pekin ile yakın ekonomik ilişki görünümü sergileyen Hanoi için, Güney Çin Denizi’nde bölge için tansiyon yükselmesine neden olan Çin karşısında, denge politikası için hareket sahası getirecektir.4 Barack Obama, on yılı aşkın süre devam edip 1975 yılında sonlanan Amerika-Vietnam savaşı sonrası, halefleri Bill Clinton ve George W.Bush’un 2000 ve 2006 yıllarında yaptıkları ziyaretten sonra Vietnam’ı ziyaret eden üçüncü başkan olmaktadır. Savaş sonrası iki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler ilk kez, Clinton’ın anılan ziyareti ile tesis edilmiştir. Keza iki ülke arasındaki ticari ilişkiler de, mevcut “ticaret ambargosu”nun kaldırılmasıyla Clinton’un ziyareti ile başlamıştır. İlişkilerin geliştirilmesindeki kilometre taşlarından biri de, daha önceki çeşitli kez bu ülkeyi ziyaret etmiş olan ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin 13 Aralık 2013 tarihli ziyareti olmuştur.5 Ancak gelişmelerin seyri bu şekilde olsa da, silah satışı konusundaki Amerikan ambargosu, kısmen de olsa günümüze, Obama’nın son ziyaretine kadar (yaklaşık 40 yıl) sürmüştür.6 Karşılıklı ziyaretlerle başlayıp, savunma işbirliği anlaşması ve Amerikan silah satış ambargosunun kaldırılması ile sonuçlanan ABD-Vietnam ilişkilerindeki bu yakınlaşma, taraflar ve bölge için önemsenmeyecek bir gelişmedir. İki ülke arasında giderek artan sıcak ilişkiler, Obama’nın son ziyaretiyle oldukça yol almış görünmektedir. Ancak her iki ülkenin Çin karşısında somut bir ittifaktan kurmaktan öte, ABD-Çin-Vietnam üçgeni için faydalı bir gelişme olarak nitelendiren görüşlere de katılmaktayız.7 2 Compbell ve Andrews, agm.s.5-6 “Carter: U.S., Vietnam Committed to Defense Relationship”, US Department of Defence,2.06.2015, http://www.defense.gov/News-Article-View/Article/604763 (erişim t.1.06.2016) 4 Aaron Mehta,”New US-Vietnam Agreement Shows Growth, Challenges”,Defence News,2.06.2015, http://www.defensenews.com/story/defense/policy-budget/budget/2015/06/01/us-vietnam-joint-vision-statementsigned-in-hanoi/28291963/ (erişim t.1.06,2016); “Vietnam protests after China lands plane on disputed Spartly islands”,The Guardian,3.01.2016, https://www.theguardian.com/world/2016/jan/03/vietnam-protests-after-china-lands-plane-on-disputed-spratlyislands (erişim t.9.06.2016) 5 “John Kerry returns to Vietnam to bolster US ties with South-east Asia”,The Guardian,14.12.2013, https://www.theguardian.com/world/2013/dec/14/john-kerry-vietnam-asia-pacific-partnership (erilim t.9.06.2016) 6 Rishi Iyengar ,“What to Know About President Obama’s Visits to Vietnam and Japan”,Time,23.05.2016, http://time.com/4344515/obama-asia-trip-vietnam-japan-embargo-hiroshima/ (erişim t.31.05.2016) 7 Helen Clark,” Get Ready, China: Is a U.S.-Vietnam Alliance Possible?”,The National Interest,6.06.2015, http://nationalinterest.org/blog/the-buzz/get-ready-china-us-vietnam-alliance-possible-13062 (erişim t.2.06.2016) 3 İKİ ÜLKE İLİŞKİLERİNİN EKOPOLİTİK YÖNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ 90,6 milyon nüfus (dünyanın nüfus yoğunluğu en yüksek ülkelerinden biri), 191 mia.$ GSMH, 2010 yılından bu yana yıllık ortalama yüzde 6 oranında istikrarlı ekonomik büyüme sağlayan Vietnam, 1986 yılına kadar dünyanın en fakir ülkelerinden biriyken (kişi başı 100 $ ulusal gelirle), 2015 sonunda kişi başı 2.100 $ gelirle, “orta gelir altı” ülkeler statüsüne çıkmıştır. Bunun sonucu olarak, 1990’larda fakirlik sınırında olan nüfusun oranı yüzde 50 iken, şimdilerde 15’e düşmüştür.8 Ülke ekonomisinin yaşadığı zorluklardan biri de, her yıl iş gücüne eklenen yaklaşık 1 milyon kişiye istihdam yaratabilmektir. 2007 yılından bu yana Dünya Ticaret Örgütü üyesi olan Vietnam’da, ulusal gelirin yüzde 40’ı kamuya ait işletmelerce oluşturulmakta ve merkezi plânlama yapılmaktadır. Hanoi ekonomisinin bir diğer başat (bir anlamda kırılganlığı) özelliği de, giderek daha fazla Çin’e bağımlı olmasıdır.9 İşsizlik, kamu borcu/GSMH ve dış borç/GSMH oranlarının sırasıyla yüzde 2,5; 62 ve 45 olduğu ülkede cari denge pozitiftir.(85 mia.$ dış satıma karşı ithalat 80 mia.$ civarındadır) Son dönemde yıllık 10 mia.$ civarında olan yabancı doğrudan sermaye girişi (FDI) olan Vietnam ekonomisinin, iç tasarrufun tutar olarak yetersizliği (iç tasarruf oranı, bölge ülkeleri gibi dünya ortalamasının üzerindedir-yüzde 29) ve büyüme zorunluluğu nedeniyle dış borçlanma ve FDI girişine yaslandığı görülmektedir.10 Vietnam Birleşik Devletler’in 29ncu sırada gelen ticari ortağıdır. Aşağıdaki grafikte ABD ve Vietnam arasındaki mal ticaretinin (mia.$) yıllar itibariyle seyri izlenmektedir. Görüldüğü gibi 2000’lerin ilk yıllarında başlayan ticari ilişkinin boyutu, geçen on yıl içinde çok hızlı artarak, 2015 yılında 45 mia.$’a ulaşmıştır. Bir diğer ifade ile, ikili mal ticaretinin parasal karşılığı, 1994 yılından bu yana 134 kat büyümüştür. Ancak anılan ticari ilişki, ABD yönünden giderek artan, günümüzde yaklaşık 31 mia.$’a ulaşmış bir “ikili dış ticaret açığını” temsil etmektedir. (Çin-Vietnam ticari ilişkilerinin tersine)11 “Vietnam Overview”,The World Bank,11.04.2016, http://www.worldbank.org/en/country/vietnam/overview (erişim t.8.07.2016) 9 Richard Javad Heydarian,“Vietnam and the US: From enemies to lovers”,Aljazeera,14.07.2015, http://www.aljazeera.com/indepth/opinion/2015/07/vietnam-enemies-lovers-china-150710060712191.html (7.06.2016) 10 “Vietnam Contry Report No.16/240”, IMF,Temmuz 2016, http://www.imf.org/external/pubs/ft/scr/2016/cr16240.pdf (13.07.2016) 11 “The Trans-Pacific Partnership (TPP):Key Provisions and Issues for Congress”,Congressional Research Service,4.05.2016,s.84, https://www.fas.org/sgp/crs/row/R44489.pdf (erişim t.10.07.2016); “Trade in Goods with Vietnam”,US Census Bureau”, https://www.census.gov/foreign-trade/balance/c5520.html (10.07.2016) 8 İhracat İthalat Kaynak : The Economist, 4.07.2016 Vietnam’daki 10.6 mio.$ tutarındaki toplam FDI stoku ile Amerika, ülkedeki yabancı yatırımcılar arasında yedinci sırada yer almaktadır ve giderek payını arttırmaktadır. Böylece Amerikan şirketleri, Vietnam’a yaptıkları yatırımları ile, bir taraftan anılan ülkenin kalkınmasına destek olurken, diğer yandan da yeni müşteri ve iş bağlantıları kazanmakta, ciro ve kârlarını arttırmaktadır. Amerikan endüstri ürünlerinin kullanımı Vietnam’da giderek yaygınlaşmaktadır. Sadece 2013 yılında Vietnamlı şirketlerin, Amerikan malı uçak motorları ve rüzgâr tribünü satın alınması ile ilgili imzaladıkları anlaşmaların toplamı 2.6 mia.$’a ulaşmıştır. Bunun Washington tarafındaki karşılığı ise, on binlerce Amerikalı sanayi işçisine iş olanağı demektir.12 Vietnam’ın da dahil olduğu 10 bölge ülkesinin üyeliği işe oluşan Güneydoğu Asya Ülkeleri İşbirliği Platformu olan ASEAN’ın Rusya’dan yaptığı silah alımlarının son yıllarda giderek artması, Obama’nın “silah ambargosunun kaldırılması” kararında etkin bir faktör olduğu açıktır. Şöyle ki, ASEAN ülkelerinin Rusya’dan yaptıkları silah alımlarının parasal karşılığının, Rusya’nın toplam silah dışsatımındaki payı 2010’da yüzde 6 iken, 2015’de yüzde 15’e yükselmiştir. Bu gelişmede Vietnam cephesindeki saikleri, 1979’da Çin’in Vietnam topraklarını işgali sonrası iki ülke arasındaki ve halen süren (2014 ortalarında yaşanan petrol kuyusu/sondaj kulesi krizi) gerginlik ile, Vietnam’ın artan savunma bütçesi olarak sayabiliriz. Washington yönetiminin bölgeye ve özellikle Vietnam’a yönelik artan ilgisinin ekopolitik bir 12 Nguyen Quoc Cuong,”After 20 Years of Trade Relations, Vietnam and U.S. Look Forward | Commentary”,Roll Call,12.02.2014, http://www.rollcall.com/news/after_20_years_of_trade_relations_vietnam_and_us_look_forward_commenta ry-230861-1.html (erişim t.12.07.2016) nedeni de, silah satışlarında Rusya’nın artan payının yol açtığı “bozulan dengeyi” düzeltmek olduğunu da söyleyebiliriz.13 Dünyanın sekizinci en büyük silah alıcısı konumunda olan Hanoi, son beş yıl içinde silah dış alımını yüzde 700 oranında arttırmıştır. Alımlarını büyük oranda Rusya’dan yapan Vietnam yönünden Amerikan ilişkilerinin artması, silah alımındaki bağımlılığı azaltacağı gibi, Çin’in saldırgan tutumuna karşı “dengeleyici” bir unsur olarak değerlendirilmektedir.14 İki ülke arasındaki ekonomik ilişkiler, özellikle son ziyarette varılan anlaşmalarla daha da derinleşmiştir. Şöyle ki, VietJet Air ile Boeing firması arasında, yaklaşık 11.3 mia.$ tutarında 100 uçak; Pratt&Whitney firması ile de 3 mia.$’lık motor alım anlaşması bağıtlanmıştır. Ziyaret sırasında varılan bir diğer mutabakat da, GM firması ile yapılan, 1,000 megawatts elektrik üretimi kapasiteli rüzgâr enerjisi tesisleri kurulması olmuştur.15 Hanoi’inin sahip olduğu potansiyel (genç nüfus, doymamış iç pazar, silah ve teçhizat yönünden dışa bağımlı güvenlik, jeopolitik konum)Washington tarafından, Güneydoğu Asya’nın “en parlaklarından biri” olarak değerlendirilmektedir. Diğer yandan da, Çin dışındaki bölge ülkeleri ile ABD arasında “serbest ticareti” temellendirmeyi amaçlayan TPP’nin hayata geçmesiyle,16ABD ve işbirliğine dahil olacak diğer bölge ülkeleriyle birlikte Vietnam ekonomisine de, nitelikli insan gücü istihdamına yönelik iş fırsatları, ekonomik büyüme ve refah artışı konularında önemli sonuçları beklenmektedir.17 VİETNAM MERKEZİ YÖNETİMİNDE SON DÖNEMDE YAŞANAN GELİŞMELER Ülkenin siyasal rejimi tek partili (Kominist Parti), ekonomisi de merkezi plânlama altındadır. Merkezi yönetiminin, 20-28 Şubat tarihleri arasında toplanan 12 nci Parti Kongresi tarafından Nguyen Phu Trong başkanlığında “muhafazakârlık” üzerinde konsolide etmesi,18 ülke dış politikasında önemli değişiklikler bekleyenlerin sayısını arttırmıştı. Söz konusu Kongre delegeleri, 2020 yılı sonuna kadar gerçekleştirilmek üzere 18 hedef ve 9 eylem plânı Richard Weitz,”Vietnam: America’s big strategic Opportunity in Asia(Think China)”,The National Interest,29.05.2016, http://nationalinterest.org/blog/the-buzz/vietnam-americas-strategic-opportunity-asia-16373 (5.06.2016) 14 Gary Sands,”Obama in Vietnam: Long on Weapons,Short on Human Rights”,The National Interest, 25.05.2016, http://nationalinterest.org/feature/obama-vietnam-long-weapons-short-human-rights-16341 (4.06.2016) 15 “Boeing, Lockheed Look To Gain As U.S. Lifts Vietnam Arms Embargo”,Investor’s Business Daily News,23.05.2016, http://www.investors.com/news/boeing-signs-11-3-billion-vietjet-order-obama-lifts-armsembargo/ (erişim t.1.07.2016) 16 Görüşmeleri 2015 yılında sonuçlanan 12 üyeli anılan işbirliğinin yaratacağı yeni imkânların Global GSMH’ya yaklaşık yüzde 40 oranında katkı yapacağı ve temsil edeceği ticari gücün de globaldeki payının 1/3 olacağı hesaplanmaktadır. 17 Cuong, agm; “The World Factbook-Vietnam”,CIA,11.07.2016, https://www.cia.gov/library/publications/theworld-factbook/geos/vm.html (erişim t.16.07.2016) 18 “National Party Congress ends in success”,Vietnam News,29.01.2016, http://vietnamnews.vn/politicslaws/281834/national-party-congress-ends-in-success.html (erişim t.29.05.2016) 13 konusunda görüş birliğine varmışlardı.19 Diğer yandan, Başbakan Nguyen Tan Dung’un20 emekli olması da, bu beklentileri güçlendirmiştir. Çünkü anılan değişimin ülkenin dış politikasında, ideoloji ve politik sistem benzerliğinden dolayı Çin’e doğru eksen kayması yaratması, milliyetçiğin artması; son yıllarda artan ABD-Vietnam ilişkilerine soğuma getirmesi beklenmekteydi.21 İki dönem görev yaptıktan sonra başbakanlık görevinden ayrılan Dung’ın yerine Nguyen Xuan Phuc, Vietnam Ulusal Meclisi tarafından 6 Nisan’da seçildi ve kurduğu kabine de 8 Nisan’da onaylandı. 27 üyeli bakanlar kurulunun 20 üyesi değişti. 200 mia.$’lık Vietnam ekonomisini her yıl ortalama 6,7 oranında büyütmesi, ülkeye giren doğrudan yabancı sermaye yatırımlarındaki artış, Dung’in sağladığı olumlu sonuçların başında gelmekteydi. Sıkı Amerikan bağlantıları ve liberal görüşleriyle bilinen önceki başbakanı yıpratan konular, kırılgan bankacılık sektörü, kamu sektörü şirketlerindeki devlet hisselerinin hızlıca satışı, ulusal gelirin yüzde 60’ına ulaşan kamu borçlarının yönetimindeki sıkıntıları, kamudaki yolsuzluklar, bütçe açıkları ve Çin ile yaşanan toprak sorunları olmuştur.22 Yukarıda çeşitli yönlerinden incelemeye çalıştığımız iki ülke ilişkilerinin geleceği konusundaki değerlendirmemiz, Vietnam’ın Amerikan eksenindeki duruşunun süreceği yönündedir. Bu değerlendirmemizi güçlendiren faktörleri, Truong-Minh VuNhung Bui’nin çalışmasına paralel yönde,23şu üç grupta toplayabiliriz: - - Görüşmeleri Ekim 2015’de sonuçlanan TPP konusundaki anlaşmanın imzalanıp, yürürlüğe girmesi, Amerika ile işbirliğinin daha da güçlendirilmesi konusunda Vietnam liderlerini cesaretlendirecek ve ellerini güçlendirecektir.24 Daha önce irdelediğimiz 12nci Parti Kongresi Uzlaşısı ve Merkez Komitesi’nin çalışma gündeminin bir kısım bölümünün, ülkenin dış politika süreci için verdiği ipuçları da, argumanımızı desteklemektedir. Hedeflarin en başında, GSYİH artış oranının yıllık yüzde 8,5-9 aralığında tutturulması, merkezi bütçe gelirlerinin yüzde 17 oranında arttırılması ve dış ticaret hacminin 3,5 kata ulaştırılması gelmektedir.Diğer hadef ve uygulama plânları için bkz. “Hoa Binh province carries out 12th National Party Congress resolutions”,VBT,6.06.2016, https://www.vietnambreakingnews.com/2016/06/hoa-binh-province-carries-out12th-national-party-congress-resolutions/ (erişim t.29.05.2016) 20 Kendisi liberal ve kapitalist görüşleriyle tanınmakta olup, bu yönüyle Genel Sekreter Trong’dan ayrı düşmekteydiler. Bkz. Alexander L. Vuving,” Who Will Lead Vietnam?”,The Diplomat,16.01.2016, http://thediplomat.com/2016/01/who-will-lead-vietnam/ (erişim t.26.05.2016) 21 Matthew Pennekamp,” The End of Vietnam's Pivot to America?”,The National Interest,4.03.2016, http://nationalinterest.org/feature/the-end-vietnams-pivot-america-15398 (erişim t.20.05.2016) 22 Martin Petty,”Vietnam government sees new faces but policy shift unlikely”,Reuters,9.04.2016, http://www.reuters.com/article/us-vietnam-politics-idUSKCN0X605I (erişim t.3.06.2016); “Vietnam parliament elects new PM Nguyen Xuan Phuc”,BBC News,7.04.2016, http://www.bbc.com/news/world-asia-35983962 (erişim t.3.06.2016);Martn Petty,”Reform uncertainty in Vietnam after PM left off leadership nominations”, Reuters,20.01.2016, http://www.reuters.com/article/us-vietnam-congress-idUSKCN0UY2P4 (3.06.2016) 23 Truong-Minh VuNhung Bui,”Vietnam’s Pivot to America Will Continue”,The National Interest,24.03.2016, http://nationalinterest.org/feature/vietnams-pivot-america-will-continue-15581 (erişim t.25.03.2016) 24 Bu aşamada Çin’i içine almayan TPP’nin yürürlüğe girmesi ile en kazançlı çıkacak ülkeler Japonya, Malezya ve Vietnam olacağı belirtilmektedir. Bkz. “Potential Macroeconomic Implications of the Trans-Pacific Partnership”,The World Bank,Ocak 2016, (erişim t.27.05.2016); William Mauldin,”Pacific Trade Pact Set to Give Big Boost to Japan, Vietnam, Malaysia”,WSJ,6.01.2016, http://www.wsj.com/articles/pacific-trade-pact-set-to-give-big-boost-to-japan-vietnam-malaysia-1452110460 (erişim t.20.05.2016) 19 - Genel Sekreter Trong’un ikinci görev döneminin, Çin tarafının “en iddialı” olduğu bir zaman dilimi ile eşzamanlı olması, uzlaşıcı bir yapısı olmasına karşın Trong’un, kuzey komşusuna çok yakın durmama olasılığını kuvvetlendirmektedir. SONUÇ YERİNE 21.yüzyıl boyunca Güneydoğu Asya Bölgesinde “eksen” olma hedefini öncelemiş ve bunu 2011 yılında ilân etmiş olan ABD’nin, bölge ülkeleriyle mevcut ilişkilerini güçlendirme/ derinleştirme faaliyetleri, 2000’lerin başından bu yana hız kazanmıştır. ABD için Vietnam, Washington’un Asya’ya yönelik “yeniden dengeleme” politikası içinde, ekonomi ve güvenlik boyutları ile, hayli önemli bir ülke olarak durmaktadır. Vietnam cephesinden ise, uzun yıllara dayalı anlaşmazlık içinde olduğu Çin’in, ülke ekonomisindeki başat konumunu “hedge etme” ve bu yolla kırılganlığı/tehdidi azaltma önemli bir fırsat/olanak olarak algılanmaktadır. Diğer yandan, silah dış alımının giderek tutar ve pay olarak çok büyük oranda Rusya’ya bağlı olması da, dengelenmesi gereken bir husus olarak durmaktadır. ABD’de, Japonya, Avustralya, Yeni Zelanda, Singapur, G.Kore gibi mevcut stratejik ortakların ve Çin’in yanında, Endonezya, Myanmar ve Vietnam ile ilişkilerini geliştirmeye öncelik ve önem vermektedir. Washington ve Hanoi arasındaki ilişkiler, stratejik işbirliği zemininde giderek sağlamlaşmakta ve sürdürülebilir niteliğe dönüşmektedir. Kısaca, ABD-Vietnam ilişkilerinin geleceği konusunda endişe içerek görüşlere karşın, Vietnam liderlerinin son dönemdeki; “Çin tehdidi”ni oldukça ciddi olarak algılamaları, ideoloji yerine, ülkenin GSMH ve ihracatındaki patlamanın “egemenlik ve bağımsızlık” bağlamında daha fazla önemsemeleri, - keza aynı parametrelerin, “yönetim meşruiyeti” ve “iç güvenlik” kırılımlarındaki etkisinin farkında olmaları, hususları da dikkate alındığında, iki ülke arasındaki ilişkilerin artarak süreceği görüşü ağırlık kazanmaktadır. -