Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Tıbbi Biyokimya

advertisement
Dr. Nihal BOĞDAYCIOĞLU
&
Biyolog Çisem Tarhan Kıran
&
Doç. Dr. Turan TURHAN
Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Tıbbi Biyokimya Laboratuvarı



Normal sınırların dışındaki bir laboratuvar
sonucu her zaman hastalık anlamına
gelmez.
Analiz öncesi ve analiz aşamalarında bazı
faktörler test sonuçlarını etkileyebilir.
Optimal sonuçlar için hasta hazırlığı,
numune alınması, taşınması ve saklanması
sırasında gereken tüm şartlar yerine
getirilmelidir.

Yapılan çalışmalar laboratuvar hatalarının
yaklaşık %68’inin numune alınması,
taşınması ve analize hazırlanması olarak
belirtilen analiz öncesi aşamada
gerçekleştiğini göstermiştir.








Kan
İdrar
Periton, plevra, perikard sıvıları
BOS
Amniyon Sıvısı
Tükürük
Ter
Gaita



İstenen laboratuvar testine göre uygun tüp
seçilmeli
Tüpün üzerine hastanın ismi, protokol
numarası, gönderildiği servis, tarih ve saat
kaydedilmeli ( barkodlama işlemi)
Örneği alacak kişinin korunması için
önlemler alınmalı (eldiven, maske, gözlük,
önlük vb.)





Kan almaya başlamadan önce hastanın adı
sorularak kimliği doğrulanmalıdır.
Diurnal (gün içi) değişim gösteren testler için
örnek alma zamanı önemlidir.
Hastanın 10-12 saat aç olduğu kontrol
edilmelidir.
Hasta 20 dakika kadar oturur pozisyonda
kalmalıdır.
Hastanın kolunu omuzdan bileğe kadar düz
olarak uzatması sağlanmalıdır.
ANTEKUBİTAL BÖLGE:
En çok tercih edilen
bölgedir.
İlk tercih; en rahat,
komplikasyonsuz ve
ağrısız kan alımı nedeniyle
median kübital vendir.
2. tercih sefalik ven
olmalıdır. Basilik ven
brakial artere yakın olması
nedeniyle en son tercih
edilmelidir
 Hastadan ne kadar
hacimde kan alınacağı
belirlenmeli, istenen testler
için uygun sayıda ve türde
tüp ve uygun iğne
seçilmelidir.
 En sık kullanılan iğneler
20-22 numaradır (numara
büyüdükçe çap küçülür,
normal erişkinde genellikle
21 numara iğne tercih
edilir).
 Seçtiğiniz toplar
damara en uygun
olacak iğneyi ve
büyüklüğünü seçin
ve son kullanma
tarihini kontrol
edin.







Intravenöz kanül olan-mayi giden koldan
Yaygın skar dokusu veya hematom olan
bölgeden
Mastektomi yapılmış taraftaki koldan
Arteriyovenöz fistül olan koldan
Ülsere olan bölgeden
Ödemli extremiteden
Tedavi için gerekli olan büyük damarlardan
kan alınmamalıdır.



Kan alınacak bölgenin çevresi, %70’lik
izopropanollü gazlı bezle kan alınacak
bölgeden dışa doğru dairesel hareketlerle
temizlenmelidir.
Derinin kendi kendine kuruması
beklenmelidir.
Kan alma bölgesinin 10-15 cm üzerinden
turnike uygulanır. Turnikenin uzun süre
tutulması kanın bileşimini belirgin
değiştirir.



Kan alma esnasında geri
akma riskini önlemek
için hastanın kolu hafifçe
aşağıya doğru olmalıdır.
İğne toplar damara
yaklaşık 15 derecelik bir
açıyla sokulmalıdır.
İğnenin ideal pozisyonu
şekildeki gibidir.


İğnenin damarda
hareket etmesini
engellemek için iki
parmağınızla sıkıca
tutarken diğer elle
tüpün dibine bastırarak
tüpü yerleştirin.
Kan akmaya
başladıktan sonra
turnikeyi gevşetin.


Tüpleri vakum bitene
yani kan akışı durana
kadar doldurun.
Tüpleri içerilerindeki
katkı maddelerinin kana
oranlarını sabit tutmak
için doğru hacimde
doldurmak gerekir


Holderı iki parmağınızın
arasına, baş parmağınızı
da üstüne koyacak
şekilde tutun.
İki parmağınızı hastanın
koluna yaslayabilirseniz
tutamağı daha hareketsiz
tutabilirsiniz.





Tüp doldurulduktan hemen sonra
dikkatlice ters düz edilerek kanın
katkı maddesiyle karışması
sağlanmalıdır.
Tüpler dik bir şekilde sporlara
bırakılmalıdır.
Tüpün kaç kez alt üst edileceği
katkı maddesine göre değişir.
Katkı maddesi içermelerinden
dolayı hiçbir sebeple tüpten tüpe
aktarım yapılmamalıdır.
Bunlar uygulanmazsa hemolizli,
fibrin artığı içeren veya pıhtılı
uygunsuz numuneler oluşur.
NUMUNE ALIMI SIRASINDA SIK YAPILAN
HATALAR


Tüpe kan gelmeye başladıktan sonra turnike
gevşetilmeli, tüm tüpler dolana kadar
beklenmemelidir
Turnike 1 dakikadan uzun süre tutulmamalıdır.
Turnikenin uzun süre bağlı kalması damar dışına
sıvı kaçışına neden olarak hemokonsantrasyona
neden olur, proteinler ve proteinlere bağlı
metabolitler artar (Total protein, demir, lipitler,
AST, bilirubin, K artar) (3dk bağlı kalma sonrası
protein düzeyinde %5-8 artma saptanmış).


Kol veninin iyice belirginleşmesi için hastaya
yumruk yaptırılıp açtırılması ve masaj
uygulaması sık yapılan bir yanlıştır.
Bu yanlış uygulama plazma potasyum, fosfat
ve laktat konsantrasyonlarını arttırır.



Bu şekilde alınmış numuneden glukoz, Na+, K+, CIgibi verilen sıvının içeriğinde bulunan maddelerin
analizini istemek önemli bir hatadır.
Ayrıca diğer tür maddelerin analizi de hatalı ölçülür
çünkü, verilen sıvı dilüe edici etki gösterir.
Analiz edilen maddenin o ekstremitedeki lokal
konsantrasyonu hastanın gerçek dolaşım
konsantrasyonunu yansıtmaz.


IV kanül ile sıvı verilen koldan kan alınması
gerekiyorsa elektif şartlarda 20-25 dk. acil
şartlarda 3 dk. önce infüzyon kesilip kan diğer
koldan alınabilir.
Santral venöz kateterden örnek alınırken, 10 cc kan
aspire edilip sonra örnek için kan alınmalıdır.




Numuneyi alacak olan klinik göndereceği laboratuvarın
hangi numuneyi hangi tüple çalıştığını bilmelidir .
Total kan veya plazma kullanılacak ise antikoagulanlı tüp
kullanılması gerekir. Serum örnekleri pıhtı aktivatörlü
tüpler ile çalışılır.
Antikoagülanlanın genel etkisi, kalsiyumu ortamdan
uzaklaştırmaktır. Dolayısıyla plazmadan Ca+ analizi
yapılamaz.
Yine antikoagülanlar sodyum, potasyum veya amonyum
tuzu halinde ilave edilirler. Bundan dolayı da tuzun türüne
göre üre, amonyak, sodyum, potasyum tayinleri de doğru
olarak yapılamaz.
Fibrin Oluşumu
Pıhtılaşma için yeterince
beklenmemiş (<20dk)
örneklerde görülür.
Tarihi geçmiş veya
uygun sıcaklıkta
depolanmamış
tüplerde jel
yapısının
bozulmasına bağlı
görülür
Pıhtılaşma için
yeterince beklenmemiş
(<20dk) örneklerde
görülür.
Tüp etiketinin
Ters
dışına yapıştırılmış yapıştırılmış
Enine
yapıştırılmış


Vakumlu kan alma sisteminde hemoliz riski daha düşüktür.
Kapalı bir sistem olup açık bir sisteme kıyasla daha hijyeniktir.
Örneklerin emniyetli ve basit bir şekilde alınabilmesini sağlar.
Tüpler sterildir ve içlerindeki vakum miktarından dolayı doluşları
kontrollüdür. Yani katkı maddelerinin kana oranı kontrollüdür,
bu da analiz öncesi hataları azaltır.
ENJEKTÖR KAN ALMA EKİPMANI DEĞİLDİR. MECBURİ DURUMLAR
DIŞINDA TERCİH EDİLMEMELİDİR.
Enjektöre alınmış kan, eğer elinizde gerekli transfer ekipmanı yok
ise hemoliz olmaması için, tüplere yavaşça ve dikkatli bir şekilde
aktarılmalıdır.





Hemoliz
Fibrin, pıhtı artığı, globül oluşumu
Pıhtılı Örnekler
Yetersiz Numuneler
Barkod etiketinin hatalı yapıştırılması

Hemoliz, eritrositlerin
parçalanmasıdır. Hemoliz
sonucunda, eritrosit
içindeki maddeler seruma
geçer ve hücre içi
konsantrasyonları hücre
dışındakinden yüksek
olan maddelerin serum
konsantrasyonları yanlış
olarak yüksek bulunur.
Eritrositlerden salınım sonucu yüksek ölçülenler
Potasyum
Magnezyum
LDH
AST
Demir
T.protein
Fosfat
Amonyak
Analitik İnterferans Sonucu Yüksek Ölçülenler
T.Kolesterol
TG
CK
CK-MB
Analitik İnterferans Sonucu Düşük Ölçülenler
Bilirubin
Albumin
Karoten
İnsülin


Özellikle enjektör kullanımlarında kanı hızlı almak,
iğne içerisinde eritrositlerin sıkışmasına ve sonuçta
hemolize sebep olur.
Temizlenen deri yüzeyi, kendi kendine kurumalıdır.
Aksi taktirde, alkol kalıntıları hemolize neden olabilir.
Temizlik, dairesel hareketlerle kan alma bölgesinden
dışarı doğru yapılmalıdır.

Dar iğne kullanmak

Kanı karışmayı sağlamak için sertçe çalkalamak.

Enjektör ile alınmış kanı tüpe boşaltırken
1) Kan kültürü
2) Mavi kapaklı (Na sitrat içerenler)
3) Sarı - Kırmızı kapaklı tüpler
4)Yeşil kapaklı (heparin içeren)
5) Mor kapaklı ( EDTA içeren)
6)Diğer tüpler (Gri kapaklı)



Alım esnasında sık bilinen bir yanlış sarı ve kırmızı
biyokimya tüplerinin katkısız olduğu bilgisidir.
Günümüzde kullanılan sarı ve kırmızı tüpler katkısız
değildir. İçlerinde pıhtılaşmayı hızlandırıcı silika
partikülleri vardır. Katkısız olduğu düşünülerek bu
tüplerden yapılan aktarımlar hemostaz ve hemogram
testlerinde yanlışlığa sebep olur.
Gözle görülmese dahi kan tüplere alındığı anda
pıhtılaşma işlemi başlamakta ve mikro-pıhtı
oluşmaktadır. Bu nedenle hiçbir sebeple tüpten tüpe
kan aktarımı yapılmamalıdır.

Pıhtılaşması gereken örnekler :
Sarı/Kırmızı Kapak- Jelli/Jelsiz Tüpler (Serum)


Pıhtılaşmaması gereken örnekler :
Mor kapak –EDTA- Hemogram, Sedimentasyon
Mavi kapak-Sitratlı- Hemostaz Testleri
Heparinli Kan Gazı Numuneleri




Sodyum sitratlı tüplere ilk olarak kan alınmalıdır.
Kontaminasyona sebep olarak sonuçları
etkileyebileceğinden kesinlikle Heparin, EDTA,
Sodyumflorid veya silika içeren jelli-jelsiz tüplerden
sonra alınmamalıdır.
Bu tüplere konacak tam kan/antikoagülan oranı 9:1
olmalıdır.
Alınan kan miktarı üretici firma tarafından önerilenin en
az % 90’ı olmalıdır.
Kan az olursa antikoagülan oranı fazla olur ve test
uzar.



Pıhtı ne kadar küçük olursa olsun pıhtılı numuneler
çalışılmaz.
Kan alınır alınmaz dikkatlice tüp altüst edilmelidir.
Tüpün çalkalanması hemolize, prokoagulan ve
platelet aktivasyonuna neden olur.
Travmatik kan alımı deriden ve bağ dokusundan
doku faktörünün salınımına sebep olur, faktör
aktivasyonu olur ve test sonucu kısalır.


Açlık kanı alınmalıdır. Optik cihazlarla yapılan
analizlerde lipemik veya sarılıklı numunelerde
pıhtılaşma ölçülemeyebilir.
Uzun süreli turnike kullanımı staza neden
olacağından ve bu da Faktör 8/VWF ün lokal
konsantrasyonunu arttıracağından testlerin yalancı
kısalığına yol açar.




Gecikmeler çeşitli analitlerin düzeyinde değişikliğe
neden olabilir.
Alınan numuneler 1 saat içinde laboratuvara
ulaştırılmalıdır
Mutlaka 2 saat içinde serum hücresel elemanlardan
ayrılmalıdır.
Transport sırasında tüplerin kapağı sıkıca
kapatılmalı ve mekanik stresten korunmalıdır



Gecikme K ve amonyak düzeyinde artmaya,
glikoz düzeyinde düşmeye neden olur.
Laktat, piruvat, amonyak, kan gazı örnekleri gibi
hızlı değişim gösteren analitler için en kısa
zamanda transport sağlanmalıdır.
Bununla birlikte serumun gereğinden erken
ayrılması (< 20 dk.) fibrin oluşumunun
devamına ve aletlerin zarar görmesine neden
olur. Tüp pıhtılaşma süresinde oda sıcaklığında
bekletilmelidir.



Bazı testler laboratuvara ulaşıncaya kadar
soğuk zincirde transport edilmelidir
(amonyak, asit fosfataz, laktat, pirüvat,
gastrin, renin vb.).
Oda ısısında pirüvat düşerken, laktat artar.
Isıya dayanıksız maddeler için soğutmalı
santrifüj cihazları kullanılmalıdır.


Yapılan çalışmalar, verilen tıbbi kararların
%70’inden fazlasının laboratuvar verilerine
dayandığını göstermektedir.
Hatalı laboratuvar sonuçları,
Hastanın yanlış tedavi almasına,
Tedavisinin uzamasına,
Tedavi masraflarının artmasına,
Ölümlere neden olabilir.


Numune laboratuvara gelmeden önceki preanalitik
aşamadaki bazı uygulama ve hatalar kritik önem
arz etmekte ve ciddi yanlışlıklara sebep
olabilmektedir.
Bu alan kontrol altında tutularak yapılan yanlışlıklar
engellenmeli ve hastaya daha güvenilir sonuçlar
verilerek tanı ve tedavideki olası hataların önüne
geçilmelidir.
Teşekkür ederiz..
Download