işletme bilançolarında sahtekârlık yapılması, — Müşterileri zarara

advertisement
—5—
— işletme bilançolarında sahtekârlık yapılması,
— Müşterileri zarara sokacak hilelerin yapılması
(Hileli iflas, sınaî mülkiyet ve telif haklarını ihlal gibi),
— Tüketiciyi zarara sokacak hilelerin yapılması
(Taklit veya tağşiş edilmiş veya kalitesi hakkında hileyapılmış ürünlerin satılması gibi),
—
Haksız rekabet ve gerçek dışı reklam yapılması,
— Vergi ve sosyal güvenliğe dair mükellefiyetlerden kaçınmayı ifade eden hareketler,
— Gümrük kaidelerinin ihlali,
— Dövize ve paraya dair kaidelerin ihlali,
— Halkın güveninden ve tecrübesizliğinden faydalanmak suretiyle banka ve borsa suçlarının işlenmesi,
— Çevre kirliliğine dair kaidelerin ihlali,
,
Gibi suçlar yer almıştır.
Mukayeseli hukuk incelendiğinde pek çok ülkede, birbirinden farklı olsa da ekonomik suçun kabul edil­
diği görülmektedir. Mesela Brezilya'da iflas ve vergi suçları; ispanya'da iflas, ticarî senetlere ilişkin suçlarla
çalışma ve vergi suçları; Yunanistan'da fiyatlara, para ve dövize, vergi ve gümrüklere, edebî ve sınaî mülki­
yete ilişkin suçlar; Japonya'da özellikle siyaset çevrelerindeki irtikâp ve rüşvetle çeşitli işletme suçları; Ma­
caristan'da döviz ve kaçakçılık suçları; İsviçre'de sahtekârlık, dolandırıcılık ve iflas suçları; italya'da döviz,
karşılıksız çek, banka, iflas ve vergi suçları; ülkemizde ise kaçakçılık, döviz, vergi, sahtekârlık ve banka suç- lan ekonomik suça örnek gösterilebilir.
Ekonomik suç kavramı geliştikçe milletlerarası münasebetlerde de yeni düzenlemelere gidilmesi zarurî gö­
rülmüştür. Memleketimiz de bu konuda birçok sözleşmeye katılmış bulunmaktadır.
Bunların başında, 1964 yılında yürürlüğe giren ve 1982'de 2700 sayılı Kanunla onaylanan «Türkiye ile
Avrupa Ekonomik Topluluğu Arasında Bir Ortaklık Yaratan Anlaşma (AET)» gelmektedir. Bu anlaşmaya
göre 22 yıllık geçiş döneminden sonra gümrük kaçakçılığı suçu AET'ye üye ülkeler bakımından büyük nis­
pette ortadan kalkacak, sermaye dolaşımını engelleyici bazı kayıtlamaların suç olmaktan çıkarılması gere.kecektir.
— 1947 tarihli Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Anlaşması (1953'de 6202 sayılı Kanunla onaylandı),
— 1959 tarihli TIR Sözleşmesi (1965 yılında 6/5191 sayılı Kararname ile iştirak ettik),
—1951 tarihli NATO Sözleşmesi (1954'te 6375 sayılı Kanunla onaylandı),
— 1934 tarihli Sınaî Mülkiyetin Himayesine Dair Sözleşme - Marka ve ihtira beratleriyle ilgili (1957
yılında iştirak ettik),
.
— 1963 yılında Ambalajların Muvakkat İthaline Müteallik Gümrük Anlaşması (1965 yılında katıldık),
Bu sözleşmelerde vergi, resim ve dövizle ilgili çeşitli hükümler yer'almıştır.
Bunlardan ayrı olarak, ekonomik suçlarla ilgili sözleşmeler de görülmektedir.
— 1959 tarihli Ceza işlerinde Karşılıklı Adlî Yardım Sözleşmesi (1968 yılında katıldık),
— 1958 tarihli Gümrük Kanunlarının ve Nizamnamelerinin İhlalinin önlenmesine, Soruşturulmasına ve
Tecziyesine Mütedair Karşılıklı Yardım Sözleşmesi,
— 1957 tarihli suçluların iadesine dair Avrupa Sözleşmesi (1959 yılında 7376 sayılı Kanunla onaylandı),
bu sözleşme malî suç başlıklı 5 inci maddesinde; vergi, resim, kambiyo ve gümrük mevzuatlarında suçluların
iadesinin âkit taraflar arasında kararlaştırılmış olması şartıyla mümkün olacağını ifade etmiştir. Nitekim Tür­
kiye'nin; Almanya, Belçika, Bulgaristan, Çekoslavakya, Irak, İran, isviçre, İtalya, Macaristan, Suriye, Yugos­
lavya ve Yunanistan'la aktettiği sözleşmelerde, malî suçlardan dolayı iadenin cereyan etmeyeceğine dair hüküm­
ler yer almaktadır. Sadece Amerika Birleşik Devletleriyle yapılan anlaşmada (1980 tarih ve 2312 sayılı Kanunla
onaylandı) malî suçlardan dolayı da iadenin cereyan edeceği kabul edilmiştir.
Görüldüğü gibi artık, vergi, resim, kambiyo ve gümrük suçları mevzuatımıza ekonomik suç olarak yerleşmiş
(bulunmaktadır.
ı (Ekonomik suçlarla mücadelede çeşitli ülkelerde uygulanan müeyyidelerin ağırlık noktasını, iktisadî bir
kazanç maksadını gütmesi nedeniyle faili dalha büyük bir iktisadî zarara uğratmayı hedef tutan müeyyideler
Türkiye Büyük Millet Meclisi
(S. Sayısı : 334)
Download