haftalık bülten haftalık bülten 20 Ekim 2014 Ecicek Geçen haftanın özeti İnan Demir Ağustos ayı cari işlemler açığı beklentilerin altında gerçekleşti. Ağustos ayı ödemeler dengesi istatistiklerine göre, aylık cari işlemler açığı geçen yılın aynı ayına göre %14 büyüyerek 2.8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu sonuçla cari açık, 3.2 milyar olan piyasa beklentisinin ve 3.3 milyar dolar olan tahminimizin altında kaldı. 12 ay birikimli cari işlemler açığı 48.5 milyar dolardan 48.9 milyar dolara çıkarken, bu artışta kayan tatillerin mal ticareti üzerindeki takvim etkisi belirleyici oldu. Öte yandan, net turizm gelirlerindeki %13 oranındaki güçlü artış cari açıktaki genişlemeyi sınırladı. +(90) 212 318 5087 [email protected] Deniz Çiçek +(90) 212 318 5086 [email protected] Gökçe Çelik +(90) 212 318 5096 Finansman tarafında, portföy yükümlülüklerdeki belirgin çıkışlara rağmen, genelde finans hesaplarına net giriş kaydedildi. Portföy yükümlülüklerdeki çıkış 1.8 milyar dolar olurken; bunun 1.5 milyar doları devlet iç borçlanma senetlerinden, 0.2 milyar doları hisse senetlerinden kaynaklandı. Öte yandan, Temmuz’da 3.6 milyar dolar çıkış kaydeden diğer yatırımlar kaleminin, Ağustos’ta büyük ölçüde bunun düzeltmesi olarak 6.8 milyar giriş kaydetmesiyle, finans hesapları dengesi 2 milyar dolarlık giriş göstermiş oldu. Bunların yanında, net hata ve noksan kaleminden 0.8 milyar dolar giriş kaydedildi. Resmi rezerv varlıklar ise 1.9 milyar dolar arttı. Sonuç olarak, Ağustos’ta cari açıkta görülen artışı bir seferlik olarak değerlendiriyor ve dış hesaplardaki dengelenme eğiliminin süreceği öngörüyoruz. Ayrıca, kalıcı olduğu takdirde dünya petrol fiyatlarındaki düşüş de bu dengelenmeye destek olacaktır. Bu doğrultuda, 46 milyar dolar olan 2014 yılı cari işlemler dengesi tahminimiz geçerliliğini korumaktadır. Bütçe dengeleri Eylül’de bozulma gösterdi. Geçen yılın aynı ayına %95 oranında genişleyen Eylül ayı merkezi yönetim bütçe açığı 9.2 milyar TL oldu. Geçen yıl 1.4 milyar TL fazla veren faiz dışı denge ise bu yılın Eylül ayında 4.6 milyar dolar açık verdi. Aylık faiz harcamalarındaki %24’lük düşüşe karşın, faiz dışı harcamalardaki artış genel harcamaların %13.5 artmasına yol açtı. Faiz dışı harcamaların yaklaşık %40’ını oluşturan cari transferler ise %33.8 arttı. Vergi gelirleri %8.3, son aylarda gerileyen KDV gelirleriyse %6 yükseldi. ÖTV gelirleri son aylara göre daha düşük bir oranla, %5.9 arttı. İthalden alınan KDV gelirlerindeki artış TL cinsinden %10.8, USD cinsinden %9.5 oldu. Vergi gelirlerindeki artış iç talepteki canlanmanın işareti olabilir. Ancak, bu konuda sağlıklı bir sonuca varabilmek için daha çok veri görmemiz gerekiyor. [email protected] haftalık bülten Yılbaşından bugüne baktığımızda da, hem genel bütçe dengesi, hem faiz dışı denge bozulma gösterdi. Her ne kadar, geçmiş yıllarda olduğu gibi, bütçe göstergelerinin yılın son aylarında bozulması muhtemel olsa da, OVP’deki 24.4 milyar TL’lik bütçe açığı ve 25.8 milyar TL’lik faiz dışı fazla hedeflerini erişilebilir buluyoruz. İşsizlik oranı Temmuz’da yükselişini sürdürdü. Geçen yılın aynı dönemine göre 1.2 yüzde puan artan işsizlik oranı Temmuz’da %9.8 olarak gerçekleşti. Tarım dış işsizlik oranı da 1.3 yüzde puanlık artışla %12’ye yükseldi. İki oran da Kasım 2012’den bu yana yıllık bazda artış gösteriyor. Mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranı, aylık bazdaki 0.4 yüzde puanlık artışla %10.4 oldu. Bu oran, Ekim 2010’dan beri kaydedilen en yükse değer. İstihdam oranı %45.4’ten %45.2’ye düşerken, işgücüne katılım oranı %50.5’te sabit kaldı. İstihdam oranı, Mart’ta %45.8 seviyesine çıktıktan sonra sürekli azaldı. İşgücüne katılım oranı ise aynı dönemde belirgin bir değişim göstermedi. İkinci çeyrek boyunca bozulan işgücü piyasası verileri, öncü göstergelerdeki seyre paralel olarak üçüncü çeyreğe de yavaş başladı. Ekonomik aktivitenin üçüncü çeyrekte belirgin bir toparlanma göstermemesinden hareketle, işsizlik oranının takip eden aylarda da yüksek gerçekleşmesini muhtemel görüyoruz. haftalık bülten Önümüzdeki Haftaya Bakış PPK kararları Perşembe günü açıklanacak. Piyasa beklentisi doğrultusunda, 25 Ekim Perşembe günü yapılacak Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faizlerde bir değişiklik beklemiyoruz. Dolayısıyla, haftalık repo faizi %8.25, gecelik borç verme faizi %11.25 ve borçlanma faizi %7.50 olacak. Rezerv opsiyon katsayıları ve zorunlu karşılık oranları da değişmeyecek. Başlıca politika parametrelerinde değişiklik beklememizin altında, küresel para politikalarına dair belirsizlikler, enflasyon görünümü ve jeopolitik riskler bulunuyor. Aslında son dönemde küresel para politikalarında gelişmekte olan ülkeler açısından olumlu gelişmeler oldu. Eylül ayı Fed toplantı tutanakları ve bu yıllın IMF-Dünya Bankası toplantılarında öne çıkan tartışmalar, küresel ekonomik görünüme dair endişeleri artırıp Fed’in yaklaşan faiz artırımlarının gecikmesi beklentilerini yükseltti. Euro Bölgesindeki zayıf ekonomik toparlanma karşısında ECB’nin gevşek para politikalarına devam etmedeki kararlılığı da, gelişmekte olan piyasalar için likidite bolluğu imkânını geliştirdi. Bunlara karşın, özellikle Fed politikalarına dair belirsizlikler ciddi düzeyde ve ABD tahvil faizlerinde son dönemde görülen düşüşlerin kalıcı olacağını söylemek için çok erken. Bu sebepten, volatilitenin yüksek olduğu bu ortamda TCMB’nin faiz indirmesinin riskli bir hamle olacağı görüşündeyiz. Enflasyon görünümü de para politikasında bir gevşemeyi desteklemiyor. Eylül enflasyonundaki aşağı yönlü sürpriz TCMB’yi biraz rahatlattı; ancak, enflasyon göstergeleri ve beklentiler hala enflasyon hedefinin oldukça üzerinde. Aslında enerji fiyatlarına yapılan ve Ekim’de yürürlüğe girecek zamların ardından, enflasyon tahminlerine de son zamanlarda belirgin yukarı revizyonlar yapılıyor. Ayrıca, jeopolitik gelişmelerin Türkiye ekonomisine etkileri şimdiye kadar sınırlı ve geçici olmuş olsa da, jeopolitik riskler belirgin olmayı sürdürüyor. Sonuç olarak, faiz indirimi için güçlü bir ekonomik sebep göremediğimizden, PPK’nın faizleri değiştirmemesini bekliyoruz. Bununla beraber, TCMB geçmişte pek çok defa zamansız ve beklenmedik faiz indirimleri yaptığından, bu ihtimali tamamıyla yok saymıyoruz. Bu haftanın veri gündeminde ayrıca, Eylül ayı merkezi yönetim borç stoku (bugün), Eylül ayı yabancı ziyaretçi sayısı (Perşembe) ve Eylül ayı konut satışları (Cuma) var. İlaveten, Hazine bu ayın son ihalesini yarın yaparak 18 Kasım 2015 vadeli kuponsuz tahvili ihraç edecek. haftalık bülten Bu rapor, Finansbank CEO Ofisi Araştırma Bölümü tarafından müşterilerini bilgilendirmek amacıyla düzenlenmiştir. Raporun Finansbank ile ilişkili bir kuruluşun müşterisi tarafından kullanılabilirliği, alan kişi ve bu kuruluş arasındaki akdi ilişkiye tabi olacaktır. Bu raporda sunulan bilgi, yorum ve tavsiyeler raporu hazırlayan Finansbank CEO Ofisi’ne ait görüşleri yansıtmakta olup yatırım danışmanlığı hizmeti kapsamında değildir. Mali durum ile risk ve getiri tercihlerinin çeşitliliğini göz önünde bulundurunca sadece bu raporda yer alan görüşlere dayanarak verilecek yatırım kararları beklentilere uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu rapordaki bilgilerin derlenmesinde güvenilirliğine inanılan sağlam kaynaklardan faydalanılmıştır; ancak bilgilerin doğruluğu bağımsız olarak teyit edilmemiştir. Finansbank bilgilerin doğruluğu ve bütünlüğü konusunda garanti vermemekte ve doğabilecek hatalarda sorumluluk üstlenmemektedir. Raporda sunulan bilgiler üzerinde önceden belirtilmeksizin değişiklik yapma hakkı saklıdır. Finansbank ve ilişkili kuruluşlar ile bu kurumlarda çalışan personel araştırma raporlarında sözü edilen menkul kıymetlere yatırım yapabilir ve zaman içerisinde pozisyonlarını değiştirebilir. Bu raporda yer alan bilgilerin bir kısmı ya da tamamının kopyası çıkarılamaz ya da dağıtılamaz.