M. Meclisi B : 51 teminatları yoktur. İşveren bu durumda bu­ lunan işçilerin hizmet akitlerini, kıdem tazmi­ natı ödemeksizin dilediği zaman feshedebilmcktedir. Kıdem tazminatına hak kazanabilmek için işçinin üç yıldan fazla çalışmış olması şarttır. Üç yıldan az çalışmış, işçiler için büyük bir tehlike teşkil etmektedir. İşverene, bu işçi­ lerin kıdem tazminatı haklarını önlemek anıaciyle işçi tensikatına başvurma yetkisinin ken­ disine verilmesi, şüphesiz büyük bir haksızlık­ tır. Tasarının 17 nci maddesi, İş Kanunu tasa­ rısının Dilâverpaşanm Talimatnamesine ben­ zeten ve her türlü iş emniyetini kökünden ka­ zıyan bir madde mahiyetindedir. Hizmet sü­ resi, üç yılı aşan işçiler için bile, artık «bir ya­ rınına güven» mevzuubahis değildir. İşveren 17 nci maddenin 2 No. lu bendine dayanarak, hizmet süresi 20 yıl ve daha fazla dâhi olsa, her hangi bir işçiyi gayet indî bir sebeple ve kı­ dem tazminatı ödemeksizin kapı dışarı edebi­ lecektir. Bu maddeye göre işçinin, işverenin yahut bunların aile üyelerinden birinin ahlâ­ kını bozacak sözler serf etmesi veya davranış­ larda bulunması halinde, iş kıdemi ne olursa ol­ sun, işçi işinden atılacaktır. İşçi, ağır iş şartla­ rının altında ezilmiş bir insan olarak ve eme­ ğini günü gününe satan bir kişi olarak, işve­ renin veya aile efradının ahlâkını nasıl boza­ bilir? Bu işçi davranışlarının kıstası nedir? Bütün bunlar objektif mahiyette olan ve işve­ rene, kıdemli işçiyi kıdem tazminatı ödemek­ sizin, kapı dışarı edebilmek gayesiyle verilmiş kanuni haklardır. Emektar işçilere kıdem taz­ minatı tanıyan 14 ncü madde, işverene 17 nci maddenin 2 nci bendiyle hizmet akdini, «iş­ verenin ahlâkını bozacak sözler sarf etmek ve­ ya davranışlarda bulunmak» gibi kıstası belli olmıyan indî sebeplerle feshetmek hakkının ve­ rilmiş bulunması, kıdem tazminatının işleme­ sini insaf ve merhametine bırakmaktadır. İş­ verende de beşeri nitelikler bulunmadığına gö­ re, emektar işçilerin haketmiş oldukları kı­ dem tazminatının keyfi bir sebeple ortadan yoketmek yetkisinin işverene kanunla tanın­ ması, gerek Anayasamızın öngördüğü felsefe­ den ve gerek her türlü adalet duygusundan uzak bir durumun mevcudiyetini teslim et­ mek gerekir. 10.2.1967 0:1 Tasarının 17 nci maddesinin 3 ncü bendi ve 24 ncü maddesiyle işveren «toplu işçi çıkarma» hakkını kanunla kazanmaktadır. İşverenin tak­ dir edeceği zorlayıcı bir sebeple işyeri bir haf­ tadan fazla kapatılırsa veyahut işlerini daralt­ mak ve hattâ işçilerini azaltmak isterse, 17 nci maddenin üçüncü bendine veya 24 ncü madde­ ye dayanarak binlerce işçiyi sokağa atabilecek ve açlığa mahkûm edebilecektir. İşleri bakımın­ dan başkalarına <' L. ğlı olan işçi ve müstahdem­ leri insanca yaşatmanın yolu şüphesiz bu de­ ğildir. İşverene bu gibi imtiyazları tanımakla, Anayasaya uygun şekilde hareket ettiğimizi iddia edemeyiz. Tasarının 25 nci maddesi, «sakat ve eski hü­ kümlülerin çalıştırılmasını» öngörmektedir. İş­ verenler belirli bir oran dâhilinde bunlara iş vermek zorundadırlar. Ama maddenin 3 ncü fık­ rasında işe alma keyfiyeti «boş yer varsa» şar­ tına bağlanmakta ve bu şekilde madde her tür­ lü ciddiyetten uzaklaşmış bulunmaktadır. Ay­ rıca 17 nci maddenin 2 nci bendinin (e) fıkra­ sındaki hükmü hatırlarsak ki, bu fıkraya göre 7 gün hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmiyen işçiyi işveren kapıdışarı edebilmekte­ dir, bu durum karşısında 25 nci maddenin sa­ mimiyetle hiçbir ilgisinin bulunmadığını kabul etmek gerekir. 33 ncü madde asgari ücretle ilgilidir. Tasa­ rıda «Çalışma Bakanlığınca gerekli görülecek yerler ve işlerde ücretlerin asgari hadleri tesbit edilir» denmektedir. §u halde asga.ri ücret haddi çeşitli illere göre değişebileceği gibi, aynı il dâhilinde de farklı durumlar gösteri­ lecektir. Bu şekliyle maddenin aleyhindeyiz. x\sgari ücret, işçiye asgari geçim vasıtalarını sağlıyan miktardır. Onun için asgari ücret haddinin bütün işkollarıııı içine alması, yani bü­ tün Türkiye için tek olması gerekir. Çünkü bir işçi ailesinin açlıktan ölmiyecek seviyede tu­ tulması hali, bütün Türkiye için birdir. İş Kanununun bâzı hükümlerine aykırı dav­ ranışı halinde işverene takdir edilen eczalar gülünçtür. Para cezaları 100 liraya kadar in­ mekte ve hapis cezaları ise çok defa suçun tekerrürü halinde ve o da ekseriya bir hafta olarak verilmektedir. 17 nci maddenin 3 ncü bendini ve 24 ncü maddeyi kötü niyetle kullan­ mayı âdet haline getiren işverenler için ise hiç­ bir ceza şekli öngörülmemektedir.