gaye aykanat

advertisement
KONU:HEMODİYALİZ
Hemodiyaliz, böbrek yetersizliği nedeniyle
vücutta birikmiş üre, kreatinin, potasyum,
fosfor gibi çeşitli zararlı ürünlerin ve
suyun, vücut dışında yer alan yarı geçirgen
membran
(zar)
yardımıyla
kandan
temizlenmesi işlemidir.
 Böbrek
yetmezliği akut ve kronik olabilir.
 Akut böbrek yetmezliği , saatler veya günler
içinde çok hızlı ortaya çıkar.Genellikle geri
dönüşümlüdür.
 Akut böbrek yetmezliği şok veya bir kazada
yaralanma sonrasında oluşabilir.
 Kronik böbrek yetmezliği ise , böbrekleri
yavaşça bozan ilerleyici bir hastalıktır.
İdrar yolları probleminin
erken belirtileri;
 Dokularda şişmeye yol
açan sıvı tutulumu,
 İdrar sıklığı ve
görünümündeki
değişiklik,
 İdrar yaparken yanma
hissi,
 Yüksek tansiyon,
 Baş ağrısı
 Yorgunluk
 Ülkemizde
yeterli sayıda böbrek verici donör
bulunamadığından veya diğer
komplikasyonlarından ötürü nakil
sağlanamadığından başka bir seçenek olarak
hemodiyalize başvurulur.
Kreatinin klirensinin 10 ml /dk dan az
olması
 Oligüri 12 saatlik idrar miktarının
200 ml den az olması
 Anüri 12 saatlik idrar miktarının 50 ml
den az olması
 Akciğer ödemi
 İlaç zehirlenmesi
 Ağır disnatremi (Na>160 veya <115 mmol/L)

Az
 Böbrek
transplantasyonu
 Periton diyalizi
 Hemodiyaliz
 KATATER;
Femoral ven kateterizasyonu
 Subklavien ven kateterizasyonu
 Juguler ven kataterizasyonu

 GREFT
 FİSTÜL
; ven ve arterin birleştirilmesiyle
oluşur. İyi bir fistül yeterli ve kaliteli bir
diyaliz için ilk adım olarak görülür. Kalp
damar cerrahları tarafından açılır.
 Fistüllerin
kullanılabilmesi için en az 1 ay
ideali ise 3-4 ay beklemektir. Bu süre
zarfında hasta kateter ile hemodiyaliz
olabilir.
 Fistüllerin hazır hale geldiğini anlamak için
‘’tiril sesi’’ palpe edilir.
 Kataterde
özellikle dikkat edilmesi gereken
nokta; lümenlere uygulanan heparinin damar
içine verilmemesidir. Ayrıca her diyaliz
öncesinde o lümen boylarındaki heparinin
enjektörle geri çekilmesi unutulmamalıdır.
 Hasta eğer fistüle sahipse o kolunu herhangi
bir işlem için (tansiyon, invazis girişim)
kullanmamalıdır. Hasta bu konuda eğitilse
dahi her hemşirenin bu bilgiye sahip olması
hastanın yararına olacaktır.
Hemodiyalizde
kullanılacak
diyalizatörler hastanın kilosuna göre
düzenlenerek hastaya en uygun olan
diyalizatör kullanılır.
Ayrıca hastaların belirli bir kuru ağırlıkları vardır.
Hastalar diyaliz ünitesine geldiklerinde tartılırlar.
Ortaya çıkan fark doğrultusunda
ve hekim istemine göre sıvı çekimi yapılır .
 Hipotansiyon(
kan hacminde aşırı azalma ile
ilgilidir)
 Kas krampları
 Bulantı ve kusma
 Baş ağrısı
 Hava embolisi
 Ateş ve titreme
 Kanama
Böbrek hastalarında ilaç
verilmeden önce hastaların
böbreklerinin çalışma oranına
(glamerüler süzme oranına)
bakılması gerekir.
 Böbrekler yoluyla vücuttan
uzaklaştırılan ilaçlar
verileceği zaman, ilaçlar
azaltılmış dozlarda veya
uygulama aralığı arttırılarak
uygulanmalıdır.

 Kronik
böbrek yetmezliğinde kansızlığın en
önemli sebebi böbreklerden salgılanan
eritropoietinin yetersizliğidir.
 Gramerüler filtrasyon değeri GF <30 ml/dk
 Diyabetli hastalarda GF <45 ml/dk altına
indiğinde eritropoitetin yetersizliğine bağlı
kansızlık gelişir.
 Hedeflenen
hemoglobin düzeyi hastanın
durumuna ve eşlik eden hastalıklara göre
değişmekte beraber ; 11 g/ dL’nin üzeridir.
 Tedavisi cilt altından iğne yoluyla yapılır.
Uygun miktarda enerji ve protein alımı
Uygun vücut ağırlığının sağlanması ve /veya
korunması
Diyetteki diğer besin ögelerinin miktarları
Vitamin ve minareller
Sodyum
Sıvı
Potasyum
Hastalar diyetlerini
uygularken
olabildiğince küçük
boyutta bardak tabak
vb. kullanmalıdırlar.
Böylece içtikleri suyun
ve yedikleri yemeklerin
miktarını bilirler. Ayrıca
kilo kontrolü sağlamış
olurlar.
 İdrar
atılımının azalması , sodyum ve suyun
fazla alınması ile ilgili olarak sıvı volümünde
fazlalık -- Hastaya sıvı alımı kısıtlaması
yapılır ve bunun bilinci hastaya anlatılır.
 İştahsızlık bulantı ve kusma diyet kısıtlaması
ve ağız membranındaki değişime bağlı beden
gereksiniminden az beslenme – Diyeti kontrol
edilir , sodyum ve potasyum içeren
besinlerden uzak durması gerekçesiyle
anlatılır .
 Her
şeyden önce hastanın hiçbir şikayetinin
olmaması, kendini iyi hissetmesidir.
 Hastanın iştahının iyi olması, hatta kilosunun
kas kütlesi olarak artması diyalizin yeterli
olduğunu gösterir.
 Ayrıca hastanın hipertansiyonunun olmaması
 Hematokritin
%30’un üzerinde olması,
 Kan fosfor düzeyinin 5.5 – g mg/dl’nin altında
olması
 Beslenmenin ölçüsü olarak serum albumin ve
kolestrol düzeylerinin normal olması
hemodiyalizin yeterli olduğunu gösterir.
1)
2)
3)
4)
5)
www.tgkcd.dergisi.org
Dahili ve cerrahi Hastalıklarda Bakım Kitabı
syf. 149 Sıvı Elektrolit Dengesi Bozuklukları
Doç Dr. Şenay KAYMAKÇI
www.tsn.org.tr
www.turkhipertansiyon.org
Diyaliz Akıl Notları Syf. 221-268 Prof. Dr.
Serhan TUĞLULAR
Download