ACİL DÖKÜNTÜLÜ HASTALIKLAR Döküntü, bir hastalığın neden

advertisement
Tablo 1: Cilt lezyolarının terminolojisi.
DÖKÜNTÜLÜ HASTALIKLAR
Döküntü, bir hastalığın neden olduğu, görülebilir
bir lezyondur. Bu durum bir deri hastalığı
olabileceği gibi, sistemik bir hastalığın semptomu
da olabilir. Enfeksiyon nedenli döküntüler deri
tutulumuyla sınırlı olabilir veya daha geniş bir
durumun parçası olabilir.
Lezyon
tipi
Veziküller
Peteşi
Döküntünün ayırıcı tanısında onun özelliklerini
tanımlayabilmek önemlidir. Görünümü detaylı
olarak sorulmalıdır çünkü döküntüler genellikle
zamanla değişir.
Püstül
Dağılımı
Genel nedenler
Küçük, sıvı
dolu
kabarcıklar
Küçük,
basmakla
solmayan
noktalar
Pürülan mayi
içeren küçük
kabarcıklar
Varicella zoster, HSV,
enterovirüsler
(özellikle Coxackie A)
Vaskülit,
meningokoksemi,
trombositopeni
Anamnez:
Döküntünün başlaması: ani mi, ilerleyici mi?
Lezyonun tipi: tablo1’e bakınız.
Dağılımı: santral, periferal veya yaygın mı?
İlerlemesi: yayılım yönü, ilerleme hızı
Çocuğun genel durumu, prodromal hastalık ve
ateş durumu
Olası enfeksiyöz temasları
İlaç anamnezi: çocuğun sistemik veya topikal ilaç
kullanımı
Döküntünün semptomları: kaşıntı, ağrı, yanma
Seyahat anamnezi
Evcil veya yabani hayvan teması.
Ürtiker
Makül
Papül
Plak
Fizik muayene
Kabarık,
kaşıntılı
lezyonlar
Non-palpabl,
düzgün
noktalar.
Kabarık,
palpabl,
küçük, sınırlı
lezyonlar
Kabarık, düz
tabanlı
lezyonlar
Bakteriyel
enfeksiyonlar,
ör.:S.aureus.
Enfeksiyöz
olması
gerekmez
İlaç
erupsiyonu,
eritema marginatum,
idiyopatik
İleç erupsiyonu, viral
egzantemler
Molloscum
contagiosum,
enterovirüsler
Psöriazis,
rosea
siğil,
pityriazis
A. Yenidoğanda Önemli Döküntüler
Aşağıdakiler mutlaka muayene edilmelidir.
1. Erythema toxicum
Küçük sarı veya püstüller ile örtülü kırmızı
maküllerdir. İdiyopatik ve non-enfektif bir
durumdur. Lezyonun gram boyamasında multipl
eozinofil göstermesi enfeksiyon açısından
yanıltıcı olabilir. Döküntü genellikle hayatın ilk
birkaç günüde görülür ve ilk 15 güne kadar
sürebilir.
 Başvuru anındaki deri yüzeyi
o Döküntünün gerçek başlangıç
yerinin tespiti
o Lezyonların tipi
o Dağılımı
o Lezyonların evrimi
 Müköz
membran
tutulumu
veya
ülserasyon
 Konjontiva enfeksiyonu veya episklerit
 SCALP ve saçlı deri inflamasyonları, saç
kaybı olup olmadığı. UV ışık kullanımı
(Wood
ışığı
ile)
bazı
mantar
enfeksiyonlarını gösterebilir.
 Lenfadenopati
 Hepatosplenomegali
 Artrit açısından eklem muayenesi.
2. Stafilokoksik deri enfeksiyonu
Erythema toxicum ile benzer olabilir. Deri
sertleşmiş olabilir ve püstüller veziküller arasında
veziküller ve bazen de büller serpişmiş olabilir.
Büllöz olduğunda büllöz impetigoya dönüşür. En
ciddi formu olan stafilokoksik haşlanmış deri
sendromunda, klinik olarak septik bir çocukta,
geniş cilt kaybıyla birlikte ileri derecede eritem
vardır (şekil 1). Bu durum hayatı tehdit edicidir.
1
önce püstüler olur ve süperenfeksiyon olmazsa
skar bırakmadan iyileşir. Genellikle farklı
dönemlerdeki lezyonlar aynı anda görülür. Müköz
membranlar tutulabilir. Sıklıkla hafif letarji ve
ateşle seyreden hafif bir prodromal dönem vardır.
Suçiçeği egzema gibi belirgin bir cilt hasarıyla
birlikte olduğunda ciddi hastalık riski daha
yüksektir ve dikkatli monitörizasyon ve tedavi
gerekir.
b. Herpes Zoster (Zona)
Zona, suçiçeği ile aynı virüsten (VZV) kaynaklanır
fakat erken suçiçeği enfeksiyonu sonrasında sinir
hücrelerinde latent olarak kalan VZV’nin
reaktivasyonundan dolayı oluşur. Döküntü
dermatomal
dağılımdaki
veziküller
ile
karakterizedir fakat dermatom dışında birkaç
noktasal döküntü sıklıkla olur. Fasiyal sinir
dermatomları tutulduğunda herpes simpleks
stomatitiyle konfüzyon olabilir. Yaşlılarda ağrılı
lezyonlar olurken, çocuklarda ağrı ilginç bir
şekilde nadirdir. Zona immün sistemi baskılanmış
çocuklarda daha sık iken, immün sistemi sağlıklı
olan çocuklarda da nadir değildir ve hiçbir zaman
altta yatan malignite veya immün baskılanmanın
ilk bulgusu değildir. Çocuklardaki zona genellikle
neonatal dönemde geçirilen su çiçeğinden veya
maternal
VZV
enfeksiyonuna
perinatal
maruziyetten kaynaklanır.
Şekil 1: Yenidoğanda stafilokoksik haşlanmış deri
sendromu.
3. Lokalize HSV enfeksiyonu
Yenidoğanın HSV enfeksiyonu cilt, gözler ve/veya
ağızda lokalize olabilir ve bu yüzden cilt-göz-ağız
hastalığı da denir. Veziküller en sık skalp veya
minör travmaya maruz kalan bölgelerde (skalpın
elektrod sahaları gibi) bulunur. Bunlar sadece
yüzeysel ülserler olarak görülebilir. Hızlı tanı
genellikle 1-2 saat içerisinde lezyonun tabanından
alınan hücrelerden spesifik immünofloresan
boyama ile konabilir. Viral DNA’nın PCR’ı zaman
gerektirdiğinden bu durumda kullanışlı değildir .
Lokalize neonatal HSV enfeksiyonunun İV
asiklovir ile erken tedavisi esastır çünkü aksi
takdirde, etkilenen çocukların %70’inde hastalık
ensefalit, hepatit, DIC gibi çok kötü prognozlu
dissemine enfeksiyona ilerler.
c. Herpes simpleks virüs (HSV)
HSV enfeksiyonu genellikle asemptomatik iken,
çocukluktaki
en
sık
başvuru
şekli
gingivostomatittir. Çocuk ateşlidir ve diş eti, yanak
mukozası ve farinkste -sıklıkla yanakta tükrük
bezi kanallarının açıldığı bölgelerde- ülserler
vardır. Belirgin fasiyal kızarıklık olabilir. Parmak
tutulumu (herpetik dolama-whitlow) olabilir ve
paronişiyi taklit eder. Egzematöz ciltteki HSV
enfeksiyonu (egzema herpeticum) çok hızlı
yayılabilir (şekil 2) ve lezyonların veziküler
formasyonu gözden kaçarsa kötüye giden bir
egzema veya bakteriyel süperenfeksiyon gibi
yanlış tanılar konabilir. Egzema herpeticum’un
klinik
tanısı
spesifik
immünfloresans
ile
doğrulanmalıdır ve etkilenen çocuğa İV asiklovir
tedavisi uygulamak gereklidir.
4. Varisella zoster virüs enfeksiyonu
Neonatal varicella genellikle maternal suçiçeği
durumunda veya etkilenen kardeş ile temas
durumunda görülür. Vezikül sıvısından spesifik
immünofloresan boyama ile hızlı tanı konulabilir.
Perinatal bulaş kaynaklı neonatal varisella hayatı
tehdit edici olabilir ve İV asiklovir kullanımını
gerektirir.
5. Peteşi
Neonatal peteşinin en sık nedeni maternal
antikorlar
veya
CMV
gibi
konjenital
enfeksiyonlardan kaynaklanan trombositopenidir.
Aşılamadan dolayı, gelişmiş ülkelerde konjenital
rubella çok nadirdir.
B. İnfant Ve Çocukluk Döneminde Döküntüler
ç. Enterovirüsler
Non-polio enterovirüsler özellikle yaz ve
sonbahardaki veziküler döküntülerin genel bir
nedenidir. El, ayak ve ağız hastalığı en sık
Coxackievirüs tip A16 olmak üzere farklı tip
enterovirüsler tarafından oluşturulur. Sıklıkla
epidemik diyare bölgelerinde veya okullarda olur.
El ayaları, ayak tabanı, müköz membranlar ve
bazen de kalçalardaki papüloveziküler kabrıklıklar
ile karakterizedir. Solunum ve sindirim sistemleri
1. Veziküler döküntüler
a. Suçiçeği
Suçiçeği varicella zoster virus (VZV)’ün primer
enfeksiyonundan kaynaklanır. Klasik olarak
varisella kaşıntılı, etrafı sınırlı, skalp ve gövdedeki
kaşıntılı lezyonlar ile başlar ve yaklaşık bir günlük
boğaz ağrısı ve ateşle seyreden kısa bir
prodromal dönemi vardır. Bunlar kabuklanmadan
2
Şekil 2: Egzema herpeticum.
hafif şekilde etkilenebilir fakat klinik gidişat
benigndir.
Enterovirüs 71 el-ayak-ağız hastalığına neden
olabilir fakat diğer enterovirüslerden ayrılır çünkü
bu enfeksiyonlara aseptik menenjit, beyin sapı
ensefaliti, nörojenik pulmoner ödem ve akut flask
paralizi gibi belirgin nörolojik tutulumlar eşlik
edebilir.
d. İmpetigo
İnfant ve okul çağı çocuklarda impetigo en sık cilt
enfeksiyonudur.
Etken
S.pyogenes
veya
S.aureus’tur. Erken lezyon geçici veziküllere
ilerleyen ve sonrasında bal rengi kabuk bağlamış
bir eksuda ile çevrili yüzeysel ülsere dönüşen
eritematöz bir papüldür. Lezyonlar sıklıkla burun,
ağız çevresi ve ekstremitelerdeki travmatize cilt
bölgelerinde bulunur. Yakın fiziksel temastaki
bireyler arasında yayılır.
Şekil 3: Viral egzantem. Yaygın maküller, bazıları
karakteristik olarak lineer yapıda.
aşılanmış bir çocukta diğer nedenle daha olasıdır.
Kızamığın karakteristik özellikleri:
 Ateş, halsizlik, konjonktivit, öksürük, burun
akıntısı ile karakterize 3-5 günlük
prodromal dönem,
 Döküntü görüldükten sonra devam eden
ateş,
 Periauriküler ve yüzden sonra aşağı doğru
yayılan döküntü
 Döküntünün gövdede birbirine karışacak
şekilde, alt taraflarda ayrık olması
 Döküntünün kahverengiye dönme ve 2-3
gün
sonrasında
desquame
olma
eğiliminde olması.
2. Makülopapüler döküntüler
Birçok virüs enfeksiyonu, özellikle enterovirüsler,
makülopapüler egzantemler yapabilir. Bunlar
sıklıkla non-spesifik ve yaygın dağılım gösterir
(şekil 3). Allerjik ilaç reaksiyonlarında ayırımı zor
olabilir. Viral etyolojiyi destekleyen özellikler
şunlardır:
 Kaşıma işaretleri boyunca kızarıklık
olması
 Düzgün çizgi boyunca bazı lezyonlar
 Güneş gören alanlarda artması
 Kol bantları veya önceki cilt hastalığı
sonrasında olması
 Lenfadenopati olması
b. Rubella (kızamıkçık)
Rubella virüs enfeksiyonu genellikle soluk olan
fakat morbiliform (kızamık benzeri) şekilde,
yüzden aşağı yayılabilen eritematöz, bağımsız
egzantem ile sonuçlanır.
Occipital ve/veya
postaurikülar lenfadenopati tipik olarak (dışlayıcı
değildir) vardır. Artrit ve konjonktivit eşlik edebilir.
Çocuklarda bazı sistemik semptomlar görülebilir.
a. Kızamık
Kızamık aşılama nedeniyle gelişmiş ülkelerde
nadirdir. Kabarık, coğrafi dağılımı olan eritematöz
ekzantemi olan çocukta tanı akla gelmelidir fakat
3
Önemli olan, olgunun
engellenmesidir.
gebelerle
temasının
düşkün görünümdedir fakat roseolada döküntü
görülünce afebril olurlar.
c. Kawasaki hastalığı
Ateş ve döküntüsü olan çocukta ayırıcı tanıda
önemlidir. Klinik özellikler inatçı ateş, huzursuzluk,
döküntü, servikal lenfadenoati (bazen tek taraflı
abseye benzer), non-eksudatik konjonktivit,
stomatit, el ve ayaklardaki kızarıklık veya
ödemdir. Döküntü spesifik değildir ve herhangi bir
formda olabilir. Eritema multiforme, scarlet ateşi,
kızamık,
ürtiker
veya
ilaç
reaksiyonuna
benzeyebilir. Genellikle kaşıntısızdır ve geçici
veya gözden kaçan şekilde olabilir.
e. Meningokokal enfeksiyon
Enteroviral bir döküntüyü taklit eden, geçici
maküler döküntü N.meningitidis olgularının %20
kadarında erken dönemde görülebilir. Tipik olarak
bir günden daha az zamanda yok olur ve
sonrasında purpura görülebilir.
3. Peteşiyal ve purpurik döküntüler (tablo 2)
a. Meningokokal enfeksiyon
Enfeksiyon odağı olmayan ateşli bir çocukta,
lokalize peteşiyal veya purpurik döküntü
N.meningitidis septisemisinin ilk bulgusu olabilir
(şekil 5). Lezyonlar erken dönemde çok belirsiz
olabilir. Purpurik lezyonlar basmakla solmaz.
Basit bir test saydam bir cisimle lezyon üzerine
bastırmak ve lezyonun solup solmadığına
bakmaktır.
ç. Eritema infeksiyozum (tokatlanmış yanak
hastalığı, beşinci hastalık)
Parvavirüs B19 enfeksiyonu iki dönemde gelişen
döküntü oluşturur. Başlangıçta tokatlanmış yanak
görüntüsü oluşturur. Bu görüntü ateş, halsizlik gibi
hafif sistemik tutulumu olan veya bunların
hiçbirinin olmadığı çocukta yanak bölgesinde
güneş yanığına benzer yoğun eritem olmasıdır.
Hastada daha sonra bacaklarda retiküler maküler
eritemler gelişir (şekil 4). Bu durum genellikle
asemptomatik veya artraljiler ile ilişkili olabilir.
Döküntünün bu formu ilk hastalıktan haftalar
sonra büyüyüp gerileme (wax and wane) şeklinde
ilerleyebilir. Çocuklar döküntü görüldükten sonra
enfeksiyöz değildir.
b. Henoch-Schönlein purpurası (HSP)
HSP,
şimdiye
kadar
hiçbir
organizma
belirlenememesine rağmen enfeksiyöz bir ajana
cevap olduğu düşünülen, immünolojik kökenli bir
vaskülittir. Genellikle bir üst solunum yolu
enfeksiyonunu takiben gelişir. Çocuklardaki nontrombositopenik purpuranın en sık nedenidir.
Döküntü karakteristik olarak kalçalar ve ekstensör
yüzleri
tutar.
Pembe,
basmakla
solan
makülopapüller olarak başlar ve basmakla
solmayan, kırmızı-mor başlayıp, yok olmadan 2-3
gün öncesinde kahverengiye dönen lezyonlar
vardır. Lezyonlar gruplar şeklinde olur ve ilk
ataktan sonra günler ve aylar içerisinde
tekrarlayabilir. Ateş nadirdir.
Tablo 2: Purpura veya
ayırıcı tanı.
Bakteriyel enfeksiyonlar
N.meningitidis
enfeksiyonu
S.aureus sepsisi
S.pneumoniae sepsisi
L.monositogenes sepsisi
A grubu beta hemolitik
streptokok faranjiti
Şekil 4: Beşinci hastalık. Dantel şeklinde retiküler
döküntü.
d. Roseola infantum
Roseola, infant ve erken çocukluk döneminde
görülen bir durumdur. Çocuklar klinik olarak,
döküntü görülmeden önce yüksek ateş ve hafif
sistemik semptomların olduğu 3-5 günlük bir
prodromal dönem geçirir, bunların şiddeti
döküntüden sonra azalır. Döküntü, morbiliform,
en sık gövde ve yüzde görülen küçük, gül
pembesi renginde papüllerden oluşur. En sık
etyolojik ajan human herpesvirus-6 (HHV-6)’dır.
Kızamıkta döküntü görülünce çocuklar ateşli ve
peteşisi olan çocukta
Diğer nedenler
Viral
hastalıklar
(ör.enterovirüs)
EBV, CMV
Riketsiya enfeksiyonu
HSP
Trombositopeni (ITP,
malignansi)
c. İdiyopatik trombositopenik purpura (ITP)
ITP otoantikorlar ile platelet yıkımı ve bunun
sonucunda peteşi ve nadiren de kanama ile
purpurik döküntüye neden olan immün kökenli bir
hastalıktır. Birçok farklı viral enfeksiyon ITP’nin
oluşumunda tetikleyici olabilir ki bu olgularda ITP
4
Şekil 5: Purpura. 2 mm’den büyük, farklı mor
renkli, basmakla solmayan lezyonlar.
Şekil 6: Akral papüler viral egzantem. Çocuğun
elindeki kabarık papüller.
idiyopatiktir. ITP döküntüsü başladığında çocuklar
genellikle febril değildir.
seyri vardır ve iyileşmesi 10 haftaya kadar
sürebilir.
ç. Lösemi
Malign hücreler tarafından kemik iliği tutulumu
olan çocuklar peteşiyal döküntüler ile başvurabilir.
Tabloya genellikle çabuk morarma, halsizlik veya
yorgunluk, kemik ağrıları ve sıklıkla anemiye bağlı
solukluk eşlik eder. Ateş de enfeksiyondan dolayı
olabilir.
c. Eritema multiforme (EM)
EM eritematöz makül veya plakların ani
kabarmasıyla karakterizedir ve genellikle üst
ekstremitenin ekstensör yüzlerinde göze çarpar
(şekil 7). Tanı koydurucu lezyon lokma şeklinde,
eritematöz dış halkası olan ve iç tarafta nekrotik
veya koyu renkli merkez etrafındaki soluk iç
halkadır (hedef tahtası lezyonu). Lezyonlar en sık
asemptomatiktir fakat rahatsızlık verici veya
kaşıntılı oabilir. Lezyonlar pozisyon olarak sabit
ve bilateral-simetriktir. 1 hafta 10 gün içerisinde
yok olurlar. Oral lezyonlar olabilir, olguların
%25’inde sadece oral mukoza tutulur. Ağız
mukozası dışındaki mukozal yüzeyler tutulmaz.
En sık enfektif neden HSV’dir.
4. Papüler döküntüler
a. Molluscum contagiosum
Molluscum bir poxvirüs enfeksiyonudur. Santral
çukurluğu (umbilikasyon) olan, multipl, 2-5 mm
çapında, ten rengi papüller ile karakterizedir. İlk
başta sabit olan lezyonlar zamanla daha hafif ve
yaygın olur. Bazı lezyonların hafif eritematöz
tabanı vardır ve süperenfekte olabilir. Lezyonlar
bütün vücut bölgelerinde olabilir fakat en nadir
olarak el ayaları ve ayak tabanında görülür. Otoinokülasyon ve yakın temas ile başkalarına bulaş
önemlidir. Olguların çoğunda durum özel bir
tedavi olmaksızın aylar içerisinde iyileşecektir.
İmmün
baskılanma,
örneğin
HIV,
ciddi
molluscuma neden olur.
b. Akral papüler viral egzantem
Klasik olarak hepatit B’ye (Gianatti-Crosti
sendromu) bağlanan akral papüler agzantemler
bazı viral enfeksiyonlar, özellikle enterovirüsler, ile
olabilir. Bu egzantem için çocukluk çağı papüler
dermatiti ve papüloveziküler akral yerleşimli
sendrom (PALS) gibi birçok terim kullanılmıştır.
Klinik olarak ekstremitelerin uç kısımlarında
yerleşimli, yüzü nadir tutan, papüler ve nadiren de
veziküler lezyonlardır (şekil 6). Genellikle ilişkili bir
kaşıntı vardır. Etkilenen baskın grup 2-4
yaşındaki çocuklardır. Reaksiyonun uzamış bir
Şekil 7: Eritema multiforme. Oval, eritematöz,
ortası koyu renkli ‘hedef’ lezyonlar.
ç. Stevens-Johnson Sendromu
EM ile önemli bir ayrımı, iki veya daha fazla
mukozal yüzeyin tutulması olması, lezyonların
5
daha yaygın olması ve bül formasyonu ve
hemorajik kabuklanma ilerlemesidir (şekil 8). Ağız
ve genital bölgenin mukozal ülserasyonu çok
ağrılı olabilir. Sıklıkla anlamlı iç organ tutulumu ve
prodromal olarak grip benzeri üst solunum yolu
enfeksiyonu vardır. En sık suçlanan etken
M.pneumoniae iken, diğer en önemli etyolojik
ajanlar ilaçlardır.
yaygındır. Perioral eritem göze çarpar. Cilt
kaybından dolayı, sıvı ve elektrolit dengesizliği ve
sekonder
enfeksiyonlar
yaygın
komplikasyonlardır. Cilt katmanlarındaki ayrılma
yüzeyseldir ve bu yüzden antibiyotik tedavisi ile
skarsız tam bir iyileşme olur.
b. Kızıl (Scarlet ateşi)
Scarlet ateşi S.pyogenes’in egzotoksin üretiminin
sonucu, sistemik bir hastalığıdır. Temel olarak 312 yaş arasındaki ve nadiren de infantları etkiler.
Scarlatina daha hafif olan ve sistemik bulguları
olmayan, sadece kızıl benzeri bir döküntüye
neden olan streptokokkal bir hastalıktır. Gerçek
scarlet ateşi eritematöz, iyi seyirli, noktasal,
karakteristik olarak zımpara kağıdı gibi bir
döküntüye neden olur. İlk olarak gövdede görülür
ve
hızlıca
yayılır.
Peteşiler
major
cilt
katlantılarında görülebilir. Diğer ayırt edici
özellikleri dilde inflamasyon ve papillaların
belirginleşmesi (çilek dil) ve ağız etrafında
kızarıklıktır. İyileşme döneminde sıklıkla el ve
ayak parmaklarında desquamasyon vardır.
c. Toksik şok sendromu(TŞS)
Scarlet ateşi gibi, TŞS da bakteriyel toksinlere
karşı ciddi, sistemik klinik bir reaksiyondur. Klinik
özellikler yüksek ateş, desquame döküntü,
hipotansiyon ve en az üç organ sisteminin
tutulumunu
içerir.
Bu
sendromla
ilişkili
organizmalar S.pyogenes ve S.aureus’tur. TŞS
genellikle bütün semptomlar ile tanımlanırken,
döküntü tipik olarak diffüz eritrodermadır ve
konjonktival
ve
diğer
müköz
membran
hiperemisiyle ilişkili olabilir. Dağılımı ve yoğunluğu
hastalık süresince saatler içerisinde değişebilir.
Şekil 8: Stevens-Johnson sendromu.Bazıları
büllöz olan, hemorajik lezyolar ve mukozal
tutulum.
ç. Ürtiker
Klasik olarak aşırı duyarlılık reaksiyonlarıyla ilişkili
iken, 5 yaş altı çocuklarda ürtiker en sık olarak
viral hastalıklar nedeniyle olduğunu vurgulamak
gerekir. Bu durumda, alerjik reaksiyonlarda
beklenenden daha az kaşıntı olur. Ciddi lezyonlar
travmadan dolayı morumsu renk değişiklikleri ile
ilişkili olabilir (şekil 9). Viral ürtiker eritema
multiformeden
lezyon
pozisyonlarının
değişmesiyle ayrılır ve eritema 24 saatlik bir
dönemden sonra özgün lezyolardan ayrılır.
5. Generalize eritrodermi
a. Stafilokokkal haşlanmış deri sendromu
S.aureus’un bu hastalığı en sık 5 yaş altı
çocuklarda
görülür.
Enfeksiyon
odakları
nazofarinks, üriner sistem, umbilikus ve cilt
abrazyonlarını içerir. Cilt reaksiyonu stafilokokkal
epidermolitik toksin A ve B tarafından oluşturulur.
İç organların tutulumu ve ciddi sistemik hastalığın
eşlik edebildiği kızıl benzeri yaygın eritrodermi
yapar. Çocuk irrite ve kötü durumda olabilir.
Eritroderma yenidir ve ileri derecede epidermal
kayıp ile steril bül ve erozyonlar oluşturmadan
önce buruşuk bir görünüme ilerleyebilir.
Konjonktivalar eritematöz ve pürülan olabilir ve
ağız, burun ve gözler etrafında radial fissür
d. Eritema marginatum
Romatoid ateş ile ilişkili döküntü ürtikerin bir
formudur. Romatoid ateşi olan hastaların
%10’unda görülür ve romatoid ateşin major tanı
koydurucu kriterleri arasında yer alır. Döküntünün
eritematöz makuler komponenti ve yüksek
sınırları vardır (şekil 10). Lezyonlar kaşıntısız,
ağrısızdır ve birleşme eğilimindedir. Döküntü
6
çabuk iyileşir ve haftalar boyunca tekrarlayıcı
şekilde görülebilir.
e. İlaç reaksiyonları
Cilt reaksiyonları çocuklarda en sık ilaç yan
etkisidir. Klasik olarak ilaç reaksiyonları
ürtikeryalken, neredeyse bütün yapısal türler
olasıdır. İlaç alımına bağlı anjioödem daha
anlamlıdır ve IgE kontrolündeki yolağı gerektirir ve
bu yüzden de yeniden karşılaşmada anafilaksi
riski vardır.
Şekil 10: Eritema multiforme. İnce, pembe sınırlı,
yaygın, ürtikeryal döküntü.
Şekil 9: Ürtiker.
7
Download