medıcanabülten - Medicana Sağlık Grubu

advertisement
CHECK-UP
MEDICANABÜLTEN
MEDICANA SAĞLIK GRUBU AYLIK ÜCRETSİZ YAYINIDIR
MUTLU VE
SAĞLIKLI
KADIN...
mart
DÜNYA KADINLAR GÜNÜNÜZ
KUTLU OLSUN!
Mutlu ailenin ve toplumun temeli sağlıklı
kadının üzerine kuruludur. Sağlıklı toplumun
koruyucuları olan kadınların sağlıklarına özen
göstermeleri gereklidir. Düzenli hareket etmek,
sigara içmemek, sağlıklı beslenmek, stresi iyi
yönetmek ve sevdiklerimizle vakit geçirmek
uzun ve sağlıklı bir yasam sağlar. Ayrıca meme
muayenesi, servikal smear ve vaginal muayene,
menapoz dönemindeki kadınlarda ise jinekolojik
muayene, ultrasonografi, meme filmi ve
muayenesi her yıl düzenli olarak yapılmalıdır.
Kadınlarda sık görülen Kanser Türleri;
MEME KANSERİ;
MART AYI BOYUNCA TÜM KADINLARA ÖZEL CHECK-UP PAKETİ
KADINLAR GÜNÜ CHECK-UP
40 YAŞ ÜZERİ CHECK-UP
EXCLUSIVE KADIN CHECK-UP
40 YAŞ ALTI CHECK-UP
444 MEDI
444 6334
www.medicana.com.tr
Mart_Bulten_2013.indd 1
MART 2013 SAYI: 51
Meme kanseri dünyada kadınlar arasında
en sık görülen kötü huylu tümördür.
Kadınlarda görülen tüm kanserlerin %30’unu
oluşturmaktadır. Erkeklerde nadirdir. Kadınlarda
kansere bağlı ölümlerin %18’i meme kanseri
nedeniyle oluşmaktadır. Meme kanserine bağlı
ölümler akciğer ve kalın barsak kanserlerinden
sonra 3. sırayı almaktadırlar.
20-40 yaş arası şikâyeti olmayan her kadına
her 3 yılda bir, 40 yaşından sonra ise her
yıl memenin doktor tarafından muayenesi
önerilmektedir. Menapoz öncesi kadınlarda
en uygun muayene zamanı adetten sonraki
haftadır. RAHİM AĞZI KANSERİ (SERVİKS KANSERİ)
Rahim ağzı kanseri Türkiye’de en çok görülen
jinekolojik kanserlerin başında geliyor. Bunda
rahim ağzı kanserinin çok erken evrede
yakalanmasını sağlayan PAP Smear testinin
fazla yaygınlaşmamasının önemli rolü var.
Rahim ağzı kanseri 20’li yaşlardan itibaren
görülüyor ve 65 yaşına kadar olan kadınlarda
rastlanıyor, en sık rastlandığı yaş grubuysa 4060 yaş arası.
RAHİM KANSERİ (ENDOMETRİUM KANSERİ)
Rahim kanseri, rahim iç dokusunda yani
endometriumda gelişen kanser türüne verilen
isim. Bu genellikle 50-70 yaş arasında ve en çok
60 yaş civarındaki kadınlarda görülen bir kanser
türü.
YUMURTALIK KANSERİ (OVER KANSERİ)
Yumurtalık kanseri kadınlarda en öldürücü
kanserlerin başında geliyor. Bunun başlıca
nedeniyse uzun zaman belirti vermemesi ya
da belirtilerinin sindirim sistemi hastalıklarının
şikâyetlerine benzemesi. Çoğunlukla bu nedenle
teşhisi gecikiyor, 3. ya da 4. evrede yakalanıyor
ve bu evreden sonra da tedavisi oldukça güç
olabiliyor. Yumurtalık kanseri de daha çok ileri
yaşlarda, 60 yaş sonrası kadınlarda görülüyor.
VAJİNA VE VULVA KANSERLERİ
Bunlar çok nadir görülen kanser tipleri. Genelde
60 yaş ve üzerinde görülüyor. Vajina kanserinin
belirtileri arasında vajinal akıntı, kaşıntı, cinsel
ilişki sırasında ağrı, acıma, zorlanmayı saymak
mümkün. Vajina kanseri cinsel yolla geçen
hastalıkları ve HPV virüsünü taşıyan kişilerde
biraz daha sık görülebiliyor.
BU SAYIDA:
ÖZEL MEDICANA AVCILAR HASTANES‹
ÖZEL MEDICANA BAHÇEL‹EVLER HASTANES‹
ÖZEL MEDICANA ÇAMLICA HASTANES‹
ÖZEL MEDICANA HAZNEDAR HASTANES‹
ÖZEL MEDICANA KONYA HASTANES‹
ÖZEL MEDICANA SAMSUN HASTANES‹
ÖZEL MEDICANA BAHÇEL‹EVLER D‹
ÖZEL MEDICANA Ç‹FTEHAVUZLAR D‹
ÖZEL MEDICANA INTERNATIONAL ‹STANBUL HASTANES‹
ÖZEL MEDICANA INTERNATIONAL ANKARA HASTANES‹
MUTLU VE
SAĞLIKLI
KADIN...
KALIN BAĞIRSAK
KANSERİNE DİKKAT!
BAŞ AĞRISI
DEYİP
GEÇMEYİN!
3/1/13 3:50 PM
MART 2013 SAYI: 51
MEDICANABÜLTEN
KALIN BAĞIRSAK
KANSERİNE DİKKAT!
BAŞ AĞRISI
DEYİP GEÇMEYİN!
Erkek ve kadınlarda eşit oranlarda rastlanılan kalın barsak kanseri, bütün kanser türleri arasında görülme sıklığı
bakımından 3. sırada yer alan önemli bir sağlık sorunudur. Belirtilerden bir ya da birkaçının görüldüğü durumlarda
gerekli kontrolleri yaptırmak erken teşhis ve tedavi için büyük önem arz eder.
Kolon diye adlandırılan kalın barsak, yaklaşık 2 metre uzunluğundaki sindirim
sisteminin ince bağırsaktan sonra gelen kısmıdır. Kalın barsak kanseri;
gastrointestinal sistemin son kısmı olan kalın barsaklarda görülen bir kanser
türüdür ve oldukça büyük bir öneme sahiptir. Erkekte ve kadında eşit oranda
görülen kalın barsak kanseri bütün kanserler içinde görülme sıklığı bakımından
3. sırada yer alır.
KALIN BARSAK KANSERİ NEDİR, NE SIKLIKLA GÖRÜLÜR?
Kalın barsak kanseri; gastrointestinal sistemin son kısmı olan kalın barsaklarda
görülen kanser türüdür. Kalın barsak kanserleri her iki cinste de en sık
görülen 2. veya 3. kanser türüdür. Her iki cinste de en sık ölüme sebep olan
ikinci sıradaki kanser cinsidir. Ortalama her 15 kişiden birisinde kalın barsak
kanseri gelişir. 50 yaşından sonra kolorektal kanser gelişme riski artmaktadır.
Yurdumuzda da tanı yöntemlerinin artması, kişilerin hastalık belirtilerini
daha iyi algılamaları ve hekime başvurma olanaklarının artması, beslenme
alışkanlığının giderek daha çok endüstriyel gıdalara kayması, bu kanserlerle
daha sık karşılaşmamıza neden olmaktadır. Erken teşhis ve tedavi yöntemleri
uygulanabildiği takdirde kalın barsak kanserleri tedaviden ençok yararlanan
iç organ kanserleridir. Tarama testleri ile hastalık oluşmadan, oluşmuş ise
belirtileri daha ortaya çıkmadan saptanabilmekte ve gerekli tedavisi yapılarak
tam şifa sağlanabilmektedir. Çünkü kalın barsak kanserlerinin çoğu (% 95)
poliplerden gelişmektedir.
KALIN BARSAK KANSERİ İÇİN KİMLER RİSK ALTINDADIR?
Kalın Barsak Kanseri için özellikle 45-50 yaş üzerindeki kişiler risk altındadır
ve Kalın barsak kanserlerinin % 95’i poliplerden gelişmektedir. Bol lifli diyet
alanlarda kanser görülme oranı düşüktür protein ve yağ fazlalığı, alkol, et, folik
asit eksikliği, sigara kanser riskini arttıran faktörlerdir.
Rahim, yumurtalık veya meme kanseri olan kadınlar, Anne, baba, kardeş gibi
yakın aile bireylerinde kalın barsak kanseri veya polipleri olanlar,
Mart_Bulten_2013.indd 2
inflamatuar barsak hastalıkları(Ülseratif Kolit veya Crohn), Kolon kanseri olup
tedavi görmüş kişilerde riski altındadır.
Belirtilen risk faktörlerinin olması, kişide mutlaka kolorektal kanser gelişeceği
anlamını taşımaz; sadece oluşma riski diğer kişilere göre artmıştır. Bu nedenle
daha dikkatli kontrol ve takiplerle oluşma riskini azaltmaya, eğer oluşur ise de
erken tanı ve tedavi yapmaya önem vermelidir.
KALIN BARSAK KANSERİNDE KLİNİK BELİRTİLER NELERDİR?
Makattan kan gelmesi (rektal kanama), dışkının kanla bulaşık olması, Tuvalete
çıkma alışkanlığında değişiklik, Dışkının eskiye oranla incelmesi, Kabızlık –
İshal durumlarının ortaya çıkması, Sık sık tuvalete çıkma isteği, buna rağmen
tam boşalamama
hissi, Aşırı gaz,karın
ağrısı,şişkinlik,kramplar
gibi genel karın
yakınmalarının olması,
Kansızlık (anemi),
Devamlı halsizlik ve
yorgunluk, Kusma gibi
semptomlardır.
Tüm bu semptomlar
birçok hastalıkta
da oluşabilecek
semptomlardır, bu
nedenle bir veya birkaç
tanesi oluşur ise mutlaka
doktor kontrolü ile nedeni
ortaya konmalıdır.
Baş ağrısı toplumda en sık hekime başvuru şikâyeti olup, asla hafife alınmamalıdır. Baş ağrısı vücudun dışa yansıyan
bir refleks cevap olup, doğru okunması ve uygun yaklaşımla tedavisi yapılmalıdır.
Baş ağrısı şikâyeti dikkatli bir nörolojik muayene yapılmadan özellikle ağrının
oluş sebebini araştırmadan yapılan tıbbı yaklaşımlar çok ciddi sakatlıklara ve
ölümlere neden olan bir şikâyettir.
Baş ağrıları iki grup altında incelenmektedir; Birincil baş ağrıları ( Migren,
Gerilim ve Küme baş ağrıları v.b) ve İkincil baş ağrıları; Bu grup baş ağrıları
daha tehlikeli olup önemli baş ağrısı nedenleridir. İkincil baş ağrıları; öncelikle
erken teşhis ve tedavi edilmediği takdirde ölüm veya ciddi kalıcı sakatlıklara
neden olmaktadır.
Beyin damar hastalıkları; Beyin kanamalarının en iyi bilinen ve en ölümcül
olanı damar balonlaşmaları ve beyin damar yumaklarıdır. Beyin damar
balonlaşmasına bağlı baş ağrısı; genellikle enseden başlayıp sonra başın ön
kesimine doğru yayılır. Bu hastalıklardaki baş ağrısı, beyin kanamasına neden
olmadan erken teşhis ve tedavi edilirse hastalar ciddi nörolojik sakatlıklar veya
ölüm riskinden korunabilir.
Beyin tümörlerine bağlı görülen baş ağrıları da iyi bilinmesi gereken ağrı tipidir.
Bu hastalıklardaki baş ağrısı başlangıçta kişiyi sabahları uykudan uyandıracak
tarzda olup daha sonra günün ileri saatlerinde sürekli hale gelen niteliktedir.
Beyin tümörlerine bağlı baş ağrılarını bulantı, kusma ve çift görme şikâyetleri
izler. Beyin tümörlerindeki baş ağrıları yaygın ve devamlı olup, özellikle
öksürme, ıkınma, hapşırma esnasında artarken, kusma ile geçici bir rahatlama
olur.
Yüksek tansion ve yaralanmalara bağlı beyin kanamaları sonrası ortaya
çıkan baş ağrıları önemli ve tehlikelidir. Yüksek tansion iyi başarılı tedavi
edilemezse küçük veya büyük beyin kanamalarına neden olabilir ki bu durum
hastaları ölüm ve ağır sakatlıklarına neden olabilir. Bu çeşit beyin kanamalarda
zamanında müdahale edilmezse ölüm ve kalıcı sakatlıklar kaçınılmazdır.
Sinüzitelere bağlı baş ağrıları iyi bilinen ve hekimin öncü tanıları arasındadır.
Sinüzitlere bağlı baş ağrısı başın ön kısmında daha selim bir ağrı şeklidir.
Bu ağrılar günün ilerlemiş saatlerinde ortaya çıkar, özellikle nazal akıntı ve
diğer şikâyetlerle birlikte görülür. Eğer sinüzitler uygun ve spesifik tedavileri
yapılamazsa menenjit, beyin absesi gibi çok daha ciddi ağır beyin hastalıklarına
dönüşebilir.
Trigeminal ve oksipital nevralji ağrıları; kranial sinirlerin hastalıklarına bağlı
zonklayıcı ve nöbetlerle ortaya çıkan çok şiddetli bıçak saplanır gibi çok şiddetli
ağrılardır. Bu ağrı daha çok tek taraflı ve nadiren iki taraflı olup bir ileri yaş
hastalığıdır. Kadınlarda daha sık görülüp ve sol taraf yüz daha fazla etkilenir.
Buradaki yüz ağrılarını karekteristik özelliği hastalar yemek yerken, soğuksıcak su içerken, konuşurken, dişini fırçalarken ortaya çıkar adeta elektrik
çarpması tarzında olan çok şiddetli tek taraflı nöbetlerle gelen ağrılardır.
BAŞ AĞRISI İÇİN NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
1.Önceliklle kişinin hayatında daha önceleri hiç yaşamadığı çok şiddetli
baş ağrısı ortaya çıkarsa, ağrı enseden başlayıp başın ön kısmına doğru
yayılıyorsa vakit geçirmeden nörolojik bilimler hekimine başvurulmalıdır.
2.Baş ağrısı özellikle bulantı, kusma ve çift görme gibi şikayetlerle birlikte
oluyorsa nörolojik bilimler hekimine başvurulmalıdır.
3.İleri yaşlarda düşme veya yaralanma sonrası hafif kafa travması sonrası baş
ağrısı olanlar zaman zaman bilinç bulanıklığı gösterenler nörolojik bilimler
hekimine başvurmalıdır.
4.Kendisinde sinüzit olduğunu bilen bir birey baş ağrılarının tipi ve yayılımı
değiştiğinde nörolojik bilimler hekimine başvurmalıdır.
5.Yüksek tansiyonu olduğu bilinen kişi verilen tansiyon düşürücü ilaçları
düzenli kullanmalı ve kan basıncı normalleştirilmelidir.
3/1/13 3:50 PM
Download