günlük - QNB Finansbank

advertisement
günlük
günlük
3 Nisan 2012
2011 yılında GSYH büyümesi %8.5 oldu. 2011 yılı
GSYH büyümesi %8.4 seviyesindeki tahminimizin hafif
üzerinde, %8.5 geldi. 2011’in son çeyreğinde kaydedilen
GSYH büyümesi de %5.3’lük beklentimize hemen hemen
paralel (piyasa beklentisi: %5.2), %5.2 oldu. Yılın ilk üç
çeyreğine ait büyüme oranları ise %12, %8.8 ve %8.3’ten
sırasıyla, %11.9, %9.1 ve %8.4’e revize edildi. Ayrıca,
takvim etkisinden ve mevsimsellikten arındırılmış GSYH
büyümesi 3. çeyreğe göre %0.6’lık büyüme gerçekleştirdi.
Harcamalar yoluyla hesaplanan 4. çeyrek GSYH’nin alt
kırılımlarına baktığımızda, ithalatta görülen yıllık %5.1
gerilemenin sonucu net ihracatın manşet büyümeye
katkısının 3.2 yüzde puan (yp.) olmasıyla daha dengeli
bir büyüme tablosu görüyoruz. Bu noktada, net ihracatın
büyümeye katkısında kaydedilen bu rakamın, GSYH’nın
gerilediği dönemler dışında, mevcut serilerdeki en yüksek
değer olduğunu belirtmekte fayda görüyoruz. Bu açıdan,
4. çeyrek büyümesinin kompozisyonu, ekonomide
gerçekleştirilmek istenen dengelenmenin başladığına
işaret ediyor.
Özellikle net ihracatın büyümeye yaptığı 3 yp’lik katkıyla
beraber, %5’lik 4. çeyrek büyümesi
istenen
dengelenmeye işaret ediyor olsa da bu olumlu GSYH
kompozisyonunun olması gerekenden biraz geç
gerçekleştiğini belirtiyoruz. İç talebin manşet büyümeye
yaklaşık 10yp katkıda bulunduğunu, net ihracatın ise eksi
yönde etki yaptığını gösteren 2011 yılının tamamını
kapsayan verilere baktığımızda, daha dengesiz bir
büyüme tablosu görüyoruz. 2010 yılının son döneminde,
2011 büyümesi için resmi tahminin %4.5 olduğunu göz
önünde bulundurduğumuzda, bu tahmini neredeyse ikiye
katlayan bu gerçekleşmeyi, gerekenden daha gevşek
makro politika birleşiminin bir sonucu olarak görmek
mümkün.
Gerek GSYH rakamlarının tahminler doğrultusunda
gelmesi gerekse bu verilerin gecikmeli olarak açıklanıyor
olması sebebiyle, büyüme verisinin herhangi bir politika
etkisinin olmasını beklemiyoruz. Şubat ve Mart’ta
gerileme bölgesinde kalarak 2012’nin ilk çeyreğinde
ekonomik aktivitedeki yavaşlamanın altını çizen PMI
verisini de dikkate aldığımızda, ilk çeyrekte yıllık GSYH
büyümesinin %0’a yakın olmasını öngörüyoruz. Takip
eden dönemde ise, dış finansman şartlarına bağlı olarak
– ki son gelişmeler ışığında %1’lik 2012 büyüme
günlük
GSYH büyümesine iç ve dış talep katkısı
GSYH büyümesine katkı oranları
25%
20%
15%
10%
5%
0%
-5%
-10%
İç talep
-15%
Dış talep
-20%
3
07
Q
4
08
Q
20 1
08
Q
20 2
08
Q
20 3
08
Q
20 4
09
Q
20 1
09
Q
20 2
09
Q
20 3
09
Q
20 4
10
Q
20 1
10
Q
20 2
10
Q
20 3
10
Q
20 4
11
Q
20 1
11
Q
20 2
11
Q
20 3
11
Q
4
20
20
1
4
3
1
2
07
Q
20
07
Q
20
07
Q
06
Q
20
20
06
Q
06
Q
20
06
Q
20
20
2
-25%
İmalat PMI
60
55
50
45
40
35
PMI
K
ğu
.0
6
as
.0
Şu 6
b.
0
M 7
ay
.0
7
A
ğu
.0
K 7
as
.0
Şu 7
b.
0
M 8
ay
.0
A 8
ğu
.0
K 8
as
.0
Şu 8
b.
0
M 9
ay
.0
A 9
ğu
.0
K 9
as
.0
Ş 9
ub
.1
M 0
ay
.1
0
A
ğu
.1
K 0
as
.1
Şu 0
b.
1
M 1
ay
.1
A 1
ğu
.1
K 1
as
.1
Şu 1
b.
12
30
A
tahminimiz için yukarı yönlü riskere işaret ediyor ekonomide toparlanma görebileceğimizi düşünüyoruz.
Ancak, yüksek dış finansman ihtiyacının olduğu
durumda, para politikasının büyümeyi destekleme
becerisinin kısıtlı olduğuna bir kez daha dikkat çeken
kurdaki son gelişmeleri dikkate alarak %4 seviyesinde
bulunan 2012 yılı resmi GSYH büyüme tahmini
üzerinde aşağı yönlü risk görmeye devam ediyoruz.
İmalat PMI Mart ayında da daralma bölgesinde
kaldı. PMI Şubat ayında kaydettiği 49.6 değerini Mart
ayında da korudu. Böylece Şubat’tan sonra Mart
ayında da imalat sektöründe genişleme ve daralmayı
ayıran 50 seviyesinin altında kalan PMI, 2009 yılı
başlarından bu yana ilk kez iki ay üst üste daralma
alanında kalmış oldu.
Verinin detaylarına baktığımızda, yeni sanayi
siparişlerinin bir önceki aya göre hafif iyileşme
kaydetmiş olmasına rağmen, 50 seviyesinin altında
kalmaya devam ettiğini gözlemliyoruz. Diğer yandan,
yeni ihracat siparişlerindeki artışın momentum
kaybettiğini görüyoruz. Katılımcılar, manşet endeksi
50 sınırının altına çeken yeni siparişlerdeki
daralmanın yurtiçi ve dış talepteki yavaşlamadan
kaynaklandığının altını çizdi. Ocak ayı sanayi üretiminde bir önceki aya göre görülen düşüşe ek olarak, imalat sektöründe daralmaya işaret eden son iki
ayın PMI rakamlarının yılın ilk çeyreğindeki ekonomik aktivitedeki yavaşlamayı teyit ettiğini söylememiz
mümkün.
PPK tutanakları: Enflasyon beklentilerinde bozulmaya izin verilmeyecek. Geçen hafta düzenlenen
PPK toplantısına ait tutanaklarda, gerek para politikasındaki sıkılaşmanın gerekse geçici unsurların etkisiyle
1. çeyrekte ekonomik aktivitede gözlenen yavaşlamanın altı çizildi. Ancak Merkez Bankası (MB), tüketici
güveni ve anket bazlı diğer verilerin ışığında, yılın 2. çeyreğinde iç talebin toparlanmasını bekliyor. Dış
denge tarafında ise, 9.6 milyar dolarlık rekor seviyedeki Mart 2011 rakamının hesaplamadan çıkacak
olmasının etkisiyle, 12 aylık birikimli cari açıkta Mart ayında ciddi bir iyileşme olması öngörülüyor.
Enflasyon tarafına baktığımızda, Kurul’un kısa dönem enflasyon gelişmelerinin Ocak ayı Enflasyon Raporu
öngörüleri ile uyumlu olduğunun altını çiziyor. MB, enerji fiyatlarında görülen beklenenden hızlı artışın
etkisinin işlenmemiş gıda fiyatlarındaki olumlu seyirle büyük ölçüde dengelendiğini vurguluyor. Kurul,
böylece, enflasyon görünümüne ilişkin olarak enerji fiyatlarının yukarı yönlü, işlenmemiş gıda fiyatlarının ise
aşağı yönlü risk oluşturduğunu belirtiyor. Öte yandan, Kurul arz yönlü gelişmeleri dikkatle izlemeye devam
edeceğini ve enflasyon beklentilerinin bozulmasına izin vermeyeceğinin altını çiziyor. Petrol fiyatları yüksek
seviyelerinin koruduğu sürece, fiyat istikrarını önceliği olarak belirleyen MB’nin, dezenflasyonist gelişmeleri
erteleyeceğinden, TL’deki değer kaybını tolere etmeyeceğini düşünüyoruz. Dolayısıyla, MB gerekli gördüğü
durumlarda TL’nin değerini korumak için, ek sıkılaşmaya başvurabilir.
Mart ayı enflasyon verileri bugün saat 10:00’da açıklanıyor. %0.54 seviyesinde bulunan aylık TÜFE
beklentimiz, Reuters anketine göre %0.59 olan piyasa beklentisinin hafif altında yer alıyor. Tahminimiz
doğrultusunda Şubat ayında %10.43 olan yıllık enflasyon %10.57 seviyesine tırmanacak.
Önümüzdeki dönemde, yıllık TÜFE’nin yılın ilk yarısında çift haneli seviyelerde kaldıktan sonra son çeyrekte
olumlu baz etkisinin desteğiyle keskin bir düşüş göstereceğini düşünüyoruz. Petrol fiyatı yüksek seyrettiği
günlük
sürece önceliği fiyat istikarı olan MB’nin dezenflasyonu erteleme riski bulunan kurdaki olası zayıflamaları
tolere etmeyeceği görüşündeyiz. Bu doğrultuda, gerekli olduğunda MB’nin kuru savunmak amacıyla
yeniden ek sıkılaştırmaya gidebileceğini düşünüyoruz.
Veri gündemi
Bugün ABD’de Şubat ayı fabrika siparişleri (Beklenti: %1.4) ve FED toplantı tutanakları yayınlanacak. Euro
Bölgesinde ise Şubat ayı ÜFE verileri (Beklenti: %0.6) takip edilecek.
Piyasalar
Pazartesi sabahına 1.7805’ten başlayan USD/TL, öğleye doğru 1.7720’ye kadar geriledi. Öğleden sonra
paritedeki gerilemeye paralel olarak yönünü yukarı çeviren kur, 1.7852’ye kadar yükseldi ve 1.7811’den
günü sonlandırdı. USD/TL bu sabah 1.7760 seviyesinden açıldı.
Dün sabah 1.3340 seviyesinde işlem gören parite, beklentilerden iyi gelen Çin verisinin etkisiyle yukarı
yönlü seyrederek 1.3380’i test ettikten sonra, Euro bölgesi imalat sanayi verilerinin olumsuz gelmesiyle
yönünü aşağı çevirdi. EUR/USD günün en düşüğünü 1.3276 ile görürken akşam saatlerinde ABD’de
açıklanan ISM endeksinin beklentileri aşmasıyla bir miktar toparlandı. Parite bu sabah 1.3335’ten işlem
görüyordu.
Dün sabah %9.30’dan ilk işleme geçen 5 Mart 2014 vadeli gösterge tahvil faizi, öğleden sonra kurdaki
yükselişe paralel yukarı yönlü seyretti ve günün en yüksek seviyesinde %9.40’ı gördü. Kapanışta %9.38’de
bulunan gösterge faizi Salı gününe ise %9.38’den başladı.
5 yıllık Türkiye CDS’inin 2301dan işlem gördüğü haftanın ilk işlem gününde 2030 vadeli gösterge eurobond
yatay bir seyir izledi ve 169.105’ten kapandı.
Finansbank Hazine Araştırma ve Satış Grubu
Yeliz Ataay Arıkök
İnan Demir
Başak Karaaslan
Nur Pınar Çağlar
Enis Çakmak
Ayşe Çoknaz
Mehmet Kasap
Ahmet Tugay
Sevinç Özçelik
Ceren Erenoğlu
Sinem Erol
Deniz Yaşar
Onur Erdaş
Reyhan Özdemir Tezgör
Duygu Doğan
Eren Harani
Cem Kavaklıoğlu
(0212) 318 5901
Bu rapor, Finansbank Hazine Araştırma ve Satış Grubu tarafından müşterilerini bilgilendirmek
amacıyla düzenlenmiştir. Raporun Finansbank ile ilişkili bir kuruluşun müşterisi tarafından
kullanılabilirliği, alan kişi ve bu kuruluş arasındaki akdi ilişkiye tabi olacaktır. Bu raporda sunulan
bilgi, yorum ve tavsiyeler raporu hazırlayan Finansbank Hazine Bölümü’ne ait görüşleri yansıtmakta
olup yatırım danışmanlığı hizmeti kapsamında değildir. Mali durum ile risk ve getiri tercihlerinin
çeşitliliğini göz önünde bulundurunca sadece bu raporda yer alan görüşlere dayanarak verilecek
yatırım kararları beklentilere uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu rapordaki bilgilerin derlenmesinde
güvenilirliğine inanılan sağlam kaynaklardan faydalanılmıştır; ancak bilgilerin doğruluğu bağımsız
olarak teyit edilmemiştir. Finansbank bilgilerin doğruluğu ve bütünlüğü konusunda garanti
vermemekte ve doğabilecek hatalarda sorumluluk üstlenmemektedir. Raporda sunulan bilgiler
üzerinde önceden belirtilmeksizin değişiklik yapma hakkı saklıdır. Finansbank ve ilişkili kuruluşlar
ile bu kurumlarda çalışan personel araştırma raporlarında sözü edilen menkul kıymetlere yatırım
yapabilir ve zaman içerisinde pozisyonlarını değiştirebilir. Bu raporda yer alan bilgilerin bir kısmı ya
da tamamının kopyası çıkarılamaz ya da dağıtılamaz.
**USD/YTL TCMB
Download