Diyabet - İstanbul Sağlık Müdürlüğü

advertisement
Diyabet
Diyabet Nedir?
Diyabet kronik, pankreasın yetersiz veya hiç insülin üretmemesiyle karakterize, Ģeker
yüksekliğiyle seyreden bir hastalıktır. insülin, Ģekerin enerji olarak kullanılabilmesi için
hücreye girmesini sağlamakta gerekli bir hormondur. Ġnsülin miktarının veya
etkinliğinin azalmasına bağlı olarak kan Ģekeri yükselir.(Hiperglisemi). Bu durum
uzun dönemde birçok doku ve organlarda hasara yol açar. Diyabetin iki önemli ve
belirgin tipi vardır:
Tip 1 diyabet
Tip 1 diyabet otoimmün mekanizmalara bağlı olarak insülinin pankreasta hiç
üretilmediği ya da çok az üretildiği tiptir. Ġnsülin vücutta hiç bulunmadığından, diyabet
ancak insülin enjeksiyonu veya pompayla tedavi edilebilir. Ayrıca tip 1 diyabete
juvenil diyabet de denir. Genellikle çocuk yada genç eriĢkin çağda ortaya çıkar.
Tip 1 diyabet, bazen, insüline bağımlı, genetik olarak yönlendirilmiĢ veya erken
baĢlangıçlı diyabet olarak adlandırılır. Tip 1 diyabetli hastalar genellikle insülini hiç
üretmemektedirler.
Tip 1 diyabet herhangi bir yaĢta da çıkabilir, fakat genellikle çocuklarda ve genç
eriĢkinlerde oluĢur. Hasta kiĢiler, kanlarındaki glukoz seviyesini kontrol etmek için her
gün insülin enjeksiyonu yapmak zorundadırlar. Eğer Tip 1 diyabetli kiĢiler insülin
bulamazlarsa diyabet komasına girerler.
Uluslararası Diyabet Federasyonu, dünyada en az 17 milyon kiĢide Tip 1 diyabet
olduğunu tespit etmiĢtir
Tip 2 diyabet
Tip 2 diyabet daha çok insülin direnciyle karakterizedir. Tip 2 diyabette insülin
yeterince düzenli salınıp etkili olamamaktadır. Aslında insülin miktarları normal, hatta
fazla bile olabilir. Sıklıkla egzersiz ve diyet, tedavide en etkin yöntemlerdir. Bununla
beraber tedaviye ilaç ve bazen insülin de eklemek gerekebilir. Tip 2 diyabet en sık
görülen tip olup toplumda rastlanma sıklığı oranı %90‟dır ve dünyada yaklaĢık 246
milyon insan tip 2 diyabetlidir.
Tip 2 diyabetli kiĢilerde, insülin üretimi azdır veya onu yeterince
kullanamamaktadırlar.
Genellikle insülin enjeksiyonu gereksinimleri yoktur. Yalnızca diyet veya oral tabletler
(ağızdan alınan ilaçlar) ile tedavi olabilirler.
Tip 2 diyabet, insüline bağımlı olmayan diyabet veya geç baĢlangıçlı diyabet olarak
da adlandırılır. Tip 2 diyabetli kiĢilerin genellikle insülin gereksinimleri yoktur.
Genellikle, diyetlerini kontrol ederek, düzenli egzersiz yaparak, ağızdan ilaç ve bazen
de insülin alarak kanlarındaki glukozu kontrol edebilirler.
Tip 2 diyabet, 45 yaĢından büyük ĢiĢman kiĢilerde en yaygındır. Bununla birlikte,
artan obezitenin bir sonucu olarak, çocuklarda ve genç eriĢkinlerde de yaygın hale
gelmektedir. Tip 2 diyabet en yaygın diyabet tipidir, tüm diyabetlilerin %90-95‟ini
oluĢtururlar.
Eğer tip 2 diyabetli kiĢilerde tanı erken konmaz ve tedavi edilmez ise, ölüme bile yol
açabilen ciddi komplikasyonlar geliĢebilir. Tüm dünyada milyonlarca kiĢi hastalığını
bile bilmeden veya yeterli tıbbi bakıma ulaĢmadan Tip 2 diyabetli olarak
yaĢamaktadırlar.
Uluslararası Diyabet Federasyonu, dünyada en az 170 milyon kiĢide Tip 2 diyabetli
olduğunu tahmin etmektedir.
Her iki tip Ģeker hastalığı da ciddi etkileri olan hastalıklar olup çocuklarda her iki tip
diyabet de oldukça sık bulunmaktadır. Rastlanma sıklığındaki artıĢ, özellikle çocukları
korumanın ciddiyeti açısından önemlidir.
Diğer Diyabet Tipleri
Bir diğer diyabet tipi, bazen gebe kadınlarda oluĢan, geçici bir diyabet formudur.
“Gestasyonel Diyabet” olarak adlandırılmaktadır. Hamilelik tamamlandığında
genellikle kaybolmaktadır. Bu tip diyabeti olan kadınlar, daha sonraki zamanlarda,
yüksek oranda, Tip 2 diyabet geliĢtirme riskine sahiptirler (%15).
Bazı çocuklar tip 1 ve tip 2 arası mixt tip diyabet belirtileri gösterirler. Bu tip diyabete
hybrit de denir. Çifte diyabet olarak da adlandırılan bu diyabet tipi, özellikle ĢiĢman
çocuklarda çok görülmektedir.
Bunlara ek olarak bir de ileri yaĢta görülen, tip1 benzeri diyabet vardır, MODY adı
verilir.
Neden Dikkatli Olmalısınız?
Ġstatistikler Korkutucudur...
1985‟te, tüm dünyada, tespit edilen 30 milyon diyabetli vardı. Bugün, 230 milyondan
fazla diyabetli mevcuttur. YaklaĢık 20 yılda, hemen hemen yedi kat artma olmuĢtur.
Eğer bu epidemiyi yavaĢlatmak için hiçbir Ģey yapılmaz ise, 25 yıl içerisinde, sayı 350
milyonun üzerine ulaĢacaktır.
Diyabet Komplikasyonları maliyetinin, tüm dünyada total sağlık hizmetleri
harcamalarının %5-10‟unu oluĢturduğu tahmin edilmektedir.
Diyabet, geliĢmiĢ ülkelerde, eriĢkin yaĢ çalıĢma grubunda kısmi görme kaybı ve
körlüğün temel nedenidir.
Diyabete bağlı parmak veya bacak ampütasyonları, kazalarda oluĢan
ampütasyonlara göre daha fazladır.
Diyabetli kiĢiler daha fazla kalp enfarktüsü ve felç geçirme riskine sahiptir.
Diyabetli kiĢiler çok yüksek bir böbrek hastalığı geliĢtirme riskine sahiptir.
Ülkelerin tahminen %25‟i, kendi ulusal sağlık planlarında diyabet bakımında herhangi
bir özel önlem almamaktadırlar.
Kimler Diyabet Olur?
Herhangi bir kimse, herhangi bir yerde, herhangi bir yaĢta diyabetli olabilir.
Birçok eriĢkin, semptomları tanınmadan birkaç yıl önce diyabetli olmuĢ olabilir. Tanı
konduğu sırada, bunların birçoğunda, diyabet komplikasyonları geliĢmeye baĢlamıĢtır
-Görme azalması, böbrek yetmezliği, kalp hastalığı, felç ve sinir hasarı gibi-.
Dünyanın birçok yerinde de, hiç teĢhis edilmemiĢ birçok diyabetli vardır.
Diyabeti erken ortaya çıkarmak demek, tedavisinin daha kolay ve ciddi komplikasyon
riskinin önemli ölçüde azaltılabilir olması demektir.
Diyabetin geliĢmesine yardımcı birçok risk faktörleri vardır.
Tip 1 Diyabet Ġçin Risk Faktörleri:
Bunlar, çok iyi tanımlanmamıĢlardır. Fakat genetik ve çevresel faktörlerin bu tip
diyabet geliĢimi için tetikleyici rol oynayabildiği görülmektedir. Esas etken, oto-immün
mekanizmasının bozukluğudur.
Tip 2 Diyabet için Risk Faktörleri:
* YaĢ: Diyabetli kiĢilerin %90- 95‟i tip 2 diyabetlidir. Bu tip genellikle 40 yaĢın
üzerindeki kiĢilerde oluĢur. Fakat zamanımızda, çocuk ve adolesanları da önemli
ölçüde etkilemektedir. YaĢlandıkça, diyabet riski artmaktadır.
* ġiĢmanlık: Tip 2 diyabetli kiĢilerin %80‟inden fazlası kiloludur. Ne kadar kilolu
olursanız o kadar yüksek diyabet riski taĢırsınız.
* Diyabete ĠliĢkin Aile Hikâyesi: AraĢtırmalar, eğer yakın aile üyelerinde bir diyabet
hikâyesi var ise kiĢilerin daha fazla risk altında olduğunu göstermiĢtir. Akrabalık ne
kadar yakın ise, diyabet riskiniz de o kadar yüksektir.
* Fiziksel Aktivite: AraĢtırmalar aktif bir hayat sürdürmeyen kiĢilerin, daha fazla tip 2
diyabet geliĢme riskinde olduğunu göstermiĢtir. Ne kadar az egzersiz yaparsanız
diyabet geliĢme olasılığı o kadar yüksektir.
* BozulmuĢ Glukoz Toleransı (IGT): Sağlıklı bir kiĢinin kan Ģekeri 70-110 mg/dl (100
mililitre kanda mg olarak glukoz) arasındadır. Veya 3.9-6.0 mmol/L arasındadır.
BozulmuĢ glukoz toleransı, normalden daha yüksek bir kan glukoz seviyesidir. Açık
diyabetin baĢlangıcıdır.
*Irk/Etnik Özellikler: Bildiğimiz kadarıyla, ırk ve etnik özellikler bir kiĢide diyabet
geliĢme olasılığını belirlemede önemlidir.
*Hamilelik Sırasında Diyabet: Bazı kadınlarda, hamilelikleri sırasında “gestasyonel
diyabet” adıyla bilinen geçici bir diyabet tipi oluĢur. Gestasyonel diyabet tüm
hamileliklerin %2-5‟inde geliĢir. Fakat genellikle, hamilelik sonlandığında kaybolur.
Bununla birlikte, gestasyonel diyabeti olan veya 4 kg veya daha büyük bebek
dünyaya getiren kadınlarda, yaĢamlarında daha geç bir dönemde, daha fazla Tip 2
diyabet geliĢme olasılığı vardır.
Diyabetin Uyarıcı ĠĢaretleri Nelerdir?
KiĢilerde, farklı uyarıcı iĢaretler vardır ve bazen bunlar çok açık iĢaretler olmayabilir.
Fakat iĢaretlerin bazıları, genel olarak tanıya yönelik iĢaretlerdir.
Yaygın Olarak Gözlenen Uyarıcı ĠĢaretler
Tip1 Diyabet:
Tip 1 diyabetin baĢlangıcı genellikle birdenbire ve dramatiktir (saman alevi gibi).
AĢağıdaki semptomları içerebilir:
* Anormal susama ve ağız kuruması,
* Sık idrara çıkma,
* Kol ve bacaklarda yorgunluk/Enerji azlığı,
* Sürekli açlık hissi,
* Ani kilo kaybı,
* YavaĢ iyileĢen yaralar,
* Tekrarlayan infeksiyonlar,
* Bulanık görme.
Tip 2 Diyabet:
Yukarıda listelenen aynı semptomlar tip 2 diyabetli kiĢilerde de gözlemlenebilir. Fakat
genellikle, semptomlar daha az belirgindir. Tip 2 diyabetin baĢlangıcı yavaĢtır ve
sonuçta tespit etmek güç olabilir. Gerçekten de, tip 2 diyabetli bazı kiĢiler, erkenden
hiçbir belirgin semptom göstermezler. Bu kiĢilerde çoğunlukla hastalık tablosu birkaç
yıl sonra teĢhis edilir. O zaman birçok komplikasyon geliĢmiĢ olarak karĢımıza gelir.
Diyabet olabileceğini düĢünen kiĢiler ve ailesinde diyabet olan ve yukarıdaki belirtileri
olanlar bir diyabet uzmanına muayene olmalıdırlar.
Tip 2 diyabet özellikle 40 yaĢ üstündeki insanlara ciddi zararlar veren bir hastalıktır.
Ancak son dönemlerde özellikle ĢiĢman ve hareketsiz çocukların artıĢı ile beraber
çocuk ve genç yaĢta tip 2 diyabetli sayısı artmaktadır. Bu artıĢın, beslenme
biçimindeki değiĢime bağlı olduğuna inanılmaktadır. Dünyada yüksek yağ içeren
yiyeceklerin artıĢı, lifli gıdaların alınmaması, ailelerin evde yemek yerine kolaycılığı
seçip dıĢarıdaki hazır yiyeceklere yönelmelerinin bunda etkisi olduğu
düĢünülmektedir.
Tip 2 diyabetlilerin büyük çoğunluğu (%85‟i), tanı konduğu anda ĢiĢmandır. Dünyada
her 10 çocuktan birinin kilolu olduğu düĢünülmektedir. YaklaĢık 30-45 milyon çocuğa
denk gelen bu grubun 22 milyonu 5 yaĢın altındadır. Tüm bu çocuklar yüksek diyabet
riski altındadır.
Diyabetin Komplikasyonları Nelerdir?
Diyabet, yaĢam boyu süren, dikkatli kontrol gerektiren kronik bir hastalıktır. Gerektiği
gibi kontrolü olmaz ise, kardiyovasküler hastalık, böbrek yetmezliği, körlük ve sinir
hasarı gibi çeĢitli komplikasyonlara yol açabilirler.
Kısa Süreli Komplikasyonlar
DüĢük Kan ġekeri (Hipoglisemi): Ġnsulin kullanan bir kiĢi, sık sık kan Ģekerinin çok
düĢük seviyelere düĢme problemi ile karĢılaĢabilir. Buna, ihtiyaçdan fazla insülin
yapmak, aĢırı egzersiz yapmak veya yeterli karbonhidrat almamak yol açmıĢ olabilir.
Hipoglisemi biraz Ģeker yiyerek hızla düzeltilebilir. Eğer düzeltilmez ise kiĢinin bilincini
yitirmesine yol açabilir, acil hastane tedavisi gerektirir. Bunu önlemek için diyabetli
hastaların daima yanlarında kan Ģekerini hemen yükselten glukagon iğnesi
bulundurması gerekir.
Diyabetli kiĢinin hipoglisemiden korunmak için belirtilerini bilmesi çok önemlidir. Kan
Ģekeri düĢmesi hastada; acıkma, baygınlık, fenalık, terleme, el, ayak titremesi, daha
sonra Ģuur kaybı gibi belirtiler gösterir.
Hiperglisemi ve Ketoasidoz:
Kan Ģekeri çok yükseldiğinde (>300 mg%) organizma, yağları yakıt olarak kullanır.
Vücut yağları parçalandığında, keton diye bilinen asitli atıklar oluĢur. Vücut çok fazla
miktardaki ketonları harcayamaz veya önleyemez ise bunları idrar yolu ile atıp
tüketmeyi dener. Ancak, vücut tüm ketonları serbestleĢtiremez ve kanda birikirler. Bu
durum ketoasidoz denen tabloya yol açar. Ketoasidoz, insülin yokluğu ile ortaya
çıkan ciddi bir durumdur. Esas olarak, tip 1 diyabetli kiĢilerde çokça, tip 2
diyabetlilerin ayarsız olanlarında da daha nadir görülür. Genellikle kötü kontrollü yada
tedavi almayan tip1 diyabetlilerde görülür. Vücut, Ģekere ihtiyacı olmasına rağmen
insülin olmadığından Ģekeri baĢka yollarla elde eder. Bu yol, yağlardır ve yağlardan
Ģeker elde ederken bu normal olmayan üretim aynı zamanda keton oluĢmasına da
neden olur.
KETON ARTIġI VE BELĠRTĠLERĠ:
• Hızlı nefes almaya,
• Kalp atıĢında artıĢa,
• Karın ağrısına,
• Kusmaya,
• Halsizlik ve ağızda elma çürüğü kokusuna neden olur.
Diyabetik ketoasidoz dünyada tip 1 diyabetli çocukların ölümüne neden olmaktadır.
Eğer tedavi edilmezse %100 ölümcüldür. Genellikle beyinde ĢiĢme (edem) ile ölüm
olur ve bu ölüm nedeni çocuklara özgüdür..
Yeni baĢlayan tip 1 diyabetli çocukların %40‟ında DKA görülür. Özellikle daha tanı
konulmamıĢ çocuklarda, yüksek Ģekerin uzun süre devam etmesi Ģiddetli
ketoasidozise neden olur. Tanı konulamayan tip 1 diyabetli çocukların en önemli
belirtilerinden biri ise gece terlemesidir. Yatak ıslak uyanırlar. Bu gibi ön bulguları
anlatan posterler geçen yıl Ġtalya‟da ailelerin çocuklarındaki hastalığı daha erken
görmesini sağlamıĢ ve ketoasidoz vakaları %78 den %12.5‟a inmiĢtir.
Diyabetli çocuklar tam sağlıklı ve üretken bir yaĢam sürebilirler...
Laktik Asidoz:
Nadir görülen bir komplikasyondur. Laktik asidoz, laktik asidin vücutta birikmesidir.
Hücreler, enerji için glukozu kullandıklarında, laktik asit yaparlar. Eğer, fazla miktarda
laktik asit vücutta kalıyor ise denge bozulur ve kiĢi kendisini hasta hissetmeye baĢlar.
Laktik asidoz nadir bir durumdur ve esas olarak tip 2 diyabetli kiĢileri etkiler.
Bakteriyel/Mantar Enfeksiyonları:
Diyabetli kiĢiler bakteri ve mantar enfeksiyonlarına daha yatkındırlar. Enfeksiyonlar,
sıklıkla idrar yolları ve üst nefes yollarında ve deride ortaya çıkabilir.
Mantar enfeksiyonları, atlet ayağı, ciltte yuvarlak oluĢumlar ve vaginal enfeksiyonlar
da çok görülen problemlerdir.
Uzun Vadeli Komplikasyonlar
Göz Hastalığı:
Göz hastalığı veya retinopati, geliĢmiĢ toplumlarda eriĢkin yaĢ grubunda görme
azalması ve körlüğün en önemli nedenidir. 15 yıllık diyabeti olan hastaların yaklaĢık
%2‟sinde legal olarak görme kaybı, %10‟unda ise ciddi anlamda görme azalması
vardır.
Böbrek Hastalığı:
Diyabet, böbrek hastalığının (nefropati) en önemli nedenlerinden biridir. Diyabetli tüm
kiĢilerin yaklaĢık 1/3‟ünde böbrek hasarına rastlanır ve Tip 1 diyabetli hastaların
yaklaĢık %20‟sinde böbrek yetmezliğine götüren fonksiyon bozuklukları oluĢur.
Sinirleri Tutan Komplikasyonlar:
Diyabetik sinir hastalığı veya nöropati diyabetli tüm kiĢilerin en az yarısını etkiler.
Farklı nöropati tipleri vardır. Bunlar, ayaklarda, bazı vakalarda ellerde, duyu kaybına,
ayakta ağrıya neden olur ve kalbi, gözü, mideyi, mesane ve genital organları içine
alan somatik organ nöropatiye yol açar.
Ayaklarda duyu kaybı, diyabetli kiĢilerin farkına varmadan ayaklarını yakmalarına ve
yaralamalarına yol açar. Bu yaralanmalar ülserlere, gangrenlere ve zamanında tedavi
olmazlarsa muhtemelen amputasyonlara neden olabilir.
DolaĢım Sistemi Hastalıkları:
DolaĢım sistemi hastalığı veya kardiyovasküler hastalık tip 2 diyabetlilerde diyabet
süresi ve Ģiddeti ile paralel bir artma gösterir. Avrupa orijinli diyabetliler arasındaki
tüm ölümlerin %75‟ini kalp-damar hastalığı oluĢturmaktadır.
Amerika BirleĢik Devletleri‟nde, koroner kalp hastalığı, 45 yaĢ üzerindeki diyabetli
kiĢilerin %8-20‟sinde mevcuttur. Kalp hastalığı riskleri, diyabetli olmayan kiĢilerden 24 kez daha fazladır. Endüstriyel ülkelerde tip 2 diyabetli kiĢiler için en temel ölüm ve
sakatlık nedenidir.
Amputasyon
Diyabet, yaralanma veya travma sonucu olan amputasyonlardan sonra en yaygın
amputasyon nedenidir. Diyabetli kiĢiler, genel popülasyona kıyasla, alt ekstremite
amputasyonuna 15-40 kez daha fazla maruz kalırlar.
Diyabetin Tedavisi
Bugün diyabeti, tamamen iyileĢtirici bir tedavi yoktur. Ancak, etkin tedavi vardır. Eğer,
uygun ilaçlar, kaliteli bakım ve iyi tıbbi beslenme alabiliyorsanız aktif ve sağlıklı bir
hayat sürdürebileceksiniz ve komplikasyon geliĢme riskini azaltmıĢ olacaksınız.
Ġyi diyabet kontrolü, mümkün olduğunca normale yakın kan Ģekeri seviyelerini
muhafaza etmek demektir. Bu, aĢağıdakilerin bir kombinasyonu ile baĢarılabilir.
Kontrollü Diyet
Yiyecekler, kan Ģekeri düzeyini yükseltirler. Diyabetli kiĢiler, herhangi bir kimse gibi,
dengeli bir diyete ilave olarak karbonhidratlı besinleri ölçülü almak zorundadırlar.
Fiziksel Aktivite
Egzersiz kan Ģekerini düĢürür. Ġnsulin gibi, vücudun kendi kan Ģekerini etkin bir
Ģekilde kullanmasına yardım eder. Egzersiz, kilo kaybetmenize de yardımcı olur.
Ġlaçlar
Diyabet tedavisinde kullanılan ilaçlar iki türdür.
1)Ġnsülinler
2)Ağız yolu ile kullanılan tabletler
Ġnsülin kan Ģekeri seviyelerini en etkili düĢüren maddedir. Tip 1 diyabetli kiĢiler,
yaĢantılarını normal düzeyde sürdürebilmek için günde 2-3, hatta 4 defa insülin
yapmak zorundadırlar.
Tip 2 diyabetli kiĢiler, kan Ģekerlerini düĢürmek için oral hipoglisemik ilaçlara ihtiyaç
duyarlar, çok az bir kısmı da insulin enjeksiyonu ihtiyacında da olabilirler.
Diyet, insülin, ağız yolu ile alınan ilaçlar ve egzersizin dengesini doğru olarak
oluĢturmak çok önemlidir.
Bu dengeyi baĢarmak, diyabetli bir kiĢi için yaĢam boyu, usanmadan sürecek bir
disiplin gerektirir.
Amerika BirleĢik Devletleri‟nde ve Kanada‟da yapılan Diyabet Komplikasyonlarını
Kontrol ÇalıĢması (DCCT) ve Ġngiltere‟de , Oxford Üniversitesinde yapılan Diyabet
ÇalıĢması (UKPDS) sonunda, kan Ģeker seviyelerini mümkün olduğunca normal
seviyelere yakın tutma giriĢimi ile diyabetin komplikasyonlarının geliĢimini geciktirme
ve önleme de çok yararlı olduğu ortaya konmuĢtur. Bu çalıĢmalarda;
* Göz Hastalığı geliĢtirme riskinde %76‟ya kadar bir azalma,
* Böbrek Hastalığı geliĢme riskinde %50‟ye kadar bir azalma,
* Sinir Hastalığı geliĢme riskinde %60‟a kadar bir azalma,
* Felçlerde %33 den fazla bir azalma,
* Uzun vadeli komplikasyonlardan ölümde %33‟e kadar bir azalma olduğu bu uzun
süreli ve binlerce hasta üzerinde yapılan çalıĢmalarla ortaya konmuĢtur.
Sağlıklı YaĢam Tarzı
Ġyi haber, her Ģeker hastasının normal insanlar gibi bir hayat sürdürebilmesidir.
Bunun sırrı, iyi kontrolde yatmaktadır. Böylece diyabet sizi değil, siz diyabeti kontrol
edeceksiniz. AĢağıdakiler, dört unsurlu sağlıklı bir yaĢam tarzı planını uygulamak için
önemli kılavuzlardır.
* Dengeli bir diyet
* Fiziksel aktivite
* Tıbbi yardım (Ġlaç)
* Sosyal yaĢamın düzenlenmesi
Diyabetimiz olsun olmasın, sağlıklı bir Ģekilde beslenmelisiniz ve düzenli olarak
egzersiz yapmalısınız. Sağlıklı bir yaĢam tarzı tip 2 diyabetin baĢlamasını önlemeye
ve mevcut hastalığı olanlarda diyabete bağlı komplikasyonları sınırlamaya yardımcı
olabilir.
Dengeli Bir Diyet
Çok iyi dengeli, sağlıklı yeme planı, diyabetli tüm kiĢiler için iyi bir kan Ģekeri
kontrolünü sağlamada köĢetaĢı görevini üstlenmektedir. Ġnsülin veya tabletler ile
tedavi edilmiĢ olup olmadığınıza bakılmaksızın siz her zaman, bilinçli bir yeme planını
izlemek zorundasınız.
Yani, diyabetik denilen diyet gerçekte bir diyet değildir. Fakat, tüm aile için ideal olan
sağlıklı bir yeme planıdır. Sağlıklı yemek, yalnızca kan Ģeker seviyelerini kontrol
etmeye yardımcı olmaz (böylece diyabete bağlı komplikasyonların baĢlangıcını da
geciktirir), fakat aynı zamanda vücut kilosunu korumaya ve kalp hastalığını önlemeye
yardımcı olur. Eski bir deyiĢ olan “Ne yerseniz, O‟sunuz” cümlesi kesinlikle doğrudur.
Kan Ģekeri seviyeleri yediğiniz her Ģeyden etkilenmektedir. Akıllı yemek seçimleri
sağlıklı bir yaĢam ve hastalığı önlemek için anahtar görevini görür.
Fiziksel Egzersiz
Günümüzde, eriĢkinlerin çoğu ve giderek artan sayıda çocuklar, inaktif bir yaĢam
tarzı sürdürmektedirler. „Fitnes‟, geliĢmiĢ ülkelerde moda olmasına rağmen, biz bunu
uygulamada hala aktif değiliz. Fiziksel aktivite herkes için çok önemlidir. Egzersiz,
„fitnes‟in geliĢmesine yardımcı olur, kalori yakar ve böylece beden yağlarını azalır ve
kas tonusü artar. Fiziksel aktivite iyi bir sağlık için anahtar görevini görür.
Diyabetli kiĢiler için, egzersiz kan Ģekerini düĢürür, aynı zamanda, vücudumuzun kan
Ģekerini etkili bir Ģekilde kullanmaya yardımcı olur (Ġnsulin duyarlılığını arttırır). Kilo
kontrolü ve psikolojik olarak kendini iyi hissetmeyi de sağlar.
Farmakolojik Yardım
Ġnsülin kan Ģekeri seviyelerini azaltan bir maddedir. Vücut kendi insülinini
yapamadığında (Tip 1 diyabetlide olduğu gibi, dıĢarıdan insülin vermek tedavinin
esasını teĢkil eder. Tip 1 diyabetli kiĢiler, sorunsuz ve iyi ayar için günlük yoğun
insülin tedavisine ihtiyaç duyar. Planlı yaĢamak, kan Ģekerlerini düzenli kontrol etmek
(self-monitoring) ve ona göre insülin dozlarını ayarlamak ve doktoru ile iliĢki kurmak
en önemli görevi olmalıdır.)
Tip 2 diyabette, bir miktar insülin vücut tarafından üretilir. Fakat ihtiyacı karĢılayacak
yeterlilikte değildir. Tip 2 diyabetli kiĢiler, kan Ģekerini düĢürmek için oral hipoglisemik
ilaç kullanırlar ve bazıları insülin enjeksiyonu ihtiyacında olabilirler (Tip 2 diyabetli
kiĢilerin %30‟u durumlarını kontrol için biraz veya tamamen enjeksiyon ihtiyacında
olabilirler). Buradaki önemli nokta, durumunuza uygun yeterli yardım aldığınızdan ve
yaĢamınızda gerekli ayarlamalar yaptığınızdan emin olmaktır. Kontrol eden kiĢi siz
olmalısınız (Self-monitoring).
Sosyal YaĢam
Bir sosyal yaĢama sahip olmak demek, diyabetlide sağlıklı yaĢam tarzının gerekli bir
parçasıdır. Diyabetin kontrolü için sağlıklı yaĢama uyum, Ģarttır. Sağlıklı bir sosyal
yaĢam, arkadaĢlarla ve aile ile birlikte diyabete ait problemleri önlemek ve stresi
azaltmak için gereklidir. Bu aynı zamanda diyabetin istenmeyen belirtilerini ve yan
etkilerini azaltır.
Dengeli ve bilinçli bir diyetle, bir partide eğlenmek veya bir kutlamada bulunmak
doğaldır. Sağlıklı bir yiyecek rehberi herkese tavsiye edilebilir ve bu Ģekilde
beslenmek, sıkıcı değildir. Egzersiz de ilave edilirse sosyal yaĢamınız daha renkli ve
düzgün olur. ArkadaĢlarla ve aile ile yürüyüĢe çıkmak ve bir arkadaĢ ile lokal bir spor
kulübüne üye olmak, egzersizi eğlenceli hale getirebilir. Ve hem vücut ve hem de
zihinsel rahatlık için büyük bir fırsat sunar.
Diyabetten Korunmak Ġçin Ne Yapabilirim?
Korunma
Diyabetin bizzat kendisi ve risk faktörleri için halka iliĢkin ve profesyonel farkındalık
düzeyi, onun kontrolü ve korunmasına doğru atılmıĢ önemli bir adımdır. Bu
kapsamda,
• Temel Korunma
• Ġkincil Korunma vardır.
Temel Korunma; kiĢileri tanımlar ve onları diyabet geliĢtirme riskinden korur. Böylece
hem diyabet bakımı ihtiyacını ve hem de diyabete iliĢkin komplikasyonların tedavi
ihtiyacını azaltacak bir etkiye sahip olurlar.
Tip 1 diyabetden korunulabileceğini gösteren bir olay yokken, tip 2 diyabet için temel
korunma potansiyel olarak mevcuttur (kilo ve fiziksel aktivite).
Kilo kontrolünü ve artmıĢ fiziksel aktiviteyi hedefleyen yaĢam tarzı değiĢimleri, tip 2
diyabetin korunmasında önemli, genel unsurlardır. Vücut kilosunu azaltmanın ve
fiziksel aktiviteyi arttırmanın yararları tip 2 diyabetle sınırlandırılamaz. Aynı zamanda,
kalp hastalığını ve yüksek kan basıncını azaltmada da bir rol oynamaktadır.
Ġkincil Korunma; komplikasyonları erken saptamayı ve korunmayı içermektedir.
Böylece tedavi ihtiyacı azalır.
Diyabetin seyri sırasında erken atılan adımlar, eğer özellikle hastaneye yatmayı
önlüyor ise yaĢam kalitesine iliĢkin olarak daha yararlıdır ve maliyeti daha düĢüktür.
Günümüzde iyi kan glukoz seviyeleri kontrolünün bilahare komplikasyon geliĢtirme
riskini azaltabildiğine ve tüm diyabet tiplerinde progresyonu yavaĢlatabildiğine iliĢkin,
sonuçsal olaylar mevcuttur. Yüksek kan basıncı ve artmıĢ kan lipitlerinin kontrolü eĢit
Ģekilde önemlidir.
DÜNYADA DĠYABET :
ġu an dünyada 250 milyon diyabetli bulunmaktadır. Bundan 20 yıl sonra bu rakam
380 milyonu bulacaktır. Diyabet, komplikasyonlarıyla çocuk ya da büyük ayrımı
yapmaksızın zarar vermektedir. Tip 1 diyabet ise her yıl %3 artmaktadır. Daha da
önemlisi okul öncesi yaĢı çocuklarda bu oran %5‟i bulmaktadır. Dünya çapında 70
000 tip 1 diyabetli 15 yaĢın altındadır ve hemen hemen günde 200 çocuk bu sayıya
eklenmektedir. Çocuklarda görülen tip 2 diyabet de dünyada büyük bir hızla
artmaktadır. Son 15 yılda %50 artıĢ gözlenmiĢtir. Bu artıĢ hızı, büyüklerde görülen
artıĢ hızına benzer seviyededir. Bugün her iki grup için Ģeker hastalığı alarm
vermektedir.
GeliĢmekte Olan Ülkelerde Diyabetten Korunma;
GeliĢmekte olan dünyanın, gelecekte, artan diyabet epidemisinin yükünü taĢıması
beklenirken, diyabetten korunma, özellikle bu dünyanın geliĢmekte olan ülkelerinde
güç olmasına rağmen, çok acil bir sorundur.
Çoğu geliĢen ülkelerde, sağlık kuralları ve servisleri, diyabet gibi iletiĢimsiz hastalıklar
üzerinde daha fazla vurgulama yapmak ihtiyacındadırlar. Fakat bu ülkelerin çoğunda
ve geliĢmiĢ olanlarda da karar vericiler diyabet bilincinden ve korunmaya yatırım için
politikasal arzudan yoksundurlar.
Gelecek araĢtırmalar için kaynaklar bulunmalıdır. Ġlerlemenin sınırlandığı ülkelerde
diyabetin monitorize edilmesinde standartların ve gözetimlerin kurulması ihtiyacı
mevcutdur.
Diyabet AĢısı (Vaccines) Diyabeti Önler mi?
AĢı, bilindiği gibi herhangi bir hastalıkta, hastalık ajanı olan nedenin zayıflatılmıĢ
Ģeklinin organizmaya verilmesi, organizmanın immün sisteminin buna karĢı antikor
oluĢturmasıdır. Burada T cell hücreleri yabancı hücre ile savaĢa girerler.
Enfeksiyonlarda hadise bu Ģekilde olur. Ġmmün sistemde geliĢen bu hücreler
organizmada 20 yıl, bazen daha da uzun kalabilirler.
ġeker hastalığında hatırlanacağı gibi oto-immün sistem bozukluğuna bağlı olan, tip 1
diyabettir. GeliĢen oto-immün reaksiyon T hücre yolu ile beta hücrelerine saldırırlar.
Virütik enfeksiyonlar direkt etkili değildir fakat indirekt yolla, immün sistem atağının
baĢlamasına neden olurlar.
Diyabette aĢı, immün sistemi frenleyici ve beta hücrelerinin vital immün cevaplarını
önleyici olmalıdır. Kanser ve transplantasyonlarda kullanılan „immunosupresifler‟ gibi
tüm immün sistemi bloke etmemelidir.
Timus bezi canlıların immün sisteminin cevabını yapan T hücrelerinin yoğun olduğu
yerdir. Bu bezden hazırlanan ekstreler farelerde aĢı olarak kullanılmaktadır. Beta
hücresindeki bazı moleküllerin T hücresini tanıması gerekir. Bu çok zor bir iĢtir. Bu
moleküllerin verildiği kimselerde beta hücresi immün sistem reaksiyonunda bir artıĢ
olmaktadır. Bu reaksiyon diyabeti ağırlaĢtırabileceği gibi, diyabeti mevcut olmayanda
hastalığı ortaya da çıkarabilir. Bazen de diğer oto-immün hastalıklara yol açabilir.
ÇalıĢmalar tip 1 diyabetlilerde immün reaksiyon, kan Ģekerinin ani artıĢından
genellikle 5-10 yıl önce baĢlar. ġahısların hastalıklarından haberleri yoktur.
Sorun aĢının bu dönemlerde mi yoksa daha önce mi yapılması gerektiğidir? Hayvan
tecrübelerinde bu aĢılama T hücresinin tanıdığı en az üç protein molekülünün
enjeksiyonu, burundan veya ağızdan verilmesi Ģeklinde olabilir. Koruyucu etki
sıçanlarda hayat boyudur. Ġnsanlarda aĢı olarak insülin, Gad 65 ve heat-shock
protein 65 kullanılmaktadır. Bu proteinlerin uyardığı T hücreleri „interleukin
salgılamaktadırlar. Ġnterleuin 10‟un protektif (koruyucu) etkisi vardır. „Ġnterleukin
olması için beta hücresinin mevcut olması gerekir. Beta hücresinde bahsettiğimiz
proteinlere karĢı protektif T hücresi oluĢması gerekir.
ġimdilik, tip 1 diyabet gibi oto-immün bir hastalıkta hemen aĢıya baĢlamanın erken
olduğunu fakat, gelecek için çok ümit verici olduğunu bilmek gerekir.
Çocuklarda Ve Ergenlik Çağında Diyabet
Diyabet her yaĢtaki çocukta görülebilir Diyabet çocukluk çağının en sık görülen kronik
hastalığıdır. Bebeklikten oyun çocuğuna ve ergenlik çağına kadar her yaĢtaki çocukta
görülebilir.
Çoğunlukla tanı daha geç yaĢlarda konmaktadır ve ancak hayatı tehdit edici oranda
Ģeker yüksekliği ortaya çıktığında anlaĢılmaktadır.
Bazen viral enfeksiyonlarla karıĢtırılır.
Dünyanın birçok bölgesinde tip 1 diyabeti olan çocukların yeterli imkanları olmaması
sebebiyle hayatta kalmaları mümkün olmamaktadır. Özellikle geliĢmemiĢ ya da az
geliĢmiĢ ülkelerde bu durum mevcuttur.
2007 ve 2008 Dünya Diyabet Günleri bu durumdaki ülkelerde diyabetin farkına
varılmasını sağlamak, bilinci arttırmak amacını gütmüĢtür. Tip 1 ve tip 2 diyabetli
çocukların erken tanısının komplikasyonları önlemedeki önemi vurgulanmıĢtır.
SĠZĠN ÇOCUĞUNUZDA DA DĠYABET OLABĠLĠR MĠ?
Diyabetin çarpıcı belirtileri:
• Sık idrara çıkma,
• AĢırı susama,
• Terleme,
• Sık acıkma,
• Kilo kaybı,
• Halsizlik,
• Konsantrasyon bozukluğu,
• Bulanık görme,
• Karın ağrısı ve kusma, sık hastalanmadır.
DĠYABETLĠ ÇOCUKLAR SAĞLIKLI BĠR YAġAM SÜREBĠLĠR:
Birçok ülkede halen Ģekerin büyüklerin hastalığı olduğu gibi bir yanılgı vardır. Bu
nedenle çocuklarda tanı gecikmektedir. Bu gecikmeler maalesef ölümlere neden
olmaktadır. Bu tür bildiriler saysinde çocukların daha erken tanı alması, tedavi yoluna
daha erken girmesi, eğitilmeleri mümkün olur. Böylece bu çocukların tüm hayatlarını
sağlıklı geçirmeleri sağlanabilir. Çocuklar her gün Ģekerlerini ölçer, insülin yapar,
yemeklerini Ģekere göre ayarlar. Bir yandan da aynı çocuk, normal çocuklar gibi
eğitimine devam eder ve bluğ çağına gelir. Bu geliĢimin sağlıklı yürümesini
sağlayabilmek için çok kiĢinin beraber hareketi önem taĢımaktadır. Diyabeti tedavi
eden ekip kadar aile ve okulun da birlikte hareket etmesi lazımdır. Bu Ģekilde
alınacak önlemler sayesinde tip 1 ve tip 2 diyabetli çocuklar mümkün olan en az
zararı görürler.
Çocuklarda Tip 2 diyabetin belirtileri Tip 1 diyabete benzemesine rağmen insülin
duyarlılığı %30 azalmıĢtır.
Diyabetle yaĢayan çocuk çektiği sıkıntılardan iyi bir psikolojik yardım, duyarlı bir aile
ve okulda öğretmenlerinin yardımlarıyla kurtulabilir.
OKULDA DĠYABET:
Birçok ülkede çocuklar yaklaĢık 7 saatlerini okulda geçirmektedir. Okulda farklı birçok
sorun diyabetli çocukların karĢısına çıkmaktadır. ġeker seviyeleri de değiĢmektedir
çünkü yemek saatleri ve insülin uygulanmasından doğan sorunlar yaĢanmaktadır.
Diyabetli çocukların okulda daha özgür hareketinin sağlanması, Ģekerlerini ayarlamak
için önemlidir. Çocukların ihtiyaç duyacağı Ģeker ölçüm ekipmanları, insülin saklama
koĢulları, atıĢtırmalıkların ve hızlı etkili karbonhidratların sağlanması gerekir. Diyabetli
çocuklar için çok önemli olan, sağlıkçıların veya diyabet tedavi gurubuyla okul
çalıĢanlarının birlikteliğidir. Ve iyi planlama yapmak gerekir.
• Ġnsülin yapılması ve Ģeker ölçümü rutin hale getirilmelidir.
• Çocuğun kendi Ģekerini tedavi etme kabiliyeti araĢtırılmalıdır.
• DüĢük ve yüksek Ģekerin belirtileri iyice öğretilmelidir.
• Gerekli ekipmanlar sağlanmalıdır.
• Yiyecekler ve atıĢtırmalıklar bulundurulmalıdır.
• Fiziksel aktivite öğretilmeli ve uygulanmalıdır.
• Acil durumlarda bağlantıya geçilecek ailenin, doktorların telefon ve adresleri
bulundurulmalıdır.
Bütün bunlar, birlikte çalıĢma yöntemiyle uygulandığınoa çocuğun sağlığına daha
olumlu yansıyacaktır.
IDF‟ĠN ÇOCUKLAR ĠÇĠN SAĞLIKLI YAġAM PROGRAMI:
GeliĢmekte olan ülkelerde çocuk diyabeti tedavisi geliĢmiĢ ülkelerdeki gibi değildir.
ÇeĢitli ülkelerde baĢlatılan giriĢimlerle bu durum değiĢtirilmeye çalıĢılmaktadır.
Ülkemizde de diyabetli çocuklara insülin temini için, insülün bankaları ve eğitim
merkezleri kurulmuĢtur.
ġĠġMANLIK DIġINDA DĠĞER RĠSK FAKTÖRLERĠ ĠSE:
• Ailede tip 2 diyabet öyküsü,
• Etnik özellikler,
• Yüksek kan basıncı,
• Lipit (kan yağları) bozukluğu,
• Azalan fizik aktivite
, • Doğumda düĢük ya da fazla kilolu doğmaktır.
Tip 2 diyabetli çocukların güçlü bir aile hikayesi vardır. Ayrıca bazı gruplarda, etnik
kökenlerine bağlı olarak risk daha fazladır. Bu etnik grupların en bilineni PĠMA
yerlileridir. Bununla beraber gebelikte diyabet olan annelerin de çocuklarında daha
fazla tip 2 diyabet görüldüğü gözlenmiĢtir. Gebelik diyabeti, ortaya çıktığında mutlaka
çok sıkı tedavi edilmelidir.
Tip 2 diyabet çocuklarda çok yavaĢ seyirle geliĢir. Sıklıkla ergenlik çağında görüldüğü
bilinmektedir. Belki de insülin duyarlılığı bu yaĢlara doğru azalmaktadır. Çünkü bu
yaĢlarda vücudun %30 oranında değiĢimi söz konusudur. Çocuktaki tip 2 diyabet,
tip1 diyabete benzer bulgular gösterir, ancak daha hafif seyreder. Bazı çocuklarda ise
büyüklerde görünen semptomların tamamı görülmeyebilir. Bu gizli kalıĢ, diyabetin
çocuklara daha çok zarar vermesine neden olur. Örneğin bazı çocuklarda tanı
konduğu anda zararların oluĢtuğunu tespit edilmiĢtir. Büyüklerde görünen
komplikasyonların çocuklarda daha az görüldüğü gibi bir yanılgıya düĢülmemelidir.
Kalpteki zararların, yüksek tansiyon ve anormal kan yağlarının artıĢının çocuklarda
da aynı oranda görüldüğü bilinmelidir.
Çocuklarda ve büyüklerde diyabet tedavisi hayat boyu sürer. Aslında çocukların
tedavisini yapmak, onlara özgü zorluklar içerir. Bu zorlukları Ģöyle sıralamak
mümkündür.
• En temel farklılık bu çocukların büyüme çağında olmalarıdır.
• Yine önemli bir sorun da ailelerin çocuğun yemek biçimine yardım edememeleridir.
Çünkü çocuk çok gençtir ve hastalığın bilincinde değildir.
• Bununla birlikte çocuğun tedavisi daha çok kiĢinin birlikte hareketini gerektirir;
örneğin çevrenin çocuğu takibi önemlidir;
ayrıca okulun çok büyük önemi vardır.
DĠYABET FARKLI YAġLARDA FARKLI SORUNLARLA KARġIMIZA ÇIKAR!
Okul öncesi çocuklardaki zorluklar
• Aileye ve sağlık çalıĢanlarına bağlı olan sorunlar,
• Normal olmayan yemek çeĢitleri ve aktivite,
• Ġnsülin yaparken ve Ģeker ölçerken çocuğun canının acıması,
• Hipoglisemiler. Okul çağı çocuklardaki zorluklar
• Okul ve çevre değiĢikliği nedeniyle zorluklar yaĢanır.
• BaĢka çocuklarla birlikte olmanın getirdiği zorluklar vardır.
• Çocukların kan Ģekerini kendi ayarlamayı öğrenmesinden kaynaklanan sorunlar
vardır.
• Kan Ģekerlerini okula ve çevreye adapte etmeleri yine bir zorluktur.
BÜYÜDÜKTEN SONRA YAġANAN ZORLUKLAR:
• Ergenlik çağında insülin hassasiyeti artar.
• Çocukluktan hızla olgunluğa geçiĢ baĢlı baĢına bir sorundur.
• Depresyon ve korkular önemli bir risktir.
Çocuk diyabetinde temel amaç, çocukların Ģekerden zarar görmelerini engellemek ve
komplikasyonları azaltmaktır. Bunu yaparken çocuğun normal geliĢimini de
sürdürmesi sağlanmalıdır. Bu yaklaĢımın uygulanması, aynı zamanda çocukların
yüksek ve düĢük Ģekerden korunması demektir.
Tip 1 diyabetli çocuklar günde 3‟ten daha fazla insülin veya pompa kullanırlaken, tip 2
diyabetli çocuklar hap veya insülin ya da her ikisini beraber alabilirler. Kanıtlar tip 2
diyabetli çocukların insülin kullananlarının büyüklere göre daha fazla olduğunu
gösteriyor. Ayrıca ilaçlar dıĢında bu çocukların iyi diyet ve egzersiz yapmaları, Ģeker
seviyesini düzeltmek için çok önemlidir.
Egzersiz her iki tip diyabet için de çocuklarda çok önemlidir. Bu sayede kan Ģekeri
düĢerken insülin duyarlılığı artar ve vücut yağ oranı azalırken kas kitlesi artar. Bu
sayede kalp problemleri ve tansiyon sorunları da azalır.
Çocukları tedavi ederken birçok Ģeyi birlikte yapmak gerekir. ġeker hedeflerini
belirlemek, kan Ģekerini sıklıkla ölçmek, sıklıkla insülin yapmak ve ilaçla beraber
diyetin iyi yapılması önem taĢımaktadır. Eğitim, diyabet tedavisinin anahtarıdır. YaĢa
bağlı olarak çocuklar aileleriyle birlikte eğitim sayesinde Ģekerlerini ayarlayabilirler.
Ailenin eğitimi de çok önemlidir. Sağlıkçılar, aile, ailenin diğer fertleri, okuldaki
öğretmenler hep beraber doğru eğitimle tedavinin daha iyi gitmesini sağlayabilirler.
Böylece gelecekte oluĢacak sorunlar çok önceden önlenmiĢ olur. Diyabet eğitimi
yaĢa ve bölgesel farklılıklara bağlı olarak çocuğa özgü verilmelidir.
KORUNMA ÖNLEMLERĠ:
• Günümüzde tip 1 diyabetin oluĢumu önlenemiyor. Diyabetin sebebi halen
araĢtırılmakta ve bilinmeyen yönleri bulunmaya çalıĢılmaktadır.
• Tip 2 diyabet ise baĢlangıçta önlenebilir bir durumdur; çünkü çoğu zaman
ĢiĢmanlığa ve hareketsizliğe bağlanmaktadır.
• Çin‟de, Finlandiya‟da ve Amerika BirleĢik Devletleri‟nde yapılan çalıĢmalarda,
egzersizle kilo kaybedince hastalığın oluĢmadığı gözlenmiĢtir.
• Dünyadaki birçok ülke, okullarda ve topluma yönelik olarak, genel anlamda sağlıklı
yaĢamı ve sağlıklı çevreyi öğreten eğitim programları ve dersleri desteklemektedir.
• Okulların bir kısmı kantinlerde daha çok meyve ve sebze yemeyi özendirmektedir.
Bazı okullarda ise çocuklar Ģekerli içecekleri azaltmaya ve aktiviteye
yönlendirilmektedir.
• Ayrıca bazı sağlıkçılar vücut kitle indeksi ölçümü yaparak, çocukların aileleriyle bu
durumu tartıĢıp çözümler aranmasını sağlamıĢlardır.
• Bazı bölgesel kuruluĢlar da hayat boyu sağlıklı yaĢamı öğretmek için kolları
sıvamıĢlardır.
• Bilgilendirici okul programları birçok bölgede öne çıkmaktadır.
• Konuyla ilgili televizyon ve radyo programları da yapılmaktadır.
IDF
• Diyabet ve komplikasyonları hakkında dünyayı bilgilendirmek,
• Diyabet eğitimlerini desteklemek,
• Eğitim tedavi ve değiĢimler için ülkelere destek vermek,
• Diyabetlilerin haklarını savunmak ve
• Diyabeti önlemek ve bakımını sağlamak için çalıĢıyor.
Hükümetler tip 2 diyabetin tanınmasına halk sağlığı için çok önem vermektedirler
IDF, 1950‟de kurulmuĢ ve 160 ülkede 200 diyabet cemiyetinin üye olduğu büyük bir
kuruluĢtur.
Dünya Sağlık Örgütü ve BirleĢmiĢ Milletler iĢbirliği ile çalıĢır.
Download