Hazırlayan - video.eba.gov.tr

advertisement
Hazırlayan:
AHMET YASİN DİKMEN
9.Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
7.Ünite Notları
İSLAM ÖNCESİ TÜRKLER
• İslam öncesi Türklerde Göktanrı inancı vardı.
• Peygamberi ve Kitabı olmayan bu dinde, tek
Tanrı inancı vardı.
• Türkistan ve Maveraunnehir’de yerleşik hayata
geçen Türkler arasında, 5. ve 6.yüzyıllar
arasında Budizm,Zerdüşlük,Maniheizm ve
Hristiyanlık dinleriyle tanışmışlardı.
TÜRKLERİN MÜSLÜMAN OLMASINA
ETKİ EDEN FAKTÖRLER
İslam dininin sahip
olduğu hoşgörü ve
sevgi
anlayışı
Türklerin inançlarıyla
İslamiyetin birbirine
yakın esaslar içermesi
İslamiyetin Türklerin
mizacına uygun olması
TÜRKLERİN MÜSLÜMAN OLUŞU
Türklerle Müslümanlar arasındaki ilk doğrudan
ilişki Halife Hz. Ömer zamanında gerçekleşmiştir.
Kadisiye (636) ve Nihavend (637) savaşlarında
Sasanileri yenen Müslümanlar, Ceyhun Irmağı’nı
geçip Türklerin yaşadığı bölgelere kadar
ilerlemişlerdir. Ancak Halife Hz. Ömer’in emriyle
İslam ordusu Türklerle bir çatışmaya girmeden
geri dönmüştür.
TÜRKLERİN MÜSLÜMAN OLUŞU
• Halife Hz. Osman dönemine gelindiğinde
• ise İslam ordusu Türklerin yaşadığı Buhara,
Taşkent, Semerkant, Beykent gibi bazı yerlere
akınlar düzenlemişlerdir. Fakat bu akınlarda
• Müslüman askerlerle Türkler arasında önemli
bir savaş ve çatışma olmamıştır.
TÜRKLERİN MÜSLÜMAN OLUŞU
• Emeviler Dönemi’nde (661-750) ise bazı halife
ve idarecilerin ırkçı bir politika izlemeleri,
• Arap olmayanlara karşı olan sert tutum ve
davranışları nedeniyle Türklerle Müslümanlar
arasında
• iyi ilişkiler kurulamamıştır. Bu durum Türkler
arasında İslam’ın yayılmasına engel olmuştur.
TÜRKLERİN MÜSLÜMAN OLUŞU
• 750’de Emeviler yıkıldı ve Abbasiler Dönemi (750-1258)
başladı. Bu dönemde Türklerle Müslümanlar
• arasında olumlu gelişmeler oldu.
• Ayrıca 751 yılında yapılan Talas Savaşı’nda Türklerle
• İslam ordusu Çinlilere karşı birlikte savaştılar ve büyük bir
zafer elde ettiler.
• Bu durum Türklerle
• Müslümanlar arasında olumlu ilişkilerin gelişmesini
sağladı. Abbasiler, başta ordu olmak üzere
• çeşitli devlet kademelerinde Türklere görevler verdiler.
TÜRKLERİN MÜSLÜMAN OLUŞU
• Bu nedenle de İslamiyet Türkler arasında hızla
• yayılmaya başladı. Türkler kitleler hâlinde
Müslüman oldular. Onuncu yüzyıla gelindiğinde
hem halkı hem de yöneticileri Türk olan
• Müslüman Türk devletleri ortaya çıktı. Bunlar İtil
Volgo BulgarDevleti (920), Karahanlılar (945)
• ve Gazneliler (963)’Büyük Anadolu
Selçukluları(1040-1157)’dır.
KARAHANLILAR
• Karahanlılar, Doğu ve Batı Türkistan’da hüküm
sürmüş ilk Müslüman Türk devletidir (840-1212).
• Kurucusu Bilge Kül Kadir Handır. Karahanlı Hükümdarı
Satuk Buğra Han, âlim ve sûfîlerin etkisiyle halkı ve
maiyetiyle birlikte Müslüman oldu (944-945).
Abdülkerim adını alan Satuk Buğra Han,
Karahanlılar’ın batıdaki topraklarında İslâmiyet’in
yayılması için çalıştı. Onun Müslüman olması ve
Karahanlılar’ın İslâmiyet’i kabulü Orta Asya
Türklerinin tarihini etkileyen büyük bir hadise
olmuştur.
GAZNELİLER
• İkinci büyük Müslüman Türk devleti Gazneliler(963)
Sâmânîler’in kumandanlarından Alptegin
tarafından kuruldu.
• İslam dininin yayılmasında önemli rol alan diğer bir
Türk devleti de Gaznelilerdir. İkinci büyük
Müslüman Türk devletidir.
• İslam, otuz iki yıl tahtta kalmış Sultan Mahmut
zamanında yayılma imkânı bulmuştur.
• Gazneli Mahmud, Hindistan’a birçok sefer
düzenleyerek bölgede İslâmiyet’in yayılmasında
önemli rol oynadı.
SELÇUKLULAR
• X. yüzyılda çeşitli ülkelerden Oğuzlar’ın
hâkimiyetindeki şehirlere gelen Müslüman tacirlerin,
derviş ve şeyhlerin gayretleri sonucu İslamiyet,
Türkler arasında büyük bir hızla yayıldı.
Kalabalık Türk kitlelerinin İslamiyet’i seçtiği
bu dönemde Sultan Selçuk’un Cend’de 375 (985)
yılında İslamiyet’i kabul etmesi Türk tarihinde
bir dönüm noktasıdır.
• Selçuk Bey, Buhara ve Hârizm’den davet ettiği din
adamları vasıtasıyla Oğuzlar arasında İslamiyet’in
yayılmasını sağladı ve Oğuzların büyük çoğunluğu XI.
yüzyılın başlarında Müslüman oldu.
KIPÇAKLAR VE UYGURLAR
• Kıpçak bozkırlarındaki İslamlaşma süreci
ise XIV. yüzyıla kadar devam etti.
• İslamiyet, Doğu Türkistan’da Uygurlar
arasında XIV. yüzyıldan itibaren büyük bir
hızla yayıldı ve XV. yüzyılın sonlarında
Uygurların tamamı İslam’a girdi.
On iki imamın sekizincisi olan Ali erRıza başta olmak üzere Türkistan’a
gelen
ehl-i beytten bazı kişiler, İslam’ın
Türkler arasında yayılmasına katkı
sağlamışlardır.
•
Kendimizi Sınayalım
Aşağıdakilerden hangisi Müslüman olmadan
ö n c e Tü r k l e r a r a s ı n d a y a y g ı n o l a n d i n l e r d e n
değildir?
a)
c)
G ö k Ta n r ı D i n i
H r i st i y a n l ı k
b) B u d i z m
d) H i n d u i z m
•Cevap:
Hinduizm
İslam dinini resmi olarak kabul eden ilk
Türk devleti hangisidir?
A)Göktürkler
B)Gazneniler
C)Karahanlılar
D)Osmanlılar
KARAHANLILAR
2. Türklerde İslam Anlayışının Oluşmasında Etkili
Olan Şahıslar
•
Türklerde İslam anlayışının
oluşmasında; Allah sevgisini,
Hz. Muhammed'in sünnetine
bağlılığı, hoşgörüyü ve fakirlere
yardımı öğütleyen tasavvuf
önderleri ile dervişler etkili
olmuştur.
• Kur'an ve sünnet esaslarından
hareketle oluşturdukları dini
düşünceyi, güzel ahlakı ve
ibadetleri halka anlatan,
insanların her türlü dini
sorunlarına adil ve mantıklı
çözümler üreten âlimlerin de
İslam anlayışının oluşmasına
katkıları olmuştur.
1. İmam-ı Azam Ebu Hanife
• Ebu Hanife(Numan Bin Sabit),Kufe’de 699 yılında doğmuş
ve 767 yılında Bağdat’ta vefat etmiştir.
• İslam Hukukunu sistemleştiren temel esaslar belirleyerek
Hanefi mezhebinin önderi olmuştur.Ebu Hanife,Kur’an ve
Hz.Muhammed’in sünnetini aklın ilkeleri doğrultusunda
yorumlamıştır.
• Ebu Hanife üstün zekası, Kur’an ve sünneti iyi bilmesi,
yeni müslüman olmuş insanların problemlerine uygun
yorumlar geliştiren kabiliyetiyle temel çerçevesini
belirlediği hanefilik, başta Türkler olmak üzere Arap
olmayan halklar arasında daha fazla rağbet görmüştür.
• Ebu Hanifeningörüşleri: Türkiye, Pakistan, Afganistan,
Orta Asya ve Balkanlarda yaygındır.
• Ebu Hanife,dini
konularda hüküm verirken
öncelikle Kur’an ve
sünnete baş
vurmuştur.Daha sonra ise
sahabelerin görüşlerini ve
kıyası esas almıştır.Ebu
Hanife bir çok öğrenci
yetiştirmiştir.İmam Ebu
Yusuf,İmam Muhammed
bunların en meşhurlarıdır.
• İmam-ı Azam İslamın
inanç esasları ile ilgili
“Fıkhu’l-Ekber” adlı eseri
yazmıştır.
2. Maturidi
• İmam Maturudi 852 Semerkand Maturid denilen yerde
doğmuş,944’de de Semerkand’ta vefat etmiştir.Maturidi küçük
yaşlardan itibaren Semerkand’ta ilim tahsil etmeye
başlamış;Kelam,Tefsir,Hadis,Fıkıh gibi islamı ilimlerde kendini
yetiştirmiştir.
• Bu ilimler arasından Kelam ilminde meşhur olmuştur.
• Maturidi,genç yaşta ilim tahsil ettiği medresenin başına geçmiştir.
• Maturidi’nin yaşadığı dönemde İslam dini geniş bir coğrafyaya
yayılmış farklı toplumlardan çok sayıda insan islamiyeti kabul
etmiştir.
İmam Maturidi’nin “Kitab-u Tevhid ve Makalat” adlı
eserleri kelamla,”Tevilatul Kur’an” ise tefsirle igilidir.
• İmam Maturidi İslamın inanç
esaslarını,Kur’an ve sünnet
doğrultusunda akli delillerle
temellendirmiş ve
savunmuştur.Onun bu
alandaki görüşleri
doğrultusunda İtikadi
mezheplerden biri olan
Maturidilik ortaya çıkmıştır.
• İmam Maturidi’nin görüşleri
Semerkand,Pakistan,Afganista
n,Türkiye,Kafkasya,Balkanlar
orta doğu gibi bir çok bölge
ve ülkede yayılmıştır.
3. Şafii
•
•
•
•
•
İmam Şafii,767’de Filistinin Gazne şehrinde doğmuş, 819’da
Mısır’da vefat etmiştir.Annesi İmam Şafiyi küçük yaşta Mekke’ye
götürmüştür.
Burada ilk öğrenimini görmüş Kur’an-ı Kerimi ezberlemiş,bir
çok hocadan dini ilimler tahsil etmiştir.
Daha sonra Medineye gitmiş ve dönemin büyük alimlerinden
olan İmam Malikten ilim tahsil etmiştir.
Medineden sonra Bağdata gelmiş ve ünlü alim Hasan Eşşeybani’nin ilminden istifade etmiştir.
İmam Şafi başta Fıkıh ve Hadis olmak üzere İslami ilimlerde
derin bir bilgiye sahiptir. Fıkıh mezheplerinden biri olan Şafiilik
onun görüş ve düşünceleri çerçevesinde oluşmuştur.
• İmam Şafinin mezhebi delil olarak kitap, sünnet, icma ve
kıyası almıştır.Bağdat’tan sonra Mısır’a gitmiş ve burada
vefat edene kadar yaşamıştır.
• Şafi mezhebi Mısır,Suriye,Irak ,Kafkaslar ve özellikle
ülkemizin doğu bölgesinde yayılmıştır.
İmam Şafi diyor ki:
• İlim öğrenmek,nafile namaz kılmaktan daha
değerlidir.
• Sadık dost,arkadaşının üzüntüsüne ve
sevincine ortak olandır.
• Yüksek meziyetli insanlar,kendilerinde
üstünlük görmeyenlerdir.
4. Eş’ari
• Yemenli meşhur sahabi, Ebu Musa Eş’ari’nin soyundan
gelen Eş’ari, 874 yılında Basra’da doğmuş ve 936 yılında
Bağdat’ta vefat etmiştir.
• Gençlik yıllarında Mu’tezile mezhebinin görüşlerini
benimsemiştir.
• Daha sonra hocası ile ilmî tartışmalarda bulunmuş ve
görüş ayrılığı yaşamıştır. Bu nedenle de Mu’tezile
• mezhebinden ayrılmıştır.
• İmam Eş’arî’nin düşünceleri ve görüşleri itikadî
mezheplerden biri olan Eş’arîliğin doğmasını
sağlamıştır.
• Onun itikadî konularla ilgili görüşlerini içeren en önemli
eseri “Makâlâtü’l-İslamiyyin”dir.
İmam Eş’arî’nin görüşleri Hindistan’dan Endülüs’e kadar
birçok ülkede Müslümanlar tarafından kabul görmüş ve
yayılmıştır. Özellikle de Türkler tarafından benimsendiği
görülmektedir.
İnançla (itikat) ilgili mezheplerden birisinin Eş’arilik
olduğunu biliyor muydunuz?
İşte bu Eşarilik Mezhebinin kurucusu İmam
Eş’ari’dir.
TARTIŞALIM
Geçmişte atalarımız döneminde
zengin müslümanlar İstanbul’un
belirli noktalarına yerleşirilmiş
mermerden oyuk taşların içerisine
onurlu dilenmeyen fakirler için
altın para atıyorlar.Taşların başında
herhangi bir güvenlik önlemi yok.
Yani isteyen istediği kadar alabilir.
Ve bir sonraki güne altın
devredebiliyor. Uygulama yıllarca
devam ediyor.
Bu olayı doğru davranış
açısından değerlendirelim.
Süheyl Ünver
Hayat Tarih Dergisi,1967.S 11
•
Kendimizi sınayalım.
Hanefilik aşağıdaki alimlerden hangisinin görüş
ve düşünceleri doğrultusunda oluşmuştur?
a) İmam Şafii b) İmam Azam c) İmam Maturidi
d) Mevlana e) İmam Eş’ari
İmam Azam
• İmam Maturidi, yaptığı çalışmalar ve ortaya
koyduğu görüşlerle aşağıdaki ilim dallarından
hangisinde meşhur olmuştur?
a) Fıkıh b) Tefsir c) Hadis d) Kelam e) İslam Tarihi
KELAM
5. Ahmet Yesevi
Ahmet Yesevi (1103 Sayram –ö.1165 Yasi
Kazakistan),ünlü Türk mutasavvıf ve şair.
Yesevi yolunun öncüsüdür. Yaygın olan
kanaate göre, Hacı Bektaşi Veli, Mevlana
ve Yunus Emre gibi mutasavvıfları da
etkilemiştir. Arapça ve Farsça bilmesine
rağmen şiirlerini Türkçe söylemiştir. Küçük
yaşta anne babasını kaybetmiş, ablasıyla
Yesi şehrine gelerek alim ve sufi Arslan
Baba’dan ders almıştır. Daha sonra
Buhara’da Yusuf Hemedani’nin yanında
eğitimini tamamlamıştır.
Ahmet Yesevi’nin hikmet adlı şiirleri, Divan-ı Hikmet adlı kitapta
toplanmıştır.
“Sünnet imiş, kâfir de olsa incitme sen,
Huda bizardır, kat yürekli gönül incitenden,
Allah (c.c) şahit, öyle kula hazırdır cehennem.”
Ahmet Yesevî, Divan-ı Hikmet, s. 72.
6. Ahi Evran
• Ahî Evran, 13.yüzyılda Asya’dan Anadolu’ya gelip
yerleşen mutasavvıflardan biridir. Doğum ve ölüm
tarihleri kesin olarak bilinmemekle beraber
• 14.yüzyılın başlarında, 93 yaşlarında vefat ettiği
tahmin edilmektedir.
• Asıl adı Şeyh Nasıruddin Muhammed bin Abbas’tır.
• Anadolu’da birçok şehri dolaşarak Ahilik teşkilatının
kurulmasına öncülük etmiştir. O, hayatının son
zamanlarını Kırşehir’de geçirmiştir.
Ahi Evran’ın kurulmasına öncülük ettiği ahilik teşkilatı,
bir meslek kuruluşu olmanın yanı sıra insanlara dini ve
ahlaki terbiyenin verilmesinde önemli rol oynamıştır.
Ahî Evran Türbesi - Kırşehir
Ahiliğin Temel ilkeleri özet olarak;
Ahilik esasen «Eline,diline ve beline sahip olmak;
alnı,sofrası ve kapısı açık olmak» şeklinde
özetlenebilir.
Ahilik kurumuna sadece esnaf, sanatkar ve
meslek sahibi olanların kabul edilmesi; sır
saklama,gerçekçilik ve uyanıklık,cömertlik,tevazu
ve kanaat, misafirberlik, yardımlaşma, insan
sevgisi, kardeşlik, eğitim,ilim.
Ahilik haftası ülkemizde ne zaman ve nasıl
kutlanmaktadır?
Gel, gel, ne olursan ol yine gel,
ister kâfir, ister Mecusi,
ister puta tapan ol yine gel,
bizim dergâhımız, ümitsizlik dergâhı değildir,
yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel...
7. Mevlana
• İslam ve tasavvuf dünyasında tanınmış
bir Fars kökenli şair, düşünce adamı ve
Mevlevi yolunun öncüsüdür. Mevlana
Celaleddin-i Rumi, dönemin İslam
kültür merkezlerinden Belh kentinde
hocalık yapan Bahaeddin Veled’in
oğludur.
• Bahâeddin Veled ailesiyle birlikte
Belh’ten Konya’ya gelmiştir.
• Mevlânâ ilk eğitimini babasından
almıştır.
• Daha sonra Karaman’da medresede eğitimine devam
• etmiştir. Arapça ve Farsçayı en iyi şekilde öğrenmiştir. Tefsir, hadis,
fıkıh gibi ilimlerde derinleşmiştir.
• Mevlânâ, dönemin ünlü Sufilerinden Şemsi Tebrizi ile tanıştıktan
sonra kendisini tasavvufa vermiştir.
• Şemsi Tebrizi’den tasavvuf dersleri almıştır. Daha sonra inzivaya
çekilmiş ve bu sırada meşhur eseri “Mesnevî”yi
• kaleme almıştır.
Mevlana Camisi ve Türbesi -Konya
• Mevlânâ gerek eserlerinde gerekse sohbetlerinde
ilahî aşk, insan sevgisi, hoşgörü, tevazu, şefkat,
• merhamet, doğruluk, cömertlik ve alçak gönüllülük
gibi konular üzerinde durmuştur.
• Hayatını “Hamdım, piştim, yandım.” sözleri ile
özetleyen Mevlânâ, 1273 tarihinde vefat etmiştir.
Ölüm gününü, çok sevdiği Allah’a kavuşacağı an
olarak gören Mevlânâ, bu mutlu gün için düğün günü
anlamına gelen “Şebiarus” ifadesini kullanmıştır.
…………….(1103 Sayram – 1165 Yasi
Kazakistan ),ünlü Türk mutasavvıf ve
şair. Mevlana , Hacı Bektaşi Veli ve
Yunus Emre’yi etkilemiştir.
Yukarıdaki boşluğa uygun olan
hangisidir?
a) Yunus Emre b) Ahmet Yesevi c) İmam Azam d) Ahi Evran
13.Yüzyılda Anadolu’ya gelen ilk Türk
mutasavvıflarından biri olan ……………asıl adı Şeyh
Nasıruddin Muhammed bin Abbas’tır.
……….;Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde
Anadolu’da kurulup gelişen dini-sosyal içerikli bir
esnaf teşkilatıdır. Köylere ve kasabalara kadar
yaygınlaşmış olan bu teşkilatın temel ilkesi, dürüst
esnaflık, yardımlaşma ve toplumun düzenini
korumadır.
Yukarıdaki boşluğa uygun olan hangisidir?
c) Ahi Evran’ınAhilik
a) Mevlana’nınMevlevilik
b) Ahmet Yesevi’ninYesevilik
d) İmam-ı AzamHanefilik
“Gelin canlar bir olalım.
Bir olalım, iri olalım,
diri olalım.”
Hacı Bektaş Veli
8.Hacı Bektaş Veli
• Hacı Bektaş Veli, 1210’da Horasan’da
doğmuş, 1271’de Nevşehir’de vefat
etmiştir.
• Hacı Bektaş Veli insan sevgisini,
hoşgörüyü,
• dostluk ve kardeşliği ön plana
çıkararak insanlara İslam’ı anlatmıştır.
• Hocası Ahmet Yesevî’den aldığı
tasavvuf terbiyesi ve örnek kişiliği ile
• insanları iyiye, doğruya yönlendirmiş,
onları derinden etkilemiştir.
• Böylece Anadolu’da İslamiyetin
yayılmasına katkı sağlamıştır.
Hacı Bektaş Veli, Anadolu’da sosyal, dinî, iktisadi ve askerî
bir yapılanma olan Ahilik teşkilatı içinde yer almıştır.
Onun ünü, tüm Osmanlı gazileri arasında yayılmıştır.
Osmanlı sultanları, Yeniçeri Ocağını kurdukları zaman
Hacı Bektaş Veli’nin, gaziler arasındaki saygınlığı
sebebiyle bu ocağı ona bağlamışlardır. Böylece Hacı
Bektaş’ın hatırası, Anadolu’dan Balkanlara kadar uzanan
geniş bir coğrafyada yaşatılmıştır
Bizim erkânımız; ahlakı Muhammedî ve edebi
Ali’dir.
• Çalışmadan geçinenler, bizden değildir.
• Edep elbisesini, sırtınızdan ölünceye kadar
çıkartmayınız.
• İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır.
• İman bir hazinedir. Akıl hazinedardır.
• Okunacak en büyük kitap insandır.
• Nefsine, hiddetine, eline, beline, diline sahip ol.
• Düşmanınızın dahi insan olduğunu
unutmayınız.
• İncinsen de incitme.
• Doğruluk, dost kapısıdır.
Makâlât
Hacı Bektaş Veli
“Makâlât” isimli
eserinde görüşlerini,
4 kapı 40 makam
şeklinde açıklamıştır.
Gelin tanış olalım,
İşin kolayın tutalım.
Sevelim sevilelim,
Dünya kimseye kalmaz.
Yunus Emre
9. Yunus Emre
• Yunus Emre’nin, 1240-1320 yılları
arasında yaşadığı kabul edilmektedir.
• Yunus Emre, Türk tasavvuf
edebiyatının en büyük şairidir.
Türkçeyi çok sade bir şekilde
kullanmış ve şiirleri tüm Anadolu’da
halkın dilinden eksik olmamıştır.
• İslam kültürünün, güzel ahlakın ve
ilahî sevginin halk arasında
yaygınlaşmasında Yunus Emre’nin
büyük rolü vardır.
Yunus Emre’nin temsilî resmi
O şiirlerinde, içtenlikle Allah
sevgisini terennüm etmiş ve bu
dünyaya kavga için değil sevgi
için geldiğine inanmıştır.
“Ben gelmedim davi için,
Benim işim sevi için,
Dostun evi gönüllerdir,
Gönüller yapmaya geldik.”
• Yunus Emre; din, mezhep, ırk ve
renk ayrımı yapmaksızın herkese
sevgi ve hoşgörüyle yaklaşmayı esas
almıştır. Bunu da
• “Yaratılanı severiz, Yaradan’dan
ötürü.” sözüyle ifade etmiştir.
«Makalat» isimli eserinde «4 kapı 40 makam»
prensibine göre görüşlerini açıklayan tasavvuf bilgini
kimdir?
a) Hacı Bektaş-ı Veli b) Ahmet Yesevi c)Yunus Emre d) Ahi Evran
Hacı Bektaş Veli
“Türk tasavvuf edebiyatının en büyük
şairlerinden biridir. Türkçeyi çok sade bir
şekilde kullanmış ve şiirleri tüm Anadolu’da
halkın dilinden eksik olmamıştır.”
Yukarıda anlatılan Türk-İslam büyüğü
kimdir?
a)Yunus Emre b) Ahi Evran c) Hacı Bayram Veli d) Ebu Hanife
Yunus Emre
3.Türklerin İslam Medeniyetine
Katkıları:
•
Türklerin İslam medeniyetlerinin gelişip
güçlenmesinde de önemli katkıları
olmuştur.
• Türkler,hakim oldukları topraklarda
medreseler,hanlar,hamamlar,kervansaray
lar,hastaneler,camiler,türbeler
yapmışlardır.Türkler arasında yetişen
bilim adamları ünlü sanatçılar ve
edebiyatçılar yaptıkları çalışmalar ve
ortaya koydukları eserlerde İslam
kültürünün gelişip zenginlenmesini
sağlamışlardır.
• Türklerin İslam medeniyetine
katkılarını;dini ilimler,pozitif ilimler,sanat
ve edebiyat alanı olmak üzere 3 grupta
ele alabiliriz.
•Türkler,dil ve edebiyat alanında yaptıkları çalışmalarda
Türk-İslam medeniyetinin temelini atmışlardır.
•Yusuf Has Hacib’in “Kutadgu Bilig” ve Kaşgarlı
Mahmud’un “Divan-ü Lügati’t-Türk” isimli eserleri,Türk
–İslam edebiyatının ilk örnekleridir.
•Ali Şair Nevai.Fuzuli,Mevlana,Hoca Ahmet Yesevi,Hacı
Bektaş Veli,Yunus Emre,Süleyman Çelebi,Karacaoğlam ve
Kaygusuz Abdal gibi şahsiyetler, kaleme aldıkları seçkin
eserlerle hem divan edebiyatının en güzel örneklerini
meydana getirmişler hem de tasavvuf edebiyatına yön
vermişlerdir.
• Türk-İslam edebiyatının
gelişmesine bağlı musikide
de büyük ilerlemeler
sağlanmıştır.Türkler
arasında yetişen büyük
müzisyenler,İslam
dünyasının en seçkin
eserlerini ortaya
koymuşlardır.Dede
Efendi,Itri,3.Selim ve Hacı
Arif Bey büyük Türk
bestekarları olarak İslam
kültürünün
zenginleşmesine önemli
katkılar sağlamışlardır.
Bu mimari zevkin yansımalarını camilerin yanı sıra
medreseler, kervansaraylar,hanlar,hamamlar,türbeler,
imaretler, daruş-şifalar,çeşmeler ve köprülerde
görmek mümkündür.
• Hüsnühat,süsleme,tezhip,minyatür ve ebru
gibi sanatların doğup gelişmesinde de
Türklerin önemli katkıları olmuştur.
• Kuran’ı güzel yazma arzusuyla yaygınlık
kazanan hat sanatı,İslam medeniyetinin en
özgün yanını oluşturmaktadır.
• Nizamulmülk tarafından
Bağdat’ta kurulan
Nizamiye
Medresesi,Semerkant’da
kurulan Uluğ Bey
Medresesi,İstanbul’da
kurulan Fatih ve
Süleymaniye Medreseleri
İslam Kültür ve
medeniyetine önemli
katkılar sağlayan birçok
bilgin yetiştirmiştir.
• Bu medreselerde
astronomi,matematik,geo
metri ve tıp ilimlerine ayrı
bir önem verilmiştir.
İslam Dünyasında ilk medrese olan
Nizamiye Medreseleri’nin kurucusu
Nizamulmülk
Türk-İslam Uygarlığının,Bilim ve Teknolojiye
Olan Katkıları:
• Medeniyet,dünyadaki bütün milletlerin
ortak malıdır.Her toplumun bugünkü
medeniyet çizgisinde az olsun çok olsun bir
payı vardır.
• Bu pay sadece Avrupalılara ait değildir.Bu
medeniyet paydasında
Çin,Mısır,Hint,Roma,Yahudi,Hıristiyan,İslam
v.b. Medeniyetlerin de bir payı vardır.
• Batı bugünkü seviyesine
sadece kendi kendilerine
gelmemiştir.Müslüman bilim
adamlarından bir sahada
etkilenmişlerdir.Bilim
alanındaki keşiflerin bir
çoğu,9.yüzyıldan 14.yüzyıla
kadar uzanan dünya
tarihinde,dönemin en ileri
uygarlığı olan “İslam
Uygalığı”nın ürünüdür.
• Akıla ve bilgiye dayanan bu
uygarlık,dünyanın bugün
sahip olduğu pek çok değere
de kaynaklık etmiştir.
• Müslüman bilim adamları öncelikle,bilim evrensel
olduğu için – “İlim Çinde de olsa gidip
alınız.”(H.Şerif)• Batı’da Roma ve doğuda başta Çin olmak üzere,diğer
devletlerde geliştirilen bilim ve teknolojiyi rehber
almışlar ve önemli kaynakları tercüme
etmişlerdir.Elde ettikleri bilgileri değerlendirip
yorumlayarak bilim ve tennolojiye özgün olarak
katkıda bulunmaya başlamışlardır.5.yüzyılın ikinci
yarısında doğup gelişen İslamiyet,deneye ve gözleme
dayalı bilimin gelişmesinde önemli bir rol oynamıştır.
Kur’an’da ,evrenin yaratılışı ve
kainatın düzeni ile ilgili
ayetlerin
bildirilmesi,İslam’da akla
,bilgiye ve bilgi sahibi
olmaya büyük önem
verilmesi,doğada Allah’ın
varlığının delillerinin
görülmesi; Ayrıca toplumsal
yaşantının getirdiği
ihtiyaçtan kaynaklanan
(Oruç,namaz vakitleri için
Astronomi) sebeplerle
bilimsel ilerleme
müslümanlarda görülmüştür.
EL-KERHİ’NİN PASCAL’DAN 600 SENE ÖNCE
YAPTIĞI ÜÇGEN:
EL-KERHİ
11Y.Y
PASCAL
17Y.Y
• “Kimyasal maddeleri,uçucu
maddeler,uçucu olmayan
maddeler,yanmayan maddeler ve
madenler” olarak dört grupta toplar.Cabir
Bin Hayvan’ın bu çalışması,modern
kimyanın kurucusu olarak bilinen
Lavoisier’e öncülük eder.
Cabir Bin Hayyan
• Einstein’dan 1100 yıl önce 800 yılında,izafiyet
teorisi ile uğraşır.El-Kindi,”Zaman cismin var
olma süresidir,zamanla bilinebilen ve
ölçülebilen hız ve yavaşlık da hareketin
sonucudur.Zaman,mekan ve hareket
birbirinden bağımsız değildir,göğe doğru
çıkan bir insan ağacı küçük görür,inen insan
ise büyük görür’der.
El-Kindi
İBNİ SİNA
Büyük Türk bilginidir.Ailesi Belh’ten gelerek
Buhara’ya yerleşmişti.İbni Sina,babası
Abdullah,maliyeye ait bir görevle Afşan’dayken
orada doğdu.Olağanüstü bir zeka sahibi olduğu
için daha 10 yaşındayken Kur’an-ı Kerim’i
ezberledi.18 yaşında çağının bütün ilimlerini
öğrendi.57 yaşındayken Hemedan’da öldüğü
zaman 150’den fazla eser bıraktı.Eserleri
Latince’ye ve Almanca’ya çevrilmiş,tıp,kimya ve
felsefe alanında Avrupa’ya ışık vermiştir.
El- Kanun fi’t-Tıb, (ö.s), 1593, ‘Tıpta Kanun’(Tıp
ile ilgili zamanının bilgilerini ihtiva eder. Orta
çağda dört yüz yıl Batı’da ders kitabı olarak
okutulmuştur. Latinceye on çevirisi yapılmıştır.)
BİRUNİ 973-1051
• Yaşadığı çağa damgasını vurup «Biruni asrı» denmiştir.
• Matematik,Astronomi,Geometri,Fizik,Kimya,Tıp,Eczacılık gibi
30 kadar ilim dalında çalışmalar yaptı,eserler verdi.
• Dünyanın yuvarlak ve dönmekte olduğunu (Galile’den 500
sene önce),yer çekiminin varlığını Newton’dan asırlarca önce
ortaya koydu.
• Eserleri halen Batı dünyasında kaynak eser olarak
kullanılmaktadır.
Sabit b.Kurra (Urfa 821-Bağdat 901)
Dünyanın çapını ve iki meridyen
arası uzaklığı doğru olarak
hesaplayan ilk bilginlerdendir
9.Yüzyılda
yaşamış
Sabit bin Kurra
EL-HAREZMİ
Sıfırın mucidi – Logaritma ve Cebir’in babası
Pascal Üçgeni olarak bilinen
matematikteki bu tabloyu
400 sene önceden ortaya
koyan Müslüman bilim
adamı kimdir?
a) Harezmi
b) İbn-i Sina c) Biruni d) El-Kerhi
EL-KERHİ
Batılıların Avı Senna diye
isimlendirdikleri El-Kanunu fit-tıb
adlı eseri 400 yıl Avrupa’da
okutulan Kimya ve felsefe adamı
Türk bilgini kimdir?
a) Biruni
b) İbni Sina c) El Kindi d) El-Harezmi
İBNİ SİNA
ÇALIŞMA SORULARI
1. İlk Müslüman Türk devleti aşağıdakilerden hangisidir ?
a)Osmanlılar
b)Selçuklular
c) Uygurlar
d)Karahanlılar
e)Gazneliler
2. Aşağıdak ilerden ha ng is i
Müslüma n olmadan önce Türkler
arasında yaygın
olan dinlerden değildir?
a ) G ö k Ta nrı Dini
b)Budizm
c)Şamanizm
d)Hinduizm
e) Maniheizm
3.Çinliler ile Abbasiler arasında 751’de
yapılan savaşta Türkler Abbasilerin tarafını
tutmuş ve yakınlık başlamıştı. Bu savaş
aşağıdakilerden hangisidir?
a) Malazgirt
b) Nihavend
c) Kudüs
d) Talas
e) Kadisiye
4. ‘‘ Türkler, kendi dinlerinden ne kadar ayrı
olursa olsun, hiç kimseyi dininden ve
inancından dolayı rahatsız etmezler’’
Dö La Motray’ın yukarıdaki sözünde en açık
aşağıdakilerden hangisini buluruz?
a) Mal hürriyeti
b) Din hürriyeti
c) Can hürriyeti
d) Namus hürriyeti
5. Hanefilik aşağıdaki alimlerden hangisinin görüş
ve düşünceleri doğrultusunda oluşmuştur?
a) İmam Şafii
c) İmam Maturidi
b) Numan bin Sabit
d) Mevlana e) İmam Eş’ari
6. İmam Maturidi, yaptığı çalışmalar ve
ortaya koyduğu görüşlerle aşağıdaki
ilim dallarından hangisinde meşhur
olmuştur?
a) Fıkıh b) Tefsir c) Hadis
d) Kelam e) İslam Tarihi
7. Aşağıdaki sanat dallarından hangisinin
gelişmesinde Türklerin katkısı en az
olmuştur?
a) Hat
b) Ebru
c) Resim
d) Tezhip
e) Minyatür
8. “Gelin canlar bir olalım.”, “Bir olalım, iri
olalım, diri olalım.” diyerek toplumda birlik ve
düzenin sağlanmasını, insanların kardeşçe
yaşamalarını isteyen Türk-İslam büyüğü kimdir?
a)Hacı Bektaş Veli
b) Mevlânâ
c) Yunus Emre
d) Ahi Evran
e) Şafii
9. “Türk tasavvuf edebiyatının en büyük
şairlerinden biridir. Türkçeyi çok sade bir
şekilde kullanmış ve şiirleri tüm Anadolu’da
halkın dilinden eksik olmamıştır.”
Yukarıda anlatılan Türk-İslam büyüğü kimdir?
a) Ebu Hanife
b) Ahi Evran
c) Hacı Bayram Veli
d) Yunus Emre
e) Eş’ari
10. Ölüm gününü, çok sevdiği Allah’a
kavuşacağı gün olarak gören ve bundan dolayı
ölüm günü için düğün günü anlamına gelen
“Şebiarus” ifadesini kullanan «Mesnevi»
yazarı
Türk-İslam büyüğü kimdir?
a)Yunus Emre b) Mevlânâ c) Hacı Bektaş Veli
d) Ebu Hanife e) Maturidi
11. (1103 Sayram– 1165 Yasi Kazakistan ),
Mevlana ,Hacı Bektaşi Veli ve Yunus Emre’yi
etkilemiş, ünlü Türk mutasavvıf ve divan sahibi şair
kimdir?
a) Ahi Evran
b) Yunus Emre
c) Hacı Bayram Veli
d) Ahmed Yesevi
e) Hacı Bektaşi Veli
12. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde
Anadolu’da kurulup gelişen dini-sosyal
içerikli bir esnaf teşkilatıdır.
Bu teşkilatın adını ve kurucusunu yazınız.
a)Mevlevilik-Mevlana
b) Ahilik-Ahi Evran
c) Yesevilik-Ahmet Yesevi
d) Bayramilik-Hacı Bayram Veli
e) Hanefilik-Ebu Hanife
13. «Makalat» isimli eserinde «4 kapı 40 makam»
prensibine göre görüşlerini açıklayan tasavvuf bilgini
kimdir?
a) Hacı Bektaş-ı Veli b) Ahmet Yesevi c)Yunus Emre
d) Ahi Evran e) Hacı Bayram Veli
14. 10.yy.’da yaşamış Galile’den 500 yıl evvel
dünyanın döndüğünü ispatlayan,18 elementin özgül
ağırlıklarını ortaya koyan eserleri halen Avrupa’da
okutulan Müslüman Türk bilim adamı
aşağıdakilerden hangisidir?
a) Uluğ Bey
b) Razi
c) Biruni
d) İbn-i Sina
e) Evliya Çelebi
15. İslâm kültür ve uygarlığının
üstünlüğünün batı dünyasına yansımaları çok
çeşitli olmuştur. Aşağıdakilerden hangisi
bunlardan biri değildir?
a) Rönesans hareketleri hızlanmıştır.
b) Önemli eserler Latince’ye çevrilmiştir.
c) İslâm kültür ve uygarlığı batı dünyasını
cezbetmiştir.
d) İslâm kültürüne tamamen düşman olmuşlardır.
e) İslam’ın bilime verdiği önemden
etkilenmişlerdir.
16.
( I ) Divan-ı Hikmet, Türk tasavvuf edebiyatının en eski
ve en önemli eseridir.
(II) Hacı Bektaş Veli, “Divanü Lügati’t-Türk” isimli eseri
yazmıştır.
(III) Nizamülmülk İstanbul’da Nizamiye Medresesini
kurmuştur.
(IV) Türklerde İslam anlayışının oluşmasında Allah sevgisini,
Hz. Muhammed’in sünnetine bağlılığı, hoşgörüyü ve
fakirlere yardımı öğütleyen tasavvuf önderleri etkili
olmuştur.
Yukarıdakilerden hangisi ya da hangileri doğrudur?
a) I
b) I – II
c) I- IV
d) IV
e) Hepsi
17. Pascal Üçgeni olarak bilinen matematikteki
bu tabloyu Pascal’dan 400 sene önce ortaya
koyan Müslüman bilim adamı kimdir?
a) Harezmi
b) İbn-i Sina
c) Biruni
d) El-Kindi
e) El-Kerhi
18. Batılıların Avı Senna diye
isimlendirdikleri «El-Kanunu fit-tıb» adlı
eseri 400 yıl Avrupa’da okutulan Tıp,
Kimya ve felsefe adamı Türk bilgini
kimdir?
a) Biruni
b)Sabit bin Kurra
c) İbni Sina
d) El-Harezmi
e) El Kindi
19. Aşağıdakilerden hangisi Türklerin İslamiyeti kabul etmesinde
etkili olan faktörlerden değildir?
a) İslam dininin sahip olduğu hoşgörü ve sevgi anlayışı.
b) İslam dininin Türklerin mizacına uygun olması.
c) Türklerin inançlarıyla İslamiyetin birbirine yakın esaslar içermesi.
d) Türklerin kılıç zoruyla müslüman olması.
e) Türkler üzerinde İslam’ı anlatan etkili şahısların olması.
20. Wright Kardeşler’den 1023 yıl önce
bir cihaz yaparak bununla ilk uçuşu
gerçekleştiren Müslüman bilim adamı
kimdir?
a) Hazerfan Ahmet Çelebi
b) Abbas bin Firnas
c) İbn Sina
d) Cabir b.Hayyan
e)Harezmi
Download