Bunda İsrar ediyorum, hiçbir kuvvet bu sözü geri aldıramaz

advertisement
C. Senatosu
B : 58
«Bunda İsrar ediyorum, hiçbir kuvvet bu sözü
geri aldıramaz.
BAŞKAN — Sayın Feyyat bir saniye beni dinle­
yiniz efendim. Siz hukukçusunuz, hukukun üstün­
lüğü ilkesini savunursunuz... Konuşmanızdaki maksa­
dınızın Hükümete hakaret olmadığını söyleyiniz.
MEHMET FEYYAT (Devamla) — Hükümete
saygı ile, Sayın "Hükümetin yüce üyelerine bir kül ola­
rak saygımı arz ettim. Hasbelkader bir meczubun
oraya üye olması... (Gürültüler.)»
Tutanağın bundan sonrası gelemedi. (A. P. sıra­
larından, «Daha ne gelecek?» sesleri)
BAŞKAN — Müsaade buyurun efendim.
İLYAS KARAÖZ (Muğla) — Sayın Başkan bir
sualim var; bu tutanağın sayfa numaralarını rica edi­
yorum efendim.
BAŞKAN —• Söyleyeyim efendim. Öntutanak say­
fa bir, sayfa iki, sayfa üç, sayfa dört; Birleşim 58.
Sayfalar bunlar. Yalnız, «üçüncü sayfada yarısından
sonra müdahaleler var, henüz tespit edemedik. Bun­
ları getirebilmek için ancak vakit bulabildik, tespite
çalışıyoruz.» diyorlar.
AHMET NUSRET TUNA (Kastamonu) — Mev­
cudu yetiyor efendim, mevcudu yetiyor.
BAŞKAN — Şimdi değerli arkadaşlarım; Tüzü­
ğümüzün 62 nci maddesi, «Genel Kurulda söz kes­
mek, şahsiyetle uğraşmak ve düzeni bozacak gösteri­
lerde bulunmak yasaktır.» diyor.
Sayın Seyfi Öztürk hakkında «Şahsiyetle uğraş­
ma» deyiminin ifade ettiği anlamda sözler söylemiş­
tir.
Ayrıca, Tüzüğümüzün 63 ncü maddesi, «Bir üye,
Genel Kurulda kaba ve edep dışı sözler kullanırsa...»
diyor. Bu konuşmada Hükümetin bir sayın üyesi hak­
kında kaba ve edep dışı sözler de sarf edilmiş bulun­
maktadır.
Ayrıca; 62 nci maddeye göre, Başkan kendisine
uyarıda bulunmak üzere sözünü keser; yine devam
ederse iki defa uyarıdan sonra konuşmaya devamdan
men edilmesini; eğer Başkan takdir ediyor ise, Ge­
nel Kurula teklif eder; Genel Kurul uygun bulursa
jşarî oyla karara bağlar.
63 ncü maddeye aykırı hareket halinde; Başkan
o üyeyi hemen temiz dille konuşmaya davet eder ve
devamı halinde Başkan üyenin sözünü keser.
Bunun dışında, Tüzüğümüzün 150 nci maddesinden
itibaren ihtiva ettiği hükümler vardır; disiplin cezaları
hakkındadır. Sayın Feyyat, Tüzüğün 62 nci maddesi­
ne göre uyarı yapmama da, uyarının sonuç vermesine
20 . 5 . 1975
O : 2
de imkân vermeyen bir İsrar ile konuşmalarına devam
etmiştir.
Keza, 63 ncü maddeyle yaptığım uyarıyı da din­
lememiş ve 63 ncü maddeye göre Başkan olarak iş­
lem yapmama imkân vermeyecek şekilde İsrarlı bir
halde konuşmalarına devam etmiştir.
Ayrıca, Cumhuriyet Senatosunda Tüzüğümüzün
154 ncü maddesinin 3 ncü bendinde yazılı olduğu
üzere, gürültüye sebebiyet vermiştir.
Başkan olarak bütün bunları nazara almak; aynı
zamanda gürültünün devamını önlemek, tutanakları
inceleyerek gerekli işlemi yapmak üzere, Birleşim Bi­
rinci Oturumuna 20 dakika ara verdim, biliyorsu­
nuz.
Şimdi, ben Sayın Mehmet Feyyat'ın kaba ve edep
dışı sözlerini geri alması için kendisini kürsüye davet
ediyorum.
İSKENDER CENAP EGE (Aydın) — Namev­
cut.
BAŞKAN — Yok. Ben kendisine Tüzüğümüzün
154 ncü maddesine göre takbih cezası verilmesini Yü­
ce Genel Kurulun tasvibine...
SIRRI ATALAY (Kars) — Sayın Başkan, savun­
ması...
BAŞKAN — Müsaade buyurunuz.
ORHAN KOR (İzmir) — Savunması olur mu?...
BAŞKAN — Müsaade buyurunuz efendim, mü­
saade buyurunuz.
Tüzüğümüzün 154 ncü maddesine göre kendisine
takbih cezası verilmesi hususunu Yüce Genel Kuru­
lun takdirine arz eylemeyi düşünüyorum. Ancak, di­
siplin cezasının teklif olunabilmesi için, Tüzüğümüz
156 ncı maddesinde, «Aleyhinde böyle bir ceza tek­
lif edilen üyenin bizzat veya bir arkadaşı vasıtasiyle
açıklama yapmaya hakkı vardır.» demektedir.
Bu itibarla Başkan olarak yapmayı uygun gör­
düğüm işlem, kendisi hakkında disiplin cezalarından
takbih cezasının uygulanması hususunu Yüce Genel
Kurulun takdirine arz etmektir. Ancak, bu teklifi Yü­
ce Genel Kurulun takdirine arz edebilmekliğim için,
kendisine ceza verilecek sayın üyenin kendisini bizzat
savunması veya bir arkadaşı vasıtasiyle savunması Tü­
züğümüzün emri iktiza sidir.
Tekrar ediyorum, Tüzük; «Aleyhinde böyle bir
ceza teklif edilen üyenin bizzat veya bir arkadaşı
vasıtasiyle açıklama yapmaya hakkı vardır.» demek­
tedir.
Kendileri hazır olmadığı için bu savunmayı biz­
zat yapma olanağı yok. Bizzat yapabilir veya bir ar­
kadaşı vasıtası ile yapabilir.
Download