islâmda şehitlik

advertisement
İL
AY-YIL
: RİZE
: EYLÜL/ 2011
TARİH
: 16/ 09/2011
‫َن َ َحتَالَو‬
‫تت المَ نِ يس َليِبَّس ُِالبوُتَ بُ نِبَّ بل َ ب‬
‫ِ َل َمَ َّو ْ بِ َِّب ي بِْ بِ َ َُّ َيحُِتس‬
İSLAMDA ŞEHİTLİK VE GAZİLİK
Muhterem Müslümanlar!
19 Eylül Pazartesi günü gaziler günüdür.
Gazi; Gaza eden, din uğruna savaşan, Allah yolunda,
Allah rızası için mücadele edip savaşa katılan ve sağ
olarak geri dönen kişidir.
Gazi; Yüce Mevlamızın "De ki: Bize iki iyilikten,
gazilik ve şehitlikten başka bir şeyin gelmesini mi
bekliyorsunuz?"(1) İlahi fermanı ile hayatını
yönlendiren kişidir.
Selam olsun bu ilahi emre uyup şehit olanlara…
Selam olsun vatan için toprağa düşmüş isimsiz
kahramanlara….
Selam olsun şehitlerimizin bize son yadigârları
gazilerimize …..
Kıymetli Mü’minler!
İslam dini şehitliğe ve gaziliğe çok büyük
önem vermiştir. Mü’min için peygamberlik
makamından sonra dünya hayatında elde edilebilecek
en şerefli, en ulvi makam şehitlik ve gazilik’tir. Allah
yolunda ve vatan uğrunda savaşarak ruhunu teslim
edenler şehit, sağ kalanlar gazidir. Gazi de şehit
olmak ve bu mertebeye yükselmek için savaştığından
dolayı, o da şehitler derecesindedir.
Hatta
Peygamberimiz; ''Bir kimse Allah yolunda şehit
olmayı can-u gönülden isterse, yatağında ölse dahi
Allah
onu
şehitler
derecesine
ulaştırır.
"(2)buyurmuştur.
Yüce Mevlamız da Kur’an-ı Kerim’de:
“Şüphesiz Allah, mü’minlerden canlarını ve
mallarını, kendilerine vereceği cennet karşılığında
satın almıştır.
Artık, onlar Allah yolunda
savaşırlar, öldürürler ve ölürler. Allah bunu
Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’an’da kesin olarak
va’detmiştir. Kimdir sözünü Allah’tan daha iyi
yerine getiren? O halde, yapmış olduğunuz bu
alışverişten dolayı sevinin. Asıl bu büyük başarı
budur. ”(3) buyurmaktadır.
Aziz Mü’minler!
İşte binlerce sahabe ve onların izinden giden
ecdadımızdaki, mukaddesatı koruma ve İslam’ı
yaymadaki bu ruh, ecdadımızın yükselmesinde nasıl
etkin bir rol oynadı ise; devletimizin bekası,
milletimizin geleceği ancak bu ruh ile mümkün
olacaktır. Bunun için geleceğimizin teminatı olan
çocuklarımıza Bedir’den Çanakkale’ye, Sakarya’dan
Dumlupınar’a kadar bu ruhu taşıyan kahramanların,
yan yana, omuz omuza, birlik, beraberlik ve kardeşlik
duyguları ile düşmana karşı koymalarını, kanlarını ve
canlarını din ve vatan uğrunda seve seve feda
etmelerinin ardındaki ruhu iyi anlatmalı, onları bu ruh
ile yetiştirmeli, aziz vatanımızın kıymetini onlara
öğretmeliyiz. Çünkü milletin ve vatanın bekası
şehitlik ve gazilik bilincinin diri tutulmasıyla mümkün
olacaktır.
Muhterem Müslümanlar!
Dinimiz ve vatanımız uğrunda şehitlik ve
gazilik mertebesine ulaşanları rahmetle ve minnetle
yâd ederken; şehitlerimiz ve merhum gazilerimizin
ruhlarını huzurlu kılmanın yolunun, canları ve kanları
pahasına korudukları dine, vatana, birlik ve
beraberliğe sahip çıkarak, savaş arkadaşları olan
gazilerimize hak ettikleri değeri vererek, onları her
yerde ve her zaman onurlandırmaktan geçtiğini
bilmeliyiz.
Hutbemi Gaziler Gününde konuşma yapan bir
gazimizin dilinden dökülen şu sözlerle bitirmek
istiyorum.
“Yarenler! Ben Allah yolunda ve vatan uğrunda
çarpıştım. Şehit olmaktı hayalim, gazilik rütbesine
ulaştım. Bundan dolayı törenlerde sert ve uygun
adımlarla yürüyemediğim için ne olur beni
ayıplamayın. Bu beden, top ve tank sesleri, uçak
gürültüleri, kurşun vızıltıları ile harmanlanmış
cehennem arenasında sınavdan geçmiştir. Bu
hengâme de bazı organlarımı vatan için feda ettim.
İşte o nedenle yalpalıyorum. Eğer görüntü olarak
sizlere rahatsızlık veriyorsam özür diliyorum.”
Hazırlayan. İl Hutbe Komisyonu
________________________
1- et-Tevbe, 9/52
2- Ahmet b. Hanbel C.4/336
3- et-tevbe 9/111
Download