2007-8 Bahar 13. Hafta İletişim

advertisement
İLETİŞİM
Prof. Dr. İsmet Kırkpınar
Tıp Fakültesi Psikiyatri ABD Başkanı
iletişim
• Bilginin taşınması
• Kişiler ya da gruplar arasındaki ileti
aktarımı
• İki birim arasındaki her türlü bilgi
alışverişi
• İnsanlar ya da grupların birbirlerini
etkilemek için ortaya koydukları her
türlü bilgi alışverişi
1
• Bir ileti, bir başka kişi ya da gruba
herhangi bir biçimde aktarılmaktadır.
• Bu iletiyle karşıdaki kişide ya da grupta
bir etki, bir davranış değişikliği
yaratılmak istenmektedir.
• Çeşitli araçlar veya davranışlar
aracılığıyla bir haberleşmedir.
İletişim sürecinin elemanları
• GÖNDERİCİ (KAYNAK): İletmek
istediği bir iletisi olan, bir iletişimi
başlatan, iletiyi düzenleyen ve alıcıya
gönderen kişi ya da gruptur.
Kişilerarası iletişimde bir kişi ya da
grup, kitle iletişiminde ise cansız
nesnelerdir (Gazete, TV, sinema…)
2
İletişim sürecinin elemanları
• İLETİ (MESAJ): Göndericinin alıcıya
iletmek istediği bilgiler, duygular,
düşünceler, istekler…dir.
İletiler sözlü, yazılı, çeşitli sesler,
semboller, jestler biçiminde olabilir.
İletişim sürecinin elemanları
• KANAL: Gönderici ile alıcı arasında yer
alan, iletinin gönderilme ve alınma
yollarıdır.
Görsel, işitsel, dokunsal… olabilir.
Birden çok kanal aynı anda kullanılabilir.
3
İletişim sürecinin elemanları
• ALICI (HEDEF): Göndericinin bir iletiyi
gönderdiği ve üzerinde bir etki
yaratmak istediği kişi ya da gruptur.
Alıcı iletiyi alarak yorumlar.
İletişim sürecinin elemanları
• GERİBİLDİRİM (FEEDBACK): Alıcının
iletiyi alarak değerlendirdiğini ve
yorumladığını gösteren, iletiyi aldıktan
sonra göndericiye cevap vermesidir.
Alıcı iletiyi yorumladıktan sonra bir
duygu, düşünce veya bir davranış ortaya
çıkar, bunlara uygun olarak göndericiye
bir cevap verilir.
4
İletişim sürecinin elemanları
ORTAM (CONTEXT): İletişim sürecinin
gerçekleştiği yer ve zamanın
özellikleridir.
İletişim modelleri
• Tek yönlü iletişim:
Amaç göndericinin alıcıya bir bilgi
aktararak onda bir etki yaratmasıdır.
Gönderici etkin, alıcı edilgen roldedir.
Alıcıdan geribildirim vermesi istenmez.
Örn.: Üst’ün asta emir vermesi
5
İletişim modelleri
• İki yönlü iletişim:
Sürece, hem gönderici hem de alıcı etkin olarak
katılmaktadır.Gönderici iletiyi göndermekle
birlikte alıcıdan geribildirim vermesini bekler.
Geribildirimin verilmesi, alıcının iletiyi alarak
değerlendirdiğini ve yorumladığını gösterir.
Gönderici iletiyi ve kendini bu geribildirime göre
yeniden değerlendirir. Karşılıklı etkileşim söz
konusudur.
Örn.: Babanın oğluna nasihat etmesi
İletişim modelleri
• Çok yönlü iletişim:
Gönderici ve alıcının birbirlerini karşılıklı
olarak aynı zamanda etkiledikleri iletişim
şeklidir. İletişime katılanların ikisi de hem
gönderici hem alıcıdır. İkisi de birbirlerine
hem ileti gönderirler, hem de geribildirim
verirler. Her iki tarafta etkin roldedir.
Örn.: Gerçek bir konuşma
6
iletişim
• Bilgi üretme, aktarma ve anlamlandırma
sürecidir.
• Bu bakımdan iki kişinin karşılıklı
konuşması iletişim olarak kabul edilemez.
• İletişim, katılanların bilgi, düşünce ve
duygularını birbirlerine ilettikleri ve
birbirlerini anlamaya yorumlamaya
çalıştıkları bir süreçtir.
İNSANLARLA İLETİŞİM
• İletişim canlılar arasında bir olaydır. Bu yüzden
iletişimi anlayabilmek ve etkili biçimde
kullanabilmek için insanların birbiri ile olan
ilişkilerini anlamak gerekir.
• İletişim, anlamların paylaşılmasını içerir.
İletişimin gerçekleşebilmesi için kullanılan
terimlerin anlamları ve tarifleri üzerinde ortak bir
şablon birliği bulunmalıdır
• İletişim sembollerle yürütülür. Kullanılan
hareketler, jestler, harfler, rakamlar ve
kelimelerin ilettikleri, fikirlerin kendileri değil
temsilcileridir
7
• İletişim bir sanattır.
• Pratikle öğrenilir.
• İnsanlarla sözlü ve sözsüz olmak üzere etkili bir
biçimde çok yönlü bir iletişim kurarız. Başkaları
üzerinde bıraktığımız izlenimin sadece çok
küçük bir yüzdesini sözel iletişimden
kaynaklanan kısım oluşturur. Bu izlenimin çok
büyük bir kısmını oluşturan unsur, sözsüz
mesajlardır. Bu mesajlar kelimeler ve kelimelerle
ifade edilenler dışında her türlü iletişimi kapsar.
• Dil (language) ve iletişim (communication)
ilişkili olmakla birlikte eşanlamlı değildir.
• İletişim; daha geniş kapsamlı bir terimdir.
• İletişim, bir organizmanın ürettiği, başka
organizmalar için anlamlı olan ve böylelikle
davranışlarını etkileyen sinyallerden
oluşur.
8
İki çeşit sinyal vardır:
• İşaret (sign); olaylar arasındaki doğal ilişkilerde
anlam kazanan ve daha önceden bağlantılı
olduğu durumlarla ilişkili olduğu öğrenilmiş
sinyallerdir.
Örn. Bir köpeğin havlaması ısırabileceğinin
işaretidir.
• Sembol; insanlar tarafından üretilmiş, kendisine
bir anlam verilmiş ve kendi aralarında iletişim
kurmak için kullanılan sesler, resimler v.b.
sinyallerdir.
• Islık veya davul çalma bir semboldür.
• Bununla beraber, sembollerle iletişimde en
yaygın kullanılan sistem, anlam iletmek için
değişik birleşimlerle söylenen ve kelimelerden
oluşan bir dildir.
• Dili desteklemek için yüzlerce el ve yüz hareketi
kullanılabilir. Sağırlar, tamamen işaretlerden
oluşan bir dil kullanabilir.
• Ancak yazılı veya sözlü dil, iletişimin esasıdır.
9
10
İLETİŞİMİN TEMELİNDEKİ 4
ALTIN KURAL
• Her an iletişim içindeyiz
• Olayların öbür yüzüne de bakmak gerekir
• İletişimde ilk mesaj karşıdakinin varlığını
kabul etmek ile ilgilidir
• Ne söylediğimiz yanında nasıl söylediğimiz
de önemlidir
11
HER AN İLETİŞİM İÇİNDEYİZ
• İki kişi birbirinin farkına vardığı andan
itibaren birbirine mesaj vermeye başlar.
• Mesaj için konuşmak şart değildir. Beden
dili ile de birtakım mesajlar verilir ve alınır.
OLAYLARIN ÖBÜR YÜZÜNEDE
BAKMAK GEREKİR
• Genelde olayın yalnızca bir yüzüne
bakarak yargıya varılır. Bu yanlış bir
paradigmadır. Aynı olaya bir başka açıdan
bakıldığında farklı görülebilir.
12
Çerçeve içindeki olayı dikkatlice okuyunuz ve aşağıdaki cümleleri bu
olaya göre değerlendiriniz
DÜKKANDAKİ ADAM
DÜKKANDAKİ ADAM IŞIKLARI HENÜZ SÖNDÜRMÜŞTÜ Kİ BİR ADAM
İÇERİ GİRDİ VE SADAKA İSTEDİ. DÜKKAN SAHİBİ KASAYI AÇTI, FAKAT
GÖRDÜ Kİ KASANIN İÇİ TAMAMEN BOŞALTILMIŞTI. O SIRADA ADAM
SON HIZLA KAÇTI.
BUNUN ÜZERİNE DERHAL POLİSE HABER VERİLDİ
• Dükkan sahibi ışıkları söndürdükten
sonra dükkana bir adam girdi.
doğru Yanlış
belirsiz
Dükkan sahibi kasayı boşalttı ve kaçtı
Hırsız bir erkekti
İçeri giren adam para istemedi
Kasayı açan adam dükkan sahibiydi
Kasayı açan dükkanla ilgili bir kişiydi
Hırsız parayı dükkan sahibinden istedi
Polis telefonla çağrıldı
Polise haber veren dükkan sahibiydi
13
İLETİŞİMDE İLK MESAJ
KARŞIDAKİNİN VARLIĞINI KABUL
ETME İLE İLGİLİDİR
• İlk andan itibaren karşımızdaki kişiye
varlığını kabul etme veya etmeme ile ilgili
mesaj veririz.
NE SÖYLEDİĞİMİZ YANINDA
NASIL SÖYLEDİĞİMİZ DE
ÖNEMLİDİR
• İletişimde içerik ve ilişki olmak üzere iki
boyut vardır. İçerik mesajın kendisidir (ne
söylediği)
• İlişki ise mesajın ifade ediliş tarzıdır (nasıl
söylendiği)
14
• Konuşmanın algılanması; sadece ne
söylendiği değil, aynı zamanda kimin
söylediğiyle de ilgilidir.
• Konuşanın tanıdık veya yabancı olması;
öfkeli, mutlu veya kırgın olduğunu
gösteren ses tonu; sesin yüksekliği ve hızı
da algılamamıza en az söylenenler kadar
etki yapar.
İletişim türleri
1. Sözsüz iletişim
2. Sözlü iletişim
15
Sözlü iletişim
•
•
•
•
•
•
•
•
Verici
Kodlama
Mesaj
Araç
Alıcı
Kod çözme
Gürültü
Geribildirim(feedback)
16
TEMEL İLETİŞİM SÜREÇLERİ
• a. Kod: Mesajın işaret haline dönüşmesinde
kullanılan simgeler ve bunlar arasındaki ilişkileri
düzenleyen kuralların tümüne kod adı verilir. Şu
anda bu yazıyı Türkçe kod kullanarak yazıyorum.
Karşılıklı konuşurken aynı anda değişik kodlar
kullanılır. Yüz ifadesi, söyleyiş tarzı, el ve kolların
hareketleri de ayrı ayrı kodlar aktaran mesajlardır.
• b. Kodlama: Mesajın içeriğinin kod simgelerine
dönüştürülmesine kodlama denir. Belirli bir niyet
ya da duygu değişik kodlarla ifade edilebilir.
Örneğin kızgınlık duygusu kullanılan kelimelerle,
söylenilen kelimelerle ifade edilebileceği gibi
kişinin yüz ifadesiyle de belirtilebilir.
• c. Kod açma: kodlanarak gelen mesajın
içeriğini yeniden elde etmek için yapılan
çözümleme sürecine kod açma denir.
• d. Yorumlama: yorumlama yeniden bir
değerlendirmeyi gerektirir. Kod açılarak elde
edilen mesajın içeriğine, o andaki bütün
ilişkiler ve koşullar çerçevesi içinde yeniden
anlam verilmesine yorumlama denmektedir.
Bazı durumlarda kod açılarak elde edilen
anlamla yorumlama sonucunda elde edilen
anlam arasında pek bir fark yoktur. Bazen
de tamamen farklı bir yorumlama yapılabilir.
Bazen bizim söylemek istediğimiz şeyle
karşıdakinin anladığı arasında farklılıklar
meydana gelebilir.
17
• e. Geri iletim: kaynak birimin
gönderdiği mesaja karşılık hedef
birimin gönderdiği cevaba geri iletim
adı verilir.
• f. kişinin kendisinin gönderdiği
mesajı kendisinin alması sürecine
kendine geri iletim adı verilir. Eğer
kişi kendi söylediklerini duyamaz ise
3-4 dakikadan fazla konuşamaz
Kişilerarası iletişimde engeller
• İnsanlar duymak istedikleri şeyleri duyarlar
• İnsanlar bildikleriyle çelişen verileri
görmemezlikten gelirler
• Kaynağın değerlendirilmesi
• Algılama farklılıkları
• Kelimelerin anlamı herkes için farklı olabilir
• Tutarsız işaretler
• Duyguların etkisi
• Gürültü
18
19
Engellerin giderilmesi
•
•
•
•
•
•
•
Geribildirimden yararlanılması
Yüzyüze iletişime başvurma
Alıcıya karşı duyarlı olmak
Sembolik anlamların farkına varmak
Direkt ve basit dil kullanmak
Gerektiğinden fazla tekrar yapmamak
Davranışın savunucu değil destekleyici
olması
İletişim kurmada rol oynayan
faktörler
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Ses tonu
Göz bebeklerinin büyüklüğü
Konuşma sürati
Aradaki mesafe
Jestler, mimikler
Duruş biçimi
Kıyafet tarzı
Yüz ifadesi
Göz teması
Kelime seçimi
Göz hareketleri
20
21
BEDEN DİLİ
•
22
BEDEN DİLİ
• Beden dili, herkesin konuştuğu ama çok az
kişinin anladığı, yorumlayabildiği bir dil olarak
tanımlanabilir.
• Daha basit bir deyişle beden dili, sessiz bir film
seyrederken yada televizyonun sesini
kapattığınızda aldığınız mesajdır. Beden dili,
insanların aslında ne demek istedikleri
konusunda dünyada konuşulan dillerdeki tüm
kelimelerden daha fazla şey anlatır. Konuşurken
beden tarafından gönderilen sinyal ve mimiklerin
çoğu, biz farkında olmadan dış dünyaya iletilir.
BEDEN DİLİNİN İÇERDİKLERİ
• Hareketler, duruş, oturma şekli, kolları kullanma, yüz
ifadesi, göz ve kaş hareketleri, el sıkışma, yürüyüş
biçimi, başkalarıyla aranızdaki mesafe, giyim vs. Hiç
şüphe yok ki, başkalarının beden dilini yorumlayabilmek
iyi bir şeydir. Ama kendi beden dilimize hakim
olabilmek,onun verdiğiniz mesajla olan ilgisini
kavrayabilmek,onu gerektiği şekilde kullanabilmek
oldukça önemlidir.
• Başkalarının beden dilini yorumlamak eğitim gerektirir
ama imkansız değildir. İletişim kurduğunuz kişilerin yalan
söyleyip söylemediğini; sıkılıp sıkılmadığını; sabırsız,
ilgili, savunma içinde olup olmadığını; sizinle aynı fikirde
olup olmadığını onlar size bir şey söylememiş olsa bile
rahatça anlayabilirsiniz. Beden dilini anlamak sureti ile
kişilerin dürüst, sinirli, çıkarcı, şüpheci, kızgın, endişeli,
güvensiz vs. olup olmadıklarına karar verebilirsiniz.
Hizmet alıp verme durumunda bunu anlamanın ne kadar
önemli olduğu gayet açıktır.
23
• Düşünceleri ile verdiği mesaj uyum içinde olan ve
duruma hakim bir kişi dik duracaktır. Başkaları
üstünde baskı oluşturmak isteyen ısrarcı bir kişi öne
eğilecektir. Örneğin anne-baba çocuğu disipline
sokmak için çalışırken, liderler kararlarını kabul
ettirmek isterken ya da hizmet veren kişi bir grup
insana bazı şeyleri yaptırmaya çalışırken bu duruşu
görebilirsiniz. Bedenin arkaya doğru eğilmesi, kişinin
savunma içinde ya da ketum bir düşünceye sahip
olduğunu gösterir.
• Karın dışarı çıkarılır şekilde arkada kalan baş ve
aynı hizada ayaklar, açık bir tereddütün ifadesi
olarak algılanır. Bu kişi utangaç ve güvensiz birisi
olabilir. Böyle bir duruştan hem dostluk hem de
güvensizlik gibi çifte mesaj almak mümkündür.
Bir insan başkasını yanağından
öperken ya da yanağını dostça
sıkarken öne eğilir. Bilinçsiz olarak
eğilme bu temasın arkadaşça
olduğunu ve kesinlikle başka bir
niyetle yapılmadığın gösterir. Bu
duruşu lokantada hizmet yapan
garsonda da görebilirsiniz. Bir şey
rica edecek olan işçinin patronun
kapısı önünde böyle biraz öne eğik
durduğunu görebilirsiniz.
24
Baş önde gövde arkada, karın ve ayaklar aynı
hizada bir duruş, uzun boylarını dert etmiş
kişilerin benimsediği bir duruştur. Biraz uyuşuk
ve ilgisiz bir kişi izlenimi veren bu duruşu,
yetişme çağındaki gençlerde görebiliriz. Burada
da bir çift mesaj söz konusudur. Çünkü genç
hem bu duruşa yol açan ani büyüme ve buluğ
çağı değişiklikleriyle uğraşmanın zorluğu içinde
hem de canlı, ilgili ve enerji dolu olabilir.
• Çok ufak tefek ama büyük görünmek isteyen
kişilerde, göğsün ileriye doğru çıkarılıp; baş,
karın,ayaklar arkada bir duruş sergilediklerini
görürsünüz. Bu duruşu mümkün olduğu
kadar önemli görünmek için çalım satmak
isteyen ikinci derecedeki memurlarda da
görebilirsiniz.
25
Farkına varmadan bizi ele verecek beden dili
• Bilinçli ve bilinçsiz kullanılan beden dili arasındaki çizgi belirgin
değildir. Birisi ilgisini göstermek için başını bilinçli olarak yana
eğerken, bir diğeri ilginç bir seminer dinlerken bilinçsiz olarak başını
yana eğebilir. Bilinçsiz beden dilinden örnekler verelim:
•
•
•
•
Bir şey ilgi uyandırdığında göz bebeklerinin büyümesi
Gerilim içindeyken omuzların kalkması
Güvensizlik hissiyle ağıza/buruna dokunmak
Bir şey ilginizi çektiğinde başın bir yana doğru eğilmesi
• Beden dilini yorumlayarak bir kişinin düşünce ve duygularını doğru
olarak anlayabilmek için beden sinyallerini bir bütün olarak görmeye
ve onları duruma göre değerlendirmeye çalışmalısınız. Doğru bir
karara varmak için en azından üç sinyal aynı yolu göstermelidir.
Oturma Sırasında Beden Duruşu
(Postür)
• Bir insanın oturma esnasında bedeninin üst (belden yukarı)
bölümünü kullanma biçimi, onun iç dünyası konusunda fikir
verir.
• Dik bir oturuş, dik bir duruşta olduğu gibi canlılık ve hayat
enerjisi ifadesidir.
• Buna karşılık çökük bir oturuş çekingenliği ve kişinin azalmış
hayat enerjisini gösterir.
• Bedenin yandaki kişiye eğilmesi tahmin edilebileceği gibi o
kişiye duyulan bir ilginin işaretidir,
• Yanındaki veya karşısındaki kişiden aksi yöne eğilmek ise
duygusal veya zihinsel olarak uzaklaşmayı ortaya koyar.
• İlginç olan zaman zaman sözler ile davranışların
çelişmesidir. "Evet" diyen biri bazen geri çekilebilir. Böylece
adeta kendi kelimelerinden de uzaklaşmış olur.
• Unutmamak gerekir ki; gerçeği yansıtan bedenin verdiği
işarettir.
26
Açık-net sinyaller ve çifte sinyaller
• Kişinin düşünceleriyle söyledikleri birbirine
uygun olduğunda karşıdaki kişiye “açık,
net” bir mesaj iletilir. Bu durumda beden
baştan ayağa kadar dik bir pozisyon alır.
Düşüncelerle sözler birbirine uymadığında
“çifte sinyal” ortaya çıkar. Bu durumda baş
ve ayak arasındaki çizgide bir eğilme ve
kıvrılıp bükülme olur.
sosyal biliş
• “Sosyal biliş, bireyin başkalarının niyet ve
eğilimlerini anlama yetenek ve
kapasitesine denir.
• Genel olarak çalışabilme, kişilerarası
ilişkileri sürdürebilme ve kendi bakımını
yapabilme biçiminde tanımlanan sosyal
işlevselliğin altında yatan esas zihinsel
işlemlerdir.
27
Sosyal Bilişin Alanları
• Emosyon Algılama
• Zihin Teorisi
• Yorumlama Tarzı
28
ZİHİN TEORİSİ
• Başkalarının zihinsel durumlarını (inanç, duygu,
düşünce) anlayabilme yeteneği
• Başka insanların içinde bulundukları durumları, inançları,
istekleri ve niyetleri hakkında fikir sahibi olma yeteneği
• Davut bir görüşmeye gitmek zorundadır ve
gecikmektedir. Ayakkabılarını giyerken, karısı Ayşe’ye:
• “ O mavi tişörtümü giymek istiyorum ama çok
kırışık.” der.
• SORU: Davut bunu söylerken aslında ne demek
istedi?
ZİHİN TEORİSİ
• Kişinin, kendi zihninin ve başkalarının zihinlerinin nasıl
çalıştığı; duyguların, arzuların, inançların nasıl oluştuğu
konusundaki teorisidir.
• Karşımızdaki insanın içinde bulunduğu zihinsel durumu
kendi kafamızda modelliyor olabilmemiz, onun istekleri
hakkında tahminde bulunabiliyor olmamız iletişimin
esasıdır.
• 4-5 yaşında geliştiği düşünülüyor.
• Otistikler, kendilerini başkalarının yerine koyma
konusunda veya başka bir insanın ne düşündüğü ve
hissettiğini anlama konusunda zorluklar yaşarlar. Bu
yüzden otistiklerde zihin teorisi yetersizliği olduğu öne
sürülmektedir.
29
yorumlama/anlam verme tarzı
• Başımıza gelen olumlu ve olumsuz olayların
niçin olduğunu anlama ve açıklama biçimimiz.
• Örnek:
– Bir arkadaşınız size hakaret etti
• Arkadaşınız size niye hakaret etti?_______
– Sizin yüzünüzden
– Başkalarının yüzünden
– Durumla ilgiliydi
paradigma
• Bir olayı alışılagelmiş, kabul edilmiş
şekliyle gerçekleştirmek, belirlenen şekilde
düşünmek ve belirlenen şekilde
davranmak, geçmişten gelen değerlere ve
düşünce modeline göre yaşamak
30
PARADİGMA
•
•
•
•
•
Farkına varılmadan takılan gözlüklerdir
Dünyayı algılama haritasıdır
Dinamiktir
Hayatın tüm alanlarını kapsar
Geniş kapsamlı ve dar kapsamlı olabilir.
Geniş kapsamlı olanlar dar kapsamlıları
etkiler.
İnsanlar
şablonlarına /paradigmalarına göre
davranırlar
Şablonlar/paradigmalar
tutum
davranış
sonuç
31
algı
•
•
•
•
•
•
şartlanma
şablonlar
Geçmiş
Kültür
Medya
Kişilik
Eğitim
v.b
Sosyal biliş ve sosyal işlevsellik arasındaki etkileşimi anlamanın
kavramsal çatısı
Karar:
Anlam verme
Davranış:
“Arkadaşım
kızgın.”
“Arkadaşım bana
kızgın.”
Arkadaşa karşı
dost olmayan
eylemler
Hemen
karara atlama
Emosyonu Algılama
Görsel Tarama
Kısıtlı tarama
alanı
Dikkat çeken özelliklere
odaklanma
Yeterlilik
önergesi
Bilişsel
Çarpıtma
Anlam Verme Biçimi
Zihin teorisi
Kişiselleştirme hatası
Zihin Teorisinde
Bozukluk
32
karar ve davranış
Olay
Doktorum
bugün
benimle
konuşmadı
Tahminler
Duygular
11- Benden
hoşlanmıyor Yaralanma,
incinme
2- İşi
2- Kızgınlık
benden
daha önemli
3- Bir
3- Nötr
unutma
olmalı
Davranış
1- Hocaya
şikayet
edeceğim
2-Doktora
hesap
soracağım
3-Hemşire
hanıma bir
sorayım
İki farklı davranış biçimi:
Agressif davranış
Assertif davranış
33
AGRESİF DAVRANIŞ
• Bu davranış oldukça karmaşık bir tablo
gösterir. Bu kişiler aktif veya pasif olabilirler.
Bu davranış bazen üstünlük duygusunu
göstermek için kullanılır ama genellikle saygın
olmayan bir ifadesi vardır. Agresyon
doğrudan, dolaylı veya dürüst yahut hileli
olabilir. Bu insanlar kendi istek ve duygularını
herkesin önünde görür. Uyumlu bir davranış
değildir. Diğer insanların doğrularını ön plana
çıkarmaz. “Kazan kaybetsin” ilişkisini
hedefler.
Agresif davranışın beden dilinin
ifadesi:
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Beden duruşu dik ve gergindir
Omuzlar arkaya çekik ve hareketlidir
Çene kilitlenmiş ve ileri doğru çıkıktır
Dudaklar gergindir
Oturuş gergin,öne doğru eğik,hareketli
Elleriyle devamlı birşeyleri hırpalarlar
Başla tasdik etme keskin ve hızlı olur
Kaşlar çatıktır
Gergin bir bakış hakimdir
Gözler dalgın,çok az göz kırpma
Hakimiyet kuran alaycı bir gülümseme
Öfkeyi ifade eden bakışlar
Yüzün aşırı kızarması
Ses tonu emir verir gibidir.
34
ASSERTİVE=GİRİŞKEN DAVRANIŞ
• Hiç ailenizin sizin de düşünebildiğinizi görmekte
zorlandığı durumlar oldu mu? Hiç aldığınız bir şeyi geri
götürme durumunda olup uykularınızın kaçtığı oldu mu?
Beraber çalıştığınız insanların sizin söylediklerinizi
dinlemekte zorlandığı oldu mu? Bunların üstesinden
gelmemizin tek yolu “GİRİŞKEN davranış”tır.
• Girişken davranışı iddialı olma, kendine güvenme,
özgüveni olma şeklinde açıklayabiliriz.
• Biz çok zaman düşündüğümüz kadar girişken değilizdir.
İnsanın girişken davranışı benimsemesi arttıkça
çatışmalar, başarısızlıklar, tatminsizlikler ve stres
seviyesi azalacaktır. Girişken davranışı geliştirmek emek
vermeyi gerektirir. Hiç şüphe yok ki elde edilecek sonuç
bu sarfedilen emeğe değer.
35
Assertive davranış
• Girişken davranan kişi aktiftir. Direkt hareket
eder ve dürüsttür. Kendine ve başkasına karşı
saygılıdır.
• Girişken davranan kişi istekler, ihtiyaçlar ve
doğruluk konusunda diğer insanlarla her
zaman eşit olmayı tercih eder. Dinleyerek,
müzakere ederek ilişkiler kurar ve daima
“Kazan kazandır” ilişkisini benimser.
Assertive davranan kişinin beden
dilinin ifadesi:
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Beden dik fakat gevşek
Omuzlar dik fakat az hareket var
Eller açık ve az hareketli
Başla tasdik gerektiğinde yapılır
Düşünceli bir duruş
Önemseyen bakış
Göz kırpmalar az
Tabii bir gülümseme
Özgün gülüş
Ağız gevşek
Belli belirsiz pembeleşme
Ses akıcı, rahat; alçalmalar, yükselmeler yok
Komik olaylarda yerinde gülmek
36
HEPİMİZ:
• •
• •
• •
Kusurlu bulunma,
Karşımızdakini yanlış anlama,
Amirlerimiz, hocalarımız tarafından
sertçe eleştirilme,
• • Budala görünme
endişelerinin doğurduğu sıkıntıyı yaşarız.
Duygusal zeka
• Duyguları idare edebilme ve
ilişkileri ayarlayabilme becerisi,
duygusal zeka olarak bilinir.
• Kavramı ilk kez Salovey ve Mayer (1990)
kullandı.
• Ancak kavramı geliştiren ve gündeme
taşıyan kişi, ‘Duygusal Zeka’ adlı kitabıyla
Daniel Goleman oldu.
37
duygusal zeka
‘Kişinin kendi duygularını anlaması,
başkalarının duygularına empati
beslemesi ve duygularını yaşamı
zenginleştirecek biçimde düzenleyebilme
yetisi’
Daniel Goleman, Duygusal Zeka, 1995
duygusal zekanın öğeleri
1.
2.
3.
4.
5.
Özbilinç (kendinin farkında olma): Kendini tanıma,
kendi duygularının farkında olma ve doğru
değerlendirme yeteneği.
Duyguları yönetebilmek: Duygularını uygun biçimde
yönetebilme, denetleyebilme yeteneği.
Kendini harekete geçirebilme (motivasyon):
Duyguları bir amaç doğrultusunda harekete
geçirebilme, içsel güdülenme. Enerjiyi belli bir amaç
uğruna, belli bir yönde harcamaktır.
Başkalarının duygularını anlayabilme (empati):
Kendini başkalarının yerine koyabilme yeteneği.
İlişkileri yürütebilmek: Etkili kişilerarası ilişkiler
kurabilme ve sürdürebilme yeteneği
38
empati
Kişinin bir diyalog sırasında karşısındakinin
duygu ve düşüncelerini anlayabilmesini ve
böylece duyarlı bir yaklaşım içinde
olmasını sağlayan bir duygusal zeka
becerisidir.
empatinin öğeleri
1. Kendini karşısındakinin yerine koyma,
onun bakış açısıyla bakma,
2. Karşısındakinin duygu ve düşüncelerini
doğru olarak anlama,
3. Zihninde oluşan anlayışı, karşısındakine
aktarma.
39
ayna nöronlar
• 1996’da Vittorio Gallase ve Gicomo Rizzolatti
adlı 2 İtalyan bilim adamı, düşünce okuma
konusunda maymunlar üzerinde deneyler
yaparken yeni bir nöron türü keşfettiler.
• Bu nöronlar belli işleri yaparken aktif hale
geliyorlardı, tesadüfen farkedilen bir özellikleri
ise bir alt grubunun bir başkası aynı işi yaparken
aktif hale gelmeleriydi.
• Bu nöronlar insanda Broca alanı denilen bölgeye
denk geliyordu.
• Bu alan insanda konuşma merkezi olarak bilinir.
ayna nöronlar
• Daha sonra fMRI çalışmaları, Broca dışında temporal
lobun üst kısmı ve paryetal lobda da bu nöronların
bulunduğunu gösterdi.
• Bu nöronlar diğer insanların davranışlarını anlamakla
kalmıyor, aynı zamanda onları taklit de ediyor. Limbik
bölgeye gönderdiği iletilerle böyle durumlarda ortaya
çıkan duygusal tepkilerimizi başlatıyor.
• Bu nöronlar sayesinde bir eyleme bakarak ya da o
eylemi yaptığımızı hayal ederek, eylemi yapmış gibi
olabiliyoruz.
• Bu nöronların empati yeteneğinin oluşumundaki rolü
giderek belirginleşiyor.
40
iletişimin altın anahtarı:
etkin dinleme
41
iletişimde etkin dinlemenin
basamakları
• Sessizlik (edilgin dinleme): Diğer kişiyi dinlemek
ona saygı gösterildiğini anlatır ve ilişkinin
kurulmasına yardımcı olur.
• Kabul ettiğini gösteren tepkiler: Sözlü mesajlar
ve beden dilinden yararlanarak anlamaya
çalıştığını hissettirmek.
• Kapı aralayıcılar ve konuşmaya davet: kendi
yargılarını ortaya koymadan karşıdakinin
konuşmasını kolaylaştıracak mesajlar verme
• Açık uçlu sorular
iletişimde etkin dinlemenin önemi
• Karşıdakinin olumsuz duygularını kabulünü
sağlar.
• Karşıdakinin duygularını ifade etmesine yardımcı
olur.
• İnsanlar arasında sıcak bir ilişkinin kurulmasını
sağlar.
• Sorunların çözülmesini sağlar.
• Karşıdakinin bizim düşüncelerimize daha fazla
değer vermelerine yardımcı olur.
• Kişinin bireysel farkındalık sağlamasına yardımcı
olur.
42
• İnsanların iletişim kurmaya çalışırken
genellikle yaptıkları en büyük yanlış
sadece konuşmaları, karşıdakini
dinlememeleri ve konuşmalarının daha
çok haklılığını gösterme veya öğüt verme
şeklinde olmasıdır.
• İlişkide ilk temel nokta güvendir. Kişi,
karşısındakilere güven duyduğu sürece
sorunlarına onları da ortak eder ve çözümü
kolaylaştırmış olur. neden olabilir.
• Ailede temel güven duygusunu alamamış
kişilerde bir başkasıyla bu duyguyu kazanmak ta
zordur.
• Sabırlı, aldatmayan, samimi bir ilişki kurulmaya
çalışılmalıdır.
• Kurulacak ilişki karşıdakinin haklarıyla
sorumlulukları arasında denge kurabilecek
nitelikte olmalıdır.
43
teşekkürler
44
Download