TEVFİK FİKRET VE MEHMET AKİF

advertisement
TEVFİK FİKRET
VE
MEHMET AKİF
Nbl
5>o
• İki şair de
yanılgıların kanla
ödendiği bir
dönemde
yaşamışlardı.
• İkisi de
zorbalığa karşıydı, pislikten
arınmış bir insanlığın
özlemini çekiyorlardı.
Yazan:
ŞÜKRAN
KURDAKUL
Yarın
Cumhuriyet’te
TEYFİK FİKRET İLE MEHMET AKİF ŞÜKRAN KURDAKUL_______________ ______
Milliyetçi ve İslamcı akım lar
—I —
II. Meşrutiyet dönemi, de­
mokratikleşme sancıları çeki­
len bir ülkede asker ve sivil
okumuş orta tabakanın siyasal
gücünü ortaya koyduğu bir ge­
çiş dönemi özelliği taşır. Bu, sa­
vaşların, hızlı değişmelerin bir­
birini izlediği şaşırtıcı gelişme­
ler içinde, düşün adamları, es­
ki ile yeni arasında, Doğu ile
Batı arasında, medreseyle üni­
versite arasında, hukukla me­
celle arasında, askerle sivil ara­
sında, savaşla barış arasında,
teslim olmakla karşı koymak
arasında bocalarken değişik
ideolojik akımların yörünge­
sinde buldular kendilerini.
İslamcılık, milliyetçilik, Ba­
tıcılık, Osmanlıcılık, sosyalizm
ve meslek-i içtimâi olarak bili­
nen bu akımlardan, partileri,
basını, düşün ve sanat hareket­
lerini ve halkı büyük ölçüde et­
kileyen İslamcılık ve milliyetçi­
liktir.
İslamcılar, İsiam’m ahlaksal
ve siyasal ilkelerini bireyler,
toplumlar ve devletler için ya­
şama kuralı haline getirmeyi
amaçlıyor, yeni anayasa düze­
ninin yarattığı toplumsal / si­
yasal durumdan hoşnut görün­
müyorlardı. Çünkü demokra­
tikleşme adına Batıda verilen
savaşların İslam / Osmanlı
toplumunda yeri olmadığı ka­
raşındaydılar. İstedikleri, yeni
bir devlet kurmak değil, şeriat
hükümlerinden koptuğu için
gerilediğini kabul ettikleri
imparatorluğu kurtarma yolu­
nu bulmaktı. Bu yol ancak İs­
lam öğretisinin inanç, ahlak,
yurt yönetimi alanlarında orta­
ya koyduğu kuralları çağdaş
gereksinimlere uygun biçimler­
de yorumlayıp uygulamakla
açılabilirdi. Batıdan yalnız tek­
nolojik gelişmeler yönünden
yararlanmalı, özellikle uygarlı­
ğın modeli sayılan din ile dev­
let ayrılığı gibi kurallara, top­
lumun ahlakı üzerinde derin
yaralar açan medeni kanunla­
ra kapılar (ve kafalar) kapalı
tutulmalıydı.
B ir İslam
revizyonizmi______ __
İslamcılık akımına bağlı dü­
şün adamlan, temellendirmeye
çalıştıkları bu görüşlerin kay­
nağını Afganlı Şeyh Cemalettin’in (1839-1897) geliştirdiği bir
tiğine inanır. Fransız düşünü­
rün “Müminler için Allah ne
ise bireyler için toplum odur”
formülüne bağlanarak toplum­
sal kurumlann, geleneklerin
“ma’şeri vicdan”ın isteklerine
seve seve uyulmasını öğütler.
İsteğinde o kadar ileri gider
ki, “Vazife” adlı manzumesin­
de coşkusuna kapılarak aklın
düşünme yeteneğini bile kul­
lanmasına karşı çıkacak ölçü­
lere varmaktan kendisini ala­
maz. “Benim hakkım menfa­
atim, arzum yok - vazifem var,
başka şeye lüzum yok - Aklım,
gönlüm, düşünmezler duyarlar
- Ondan gelen emirlere uyarlar
- Gözlerimi kaparım Vazifemi
yaparım.”
Aynı evrede Yusuf Akçuranın “Türkçülüğün Emperyaliz­
mi”, Prof. Niyazi Berkes’in
“Çılgınlık ideolojisi” olarak ni­
teledikleri Turana görüşleri de
MUSTAFA KEMAL'DEN — 19 Ağustos 1918. Mustafa Ke­
benimseyerek bu görüşlere güç­
mal, Tevfik Fikret'in 3. ölüm yıldönümünde Aşiyan’a çıkıyor,
lü bir yandaş olmakla yetin­
yukardaki iskemleye oturuyor ve şunları yazıyor imza defte­
mez. Parti politikasının amaç­
rine: “ Tavaf-ı tahatturunda bulunm akla m übahi
ları doğrultusunda bir yönteme
perestiskâran-ı Fikret M. Kemal.”
bağlamak, ideoloji değeri ka­
lişme yıllarında olduğu gibi bi­ zandırmak ister. “İşte biz düş­
çeşit İslam revizyonizminde
limin
dinle
yan
yana
gelmesi­
buldular.
“ Maddeciliğin
tük yola - Yolumuz uğur ola nin sağlanması,
Reddiyesi” adlı üç dilde yayım­
Galiçya, Oradan - Doğru
6İslam dünyasının, Batının Sivastopol’a” biçiminde savaş
lanan kitabında İslam dünya­
ve Hıristiyanların etkileri kar­ çağrıları çıkarır.
sındaki çöküntülerden dinin
şısında kendini savunma gücü­
değil devletlerin sorumlu oldu­
Milliyetçi akımın da, İslam­
nü kazanması..
ğunu ileri süren Cemalettin,İs­
cılar gibi yalmz partiler üzerin­
Milliyetçilik akımının önde
lam öğretisinin liberal ve de­
de değil, düşün ve sanat akım­
mokratik olduğunu savunuyor, gelen düşün adamları arasında
ları, basın ve kurumlar üzerin­
Müslümanların ancak birleş­ ise Yusuf Akçura, Ziya Gökalp,
de de geniş etkileri olmuştur.
mekle ve Batının ilerlemiş tek­ Köprülüzade Fuad, Ahmet
İslamcılık akımının önde ge­
niğinden yararlanmakla yıkıl­ Ağaoğlu, Ömer Seyfettin adları
len düşün adamları arasında
Sait Halim Paşa (sadrazam),
maktan kurtulabileceği düşü­ seçiliyordu. Yusuf Akçura
(Prof. 1876-1935) ve Ahmet
M. Şemsettin (Günaltay, Prof.
nüsünü yayıyordu.
Ağaoğlu (1869-1939), MeşrutiCumhuriyet döneminde başba­
Doğu dünyasının önemli re­ yet’ten önce ülke dışında Os­
kan), Mehmet Akif Ersoy, Eş­
formcularından biri sayılan manlI Birliği (Pan Ottomaref Edib adları sayılabilir.
Şeyh Cemalettin Efgani’nin nizm), İslam Birliği (Pan İslaTevfik Fikret ve Mehmet
görüşlerini Mısırlı Şeyh Mu- mizm) görüşlerine karşı Türk
Akif, belirgin özelliklerini ser­
hammed Abdû (1809-1905) be­ Birliği (Pan Türkizm) düşünce­
gilemeye çalıştığımız yıllarda
nimseyerek geliştirdi. El Ezher
sini yaymaya çalıştılar.
düşün yaşamını etkileyen hare­
Üniversitesi’nde rektörlük ya­
Merkez Yürütme Kurulu
ketlerin içindeydiler.
pan Şeyh Abdû’nun İslam
üyesi olduğu İttihat ve Terak­
Fikret, II. Abdülhamid dö­
dünyasının kurtuluşu için ön­ ki Fırkası’nın ideologu olarak
neminde, yönetimine katıldığı
gördüğü öneriler şöyle sapta­ kabul edilen Ziya Gökalp,
“Servet-i Fünun”da yayımladı­
nabilir.
Fransız toplumbilimcisi Emile
ğı şiirlerle yeni şiirin öncüsü sa­
1- İslam dininin hurafelerden Durkheim’in (1858-1917) top­
yılmıştı. Yapıda yarattığı değiş­
temizlenmesi;
lumsal bilinç kavramını geliş­
meyle birlikte yakın çevre izle­
2- Çağdaş düşüncenin ışığı tirdiği “Toplumsal İş Bölümü”
nimlerinden kaynaklanan du­
altında İslam öğretisinin yeni­ (1893) adlı yapıtına temel olan
yarlıkları işleyerek toplumsal
görüşlerden geniş ölçüde esin­
den ele alınması;
temalara açılmadaki becerile­
3- Fıkıh’ın çağdaş uygarlığın lendiği söylenebilir. O da
riyle öncüydü. Edebiyat-ı cedi­
gereklerine uydurulması;
Durkheim gibi toplumların bi­
de hareketine katılan öteki ya­
4- Batıda uygulanan eğitim reyler tarafından yaratılmadığı­
zarlar gibi “pozitivizm”in sa­
yöntemlerinden yararlanarak nı aksine bireyin toplum tara­
nat felsefesine dayanıyordu.
kurum larda değişiklik ya­ fından yaratıldığı görüşünden
(Prof. H. Z. Ülken)
pılması,
hareket ederek toplumun tan­
5- İslam dininin doğuş ve ge­ rısal güce sahip olması gerek­ SÜRECEK
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği
Taha Toros Arşivi
Download