Hazırlayan: AHMET YASİN DİKMEN 9.Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 7.Ünite Notları İSLAM ÖNCESİ TÜRKLER • İslam öncesi Türklerde Göktanrı inancı vardı. • Peygamberi ve Kitabı olmayan bu dinde, tek Tanrı inancı vardı. • Türkistan ve Maveraunnehir’de yerleşik hayata geçen Türkler arasında, 5. ve 6.yüzyıllar arasında Budizm,Zerdüşlük,Maniheizm ve Hristiyanlık dinleriyle tanışmışlardı. TÜRKLERİN MÜSLÜMAN OLMASINA ETKİ EDEN FAKTÖRLER İslam dininin sahip olduğu hoşgörü ve sevgi anlayışı Türklerin inançlarıyla İslamiyetin birbirine yakın esaslar içermesi İslamiyetin Türklerin mizacına uygun olması TÜRKLERİN MÜSLÜMAN OLUŞU Türklerle Müslümanlar arasındaki ilk doğrudan ilişki Halife Hz. Ömer zamanında gerçekleşmiştir. Kadisiye (636) ve Nihavend (637) savaşlarında Sasanileri yenen Müslümanlar, Ceyhun Irmağı’nı geçip Türklerin yaşadığı bölgelere kadar ilerlemişlerdir. Ancak Halife Hz. Ömer’in emriyle İslam ordusu Türklerle bir çatışmaya girmeden geri dönmüştür. TÜRKLERİN MÜSLÜMAN OLUŞU • Halife Hz. Osman dönemine gelindiğinde • ise İslam ordusu Türklerin yaşadığı Buhara, Taşkent, Semerkant, Beykent gibi bazı yerlere akınlar düzenlemişlerdir. Fakat bu akınlarda • Müslüman askerlerle Türkler arasında önemli bir savaş ve çatışma olmamıştır. TÜRKLERİN MÜSLÜMAN OLUŞU • Emeviler Dönemi’nde (661-750) ise bazı halife ve idarecilerin ırkçı bir politika izlemeleri, • Arap olmayanlara karşı olan sert tutum ve davranışları nedeniyle Türklerle Müslümanlar arasında • iyi ilişkiler kurulamamıştır. Bu durum Türkler arasında İslam’ın yayılmasına engel olmuştur. TÜRKLERİN MÜSLÜMAN OLUŞU • 750’de Emeviler yıkıldı ve Abbasiler Dönemi (750-1258) başladı. Bu dönemde Türklerle Müslümanlar • arasında olumlu gelişmeler oldu. • Ayrıca 751 yılında yapılan Talas Savaşı’nda Türklerle • İslam ordusu Çinlilere karşı birlikte savaştılar ve büyük bir zafer elde ettiler. • Bu durum Türklerle • Müslümanlar arasında olumlu ilişkilerin gelişmesini sağladı. Abbasiler, başta ordu olmak üzere • çeşitli devlet kademelerinde Türklere görevler verdiler. TÜRKLERİN MÜSLÜMAN OLUŞU • Bu nedenle de İslamiyet Türkler arasında hızla • yayılmaya başladı. Türkler kitleler hâlinde Müslüman oldular. Onuncu yüzyıla gelindiğinde hem halkı hem de yöneticileri Türk olan • Müslüman Türk devletleri ortaya çıktı. Bunlar İtil Volgo BulgarDevleti (920), Karahanlılar (945) • ve Gazneliler (963)’Büyük Anadolu Selçukluları(1040-1157)’dır. KARAHANLILAR • Karahanlılar, Doğu ve Batı Türkistan’da hüküm sürmüş ilk Müslüman Türk devletidir (840-1212). • Kurucusu Bilge Kül Kadir Handır. Karahanlı Hükümdarı Satuk Buğra Han, âlim ve sûfîlerin etkisiyle halkı ve maiyetiyle birlikte Müslüman oldu (944-945). Abdülkerim adını alan Satuk Buğra Han, Karahanlılar’ın batıdaki topraklarında İslâmiyet’in yayılması için çalıştı. Onun Müslüman olması ve Karahanlılar’ın İslâmiyet’i kabulü Orta Asya Türklerinin tarihini etkileyen büyük bir hadise olmuştur. GAZNELİLER • İkinci büyük Müslüman Türk devleti Gazneliler(963) Sâmânîler’in kumandanlarından Alptegin tarafından kuruldu. • İslam dininin yayılmasında önemli rol alan diğer bir Türk devleti de Gaznelilerdir. İkinci büyük Müslüman Türk devletidir. • İslam, otuz iki yıl tahtta kalmış Sultan Mahmut zamanında yayılma imkânı bulmuştur. • Gazneli Mahmud, Hindistan’a birçok sefer düzenleyerek bölgede İslâmiyet’in yayılmasında önemli rol oynadı. SELÇUKLULAR • X. yüzyılda çeşitli ülkelerden Oğuzlar’ın hâkimiyetindeki şehirlere gelen Müslüman tacirlerin, derviş ve şeyhlerin gayretleri sonucu İslamiyet, Türkler arasında büyük bir hızla yayıldı. Kalabalık Türk kitlelerinin İslamiyet’i seçtiği bu dönemde Sultan Selçuk’un Cend’de 375 (985) yılında İslamiyet’i kabul etmesi Türk tarihinde bir dönüm noktasıdır. • Selçuk Bey, Buhara ve Hârizm’den davet ettiği din adamları vasıtasıyla Oğuzlar arasında İslamiyet’in yayılmasını sağladı ve Oğuzların büyük çoğunluğu XI. yüzyılın başlarında Müslüman oldu. KIPÇAKLAR VE UYGURLAR • Kıpçak bozkırlarındaki İslamlaşma süreci ise XIV. yüzyıla kadar devam etti. • İslamiyet, Doğu Türkistan’da Uygurlar arasında XIV. yüzyıldan itibaren büyük bir hızla yayıldı ve XV. yüzyılın sonlarında Uygurların tamamı İslam’a girdi. On iki imamın sekizincisi olan Ali erRıza başta olmak üzere Türkistan’a gelen ehl-i beytten bazı kişiler, İslam’ın Türkler arasında yayılmasına katkı sağlamışlardır. • Kendimizi Sınayalım Aşağıdakilerden hangisi Müslüman olmadan ö n c e Tü r k l e r a r a s ı n d a y a y g ı n o l a n d i n l e r d e n değildir? a) c) G ö k Ta n r ı D i n i H r i st i y a n l ı k b) B u d i z m d) H i n d u i z m •Cevap: Hinduizm İslam dinini resmi olarak kabul eden ilk Türk devleti hangisidir? A)Göktürkler B)Gazneniler C)Karahanlılar D)Osmanlılar KARAHANLILAR 2. Türklerde İslam Anlayışının Oluşmasında Etkili Olan Şahıslar • Türklerde İslam anlayışının oluşmasında; Allah sevgisini, Hz. Muhammed'in sünnetine bağlılığı, hoşgörüyü ve fakirlere yardımı öğütleyen tasavvuf önderleri ile dervişler etkili olmuştur. • Kur'an ve sünnet esaslarından hareketle oluşturdukları dini düşünceyi, güzel ahlakı ve ibadetleri halka anlatan, insanların her türlü dini sorunlarına adil ve mantıklı çözümler üreten âlimlerin de İslam anlayışının oluşmasına katkıları olmuştur. 1. İmam-ı Azam Ebu Hanife • Ebu Hanife(Numan Bin Sabit),Kufe’de 699 yılında doğmuş ve 767 yılında Bağdat’ta vefat etmiştir. • İslam Hukukunu sistemleştiren temel esaslar belirleyerek Hanefi mezhebinin önderi olmuştur.Ebu Hanife,Kur’an ve Hz.Muhammed’in sünnetini aklın ilkeleri doğrultusunda yorumlamıştır. • Ebu Hanife üstün zekası, Kur’an ve sünneti iyi bilmesi, yeni müslüman olmuş insanların problemlerine uygun yorumlar geliştiren kabiliyetiyle temel çerçevesini belirlediği hanefilik, başta Türkler olmak üzere Arap olmayan halklar arasında daha fazla rağbet görmüştür. • Ebu Hanifeningörüşleri: Türkiye, Pakistan, Afganistan, Orta Asya ve Balkanlarda yaygındır. • Ebu Hanife,dini konularda hüküm verirken öncelikle Kur’an ve sünnete baş vurmuştur.Daha sonra ise sahabelerin görüşlerini ve kıyası esas almıştır.Ebu Hanife bir çok öğrenci yetiştirmiştir.İmam Ebu Yusuf,İmam Muhammed bunların en meşhurlarıdır. • İmam-ı Azam İslamın inanç esasları ile ilgili “Fıkhu’l-Ekber” adlı eseri yazmıştır. 2. Maturidi • İmam Maturudi 852 Semerkand Maturid denilen yerde doğmuş,944’de de Semerkand’ta vefat etmiştir.Maturidi küçük yaşlardan itibaren Semerkand’ta ilim tahsil etmeye başlamış;Kelam,Tefsir,Hadis,Fıkıh gibi islamı ilimlerde kendini yetiştirmiştir. • Bu ilimler arasından Kelam ilminde meşhur olmuştur. • Maturidi,genç yaşta ilim tahsil ettiği medresenin başına geçmiştir. • Maturidi’nin yaşadığı dönemde İslam dini geniş bir coğrafyaya yayılmış farklı toplumlardan çok sayıda insan islamiyeti kabul etmiştir. İmam Maturidi’nin “Kitab-u Tevhid ve Makalat” adlı eserleri kelamla,”Tevilatul Kur’an” ise tefsirle igilidir. • İmam Maturidi İslamın inanç esaslarını,Kur’an ve sünnet doğrultusunda akli delillerle temellendirmiş ve savunmuştur.Onun bu alandaki görüşleri doğrultusunda İtikadi mezheplerden biri olan Maturidilik ortaya çıkmıştır. • İmam Maturidi’nin görüşleri Semerkand,Pakistan,Afganista n,Türkiye,Kafkasya,Balkanlar orta doğu gibi bir çok bölge ve ülkede yayılmıştır. 3. Şafii • • • • • İmam Şafii,767’de Filistinin Gazne şehrinde doğmuş, 819’da Mısır’da vefat etmiştir.Annesi İmam Şafiyi küçük yaşta Mekke’ye götürmüştür. Burada ilk öğrenimini görmüş Kur’an-ı Kerimi ezberlemiş,bir çok hocadan dini ilimler tahsil etmiştir. Daha sonra Medineye gitmiş ve dönemin büyük alimlerinden olan İmam Malikten ilim tahsil etmiştir. Medineden sonra Bağdata gelmiş ve ünlü alim Hasan Eşşeybani’nin ilminden istifade etmiştir. İmam Şafi başta Fıkıh ve Hadis olmak üzere İslami ilimlerde derin bir bilgiye sahiptir. Fıkıh mezheplerinden biri olan Şafiilik onun görüş ve düşünceleri çerçevesinde oluşmuştur. • İmam Şafinin mezhebi delil olarak kitap, sünnet, icma ve kıyası almıştır.Bağdat’tan sonra Mısır’a gitmiş ve burada vefat edene kadar yaşamıştır. • Şafi mezhebi Mısır,Suriye,Irak ,Kafkaslar ve özellikle ülkemizin doğu bölgesinde yayılmıştır. İmam Şafi diyor ki: • İlim öğrenmek,nafile namaz kılmaktan daha değerlidir. • Sadık dost,arkadaşının üzüntüsüne ve sevincine ortak olandır. • Yüksek meziyetli insanlar,kendilerinde üstünlük görmeyenlerdir. 4. Eş’ari • Yemenli meşhur sahabi, Ebu Musa Eş’ari’nin soyundan gelen Eş’ari, 874 yılında Basra’da doğmuş ve 936 yılında Bağdat’ta vefat etmiştir. • Gençlik yıllarında Mu’tezile mezhebinin görüşlerini benimsemiştir. • Daha sonra hocası ile ilmî tartışmalarda bulunmuş ve görüş ayrılığı yaşamıştır. Bu nedenle de Mu’tezile • mezhebinden ayrılmıştır. • İmam Eş’arî’nin düşünceleri ve görüşleri itikadî mezheplerden biri olan Eş’arîliğin doğmasını sağlamıştır. • Onun itikadî konularla ilgili görüşlerini içeren en önemli eseri “Makâlâtü’l-İslamiyyin”dir. İmam Eş’arî’nin görüşleri Hindistan’dan Endülüs’e kadar birçok ülkede Müslümanlar tarafından kabul görmüş ve yayılmıştır. Özellikle de Türkler tarafından benimsendiği görülmektedir. İnançla (itikat) ilgili mezheplerden birisinin Eş’arilik olduğunu biliyor muydunuz? İşte bu Eşarilik Mezhebinin kurucusu İmam Eş’ari’dir. TARTIŞALIM Geçmişte atalarımız döneminde zengin müslümanlar İstanbul’un belirli noktalarına yerleşirilmiş mermerden oyuk taşların içerisine onurlu dilenmeyen fakirler için altın para atıyorlar.Taşların başında herhangi bir güvenlik önlemi yok. Yani isteyen istediği kadar alabilir. Ve bir sonraki güne altın devredebiliyor. Uygulama yıllarca devam ediyor. Bu olayı doğru davranış açısından değerlendirelim. Süheyl Ünver Hayat Tarih Dergisi,1967.S 11 • Kendimizi sınayalım. Hanefilik aşağıdaki alimlerden hangisinin görüş ve düşünceleri doğrultusunda oluşmuştur? a) İmam Şafii b) İmam Azam c) İmam Maturidi d) Mevlana e) İmam Eş’ari İmam Azam • İmam Maturidi, yaptığı çalışmalar ve ortaya koyduğu görüşlerle aşağıdaki ilim dallarından hangisinde meşhur olmuştur? a) Fıkıh b) Tefsir c) Hadis d) Kelam e) İslam Tarihi KELAM 5. Ahmet Yesevi Ahmet Yesevi (1103 Sayram –ö.1165 Yasi Kazakistan),ünlü Türk mutasavvıf ve şair. Yesevi yolunun öncüsüdür. Yaygın olan kanaate göre, Hacı Bektaşi Veli, Mevlana ve Yunus Emre gibi mutasavvıfları da etkilemiştir. Arapça ve Farsça bilmesine rağmen şiirlerini Türkçe söylemiştir. Küçük yaşta anne babasını kaybetmiş, ablasıyla Yesi şehrine gelerek alim ve sufi Arslan Baba’dan ders almıştır. Daha sonra Buhara’da Yusuf Hemedani’nin yanında eğitimini tamamlamıştır. Ahmet Yesevi’nin hikmet adlı şiirleri, Divan-ı Hikmet adlı kitapta toplanmıştır. “Sünnet imiş, kâfir de olsa incitme sen, Huda bizardır, kat yürekli gönül incitenden, Allah (c.c) şahit, öyle kula hazırdır cehennem.” Ahmet Yesevî, Divan-ı Hikmet, s. 72. 6. Ahi Evran • Ahî Evran, 13.yüzyılda Asya’dan Anadolu’ya gelip yerleşen mutasavvıflardan biridir. Doğum ve ölüm tarihleri kesin olarak bilinmemekle beraber • 14.yüzyılın başlarında, 93 yaşlarında vefat ettiği tahmin edilmektedir. • Asıl adı Şeyh Nasıruddin Muhammed bin Abbas’tır. • Anadolu’da birçok şehri dolaşarak Ahilik teşkilatının kurulmasına öncülük etmiştir. O, hayatının son zamanlarını Kırşehir’de geçirmiştir. Ahi Evran’ın kurulmasına öncülük ettiği ahilik teşkilatı, bir meslek kuruluşu olmanın yanı sıra insanlara dini ve ahlaki terbiyenin verilmesinde önemli rol oynamıştır. Ahî Evran Türbesi - Kırşehir Ahiliğin Temel ilkeleri özet olarak; Ahilik esasen «Eline,diline ve beline sahip olmak; alnı,sofrası ve kapısı açık olmak» şeklinde özetlenebilir. Ahilik kurumuna sadece esnaf, sanatkar ve meslek sahibi olanların kabul edilmesi; sır saklama,gerçekçilik ve uyanıklık,cömertlik,tevazu ve kanaat, misafirberlik, yardımlaşma, insan sevgisi, kardeşlik, eğitim,ilim. Ahilik haftası ülkemizde ne zaman ve nasıl kutlanmaktadır? Gel, gel, ne olursan ol yine gel, ister kâfir, ister Mecusi, ister puta tapan ol yine gel, bizim dergâhımız, ümitsizlik dergâhı değildir, yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel... 7. Mevlana • İslam ve tasavvuf dünyasında tanınmış bir Fars kökenli şair, düşünce adamı ve Mevlevi yolunun öncüsüdür. Mevlana Celaleddin-i Rumi, dönemin İslam kültür merkezlerinden Belh kentinde hocalık yapan Bahaeddin Veled’in oğludur. • Bahâeddin Veled ailesiyle birlikte Belh’ten Konya’ya gelmiştir. • Mevlânâ ilk eğitimini babasından almıştır. • Daha sonra Karaman’da medresede eğitimine devam • etmiştir. Arapça ve Farsçayı en iyi şekilde öğrenmiştir. Tefsir, hadis, fıkıh gibi ilimlerde derinleşmiştir. • Mevlânâ, dönemin ünlü Sufilerinden Şemsi Tebrizi ile tanıştıktan sonra kendisini tasavvufa vermiştir. • Şemsi Tebrizi’den tasavvuf dersleri almıştır. Daha sonra inzivaya çekilmiş ve bu sırada meşhur eseri “Mesnevî”yi • kaleme almıştır. Mevlana Camisi ve Türbesi -Konya • Mevlânâ gerek eserlerinde gerekse sohbetlerinde ilahî aşk, insan sevgisi, hoşgörü, tevazu, şefkat, • merhamet, doğruluk, cömertlik ve alçak gönüllülük gibi konular üzerinde durmuştur. • Hayatını “Hamdım, piştim, yandım.” sözleri ile özetleyen Mevlânâ, 1273 tarihinde vefat etmiştir. Ölüm gününü, çok sevdiği Allah’a kavuşacağı an olarak gören Mevlânâ, bu mutlu gün için düğün günü anlamına gelen “Şebiarus” ifadesini kullanmıştır. …………….(1103 Sayram – 1165 Yasi Kazakistan ),ünlü Türk mutasavvıf ve şair. Mevlana , Hacı Bektaşi Veli ve Yunus Emre’yi etkilemiştir. Yukarıdaki boşluğa uygun olan hangisidir? a) Yunus Emre b) Ahmet Yesevi c) İmam Azam d) Ahi Evran 13.Yüzyılda Anadolu’ya gelen ilk Türk mutasavvıflarından biri olan ……………asıl adı Şeyh Nasıruddin Muhammed bin Abbas’tır. ……….;Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde Anadolu’da kurulup gelişen dini-sosyal içerikli bir esnaf teşkilatıdır. Köylere ve kasabalara kadar yaygınlaşmış olan bu teşkilatın temel ilkesi, dürüst esnaflık, yardımlaşma ve toplumun düzenini korumadır. Yukarıdaki boşluğa uygun olan hangisidir? c) Ahi Evran’ınAhilik a) Mevlana’nınMevlevilik b) Ahmet Yesevi’ninYesevilik d) İmam-ı AzamHanefilik “Gelin canlar bir olalım. Bir olalım, iri olalım, diri olalım.” Hacı Bektaş Veli 8.Hacı Bektaş Veli • Hacı Bektaş Veli, 1210’da Horasan’da doğmuş, 1271’de Nevşehir’de vefat etmiştir. • Hacı Bektaş Veli insan sevgisini, hoşgörüyü, • dostluk ve kardeşliği ön plana çıkararak insanlara İslam’ı anlatmıştır. • Hocası Ahmet Yesevî’den aldığı tasavvuf terbiyesi ve örnek kişiliği ile • insanları iyiye, doğruya yönlendirmiş, onları derinden etkilemiştir. • Böylece Anadolu’da İslamiyetin yayılmasına katkı sağlamıştır. Hacı Bektaş Veli, Anadolu’da sosyal, dinî, iktisadi ve askerî bir yapılanma olan Ahilik teşkilatı içinde yer almıştır. Onun ünü, tüm Osmanlı gazileri arasında yayılmıştır. Osmanlı sultanları, Yeniçeri Ocağını kurdukları zaman Hacı Bektaş Veli’nin, gaziler arasındaki saygınlığı sebebiyle bu ocağı ona bağlamışlardır. Böylece Hacı Bektaş’ın hatırası, Anadolu’dan Balkanlara kadar uzanan geniş bir coğrafyada yaşatılmıştır Bizim erkânımız; ahlakı Muhammedî ve edebi Ali’dir. • Çalışmadan geçinenler, bizden değildir. • Edep elbisesini, sırtınızdan ölünceye kadar çıkartmayınız. • İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır. • İman bir hazinedir. Akıl hazinedardır. • Okunacak en büyük kitap insandır. • Nefsine, hiddetine, eline, beline, diline sahip ol. • Düşmanınızın dahi insan olduğunu unutmayınız. • İncinsen de incitme. • Doğruluk, dost kapısıdır. Makâlât Hacı Bektaş Veli “Makâlât” isimli eserinde görüşlerini, 4 kapı 40 makam şeklinde açıklamıştır. Gelin tanış olalım, İşin kolayın tutalım. Sevelim sevilelim, Dünya kimseye kalmaz. Yunus Emre 9. Yunus Emre • Yunus Emre’nin, 1240-1320 yılları arasında yaşadığı kabul edilmektedir. • Yunus Emre, Türk tasavvuf edebiyatının en büyük şairidir. Türkçeyi çok sade bir şekilde kullanmış ve şiirleri tüm Anadolu’da halkın dilinden eksik olmamıştır. • İslam kültürünün, güzel ahlakın ve ilahî sevginin halk arasında yaygınlaşmasında Yunus Emre’nin büyük rolü vardır. Yunus Emre’nin temsilî resmi O şiirlerinde, içtenlikle Allah sevgisini terennüm etmiş ve bu dünyaya kavga için değil sevgi için geldiğine inanmıştır. “Ben gelmedim davi için, Benim işim sevi için, Dostun evi gönüllerdir, Gönüller yapmaya geldik.” • Yunus Emre; din, mezhep, ırk ve renk ayrımı yapmaksızın herkese sevgi ve hoşgörüyle yaklaşmayı esas almıştır. Bunu da • “Yaratılanı severiz, Yaradan’dan ötürü.” sözüyle ifade etmiştir. «Makalat» isimli eserinde «4 kapı 40 makam» prensibine göre görüşlerini açıklayan tasavvuf bilgini kimdir? a) Hacı Bektaş-ı Veli b) Ahmet Yesevi c)Yunus Emre d) Ahi Evran Hacı Bektaş Veli “Türk tasavvuf edebiyatının en büyük şairlerinden biridir. Türkçeyi çok sade bir şekilde kullanmış ve şiirleri tüm Anadolu’da halkın dilinden eksik olmamıştır.” Yukarıda anlatılan Türk-İslam büyüğü kimdir? a)Yunus Emre b) Ahi Evran c) Hacı Bayram Veli d) Ebu Hanife Yunus Emre 3.Türklerin İslam Medeniyetine Katkıları: • Türklerin İslam medeniyetlerinin gelişip güçlenmesinde de önemli katkıları olmuştur. • Türkler,hakim oldukları topraklarda medreseler,hanlar,hamamlar,kervansaray lar,hastaneler,camiler,türbeler yapmışlardır.Türkler arasında yetişen bilim adamları ünlü sanatçılar ve edebiyatçılar yaptıkları çalışmalar ve ortaya koydukları eserlerde İslam kültürünün gelişip zenginlenmesini sağlamışlardır. • Türklerin İslam medeniyetine katkılarını;dini ilimler,pozitif ilimler,sanat ve edebiyat alanı olmak üzere 3 grupta ele alabiliriz. •Türkler,dil ve edebiyat alanında yaptıkları çalışmalarda Türk-İslam medeniyetinin temelini atmışlardır. •Yusuf Has Hacib’in “Kutadgu Bilig” ve Kaşgarlı Mahmud’un “Divan-ü Lügati’t-Türk” isimli eserleri,Türk –İslam edebiyatının ilk örnekleridir. •Ali Şair Nevai.Fuzuli,Mevlana,Hoca Ahmet Yesevi,Hacı Bektaş Veli,Yunus Emre,Süleyman Çelebi,Karacaoğlam ve Kaygusuz Abdal gibi şahsiyetler, kaleme aldıkları seçkin eserlerle hem divan edebiyatının en güzel örneklerini meydana getirmişler hem de tasavvuf edebiyatına yön vermişlerdir. • Türk-İslam edebiyatının gelişmesine bağlı musikide de büyük ilerlemeler sağlanmıştır.Türkler arasında yetişen büyük müzisyenler,İslam dünyasının en seçkin eserlerini ortaya koymuşlardır.Dede Efendi,Itri,3.Selim ve Hacı Arif Bey büyük Türk bestekarları olarak İslam kültürünün zenginleşmesine önemli katkılar sağlamışlardır. Bu mimari zevkin yansımalarını camilerin yanı sıra medreseler, kervansaraylar,hanlar,hamamlar,türbeler, imaretler, daruş-şifalar,çeşmeler ve köprülerde görmek mümkündür. • Hüsnühat,süsleme,tezhip,minyatür ve ebru gibi sanatların doğup gelişmesinde de Türklerin önemli katkıları olmuştur. • Kuran’ı güzel yazma arzusuyla yaygınlık kazanan hat sanatı,İslam medeniyetinin en özgün yanını oluşturmaktadır. • Nizamulmülk tarafından Bağdat’ta kurulan Nizamiye Medresesi,Semerkant’da kurulan Uluğ Bey Medresesi,İstanbul’da kurulan Fatih ve Süleymaniye Medreseleri İslam Kültür ve medeniyetine önemli katkılar sağlayan birçok bilgin yetiştirmiştir. • Bu medreselerde astronomi,matematik,geo metri ve tıp ilimlerine ayrı bir önem verilmiştir. İslam Dünyasında ilk medrese olan Nizamiye Medreseleri’nin kurucusu Nizamulmülk Türk-İslam Uygarlığının,Bilim ve Teknolojiye Olan Katkıları: • Medeniyet,dünyadaki bütün milletlerin ortak malıdır.Her toplumun bugünkü medeniyet çizgisinde az olsun çok olsun bir payı vardır. • Bu pay sadece Avrupalılara ait değildir.Bu medeniyet paydasında Çin,Mısır,Hint,Roma,Yahudi,Hıristiyan,İslam v.b. Medeniyetlerin de bir payı vardır. • Batı bugünkü seviyesine sadece kendi kendilerine gelmemiştir.Müslüman bilim adamlarından bir sahada etkilenmişlerdir.Bilim alanındaki keşiflerin bir çoğu,9.yüzyıldan 14.yüzyıla kadar uzanan dünya tarihinde,dönemin en ileri uygarlığı olan “İslam Uygalığı”nın ürünüdür. • Akıla ve bilgiye dayanan bu uygarlık,dünyanın bugün sahip olduğu pek çok değere de kaynaklık etmiştir. • Müslüman bilim adamları öncelikle,bilim evrensel olduğu için – “İlim Çinde de olsa gidip alınız.”(H.Şerif)• Batı’da Roma ve doğuda başta Çin olmak üzere,diğer devletlerde geliştirilen bilim ve teknolojiyi rehber almışlar ve önemli kaynakları tercüme etmişlerdir.Elde ettikleri bilgileri değerlendirip yorumlayarak bilim ve tennolojiye özgün olarak katkıda bulunmaya başlamışlardır.5.yüzyılın ikinci yarısında doğup gelişen İslamiyet,deneye ve gözleme dayalı bilimin gelişmesinde önemli bir rol oynamıştır. Kur’an’da ,evrenin yaratılışı ve kainatın düzeni ile ilgili ayetlerin bildirilmesi,İslam’da akla ,bilgiye ve bilgi sahibi olmaya büyük önem verilmesi,doğada Allah’ın varlığının delillerinin görülmesi; Ayrıca toplumsal yaşantının getirdiği ihtiyaçtan kaynaklanan (Oruç,namaz vakitleri için Astronomi) sebeplerle bilimsel ilerleme müslümanlarda görülmüştür. EL-KERHİ’NİN PASCAL’DAN 600 SENE ÖNCE YAPTIĞI ÜÇGEN: EL-KERHİ 11Y.Y PASCAL 17Y.Y • “Kimyasal maddeleri,uçucu maddeler,uçucu olmayan maddeler,yanmayan maddeler ve madenler” olarak dört grupta toplar.Cabir Bin Hayvan’ın bu çalışması,modern kimyanın kurucusu olarak bilinen Lavoisier’e öncülük eder. Cabir Bin Hayyan • Einstein’dan 1100 yıl önce 800 yılında,izafiyet teorisi ile uğraşır.El-Kindi,”Zaman cismin var olma süresidir,zamanla bilinebilen ve ölçülebilen hız ve yavaşlık da hareketin sonucudur.Zaman,mekan ve hareket birbirinden bağımsız değildir,göğe doğru çıkan bir insan ağacı küçük görür,inen insan ise büyük görür’der. El-Kindi İBNİ SİNA Büyük Türk bilginidir.Ailesi Belh’ten gelerek Buhara’ya yerleşmişti.İbni Sina,babası Abdullah,maliyeye ait bir görevle Afşan’dayken orada doğdu.Olağanüstü bir zeka sahibi olduğu için daha 10 yaşındayken Kur’an-ı Kerim’i ezberledi.18 yaşında çağının bütün ilimlerini öğrendi.57 yaşındayken Hemedan’da öldüğü zaman 150’den fazla eser bıraktı.Eserleri Latince’ye ve Almanca’ya çevrilmiş,tıp,kimya ve felsefe alanında Avrupa’ya ışık vermiştir. El- Kanun fi’t-Tıb, (ö.s), 1593, ‘Tıpta Kanun’(Tıp ile ilgili zamanının bilgilerini ihtiva eder. Orta çağda dört yüz yıl Batı’da ders kitabı olarak okutulmuştur. Latinceye on çevirisi yapılmıştır.) BİRUNİ 973-1051 • Yaşadığı çağa damgasını vurup «Biruni asrı» denmiştir. • Matematik,Astronomi,Geometri,Fizik,Kimya,Tıp,Eczacılık gibi 30 kadar ilim dalında çalışmalar yaptı,eserler verdi. • Dünyanın yuvarlak ve dönmekte olduğunu (Galile’den 500 sene önce),yer çekiminin varlığını Newton’dan asırlarca önce ortaya koydu. • Eserleri halen Batı dünyasında kaynak eser olarak kullanılmaktadır. Sabit b.Kurra (Urfa 821-Bağdat 901) Dünyanın çapını ve iki meridyen arası uzaklığı doğru olarak hesaplayan ilk bilginlerdendir 9.Yüzyılda yaşamış Sabit bin Kurra EL-HAREZMİ Sıfırın mucidi – Logaritma ve Cebir’in babası Pascal Üçgeni olarak bilinen matematikteki bu tabloyu 400 sene önceden ortaya koyan Müslüman bilim adamı kimdir? a) Harezmi b) İbn-i Sina c) Biruni d) El-Kerhi EL-KERHİ Batılıların Avı Senna diye isimlendirdikleri El-Kanunu fit-tıb adlı eseri 400 yıl Avrupa’da okutulan Kimya ve felsefe adamı Türk bilgini kimdir? a) Biruni b) İbni Sina c) El Kindi d) El-Harezmi İBNİ SİNA ÇALIŞMA SORULARI 1. İlk Müslüman Türk devleti aşağıdakilerden hangisidir ? a)Osmanlılar b)Selçuklular c) Uygurlar d)Karahanlılar e)Gazneliler 2. Aşağıdak ilerden ha ng is i Müslüma n olmadan önce Türkler arasında yaygın olan dinlerden değildir? a ) G ö k Ta nrı Dini b)Budizm c)Şamanizm d)Hinduizm e) Maniheizm 3.Çinliler ile Abbasiler arasında 751’de yapılan savaşta Türkler Abbasilerin tarafını tutmuş ve yakınlık başlamıştı. Bu savaş aşağıdakilerden hangisidir? a) Malazgirt b) Nihavend c) Kudüs d) Talas e) Kadisiye 4. ‘‘ Türkler, kendi dinlerinden ne kadar ayrı olursa olsun, hiç kimseyi dininden ve inancından dolayı rahatsız etmezler’’ Dö La Motray’ın yukarıdaki sözünde en açık aşağıdakilerden hangisini buluruz? a) Mal hürriyeti b) Din hürriyeti c) Can hürriyeti d) Namus hürriyeti 5. Hanefilik aşağıdaki alimlerden hangisinin görüş ve düşünceleri doğrultusunda oluşmuştur? a) İmam Şafii c) İmam Maturidi b) Numan bin Sabit d) Mevlana e) İmam Eş’ari 6. İmam Maturidi, yaptığı çalışmalar ve ortaya koyduğu görüşlerle aşağıdaki ilim dallarından hangisinde meşhur olmuştur? a) Fıkıh b) Tefsir c) Hadis d) Kelam e) İslam Tarihi 7. Aşağıdaki sanat dallarından hangisinin gelişmesinde Türklerin katkısı en az olmuştur? a) Hat b) Ebru c) Resim d) Tezhip e) Minyatür 8. “Gelin canlar bir olalım.”, “Bir olalım, iri olalım, diri olalım.” diyerek toplumda birlik ve düzenin sağlanmasını, insanların kardeşçe yaşamalarını isteyen Türk-İslam büyüğü kimdir? a)Hacı Bektaş Veli b) Mevlânâ c) Yunus Emre d) Ahi Evran e) Şafii 9. “Türk tasavvuf edebiyatının en büyük şairlerinden biridir. Türkçeyi çok sade bir şekilde kullanmış ve şiirleri tüm Anadolu’da halkın dilinden eksik olmamıştır.” Yukarıda anlatılan Türk-İslam büyüğü kimdir? a) Ebu Hanife b) Ahi Evran c) Hacı Bayram Veli d) Yunus Emre e) Eş’ari 10. Ölüm gününü, çok sevdiği Allah’a kavuşacağı gün olarak gören ve bundan dolayı ölüm günü için düğün günü anlamına gelen “Şebiarus” ifadesini kullanan «Mesnevi» yazarı Türk-İslam büyüğü kimdir? a)Yunus Emre b) Mevlânâ c) Hacı Bektaş Veli d) Ebu Hanife e) Maturidi 11. (1103 Sayram– 1165 Yasi Kazakistan ), Mevlana ,Hacı Bektaşi Veli ve Yunus Emre’yi etkilemiş, ünlü Türk mutasavvıf ve divan sahibi şair kimdir? a) Ahi Evran b) Yunus Emre c) Hacı Bayram Veli d) Ahmed Yesevi e) Hacı Bektaşi Veli 12. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde Anadolu’da kurulup gelişen dini-sosyal içerikli bir esnaf teşkilatıdır. Bu teşkilatın adını ve kurucusunu yazınız. a)Mevlevilik-Mevlana b) Ahilik-Ahi Evran c) Yesevilik-Ahmet Yesevi d) Bayramilik-Hacı Bayram Veli e) Hanefilik-Ebu Hanife 13. «Makalat» isimli eserinde «4 kapı 40 makam» prensibine göre görüşlerini açıklayan tasavvuf bilgini kimdir? a) Hacı Bektaş-ı Veli b) Ahmet Yesevi c)Yunus Emre d) Ahi Evran e) Hacı Bayram Veli 14. 10.yy.’da yaşamış Galile’den 500 yıl evvel dünyanın döndüğünü ispatlayan,18 elementin özgül ağırlıklarını ortaya koyan eserleri halen Avrupa’da okutulan Müslüman Türk bilim adamı aşağıdakilerden hangisidir? a) Uluğ Bey b) Razi c) Biruni d) İbn-i Sina e) Evliya Çelebi 15. İslâm kültür ve uygarlığının üstünlüğünün batı dünyasına yansımaları çok çeşitli olmuştur. Aşağıdakilerden hangisi bunlardan biri değildir? a) Rönesans hareketleri hızlanmıştır. b) Önemli eserler Latince’ye çevrilmiştir. c) İslâm kültür ve uygarlığı batı dünyasını cezbetmiştir. d) İslâm kültürüne tamamen düşman olmuşlardır. e) İslam’ın bilime verdiği önemden etkilenmişlerdir. 16. ( I ) Divan-ı Hikmet, Türk tasavvuf edebiyatının en eski ve en önemli eseridir. (II) Hacı Bektaş Veli, “Divanü Lügati’t-Türk” isimli eseri yazmıştır. (III) Nizamülmülk İstanbul’da Nizamiye Medresesini kurmuştur. (IV) Türklerde İslam anlayışının oluşmasında Allah sevgisini, Hz. Muhammed’in sünnetine bağlılığı, hoşgörüyü ve fakirlere yardımı öğütleyen tasavvuf önderleri etkili olmuştur. Yukarıdakilerden hangisi ya da hangileri doğrudur? a) I b) I – II c) I- IV d) IV e) Hepsi 17. Pascal Üçgeni olarak bilinen matematikteki bu tabloyu Pascal’dan 400 sene önce ortaya koyan Müslüman bilim adamı kimdir? a) Harezmi b) İbn-i Sina c) Biruni d) El-Kindi e) El-Kerhi 18. Batılıların Avı Senna diye isimlendirdikleri «El-Kanunu fit-tıb» adlı eseri 400 yıl Avrupa’da okutulan Tıp, Kimya ve felsefe adamı Türk bilgini kimdir? a) Biruni b)Sabit bin Kurra c) İbni Sina d) El-Harezmi e) El Kindi 19. Aşağıdakilerden hangisi Türklerin İslamiyeti kabul etmesinde etkili olan faktörlerden değildir? a) İslam dininin sahip olduğu hoşgörü ve sevgi anlayışı. b) İslam dininin Türklerin mizacına uygun olması. c) Türklerin inançlarıyla İslamiyetin birbirine yakın esaslar içermesi. d) Türklerin kılıç zoruyla müslüman olması. e) Türkler üzerinde İslam’ı anlatan etkili şahısların olması. 20. Wright Kardeşler’den 1023 yıl önce bir cihaz yaparak bununla ilk uçuşu gerçekleştiren Müslüman bilim adamı kimdir? a) Hazerfan Ahmet Çelebi b) Abbas bin Firnas c) İbn Sina d) Cabir b.Hayyan e)Harezmi