O. Senatosu B : 85 Sonra aile ekonomisi içinde kalan tarımla il­ gili her çeşit yapı işlerinde bir çiftlik tasavvur ediniz; aile ekonomisi içinde yaşıyor, tarımla il­ gili her çeşit yapı işlerinde büyük silolar yap­ mak istiyorlar, ambarlar yapmak istiyor, ahırlar yapmak istiyor, evler yapmak istiyor, barınaklar yapmak istiyoorlar ve zannediyorum ki, böyle çok yerler vardır ve bunlar da senelerce sürü­ yor ve en azı 100 - 200 işçi çalıştırmak gerekiyor. Müsaade bııyururmusunuz, böyle bir halde bu adamlar aile ekonomisi içindeviz ama işte bizim avlumuzun içinde yapılan bu binada çalışan 100 tane işçinin, 50 tane işçinin îş Kanunu kapsamı dışında kalması doğrudur demek. Bu aslında m-ın+ıkln, kabili telif d^i'MİT. Ned<m kalsınlar*? niçin korkuluvor bundan? Haa, vergi verir, işçi­ lerin primlerini verir, sigorta primlerini verir. E e, bu biraz yontmak oluyor. Konutlarda kapıcılık hizmetlerinde bulun an­ ların da bu kanun kapsamı dışına çıkarıldığını çok şükür erördük. Artık kapıcılarla nasıl geçine­ ceğinizi ben size bırakıyorum. Kapıcılar, zaval­ lılar, memurmudur, işçimidir belli delildir, o kapıcılarla artık nasıl geçineceksiniz belli de<nl. Çünkü henmiz apartmanda oturuvorsıınuz, ka­ pıcıların aslında... zorluk yok, kapıcı bir hizmet­ lidir, bir isçidir. Bu şahsın, kat mülkiveti çıka­ rılmıştır. kat mülkiyeti çıkan bir memlekette bu şahısların... BAŞKAN — Bir dakikanız kaldı Sayın Gün­ doğan, lütfen tamamlayınız. FİKRET GÜNDOĞAN (Devamla) — Sayın Başkanım, bu kapıcıların neden çıkarıldığını an­ lamak mümkün olmuyor. Bunun esbabı mucibesini öğrensem, hukukî, sosyal ve iktisadi, ben de rey vereceğim, neden çıkıyor bunlar, neden bunlar işçi değiller, nedir bunlar peki öyle ise? HİDAYET AYDINER (Cumhurbaşkanınca S. Ü.) — Takririmi dinleseydiniz niçin çıkması lâzım, anlardınız. İki sayfalık esbabı mucibesi var. BAŞKAN — Lütfen karşılıklı konuşmıyalım Sayın Gündoğan, cevap vermek mecburiyetin­ de değilsiniz. FİKRET GÜNDOĞAN (Devamla) — Sayın Aydmer, sizin yaşadığınız apartmanda bendeniz de yaşıyorum. 12 . 7 . 1967 O :2 HİDAYET AYDINER (Cumhurbaşkanınca S. Ü.) — Benim apartmanımda kapıcı yok. BAŞKAN — Lütfen karşılıklı konuşmayın, siz devam edin Sayın Gündoğan. FİKRET GÜNDOĞAN (Devamla) — 624 sa­ yılı Personel Sendikaları Kanununun ikinci maddesinde sayılan teşekküller.. Bu muğlak bir maddedir, manasızdır, yersizdir. Niçin bu insanları bu haklardan mahrum ediyorsunuz ve yeniden koyuyorsunuz? Bunu da anlamak mümkün değildir. Hele en sonunda, sporcular hakkında da bu kanun uygulanmıyacaktır. E, öyle ise anlaşılan bu kanun İş Kanunu olmak­ tan ziyade iş sahasını daraltıcı ve işçiye işçi olma kaderi ile başbaşa kalma ve bu kanunla­ rın teminatlarından istifade etmeme kanunu haline gelecektir. Pek muhterem arkadaşlarım; söylediğim sözlerde kimsenin lehine veya aleyhine tek ke­ lime yoktur. Esbabı mucibe istiyorum, sosyal, ekonomik. Onu bana versin sayın komisyon, razı olacağım. Hürmetler ederim. Çok teşekkür ederim arkadaşlar, dinlediği­ niz için. BAŞKAN — İki takrir var, okutuyorum. Yüksek Başkanlığa İş Kanununun 5 nci maddesinin Millet Mec­ lisince kabul edilen metin şeklinde kanunlaş­ masını ve maddenin bu şekilde tadilini arz ve teklif ederim. İstanbul Fikret Gündoğan Not : Bu takrir bu madde üzerinde ikinci takrirdir. Yüksek Başkanlığa Tasarının komisyonca tadil olunan 5 nci maddesine aşağıdaki bendin fıkra olarak ilâ­ vesini arz ve teklif ederiz. Ankara Ankara Yiğit Köker Turgut Cebe Kayseri Kayseri Hüseyin Kalpaklıoğlu Hüsnü Dikeçligil Antalya Sinop Suphi Batur Akif Tekin Ankara Hatay Hıfzı Oğuz Bekata Mustafa Deliveli Kastamonu Niğde Mehmet Çamlıca Hüseyin Avni Göktürk Çorum Ankara Safa Yalçuk İsmail Yetiş — 441 —