اﺳ ﺘﻌﻴﺬ : اِن ا ِﻦَ ﻳَﺘْﻠُﻮنَ ﻛِﺘَﺎبَ ﷲِ وَاَﻗﺎَﻣُﻮا اِن ا ِ

advertisement
Kur’ân-ı Kerîm okuma ve okutma,
3 Cemâziyelevvel 1434 (15 Mart 2013)
ِ ‫ﺎب‬
‫ﷲ َو َاﻗ َﺎ ُﻣﻮا‬
َ َ‫ﻮن ِﻛﺘ‬
َ ُ‫ ِان ا ِ َﻦ ﻳ َ ْﺘﻠ‬: ‫اﺳ ﺘﻌﻴﺬ‬
‫ﻮن ِﲡ َﺎ َر ًة‬
ْ ُ َ,‫اﻟﺼﻠَﻮ َة َو َاﻧْ َﻔ ُﻘﻮا ِﳑّﺎ َر َز ْﻗ‬
َ ‫ﴎاً َو (َ َﻼ ِﻧ َﻴ ًﺔ َ ْﺮ ُﺟ‬
ّ ِ ‫ﺎﱒ‬
‫ﻟ َ ْﻦ ﺗ َ ُﺒ َﻮر‬
‫ ْ َُﲑُ ْﰼ َﻣ ْﻦ ﺗَ َﻌ َﲅ ْاﻟ ُﻘ ْﺮ َان َو (َﻠ َﻤ ُﻪ‬: : (‫)ﺻﻠﻌﻢ‬
(‫ﻗﺎل رﺳﻮل ﷲ )ﺻﻠﻌﻢ‬
Muhterem Mü’minler,
Allâh-ü Teâlâ, insanlığın çoğunluk olarak hak ve
adâletten uzaklaştığı bir devirde, Efendimiz
Hazret-i Muhammed (s.a.v.)'i, bir hidayet
rehberi olarak göndermiş, O’na Kur'ân-ı Kerîm'i
inzal buyurmuş ve böylece İslam Dini'ni tesis
etmiştir. Rasülullah (s.a.v.) Efendimiz, diğer
peygamberlere nisbetle, Cenab-ı Hak indinde
nasıl kıymetli ise, Kur'ân-ı Kerîm de diğer ilahî
kitaplara nispetle öyle kıymetlidir. Cenab-ı Hak,
bir ayet-i celilesinde “Bu bir kitaptır ki;
kendisinde hiçbir şüphe yoktur. O, takva
sahipleri için doğru yolun ta kendisidir.”1
buyurmaktadır.
Kur'an-ı
Kerim’in
faziletlerini
saymakla
bitirmemiz mümkün değildir. Bu itibarla, yüce
kitabımızla ne kadar çok meşgul olunursa,
maddi-manevi o kadar çok fayda elde edilir.
Kur'an-ı Kerim ile meşgul olmanın birçok yolu
vardır. Bunlardan en mühimi şüphesiz ki Kur'ân
okumaktır. Cenab-ı Hakk’ın kitabı olan Kur'an-ı
Kerim’i okumak bir ibadet, hem de Allah katında
ecir ve sevabı çok yüksek olan bir ibadettir. Fâtır
Suresi,
29
ve
30.
Ayetlerde
şöyle
buyurulmaktadır: “Allah’ın kitabını okumaya
devam edenler, namazı dosdoğru kılanlar,
kendilerine rızık olarak verdiklerimizden
gizli ve âşikâr infak edenler kat’iyyen kesat
bulmayacak bir kazanç umabilirler. Çünkü
(Allah) onların mükafatlarını eksiksiz olarak
verir. Onlara fazlından ziyadesini de verir.
1
Bakara Suresi, 2. ayet
Şüphesiz O çok bağışlayıcı, çok nimet
vericidir.”
Kur'ân-ı Mübin’i yüzünden ve
ezberden okumak; sesli ya da sessiz okumak
hususunda hepsinin ayrı ayrı derece ve
sevapları olduğu bir çok rivayetle beyan
edilmiştir.
Muhterem Mü’minler,
Kurân-ı Kerim ile meşgul olmak insana bu kadar
derece
ve
sevap kazandırdığına
göre,
başkalarının da bu nimeti elde etmesi için vesile
olan, gayret eden yani Kur’ân Hizmeti yapan
insanlar, elbette çok daha fazla sevap ve derece
elde edeceklerdir. Hele bu hizmetler dinin garip
zamanlarında
ve
özellikle
çocuklarımızı
yetiştirmenin bu kadar zor olduğu zamanlarda
olursa, kazanılacak ecir kat kat daha fazla
olacaktır. Böyle bir devirde, Kur'an-ı Kerim’i
müslüman nesillere öğretmek ve sevdirmek,
Kur'an’ın
muhafazası
hususunda
onlara
görevlerini hissettirmek, dil uzatanlara karşı onu
müdafaa etmek ve bu hizmetleri yapanlara
yardımcı olmak hepimizin vazifesidir.
Bu nedenle; önümüzdeki günlerde başlayacak
olan ilkbahar veya içinde yaşadığımız ülkenin
tabiriyle Ostern tatilini çok iyi değerlendirip
kendi çocuklarımızın ve tanıdıklarımızın
evladlarının dini eğitimlerini almalarını temin
etmede titizlik göstermemiz elzemdir. Bunun
ötesi var; bu tatilleri fırsat bilerek kendi
çocuklarımız veya torunlarımızla birlikte
camilerimize gelip mübarek kitabımızla meşgul
olmayı fırsat bilmek büyük bir meziyyettir.
Peygamber
Efendimiz
(s.a.v.)
şöyle
buyurmuşlardır: “Sizin en hayırlınız Kur’ân’ı
öğrenen ve öğretenlerinizdir”2
2
Sahih-i Buhari, Fezâilü’l-Kur’an 21
Download