22.05.2015 وَلَا تَمْشِ فِي الْاَرْضِ مَرَحًا اِنَّكَ لَنْ تَخْرِقَ الْاَرْضَ وَلَنْ تَبْلُغَ

advertisement
22.05.2015
Muhterem Kardeşlerim,
‫ض َم َر ًحا اِنَّ َك لَ ْن‬
ِ ‫َو ََل تَ ْم ِش فِي ْاَلَ ْر‬
ُ ‫ض َولَ ْن تَ ْبلُ َغ ْال ِج َبا َل‬
ً ‫ط‬
‫وَل‬
َ ‫تَ ْخ ِرقَ ْاَلَ ْر‬
Hayâ ve edep, îmânla da bağlantılıdır ve îmânın
göstergelerinden biridir. “Îmân, yetmiş küsür
derecedir. En üstünü ‘Lâ ilâhe illallâh (Allah’tan
başka ilah yoktur)’ sözüdür, en düşük derecesi de
rahatsız edici bir şeyi yoldan kaldırmaktır. Hayâ da
îmândandır.”6 Hayâ, hem Allah katındaki hem de
insanların yanındaki değerimizi ifade eder. Hayânın
en güzeli Allah’a karşı gelmekten sakınmaktır.
İnsanı sonsuz nimetlerle donatan, onu bütün
varlıklara üstün kılan Yaradan’a karşı nankör bir
tavır takınmak elbette doğru bir davranış değildir.
Hayâ
Muhterem Müslümanlar,
Hayâ; ahlâk ve edebe aykırı, dinî emirlere muhalif
söz ve filler karşısında utanmaktır. Hayâ; insanın,
çirkin sözlerden uzak durması, kendini aşağılık
eylemlerden alıkoyması, gözü bakılması haram olan
şeylerden korumasıdır. Hayâ; edebe aykırı bir işin
meydana çıkmasından dolayı kalbin duygulanıp
sıkıntı içinde kalmasıdır.1
Aziz Mü’minler,
İslam Dini; iman, ibadet ve ahlaktan oluşan yapısı
ile mensuplarının; ahlaklı, hayâ sahibi, edepli
olmalarını ister. Edep ve hayâ müminin süsüdür.
Onu; Allah’a karşı, insanlara karşı güzel gösteren
imanını sağlamlaştıran, ibadetlerini geçerli kılan
değer, hayâdır. Hayâ; kişiye fazilet yollarını,
maddeten ve manen ilerleme yollarını gösterir.
Buna karşılık edep ve hayâdan mahrum olanlar her
türlü kötü davranışa girişir. Yaptığı edebe aykırı
işlerden üzüntü duymayan, kalbin üzüntüsü yüzüne
hicap olarak yansımayan insanı, ahlak ve fazilet
yollarına sevk etmek zordur. Yüce Rabbimiz;
“Şüphesiz ki, biz insanı en güzel biçimde yarattık”2,
hayâ ve edebe aykırı davranışlar sergileyenleri de,
“Aşağıların
aşağısına
indirdik”3
diye
buyurmaktadır.
Allah’u Teâla insana doğru yolu gösterecek kitaplar
ve peygamberler göndermiştir. Peygamberler
insanı, kâmil bir ahlâkî olgunluğa eriştirmek ister.
Peygamberimiz “Ben, güzel huyları tamamlamak
için gönderildim”4 buyurmuştur. Güzel huy, ahlâk
ve hayâ insanı Allah’ın rızasına ulaştıracak en
önemli ve gerekli özelliklerdendir. “Kıyamet günü
mü’minin terazisinde en büyük ağırlığı, huy
güzelliği meydana getirir.”5
Aziz Kardeşlerim,
“İslâm, güzel ahlâktır.”7 İnsanı üstün, yaratılış
yolunda değerli kılan ahlaktır. Kişiliğin gelişmesi
ve olgunlaşması iyi bir eğitimle mümkün iken,
eğitimin mükemmel olması için edep ve hayâyla
yoğrulmuş olması gerekir. Yine Resûlullah şöyle
buyuruyor: “En kâmil îmânlı mü’minler, en güzel
huylu olanlardır.”8
Değerli Kardeşlerim,
Edep ve hayâ bizim için ne kadar edinmemiz
gereken bir özellik ise o kadar da çocuklarımıza da
vermemiz gereken bir eğitim konusudur.
Peygamberimiz; “Hiçbir baba, çocuğuna, güzel
terbiyeden daha üstün bir hediye veremez”9
buyuruyor. Bununla birlikte ahlâksızlık veya
edepsizlik sayılan her türlü davranış ve hareketten
de kaçınmalıyız. Aksi takdirde Allah’u Teâla’nın
rızasını
kaybeder,
insanlar
arasında
da
hoşlanılmayan bir kişi haline gelebiliriz. Hutbemi
Cenâb-ı Allah’ın İsrâ Sûresi’ndeki şu âyet-i
kerîmesi ile bitiriyorum: “Yeryüzünde böbürlenerek
dolaşma. Çünkü sen (ağırlık ve azametinle) ne yeri
yarabilir ne de dağlarla ululuk yarışına
girebilirsin.”10
Musa Gelici
1
6
2
7
Ömer Nasûhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali, 459.
Et-Tin suresi:4
3
Et-Tin suresi:5
4
Mâlik, el-Muvatta, Hüsnü’l-Hulûk, 8, II, 903.
5
Riyâzu’s-Salihîn Tercemesi, II, 564.
Buhârî, Îmân, 3; Müslim, Îmân, 57, 58.
Kenzü’l-Ummâl, 3/17, Hadis No: 5225.
8
Riyazü’s-Salihîn, II, 565.
9
Tirmizî, Birr, 33.
10
İsrâ, 17/37.
Download