07 Temmuz 2017 Haftanın Gündemi-Beklentiler Küresel piyasalar ve G20 toplantı sonuçları izlenecek... Küresel piyasalarda hafta başından itibaren dolar endeksi ve dolarda güçlenme vardı. Nisbeten güçlü gelen bazı ABD verileriyle birlikte ABD’de Fed’in faiz artırımı yapacağına ilişkin beklentiler arttı ve ABD on yıllık hazine tahvili faizleri %2.40’a doğru yükseldi. Hafta ortasında açıklanan Fed tutanakları ise piyasalarda bir sürpriz yaratmadı. Fed üyelerinin bazılarının Fed bilançosunun normalleşmesine birkaç ay içinde başlanmasını istediği, bazılarının ise bu konuda tereddütlü oldukları gözlenmekte. Ayrıca, ABD’de enflasyonun hala düşük seviyesini sürdürmesi de Fed üyelerini düşündürmekte. Diğer taraftan ECB tutanakları da bu hafta açıklandı. Tutanaklarda enflasyonda yükseliş eğilimi görüldüğü takdirde ECB’nin tahvil alım programının azaltılmasını düşünebileceğine ilişkin sinyaller verilmesi, zaten geçen haftadan itibaren dolar karşısında güçlenmeye başlamış olan euroyu destekledi. Hafta başında 1.13’e gerileyen euro/dolar paritesi haftanın sonunda tekrar 1.14’ü aştı. Bu arada Japon Merkez Bankası’nın tahvil faizlerinde artışı önlemek için tekrar sınırsız tahvil alımlarına başlaması da Japon yeninin dolar karşısında değer kaybetmesine neden oldu. Öte yandan gelişmekte olan para birimleri ise Fed’in faiz artırım endişeleri, ECB’den parasal gevşemenin azaltılması yönünde sinyaller gelmesi, Kuzey Kore gerilimi ve Güney Afrika’nın merkez bankasını kamulaştırmak istediği haberleri gibi nedenlerle hem dolara hem de euroya karşı değer kaybettiler. Temel olarak dünyanın önemli merkez bankalarının parasal genişleme programlarını sona erdirmeye başlayacakları yolundaki endişeler kırılgan olan gelişmekte olan piyasaları olumsuz etkilemekte. Hafta boyunca petrol ve altın fiyatları da geriledi. Piyasalar bugün Hamburg’da başlayan G20 zirvesini izlerken, ABD tarım dışı istihdam ve işsizlik verilerini beklediler. ABD’de tarım dışı istihdam artışı beklentileri aşarken, saatlik ücret artışı beklentilerin altında kaldı. Bu da doların biraz gerilemesine neden oldu, ancak temelde veri piyasayı fazla etkilemedi. ABD doları, haftalık bazda euroya karşı değer kaybederken, Japon yenine karşı değer kazandı. Euro/dolar paritesi 1.1425; dolar/yen ise 113.75 civarında seyrediyor. Petrol fiyatları ABD stoklarındaki azalmaya karşın, üretimin artmasıyla değer kaybetti. Vadeli Brent ham petrolünün varili 47.20 dolar, ABD hafif ham petrolünün varili 44.60 dolar civarında. Altın fiyatları Kuzey Kore’nin yarattığı tedirginliğe rağmen ABD faizlerindeki yükselişten olumsuz etkilendi. Altının onsu 1223 dolar civarında seyrediyor. 1 Türkiye’de açıklanan Mayıs dış ticaret verileri dış ticaret açığında artış olduğunu gösterdi. Özellikle altın ithalatındaki artışla birlikte aylık açık 7.31 milyar dolara, Ocak-Mayıs açığı ise 24.8 milyar dolara yükseldi. 12 aylık kümülatif açık da 60 milyar dolara yaklaştı. Gümrük Bakanlığı’nın öncü verilerine göre dış ticaret açığı Haziran ayında ise bir miktar geriledi. Bu arada açıklanan Haziran ayı enflasyonuna göre TÜFE aylık bazda %0.27 azaldı ve yıllık TÜFE enflasyonu %10.90’a indi. Temmuz ayında da enflasyonda gerileme devam edebilir. Ancak daha sonraki aylar için enflasyonun tekrar artış eğilimine girmesi sözkonusu olabilir. Öte yandan, yılın ilk çeyreğinde Türkiye’nin brut dış borç stoku 412 milyar dolara yükseldi. Türkiye İmalat Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI) Haziran ayında 54,7 olarak ölçüldü ve imalat sanayiindeki olumlu eğilimin Haziran ayında da sürdüğüne işaret etti. Haftaya Mayıs ayı sanayi üretimi ve ödemeler dengesi verileri açıklanacak. Türkiye piyasalarında kur ve faiz bu hafta önemli oranda yükseldi. Geçen hafta 3.50 dolaylarında seyreden dolar/TL paritesinin bu hafta 3.64’e kadar çıktığını gözledik. İki yıllık bileşik tahvil faizleri de %11.40’ı aştı. Bu artışın temel nedenleri arasında dolar endeksindeki artış, dünyada önemli merkez bankalarının parasal gevşeme programlarını yavaş yavaş sona erdireceğine ilişkin sinyaller (Fed ve ECB tutanakları, BOE açıklamaları) ve Türkiye’nin buna yönelik kırılganlığı, Kuzey Kore gerilimi, Katar olayı ve Türkiye’nin tutumu ve AB ile olan ilişkilerdeki gerilim gösterilebilir. Gelecek hafta yine küresel piyasalar izlenirken, Fed Başkanı Yellen’in Çarşamba günü Kongre’ye para politikası raporunu sunması bekleniyor. G20 toplantısının sonuçları da piyasalar tarafından yakından takip edilmekte. Türkiye açısından Katar krizi ve CHP’nin Pazar günkü mitingi de izlenen olaylar arasında olacak. Dolar endeksinde güçlenmenin devam etmesi halinde Türk Lirası’ndaki değer kaybı sürebilir. Bu takdirde, dolar/TL’de 3.65 eşiğinin geçilmesi mümkün. Ancak ABD’de son tarım dışı istihdam verisinde saatlik ücret artışının beklentilerden daha düşük kalması dolardaki yükselmeyi sınırlayabilir. Bu da dolar/TL’nin 3.60-3.65 aralığında kalmasını sağlayabilir. Faizlerdeki durum ise ABD ve Euro Bölgesi tahvil faizlerindeki yükselme eğilimine paralel olarak şekillenecek. Dünyada faiz artışı eğiliminin sürmesi halinde iki yıllık tahvil faizleri de %11.5’u geçebilir. TÜRKİYE’DE BU HAFTA Son ekonomik gelişmeler... Tüketici fiyatları enflasyonu (TÜFE) Haziran ayında gıda, giyim ve ulaştırma kalemleri öncülüğünde, artış beklentilerine karşın yüzde 0.27 gerilerken, enflasyon yıllık bazda ise dokuz yılın zirvesi olan yüzde 11.87'den düşüşünü ikinci ayda da sürdürdü ve yüzde 10.90'a düştü. Haziran ayında ana harcama grupları itibariyle aylık en fazla düşüş 2 gösteren grup yüzde 1.25 ile giyim ve ayakkabı oldu. Gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 1.06, ulaştırmada yüzde 0.84, haberleşmede yüzde 0.39 ve eğlence ve kültürde yüzde 0.14 düşüş gerçekleşti. Gıda kalemindeki düşüş tek başına enflasyonu 24 baz puan aşağı çekti. Bu kalemler enflasyondaki düşüşte belirleyici oldu. Aylık en yüksek artış ise yüzde 1.05 ile eğitim grubunda gerçekleşti. Lokanta ve otellerde yüzde 1.03, çeşitli mal ve hizmetlerde yüzde 0.52, ev eşyasında yüzde 0.48 ve konutta yüzde 0.31 artış gerçekleşti. TÜİK verilerine göre Yİ-ÜFE Haziran'da yüzde 0.07 arttı ve yıllık artış yüzde Mayıs ayındaki yüzde 15.26'dan yüzde 14.87'ye geriledi. Öte yandan gıda kalemini içermeyen özel kapsamlı TÜFE göstergelerinden "B" Haziran'da yıllık olarak yüzde 9.19'dan yüzde 9.07'ye gerilerken, "C" yüzde 9.38'den yüzde 9.20'ye geriledi ve çekirdek enflasyondaki düşüş manşet enflasyona göre daha sınırlı kaldı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, dış ticaret açığı Mayıs'ta yüzde 43.3 artarak 7.31 milyar dolar olarak gerçekleşti. İhracat Mayıs'ta yüzde 12.5 artarak 13.62 milyar dolar, ithalat yüzde 21.7 artarak 20.92 milyar dolar oldu Dış ticaret açığı Ocak-Mayıs'ta yüzde 15.7 artarak 24.83 milyar dolar oldu. İhracat Ocak-Mayıs döneminde yüzde 9.5 artışla 64.31 milyar dolar, ithalat aynı dönemde yüzde 11.2 artışla 89.15 milyar dolar oldu. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2016 Mayıs ayında yüzde yüzde 70.4 iken, 2017 Mayıs ayında yüzde 65.1'e düştü Avrupa Birliği'nin ihracattaki payı 2016 Mayıs ayında yüzde 48.5 iken, 2017 Mayıs ayında yüzde 45 oldu. En fazla ihracat yapılan ülke Almanya oldu. Almanya'ya yapılan ihracat Mayıs ayında 1.24 milyar dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla 1.04 milyar dolar ile Birleşik Arap Emirlikleri, 858 milyon dolar ile ABD ve 831 milyon dolar ile Irak takip etti Gümrük Bakanlığı'nın öncü verilerine göre Haziran'da dış ticaret açığı yüzde 8.6 azalarak 6.02 milyar dolar oldu. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın açıkladığı verilere göre Haziran ayında geçen yılın aynı ayına göre ihracat, yüzde 2.1 artarak 13.16 milyar dolar, ithalat yüzde 1.5 azalarak 19.19 milyar dolar oldu. Yılın ilk yarısında dış ticaret açığı bir önceki yıl aynı döneme göre yüzde 10 artışla 30.9 milyar dolar, ihracat yüzde 8.2 artışla 77.5 milyar dolar, ithalat yüzde 8.7 artışla 108.3 milyar dolar olarak gerçekleşti. Hazine Müsteşarlığı'nın açıkladığı verilere göre, Türkiye'nin brüt dış borç stoku 2017 ilk çeyrek sonu itibarıyla 412.4 milyar dolar, stokun milli gelire oranı yüzde 49.1 oldu. Net dış borç stoku 266.7 milyar dolar, milli gelire oranı yüzde 31.7 oldu. Türkiye kamu net borç stoku ise 2017 ilk çeyrek sonu itibarıyla 232.1 milyar TL, milli gelire oranı yüzde 8.7 oldu. Türkiye AB tanımlı genel yönetim borç stoku 772.7 milyar TL, milli gelire oranı yüzde 28.9 oldu. Hazine garantili dış borç stoku ise 2017 ilk çeyrek sonu itibarıyla 12.4 milyar dolar olarak gerçekleşti. İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İmalat Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI) Haziran ayında 54,7 olarak ölçüldü. İSO, Türkiye ve İstanbul İmalat Sanayi PMI anketlerinin Haziran 2017 dönemi sonuçları açıklandı. Eşik değer olan 50,0 üzerinde ölçülen tüm rakamların sektörde iyileşmeye işaret ettiği anket sonuçlarına göre, geçen Mayıs’ta 53,5 olarak 3 ölçülen İSO Türkiye İmalat PMI Haziran’da 54,7'ye yükselerek Türk imalat sektörünün faaliyet koşullarındaki genel iyileşmenin Kasım 2013'ten beri gözlenen en güçlü düzeyde gerçekleştiğine işaret etti. Böylelikle manşet PMI üst üste dördüncü ay olacak şekilde uzun dönem ortalaması olan 50,7'nin üzerinde ölçüldü. PMI'daki yükseliş; yeni siparişler, üretim ve istihdamdaki daha yüksek oranlı artışlardan kaynaklandı. Mayıs’ta 53,3 düzeyinde kaydedilen İSO İstanbul İmalat PMI da Haziran’da 52,2 olarak gerçekleşti. Endeks, faaliyet koşullarında genel anlamda güçlü iyileşmenin devam ettiğine işaret etti. PMI, ayrıca uzun dönem ortalaması (Ocak 2006'dan beri) olan 50,5'in üzerinde ve Kasım 2014'ten beri gözlenen ikinci en yüksek düzeyinde kaydedildi. Alkollü içeceklerde ÖTV artarken, gıda ithalatında vergiler düşürüldü… Haziran ayı enflasyon verilerinin ardından yılın ilk yarısındaki yüzde 7.82'lik yurtiçi üretici fiyatı endeksi alkollü içeceklere ÖTV artışı olarak yansıdı. Geçen hafta Resmi Gazete'de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararı ile tütün ürünlerinin asgari maktu ve maktu vergi tutarlarında, ÖTV kanununa göre yapılması öngörülen otomatik maktu vergi artırımının Temmuz-Aralık dönemi için uygulanmaması kararlaştırılmıştı. Ancak hükümet alkollü içecekler için böyle bir kararname yayımlamadığı için ÖTV artışı otomatik olarak yürürlüğe girdi. Alkollü içeceklerin toplam enflasyon sepeti üzerindeki ağırlığı yüzde 0.39 seviyesinde. Dolayısıyla zammın manşet enflasyona kaydadeğer bir etki yapması beklenmiyor. Bu arada, hükümet, Gıda Komitesi ve Bakanlar Kurulu kararları ile soğuk taşımacılığa çeşitli teşvikler açıklarken gıda ithalatına ilişkin lokal üreticiyi koruma amaçlı vergileri de spekülatif fiyat hareketlerini sınırlamak için yüzde 130'lu seviyelerden yüzde 25-45 bandına indirdi. TÜFE bazlı reel efektif döviz kuru endeksi Haziran'da 91.38 değerini aldı… Türkiye'nin fiyat düzeyinin ticaret yaptığı ülkelerin fiyat düzeylerine göre değişimini gösteren TÜFE bazlı reel efektif döviz kuru endeksi (REK) Haziran ayında da sınırlı bir düşüşle 91.38 değerini aldı. TCMB tarafından yayınlanan endeks Ocak'ta yayımlanmaya başladığı Ocak 2003'ten beri en düşük seviye olan 87.54 değerini almış sonrasında ise yükseliş eğilimine girmişti. Endeks Şubat'ta 88.75, Mart'ta 89.37, Nisan'da 90.21 ve Mayıs'ta 91.47 değerini almıştı. Avrupa Parlamentosu, Türkiye ile üyelik müzakerelerinin askıya alınmasını istedi… Avrupa Parlamentosu, Perşembe günkü oylamada Nisan ayında yapılan referandumla kabul edilen ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın yetkilerini artıran anayasa değişikliklerinin yürürlüğe girmesi durumunda Türkiye ile üyelik müzakerelerinin askıya alınmasını istedi. Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye'nin tam üyelik müzakerelerini etkileme konusunda sınırlı gücü bulunuyor. Avrupa Birliği (AB) Bakanı Ömer Çelik yaptığı açıklamada, AB ile Türkiye arasında katılım müzakereleri yerine diğer alanlarda güçlü işbirliği yapılması yönündeki teklifleri Türkiye'nin "elinin tersiyle ittiğini" söyledi. Parlamento tarafından kabul edilen tasarıda, "Avrupa Komisyonu ve üye devletleri, Müzakere Çerçevesi'ne bağlı kalacak şekilde, anayasa reform paketinin değişiklik yapılmadan yürürlüğe alınması durumunda Türkiye ile üyelik müzakerelerinin ertelenmeden askıya alınması çağrısı yapılıyor" denildi. Türkiye'nin de üyesi olduğu insan hakları kurumu Avrupa Konseyi'nin hukuk uzmanlarından oluşan Venedik Komisyonu, anayasa değişikliklerinin kabul edilmesinin demokrasi için tehlikeli bir geri adım" olduğu uyarısını Mart ayında yapmıştı. 4 Kıbrıs müzakereleri Kıbrıs adasının birleşmesi için Türk ve Rum taraflar arasında yapılan ve uzlaşıya yine başarısız… varılması için uzun dönemdir yakalanan en iyi fırsat olarak nitelenen görüşmelerden sonuç alınamadı. Kısa bir basın toplantısı düzenleyen Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, "Tüm delegelerin ve tarafların son derece güçlü desteği ve angajmanına rağmen Kıbrıs görüşmelerinin anlaşmaya varılamadan sonuçlandığını üzüntüyle açıklıyorum" dedi. Görüşmelerin ne sebeple başarısız olduğu sorusuna cevap vermeyen Guterres, sadece iki ülkenin heyetleri arasında bazı konularda büyük görüş ayrılıklarının sürdüğünü belirterek, "Maalesef, anlaşmak mümkün olmadı ve görüşmeler bu uzun süredir devam eden dramatik soruna gözüm getirme imkanı olmadan sona erdi. Bu durum Kıbrıs sorunu için başka girişimlerin yapılamayacğı anlamına gelmez" dedi. İki yıldan uzun süren bir süreç sonunda yapılan İsviçre müzakereleri BM tarafından 1974 yılında Türk ve Rum tarafı olmak üzere ikiye bölünen adanın birleşmesini için yakalanan "en iyi fırsat" olarak niteleniyordu. DÜNYA EKONOMİSİ IMF’den G20 raporu... Uluslararası Para Fonu (IMF), Almanya’nın Hamburg kentinde 7-8 Temmuz’da düzenlenecek G20 Liderler Zirvesi öncesinde “Küresel Beklentiler ve Politika Zorlukları” başlıklı raporunu yayımladı. Raporda, küresel büyümenin ivmesini korumasına karşın korumacı politikalar, uluslararası işbirliğini bozan girişimler ve artan finansal kırılganlıkların dünya için risk oluşturduğu vurgulandı. Uluslararası işbirliğinin küresel finansal sisteminin korunması ve iklim değişikliğiyle mücadele gibi alanlarda büyük önem taşıdığına işaret edilen raporda, "Uluslararası ekonomik ilişkiler için çok taraflı ve iyi işleyen bir sistemin bulunması, güçlü, sürdürülebilir, dengeli ve kapsayıcı büyümenin önemli unsurlarından biridir. Sonucu toplamda sıfır edecek miyopik yaklaşımlar, tarihin gösterdiği gibi sadece bütün ülkelere zarar verir” değerlendirmesine yer verildi. IMF’nin bu uyarılarının, ABD Başkanı Donald Trump’ın “Önce Amerika” temalı korumacı politikalarını hedef aldığı yorumları yapıldı. Raporda, ayrıca küresel toparlanmaya katkı sağlayan bazı faktörlerin kırılganlıkları artırdığına işaret edildi. OPEC petrol üretimi OPEC'in ham petrol üretimi, arz kısıntısına dahil olmayan üye ülkelerin üretimi arttı... artırmasıyla, Haziran ayında 2017 yılının zirvesine tırmandı. OPEC ülkeleri petrol üretimini Haziran'da Mayıs ayına göre günlük 260 bin varil artırdı. Artışın yarısı, OPEC'in üretim kısıntısı anlaşmasına dahil olmayan Libya ve Nijerya'dan geldi. OPEC grubu, küresel stokları azaltmak ve fiyatları (hala 2014 seviyelerinin yarısında) desteklemek için üretim kısıntılarına Ocak ayında başlamıştı. OPEC ve Rusya gibi ülkelerin de dahil olduğu anlaşma, petrol piyasasının dengeye kavuşamaması nedeniyle, Mayıs ayında Mart 2018'e kadar uzatıldı. 5 ABD ekonomisinde gelişmeler... Fed politika yapıcılarının arasında enflasyon görünümü ve bunun ileri dönemde faiz artış hızlarını nasıl etkileyeceğine dair görüş ayrılıkları gittikçe artıyor. Fed'in 13-14 Haziran'da gerçekleştirdiği toplantının açıklanan tutanakları ayrıca bazı üyelerin Ağustos sonu itibariyle Fed'in Hazine tahvili ve mortgage destekli tahvillerden oluşan portföyünü daraltacak bir sürecin başlayacağını duyurmak istediğini fakat diğerlerinin yılın ilerleyen dönemini beklemeyi tercih ettiğini gösterdi. Fed tutanaklarında, "Birçok katılımcı son dönemlerde fiyat verilerindeki zayıflığın kendine has nedenlerden meydana geldiğini düşünmekte. fakat bazı katılımcılar, gösterilen ilerlemenin yavaşlamış olabileceği ve enflasyonda son dönemde yaşanan yumuşamanın kalıcı olabileceği endişelerini dile getirdiler" denildi. Komite, son dönemlerdeki faiz artışlarına rağmen neden mali şartların sıkılaşmadığını sorgularken, bazı üyeler de hisse senedi fiyatlarının çok yüksek olduğunu belirtti. Geçtiğimiz ay Fed'in bire karşı sekiz oyla faizleri bu yıl ikinci kez artırması, ABD ekonomisindeki büyümeye ve düşük işsizlik seviyesinin enflasyon üzerinde yaratacağı etkiye güvendiğini gösterdi. O dönemde gerçekleştirilen bir toplantıda Fed Başkanı Janet Yellen, enflasyonda son zamanlarda görülen düşüşün geçici olduğunu ve merkez bankasının bu yıl bir ve önümüzdeki yıl üç faiz artışı daha gerçekleştirme öngörüsünü sürdürdüğünü belirtti. Fed Başkan Yardımcısı Stanley Fischer, "ABD hükümet politikasının etrafındaki belirsizlik, iş yatırımları üzerindeki olumsuz etkisi sebebiyle ekonomik büyümeyi yavaşlatıyor olabilir" dedi. Fischer, yaptığı konuşmada, ABD şirketlerinin "yatırıma olan temkinli yaklaşımının", "politika ortamına ilişkin belirsizliği bir miktar yansıtıyor olabileceği" ve "hükümet politikasının gelecek yönüne ilişkin belirsizliğin yarattığı zayıflatıcı etkiyi konuya netlik getirerek hafifletmenin yüksek ölçüde istendiği" açıklamalarında bulundu. ABD'de dayanıklı mal siparişleri Mayıs ayında beklenti dahilinde geriledi. ABD'de dayanıklı mal siparişleri Mayıs ayında yüzde 0.89 gerileyerek beklentiyi karşıladı. Siparişler Nisan ayında da yüzde 1.1 gerileme kaydetmişti. Fabrika siparişleri verisi, aynı dönemde yüzde 0.8 ile beklentinin üzerinde azaldı. ABD'de imalat sanayi Hazian ayında toparlandı. Mayıs'ta 54.9 olan ISM İmalat Sanayi Endeksi Haziran'da 57.8 değerini aldı. Bu, Ağustos 2014'ten beri en yüksek seviye oldu. Beklenti: 55.2'ydi. ISM yeni siparişler endeksi ise 59.5'ten 63.5'e yükselerek 3 ayın zirvesine çıktı. Üretim endeksi toparlanırken istihdam endeksi de 53.5'ten 57.2'ye çıkarak 2011'den beri en yüksek ikinci seviyeye ulaştı. Çalışma Bakanlığı verilerine göre 25 Haziran-1 Temmuz tarihleri arasında işsizlik maaşı için başvuranların sayısı 4 bin artışla 248 bine yükseldi. Beklenti 243 bindi. Başvurular bu artışa rağmen 112 haftadır 300 bin seviyesinin altında seyrediyor, bu 1970'lerden beri görülen en uzun süreli trend ve sağlıklı istihdam piyasası görünümüyle uyumlu. ABD'de şirketler Haziran ayında önceki aya kıyasla daha az istihdam sağladı. ADP verilerine göre özel sektör istihdamı Haziran'da 158 bin arttı. Beklenti: 188 bindi. İstihdam böylece yılın en düşük ikinci artışını kaydetti. Mayıs ayı verisi de 253 binden 230 bine aşağı yönlü revize edildi. 6 AB ekonomilerinde AB: gelişmeler... Küçük ölçekli şirketler 17 bin, orta ölçekli şirketler 91 bin, büyük ölçekli şirketler ise 50 binlik istihdam sağladı. ABD'de dış ticaret açığı Mayıs’ta yüzde 2,3 daralmasına karşın beklentinin üstünde gerçekleşti. Dış ticaret açığı bu yıl Mayıs’ta bir önceki aya göre yüzde 2,3 azalarak 46,5 milyar dolara geriledi. ABD Başkanı Donald Trump için öncelikli sorunlar arasında yer alan ticaret açığına ilişkin piyasa beklentisi 46,3 milyar dolar olarak belirlenmişti. Bu arada, Nisan ayına ait dış ticaret açığı verisi 47 milyar 617 milyon dolardan 47 milyar 585 milyon dolara revize edildi. Açığın Mayıs’ta yüzde 2,3 gerilemesinde, ithalatın yüzde 0,1 azalışla 238,5 milyar dolara gerilemesi, ihracatın da yüzde 0,4 artışla 192 milyar dolara yükselmesi etkili oldu. ABD'de hizmet PMI Endeksi Haziran'da nihai 54.2 değerini aldı, önceki 53'tü. Endeksin 50'nin üzerinde değer alması sektörde büyümeye işaret ediyor. ABD'de tarım dışı istihdam Haziran ayında artarken ücret artışları hayal kırıklığı yaşattı. Tarım dışı istihdam Haziran'da 222 bin kişi arttı. Beklenti 178 bindi. İşsizlik oranı ise %4.3'ten %4.4'e yükseldi. Saatlik ortalama kazançlar aylık %0.2, yıllık %2.5 ile beklentinin altında kaldı. Beklenti aylık %0.3, yıllık %2.6 artıştı. İşgücüne katılım oranı Haziran'da %62.7'den %62.8'e yükseldi. Bu arada Mayıs ayı istihdam verisi 138 binden 152 bine yukarı yönlü revize edildi. Avrupa Komisyonu, AB ile Japonya arasında hazırlanan serbest ticaret anlaşmasının ilkeleri üzerinde bir uzlaşmanın tamamlamasının yakın olduğunu açıkladı. Komisyon sözcüsü olağan basın bilgilendirme toplantısında, "AB ile Japonya arasında bir ilke anlaşması çok yakındır" dedi. Japonya ile yapacağı bir serbest ticaret anlaşması, AB'nin bugüne kadarki en büyük ticari başarısı olacak. AB, böyle bir anlaşmanın iki taraf arasındaki ticareti üçte bir oranında artırmasını ve uzun dönemde AB ekonomisini yüzde 0.8, Japon ekonomisini de yüzde 0.34 oranında büyütmesini bekliyor. Avrupa Merkez Bankası (ECB) İcra Kurulu Praet, fiyat baskısının cansızlığını koruduğunu belirtti. ECB'nin deflasyona karşı aldığı önlemlerin etkili olduğunu belirten Praet, “toparlanmaya olan güvenimiz sağlam temellere dayanıyor” dedi. Ölçülen enflasyonun aşırı derecede volatil olduğunun altını çizen ECB başekonomisti büyüme görünümüne ilişkin risklerin genel anlamda dengeli olduğunu söyledi. Görevlerinin henüz tamamlanmadığı ifade eden Praet, sabır göstermeleri gerektiğinin altını çizdi. Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) son toplantısına ait tutanaklara göre banka yetkilileri geçen ayki toplantıda gerek olduğu takdirde tahvil alım programını genişletebileceği veya uzatabileceği şeklindeki taahhütün terk edilmesine kapıyı araladı. ECB yetkilileri 7-8 Haziran'daki toplantılarında "gevşemeci yaklaşım" olarak adlandırılan taahhütten vazgeçmeyi görüştüler, ancak euro bölgesinde ekonomik toparlanmanın henüz enflasyonda yükselişe yol açmamasından dolayı taahhütten vazgeçme kararı almadılar. ECB yetkilileri bu yaklaşımın devam edip 7 etmemesi konusunun önümüzdeki toplantılarda gözden geçirileceğini belirttiler. ECB tutanaklarında, "Enflasyon görünümü iyileşirse bu yaklaşımın sürdürülmesi konusu ele alınabilir" denildi. Tutanaklarda bankanın düşük faizler ve varlık alımı öngören aşırı gevşek para politikasından uzaklaşmaya başladığı şeklinde piyasalara gönderilecek yanlış bir mesajı engelleyebilmek için "temkinli iletişimin sürmesi" gerektiği belirtildi. ECB verilerine göre, parasal gevşeme programı kapsamında, Haziran ayında üç ay üst üste Almanya tahvillerini alım hedefinin altında kalınırken, Fransa ve İtalya'daki tahviller desteklendi. ECB, Haziran ayında tahvil alımı hedefinin 304 milyon euro (345 milyon dolar) altında kalırken, Mayıs ayında bu hedefin 277 milyon euro altında kalmıştı. Ayrıca, ağırlıklı ortalama vade, Mayıs ayındaki rekor düşük seviyesi olan 3.99 yıldan 5.33 yıla yükseldi. Avrupa Merkez Bankası, Fransa tahvilleri alım hedefini 1.19 milyar euro aşarken, İtalya tahvilleri alım hedefini ise 980 milyon euro aştı. Fransa ve İtalya'nın her ikisinin de göreceli büyük devlet borcu bulunuyor. Banka, Finlandiya, İrlanda ve Portekiz tahvilleri alım hedeflerini de karşılayamadı. İtalya'da 10 yıllıkların faizi, verinin açıklanmasının ardından dört baz puan düşerek yüzde 2.10'a indi. Euro bölgesinde perakende satışlar Mayıs ayında beklentilerin üzerinde artarken, güçlü giyim ve ayakkabı satışlarının yanısıra akaryakıt satışları da bu artışa destek oldu. Bir önceki ay ile karşılaştırıldığında Mayıs ayı satışları euro para birimi kullanan 19 ülkede yüzde 0.4 artarken, yıllık artış yüzde 2.6 oldu. Euro bölgesi perakende satışlarının Mayıs'ta yüzde 0.3, yıllık olarak ise yüzde 2.3 artması bekleniyordu. Euro bölgesinde perakende satışların en çok arttığı yer Letonya, Belçika ve Estonya olurken, Finlandiya ve Malta'da satışlar düştü. Euro Bölgesi'nde Haziran ayı nihai bileşik Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), 56,3 puanla 4 ayın en düşük seviyesine indi. Ekonomi araştırma kuruluşu IHS Markit Economics'in nihai verilerine göre, Euro Bölgesi bileşik PMI Mayıs’ta 56,8 iken Haziran’da 56,3 puana geriledi. Son 4 ayın en düşük seviyesini gören endeks, daha önce açıklanan öncü veride 55,7 puandan yukarı yönlü revize edildi. Endeksteki azalışa rağmen bileşik PMI verisi, yılın ikinci çeyreğinde 6 yıldır görülen en iyi çeyrek performansa işaret etti. Euro Bölgesi'nde hizmet sektörü satın alma yöneticileri endeksi (PMI) Haziran ayında beklentiyi kaşılayamadı. Euro Bölgesi'nde hizmet PMI'sı Haziran'da 55.4 seviyesinde gerçekleşti. Öceki tahmine göre hizmet sektörü göstergesi 54.7 idi. Euro bölgesinde imalat PMI, Haziran ayında 57.4 seviyesine çıktı. Endeks, bölgedeki fabrikaların artan siparişlerle baş edebilmek için daha çok işçi almasıyla 6 yılın en güçlü artışını kaydetti. Euro bölgesi İmalat Sanayi Satın Alma Yöneticileri Endeksi, Haziran ayında Mayıs ayındaki 57.0'lık seviyesinden 57.4'e yükseldi. Fransa ve İtalya'nın da içerisinde bulunduğu ülkelerin çoğunda büyüme oranları gelişme kaydederken, Yunanistan göstergesi, geçtiğimiz Ağustos ayından bu yana ilk kez büyüme işaret etti. Euro Bölgesi Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), Mayıs’ta bir önceki aya göre yüzde 0,4 azaldı. 19 üyeli Euro Bölgesi'nde ÜFE, Mayıs’ta Nisan ayına 8 kıyasla yüzde 0,4 geriledi. ÜFE, 2016 yılının Mayıs ayına kıyasla ise yüzde 3,3 artış kaydetti. Piyasalarda ÜFE’nin Mayıs’ta aylık 0,2 azalması, yıllık bazda ise 3,5 artması bekleniyordu. ÜFE, Euro Bölge'sinde enerji fiyatları hariç tutulduğunda, Mayıs’ta aylık bazda değişmezken, yıllık bazda ise yüzde 2,4 arttı. Euro bölgesinde işsizlik oranı, geçtiğimiz ay 2009 yılının Mart ayından bu yana olan en düşük seviyesine geldi ve bölgedeki toparlanmanın sağlamlaştığı işaretlerini verdi. Eurostat'ın Pazartesi günkü verisine göre, 19 ülkeden oluşan blokta işsizlik oranı, Mayıs ayında bir önceki aya göre değişim göstermeyerek yüzde 9.3 seviyesinde kaldı. Bu arada geçtiğimiz hafta açıklanan ekonomik güven verisi ise, on yılın en yüksek seviyesinde geldi. Almanya: Almanya'da hizmet sektörü satın alım yöneticileri endeksi (PMI) Haziran ayında 54'e gerileyerek özel sektör büyümesindeki yavaşlamanın ana nedeni olsa da beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Hizmet sektöründe her ne kadar büyüme yavaşlamış olsa da daralma ve genişlemeyi ayıran 50 seviyesinin oldukça üzerinde seyretmeye devam eden endeks, sektörün güçlü kalmaya devam ettiğini gösterdi. Hizmetler PMI endeksinin Haziran ayı için nihai 53.7 olması bekleniyordu. Endeks, Mayıs ayında ise 55.4 olarak gerçekleşmişti. IHS Markit, Almanya ekonomisinin bu yıl yüzde 2 büyümesini bekliyor. Bu rakam 2011'den bu yana en yüksek büyüme oranına işaret ediyor. Almanya'da fabrika siparişleri Mayıs ayında, tahminlerin altında olmasına karşın arttı. Mevsim etkisinden ve enflasyondan arındırılmış siparişler, Nisan ayında revize edilmiş yüzde 0.2 gerilemesinin ardından Mayıs'ta yüzde 1 artış kaydetti. Verinin yüzde 1.9 artış kaydetmesi bekleniyordu. Almanya'da imalat satın alma yöneticileri endeksi (PMI) Haziran ayında altı yılın zirvesine tırmandı. Markit Economics tarafından yapılan açıklamaya göre Almanya'da imalat göstergesi Mayıs ayındaki 59.5'ten Haziran'da 59.6'ya yükseldi. İlk tahmin verinin 59.3 seviyesinde gerçekleşeceği yönündeydi. Veri, Nisan 2011'den bu yana görülen en yüksek seviyesinde gerçekleşti. Yeni siparişler, Mayıs ayındaki 60.7 seviyesinden 61.7'ye yükselerek Mart 2011'den beri en yüksek seviyesinde gerçekleşti. Almanya'da sanayi üretimi, beklentilerinden daha fazla artış kaydederek ekonomideki geniş tabanlı ve güçlü ilerlemeyi destekledi. Mevsimsel dalgalanmalardan ve enflasyondan arındırılmış sanayi üretimi, Nisan ayında kaydettiği yüzde 0.7'lik artıştan sonra Mayıs ayında yüzde 1.2 daha arttı. Beklentiler, sanayi üretiminde yüzde 0.2'lik bir artış gerçekleşeceği yönündeydi. Üretim, bir önceki yılki seviyesinden yüzde 5 arttı. Alman devlet tahvil getirileri, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) tahvil alımlarını artırma taahhütünden vazgeçmeye açık kapı bırakmasının ardından 18 ayın en yüksek seviyesine yükselirken, euro da değer kazandı.ECB yetkilileri yayımlanan tutanaklara göre 7-8 Haziran'da yaptıkları para politikası toplantısında "gevşemeci yaklaşım" olarak adlandırılan tahvil alımlarını artırma veya süresini uzatma taahhütünden 9 vazgeçmeyi görüştü. Bu durum, zaten gelecek aylarda para politikasıyla ekonomiye verilen desteğin sınırlanacağından endişe eden tahvil piyasalarındaki satış baskısını artırdı. Almanya'nın 10 yıllık devlet tahvilleri getirisi, Perşembe günü son 18 ayın en yüksek seviyesine yükselerek yüzde 0.56’ya çıktı. İngiltere: IHS Markit'in açıkladığı veriye göre, İngiltere'de imalat, ülkedeki belirsizliğin talebi sarsmasıyla Haziran ayında beklentilerden fazla yavaşlayarak ekonominin ikinci yarı görünümüne ilişkin şüpheleri artırdı. İngiltere'de imalat PMI, Haziran ayında, Mayıs ayında aşağı yönde revize edildiği 56.3 seviyesinden 54.3'e geriledi. İtalya: Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, İtalya'nın dünyanın en eski faal bankası Monte dei Paschi di Siena’ya (MPS) 5,4 milyar euro sermaye sağlamasına onay verdi. AB Komisyonu, İtalya'nın kamu desteği vererek MPS bankasının sermaye yapısını güçlendirmesine onay verildiğini açıkladı. Açıklamada, yeniden yapılandırma planları ile uyumlu bir şekilde MPS’ye 5,4 milyar euro tedbir olarak sermaye aktarılmasının AB kamu destekleme kuralları ile uyumlu bulunduğu kaydedildi. Dünyanın en eski ve faal bankası MPS, İtalya’da 4. en büyük banka durumunda bulunuyor. MPS, geçen yıl Avrupa’da bankaların kriz durumlarında dayanıklılığını ölçen stres testinin sonuçlarında en kötü performansı sergilemişti. Banka, özel sektörden borçlanarak sermaye yeterliliği sağlayamamış ve 5 yıllık bir plan çerçevesinde çalışma modelini güçlü ve verimli hale getirecek tedbirleri içeren yeniden yapılandırma planlarını sunarak, İtalya'dan kamu desteği talep etmişti. Diğer ekonomilerde Japonya: gelişmeler... Japonya ekonomisi, küresel finans krizinden bu yana kapasitesinin oldukça üzerinde ilerleyerek daha güçlü büyüme ve enflasyon görünüşünü artırıyor. Japonya Merkez Bankası'nın raporuna göre, ekonomide arz ve talep arasındaki dengeyi gösteren üretim açığı, bu yılın ilk üç ayı boyunca üç çeyrek üst üste yükseldi ve 2008'den bu yana olan en yüksek seviyesine geldi. Japonya'da Tankan büyük imalatçılar endeksi, Haziran ayında 17'ye tırmanarak gerçekleşerek 15 seviyesindeki beklentiyi aştı. Veri, bir önceki çeyrekte 12 seviyesinde gerçekleşmişti. Yen, Japonya Merkez Bankası'nın (BOJ) sınırsız tahvil alımı işlemlerine başlayarak ülke tahvil faizlerindeki artışı frenleme gayesinde olduğu açıklamasıyla dolar karşısında sekiz haftanın en düşük seviyesine indi. Japonya para birimi, merkez bankasının 10 yıllık tahvil faizlerini yüzde 0 civarında tutma kararıyla Mayıs’tan bu yana gerçekleştirdiği en uzun düşüş olan dördüncü haftalık kaybına yöneldi. Çin: Çin Merkez Bankası (PBOC), ortamın hala "karışık" olmasına rağmen ekonominin ve finans piyasalarının genel olarak istikrarlı olduğunu belirtti ve risklerin engellenmesine daha çok önem verilmesinin gereğini ayrıca ekledi. Çin Merkez Bankası (PBOC), bunun yanı sıra, Zhou Xiaochuan 10 önderliğindeki para politikası komitesinin düzenlediği toplantıdan sonra yayınlanan açıklamada, büyük gelişmiş ülkelerdeki toparlanmanın sürdüğünü bildirdi. Bankanın ilk çeyrek için yayınladığı raporda ise, ekonomik ortamın küçümsenmemesi gerektiği ve gelişmiş ülkelerdeki toparlanmanın hızlandığı kaydedilmişti. Çin Merkez Bankası, "ihtiyatlı ve nötr" bir politikaya tutunacağını yineledi ve "likiditeyi göreceli olarak sabit, kredi büyümesini ise mantıklı bir tempoda tutacağını" bildirdi. Bu arada, raporda, para otoritesinin, yurt içi ve küresel ekonomilerdeki "son gelişmeleri yakından takip edecek" olup, uluslararası sermaye akışlarından da gözünü ayırmayacağı belirtildi. Banka, yayınlanan ayrı bir raporda, sektörler arası risklerin yakından izlenmesinin ve finansal denetimdeki koordinasyonun, finansal düzenlemelerdeki açıkları kapatacak "birleşik bir güç" kurmak adına güçlendirilmesinin gereğini bildirdi. Çin Merkez Bankası (PBOC) tarafından yayınlanan bir finansal piyasalar gelişme raporuna göre Çin, 2017 yılında yuan kurunu belirlemede piyasanın rolünü artıracak. Çin'in yuanın istikrarını makul ve dengeli bir seviyede temel düzeyde koruyacağı belirtilen raporda, Çin'in sınır ötesi sermaye hareketlerini dengeleyeceği ifade edildi. Çin'de Caixin imalat sanayi PMI'ı Haziran'da tahminleri aşarak, yıla güçlü bir başlangıç yapan ekonominin ivmesini bir miktar koruduğunu işaret etti. Caixin Media ve Markit Economics imalat göstergeleri Mayıs ayındaki 49.6'dan (endeks Haziran 2016'dan beri ilk kez 50'nin altına gerilemişti) 50.4 seviyesine yükseldi. Yeni siparişler artarken, üretim Mayıs ayındaki 50.2'den 50.6'ya yükseldi. Rusya: Rusya Enerji Bakanı Alexander Novak, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC), Rusya ve diğer ülkeler arasında yapılan petrol üretim kısıntısı anlaşması sayesinde fiyat oynaklığının ve stok fazlasının azaldığını, bu nedenle fiyatları yükseltmek için yeni tedbirler alınmasının aciliyeti olmadığını söyledi. Novak petrol için varil başına 50-60 dolar fiyatın "adil" olduğunu ve fiyatların şu anki seviyelere kıyasla yükselme potansiyeli bulunduğunu söyledi. Novak, alınacak ek önlemlerin piyasalarda "kaos" ve yeni yanlış anlaşılmalara neden olacağını belirtti. Novak, "Piyasanın istikrar kazandığının pozitif etkilerini görüyoruz. Fiyatlar daha yüksek bir düzeyde istikrar kazandı. Bu da yatırımcıların, üreticilerin ve tüketicilerin çıkarlarının göz önüne alınabilmesini sağlıyor" dedi. Petrol fiyatları Kasım ayındaki, yani üretim kısıntısı anlaşması öncesindeki seviyelere geri çekilmiş olsa da, 2016 başlarındaki görülen 27 dolar gibi dip seviyelerin üzerinde bulunuyor. Novak bugünkü seviyelere bakıldığında petrol fiyatlarının yükselecek yeri olduğunu ve üretim kısıntısının süresinin uzatılması sayesinde sanayileşmiş ülkelerdeki petrol stoklarının beş yıllık ortalamaya gerilemesinin beklendiğini belirtti. Rusya’nın Rezerv Fonu Haziran’da bir önceki aya göre yüzde 5,9 artarak 987,2 milyar rubleye yükseldi. Rusya Maliye Bakanlığı verilerine göre, ülkenin Rezerv Fonu Haziran’da bir önceki aya göre yüzde 5,9’luk artışla 987,2 milyar rubleye (yaklaşık 16,7 milyar dolar) çıktı. Rusya’nın Rezerv Fonu, 2016’da bir önceki yıla göre yüzde 73 azalarak 3,6 trilyon rubleden 11 972 milyar rubleye gerilemişti. Rusya Maliye Bakanı Anton Siluanov, bir süre önce yaptığı açıklamada, bu yıl petrol ve doğalgaz ihracatından elde edilen ek gelirlerin 623 milyar ruble düzeyinde olmasını beklediklerini belirterek, “Söz konusu ek gelirler, önümüzdeki yılın bütçe açığını kapatmak için kullanılacak.” demişti. Rusya’nın bütçe açığı 1 Haziran 2017 itibariyle 562,8 milyar ruble düzeyindeydi. Rusya’da Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) mevsimsel etkilerden arındırılmış öncü verilere göre Mayıs ayında, bir önceki aya göre yüzde 0,4 büyüdü. Rusya’da GSYH mevsimsel etkilerden arındırılmamış verilere göre 2016’nın aynı dönemine göre yüzde 3,1 büyürken, toptan satış hacmi Mayıs ayında yıllık bazda yüzde 7,7, sanayi üretimi de yüzde 9,5 büyüdü. Ülkede inşaat sektörü 2017’nin başından bu yana yüzde 3,8 ile ilk kez büyüme kaydederken, perakende sektörü ise yüzde 0,7 büyüdü. Enflasyon haziranda yüzde 0,6'ya, yıllık bazda yüzde 4,4'e çıktı. Mayıs ayında yüzde 0,4 seviyesinde olan enflasyon Haziran ayında yüzde 0,6’ya yükseldi. Güney Afrika: Güney Afrika'da iktidardaki Afrika Ulusal Kongresi (ANC) partisi, düzenlediği konferansta, iki parti kaynağının verdiği bilgiye göre merkez bankasının kamulaştırılmasını teklif etti. Söz konusu tasarının basına kapalı toplantıdan sızmasının ardından Güney Afrika'nın para birimi randın kayıpları yüzde 2'yi buldu. Parti konferansında gündeme gelen bu teklif merkez bankasının bağımsızlığını kaybedeceği endişelerini artırabilir. Güney Afrika'nın yolsuzluk denetim kurulu daha önce merkez bankasının hedeflerinin sadece enflasyon ve rand kurunu değil ekonomik büyümeyi de kapsaması tavsiyesinde bulunmuş, büyümeyi destekleyici politikalara daha fazla ağırlık vermesini istemişti. Katar: Katar'a uygulanan siyasi ve ekonomik boykota önderlik eden dört Arap ülkesi, Körfez krizinin çözümlenmesi için öne sürdükleri talepleri reddetmesinin, Doha'nın terör gruplarıyla bağlantılı olduğunu kanıtladığını söylediler. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve Bahreyndaha önceki taleplerinin artık geçerli olmadığını ve Katar'a karşı yeni önlemler alacaklarını dün yaptıkları ortak açıklamayla duyurdular. Dört ülke, Katar hükümetini sorunu çözmek için gösterilen diplomatik çabaları sabote etmekle suçladılar ve isteklerinin reddiyle, Katar'ın bölge istikrarı ve güvenliğini sabote etmeyi sürdürmeye devem ettiğini gösterdiğini söylediler. Açıklamada, alınacak önlemlerin Katar halkına değil,hükümete yönelik olduğu söylendi ancak yeni önlemlerin niteliği ve ne zaman açıklanacakları belirtilmedi. Dört ülkenin dışişleri bakanları Katar'a taleplerinin kabulü için verdikleri 10 günlük sürenin bitiminin ardından dün Kahire'de bir araya gelmişlerdi. Katar'ı terörü desteklemek ve bölgesel rakipleri olan İran'la yakınlaşmakla suçlayan ülkeler, geçen ay Katar'la diplomatik ve ulaşım hatlarını kesmişlerdi. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's Investors Service, Katar'ın kredi not görünümünü, OPEC ülkeleri ve Arap komşuları ile 12 yaşadığı diplomatik krizden kaynaklanabilecek finansal riskleri işaret ederek, "negatif"e düşürdü. Moody's, anlaşmazlığa hızlı çözüm olasılığının düşük olmasından dolayı not görünümünü "durağan"dan "negatif"e düşürdüğünü, ancak uzun vadeli ülke kredi notunu "Aa3"te tuttuğunu kaydetti. Kredi derecelendirme kuruluşu, hızlı çözüm olasılığının düşük olmasından dolayı, aralarında Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin de bulunduğu ülkeler tarafından uygulanan hava, kara ve deniz ablukasının ekonomik aktiviteyi olumsuz etkileyebileceğine dikkat çekti. Moody's raporunda, "Uzayan belirsizlik döneminin 2018 yılına genişleme olasılığı ve anlaşmazlığa önümüzdeki birkaç aylık dönemde hızlı çözüm olasılığının düşük olması, Katar'ın ülke kredi temellerinin negatif etkilenebileceği riskini getiriyor" dedi. Moody's, Katar'ın kredi notunu, ülkenin ekonomik büyüme modeline ilişkin belirsizlikten dolayı daha once bir basamak düşürmüştü. Kuzey Kore: Kuzey Kore, Kim Jong Un'un emri ile yeni geliştirilen kıtalararası bir balistik füzeyi fırlattıklarını, fırlatmanın başarıyla gerçekleştirildiğini ve denizde planlanan hedefin vurulduğunu kaydetti. Kuzey Kore bu açıklamayı devlet televizyonundan yaptı. Kuzey Kore'nin kıtalararası balistik füze açıklaması, Günzey Kore Devlet Başkanı Moon Jae-in ile ABD Başkanı Donald Trump'ın 30 Haziran'daki zirvesinin ardından geldi. Japonya Savunma Bakanlığı yaptığı açıklamada, fırlatılan füzenin 2,500 kilometreden fazla bir mesafe katettiğini belirtti. Kuzey Kore, Haziran ayında yaptığı açıklamada, ABD anakarasını vurabilecek menzile sahip bir kıtalararası balistik füze denemesine yakın olduklarını belirtmişti. BU HAFTA PİYASALAR Kur ve faiz yükseldi... Küresel merkez bankaları kararları, küresel piyasalar ve jeopolitik gelişmelerinin takip edildiği ve Nisan ortasından bu yana 3.50 civarında dalgalanan dolar/TL paritesi haftanın ilk gününde dolardaki küresel değer kazancıyla sert yükseldi. Tahvil bono piyasasında getiriler de yaklaşık 10 baz puan yükseliş gösterdi.Küresel piyasalarda dolar, ABD Hazine tahvil getirilerinin Mayıs ortasından bu yana en yüksek seviyeye ulaşmasına paralel olarak dokuz ayın en düşük seviyelerinden yükselişe geçti. Dolar/TL paritesi hafta başında 3.55 düzeyine geldi. Sepet bazında TL 3.80, euro/TL ise 4.04 seviyesindeydi. Tahvil bono piyasasında ise 24 Şubat 2027 itfalı 10 yıllık gösterge tahvilin ortalama bileşik faizi %10.52 oldu. İki yıllık gösterge olan 15 Mayıs 2019 tahvilinin ortalama bileşik faizi de %11.13 düzeyindeydi. Açıklanan enflasyon verileri ise piyasaları fazla etkilemedi. 4 Temmuz Salı günü ise ABD’deki tatil nedeniyle piyasalar sakin seyretti. 13 Çarşamba günü ise Türk Lirası’ndeki değer kaybı devam etti % ve dolar/TL paritesi 19 Mayıs’tan 25 sonra ilk defa 3.61 düzeyini geçti. 22 Euro/TL paritesi de 4.10’a yaklaştı. 19 On yıllık tahvil faizleri %10.70’i, iki 16 yıllık tahvil faizleri ise %11.20’yi 13 10 geçti. Dolar endeksindeki güçlenme 7 TL'nin de yer aldığı gelişmekte olan 4 para birimlerinde de sert yükselişi beraberinde getiren en büyük etken olarak görülebilir. TL ile oldukça paralel işlem gören bir başka gelişmekte olan ülke olan Güney Afrika'da iktidar partisinin merkez bankasının kamulaştırılmasını isteyeceğine yönelik haberler randın dolar karşısında yüzde 2 civarında değer kaybı yaşamasına neden oldu. Randdaki değer kaybı, Katar konusundaki endişeler ve Suriye'de başta YPG olmak üzere bölgeye ilişkin jeopolitik endişeler de TL'deki değer kaybını tetikleyen sebepler arasında yer almakta. Perşembe günü de TL’deki değer kaybı devam etti ve dolar/TL paritesi 3.6395’i test etti. TL’deki değer kaybının hızlanmasında AB ile olan ilişkilerdeki gerilim ve Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye ile olan müzakerelerin askıya alınması konusundaki tavsiye kararı etken oldu. Ayrıca ABD’de on yıllık hazine tahvillerinin getirisi de %2.39’a kadar yükseldi. Dolar endeksi de 96’nın üzerindeki seyrini sürdürmekte. Faizlerde de yükselme devam etti. İki yıllık tahvil faizleri %11.30’u, on yıllıklar %10.80’i aşmış durumda. Suriye, Katar ve Kuzey Kore konusundaki belirsizlikler piyasaları endişelendirmekte. Kur ve faizdeki yükseliş eğilimi haftanın son gününde de devam etmekte. AB ile ilişkileri, jeopolitik gelişmeleri ve küresel piyasaları izleyen kur ve faizde bugün ABD'de açıklanacak tarım dışı istihdam verisi beklendi. Dolar/TL paritesi 3.64 eşiğine gelirken, euro/TL de eurodaki yükselmenin etkisiyle 4.15’e ulaşırken. İki yıllık tahvil faizleri de %11.40’ı geçti. ABD tarım dışı istihdam verisinden sonra ABD’de saatlik ücretlerin beklentilerin altında kalması ve doların bir miktar gerilemesiyle birlikte dolar/TL de 3.62’ye indi. 04.01.2007 01.03.2007 27.04.2007 25.06.2007 20.08.2007 17.10.2007 13.12.2007 12.02.2008 08.04.2008 05.06.2008 31.07.2008 25.09.2008 26.11.2008 28.01.2009 25.03.2009 25.05.2009 20.07.2009 14.09.2009 12.11.2009 11.01.2010 08.03.2010 30.04.2010 28.06.2010 20.08.2010 20.10.2010 22.12.2010 16.02.2011 12.04.2011 07.06.2011 02.08.2011 30.09.2011 30.11.2011 25.01.2012 21.03.2012 18.05.2012 13.07.2012 12.09.2012 12.11.2012 08.01.2013 05.03.2013 02.05.2013 28.06.2013 28.08.2013 31.10.2013 26.12.2013 21.02.2014 17.04.2014 17.06.2014 15.08.2014 14.10.2014 10.12.2014 05.02.2015 02.04.2015 02.06.2015 29.07.2015 23.09.2015 23.11.2015 19.01.2016 15.03.2016 10.05.2016 11.07.2016 06.09.2016 07.11.2016 02.01.2017 27.02.2017 24.04.2017 21.06.2017 Tahvil/bono piyasası gösterge faiz oranları (15.05.2019 tahvili, % bileşik) Sonuçta, 30 Haziran’da Merkez Bankası kurlarıyla 3.5232 olan dolar/TL paritesi, 7 Temmuz’da 3.6365 TL’ye yükseldi; 4.0198 TL düzeyinde olan euro/TL paritesi ise 4.1512 TL’ye çıktı. 30 Haziran’da %11.12 olan gösterge tahvilin ortalama bileşik faizi ise bu haftanın son günü %11.42’ye yükseldi. Döviz, petrol ve altın Döviz: fiyatları... Dolar endeksi hafta başında son dokuz ayın dip seviyelerinden toparlanmasına karşılık Avrupa ve İngiltere merkez bankalarının aşırı gevşek para politikasını terk etmeye başlayacakları beklentisiyle fazla güçlenemedi. Sterlin ve euro ise geçen hafta gelen merkez bankaları açıklamalarından destek buldular. Doların başlıca altı para birimi karşısındaki seyrini izleyen endeks Cuma günü gördüğü dokuz ayın dip seviyesi olan 95.470'ten toparlanarak 95.729'a yükseldi. Euro/dolar paritesi ise geçen Cuma günü 1.4445 dolar ile yaklaşık 14 ayın zirvesini gördükten 14 sonra bir miktar gerileyerek haftanın ilk gününde 1.1413 dolara indi. Dolar/yen paritesi ise 112.5 dolaylarında haftaya başladı. ABD doları ve dolar endeksi daha sonra açıklanan pozitif ABD verilerinin, Hazine tahvil getirilerini yedi haftanın zirvesine çıkarmasıyla yükseldi. Dolar endeksi tekrar 96’nın üzerine yükseldi. Euro/dolar 1.14’ün altına gerilerken, dolar/yen paritesi 113’ün üzerine çıktı. Ancak dolar, hafta içinde ABD ile Kuzey Kore arasında artan gerilim kaynaklı endişelerle yen karşısında değer kaybederek 113 yene geriledi ve hafta başında gördüğü bir buçuk ayın zirvesi olan 113.48 yen düzeyinden uzaklaştı. Euro/dolar ise 1.1350’lerde seyretti. Dolar Çarşamba akşamı açıklanan Fed tutanaklarının yükselişini yavaşlatmasının ardından diğer büyük para birimleri karşısında yatay bir hareket izledi. Dolar endeksi Çarşamba günü 96.512 ile bir haftanın zirve seviyesini görmesinin ardından 96.275'e geriledi ve yatay seyre döndü. Haftanın son gününde ise dolar, Japonya Merkez Bankası'nın tahvil faizlerinde yükselişi önlemek için varlık alımlarını artırmasının ardından yen karşısında değer kazandı ve 113.83 yene kadar çıktı. Euro ise ECB tutanaklarında parasal genişlemenin azaltılmasına dönük sinyaller alınmasıyla dolar karşısında yükseldi ve 1.14’ün üzerine çıktı. Piyasalar, bugün açıklanacak olan ABD tarım dışı istihdam verisini beklediler. Dolar endeksi 95.947 civarındaydı. Tarım dışı istihdam verisi beklentileri geçse de, saatlik ücret artışı yine beklentinin altında kaldı. Bu da doların biraz gerilemesine yol açtı. Cuma günü itibariyle euro/dolar paritesi 1.1425; dolar/yen paritesi 113.75 düzeyindedir. Petrol: Petrol fiyatları ABD'de petrol kuyusu sayısının aylardır ilk defa gerilemesinin ardından hafta başında yükseldi. Ancak Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'nün (OPEC) üretimi, kısıntı kararına rağmen geçen ay artırması kazanımları sınırladı. Brent petrolünün varil fiyatı hafta başında 49 dolara yükselirken, ABD hafif petrolünün varili 46.80 dolar düzeyindeydi. Fiyatlar haftanın başında yükselme eğilimini sürdürdü. Brent petrolü hafta içinde 49.50 dolar, ABD petrolü 46.95 dolar düzeyindeydi Ancak daha sonra petrol fiyatları ABD'de ham petrol üretiminin hız kaybediyor olabileceği sinyalleriyle gerçekleştirdiği sekiz günlük yükselişe ara verdi ve değer kaybetti. Petrol piyasasında OPEC öncülüğündeki üretimi kısıntısına rağmen arz fazlası nedeniyle fiyatlar gerilerken, Kore yarımadası ve Orta Doğu'daki jeopolitik tansiyon düşüşü sınırladı. Brent petrolü 48 dolara, ABD petrolü 45.5 dolara indi. Haftanın son gününde fiyatlar, OPEC'in üretim artırmasına paralel olarak ABD'nin de üretimini artırdığını gösteren verilerin ardından yüzde 1'den fazla geriledi. ABD ham petrolünün en yakın vadeli fiyatı 45 doların altına düşerken, Brent petrolü 47 doların altına geriledi. Daha sonra ise fiyatlar biraz toparlandı. Cuma günü itibariyle Haziran vadeli Brent ham petrolünün varili 47.20 dolar düzeyinde; ABD hafif ham petrolünün varili 44.60 dolar civarında seyretmektedir. Altın: Altın fiyatları hafta başında yatırımcıların güvenli liman varlıklardan hisse senetlerine yönelmesine paralel olarak geriledi. Asya borsalarının iki yılın zirvesine yakın seviyelerde tutunması ve doların dokuz ayın dip seviyelerinden toparlanmaya çalışması altına olan talebi azalttı. Altının ons fiyatı hafta başında 1224 dolar düzeyindeydi. Fiyatlar, Kuzey Kore'nin füze denemesi ve değer 15 kaybeden dolardan bulduğu destekle Salı günü değer kazansa da, bir önceki seansta gerilediği yedi haftanın en düşük seviyelerine yakın seyrine devam etti. Hafta içinde ise altın fiyatları, Kore yarımadasındaki tansiyonun güvenli liman talebini artırmasıyla 1227 dolara yükselirken, Fed'in yayımlanacak son toplantı tutanağı beklendi. Fiyatlar, Fed tutanaklarında enflasyon ve gelecekteki faiz artış hızı konularında görüş ayrılığı olduğunun görülmesi üzerine yatay bir seyir izledi. Spot altının ons fiyatı 1226 dolardan işlem gördü. Haftanın son gününde ise altın tekrar değer kaybına uğradı. Yatırımcılar günün ilerleyen saatlerinde açıklanacak ABD tarımdışı istihdam verisini bekledi. Tarım dışı istihdam artışı beklentilerin üzerinde açıklandı ancak saatlik ücretlerdeki yükselme beklentilerin altında kaldı. Bu durum da altın fiyatını fazla etkilemedi. Cuma günü itibariyle altının spot fiyatı ons başına 1223 dolar civarındadır. DÖVİZ KURLARINDAKİ GELİŞMELER (1) (2) (3) (2)/(1) 30.12.16 30.06.17 07.07.17 % değişim 3,5255 3,5232 3,6365 -0,1 3,7166 4,0198 4,1512 8,2 3,6211 3,7715 3,8939 4,2 (2)/(1) reel % değişim -5,6 2,1 -1,6 (3)/(2) % değişim 3,2 3,3 3,2 ABD doları/TL* Euro/TL* Döviz Sepeti ** Euro-dolar Paritesi 1,0542 1,1410 1,1415 8,2 0,1 * TCMB döviz satış kuru. ** 0,5 dolar + 0.5 euro. *** Reel % değişim için tüketici fiyat endeksi kullanılmıştır. Daha fazla bilgi için: Dr. M.Veyis Fertekligil, Baş Ekonomist e-posta: [email protected] Tel: 0212 – 368 35 20 UYARI NOTU: Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir . 16