C. Senatosu B : 65 10 . 10 . 1968 O : 1 hi dahi vermeden

advertisement
C. Senatosu
B : 65
hi dahi vermeden burada konuşmuş bulunuyor­
sunuz. Ancak grupunuz adına konuştuğunuz
takdirde bunun izahı mümkün olabilecektir.
Onun için ben bu açıklamayı yapmak lüzumunu
hissettim. Bu bir.
ikincisi; zabıttan getirttim bir beyanınız var
ki, Tüzüğün 63 ncü maddesine uygun değildir.
Tüzüğün 63 ncü maddesi Senato kürsüsünden
konuşan arkadaşlarımızın temiz bir dille bita
betmesi zaruretini yazmaktadır. Şimdi ben ko­
nuşmanın arasında bir pasajı, bir kısmı zabıt­
lardan getirdim aynen okuyorum: «1950 - 1960
arasında iktidarda bulunan siyasi parti ile ay­
nı gen ve aym kromosonlara sahibolan Adalet
Partisi Kamu İktisadi Teşebbüsleri hakkında
ceddine çeker bir tutum ve davranışı daha ilk
gününde benimsemiş bulunmaktadır.» buyurdu­
nuz. «Gen» ve «kromozom» tâbiri bir biyoloji
tâbiridir ve mânası tektir. Bu bir senatörün,
bir başka senatöre münasip göreceği bir ifade
tarzı değildir. Kimseye cet ve nesep yasmaya
hakkınız yok. Bu itibarla bu ifadeyi edep dışı
bulduğumdan zabıtlardan çıkarılması yolunda
talimat vermiş oluyorum. Şimdi siz bu boşlu­
ğu doldurmak için, maksadınızı ifade için daha
temiz dille yazılmış bir metin verirseniz yerine
ikame ederim.
Yine bir diğer husus, Özel teşebbüse «yem
deposu» tâbirini kullandınız. Bu da insan hay­
siyetini rencide eden kaba bir ifadedir. Çünkü
insan «yem» değil «yemek» yer. Yemden de­
ğil, yemeklikten bahis edilebilir. Bunu da aynı
şekilde değiştirmek hakkımz mahfuz olmak su­
retiyle zabıtlardan çıkarmış bulunuyorum.
«Mit» ten ve «bit» ten demek suretiyle bir
deyiminiz daha var, bu da iğrenç bir haşere ol­
ması ve konu ile hiç alâkası bulunmaması, başka
türlü izahı da mümkün olması itibariyle onu da
zabıtlardan çıkarıyorum.
FİKRET GÜNDOĞAN (Devamla) — Peki
Sayın Başkanım, savunmama müsaade eder mi­
siniz.
BAŞKAN — Rica ederim efendim buyuru­
nuz.
FİKRET GÜNDOĞAN (Devamla) — Savun­
ma hakkımı kullanarak arz edeyim, Sayın Baş­
kanım, sonundan başlıyayım.
Bendeniz Sonora buğdayının bitli olduğunu
ifade ettiğim saman sonora buğdayım getiren
10 . 10 . 1968
O :1
Adalet Partisinin bitli buğday getirdiğini ima
etmekten çok, hakikaten birçok çiftçilerin bu
buğdayda çok bit bulunduğunu bana ifadelerini
hâtırhyarak söyledim ve sonora buğdayında bit
vardır Saym Başbanun, her buğdayda olduğu
gibi Saym Başkanım ortadaki ne idi.
BAŞKAN — ikinci husus «yem» tâbiri, «özel
teşebbüse yem» deposu..
FİKRET GÜNDOĞAN (Devamla) — Sayın
Başkanım bu yem deposu tâbirini birçok kimse*
lerin bu kürsülerden ve diğer kürsülerden ve yazılamıdan görmek, izlemek mümkün. Şimdi
yem deposu yerine yemlik deposu desem, olur­
sa yemlik deposu olarak koyarım. Yemlik yani,
beslenme anlamına gelen yemlik. Diaha nasıl
anlatayım, yemlik, Türkçe bu, yemlik «tagaddi
deposu» olsun Sayın Başkanım.
BAŞKAN — Saym Gündoğan, aslolan keli­
me beraber getirilmiş olan mânadır. Küf ürün
Fransızca tercüme ederek söylemekle küfür ol­
mak vasfını değiştiremezsiniz. Tercüme etmek
kâfi değildir. Ben bu balamdan işaret ettim.
Siz tavzih buyurursanız, yanlış, anlaşılmasına ya­
rın zabıtları tetkik eden kimselerin hakkınızda
yapılış düşünmesine imkân sağlamamış olursumz. Size bu kolaylığı vermiş oluyorum.
FİKRET GÜNDOĞAN (Devamla) — Sayın
Başkanım, ben yemlik demekle, beslenme aracı
olarak kullanıldığını ifade ettim. Eğer siz bu
beslenme aracı olma anlamını kaybetmemek kay­
dı iîe hangi Türkçe kelimenin o yem deposu ye­
rine geçmesini arzu ediyorsanız size salâhiyet
veriyorum, onu koyun. Ama mânayı kaybetmiyelim.
Üçüncüsü Saym Başkanım; bilhassa biyolojik
tâbirlerin sosyal varlıklar, sosyal organlar, sos­
yal örgütleri ifade ederken kullanması 1800 1erden biraz sonra başlamıştır ve hakikaten müspet
ilmin, sosyal ilimlere hediye ettiği bir usuldür.
Cidden bütün sosyal varlıkların da fizyolojik
varlıklar gibi biyolojik varlıklar gibi birtakım
genlere, kromozonlara, buna benzer birtakım
unsurlara sahibolduğu söylenir, yazılıdır ve var­
dır ve bu edebiyat artık kökleşmiştir. Benim
söylediğim gen ve kromozamları itibariyle ken­
disinden önceki parti ile ayniyet ifade eden par­
tidir. Bir de «cettine» çeker. Elbette, bende­
niz cettine çekeri kendi anlayışınıza bırakırım.
Download