M. Meclisi B : 36 5 . 2 . 1968 O : 2 «kanun bu amaçlarla
advertisement
M. Meclisi B : 36 «kanun bu amaçlarla değişik tarım bölgelerine ve çeşitlerine göre toprağın genişliğini göste­ rebilir. Devlet, çiftçinin işletme araçlarına sahibolmasını kolaylaştırır» ve bu yönde çeşitli vazifeleri yerine getirir, ibaresini koymak suretiyle iki şey ortaya atmıştır. Devlete önemli olarak verilmiş olan bu vazifeler, her şeyden evvel toprak mülkiyetiyle ilgili zirai reform ve zirai reform içinde yer al­ mış olan toprak reformudur. Toprağın verimli olarak işletilmesini gerçekleştir­ mek her şeyden evvel toprağın verimi­ ni, muayyen birimden, alınan istihsali muayyen seviyeye getirebilmek için gübreleme, sulama, kredi ve donatım fonları ile bunları gerçekleş­ tirmektir. Bunun yanında da topraksız olan köylülere, ya da toprakları kâfi olmıyan va­ tandaşlara gerçek ihtiyaçlarını karşılıyacak şe­ kilde toprağın yine devlet eliyle alınıp veril­ mesi keyfiyeti de Anayasanın 37 nci madde­ sinde yapılan toprak reformunun kendisidir. BAŞKAN — Sayın İşgüzar, müddetiniz dol­ muştur, son cümlenizi beyan ediniz. HiLMt İŞGÜZAR (Devamla) — İki daki­ kam var, bağlıyorum. BAŞKAN — iddia etmeyin, dakikanız dol­ muştur. Başkanlığın müsaadesiyle cümlenizi bağlıyacaksınız. Buyurunuz efendim. HİLMİ İŞGÜZAR (Devamla) — Toprak re­ formu ile birlikte, zirai reformun yapılmasını M. P. Meclis Grupu olarak istiyoruz. Bugüne kadar gelmiş geçmiş iktidarların hiç birisi bu meseleyi ciddiyetle, geniş çapta ele almamış olduğu cihetle biz verilmiş olan gensorunun le­ hinde oy kullanacağımızı beyan etmek suretiyle saygılar sunarım. BAŞKAN — Grupları adına söz istiyenlerden, T. i. P. Grupu adına buyurun Sayın Kurtel saat 17.15... T. i. P. GRUPU ADINA ÂDİL KURTEL (Kars) — Muhterem arkadaşlar, ekonomik ve sosyal hayatımızda çok büyük önemi olan top­ rak reformu gibi önemli bir konuyu beş daki­ kalık bir süre içerisinde bütün yönleriyle tartış­ mak ve Hükümetin bu konudaki sorumluluğunu ortaya koymak elbetteki mümkün değildir. Yal­ nız ben Hükümetin sorumluluğunu gerektiren bâzı konular üzerinde kısaca durmak istiyorum. Muhterem arkadaşlar, halen yürürlükte olan 5 . 2 . 1968 O :2 4753 sayılı Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu var. Bu kanunun 8 nci maddesinin (b) bendi; 5 bin dönümden yukarı olan özel mülklerin kamulaştırılarak toprakız, ya da yeteri kadar toprağı olmıyan çiftçilerin toprak sahibi yapılmalarını âmir bulunmaktadır. Bunun yanında Anayasa­ nın 37 nci maddesi de; Devletin, topraksız, ya da yeteri kadar toprağı olmıyan çiftçilerin top­ rak sahibi olmaları için gerekli tedbirleri alaca­ ğını yine âmir bulunmaktadır. Muhterem arkadaşlar, Sayın Başbakan, «Tür­ kiye'de dağıtılacak toprak yoktur» buyuruyor­ lar. Sayın Tarım Bakanı, «Türk köylüsü top­ rak değil, ekmek ve et istiyor» diye beyanat veriyor. Evvelâ Türkiye'de dağıtılacak toprak var mıdır, yok mudur bunu arz etmek istiyorum. Muhterem arkadaşlar, millî emlâk kayıtları­ na göre halen 8 milyon dönüm Hazine arazisi mevcuttur. Yine yapılan etütlere göre, bu 8 mil­ yon dönüm Haşine arazisinin büyük bir kısmı büyük toprak sahiplerinin işgali altındadır. Bu­ nun yanında yine yapıîan etütlere göre, 4İ5 ili­ mizde 637 büyük özel mülk mevcuttur. Yani, bu 45 ilimizde yapılan etütlere göre, halen meriyette olan, yürülükte olan 4753 sayılı Çiftçiyi Toprak­ landırma Kanununun şümulüne giren 5 bin dö­ nümden yukarı 637 özel mülk mevcuttur. Diğer taraftan, yine Köy İşleri Bakanlığının yaptırmış olduğu envarter etütlerine göre, 11 ili­ mizde 239 köyün toprağı şahısların tasarrufu altındadır. Muhterem arkadaşlar, bu rakamların tetki­ kinden de anlaşılacağı üzere Türkiye'de büyük mülkler, büyük özel 'mülkler halen yürürlükte olan 4753 sayılı Çiftçiyi Topraklandırma Kanu­ nunun şümulüne giren büyük özel mülkler mev­ cuttur. Hükümet, 4753 sayılı Çiftçiyi topraklan­ dırma Kanununu tatbik etmek bir yana, Ana­ yasanın bir emri olan toprak reformu kanunu tasarısını bugüne kadar bu Meclise getirmemiş­ tir. Muhterem arkadaşlar, Sayın Tarım Bakanı, şimdi burada benim bu sözüm üzerine «Anaya­ sada öyle bir madde yok» diyorlar. BAŞKAN — Sayın Kurtel, her beyanı, her duyduğunuzu cevaplandırma gibi bir mecburi­ yet yok. Hazırlık yaptığınız şeyleri arz etmeye devam ediniz.
