Hemşirelik Bakım Yönetimi Hafta 9-1

advertisement
Kalp
HEMġIRELIK
BAKIM
YÖNETIMI
HEDEFLER
Bu üniteyi çalıştıktan sonra;
1- Kalbin anotomisini bilecek
2- Kalbin ileti sistemini bilecek
3- Kalp
hastalıklarında
veri
toplama
ve
değerlendirmeyi bilecek
4- Kalp hastalarında tanı yöntemlerini ve hemşirenin
sorumluluklarını bileceksiniz.
ĠÇĠNDEKĠLER
1- Kalbin değerlendirilmesi
a. Kalbin Anatomisi
b. Kalbin ileti sistemi
2- Kalp hastalıklarında veri toplama
a. Öykü alma
b. Fizik muayene
3- Tanı yöntemleri
HAFTA
9
Hemşirelik Bakım Yönetimi
GiriĢ
Kalp organizmaya kanı pompalar, dolaşım sistemi de kanın tüm organlara dağılmasını
sağlar. Dolaşım sistemi dokuların gereksindiği besinleri taşır, artık ürünleri uzaklaştırır,
hormonları taşır ve genel olarak doku sıvısı bileşimini homeostatik koşullarda tutar.
Kalbin değerlendirilmesinin yapılabilmesi için öncelikle kalbin yerleşiminin tam
olarak bilinmesi gerekir. Hemşire iyi bir değerlendirme yaparak hastanın kardiyak
fonksiyonları hakkında temel veri oluşturur. Böylece hastanın kardiyak sorunları yada
olası risk faktörlerini tanımlayabilir.
A. KALBĠN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ
a. KALBĠN ANATOMĠSĠ
Kalp, tepesi beşinci interkostal aralığın orta klavikula ile kesiştiği yerde, tabanı ise
yukarıda ikinci kostanın arkasında olan asimetrik bir koniye benzer ve üçte iki bölümü
sternumun solundadır.
Kalbin bölümleri: Kalpte ritmik kontraksiyonlar üretecek şekilde hazırlanmış
atriumlar ve ventriküllerden oluşan dört boşluk bulunur: Sağ atriyum, sağ ventrikül, sol
atriyum, sol ventriküldür.
Kalbin kapakları: Sağ atriyum ile sağ ventrikül arasında triküspit, sol atriyum
ile sol ventrikül arasında biküspid (mitral), sağ ventrikül ile pulmoner arter arasında
pulmoner, sol ventrikül ile aort arasında aort kapağı bulunur.
Kalbin tabakaları:
1-Endokart: Kalbin iç yüzünü örten epitel dokusudur.
2-Miyokart: Kalbin kaslardan oluşan orta tabakasıdır. Kalbin bölümlerinin miyokard
kalınlıkları, iş yükleri ile orantılı olarak değişiklik gösterir. Sağ atriyum miyokardının
kalınlığı yaklaşık iki, sol ventrikülün üç, sağ ventrikülün dört, sol ventrikülün 8-12 mm
kadardır.
3-Perikart: Kalbin dış yüzünü saran iki tabakalı zardır. Perikard, dışta fibröz, içte seröz
perikard olmak üzere iki tabakadan oluşur. Seröz perikard dışta pariyetal, içte viseral iki
tabaka halindedir. Bu yapraklar arasında sürtünmeyi ve yapışmayı önleyen yaklaşık 10-50
ml kadar perikard sıvısı bulunur.
Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi
2
Hemşirelik Bakım Yönetimi
Kalbin damarları: Kalbe giren damarlara ven denir ve kirli kan taşırlar. Kalpten
çıkan damarlara da arter denir ve temiz kan taşırlar. Vena pulmonalisler ve arteria
pulmonalis, bu kuralın dışında kalan damarlardır. Vena pulmonalislerde akciğerlerden
dönen temiz kan, arteria pulmonalisde ise akciğere giden kirli kan bulunur.
Sağ atriyuma giren damarlar; vena cava superior, üst ekstremite, baş ve boyun; vena
cava inferiyor ise alt ekstremitenin venöz kanını sağ atriyuma getirirler.
Sağ ventrikülden çıkan damarlar; arteria pulmonalistir. Adı arter olmasına rağmen
kirli kan taşır ve bu kirli kanı temizlenmek üzere akciğerlere götürür. Arter denmesinin
nedeni, kalpten çıkan damar olması ve duvar yapısından kaynaklanmasıdır.
Sol atriyuma giren damarlar; 4 adet pulmoner ven’dir. Kalbe girdikleri için ven adını
alan bu damarlar, temiz kan taşırlar.
Sol ventrikülden çıkan damarlar; Vücudun en büyük arteri ve temiz kanı vücuda
dağıtacak olan Aorta’dır
Kalbin kendi dokusu aort çıkışının bir-iki cm'lik bölümünden çıkan iki koroner arter
ile beslenir. Sağ ve sol koroner arter, epikardın içinde ilerler ve ventriküllerin diyastolü
sırasında dolarlar. Miyokarda oksijen sağlarlar. Sol ana koroner arter 2-3 cm kadar ana
damar olarak devam ettikten sonra sol ön inen dalını ve sirkumfleks dalını verir. Sol
ventrikülün anterior duvarını, sağ ventrikülün anterior bölümünü ve interventriküler
septumun anterior üçte ikilik bölümünü besler. Sağ koroner arter, posterior inen ve
marjinal arter olarak dallara ayrılır. Sağ koroner arter sağ ventrikülün diğer bölümlerine
ve sol ventrikülün posteroseptal bölgesine ve interventriküler septumun posterior üçte
birlik bölümüne kan sağlar.
Ventriküller kanı her iki koroner arterin dallarından alır. Atriumlar kanı aynı
koronerlerin küçük dallarından alır. Kan miyokard kapiller boyunca geçtikten sonra
koroner venlere doğru akar ve daha sonra ortak bir duktus venözus olan koroner
sinüslerden geçerek sağ atriyuma akar. Koroner venler koroner arterlere paralel seyreder.
Büyük kan dolaĢımı: Akciğerlerden vena pulmonalislerle sol atriyuma gelen temiz
kanın mitral kapak vasıtasıyla sol ventriküle geçtikten sonra, aortaya ve perifere atılıp,
kirlendikten sonra vena cava superior ve inferior aracılığıyla sağ atriyuma geri
dönmesidir.
Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi
3
Hemşirelik Bakım Yönetimi
Küçük kan dolaĢımı: Sağ atriyuma gelen venöz kanın triküspit kapak aracılığıyla sağ
ventriküle geçtikten sonra arteria pulmonalis ile akciğere gönderilip, akciğerlerde
temizlendikten sonra da vena pulmonalisler ile sol atriyuma geri dönmesidir.
B. KALBĠN ĠLETĠ SĠSTEMĠ:
Kalbin ana arterlere kan pompalama fonksiyonunu yapmasına olanak veren spontan
ve ahenkli kontraksiyon üreten bir grup özelleşmiş lifleri vardır. Bu lifler grubu kardiyak
ileti sistemi olarak bilinir ve birbirlerine üç internodal demetle bağlanan sinoatriyal
düğüm ve atriyoventriküler düğüm (AV düğümü) olarak adlandırılan iki düğümden
oluşur. Sinüs düğümü sistemin pacemakeri yani hız ayarlayıcısıdır. Sağ atriyum duvarına
oturmuştur. Av demeti veya His demeti AV düğümünden çıkar; dalları interventriküler
septumun her iki tarafından aşağı doğru iner ve bu dallar ventriküllerin lateral
duvarlarında papiller kasların içinde bulunan purkinje liflerini oluşturur.
2. KALP HASTALIKLARINDA VERĠ TOPLAMA
a. ÖYKÜ ALMA
Öykü alma, hastanın ana şikayeti, şikayetin nasıl oluştuğu, ne zaman ortaya
çıktığı, hastaneye gelene kadar geçen sürenin öğrenilmesi ile başlar. Bu arada hastanın
durumunun stabil olup olmaması öykü almanın akışını belirleyen önemli faktördür. Öykü
alma sırasında hemşirenin güvenilir, açık, anlaşılır ve hastayı dinleyen, anlamaya çalışan
ve yaptığı her işlemi açıklayan bir tutum sergilemesi doğru bilgileri elde etmede ve
hastanın rahatlamasını sağlamada çok yararlı olacaktır. Bazı durumlarda hastanın yanı sıra
ailenin de öykü almaya katılması doğru bir yaklaşımdır. Öyküsü alınırken; şikayetin ne
zaman başladığı, niteliği, herhangi bir bölgeye yayılıp yayılmadığı, süresi, şikayeti artıran
ya da azaltan faktörlerin olup olmadığı, ana şikayete eşlik eden başka yakınmaların varlığı
sorgulanır. Hastanın daha önceki tıbbi öyküsü (ilaçlar, önemli hastalıklar, alerji), herhangi
özel bir kart taşıyıp taşımadığı sorularak kapsamlı değerlendirmeye geçilir.
Kardiyovasküler bir sorun ile hastaneye başvuran hastalarda; göğüs ağrısı,
solunum sıkıntısı, çarpıntı, ritim ve ileti bozuklukları, halsizlik, yorgunluk, baş dönmesi,
bayılma, ödem ve kısa sürede kilo artışı yaygın olarak görülen şikayetlerdir.
b. FĠZĠK MUAYENE
Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi
4
Hemşirelik Bakım Yönetimi
b1.Ġnspeksiyon ve palpasyon
Prekordiyumda inspeksiyon ve palpasyon aynı anda uygulanarak değerlendirme
yapılmalıdır. Değerlendirme yapılırken;
-
Aort alanı (Sağ ikinci interkostal aralık)
-
Pulmoner alan ( Sol ikinci interkostal aralık)
-
Triküspit alan ( Sağ ventriküler alan, sol 3., 4., 5. İnterkostal boşlukların sternal
sınırı)
-
Apikal alan (Apeks, sol ventriküler alan)
-
Epigastrik alan sistematik bir şekilde dikkatle incelenmelidir.
Değerlendirme yapılmadan önce hasta 30-45o lik açı yapacak biçimde
yükseltilerek supine pozisyonu verilir. Aort alanı ve pulmoner alan hissedilmeye çalışılır.
Hastaya nefes alması ve sonra solunumunu tutması söylenir. Bu arada aort ve pulmoner
alanlar gözlenip palpe edilerek pulsasyon ve itici bir vuru (her kalp atımı ile sternal
boyunca göğüs duvarının yukarı kalkışı) olup olmadığı değerlendirilir, kalp sesleri
hissedilmeye çalışılır. Normalde bu alanlarda pulsasyon yoktur. Ancak bazen zayıf
kişilerde özellikle egzersiz yapma sonrası yada heyacanlanma durumunda pulmoner
arterin pulsasyonu hissedilebilir. Aort alanında pulsasyonun gözlenmesi aort anevrizması
yada dilatasyonu gösterebilir.
Daha sonra sağ ventriküler alanda pulsasyon ve sağ ventrikülde sistolik itici vuru
olup olmadığı değerlendirilir. Bu arada hastaya nefes vermesi ve kısa bir süre için
solunumunu tutması söylenir. Eğer itici vuru saptanırsa bunun yerleşimi, dolgunluğu ve
süresi değerlendirilir. Normalde pulsasyon yada itici vuru yoktur.
Apikal alan avuç ve parmak ucu ile belirlenir. Normalde apikal nabız, apekste 1-2
cm çapında bir alanda hafif vurular halinde palpe edilebilir. Apikal atım yetişkinlerin
yaklaşık %50 sinde inspeksiyonla belirlenebilir. Eğer apikal alanı bulmada güçlük
çekiliyorsa hastanın pozisyonu ve solunumuna ilişkin düzenleme yapılabilir. Hasta hafifçe
sol lateral pozisyona getirilir soluk verdikten sonra birkaç saniye nefesini tutması
söylenir. Bu durumda apeks ve misklavikular hat arasındaki uzaklık cetvelle ölçülür.
Apikal nabızın şiddetinin değerlendirilmesi 4 derece üzerinden yapılır. Apeksin palpe
eden eli tümüyle kaldıracak ve avucu dolduracak şiddette olması “++++” olarak ifade
Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi
5
Hemşirelik Bakım Yönetimi
edilir. Apikal nabzın itici vuru gibi hissedilmesi sol ventrikül yetmezliğinin belirtisi
olabilir.
Epidastrik alanda sistolik pulsasyonların görülmesi ve palpasyonda hissedilmesi
normaldir. Ancak sıçrayıcı biçimdeki pulsasyonların gözlenmesi abdominal aort
anevrizması, inferor ve posterior miyokard infarktüsü gibi nedenlerle gelişebilir.
b.2. Oskültasyon
Steteskopun dairesel diyaframı ile birinci ve ikinci kalp sesi, sistolik klik, mitral ve
triküspit açılma sesi gibi yüksek frekanslı sesler ve valvuler yetersizliklerde ventriküler
septal defektlerde duyulan yüksek frekanslı üfürümler değerlendirilir. Üçüncü ve
dördüncü kalp sesi, mitral ve triküspit kapakta oluşan diyastolik üfürümler gibi düşük
frekanslı üfürümler ise steteskopun çan kısmı ile dinlenir. Oskültasyonun yapıldığı oda
gürültüsüz, sıcaklığı normal olmalıdır.
-
Mitral kapağın kapanması birinci kalp sesini (S1) oluşturur.
-
Aort kapağının kapanması ikinci kalp sesini (S2) oluşturur.
-
Birinci ve ikinci kalp sesi bir saniye yada daha kısa süre içinde oluşur.
-
Sol ventriküler diyastolün hızlı doluş fazının sonunda üçüncü (S3) kalp sesi oluşur.
Üçüncü kalp sesi normalde çocuklarda ve gençlerde işitilebilir ancak 30+40
yaşlarından sonra genellikle duyulmaz.
-
Atriyal sistol sırasında hızlı kalp akımının mitral ve triküspit kapakları ani
germesine bağlı olarak dördüncü kalp sesi (S4) oluşur ve normalde erişkinlerde
hissedilmez.
Üfürümler en şiddetli duyuldukları yere, şiddetlerine, frekanslarına, niteliklerine,
biçimlerine ve kardiyak siklus içindeki zamanına göre tanımlanır. Üfürümler her
zaman kalp hastalıklarını göstermezler. Ancak diyastolik üfürümler genellikle
anormal olarak düşünülür. Kapaklara bağlı üfürümler genellikle kapak alanları
üzerinden işitilir.
b.3. Periferik vasküler sistem
Kan basıncı: Kan basıncı değeri kalbin ve arteriyel sistemin tüm fonksiyonlarının
göstergesidir. Özellikle kardiyak output’ un yeterli olup olmadığını ve arterlerin
durumunu gösterir. Yetersiz kardiyak output kan basıncını düşürür. Elastikiyetini
kaybetmiş, daralmış arterler ise kan basıncını yükseltir.
Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi
6
Hemşirelik Bakım Yönetimi
Periferik nabızlar: Periferik nabızlar (karotid nabız hariç) simetrik ve eş zamanlı
olarak sistematik bir biçimde palpe edilir. Böylece nabız volümünün simetrik olup
olmadığı belirlenir. Periferik nabızların palpasyonuna kafadaki temporal ve fasial nabızla
başlanır, sonra sırasıyla brakiyal, radyal, unlar, femoral, popliteal, posterior tibial ve
dorsalis pedis nabızları değerlendirilir.
Periferik nabız bulguları derecelendirmesi
Gösterge
Bulgular
0
Nabız yok
1+
Nabız ipliksi, zayıf ve zor palpe edilir, basınç uygulandığında kolayca silinir.
2+
Nabız zor palpe edilir, ancak 1+ den daha güçlü hissedilir, basınç uygulandığında
kolayca silinebilir, bu nedenle palpasyonun hafif uygulanması gerekir.
3+
Nabız kolay palpe edilir, basınç uygulandığında kolayca silinmez (normal nabız)
4+
Nabız güçlü
yada sıçrayıcı özelliktedir, kolayca palpe edilir, basınç
uygulandığında silinmez.
Karotid arterler: Karotid arterler doğrudan basınçla ilgilidir, bu nedenle kardiyak
fonksiyonu periferik nabızlardan daha iyi yansıtır. Kardiyak output azaldığında
periferik nabızların alınması güçleşebilir, hatta imkansız hale gelebilir. Ancak karotid
nabızlar hissedilir. Hastaya oturur yada başı 30o yükseltilerek supine pozisyonu
verilir. Önce karotid arterlerde pulsasyonlar olup olmadığı gözlenir. Karotid arteler
palpe edilirken son derece dikkatli olunması gerekir. Kardiyak sorunları olan
hastalarda karotid arter palpasyonunun çok deneyimli kişiler tarafından yapılması
gerekir.
Karotid arterler teker teker palpe edilmelidir. Böylece boynun bir tarafındaki arter
palpe edilirken diğer taraftaki arter yolu ile yeterli serebral akım sağlanmış olur. Her
iki karotid arterde nabzın hızı, ritmi, volümü ve arter duvarının durumu
değerlendirilir. Palpasyon sırasıda karotid artere basınç uygulamamaya ve masaj
yapmamaya dikkat edilmelidir. Basınç arteri tıkayabilir ve masaj bradikardiye neden
olabilir. Karotid arterlerin oskültasyonu özellikle orta yaş üstü hastalarda ve
serebrovasküler hastalık şüphesi olanlarda önemlidir.
Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi
7
Hemşirelik Bakım Yönetimi
Juguler venler: Boyunda internal ve eksternal juguler venler en kolay bulunan
venlerdir. Juguler venlerin distansiyonu ve venöz pulsasyonların gözlenmesi ile venöz
basınç ve kalbin sağ tarafının fonksiyonuna ilişkin değerlendirme yapılabilir. Juguler
venlerde distansiyon seviyesi ne kadar yüksekse, venöz basınç da o kadar fazladır. Venöz
basıncın artması ise sağ kalp yetmezliğini gösterir. Juguler venler değerlendirilirken
hastaya semi-fowler pozisyonu verilir ve başı küçük bir yastıkla desteklenir. Juguler ven
gözlenir ve internal juguler vende distansiyonun gözlenebildiği en üst nokta belirlenir. Bu
noktanın sternal açıdan uzaklığı iki cetvel yardımıyla ölçülür. Cetvellerden birisi yatay
pozisyonda vendeki distansiyon seviyesinin belirlendiği noktaya diğeri ise dikey
pozisyonda ve iki cetvel birbiri ile dik açı yapacak biçimde yerleştirilerek distansiyon
seviyesi ve sternal açı arasındaki vertikal mesafe ölçülür. Normalde bu pozisyonda iken
distansiyon yüksekliği 3-4 cm den daha azdır. Bu değerleri geçen ölçüm sonuçlarında
venöz basıncın yükseldiği düşünülür.
Periferik venler: Kollar ve bacaklardaki periferik venler gözlenir. İnspeksiyon
ekstremiteler normal pozisyonlarında tutularak ve yükseltilerek yapılır ve bu sırada
yüzeyel venlerin görünümü değerlendirilir. Alt ekstremiteler varis, flebit ve ödem
8
açısından değerlendirilmelidir.
Periferik doku perfüzyonu: Periferik doku perfüzyonunu değerlendirmek için el ve
ayakların derisi renk, sıcaklık, ödem ve deri değişiklikleri açılarından gözlenir ve her
ekstremite simetriği ile karşılaştırılır.
Venöz ve arteriyel dolaĢım yetersizliği bulguları
Değerlendirme Kriteri
Venöz yetersizlik bulguları
Arteriyel yetersizlik bulguları
Renk
Normal yada siyanotik
Soluk
Sıcaklık
Normal
Soğuk
Nabız
Normal
Zayıftır, zor palpe edilir yada
palpe edilemez
Ödem
Sıklıkla belirgindir
Deri değişikliği
Ayak
bileği
Yoktur yada hafiftir.
çevresinde Deri
kahverengi pigmentasyon
ince,
parlak,
tüylerin
büyümesi yavaş ve tırnaklar
kalındır.
Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi
Hemşirelik Bakım Yönetimi
3- KALP HASTALIKLARINDA TANI YÖNTEMLERĠ
Lipid profili: Lipidlerin kandaki düzeylerin artması ateroskleroz süreci açısından
oldukça önemlidir. Lipid profilinin sağlıklı ölçümü için hasta kan alınmadan önceki 1
hafta normal diyet almalı ve 12+14 saat aç kaldıktan sonra kan alınmalıdır.
Kreatinin Kinaz ve Kreatinin Kinaz-MB: Bu enzim, beyin, miyokard, iskelet kası
ve çok az miktarlarda da düz kaslarda bulunur. Akut miyokard infarktüsü (AMİ) tanısında
duyarlığı %93'ün üzerinde, özgüllüğü %57-86 dolayındadır. Total kreatinin kinaz düzeyi,
kas hastalıkları, kas içi enjeksiyonlar, travmalar, alkol entoksikasyonu, akciğer embolisi,
beyin hastalıkları, gastro intestinal sistem hastalıkları, aşırı egzersiz durumlarında da
arttığı için tam olarak miyokard hasarını göstermez. Bu nedenle kreatinin kinazın
miyokard dokusuna daha özgül olan alt formu MB akut koroner sendrom tanısında daha
değerlidir.
Laktat Dehidrogenaz (LDH): Akut iskemide 4-6 saatte açığa çıkar, 1-24 saatte en
yüksek düzeye ulaşır.
Koagülasyon Testleri: Heparin, warfarin, antitrombosit ya da trombolitik tedavi
uygulanan hastalarda sıklıkla kanama pıhtılaşma süreci ile ilgili bilgi veren laboratuar
testlerinden yararlanılır. Protrombin zamanı (11-12.5 sn) ve pıhtılaşma zamanına ( 3-8 dk)
bakılır.
Aktive Koagülasyon Zamanı: Aktive edilmiş koagülasyon zamanı, özellikle kalp
cerrahisi ve kalp kateterizasyonu sonrası heparinin etkisini değerlendirmek için kullanılan
bir testtir.
Serum elektrolit düzeyleri: Sodyum, potasyum ve kalsiyum iyonlarının hücresel
depolarizasyon ve repolarizasyon da yaşamsal önemi vardır. Elektrololit düzeylerinde
düşme ya da yükselme olması aritmilere neden olur. Hipo-hiperkalemi ventriküler
fibrilasyona zemin hazırlar. Hipo-hiperkalsemi de ritim bozukluklarına neden olur.
Magnezyum eksikliğinde QT aralığı uzar ve ritim bozukluğu gelişir.
Elektrokardiyografi: Kalpteki elektriksel aktivitenin grafik olarak kaydedilmesidir.
Normal Elektrokardiyografi(EKG), kalbin atriyum ve ventriküllerinin kasılma ve
gevşeme evrelerini, kalbin uyarılması ve uyaranın iletilmesi sırasında ortaya çıkan
elektriki aktiviteyi mili metrik kağıt üzerine yazdırma temeline dayanan bir muayene
yöntemidir.
Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi
9
Hemşirelik Bakım Yönetimi
EKG derivasyonları
Bipolar derivasyonlar : Referans olarak bir ekstremite alınır, diğer ekstremiteye hassas
bir elektrod bağlanır.
-
DI, DII, DIII
Unipolar derivasyonlar: Tek bir hassas elektrod bağlanır.
-
aVR, aVL, AVF
Göğüs derivasyonlar (Unipolar)
-
V1, V2, V3, V4, V5, V6
V1: 4. İKA sternum sağı
V2: 4. İKA sternum solu
V3: V2 ile V3’ ü birleştiren çizginin orta noktası
V4: 5. İKA orta klavikula hattı
V5: 5. İKA ön koltuk çizgisi
V6: 5. İKA orta koltuk çizgisi
10
Normal EKG de yedi bulgu saptanır.
P dalgası: Atriyal aktivasyonunun yarattığı elektrik kuvvetlerini gösterir ve P dalgasının
başlangıcından bitişine dek olan aralığı ölçer.
PR aralığı: Atriyal depolarizasyonun başlangıcından ventriküler depolarizasyonun
başlangıcına dek geçen iletim zamanını gösterir. P dalgasının başlangıcından QRS
kompleksinin ilk defleksiyonuna kadar olan aralıkta en uzun PR ölçülür.
QRS
Süresi:
Ventriküler
aktivasyonun
süresini
gösterir.QRS
kompleksinin
gösterir.QRS
kompleksinin
başlangıcından sonuna kadar saniyeyle ölçülür.
QT
Aralığı:
Ventriküler
sistolün
toplam
süresini
başlangıcından T dalgasının sonuna kadar saniye cinsinden ölçülür.
ST Segmenti: Ventriküler depolarizasyonun bitmesi ile repolarizasyonun (T dalgası)
başlaması arasındaki aralığı gösterir.
T Dalgası: Ventriküler repolarizasyon tarafından oluşturulan elektrik kuvvetleri gösterir.
U Dalgası: Tartışmalı ventrikül kasındaki ardpotansiyeller yada purkinje liflerin
repolarizasyonunu gösterir.
Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi
Hemşirelik Bakım Yönetimi
EKG ne için kullanılır?
1. Elektrokardiyografi kalbin işlevinin değerlendirilmesinde kullanılan en önemli
yöntemlerden biridir. Doğrudan doğruya kalp kasının kasılma şeklini gösterir.
2. EKG ile kalbin ritim ve iletim bozuklukları belirlenebilir.
3. Koroner yetmezliği veya infarktüs tanısı konulabilir.
4. Kalp duvarlarında kalınlaşma ve kalp boşluklarında genişleme bulguları
saptanabilir.
5.
Elektronik kalp pilinin işlevleri değerlendirilebilir.
6. Bazı kalp ilaçlarının etkileri, elektrolit dengesizliği (özellikle serum potasyum
eksikliği veya fazlalığı ) değerlendirilebilir.
7.
Kalp dışı hastalıkların kalbe etkileri araştırılabilir.
EKG Çekimi: Öncelikle hastanın rahat bir pozisyonda uzanması sağlanarak iskelet
kaslarının oluşturduğu elektriksel ak oluşturacağı parazider önlenmiş olur. ileti elde
edilmesini güçlendirmek için sadece elektrodların altına jel sürülür. Eksremite
elektrodları; el ve ayak bileklerinin iç ya da dış yüzeyine bağlanır ya da elektradlar
yapıştırılır. Standart bir EKG'nin çekim hızı 25 mm/sn'dir. Her bir mm’ lik küçük karenin
değeri 0.04 sn, büyük karenin değeri ise 0.20 sn'dir. Bazı durumlarda dalgaları daha iyi
görebilmek için 50 mm/sn hız ile de çekim yapılabilir. Standart yapılan çekimde dalga
boyu l mV'dir. İstenirse dalga boyu 0.5 mVyada2 mV olarak da ayarlanabilir.
Egzersiz Stres Testi: İşlem sırasında hastalar yürüme bandı üzerinde yürütülür ya
da bisiklet kullanılırlar. Yürüme bandının hızı ve eğimi kademeli olarak artırılarak
hastanın yaşı ve cinsiyetine göre hedef kalp hızına ulaşmaya çalışılır. Bu sırada, hastanın
en az iki derivasyondan kalp ritimi, arter kan basıncı, ST bölümü ya da T dalgası
değişiklikleri, vücut sıcaklığı izlenir ve kaydedilir. Hastada göğüs ağrısı, baş dönmesi, göz
kararması, aşırı yorgunluk, bacak krampları olup olmadığı değerlendirilir. Hedef kalp
hızına ulaşıldığında ya da hastada bu belirti ve bulguların varlığında işleme son verilir.
Hangi durumlarda kullanılır?
-
Koroner arter hastalığı şüphesini doğrulamak için ilk seçilen yöntemdir.
-
Kardiyovasküler ilaçların etkilerini, akciğer hastalıkları ve kalp yetersizliklerinde
gaz alışverişini değerlendirmek için kullanılır.
Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi
11
Hemşirelik Bakım Yönetimi
-
Egzersiz kapasitesi saptamak için kullanılır.
-
Aritmilerin ciddiyetine karar vermek için de kullanılabilir.
Hangi durumlarda kullanılmaz?
-
Yakın zamanda dinlenme durumunda ortaya çıkmış EKG değişiklikleri,
-
Kararsız angina ya da AMİ öyküsü olan,
-
Kontrol edilemeyen atriyum ya da ventrikül kaynaklı aritmileri ya da AV tam
bloğu olup kalp pili olmayan hastalarda,
-
Ciddi aort stenozu, aort anevrizması olan,
-
Akut kalp yetersizliği olan,
-
Aktif ya da şüpheli miyokardit ya da perikarditi olan,
-
Tromboflebit ya da atriyumunda trombüs olan,
-
Yakın zamanda geçirilmiş akciğer embolisi öyküsü olan
-
Akut enfeksiyonu olan hastalarda kesinlikle uygulanmaz.
Ekokardiyografi (EKO): Ekokardiografi, kalbin ultrasonografik incelemesidir. Kalp
boşlukları, duvar hareketleri, kapak yapıları ve kalbin büyük damarlarını, çeşitli
kesitlerden incelemek için yapılmaktadır. Kalbin işleyişi ve fonksiyonları konusunda
değerli bilgiler vermekte, renkli dopler inceleme ile karotis arterlerin ve kalp içi kan
akımlarının incelemesi yapılabilmektedir. Perikard efüzyonunu, ventriküllerin duvar
hareketlerini ve kalınlığını değerlendirme, sentetik kalp kapaklarının işlevlerini izleme,
aort diseksiyonu, kardiyomiyopatiler, pulmoner emboli ve AMİ tansısında kullanılır.
Stres Ekokardiyografi: Hastaya aşamalı olarak ilaç verilerek (en sık dobutamin
infüzyonu, dipridamol) stres yaratılıp sol ventrikülün stres altındaki hareketleri incelenir.
Radyonüklüd ve egzersizprognoz ile ilgili bilgi sahibi olmak için sık kullanılan, invazif
olmayan bir yöntemdir.
Kalp Kateterizasyonu ve Koroner Anjiyografi: Kalp hastalıklarının tanısı ve
tedavisi amacı ile sıklıkla kullanılan ve kalp fonksiyonları hakkında kapsamlı bilgi veren
invazif bir girişimdir.
Hangi durumlarda uygulanır?
-
Şüpheli koroner arter hastalığı tanısını kesinleştirmek,
Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi
12
Hemşirelik Bakım Yönetimi
-
Cerrahi girişim öncesi konjenital kalp hastalıkları ve kapak sorunlarını
değerlendirmek
-
Perkütan transluminal koroner anjiyoplasti,
-
Stent uygulaması ve valvüloplasti gibi girişimsel yöntemleri uygulamak için
kullanılır.
Kateterizasyon işlemi, işlemin olası riskleri, avantaj ve dezavantajları konusunda hastayı
ve ailesini bilgilendirmek ve yazılı onayı almak uygulamayı yapacak olan hekimin
sorumluluğudur. Ancak hemşirelerin işlem öncesi, sırası ve sonrasında önemli
sorumlulukları vardır.
HemĢirenin sorumlulukları
-
İşlem öncesinde hastalar endişeli ve gergin olabilirler. Hastalar genellikle işlemin
yapılacağı günün sabahı hastaneye gelirler ve eğer beraberinde perkütan
transluminal
koroner
uygulanmayacak
ise
anjiyoplasti
akşam
gibi
evlerine
girişimsel
dönerler.
bir
İşlem
tedavi
yöntemi
hakkında
hasta
bilgilendirilmelidir.
-
Hasta işlemden 12 saat öncesi aç kalmalıdır.
-
Uygulama öncesi hastanın 12 derivasyonlu EKG'si, göğüs filmi çekilmiş olmalı,
tam kan sayımı, bazı koagülasyon testleri, elektrolitler, kan üre nitrojeni değereri,
kreatinin düzeyi bakılmış olmalıdır.
-
İşlem öncesi hastaya hafif bir premedikasyon uygulanabilir.
-
İşlem öncesi; arter kan basıncı, periferik nabızlar, kalp ve solunum sesleri
değerlendirilir.
-
İşlem sırasında kontrast madde verileceği için iyot içeren maddelere alerjisi olup
olmadığı kaydedilmelidir.
-
İşlemden önce hastanın mutlaka idrarını yapması sağlanır ve İv yolu açılır.
-
Kontrast madde verildiğinde kalpten vücuda doğru yayılan sıcaklık hissi olacağı
söylenir.
Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi
13
Hemşirelik Bakım Yönetimi
-
İşlem sırasında; kalp hızı arter kan basıncı, pulse oksimetere ile oksijen
satürasyonu, bilinç düzeyi, aritmilerin olup olmadığı izlenir ve işlemi yapan
hekime sürekli bilgi verilir.
-
İşlem sırsında emboli riskini azaltmak için işlem sırasında heparin infüzyonu
yapılır.
-
Koroner anjiyografi sırasında koroner arterler kontrast madde ile dolu olduğu için
bazı hastalarda göğüs ağrısı oluşabilir. Göğüs ağrısını önlemek için nitrogliserin
verilebilir.
-
Kateter çıkarıldıktan sonra işlem bölgesine kanama duruncaya kadar basınç
uygulanır.
-
Hastaya yaklaşık olarak altı saat kadar yatak istirahatı uygulanır ve işlem yapılan
ayağını hareket ettirmemesi sağlanır.
-
İşlem bölgesi kanama ve hematom oluşumu yönünden sık izlenir.
-
İşlem bölgesi distalindeki periferik nabızlar, kapiller geri dolma zamanı, olası bir
arter tıkanıklığını saptamak için işlem yapılan ekstremite renk, sıcaklık değişikliği
ve his kaybı yönünden hasta stabilolana kadar en az 15 dakikada bir kez kontrol
edilir.
-
Kontrast maddenin atılımını sağlamak için hastanın sıvı alması sağlanır.
-
Hastanın işlem sonrası 24 saat ağır kaldırmaması, küvette banyo yapmaması (duş
şeklinde yapabilir), işlem bölgesinde ödem, ekimoz, ağrı ve lokal ısı artışı
olduğunda doktoru ve hemşiresini araması gerektiği konusunda eğitilmesi
gereklidir.
Santral Venöz Basınç (SVB) Ölçümü: SVB kateteri; sağ ventrikül işlevlerini ve damar
içi sıvı volümünü belirleme dolayısı ile ön yük hakkında bilgi edinme amacı ile
takılabildiği gibi bazen sıvı verme, ilaç uygulama, kan/kan ürünü verme ve parenteral
beslenme uygulama amacı ile de takılabilir. SVB kateteri takmak için internal ya da
eksternal jugular venler, brakeal ve femoral venler sıklıkla kullanılır.
SVB hangi durumlarda artar?
-
Sıvı
yüklenmesi,
pulmoner
hipertansiyon,
pulmoner
stenoz,
regürjitasyonu gibi nedenlerle ortaya çıkan sağ ventrikül yetersizliğinde,
Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi
triküspit
14
Hemşirelik Bakım Yönetimi
-
Kardiyak tamponad ve superior vena kava obstrüksiyonunda SVB artar.
SVB hangi durumlarda düĢer?
-
Dehidratasyon, diüretik kullanımı, kanama sonucu gelişen hipovolemide,
-
Sepsis ya da vazodilatatör ilaçların yol açtığı venlerde dilatasyon ve sıvının
üçüncü alanlara yer değiştirmesi sonucu sağ atriyuma dönen kan miktarının
azaldığı durumlarda SVB düşer.
Özet
Kalp yukarıdan aşağıya, sağdan sola doğru, ön mediastinumda, akciğerler, sternum,
özefagus ve diyafragma arasında yerleşmiş bir organdır. Endokart, miyokart ve perikart
adı verilen üç tabakadan oluşmuştur. Dört boşluktan oluşmuştur. Triküspit, mitral,
pulmoner ve aort kapağı bulunur. Kalbe giren damarlara ven denir ve kirli kan taşırlar.
Kalpten çıkan damarlara da arter denir ve temiz kan taşırlar. Kalbin kendi dokusu iki
koroner arter (sağ ve sol koroner arter) ile beslenir. Kalbin ana arterlere kan pompalama
fonksiyonunu yapmasına olanak veren spontan ve ahenkli kontraksiyon üreten bir grup
özelleşmiş lifleri vardır. Bu lifler grubu kardiyak ileti sistemi olarak bilinir.
Kardiyak sorunu olan hastada hemşire bakım planını yapmadan önce hastaya ilişkin
çok yönlü bilgi toplayarak genel bir değerlendirme yapar. Kalp hastalıklarında veri
toplama öykü alma ile başlar ve daha kapsamlı değerlendirmeye geçilir. Değerlendirme
yapılırken; aort alanı, pulmoner alan, triküspit alan, apikal alan ve epigastrik alan
sistematik bir şekilde dikkatle incelenmelidir. Ayrıca periferik vasküler sistemin de
değerlendirilmesi gerekir.
Kalp hastalıklarının doğru tanılanması ve etiyolojik faktörlerin saptanabilmesi ve
uygun tedavi için tanı testleri yapılmaktadır. Hemşire tanı testlerinin nasıl yapılacağı
konusunda hastaya bilgi vermeli ve işlem sırasında gerekli sorumlukları yerine
getirmelidir.
Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi
15
Hemşirelik Bakım Yönetimi
DEĞERLENDĠRME SORULARI
1. Hangisi EKG’ nin kullanım amaçlarındandır?
a. Kalbin ritim ve iletim bozukluklarını belirlemek
b. Kalp duvarlarında kalınlaşma ve kalp boşluklarında genişleme bulguları
saptamak
c. Elektronik kalp pilinin işlevleri değerlendirmek
d. Bazı kalp ilaçlarının etkilerini değerlendirmek
e. Hepsi
2. AĢağıdakilerden hangisi arteriyel dolaĢım yetersizliği bulgularından değildir?
a. Ekstremite soluktur.
b. Ekstremite soğuktur.
c. Ödem yoktur yada hafiftir.
d. Deri ince, parlak, tüylerin büyümesi yavaş ve tırnaklar kalındır.
e. Nabız normaldir.
3. Hangisi sağ atriyum ile sağ ventrikül arasında bulunan kalp kapağıdır?
a. Triküspit kapak
b. Biküspid kapak
c. Mitral kapak
d. Pulmoner kapak
e. Aort kapağı
4. Hangisi kalbin sağ atriyumuna giren damardır?
a. Arteria pulmonalis
b. Pulmoner ven
c. Aorta
d. Vena cava superior
e. Sağ koroner arter
5. Hangisi sol ventrikülün anterior duvarını, sağ ventrikülün anterior
bölümünü ve interventriküler septumun anterior üçte ikilik bölümünü
besleyen damardır?
a. Sağ ana koroner arter
b. Posterior inen arter
c. Marjinal arter
d. Sol ana koroner arter
e. Hiçbiri
CEVAPLAR
1. E
2. E
3. A
4. D
5. D
Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi
16
Hemşirelik Bakım Yönetimi
Kaynaklar
1- Vural F. Anatomi atlası. 2. Baskı. Birol basın yayın dağıtım ve ticaret İstanbul,
1994
2- Durdun A. N. Miniatlas Kardiyoloji. 1. Baskı 2005
3- Görgülü S. Hemşireler için fiziksel muayene yöntemleri. Ankara 2004
4- Badır A. Kalp ve dolaşım sisteminin değerlendirilmesi. İçinde: Karadakovan A, Eti
Aslan F. Dahili ve cerrahi hastalıklarda bakım. Nobel kitabevi Adana 2010
5- Akdemir N. Kalbin yapısı ve fonksiyonları. İçinde: İç hastalıkları ve hemşirelik
bakımı. Ankara 2005.
6- Yiğit Z. Temel
elektrokardiyografihttp://www.tkd.org.tr/SunuMerkezi/?s=3C585738202E3D575B
7- Çankaya O. Elektrokardiyografi(EKG)
http://www.baskent.edu.tr/~bmeweb/20393429.htm
Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi
17
Download