E.coli

advertisement
GASTROENTERİTLER
 Gastroenteritler, günümüzde tüm dünyada önemli bir
sağlık sorunu oluşturmayı sürdürmektedir.
 Bir yandan çevre ve hijyen koşullarının iyi olmadığı
bölgelerde klasik etkenler yaygın olarak infeksiyon
oluşturup toplum sağlığını ciddi ölçüde tehdit ederken, öte
yandan yeni tanımlanan pek çok mikroorganizma da hem
normal sağlıklı popülasyonda, hem de immün sistem
hastalığı olan kişilerde gastroenterit etkeni olmaktadır.
 Çağımızın ulaşım imkanlarının kolaylığı ve yaygınlığı, bu
hastalıkların ülkeler arasında yayılımını sağlamakta,
sadece alt yapı koşulları kötü bölgelerle sınırlı kalmasını
engellemektedir.
 Ülkemizde özellikle kırsal kesimlerde daha fazla olmak
üzere önemli bir sağlık sorununu oluşturan gastroenteritler
ve besin zehirlenmelerinin tanımları, çeşitli kaynaklarda
ufak tefek farklılıklar göstermekle birlikte, oldukça ortak
kriterlere dayandırılmaktadır.
 Gastroenteritler;
“proksimal ince barsakların non-inflamatuvar
infeksiyonlarından, kolonun inflamatuvar
infeksiyonlarına kadar, çeşitli faktörlerin etkisiyle
ortaya çıkan ishal veya bulantı-kusma semptomlarının
oluşturduğu bir sendrom”
olarak tanımlanabilir.
 Diğer gastrointestinal sistem (GİS) infeksiyonları ise daha
çok sistemik belirtilerle ortaya çıkarlar
İSHAL (Diyare):
 İçerdiği su miktarının %85’in üzerine çıkması kaydıyla,
erişkinler için günlük dışkı miktarının 200 gramın, dışkı
sayısının ise o kişinin normaldeki dışkılama sayısının
üzerine çıkması durumudur.
 Sağlıklı bir erişkinde günlük ortalama dışkı miktarı 200 g
olup, içeriğinin %65-85’i sudur.
 Dışkılama sıklığı ise kişisel ve toplumsal özelliklere bağlı
olarak günde 2-3 kezden, haftada 3-4 defaya kadar
değişebilir
 Gastrointestinal infeksiyonlar, özellikle de infeksiyöz
diyareler, bütün dünyada üst solunum yolları
infeksiyonlarından sonra en sık görülen infeksiyonlardır.
 Birçok olguda etyolojik ajanın bulunamamasına karşın,
özellikle epidemiyolojik özellikleri nedeniyle hastalığın
infeksiyöz yönü, kendisini kolayca belli eder;
- örneğin aile veya grup içinde yayılma, seyahat edenler arasında
oluşması gibi
BESİN ZEHİRLENMELERİ:
 Besinlerin; patojenik mikroorganizmalar, mikrobiyal
toksinler veya kimyasal ajanlarla kontaminasyonu sonucu
ortaya çıkan sendromlardır.
 İshal patogenezinde rol oynayan faktörler şu şekilde
sıralanabilir:
KONAKÇIYA AİT FAKTÖRLER
Genetik faktörler ve yaş:
 Enterik patojenlerin kolonizasyonu ve gastroenterit
patogenezinde çok önemli role sahiptirler.
 Hem genetik faktörler, hem de yaş faktörü; gastrointestinal
lümende mukus sekresyonu, hücre yüzey faktörleri,
mikrobiyal flora, mukozal immünite gibi faktörler üzerinde
büyük etkiye sahiptirler.
Kişisel hijyen:
 Hemen tüm gastroenterit etkenleri oral yolla alınırlar.
Çoğunlukla da fekal-oral yolla geçiş söz konusudur.
 Gıda ve içeceklerin kontaminasyonu ile kişisel hijyen bu
bakımdan büyük öneme sahiptir.
GİRİŞ KAPISI ENGELLERİ
 Birçok mikroorganizma midedeki asit barajını aşıp
barsaklara ulaşamaz.
 Ancak bu baraj antiasitler ya da gıda ve sıvı alımı ile
nötralize edilirse, enterik bakteriyel ve paraziter
infeksiyonlar oluşabilir.
 Mide asidi yanında sindirim enzimleri de mikroorganizma
kolonizasyonuna engel olabilirler.
 Kolonizasyona engel bir başka faktör de motilitedir.
 Bir diğer giriş kapısı engeli oluşturan faktör,
mikrofloradır.
 İntestinal floranın %99.9’unun anaerop bakterilerce
oluşturulmaktadır.
 Normal flora, patojen mikroorganizmaların GİS’e
yerleşmesine, inhibisyon ya da kompetitisyon yolu ile
engel olan önemli bir faktördür.
 Normal floranın kaybolması ya da antibiyotik kullanımı ile
dengenin bozularak yerlerini Pseudomonas, Klebsiella,
Clostridium veya Candida gibi mikroorganizmalara
bırakması halinde, bu mikroorganizmalar ile ciddi sistemik
infeksiyon gelişme riski artmaktadır.
 Özellikle bu şekilde ortaya çıkan nozokomiyal
infeksiyonlar ciddi riskler doğururlar.
 Deneysel çalışmalarda, florayı oluşturan Lactobacillus,
Bacteroides ve Clostridium gibi bakterilerin intestinal
epitelyal yüzeye bağlanarak immün sistem ile sinerjik bir
şekilde S.typhimurium infeksiyonunu engellediği
gösterilmiştir.
 Profilaktik antibiyotik kullanan ve kullanmayan İsveçli
turistler arasında Salmonella infeksiyon sıklığını araştıran
bir çalışmada da, antibiyotik kullananlarda daha fazla
Salmonella infeksiyonu geliştiği bildirilmiştir
MUKOZAL İMMÜNİTE
 Gastrointestinal sistemde mukozal immüniteyi oluşturan
sıvısal ve hücresel komponentler, bulundukları yere göre
özellikler gösterirler.
 Normal intestinal mukoza; lamina propria’daki nötrofiller,
makrofajlar, plazma hücreleri ve lenfositlerle birlikte adeta
fizyolojik bir inflamasyon gösterir.
 Epitel örtüyü aşarak doku içine invaze olmaya başlayan bir
mikroorganizma, ilk olarak non-spesifik immün sistem
elemanları olan makrofajlar ve polimorf nüveli lökositlerce
karşılanır.
 Bu hücreler tarafından fagositoz ve oksidatif reaksiyonlarla
parçalanmaya çalışılan mikroorganizmanın antijenik
determinantları, bu hücrelerin taşıdıkları Major
Histocompatibility Complex (MHC) molekülleri ile T
lenfositlerine sunulur (antijen sunucu hücreler, APC).
 Böylelikle, spesifik immün sistemin de aktive olması
sağlanır.
 Spesifik immün sistemin uyarılması için diğer dokulardan
farklı olarak mikroorganizmanın bu şekilde doku içine
invazyonu her zaman gerekli değildir.
 Mukozal epitel hücrelerinden bazıları farklılaşarak lümen
içindeki çeşitli antijenik determinantları yakalayıp önce
hücre içerisine alır, daha sonra da bazal membran yönünde
interstisyel mesafeye aktarırlar.
 Membranöz hücre (M cell) adını alan bu hücreler spesifik
immün sistem elemanlarının, yani B ve T lenfositlerin,
daha mikroorganizma ile karşılaşmadan bu antijenlerle
tanışmalarını ve primer immün yanıtı oluşturmalarını
sağlayan çok özel hücrelerdir.
 Mukozal immün sistemde dikkati çeken bir başka özellik,
mukozal lenfoid yapılardır.
 GALT (Gut Associated Lymphoid Tissue), yani barsakla
ilişkili lenfoid dokular; submokozada lenfoid folliküller ve
interfolliküler bölgedeki lenfositlerden oluşur.
 Bu lenfoid folliküller B lenfositlerden, interfolliküler
bölgedeki lenfositler ise T lenfositlerden oluşur.
 Mikroorganizmaların kendilerinin ya da antijenlerinin
direkt olarak veya M hücreleri tarafından bu bölgeye
aktarılmasından sonra, B lenfositler yüzey
immünglobulinleri (Ig) ile, T lenfositler ise APC tarafından
sunulan antijenleri T hücre reseptörleri (TCR) ile tanıyarak
proliferasyon ve diferansiyasyon gösterir ve primer immün
yanıtı oluştururlar.
 Bu bölgede oluşan sitokin profilinin de etkisiyle, plazma
hücreleri özellikle IgA sınıfı antikorlar üretirler. Oluşan
IgA molekülleri yine çok özel bir şekilde ve aktif olarak
lümen içine sekrete edilebilirler.
 Bu olay, mukoza epitel hücrelerinin membranlarında
bulunan S-protein ya da diğer adı ile Ig-Fc-alfa reseptörü
(Ig-Fc-aR) adı verilen bir protein aracılığı ile
gerçekleştirilmektedir.
 Bu protein, alfa ağır zincirine sahip olan IgA moleküllerini
bağlayıp hücre içine alır ve daha sonra da lümene doğru
hücre dışına çıkarıp serbestleştirir. Bu nedenle, sekrete
edilmiş IgA molekülünde 60.000 mol. ağırlığında bir
sekretuvar parça bulunmaktadır.
 Bakterisidal, opsonizan veya nötralizan etkili bu
antikorların lümen içindeki varlıkları, doğal bağışıklığın
çok özel bir şekilde spesifik, yani kazanılmış bağışıklık ile
desteklenmesini sağlayan bir durumdur.
MİKROORGANİZMAYA AİT
FAKTÖRLER
 Çeşitli bakteriyel virülans faktörleri, diyarelerin
patogenezini belirleyen en önemli faktörlerdir.
- Örneğin Escherichia coli (E.coli)’nin değişik tipleri, değişik
mekanizmalarla ishale sebep olabilmektedir.
 Virülans faktörlerinin plazmidler ya da fajlarla
kodlanmasına bağlı olarak E.coli,
-
üç enterotoksin ailesinden birini üretebilir (LT, Sta, STb);
invaziv olabilir (EIEC),
hemorajik kolit yapabilir (EHEC) ya da
4 farklı aderans özelliğinden birini gösterebilir.
 Her bir özellik ayrı bir mekanizma ile absorbsiyon
fonksiyonunu bozarak ishale yol açabilmektedir.
Toksinler:
 Birçok enterik patojenin hastalık oluşturma yeteneği,
toksik yapılarına ya da ürünlerine bağlıdır.
 Toksinojenik mikroorganizmaların kültür filtratları,
mikroorganizma içermemesine karşın, gastrointestinal yapı
ya da fonksiyonları etkileyebilmektedirler.
 Toksin üretebilen enterik patojenlerin toksinleri üç gruba
ayrılabilir:
1. Nörotoksinler:
 Staphylococcus aureus, Bacillus cereus (B.cereus) ait
toksinler bu grup içinde yer alır.
 Stafilokoksik enterotoksinin şiddetli üst gastrointestinal
semptomların gelişimine yol açması, otonom sinir
sistemini etkilemesine bağlı olarak meydana gelmektedir.
 Bazı B.cereus besin zehirlenmelerinden izole edilen ısıya
dayanıklı toksin de stafilokoksik enterotoksine benzer
etkiye sahiptir.
2. Enterotoksinler:
 Gerçek enterotoksinler direkt olarak mukozaya etki ederek
sıvı sekresyonunu uyaran toksinlerdir.
 Koleratoksin, doku adenilat siklaz aktivasyonu ile
intestinal cAMP konsantrasyonunu artırarak sıvı
sekresyonuna yol açan bir toksindir.
 Diğer bazı Vibrio toksinleri, bazı E.coli toksinleri de bu
grupta yer alır. Ayrıca Clostridium perfringens
(C.perfringens) tipA, Shigella dysenteriae (S.dysenteriae)
ve B.cereus toksinleri de enterotoksik etkilere sahiptirler.
3. Sitotoksinler:
 Birçok enterik patojenin sitotoksik ürünleri, mukozal
harabiyete ve inflamatuar kolite yol açarlar.
- En iyi örnek S.dysenteriae tip-I’in (Shiga basili) oluşturduğu basilli
dizanteridir.
 C.perfringens’in enterotoksini de sitotoksisiteye yol
açabilen bir toksindir.
 Vibrio parahaemolyticus ise hem enterotoksin, hem de
sitotoksin etkilere sahip toksin üreten bir ajan olarak kabul
edilmektedir.
 Diğer ajanlar arasında S.aureus, C.difficile ve bazı
E.coli’ler sayılabilir.
Yapışma (Attachment):
 Birçok enterik patojenin hastalık yapabilme kabiliyeti,
yalnızca mukozayı penetre edebilme ya da toksin
üretebilme yeteneklerine bağlı değildir.
 Bu mikroorganizmaların mukozaya yapışma ve kolonize
olma yetenekleri de aynı oranda önemlidir.
 Bu yapışma, yani aderans kapasitesi E.coli’de oldukça iyi
anlaşılmıştır.
 ETEC hastalık oluşturabilmek için yalnızca enterotoksin
üretmek zorunda değildir. Aynı zamanda üst intestinal
mukozaya bağlanarak kolonize olmak zorundadır. Aynı
özellik EPEC için de geçerlidir.
İnvazyon:
 Shigella ve bazı invaziv E.coli türleri epitel dokuya
invazyon yapıp harabiyete yol açarak inflamasyon ve
ishale yol açar.
E.coli ishallerinden sorumlu patojenik mekanizmalar
ETKEN
MEKANİZMA
GEN KODU
Enterotoksijenik E.coli (ETEC
LT E.coli (LTEC)
STa E.coli (STaEC)
STb E.coli (STbEC)
Enterohemorajik E.coli (EHEC)
Enteroinvaziv E.coli (EIEC)
Enteropatojenik E.coli (EPEC)
Adenilat siklaz benzeri koleratoksin
Guanilat siklaz
Nonsiklik nükleotide bağlı
Plazmid
Plazmid
Plazmid
Bikarbonat sekresyonu
Verotoksin 1 veya 2 ‘nin protein sentezi
inhibisyonu
Lokal mukozal invazyon
Faj
Epitelin fırçamsı kenarına yapışarak
yapıyı bozması
Plazmid
Plazmid
Class-I EPEC
Class-II EPEC
Enteroadheran E.coli (EAEC)
Normal enterik flora
Plazmid
Epitelin fırçamsı kenarına yapışarak
yapıyı bozması
Sitotoksik etki
Adhezyon
Plazmid
-
Enterik bakteriyel toksinler
Enterotoksin Grubu
Sitotoksin grubu
- Staphylococcus aureus (Enterotoksin B)
- Bacillus cereus (Emetik toksin)
- Vibrio cholerae (cAMP)
- Non-cholerae vibriolar
- E.coli-LT (cAMP)
- E.coli-STa (cGMP)
- E.coli-STb
- Clostridium perfringens (A)
- Shigella dysenteriae
- B.cereus
- Shigella
- C.perfringens (A)
- Vibrio parahaemolyticus
- S.aureus
- C.difficile
- E.coli (O grup26,39,128,157)
İnfektif gastroenterit etkenlerinin kullandığı mekanizmalar
Toksin oluşturanlar
Önceden oluşturulmuş toksin
Enterotoksin
Sitotoksin
Barsak hücresine yapışanlar
Bacillus cereus
Clostridium perfringens
Staphylococcus aureus
Aeromonas
ETEC
Vibrio cholerae
Clostridium difficile
E.coli (O157:H7)
Cryptosporidium
Entero adheran ve EPEC
Helmintler
Giardia
Mukozal invazyon yapanlar
Hafif Şiddette
Değişken şiddette
Şiddetli
Sistemik İnfeksiyonlar
Norwalk virüsü
Rotavirüs
Diğer virüsler (Adeno v., CMV, HSV...)
Aeromonas
Campylobacter
Salmonella
V.Parahaemolyticus
Shigellalar
E.histolytica
EIEC
Legionella, kızamık, hepatit v.b.




Campylobacter:
Hem enterotoksin salgılar hemde mukozal invazyon yapar,
İmmun yetmezlikli, malnutrisyonlu çocuklarda, yenidoğanlarda
bakteriyemiye yol açar
Komplikasyonları: Reaktif artirit, Gullian Barre Sendromu,
Reiter Send., eritama nodosum
Tedavide: Eritromisin, 18 yaş üstü siprofloksasin veya oflaksasin
kullanılır
Clostridium Dificile
 Asemptomatik kolonizasyon, şiddetli ishal, psödomembranöz
enterokolit, toksik megakolon, kolon perforasyonu ve ölüme
neden olabilir.
 Toksin A enterosit mikrovilluslarında bulunan kendi
reseptörlerine bağlanır. Polimorfonükleer hücrelerin ve
makrofajların göçünü uyararak yoğun inflamatuar reaksiyona
neden olur. Kuvvetli bir sitotoksiteye sahip olan toksin B ise
inflamasyona uğrayan dokulara penetre olarak mukozada ciddi
lezyonların gelişimine yol açar.
 % 50 vakada ishal olmadan kolon yerleşimi olur
 Tedavide metranidazol , klinik ciddi ise vankomisin kullanılır
Escherichia coli





Enterotoksijenik tip:
Primer olarak jejenum ve ileumu etkiler ve sekretuar
diyare yapar
Kontamine yiyecekler ve su ile bulaşır
Gaitada kan ve mukus bulunmaz
Genellikle 3-5 gün içinde kendiliğinden düzelir
Süt çocuklarında ağır dehidratasyona yol açabilir
Escherichia coli
Enterohemorajik Tip:
 Ateş olmaksızın kanlı ishale yol açar
 Primer olarak terminal ileum ve kolondaki enterositlerde
sitotoksini ile nekroz oluşturur
 Bulantı,kusma, karın ağrısı, suılu ishal sonrası kanlı gaita
ve hemorajik kolit görülür
 En sık serotipi 0157:H7 hemolitik üremik sendroma neden
olmaktadır
Escherichia coli
Enteroinvaziv E.coli:
 Kolon epitel hücrelerine invazyon gösterir, nekroz ve
kolonda ülser oluşturur.
 İnkübasyon süresi 2-4 gün olup ateş, bulantı, kramplar ve
tenesmusa neden olur
 Bebeklerde nadir, daha çok erişkinlerde görülür
Escherichia coli




Enteropatojenik E.coli:
İnce barsak epitel hücrelerine sıkıca yapışır, invazyon
yapmaz, mikrovilluslarda destrüksiyon ve fırçamsı kenarda
bozulma yapar
Absorbsiyon bozulur ve osmotik diyare olur
İnkübasyon 8-60 saattir
Gaita sulu, yeşil renktedir, kan ve lökosit bulunmaz
Escherichia coli
Enteroagretif E.coli:
 İntestinal sekresyonu stimule eden 3 toksin salgılar
 Barsak epiteline invaze olmaz
 Bebek ve çocuklarda akut ve kronik ishale neden olur
 Ateş, kusma, gaitada kan görülür
Diğer Bakteriyel Etkenler
 Salmonella
 Shigella
 Staph. aureus
 Vibria cholera
 Vibrio parahemoliticus
 Yersinia enterocolitica
 Kremalı pasta, dondurma, sütlaç, mayonezli patates
salatasından 1-6 saat sonra bulantı kusma gelişmesi, S.
aureus ısıya dayanıklı enterotoksinleri ile oluşan besin
zehirlenmesi,
 Pirinç pilavı ve makarnadan 1-6 saat sonra tablo oluşursa
B. cereus besin zehirlenmesi (toksini ısıya dayanıklıdır.)
 Et ve et ürünlerinin yenmesinden sonraki 8-16 saat içinde
gelişen sulu bir ishalde C. perfiringens ısıya dayanıksız
toksini ile oluşan besin zehirlenmesi
 Vibrio, ETEC ve B. cereus alındıktan sonra barsakta
çoğalırken salgıladığı ısıya dayanıksız toksini hastalık yapar.
 Kolera, infekte suyun alınmasından ortalama 3 gün sonra
pirinç suyu görünümünde, ağrısız, kokusuz, bol ishal ile
seyreder.
 ETEC endemik bölgelere seyahat edenlerde görülür.
 Ortalama 3 günde tablo gelişir.
 4 günde iyileşir ve turist ishali olarak adlandırılır.
 İyi pişmemiş deniz ürünleri ile V. parahemolyticus
ve Norwalk virus ;
 İyi pişirilmeden yenen et ve çiğ sütten
Campylobacter infeksiyonu,
 Tavuk eti ve yumurtadan Salmonella infeksiyonu,
 Kuşkulu etlerden (domuz eti gibi) Trişinoz (enterit,
periorbital ödem,miyozit triadı),
 Son 6 hafta içinde kullanılan antibiyotik C. Difficile
infeksiyonu,
 HIV ve diğer immunsupresif hastaların ishalinde
Rotavirus, CMV, HSV, Coxasackie virus, salmonella, M.
avium, Giardiya, Amip, Isospora, Strongyloides…
GASTROENTERİT YAPAN VİRÜSLER
 Viral gastroenteritler fekal oral yolla bulaşmaları
nedeniyle, alt yapı yetersizliği bulunan gelişmekte
olan ülkelerin en yaygın hastalıkları arasındadır.
 Tüm yaş gruplarında endemik ve epidemik olarak
görülmektedir.
 Genellikle kendiliğinden iyileşmekle beraber
yaşlılarda ve bebeklerde öldürücü
olabilmektedirler.
 Gastroenterit etkeni olan virüsler farklı virüs familyaları
içerisinde yer almakta olup, bu virüsler şunlardır.
1.Reovirus
5.Norwalk Ajanı
2.Rotavirus
6.Calicivirus
3.Adenovirus 7.Coronavirus
4.Echovirus
8.Astrovirus
REOVİRUS
 Reoviridae ailesinde yer alan virüslerdir.
 Tüm dünyada yaygın olarak görülürler.
 Gerek diyare ve hafif üst solunum yolu hastalığı
olanlardan, gerekse sağlıklı kişilerden izole
edilebilmektedir.
 Genellikle dışkı ve solunum yolu sekresyonlarından izole
edilirler.
Morfolojik Özellikleri
 Reovirus'lar 60-80 nm çapında, ikozahedral simetrili, çift
kapsidli, çift sarmallı, segmentli, doğrusal RNA içeren
virüslerdir.
 Zarfları bulunmaz.
 Sitoplazma içerisinde çoğalırlar.
Mikroskopik Görünümleri
Patogenez
 Reovirus’ lar organizmaya solunum ve sindirim sistemi




yoluyla girer.
Solunum ve sindirim sistemi mukozasında lokal olarak
çoğalırlar.
Zarfsız virüs olmaları nedeniyle mide asiditesinden
etkilenmezler.
Virüs özellikle bağırsakların payer plaklarının lenfoid
dokusunda çoğalırlar.
Viremi oluşturup oluşturmadığı tam olarak
bilinmemektedir.
Klinik Bulgular
 Reovirus’ lar genellikle çocuklarda üst solunum yolu
infeksiyonları, gastrointestinal infeksiyonlar ve hafif ateşli
hastalıklar oluşturmaktadır.
 Fakat oluşan hastalıklar genellikle hafif seyirli
infeksiyonlar şeklinde olmaktadır.
 Bu yüzden çoğu zaman diğer hastalıklarla karışmaktadır.
 Reovirus infeksiyonları genellikle komplikasyonsuz olarak
kendiliğinden iyileşmektedir.
Laboratuvar Tanısı
1.Virüs İzolasyonu : Virüs izolasyonu amacıyla dışkı,
rektal sürüntü, boğaz sürüntüsü, boğaz çalkantı suyu
kullanılır. Alınan inceleme örneği duyarlı hücre
kültürlerine ekilir. İnceleme örneğinde virüs bulunması
durumunda CPE oluşturarak ürerler.
2.Serolojik İnceleme : Serolojik yöntemlerle kanda
spesifik immünglobulinler ve total antikorlar araştırılır.
Epidemiyoloji
 Reovirus infeksiyonları tüm yeryüzünde yaygın olarak




görülür.
Gerek insanlarda, gerekse hayvanlarda infeksiyonlar yapar.
Genellikle yaz sonu, sonbahar ve kış aylarında hastalık
yaparlar.
Tüm yaş gruplarında görülür.
Fekal oral yol ile bulaştığı için, toplumdaki yaygınlığı alt
yapı yetersizliği ile ilişkilidir.
ROTAVİRUS
 Reoviridae ailesinde yer alırlar.
 Bebeklerin ve küçük çocukların önemli gastroenterit
etkenidirler.
Morfolojik Özellikleri
 Rotavirus'lar de Reovirus’larda olduğu gibi 60-80 nm
boyutlarında, çift katlı kapsidleri bulunan, çift iplikçikli,
doğrusal RNA içeren virüslerdir.
 Zarfları bulunmaz.
 Sitoplazmada replike olurlar.
 Tekerleğe ya da rotaya benzemesinden dolayı Rotavirus
olarak adlandırılmıştır.
Mikroskopik Görünümleri
Sınıflandırılması
 İnsan ve hayvanlarda infeksiyon oluşturan Rotavirus'lar
gruplara, alt gruplara ve serotiplere ayrılmaktadır.
 İnsan Rotavirus’ ları A,B,C olmak üzere
3 gruba ayrılır.
 A grubu ise 2 alt gruba ve 4 serotipe ayrılır.
 Serotipler kapsid proteinlerine bağlı olarak nötralizasyon
deneyi ile ortaya konulur.
Patogenez
 Rotavirus'lar organizmaya sindirim sistemi yoluyla girerler.
 Zarfsız olmaları nedeniyle mide asiditesine karşı dirençlidirler.
 Virüs ince barsaklardaki villüslerin hücrelerinin sitoplazmasında
çoğalırlar.
 Virüs çoğalmasına bağlı olarak barsak hücrelerinin transport
mekanizmaları bozulur.
 Enfekte hücreler içindeki virüsler barsak lümenine





dökülürler.
Buna bağlı olarak da virüs dışkı ile bol miktarda dışarı
atılır.
Enfekte hücrelerin transport mekanizmaları bozulduğu için
sodyum ve glikoz absorbsiyonunda aksamalar olur.
Yani emilim tam olarak gerçekleşemez.
Dökülen enfekte hücrelerin yerlerini hemen yeni hücreler
almasına rağmen, bu hücreler olgunlaşmamış oldukları için
bozulan transport mekanizmasını düzeltemezler.
Buna bağlı olarak da hastalarda uzun süreli bol sulu ishal
görülür.
Patogenez
Klinik Bulgular
 Rotavirus infeksiyonunda klinik bulgular 48 saatlik
inkübasyon süresini takiben ortaya çıkar.
 Hastalık kusma, diyare, ateş, abdominal ağrı gibi gastroenterit
tablosuyla aniden ortaya çıkar.
 Kusma ve ishale bağlı sıvı ve elektrolit kaybı ciddi
dehidratasyona ve bazen de ölüme yol açar.
 Dışkıda kan ve mukus bulunmaz.
 Ateş 38,5oC’ye kadar yükselebilir.
 Diyare oldukça uzun sürmekte olup ortalama 5-8 gün
devam eder.
 Diyarenin uzun sürmesi Rotavirus infeksiyonunun önemli
özelliğidir.
 Genellikle 6-24 aylık bebeklerde görülür ve oldukça ağır
seyreder.
Laboratuvar Tanısı
Rotavirus infeksiyonlarının laboratuvar tanısı, dışkıda direkt antijen
araştırılması, hücre kültüründe virüs izolasyonu ve serolojik inceleme ile
mümkün olmaktadır.
1.Dışkıda Virüsün ya da Viral Antijenlerin Araştırılması :
 Dışkıda virüsü elektron mikroskobu ile göstermek mümkündür.
 Fakat bu yöntem rutin olarak kullanılmaz.
 Bunun yerine dışkıda bol miktarda virüs bulunması nedeniyle spesifik
antikorlar kullanmak suretiyle ELISA, lateks aglutinasyon deneyi,
immünfloresan, immünelektroforez deneyleri ile antijen araştırılması hem
pratik, hem çabuk, hem de daha ucuz bir yöntemdir.
2.Dışkıdan Virüs İzolasyonu : Dışkıdan alınan örneği
duyarlı hücre kültürlerine ekerek virüsü üretmek
mümkündür. Fakat rutin olarak kullanılan bir yöntem
değildir.
3.Serolojik İnceleme : Çeşitli serolojik yöntemlerle
Rotavirüse özgül spesifik IgG ve IgM antikorları araştırılır.
Bunun yanında total antikorlar ve antikor titresinde
yükselme olup olmadığı araştırılır.
İki serum örneği arasında antikor titresindeki belirgin
yükselme akut infeksiyonu gösterir.
Epidemiyoloji







Rotavirus infeksiyonları dünyada oldukça yaygın olarak görülmektedir.
Özellikle alt yapısı yetersiz geri kalmış ülkelerde önemli sağlık problemi oluşturmaktadır.
Bu tür ülkelerde çocuk ölümlerinin başta gelen nedenleri arasında yer alır.
Genellikle primer infeksiyonlar 6-24 aylık bebeklerde görülür.
Primer infeksiyonlar oldukça ağır seyreder.
Bebeklerde ciddi dehidratasyonlara ve ölümlere neden olur.
Farklı serotipler bulunması nedeniyle Rotavirüs infeksiyonları tekrar tekrar oluşabilir.
 Rotavirüs infeksiyonlarında oluşan bağışıklık 6 ay kadar kısa süreli








olmaktadır.
Korunmada lokal IgA'lar ve interferon önemli rol oynar.
Bu tür antikorlar kısa süreli olduğu için aynı tiple yeniden infeksiyon
oluşabilir.
Bununla birlikte serumdaki antikorlar aynı tiple oluşan infeksiyonların
şiddetini azatır.
Rotavirus'lar kontamine su ve gıdalarla bulaşabileceği gibi dışkı ile kirlenmiş
eller, çeşitli eşyalar ve oyuncaklarla kişiden kişiye direkt ya da indirekt
temasla da bulaşabilir.
Dışkıda bol miktarda Rotavirüs bulunması bu hastalığın yaygınlaşmasını
kolaylaştırır.
Bu yüzden pediatri kliniklerinde önemli hastane infeksiyonları oluştururlar.
infeksiyonlar genellikle sonbahar sonu, kış ve ilk bahar başlangıcında görülür.
Geri kalmış ülkelerde tüm yıl boyunca hastalık görülebilir.
Korunma
 Rotavirus'lar fekal oral yolla bulaştığı için genel hijyenik
kurallara dikkat edilmesi, kanalizasyon sularının içme sularına
karışmasının engellenmesi, alt yapının iyi hale getirilmesi
Rotavirus infeksiyonlarını önemli ölçüde engelleyecektir.
 Rotavirus infeksiyonlarından korunma amacıyla hayvan ve
insan kaynaklı Rotavirus'lardan hazırlanan attenüe aşılar
geliştirilmiştir.
 Bu tür aşılar özellikle bebeklere ağız yoluyla uygulanmakta ve
% 90-95 oranında bağışıklık geliştirmektedir.
 Aşı genellikle alt yapısı yetersiz geri kalmış ülkelerde
uygulanmaktadır.
ADENOVİRUS
 Enterik Adenovirus'lar genellikle F grubunda yer alan





Adenovirus'lardır.
Bu tür Adenovirus'lar serolojik olarak solunum sisteminde
hastalık oluşturan Adenovirüslerden farklıdırlar.
Enterik Adenovirus'lar de morfolojik olarak Adenoviridae
ailesinin genel özelliklerini gösterirler.
Yaklaşık 70-90 nm büyüklüğünde, yuvarlak görünümlü,
zarfsız, DNA virüsleridir.
Genellikle çocuklarda gastroenterit oluştururlar.
Bu virüsün oluşturduğu en önemli bulgu diyaredir.
 İnfeksiyon Rotavirus’lardan daha az ateşli, daha az





kusmalı, daha hafif şiddetlidir.
Semptomlar bir kaç günden, birkaç haftaya kadar sürebilir.
Adenovirus infeksiyonları genellikle endemiktir.
Bununla birlikte salgınlar da oluşturabilmektedir.
Ilık mevsimlerde daha sık görülürler.
Enterik Adenovirus’lar rutin olarak hücre kültürlerinde
kolaylıkla üretilemezler.
 Üretilmeleri için özel tekniklere gerek vardır.
 Bu yüzden rutin tanı için kullanılmazlar.
 Laboratuvar tanısı genellikle serolojik deneylerle dışkıda
antijen araştırılması ile olur.
 Ayrıca immün elektron mikroskopisi ile de dışkıda virüs
araştırılabilir.
Adenovirus’ların Şematik ve Mikroskopik
Görünümleri
ECHOVİRUS
 Echovirus’lar Picornaviridae ailesinde yer alan virüslerdir.
 ECHO virüs ismi, Enterik Cytopathogenic Human Orphan
kelimelerinin baş harflerinden oluşan bir isimdir.
 Otuzdan fazla serotipi bulunmakta olup, bunların hepsi
insanda hastalık oluşturur.
 Morfolojik yönden Picornavirus’ların genel özelliklerini
gösterirler.
 Genellikle prematüre bebeklerde, normal bebeklerde ve
çocuklarda gastroenterit tablosu oluştururlar.
 İnfekte çocuklarda ateş, kusma ve kanlı mukuslu ishal
görülür.
 Hücre kültürlerinde kolaylıkla üretilebilirler.
NORWALK VİRÜSÜ
 Norwalk ajanı olarak da adlandırılır.
 İlk defa 1969 yılında Norwalk şehrinde gastroenterit
olgularında saptandığı için bu virüse Norwalk Ajanı adı
verilmiştir.
 Virüs 27 nm büyüklüğünde olup, içerdiği nükleik asit yapısı
tam olarak anlaşılamamıştır.
 Fekal oral yolla bulaşan bir virüs olup, 3 serotipi bulunur.
 Kuluçka süresi 18-48 saat arasındadır.
 Hastalık aniden diyare, bulantı, kusma, hafif ateş, karın
ağrısı şeklinde başlar, 1-2 gün içerisinde kendiliğinden
iyileşir.
 Hastalık genellikle salgın şeklinde seyreder.
 Sulu kıvamda ve bol dışkılama görülür.
 İnfeksiyon daha çok ileri yaş gruplarında ortaya çıkar.
 Hücre kültürlerinde ve deney hayvanlarında virüsü
üretmek mümkün olmamıştır.
 Bu yüzden hastalığın tanısı ya dışkıda direkt olarak virüsün
gösterilmesi, ya da serolojik yöntemlerle kanda antikor
araştırılmasıyla olmaktadır.
Norwalk Virüsünün Mikroskopik Görünümü
CALİCİVİRUS
 Bu virüsler Astrovirus’lardan biraz daha büyüktürler.
 Bazı Calicivirus’ların yüzeyinde sivri uçlar bulunmakta
olup, bu hali ile yıldıza benzetilirler.
 Dışkıda kümeler halinde görülürler.
 Genellikle damlacık infeksiyonu ve sindirim yoluyla
bulaşarak, bulantı ve kusma ile ani olarak başlayan bir
infeksiyon oluştururlar.
 Oluşan gastroenterit tablosu oldukça kısa sürer.
 Bu gastroenterit tablosuna ilaveten hastalarda başağrısı ve
deri döküntüleri de görülebilir.
 Tüm yaş gruplarında hastalık oluşturabilir.
 Laboratuvar tanısı dışkıda antijen araştırılması ve serolojik
yöntemlerle olur
Calicivirus’ların Mikroskopik
Görünümleri
Calicivirus’ların Patogenezi
CORONAVİRUS
 Coronaviridae ailesinde yer alan virüslerdir.
 Üst solunum yolu ve barsak infeksiyonlarına yol açarlar.
 80-160 nm büyüklüğünde, RNA içeren, pleomorfik, küresel
veya elips şeklinde görülen virüslerdir.
 Patogenezi tam olarak bilinmemektedir.
 Vücuda genellikle üst solunum yolundan girerler.
 Gastrointestinal sistem ve üst solunum yolları
mukozasında çoğalırlar.
 Genellikle solunum sistemi, gastrointestinal sistem ve sinir
sisteminde infeksiyon oluştururlar.
 Laboratuvar tanısı direkt olarak dışkıda antijen
araştırılması ve serolojik yöntemlerle serumda antikor
araştırılmasıyla mümkün olmaktadır.
Coronavirus’ların Şematik ve
Mikroskopik Görünümleri
ASTROVİRUS
 Yıldız şeklinde görünümlerinden dolayı bu isim verilmiştir.
 28-30 nm çapında, RNA ihtiva eden, kübik simetrili, zarfsız





virüslerdir.
Virüs sindirim yoluyla vücuda girer. Kuluçka süresi 3-4 gün
kadardır.
İshal başağrısı, halsizlik, hafif ateş, bulantı şeklinde belirtilere
yol açan infeksiyon oluşturur.
Hastalık 4-5 gün içerisinde kendiliğinden iyileşir.
Genellikle bebeklerde ve çocuklarda infeksiyon oluşturur.
Dışkıda virüsün ya da viral antijenlerin gösterilmesi ile tanı
konulur.
Astrovirus’ların Mikroskopik
Görünümleri
İntestinal Parazitozlar
 Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde güncel
sağlık sorunu
 Çocuklarda
– Bedensel ve zihinsel gerilik,
– Çevreye uyumda zorluk,
– Psikolojik sorunlar
 İmmün yetmezlikli hastalarda fırsatçı
infeksiyonlar yoluyla ciddi klinik tablolar
Amipli dizanteri
 Entamoeba hystolytica’nın neden olduğu kanlı,
mukuslu diyare ile seyreden, sessiz formlardan ağır
diyareye kadar çeşitli klinik tablolara yol açan
paraziter bir hastalıktır.
E. histolytica
 Kist: suda 1 ay, dışkıda 10 gün canlı
metakist
metakistik trofozoid
 Trofozoid: kalın barsakta
prekist
kist
Amebiazis’te Klinik:
Çoğu asemptomatik,
intestinal kolonizasyon 8-12 ay
İntestinal
Ekstraintestinal
 Amipli dizanteri
 Karaciğer absesi
 Fulminan kolit
 Plöropulmoner Amebiazis
 Kronik dizanteri
 Serebral abse
 Ameboma
 Genitoüriner amebiazis
Dizanteride Dışkı Makroskopisi
E. coli ve E. histolytica Kistleri
E.coli
cyst
Entamoeba histolytica
E. histolytica kisti
H.E. boyasıyla
E. hystolytica’ da kolonoskopi
Amebiazis’te tanı:
İntestinal
 Gaitada kist/trofozoid
 Endoskopi
 Serumda Ab saptanması
 Gaitada amip kültürü
Ekstraintestinal
 Görüntüleme yöntemleri
(US, CT, MR)
 Kesin tanı için serumda
amip Ab saptanması
Amebiazis tedavisi
Metronidazol
Küçük çocuklarda
Büyüklerde
35-50 mg/kg/gün, 10 gün
3x750 mg, 10 gün
Ekstraintestinal Amebiaziste:
Abseler bulunsa dahi ilk aşamada medikal tedavi,
sonra lokalizasyona göre cerrahi de yapılabilir.
Giardia intestinalis
Giardia intestinalis
Trofozoid
Kist
Giardia intestinalis
 Tedavi edilmezse %30-50 kronikleşir; steatore,
malnutrisyon, kilo kaybı.
 Malabsorbsiyon hastalıklarıyla karışabilir.
 Tedavi;
– Metronidazol 15 mg/kg/gün, 5 gün;
– protein, uzamış olguda vitamin
TEDAVİ VE KORUNMA
 B. Cereus besin zehirlenmesi: Destek tedavisi
 C. jejuni: Destek tedavisi, ciddi olgularda eritromisin veya
kinolonlar
 EHEC: Destek tedavisi, böbrek fonks.,hb-hct-PLT yakın
takibi
 ETEC: Destek tedavisi,Bactrim veya kinolonlar
 Salmonella spp: Destek tedavisi, barsak dışı yayılım varsa
kinolonlar
 Shigella spp: Destek tedavisi, bactrim veya kinolonlar
 S. aureus: Destek tedavisi,
 V. cholerae: Hızlı rehidrat., erişkinde tetrasiklin,kinolon.
Çocukta Bactrim.
 V. parahaemolyticus: Destek tedavisi,ciddi olgularda
tetrasiklin, doksisiklin veya sefotaksim.
 Y. enterocolytica: Destek tedavisi. Sepsis veya invaziv
tablolar varsa gentamisin, sefotaksim, doksisiklin veya
kinolon.
 C. perfringens besin zehirlenmesi: Destek tedavisi
 Norwalk virusu: Destek tedavisi, bizmut sülfat
kullanılabilir
 Rotavirus GE: Destek tedavisi.
 E. histolytica: metranidazol
İSHALLERİN ÖNLENMESİ

Sosyokültürel ve ekonomik gelişim:
•
Yaşam düzeyinin yükselmesi
Alt yapı hizmetlerinin yeterliliği
Gıda ve içeceklerin yeterli kontrolü
Sağlık ekibinin görevi; bilimsel desteği sağlaması,
toplumun bilinçleştirilmesi ile uygunsuz ortam
koşullarının düzeltilmesine halkın katılımınıda sağlamak
ve çözüm için gerekenleri uygulamasıdır.
•
•
•






Çevre koşullarının düzeltilmesi:
Şehrin kanal ve içme suyu şebekelerinin temasının
önlenmessi
Klorlama
Çöplük ve gübreliklerin çağdaş konuma getirilmesi
Gıdaların sağlıklı hazırlanması ve tüktilmesi
Vektörlerin kontrol altına alınması
Sağlık Eğitimi:
Üç temel kural; gıdaların pişirilmesi, güvenli su kullanımı ve
ellerin yıkanması sık sık vurgulanmalı.
Download