T.C. BAŞBAKAN YARDIMCILIĞI (Sn. ALİ BABACAN) 31 MART 2014 BASIN AÇIKLAMASI 2013 yılı dördüncü çeyreği ile 2013 yılının tamamına ilişkin büyüme rakamları bugün Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanmıştır. 2013 yılının dördüncü çeyreğinde Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) reel olarak bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 4,4 oranında artış kaydetmiştir. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış GSYH ise bir önceki döneme göre yüzde 0,5 oranında artış göstermiştir. Böylece Türkiye ekonomisi 2009 yılı son çeyreğinden itibaren sürdürdüğü kesintisiz büyüme sürecine 2013 yılı dördüncü çeyreğinde de devam etmiştir. 2013 yılının tamamında GSYH büyüme hızı yüzde 4,0 oranında gerçekleşmiştir. Böylece 2013 yılındaki GSYH büyüme hızı Ekim ayında tahmin edilen oranın üzerinde gerçekleşmiştir. 2013 yılında kaydedilen bu büyüme performansı sonucunda, Türkiye ekonomisinin toplam büyüklüğü cari fiyatlarla 1 trilyon 562 milyar TL’ye ulaşmıştır. Kişi başına milli gelir de 10 bin 782 dolar olarak gerçekleşmiştir. 2013 yılı genelinde kamu toplam talebinin büyümeye katkısı 1,6 puan olurken, özel tüketim ve özel yatırım harcamalarının büyümeye katkısı sırasıyla 3,1 puan ve 0,1 puan olmuştur. Diğer taraftan net dış talep, altın ticaretinin de etkisiyle, büyümeye 2,3 puan negatif katkı yapmıştır. Yılın ilk yarısında kamu talebinin ağırlıklı olduğu büyüme, yılın ikinci yarısında özel sektör talebinin öncülüğünde gerçekleşmiştir. Özellikle özel yatırım harcamalarının yılın ikinci yarısında büyümeye verdiği pozitif katkı önümüzdeki dönem üretim kapasitesi için önemli bir temel oluştururken, büyümenin kalitesini de iyileştirmiştir. 2009 yılı sonundan itibaren Türkiye ekonomisinin gösterdiği büyüme performansı işgücü göstergelerine de olumlu yansımıştır. 2009 yılı Nisan ayından 2013 yılı Aralık ayına kadar olan dönemde 5 milyon 64 bin kişiye ilave istihdam 1 sağlanmıştır. 2013 yılında sağlanan yeni istihdam artışı ise 703 bin kişi olmuştur. İstihdamdaki bu artışa rağmen, 2013 yılında işsizlik oranında bir önceki yıla göre sınırlı bir yükseliş görülmüştür. Bu gelişmede toplam işgücüne katılım oranındaki artış etkili olmuştur. Orta Vadeli Programda 2014 yılı büyüme hızı yüzde 4 seviyesinde öngörülmüştür. Ekonomik aktiviteye ilişkin son açıklanan aylık veriler, olumsuz dış ve iç gelişmelere rağmen, ekonomimizdeki büyüme eğiliminin sürdüğünü göstermektedir. 2014 yılında iç talep büyümesinin öngörülenden bir miktar daha yavaş olacağı, dış talepteki artışın ise yılbaşında beklenenden daha güçlü gerçekleşeceği tahmin edilmektedir. Bu çerçevede, 2014 yılında iç ve dış talep arasındaki dengelenmenin Orta Vadeli Programda öngörülenden daha güçlü olması beklenmektedir. Küresel konjonktürün tüm gelişmekte olan ekonomiler için daha zorlayıcı olduğu bir dönemde Türkiye ekonomisi yüzde 4 ve üzerinde bir büyüme performansı sergilemektedir. Son 12 yılda makroekonomik ve finansal dengelerin sağlamlaştırılmasında elde edilen başarı ve ekonomimizin dayanıklılığını artıran yapısal reformlar, bu gelişmede en temel belirleyici faktör olmuştur. Kamuoyuna duyurulur. 2