Akciğer Hastalıkları Belirtileri http://bitkiseldestek.com/akciger-hastaliklari-belirtileri-2/ Akciğer Hastalıkları Belirti Akciğer Hastalıkları Belirti hakkındaki bilgiler. Omurgalı canlıların en önemli solunum organı akciğerlerdir.Akciğer hastalıkları belirti hakkında merak ettikleriniz aşağıdaki makalemiz yer almaktadır. Akciğer Rahatsızlıklarına Karşı %100 Bitkisel Tedavi Sağlayan Ürünlerimizin Olduğu Sayfaya Ulaşmak İçin Tıklayınız.. Hırıltılı Solunum Hırıltılı solunumda ıslık gibi müzikal nitelikte bir ses duyulur. Bu ses daralmış hava yollarında giren ve çıkan havanın titreşimiyle oluşur. Reverzibl hırıltılı bir solunum astma hastalığında önemli bir belirtidir. Başlıca nedenleri allerjenlerin inhalasyonu, infeksiyonlar, sigara, kirli hava ve egzersizdir. Bun*lardan başka aspirin, penisilin gibi ilaçlar ve bazı gıda maddeleri, gıda maddeleri koruyucuları ve bazı psikolojik etkenler astma hırıltılı solunumuna sebep olabilir. Üst solunum yolları infeksiyonları, sol kalp yetersizliği, yabancı cisim aspirasyonu ve akciğer tümörlerinde de hırıltılı solunum izlenebilir. Hemoptizi Nedir, Hemoptizi Nedenleri Hemoptizinin (kan tükürme) başlıca nedeni akciğer hastalıklarıdır. Pnömoni, tüberküloz, akciğer tümörleri, kronik bronşit, bronşektazi, akciğer infarktüsü, akciğer absesi, mantar hastalıkları ve kistler hemoptiziye sebep olan en önemli akciğer hastalıklarıdır. Hemoptizi bazan akciğer hastalığının ilk belirtisi olarak izlenir. Kardiyovasküler hastalıklarda, örneğin konjestif kalp yetersizliği ve mitral stenozunda hemoptizi sık izlenen bir belirtidir. Burun kanamasında kan nazofarankse toplanarak öksürük ve kan tükürmesine sebep olabilir. Farenks, özofagus kanamaları veya hematemez hemoptiziyle karıştınlabilir. Klinik inceleme ile birlikte, akciğer radyografisi ve diğer yöntemlerle hemoptizi tanı ve ayırıcı tanısı değerlendirilir. Kan miktarı ve hastalık tanı ve derecesi arasında bir ilişki olmayabilir. Örneğin balgamın hafif kırmızıya boyanması gibi az miktarda kan bir bronş kanserinin veya bir bronşitin belirtisi olabilir. Hemoptizi niteliği mevcut hastalık konusunda bilgi verebilir. Örneğin kanla boyalı müköz balgam bronşitte veya tüberküloz ve bronş kanseri gibi daha ciddi hastalıklarda görülebilir. Cerahatla karışık kanlı balgam pnömoni veya akciğer absesi gib hastalıklarda veya bronşektazi gibi kronik bir hastalıkta izlenir. Balgam yalnız kanla karışık olup, mukus ve cerahatli değilse ve birkaç gün değişmeden bu şekilde devam etmişse pnömoniden çok bir akciğer infarktüsünü düşünmelidir. Balgam az kanlı olduğu için pembe görünümde ise ve bazan da köpüklü ise sol kalp yetersizliğine bağlı akciğer ödeminden kuşkulanılır. Hemoptizi vakalarında klinik incelemeyle yetinmemeli, akciğer radyografisi gerekirse bilgisayar aksiyal tomografi ve diğer yöntemlerle ilgili hastalığı teş*his ederek, gereken tedavi uygulanmalıdır. Öksürük ve Balgam Öksürük mukus ve yabancı maddelerin bronşlardan çıkarılması için bir savunmadır. Solunum sisteminin en önemli bir belirtisidir. Öksürüğün başlıca nedenleri üst solunum yolları infeksiyonları, bronşit, astım, pnömoni, tüberküloz, kötü çevre koşulları (özellikle sigara) ve akciğer kanseridir. Boğazı temizlemek için genizden gelen kaba, kuru ve tekrarlayıcı bir öksürük çok kez üst solunum yolları hastalıklarıyla ilgilidir. Küçük bronşlardan ve akciğer parankimasından oluşan bir öksürüğü hasta derinden gelen kolay balgam söktüren nitelikte tanımlar. Solunum sistemi virüs infeksiyonlarında çok kez kuru bir öksürük vardır. Sekonder bir bakteri infeksiyonunda çıkarılan balgam koyu renkli ve pürülan (sarı ve yeşilimtrak) dır. Kronik bronşit ve bronşektazi hastalarının öksürük ve balgamları sabah kalkınca artar. Hırıltılı bir solunumla birlikte bulunan öksürük genellikle astmada izlenir. Astma ve kalp yetersizliğinde öksürük hastayı gece uyandırır. Bronş kalıbı gibi ince uzun, kıvrık balgam bronşit ve astmada görülür. Kronik bronşit ve bronşektazide öksürükle kanlı balgam gelebilir. Pnömonide öksürükle yapışkan ve paslı bir balgam gelir. Pis veya lağım gibi kokan, bol ve kolay çıkarılan balgam spiroket ve anaerop akciğer absesinde izlenir. Öksürük sigara içenlerde çok kez sinsi bir şekilde geliştiğinden başlangıçta benimsenmez. Bu hastalarda (yani sigara içenlerde) bronşit ve amfizem oluşarak giderek artan kronik bir öksürük gelişir. Bronş kanserlerinde giderek artan, tedaviye inatçı bir öksürük vardır. Kanlı balgam akciğer kanserinde sık izlenen bir bulgudur. İyi bir anamnez ve muayene çok kez öksürük nedenini aydınlatabilir. Eğer bu incelemeyle tanı sağlanamamışsa akciğer radyografisi alınmalıdır. Bundan başka kan sayımı, sedimantasyon ve diğer laboratuvar bulguları öksürük etyolojisinde yararlı olur. Örneğin kanda eozinofil artması allerjik bir hastalıkla, lökosit artması infeksiyonla ilgili olabilir. Göğüs Ağrısı Göğüs ağrısının başlıca nedenleri kalp hastalığı, kanser, pnömoni, tüberküloz ve plörezidir. Bundan başka trakeobronşit, pulmoner emboli, pnömotoraks, pulmoner hipertansiyon, Tietze sendromu (kondritis) gibi hastalıklar göğüs ağrısına sebep olabilir. Plevra ağrısı Akciğer parenkiması ve viseral plevrada sinir uçları olmadığından hastalık parietal plevraya kadar yayılmamışsa göğüs ağrısı duyulmaz. Plevra ağrısı inspirasyonda veya öksürükle bıçak saplar gibi olabildiği gibi ancak maksimal inspirasyonda belli belirsiz veya gerginlik niteliğinde hafif olur. Plevra ağrısı ekspirasyonda veya soluk tutunca kaybolur veya azalır. Plevra ağrısının duyulduğu interkostal bölgeye bastırıldığı zaman belirli bir ağrı duyulmaz, buna karşın göğüs duvarı ile ilgili ağrıda, örneğin Tietze sendromunda, o bölgeye yapılan baskıda şiddetli bir ağrı duyulur. Diyafrağma plevrasının santral iritasyonu omuza ve boyuna yayılan ağrıya sebep olur. Diyafrağma plevrasının perifer iritasyonu ise alt toraks, lomber ve karın bölgesinde ağrıya sebep olur. Kardiyovasküler hastalıklarda göğüs ağrısı Kardiyovasküler hastalıklarda göğüs ağrısının başlıca nedenleri angina pektoris, myokard infarktüsü, perikardit, valvüler kalp hastalıkları, kardiyomyopatiler ve aort anevrizmasıdır. Göğüs duvarı ağrısı Başlıca nedenleri nörojen kökenli hastalıklar (interkostal ve frenik sinirle ilgili nöropati, Pancoast tümörü, herpes zoster), kaburga kırığı, Tietze sendromu, miyaljiler (kas hastalıkları) ve posttorakotomiyle ilgilidir. Travma veya uzun süreli ciddi öksürüklerin sebep oldukları kaburga kırıkları göğüs duvarında ağrı oluştururlar. Herpes zoster ağrısı yakıcı tiptedir, bir veya birkaç interkostal sinir yolu boyunca yayılır ve ilgili ağrı bölgesinde herpes deri lezyonları vardır. Ekstratorasik göğüs ağrısı Gastro intestinal, safra kesesi, pankreas, dalak hastalıkları ve subfrenik abseler göğüs duvarında ağrıya sebep olabilirler. Ateş Beden ısısının incelenmesinin, akciğer hastalıklarının tanısı, ayırıcı tanısı, derecesi, gidişi ve tedavi etkisinin değerlendirilmesinde önemli bir yeri vardır. İki haftadan uzun süren ateşli hastalıkların önemli bir bölümü subkronik ve kronik infeksiyonlardır. Uzun süreli ateşli hastalıklar İnfeksiyonlar: Tüberküloz, bakteriyel endokardit, bruselloz, salmonella. Kolagen hastalıklar: Lupus eritematosis, periarteritis nodosa, romatoid artritis, romatizma. Neoplastik hastalıklar: Kanser, Hodgkin, sarkoma Kan hastalıkları: Lösemi, hemolitik hastalıklar Tekrarlayıcı ateşli hastalıklar: Malarya, febris rekürens, pyojenik infeksiyon, Hodgkin. Syanoz Syanoz ciddi hipoksemiyle ilgilidir. Akciğer hastalıklarının çoğunda ileri dönemlerinde syanoz görülür. Kronik obstrüktif hastalıkları, ciddi akciğer infeksiyonları örneğin yaygın pnömoni,milyer tüberküloz, ilerlemiş tüberküloz, spontan pnömotoraks, plörezi, kanser ve diğer nedenlerle ilgili atelektazi, fıbrosis, skleroderma syanoz oluşturan başlıca akciğer hastalıklarıdır. Kalp hastalıklarında da syanoz önemli bir belirtidir. Daha nadir olarak arterven santiarı, karaciğer sirozu, Raynaud hastalığı ve zehirlenmelerde syanoz görülür. Halsizlik, İştahsızlık ve Zayıflama Kronik akciğer infeksiyonlarında, özellikle kronik reinfeksiyon tüberkülozunda, akciğer kanserinde, kronik obstrüktif akciğer hastalıklarının ileri dönemlerinde halsizlik, iştahsızlık, zayıflama husule gelir. Zayıflama tüberkülozda infeksiyonun toksik ve metabolik etkisiyle, akciğer kanserinde tümörün sistemik ve salgısal etkisiyle, kronik obstrüktif akciğer hastalarında hipoksemiyle ve dispepsi ile ilgilidir. Tüberküloz hastalarında iyileşme başlayınca hastaların iştahı artar ve kilo almağa başlarlar. Tambur Çomağı Parmak ve hipertrofik Pulmoner Osteoartropati Tambur çomağı şeklinde parmak uçları (clubbing) ve osteoartropati viseral bir hastalığın özellikle intratorasik bir hastalığın varlığını endike eder. Bu iki anormallik birarada bulunduğu gibi ayrı olarakta izlenebilir. Pulmoner osteoartropati vakalarında parmak, el, ayak bileklerinde ve dizlerde, şişme ve sertlik gösteren artralji belirtileri vardır. Alt ekstremite kemiklerinde süperostal yeni kemik oluşunu gösteren Röntgen filmi pulmoner osteoartropati için örnek bir bulgudur. Tambur çomağı parmak kanser, bronşektazi, pyojenik abse gibi kronik akciğer hastalıklarında,konjenital kalp hastalıklarında, kronik kor pulmonale, arteriyövenöz fıstüla, HammanRich sendromunda görülür. Daha nadir olarak siroz, kronik ülseratif kolit, bölgesel arterit ve bakteriyel endokardit vakalarında izlenir. Pulmoner osteortropati vaka*larının büyük çoğunluğu maliğn akciğer tümörlerinden ileri gelir. Akciğer Rahatsızlıklarına Karşı %100 Bitkisel Tedavi Sağlayan Ürünlerimizin Olduğu Sayfaya Ulaşmak İçin Tıklayınız.. Etiketler : akciğer kanser , kanser akciğer , akciğer kanser belirtileri , akciğer hastalığı , akciğer nedir , akciğer iltihabı , akciğer ameliyatı , kanserli akciğer , akciğer enfeksiyonu , akciğer su toplaması , akciğer nodülü , akciğer kanseri evreleri , akciğer kanseri ameliyatı , akciğer görevleri , akciğer filmi , akciğer ağrısı , akciğer kisti , akciğer metastazı , akciğer hastalıkları belirtileri , akciğer iltihabı tedavisi , akciğer tomografisi , akciğer yetmezliği. Powered by TCPDF (www.tcpdf.org)