Harran Ün. ilahiyat Fak. Dergisi, Yıl:l 1, Sayı: 15, Ocak-I-Iaziran 2006 51 TEFSİRLERDE İSRAİLİYYAT KONUSUNA ELEŞTİREL BİR YAKLAŞıM Atilla YARGıcı* Özet İsrailiyyat ilk bakışta Yahudi kaynaklarda geçen ve tefsir kitaplarına giren bilgileri ifade ediyor görünse de, bu kavram, Yahudi, Hıristiyan ve daha başka İslam dışı kaynaklardan aktarılan bilgileri kapsamaktadır. Kur'an'da kısa olarak anlatılan peygamber lassalarını öğrenme ınerakı, israiliyyat bilgileri sahip olan elıl-i kitap uleınasına soru soıulınasına sebep olınuştur. Bu sorulara verilen Kıssacılat ve vaizler cevaplar zamanla tefsir kitaplarına girmiştir. konuşmalannda ayetlerden çok bu lassaları anlatmaya başlamış, bu da Kur'an'ın özünden uzaldaşınaya yol açınıştıt. Bu yüzden israili bilgilerde dolu olan ldasil<: tefsir kitaplaruu tercüme etmek yeı-ine, yeni tefsir çalışınalatı yapılınalı, israili bilgilere iltifat edilmemelidir. Anahtar Kelimeler: İsrailiyyat, Yahudi Kaynaldan, Hıristiyan Kaynaldan, peygamber lassaları, Ehl-i Kitap, Abdullah b. Selam, Ka'bu'l-Ahbar, Tefsir Kitapları. Critica! aproach to İsrailiyat in the Tafsirs Abstract Not only does israiliyat indicate lmowledge received from Jewish source, but also does it indicate knowledge received from Christian and onher nonislaınic sources. Stories of the prophets narrated in the Qur'an is very short. So soıne people was asking scholars of the People of The Book like Abd Allah b. Salaın, Kab al Ahbar about those stoı-ies. The answers given by those scholars, later entered books of tafsir. İslam preachers and narrators was narrating those stories received from jewish and christian sources. Musliıns listened to those * Yard. Doç. Dr., Harran Ün. Fen-Ed. Fak. Öğr. Üyesi Harran Ün. ilahiyat Fak. Dergisi, Y1l:11, Sayı:15, Ocak-Haziran 2006 52 stroies rather than Qur'an and went away from essence of Qur'an. Becaues of d1at, instead of translating dassic tafsirs which is filled wid1 israiliyat, new tafsirs should be wı-itten. Key Words: İsrailiyat, jewish sources, christian sources, stories of prophets, The People of The Book, Ab Allah b. Salaın, Ka'b. al Ahbar, books of tafsirs. A. İsrailiyyatın Anlam Çerçevesi İsrailiyyat, israiliyye kelin1esinin çoğuludur. Kelin1e İsraili bir kaynaktan aktarılan k:ıssa veya hadise ınanasınadır. 1 Beni İsraile nisbeten bu şekilde kullanılmaktadır. İsrail, Hz. Yakup Peygamberin ismidir. Yakup peygamber ise Kur'an'da zikredilen meşhur on ilri Yahudi boyunun (esbat) atasıdır. 2 Buna göre Beni İsrail, Yakup oğullan ve ondan türeyen nesil anlamına gelınektedir. 3 Beni İsrail ifadesi Kur'an-ı Kerim'in birçok ayetinde yer alınaktadır. 4 İsrail kelimesi İbranicede "Abdullah" yani, "Allah'ın kulu" ınanasma gelınektedir. 5 -İsrailiyyat ilk bakışta Yahudi kaynaklannda geçen ve tefirif kitaplarıfi1Cgiteh bilgileı-i ifade ediyor göıiinse de bu kavram Yahudi, Hıristiyan veya daha başka İslam dışı dinlerin kaynaklarından aktarılan bilgileı-i içine alınaktadır. 6 Ancak daha çok Yahudi ve Hıristiyan kaynalrlardan nakledilen bilgilere denınektedir. 7 İsrailiyyatın içinde yer alan Yahudi kaynakları arasında Tevrat vardır Iri, Yahudi kültürü bit-inci derecede bu lutaba dayanmaktadır. Tevrat'la ilgili birçok ayet-i kerirnenin yer aldığı Kur'an-ı Keı-iın'de, onun bir hidayet ve bir nur olarak 1 Es-Sabbağ, Muhammed b. Lutfi, Buhus Fi Usuli't-Tefsir, el-l\Jektebü'l-İslami, Beyıut, 1988,s.147.;Bı1nner, W.l\I, "İsra'iliyyat", Encyclopedia Of Arabic Literature, London,1980. el l\Iüşeyni, Mustafa İbrahim, Medreseti.i't-Tefsir, fi'l-Endülüs, l\Iüssesetü'r-Risale, Beyıut,1986, 529. Ayı1ca İsrailiyatla ilgili bkz: Vajda, G, "İsrailiyyat", The Encyclop~edia of İslam, Leiden, 1978,IV, .211,212. Hamidullah, Muhammed, "İslami ilimlerde İsrailiyyat Yahud Gayr-i İslami Menşeli Rivayetler",(trc. Dr. İbrahim Canan), İslami İlimler Fakültesi Dergisi, Ankara, 1977, sayı 2, s.295-319. 2 Bakara, 136, 140;.A.l-i İmran, 2/84. 3 Ebu Şuhbe, Muhammed . b. Muhammed, el-İsrailiyyat Ve'l-Mevzuat fi kütübi't-Tefsir , Kahire, tarilısiz, s.12. 4 Maide, 5/78;el-İsra,17 /4;en-Neml, 27/76. 5 Doç. Dr. Abdullah, .-\.ydemir, Tefsirde İsrailiyat, Beyan yayınlan, İstanbul, 1992, s.29. 6 Ez-Zehebi, Muhammed Hüseyin, el-İsrailiyyat fi't-Tefsir ve'l-Hadis, y.y. 1986, s.13; Newbey, Gordon D, "Tafsir İsra'liyat", Journal of the .American Academy of Religion, December, 1980. 7 el l\Ieşeyni, Mustafa İbralıim, Medresetü't-Tefsir fi'l-Endülüs, Müssesetü'r-Risale, Beyıut, 1986,s.529.el '.-\.k, Halid Abdurrahman; Usulu't-Tefsir ve Kavaidulı, Dımaşk, tarilısiz, s.261. Harran Ün. ilahiyat Fak. Dergisi, Yıl: ll, Sayı:15, Ocak-Haziran 2006 1 53 2 indiı1lcliği , Kur'an-ı Kerim'in Tevrat'ı taselik edici olarak nazil olduğu bildirilmektedir. Ayrıca ayederde Tevratın "kitab ve furkan" olduğu zikreclilir3• Elbette ki bu ayet-i kerimelerde tahrif edilmemiş Tevrattan bahsedilmektedir. Çünkü daha sonra Tevratın Yahudiler tarafından tahrife maruz bırakıldığı yine Kur'an'ın bize sunduğu bilgiler arasındadır· Bir ayette Yahudilerden bir zümre diye isimlendiı-ilen hahamların Tevratı işittikleri, iyice anladıl<tan sonra onu tahrif ettikleri4 bildirilirken, bir başka ayette, yine bazı kiınseleı1n Tevratı elleriyle yazdıldarı ve bu yazdıldarını da para karşılığında satmak için "Bu Allah katından dır" dedilderi5 ifade edilir. Ayrıca Yahudilerden bazılarının sözcüldeı1n 6 koyulduğu yerleri değiştirdilderi haber verilir. Zebur'da da Hz. Musa'dan sonra bu yüzden Zebur'a da Tevrat gelen peygamberlerden bahsedilmekte, denilmektedir. 7• Bütün bunlarla birlikte, Yahudilerin yazılınış Tevrat'ının yaıunda, "şifahl Tevrat" olarak isimlendiı-ilen "Talmut"ları da mevcuttur. Bunda dini ve ahlaki kurallar, öğüder, şerhler, tefsirler, öğretiler yer almaktadır. Talınud uzun zaman şifahi olarak talim edilmiş, nesilden nesile bu şekilde aktarılınıştır. Ancak Talınut'taki ders ve konular arttıkça ezberlenmesi zorlaşmaya başlaınıştır. Zamaııla unutulınasından ve kaybolınasından korkularak hahamlar tarafından tedviıı edilmiş, Hz. Musa'nın sünneti olarak kabul edilmiştirH. Bunun yayında israiliyyat içinde yer alan Hıristiyan kaynaldan arasında İncil ve onun tefsirleri, şerhleri bulunmaktadır. 9 Yahudilik, Hıristiyanlık veya eliğer diniere ait olup da İslami eseriere sokulan bilgiler arasında Yahudilere ait olanlar daha fazla ağırlık teşkil ettiğinden bu bilgilere israiliyyat denıniştir. Bunuııla birlikte İslam düşmanlarının aslı astarı olmayan şeyleı-i islaını karalamak maksadıyla tefsir ve hadis kitaplarının içine sokmaları da israiliyyat kapsamına girmektedir. Buıılar, İslam düşmaıılarının kötü niyetli olarak Müslümaııların inançlarını bozmak gayesiyle uydurduğu haberlerdir. Garanik masalı 111 , Zeynep binti Cahş kıssası 1 ve peygamberiınİzin 1 1\Iaide,5/ 49. 2 _-\.l-i İmran,3/1-4. 3 Bakara,2/ 53 4 Bakara, 2/75 5 Bakara, 2/79 6 Nisa, 4/46 7 Ebu Şuhbe, el-İsrailiyyat ve'l-J\{evzuat fi Kütübi't-Tefsir, s.13. 8 Ebu Şuhbe, a.g.e.,s.13.(Talmut ile ilgili geniş bilgi için bkz:The Enclylopedia ofReligion, New York, 1987, XIV, 256-259.) 9 Ebu Şuhbe, el-İsrailiyyat ve'l-11evzuat fi Kütübi't-Tefsir, s.14. lO Garanik olayı, Hz. Muhammed (s.a.v.)'in Necm Suresi 19-20. ayetleı-ini okuduktan sonra şeytaııın peygambeı1mizin lisaııına, "Tilke garanilm'l-ula ve inne şefa'atehünne leterecca" cümlesini ilim ettiği iddiasıdır. Kur'an-ı Kerim'in putlan övmesi mümkün olmadığından bu sözün uydurma olduğu açıktır. Bu yalan haberin Emev1 Döneminde zındıklar taraf111dan 54 Harran Ün. ilahiyat Fak. Dergisi, Yı1:11, Sayı:15, Ocak-Haziran 2006 onunla evlenmesi ile ilgili aslı olmayan konular bu uydmma haberlerin birkaç 1 örneğini teşkil etmektedir . Bir çok dinden tefsir ve hadis kitaplarına dahil olan bilgilere israiliyyat denmesi, ıivayet edilen bilgilerin çoğunun asıl olarak Yahudi kaynaklarıfl:a dayanmasından dolayı olduğu gibi, Yahudilerin de Müslümanlada daha çok münasebet kmmasından ve Yahudi kültüıün diğer kültürlerden daha geniş ve baskın olmasındandır3 • B. Kıssalar Bağlamında, Kur' an, Tevrat ve-İncil Arasındaki Temel Farklılıklar ve Benzerlikler Km'an-ı Kerim ile tahrif edilmemiş haliyle İncil ve Tevrat atasında özellikle inançla ilgili bölümlerinde pek fazla bir farklılık: yok:tm4• .Ahldn:ıda ise bazı farklılıldar bulunmaktadır. Bugün İncil ve Tevrat'ın· orijinal metinlerine sahip değiliz. Bugün elimizde olan bu Kitaplarda, konumuz açısından en büyük farldılık ise peygamber kıssalarında bulunmaktadır. Km'an-ı Kerim, kıssalan anlatırken ince ayı111tıl~r~ gitmez, Q olayiann taıihini, meydana-geldiği-ülke ya da şehirlerin ve olay kahramanlarının isimlerini çoğu zaman zikretmez. Çünkü Km'an'ın bu kıssalan anlatmaktaki amacı, taril1sel bilgiler vermek değil, öğüt vermektir. Tevrat ve İncilde ise bu konuda ayrıntıya girildiği göıülmektedir. Örneğin Tevrat ve Km'an-ı Kerim'de zikredilen Hz ..Adem kıssasına bir bakalım: Bu kıssa Kur'an'da en uzun şekilde Bakata smesinde anlatılınak:tadır. .Aynca Araf smesinde de yer alınaktadır. Bu iki smeye baktığımızda cennetin yerinden, Adem ve zevcesinin yemesi yasaldanan ağacın nevinden, onları kandıran şeytanın hangi hayvan smetinde olduğundan, indikleri toprak parçasından bahsedilmediği göıülmektedir5 • Fakat Tevrat'ta ise, Cennetin Aden'de olduğu, yasaklanan ağacın hayat ağacı, bunun da hayn ve şerri bilme ağacı olduğu, Havva ile konuşup onu aldatan hayvanın yılan olduğu, Allah'ın yılanı karnı üzerine süründürerek ve toprak yedirerek ondan intikam aldığı, Havva' dan ve uyduıulduğu bilcfuilmektecl.ir.(ez-Zehebi, el-İsrailiyyat fi't-Tefsir ve'l-Hadis, s.14.) 1 Zeynep Binti Cahş, Hz. Peygamberin azatlı kölesi Zeyd'in eşicl.ir. Hz. Peygamberin Zeydin eşini görüp ona aşık olduğu, bu sebeple Zeyd'in Zeyneb'i boşaclığı ve peygamberimizin sa.v. onunla evlendiği gibi hiçbir sahih kaynakta delili bulunamayan bir iftira yine din düşmanları tarafından tefsir kitaplaıma sokulmuştur. (ez-Zehebi, el-İsrailiyyat fi't-Tefsir ve'l-Hadis,s.1415; Yazır, l\Iulıammed Hamdi, Hak Dini Kur'an Dili, İstarnbul, 1979, VII, s.497-498) 2 ez-Zehebi,, el-İsrailiyyat fi't-Tefsir ve'l-Hadis, s.14. 3 Ez-Zehebi, el- İsrailiyyat, s.l5. 4 http://www.hristiyan.net 5 Bakara, 2/30-38;Araf,7 /19-25. Harran Ün. ilahiyat Fak. Dergisi, Yıl: ll, Sayı:15, Ocak-Haziran 2006 55 ondan gelen nesilden ise hamile kalıp zorla çocuk doğurmaları suretiyle intikam aldığı, Hz. Adem'in de yiyecelderi zorla elde ederek cezalandınldığı anlatılınaktadır. 1 Yine aynı şekilde İncil'de ayrıntıları verilen bazı kıssaların Kur'an-ı Kerim'de mücmel olarak zikredildiği görülmektedir. İsa ve Meryem kıssası, Hz. İsa'nın mucizesi bunlardan bazılatıdır. Kur'an ibtet ve öğüt makatnında bu konulardan kısa olarak bahsetmektedir. Hz. İsa'nın nesebinin tafsilatını, doğumunun keyfıyetini, dünyaya geldiği yeri, Meryem'e zina isnadında bulunan şahsı, ona semadan inen yemeğin çeşidini Kur'an'da bulmak mümkün değildir. İncil'de ise bütün bunlaım tefernıatını göımekteyiz 2 • C. İsrailiyyatın Tefsire Girişi 1. Sahabe Dönemi İsrailiyyatın tefsire gitişinin ucu sahabe dönemine dayanınaktadır. Sahabeler kitaptan olup da islama girenlet tefsirin kaynaldarından sayılınaktaydı. Kur'an-ı Kerim'de bir kıssa geçtiğinde sahabe bunun taEsilatını öğtenme meylinde oluyotdu. Bu bilgileti almak için de ehl-i kitaptan olup da Müslüman olanlara mütacaat ediyotlatdı. Ancak şu kadar vat ki sahabiler, ehl-i kitaptan olanlara het şeyi soımuyot, onlaım naldettilderi het şeyi de kabul etmiyor, onlaım sözletinin doğıu veya yanlış olduğunu söylemekten çekiniyotlatdı. Bu davtanışlarında Hz. Peygambetin, "Ehl-i Kitaptan olarıları ne tet ne de tasdik etmeyin. Allah'a ve bize indirdildeı-ine inandık deyin" 3 hadis-i şerifmin tolü vatdır. Sahabe, ehl-i kitaba ahld.m ve akide ile ilgili olatak hiçbir hususu satmadığı gibi Aslıab-ı Kehf'in köpelderinin tengi, Nuh'un gemisinin ölçüsü ve yapıldığı ağacın cinsi, Hızıt'ın öldütdüğü çocuğun ismi gibi boş şeyieti de gündeme getitıniyotlatdı. Çünkü bu gibi sonılat, onlar için boşa vakit geçirmek demekti4 • Nitekim Ebu Hureyte gibi bazı sahabilet ile Ka'bu'l-Ahbat ve Abdullah b. Selam gibi elıl-i kitap tılemasından olup da islamı seçenlet arasındaki cuma günündeki saat-i icabe'nin ne zaman olduğu hususunda çıkan tattışmalat, sahabenin onlatın her söylediğini kabul etınedilderini gös tetmektedir5 için elıl-i Tefsire giren ve içinde batıl ve yalaıılat olan İsrailiyatı Ebu Hureyte, Abdullah b. Abbas, Abdullah b. Amr. B. As ve Abdullah b. Selam gibi ilim ve l Tekvin, 2-3 2l\Iatta, 1-5, 8-10. 3 Canan, İbrahim, Kütübü Sitte j\fuhtasan Tercüme ve Şerhi, .Ankara, t.y. V, 367. 4 Ez-Zehebi, et-Tefsir ve'l-Müfessinın, y.y. 1976, I,169-170. 5 Ez-Zehebi, a.g.e, I, 170-171. 56 Harran Ün. ilahiyat Fak. Dergisi, Y1l:11, Sayı:15, Ocak-Haziran 2006 faziletleriyle meşhur olan sahabenin rivayet ettiğini söylemek mümkün değildiı:. Bu konuda Goldizher'in ithamlarının hiçbir temeli yoktur. Çünkü sahabeler, ehl-i Kitaptan Müslüman olanlam inançla ilgili değil, kıssalada ilgili tafsilat soıuyodardı. V e onlann söyledikleıinin de tama:m:11lJ, kabul etmiyorlardı. Bilhassa dine ve a~da uyanları kabul, diğerlerini reddediyodardı. Kur'an'ın 12 sustuğu, Hz. Peygamberin de bil' şey söylemediği hususlarda susuyorlardı • Hz. Peygamberin "Allahm:ı. onu dinde fakili kıl" diye dua ettiği bil' Abdullah b. 3 Abbas'ın Kur'an'a ayku:ı, islama ayku:ı rivayetlerde bulunması alda ayku:ıdu: • Aynı şekilde Ebu Hureyre Hz. Muhammed'in "kim benim yanıında elbesini serip de kalu:sa, benden işittiğini unutınayacak" sözünü duyduğunda, onun yanında kalınaya karar vermiş ve ondan sonra da hiçbir şeyi unutınaınış bil' sahabidiı:. Üstelik kendisinden İbn-i Abbas, Cabil' b. Abdillah, Enes b. Malik gibi sahabelerin rivayerle bulunduğu bilinınektediı:. Böyle bil' sahabenin de İslama ters düşen israiliyyatı rivayet ettiği ile ilgili iddiları kabul etınek mümkün 4 değildiı: • Eğer Ebu Hureyre'nin tivayet ettiği israili bilgiler varsa, bunlaı111 da daha sonra ona isnad edilerek uydurulınuş olınası muhtemeldiı:. 2. Tabiin ve Etbauttabiin Dönemi Tablin ve etbauttablin döneminde israiliyyat ile ilgili rivayetler çoğalınıştır. Bunun en önemli sebebi de birçok ehl-i kitabın İslam dinine giı'lniş olınasıdu:. Bu kimseler, Kur' an' da zikredilen Yahudi ve N asranilerle ilgili nasların ayrıntısıyla ilgili bilgileti kendi kutsal kitaplarından öğrenınişlerdiı:. Bu dönemde ortaya çıkan bazı müfessil'ler de yazdıldarı· tefsil'lerde ihtiyaç duydukları açık1amalaı1, Hıristiyan ve Yahudilerin sahip olduluarı bilgilerle doldurmaya çalışınışlardu:. Tablin döneminde israiliyatla ilgili nakillerde bulunulan meşhur raviler Ka'bu'l-Ahbar ve V ehb. b. Münebbil1'tir. Ka'bu'l-Ahbar, Yahudi aliınlerinden biı-isi il\:en Müslüman olmuştur. Peygamberimiz döneminde, Hz. Ebu Bekir veya Hz. Ömer döneminde Müslüman olduğuna dair fariili rivayetler vardu:. Ancak sahabeden olınadığı göıüşü ağu:lık kazanınaktadu:. Bu nedenle Hz. Peygambere yetişmeiliğinden dolayı ondan mürsel olarak rivayette bulunmuş, Hz. Ömer, Suheyb, Aişe gibi sahabe ileı-i gelenlerinden hadis nahletıniş, kendisinden de Ebu Hureyre, İbn-i Abbas, diğer bazı sahabiler ve bazı tablin ı-ivayette bulunmuştur. Cerh ve Ta'dil uleması onu sika bil' ravi olarak vasıflandmr. Bu sebeple israiliyatla ilgili rivayetlerde bulunması, onun hadis 1 Ez-Zehebi, a.g.e, I, 59-64; 2 Ez-Zehebi, a.g.e, I, 175-176. 3 İbn-i rviace, Sünen, İstanbul, 1981, Fezailü's-Sahabe, 138. 4 İbnii'l-Esir, Üsdii'l-Gabe Fi 1\Iaı-ifeti's-Sahabe, Beyıut, t.y, V, 316-317. Harran Ün. ilahiyat Fak. Dergisi, Yıl:11, Sayı: lS, Ocak-Haziran 2006 57 uydurduğu anlamına gelmez. Hatanm kendisinden çok, ondan nakillerde bulunan insanlarda olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü Ka'b kendisine sorulan sonuara israili bilgileriyle cevap veriyordu. Bu bilgiler önce rivayet edilmiş, tavileriyle birlikte ili\: yazılan tefsir kitaplanna girmiş, daha sonraki tefsir kitaplannda ise raviler de ortadan. kaldırılarak bunlar tefsir ·kitaplarında yer alımştır. Zamanla tefsir kitaplarında bulunan her şey, Kur'andanımş gibi kabul gördüğünden, burada hatanın bu rh~ayederi tefsir kitaplarına koyarak nesiller boyunca insanların nazarlannı bu bilgilere çekenlerde olduğunu söyleyebiliriz. Sahabiler, bu zatın her söylediğini kabul etmemişler, zaman zaman onu ikaz etmişlerdir. Örneğin, Ka'bın, cum'a günündeki saat-i icabenin senede bj.r defa oluduğunu söylemesi gibi yanlış tevilleri olınuşsa da, sahabeden Ebu Hureyre gibi zadar onun yanlış1111 düzeltmiştir 1 • V ehb b. Münebbil1 de tabiinin seçkinleri arasında sayılmaktadıt. Hz. hilafetinin sonlarında dünyaya gelıniş, Ebu Hureyre, Ebu Said elHudti, Abdullah b. Abbas, Abdullah b. Ömer gibi sahabeden hadis rivayet etmiştir. Buhari, Ebu Davud, Tirmizi, Nesei, onun hadislerini tahriç etmiştir. Ekseriyet onun sil\:a olduğu göıüşündedir. Ehl-i Kitabın kitaplarmdan pek çok nakillerde bulunmuştur. Tefsir kitaplarmda israiliyyat olan bilgilerin bir kısım ondan rivayet edilmiştir. Fakat onun hadis uydurduğunu kabtıl etmek mümkün değildir. Ancak israiliyyatın Müslümanlara nakledilmesinde aracı olduğu da bilinmektedir2 • Osman'ın Etbaüttabiin dönenli ise, israiliyatın ölçüsüz ve ifrat bir şekilde rivayet bir dönemdir. Bu dönemin konu ile ilgili meşhur tavilerinin sadece isimleriıli zilcretmekle yetineceğiz. Bunlar, Muhammed b. Sa'ib el-Kelbi (ö.h.146), Abdülınelil\: b. Abdulaziz b. Cüreyc(ö.h. 150), İbn-i İshak (ö.h.151 ), Mukatil b. Süleyman, Muhammed b. Meıvan es-Süddi gibi zadardıt3 . edildiği D. Rivayet ve Tedvin Dönemlerinde İsrailiyyat Hz. Peygamber, zaman zaman sahabeyle otmı.ır, onlarla din ve dünya işlerini ilgilendiren hususlarda sohbet ederdi. Onun sohbederinin bir kısım da Kur'an ayederinin anlaşılınayan yönleriyle ilgili oluyordu. Sahabe bu Peygamber sözlerine itina gösterip ezberliyor, öğrendiklerini de diğer sahabelere ulaştırıyordu. Sahabe döneminden sonra tabiin de onlardan öğrendiideri hadisleri birbirlerine naklediyordu. Sahabe döneminde, rivayerlerin sağlamlığı 1 Ebu Şuhbe, el-İsrailiyyat, s.103-105; El-Isfahani, Ebu Nuaym }ı.hmed b. Abclillah, Hilyetü'lEvliya, Beyrut, 1988, V, 36 vd; Ez-Zehebi, El-İsrailiyyat,s.76-85.; Ka'bu'l-Ahbar ile ilgili olumsuz görüşler için bkz: Aydemir, Abdullah, Tefsirde İsrailiyyat, Ankara, 1979, s. 94-98. 2 Ebu Şuhbe, el-İsrailiyyat, s.lOS; el-İsfahani, Hilyetü'l-Evliya, IV, 24 vd. 3 ez-Zehebi, el-İsrailiyyat,s.87 vd; Aydemir, "-\bdullah, Tefsirde İsrailiyyat, s.68. 58 Harran Ün. İlahiyat Fak. Dergisi, Yıl:11, Sayı:15, Ocak-Haziran 2006 konusunda şüphe yoktur. Fakat tabiin döneminde hadis uydurulduğu kabul edilmektedir. Bu dönemde taviletin isnatta bulunduğu Irişiye yakın olması, adalet vasfını taşıması, kuvvetli bir hafızaya sahip olması gibi özellilcler aranınaya başlandı. Bunlardan sonra ise, insanlar atlanarak rivayet kolaylaştırıldı. İsnatların ortadan kaldırılması tefsir ve hadis açısından büyük bir felaketin habercisiydi. Çünkü artık insanların doğru ile yaniışı birbirinden ayırması mümkün değildi. Hicri birinci asrın sonuyla ilcinci asrın başlarında Ömer b. Abdulaziz devrinde tedvin döneıni başladı. Bu devirde tefsir ve hadis birlilüe tedvin ediliyor, hadis Iritaplarının içinde tefsir bölümleri yer alıyordu. Bu dönem uleması, sahih hadisleri toplayıp tedvin etınek için çok ciddi çalışmıştır. Tedvin döneminde tefsir müstalcil bir ilim değildi. Daha sonra bir adım atılarak tefsir hadisten ayrıldı ve her ilcisi de müstalcil birer ilim haline geldiler. Bu döneınin başlarında ravilerle birlikte isnatları da zikrediliyordu. Daha sonra ise yalnızca raviler zikredilmeye başlandı. Bu tutum, tefsir için büyük bir felaketti. Çünkü isnatların kaldırılmasından sonra o- Iritaplan okuyan -Iciınseler;-mrkledilerı: -herşeyih doğni olduğuzaiiilliıa kapıldılar. Bu kitaplardan, yalan ve batıl olan bilgiler dahi dağı-uluğuna inanılarak nalcledilıneye başlandı. İşte israiliyyatın tefsire girmesi bu ilri dönemde olmuştur. Rivayet döneminde israiliyyat, tefsir ve hadise aynı zamanda sızınıştır. Çünkü bu dönemde tefsir ve hadis birbirinden ayrılınaımştı. Bu dönemin sahabilere ait döneminde rivayerlere israiliyyat karışmaınış, ancak tabiin ve ondan-sonraki kısmında kaı1şınıştır. Tedvin döneminde ise, isnatların ortadan kaldırılmasından dolayı tefsire israiliyyat girıniştir 1 • Araplann semavi Iritapları olmadığını söyleyen İbn-i Haldun, onların göçebe bir hayat yaşadıklannı, okuma yazma bilınediklerini, varlıklaım sebepleri, hilkatin başlangıcı ve vücudun sırları gibi herkesin bilmek istediği şeyleri öğrenmek istedikleri zaman, kitap ehli olan Hıristiyan ve Yahudilere başvurduhlarını bildirerek, israiliyyatın tefsire girişiyle ilgili şöyle demektedir: "O çağda Araplar arasında yaşayan Tevrat ehli, Araplar gibi göçebe bir hayat yaşıyordu. Tevrat ehlinden olan avam ne biliyorlarsa, Arapların başvurdulcları lcimseler dahi ancak o kadar bilgi salıibi idiler. Tevrat ehlinin çoğu Yahudi dinini kabul etıniş olan Himyer Araplan idi.. Bunlar islamiyeri kabul ettikten sonra da İslam şeriatı hükümleriyle hiçbir alakası olmayan esiri bildiklerini muhafaza ettiler. Bunun bir sonucu olarak şer'! hükümlerle bir ilgisi olmayan bu gibi madde ve haberietle tefsir kitapları dolduruldu. Bu haberler, herhangi bir vasıta veya herhangi bir doğru yol ile peygamberden nalcledilmeden yalnız bu Tevrat mensuplaımdan nalcledilıniştir. Yahudi dininden olanlardan nalcledilen 1 ez-Zehebi, el- İsrailiyyat, s.19-26. ', Harran Ün. ilahiyat Fak. Dergisi, Yıl:11, Sayı: lS, Ocak-Haziran 2006 59 bu haber ve rivayeder, şer'i hükümlerle ilgisi olmayan, doğıu olduğu takdirde onlarla amel etmek vacip ve doğru olmadığı takdirde reddedilmesi gereken şer'i hüküm ve maddelerden olmadığı için, incelemeye tabi tutulmadı. Tefsir yazanlar dahi bu haberlerin ancak Yahudilerden nakledilmiş olduğuna dikkat etmeden bu haber ve rivayetleri tefsir kitaplarında topladılar. Bu haberleri nakledenler aslen göçebelerden olup inceleme ve araştırınayla uğraşmayan ki.ınsel~rden oldukları için, naklettildeı1nin doğıu olup olmadığını bilmeyen adamlardı.. Fakat islamiyeri kabul ettil<ten sonra bunlar dini bakımdan müslümanlar arasında büyük derece ve mevki sahibi olmalda şan ve şöhret kazandilciarı için, bunlar tarafından naldedilen haber ve rivayetler olduğu gibi kabul edilmişti 1 • E. İsrailiyyatın Kısımları İsrailiyyat, makbul, makbıtl olmqyan, ne makbttl ne de makbıtl olmtryan israiliyyat olmak üzere üç kısma ayrılmaktadır. Makbul olan israiliyyat, K Kerim'de zilrredilen Hz. Musa ile seyahat eden arkadaşının isıninin Hızır olduğunu açıldaması gibi hususları içine almaktadır. Makbul alınayan israiliyyat ise, Kur'an ve hadislerin bildirdilderi ile tenakuz teşkil eden bilgileri içermektedir. Ne makbul, ne de makbul alınayan israiliyyat da, ne inanılan, ne de inanıl.ınayan israiliyyatı il1tiva etmektedir. Hz. Peygambeım s.a.v. bu konu ile alakalı olarak, "elu-i kitabı ne tasdil<: edin, ne de yalanlayın. Allah'a ve bize indirilene inandıl<: deyin" buyurmaktadır2 • Bu son kısmının içine giren hususlada ilgili israiliyyatan olan nakillerde il1tilaf bulunduğu göı-ülmektedir. Zaten bunlar, din ile ilgisi bulunmayan faydasız şeylerdir. Bu sebeple tefsir kitaplarında da birbirine zıt fılilller yer almaktadır. Hz. Musa'nın asasının hangi ağaçtan olduğu, Allah'ın Hz. İbrahim için dirilttiği kuşların isimleı1., Hz. Musa'nın Cenab-ı Hak ile konuştuğu ağacınnevi gibi Kur'an'ın müphem bıraktığı, tayininde mükellef için din ve dünya bakımından bir faydası bulunmayan hususlar, il1tilaflı görüşleım olduğu konulardır. İslamın tayin etmeyip de yalanlamadığı konularda , sahil1 bir tarilde, daha önce ehl-i kitaptan alınayan sahabelerden birinden rivayet varsa, bu kabul edilir, reddedilınez.. Sahabenin Hz. Peygamberden işitme ihtimali, bir ehl-i kitaptan işitıne ihtimalinden daha yüksektir. Çünkü sahabenin elu-i kitaptan aldığı bilgiler, tabiinin aldığı bilgilerden çok değildir. Eğer böyle bir rivayet doığrudan tabiinden geliyorsa dağıuluğuna ya da yanlışlılığına hükınedilemez. Çünkü tabiinin ehl-i kitaptan işitme ihtimali çok yüksektir. 1 İbn-i Haldun, l\lukaddeme(trc. Zakir Kadri Ugan), İstanbul, 1989, II, 466-468. 2 ez- Zehebi, et- Tefsir ve'l-Müfessinın, I.s.179. ;İbn-i Kesir, Ebi'l-Fida İsmail, Tefsirü'lKur'ani'l-Azim, Beyrut, 1988, I.S.;el l\lüşeyni, l\Iustafa İbrahim, Medrese't-TeEsir fi'lEndi.ilüs, s.534-536.;el.-\k, Halid Abdurrahman, Usuli.i't-Tefsir ve Kavaiduh, s.261-262. 60 Harran Ün. İlahiyat Fak. Dergisi, Yıl:11, Sayı:15, Ocak-Haziran 2006 Ancak tablin rivayeri makbul bir rivayettir 1• sağlam bir senetle Hz. Peygambere isnat ediyorsa o da F. Bazı Tefsir Kitaplarında İsrailiyyat 1. Taberi Tefsirinde İsrailiyyat Ebu Cafer Muhammed b. Ceı-ir b.Yezid b. K.esir b.Galib et-Taberi, Hicri 224'te Taberistan'tın Amul şehı1nde dünyaya gelmiş, Hicri 310'da Bağdat'ta vefat etmiştir. Taberi'nin tefsir, hadis, fıkıh ve tarih gibi birçok iliınde otorite olduğu bildirilmektedir. Bu konuda telif ettiği eserler onun ilminin genişliğini göstermektedir. Telif etmiş olduğu "Camiu'l-Beyan an-Te'vil-i Ayi'l-Kur'an" isimli tefsir kitabının benzersiz bir eser olduğu kabul edilmektedir2 • O, bu 3 tefsiı1nde ananevi tefsirin zengin malzemesini bir araya getiımiştir • Taberi, tefsirine sahih ve sahih alınayan İsrailiyatı alınış, Ka'bu'l-.Ahbar'a, V ehb. b.Münebbih, İbn. Ci.i.reyc ve es-Süddi'ye dayanak birçok israili kıssa ve haberi naldetıniştir4• Örneğin İsra Suresi yedinci ayeti tefsir ederken, Muhammed b. İshak ve V ehb b. Münebbih'ten -rivayetle;- Hz;- Yahya peygamberin öldürülmesiyle ve İramya peygamberle ilgili ayımtılı haberler 5 nakletınektedir .K.ehf suresi 94. ayeti tefsir ederken yine Muhammed b. İshak ve Vehb b. Münebbih'e dayanarak Zulkarneyn'in Mısırlı, isınininde Mirza veya İskender olduğunu iddia etmektedir. Aynı zamanda Zülkarneyin gönderildiği kaviınlerin isiınleri, Allah ile Zülkarneyn arasında geçen konuşmaları 6 naldetınektedir .Meıyem sutesi 23. ayeti tefsir ederken, Vehb. b. Münebbih'e dayanarak Hz. Meryem'in, hamileliğine inanmayan Yusuf isimli kişiyle yaptıkları tartışma ayrıntılı olarak anlatılmaktadır7 • Bakara suresi 51. ayeti tefsir ederken de, Muhammed b. İshak'tan rivayede Samiri'nin Bacermalı olduğunu 8 bildirınektedir • Onun tefsirinde bunlar gibi çok ayrıntılı bir şekilde rivayet edilen israili bilgilere rastlanmaktadır. Bu sebeble Zehebi, onun bu tefsirinin iyi 1 ez-Zehebi, et- Tefsir ve'l-Müfessirun, I.s.179-180. 2 el-Hamevi, Ebu Abdilialı Yakut b. Abdilialı er-Rumi, Mu'cemu'l-Udeba, y.y. 1980, XVIII, 40 vd. 3 İbn. Hallikan, Ahmed. :i\fuhammed Ebu Bekr, Vefayatü'l-Ayan, Beyıut, t.y. IV, 191; Işıltan, Fikret, "Taberi" İslam Ansiklopedisi, İstanbul, 1979, XI, 595. 4Bkz. ez-Zehebi, el-İsrailiyyat, s.98. 5 Taberi, Ebu Cafer Muhammed b. Cerir, Camiu'l-Beyan an-Te'vili Ayi'l-Kur'an, Daıu'l-Fikr, Beyıut, 1995, IX, 42-57. 6 Tabeı1, a.g.e. IX, 23-27. 7 Taberi, ,a.g.e. IX, 81-82. 8 Taberi, a.g.e. I, 403. Harran Ün. İlahiyat Fak. Dergisi, Yıl:11, Sayı:15, Ocak-Haziran 2006 61 bir tetkikten geçirilmesini istemektedir'. Zehebi ayrıca, İsrailiyyat isimli eserinde onun tefsirini kısmen tetkik etmiş ve on sayfalık. bir bölümde onda geçen israiliyyat ile ilgili haberleri senetleriyle birlikte gözler önüne sermiştir2 .Ebu 3 Şuhbe ise aynı eserin tetkine kitabında sadece yarım sayfa ayırmıştır . 3. İbn-i Kesit'in Tefsirinde İsrailiyyat Hafız İbn-i Kesir'in asıl ismi, İmadüddin Ebu'l-Fida İsmail b. Ömer b. Kesir'dir. HiCl'i 700'de Busra şehrinde dünyaya gelmiş, 774"te vefat etmiştir4 . Tefsiru'l-Kur'ani'l-Azim isimli eseri, en meşhur me'sur tefsirlerden sayılınaktadır. Onun tefsirinin mukaddiınesinde "İbn-i Kesir ve İsrailiyyat" başlığı altında yapılan değerlendirmede müellifın israiliyat ile ilgili nakillerine dildmt çekilınektedir5 • İbn-i Kesir, Bakara suresi 102. ayette yer alan Harut ile Manıt'u tefsir ederken onlann ne olduğu ve niçin Babil'i indirdildderine dair birçok kıssa zikretmektedir. Bu kıssaların birinin sonunda haberin peygamberiınize değil, Kabu'l-Ahbar'a dayandığını, onun da bu bilgileri beni İsrailin kitaplarından aldığını ifade etmektedir. Bu konuda Harut ile Marut isminde ilci meleğin Zühre isiınli bir kadın tarafından kandırıldığını anlatan hadislerin de asılsız olduğuna dildcat çekmektedir6 .İbn-i Abbas'tan rivayetle Haıut ile IYianıt'un kendilerine silili öğretilen ilci adam olduğunu da naldeden İbn-i Kesir, bunun da ibn-i Abbas'ın kendi ifadesi olduğunu beyan etmektedir7• İbn-i Kesir, Bakara suresi, 67. ayeti izah ederken İsrailoğullarına kesilinesi einredilen inelde ilgili taEsilatlı bilgi vermekte ve sonunda bu hildyelerin beni İsrailin lcitaplarından alındığının açılc olduğunu bildirmektedir. İbn-i Kesir'e göre ancak bizim yanımızda doğıu kabul edilen bilgilere uyan İsraili haberler makbul olabilir. Onun dışındakileri naldetmek caiz olsa bile doğıululdannı ve yanlışlıklarını tasdile etmek caiz değildirH. Zehebi, İbn-i Kesir'iıı tefsirinin birçok yerinde israiliyyata dilekat çektiğini, ancak bazı yerlerde ise ilcazda bulunmadığını bildirmektedir. Ona göre, Taha Suresi 20. ayette, Hz. Musa'nın asasını atıp yılan haline gelınesini anlatan kıs1111 tefsir edilerek i1ci İsraili hildye naldedilınektedir. Ancak bunlann israiliyyattan 1 Ez-Zehebi, et-Tefsir ve'l-i-.Iüfessinın, I, 215. 2 Ez-Zehebi, İsrailiyyat, s. 98-108. 3 Ebu Şuhbe, el-İsrailiyyat, s.123. 4 Ebu'I-Fida, İsmail b. Kesir, Tefsirü'l-Kur'ani'k\zim, Beyrut, 1988, I, Mukaddime, s.l3 vd. 5 İbn. Kesir, I, s.23 vd. 6 İbn-i Kesir, a.g.e. I, 173-17 4. 7 İbn-i Kesir, a.g.e. I, 173 8 İbn-i Kesir, ag.e. I, 137-140. 62 Harran Ün. İlahi.yat Fak. Dergisi, Yıl:ll, Sayı: lS, Ocak-Haziran 2006 olduğuna dikkat çekilınemişt:ir. Bununla beraber Zehebi, İbn-i Kesk'in, israiliyyata karşı tavır takınan müfessirlerin en iyisi olduğunu bildirmektedir 1 4. Diğer Bazı Tefsirlerde İsrailiyyat Zemahşeri'nin Keşşaf isimli tefsiri Mu'tezili bir tefsir olmakla birlikte, Ebu Şuhbe'nin bildirdiğine göre ekseriyet itibariyle İsrailiyyattan saliındir. Zemahşeri, İsrailiyyatı zikretse de, Davut A.S.'ın kıssasında yaptığı gibi, onu nefyetınek için zilaetınektedir. Ancak surelerin faziletleriyle ilgili rrievzu hadisleri naklettiği de bilinınektedir2 • Bu ifadeler, Keşşafta bazı israili haberlerin var olduğunu göstermektedir. Örneğin, Hz. Adem ve Havayı kandıran şeytanın yılanın ağzında cennete girdiğine dair ravisi zikredilmeyen bir haber naldedilmektedir3.Bu elıl-i kitabtan alınma bir bilgidir. Yine Bakara suresi 60. ayeti tefsirinde, HZ. Musa'nın asasıyla vurduğu taşın ravi zikredilıneden ince ayrıntısına kadar tasvir edildiği göıülınektedir4 • Yine Şuara suresi 52. ayeti tefsir ederken, ibn-i Abbas'a dayanarak Firavun'un askerleı-inin sayısından bahsetınektedir5 • Ze~ahş_eri bunun israiliyat olduğuna dikkaJ: ç~k:ıne]:kef!, İbn-i Kesit, Şuara suresi 60'ıncı ayeti tefsir ederken askerlerin sayısından bahsetınekte ve bunların israiliyyatın mübalağalanndan olduğuna dikkat çekınektedir6 • Zemahşeri'nin Furkan suresi 38'inci ayette zikredilen Ashab-ı Ress ile ilgili yine israili rivayetlerden bahsettiği göıülınektedir. Bu rivayetleri naklederken sadece "qile", "denildi" . ifadesini kullanmıştır. Yani rivayerin kimlerden geldiği 7 hakkında hiçbir bilgi yoktur • Bütün bunlar, Zemahşeri'nin tefsiıinde yer yer israili rivayetlere, ravileıini zikretıneden yer verdiğini göstermektedir. Razi'nin Mefatihu'l-Gayb isimli tefsiıinde İsrailiyyat, rivayedeı-in batıl 8 olduğunun bildirilmesi maksadıyla zilaedilmektedir • Örneğin, Bakara suresi 60'ıncı ayette Hz. Musa'nın asasının hangi ağaçtan olduğundan ve boyundan bahsetınektedir. Ancak hakimıda kesin nas olmayan bu gibi tartışmalarda susmanın daha doğıu olacağını, en doğrusunun bu rivayetleri terk etmek olduğunu bildirmektedir. Böylece Razi, İsraili rivayerlere yer vermelde birlikte 1 Ez-Zehebi, el-İsrailiyyat, s.115. 2 Ebu Şuhbe, el-İsrailiyyat, s.131. 3 Zemahşeri, Ebu'I-Kasım Mahmud b. Ömer, el-Keşşaf, Darü İhyai't-Türasi'l-Arabi, Beyıııt, 1997,I, 157. 4 Zemahşeı1, el- Keşşaf, I, 172. 5 Zemahşeri, a.g.e. III, 320. 6 İbn-i Kesir, Tefsiııı'l-Kur'ani'k-\.zim, III, 416. 7 Zemahşed, Keşşaf, III, 285. 8 Ebu Şuhbe, el-İsrailiyat, s. 134. Harran Ün. ilahiyat Fak. Dergisi, Yıl: ll, Sayı: lS, Ocak-Haziran 2006 63 bunlar halcinnda okuyucuyu da uyarmaktadır 1 • Alusi'nin Ruhu'I-Maani isimli tefsirinde de israiliyat zikredilmekte, ancak en şiddetli bir şekilde tenkide tabii tutulmaktadır. Örneğin Bakara suresi 102. ayetin tefsirinde Harut ile Marut halcinnda Kuran'da ve Peygamberimiz (s.a.v.)'in hadislerinde zikredilmeyen lassayı naldeder. Buna göre Harut ile IVIarut ilci melektir. İnsanların dünyaya yaptıkları isyanlara hayret eden bu ilci melek bir gün Cenab-ı Hakka, "Biz o insanların yerinde olsaydık, sana isyanidr olınazdık." derler. Bunun üzerine Cenab-ı Hak Meleldere aralanndan ilasini seçmeleıini isiter. Onlar da Harut ile Marutu seçerler. Allah o ilci meleği insan şeldinde dünyaya gönderir. Bunlar insanlar arasındairi hüküm verıneye başlarlar. Bir gün yanianna Zühre isminde güzel bir kadın gelir. Harut ile Marut kadını arzularlar. Kadın, puta tapmadıkça, içlci içmedil\:çe, adam öldürmedil<.çe bu istelderini yerine getiremeyeceğini söyler. Bunlar da kadının istelderini yerine getirirler. Kadın bunun üzerine o ilci melekten göğe nasıl çıktıldar1111 öğrenir. V e hemen göğe çıkar. Orada Allah onu yıldıza dönüştürür. Melelder tekrar göğe çılanak isterler, ama çıkaınazlar. Dünya ve ahiret azabından birisini seçmeleri noktasında serbest bırakılırlar. Onlar da dünya azab1111 tercil1 eder. Onlar hala azap çelciyorlar. Alusi bu lassayı anlattıktan sonra Kadı İyaz'a ve Ebu Hayyan'a dayanarak bu kıssa11111 peygamberimizin hadislerinde yer alınadığ1111 ve salıili olmadığ1111, Razi'yi dayanarak bu rivayetlerin fasit ve gayr-i makbul olduğunu naldeder. Alusi, bu Konuda Şil1abü'l-Iraki'nin Harut ile Marut isimli ilci meleğin bir kadınla zina yaptıl<.tan sonra hala azap çektiğini söyleyen bir lcimsenin kafir olduğuna dair göıiişlerini de tefsirinde zilaeder. Çünkü melelder masumdurlar. Zühre yıldızı ise, Allah'ın göldeı-i ve yeri yarattığı zaman yaratılmış bir yıldızdır • Bu örnek üzeı-indeki yorumlan Alus i' nin israiliyyata yaklaş111111u çok açıl\: bir şekilde göstermektedir. 2 F. İsrailiyyatın Müslümaniann Akideleri Üzerine Bazı Zararlı Etkileri İsrailayat haberlerinin ili\: ttefsir kitaplarına tavileı-i zilaedilerek bile girmiş olmas111111 çok olumsuz etkileı-i olınuştur. 3 Zaten daha sonralci tefsir kitaplarında raviler atlannuş ve sadece İsraili bilgiler aktaıilinıştır. Bu rivayetlerin şu veya bu şekilde tefsire girmes111111 Müslümanların inançlan üzerinde, İslama bakışlarında, Kur'an'a yaldaşıınlannda olumsuz etlrueı-i olmuştur. Müslüman olınayanlaım eline de İslam kaynaklaımın Yahudi ve Hıristiyan kaynaklardan beslendiğille dair belge vermeye sebep olınuştur. Nitekim, Johns Hoplcins 1 Razi, Fahıudclin, i\Iefatihu'l-Gayb, http://www.altafsir.com. 2 Alusi, Şihabü'd-Din :Mahmud Şükd, Ruhu'l-Maani fi Tefsiı-i'l-Kıır'ani'l-Azim ve's-Sebi'lMesfıni, Daıü'l-Fik.r, Beyıut, 1978, I, Cüz' I, 340-341. 3 Es-Sabbağ, Muhammed b. Lutfi, Bulıus Fi Usuli't-Tefsir, ,s.147. 64 Harran Ün. ilahiyat Fak. Dergisi, Yıl:11, Sayı:15, Ocak-Haziran 2006 Univirsitesinden Samuel Rosenblatt'ın yaptığı "Rabbinic Legends in Hadith" isimli çalışmada, Taberi, İbnu'l-Esir, İbn. Sa' d, Buhad, Zemahşed ve Beydavi'de bulunan bazı hadislerin ve yoıumların, Talmud, Mişna(Mischna) ve Bible'deki hild.yelere benzediği, bunların birbirinden alıntı yapmış olabileceği iddia edilmektedir 1• Bu iddiaların, Tefsir ve Hadis ~taplarında is naclları peygambeıiınize kadar ulaşmayan hadislerin varlığından kaynaklandığıru düşünüyoıuz .. Her şeyden önce İsraili bilgilerde, Allah'ın insana benzetilip onun bir cisiın sahibi olduğunun iddia edilmesi, peygamberlerin isınet sıfarlarının nefyedilmesi gibi İsrailiyat rivayerler müminleı1n inançlarıru sarsıruştır. biğer taraftan İslam dininin bir hurafeler dini olduğu iınajı oluşmuştur. Hz. Adem'in başının bulurlara değmesi, cennetten yeryüzüne inince ağlamasından denizleı'İn meydana geldiğiyle ilgili İsrailiyat, bu hurafeler arasında sayılabilir. Bunun yanında İsraili rivayerlerin isnat edildiği Ebu Hureyre, Abdullah b. Selam, Kabu'l-Ahbar, V ehb. b. Münebbih gibi sahabe ve tabiinden olan selefe karşı bir güvensizlik meydana getiıilineye çalışılmıştır. Son olarak da, insanları Kur'an'ın ayerlerini --tefekkür--etmektım,--ondan- ibret-almakt-an,--hüküm ve-hikmerlerini araştırmaktan uzaklaştmp, değeri ve faydası olmayan küçük şeylerle, kıssalaım ayrıntılarıyla meşgul olmasına sebep olmuştur. Aslıab-ı Kehfin köpeğinin ismi, Hz. Musa'nın asasının hangi ağaçtan olduğu, Hz. Nuh'un gemisinin eni-boyu, gemiye bindirdiği hayvanlaım isimleri gibi boş ve faydasız bilgiler, müminlerin 2 anlamsız şeylerle meşgul olmasına sebep olmuştur • Sonuç Kur'an en son indirilen ilahi kitaptır. Bu ilahi Kitabın indirilme amacı, insanlara yaratılış gayelerini bildirmek, onları şirkten uzaklaştırıp tevhide çağırmak, hakln, doğruyu gösterip teşvik etınek, batılı izhar edip ondan nehyetınek, böylece insanın dünyevi ve uhrevi murluluğunu temin etınektir. Bu amaçlara ulaşmak ıçın Kur'an'ın anlattığının ve peygamberiınizin açıkladıklarının dışında peygamber lassalarma dair haberlere, İsraili bilgilere ihtiyaç yoktur. Çünkü bu tür bilgiler, nazariarı Kur'an'ın özünden uzaklaştırmakta ve hildyeleı1n ayrıntılarıyla meşgul etınektedir. Duıum böyle olmasına rağmen, insanlarda Kur'an'da anlatılan lnssalaım ayrıntısım öğrenme meraln, bu konularda israili bilgilere sahip olan ehl-i Kitap ulemasından Vehb. b Münebbih, Ka'bu'l-Ahbar, Abdullah b. Selam gibi sahabe ve tabiine soıu soıulmasına sebep olmuş, onlar da her hangi bir art niyet taşrmaksızın soıulara 1 Rossenblatt, Samuel, "Rabbinic Legends İn Hadith", The Ivioslem World, Nkew York, 1945, XXXV,237-252. 2 Ez-Zehebi, el-İsrailiyyat, s.30-35. Harran Ün. ilahiyat Fak. Dergisi, Yıl:11, Sayı: lS, Ocak-Haziran 2006 65 cevap vermişlerdir. Daha sonra bu anlatılanlar, tefsir kitaplaıma tavileriyle birlikte girmiştir. Bunların tavileriyle birlikte tefsir kitaplarına girmiş olması, zararsız gibi düşünüise bile, onları okuyan insanlar, bu tür rivayetleri öneınsemeye, anlatılınası daha kolay olduğu için vaazlaımda, nasilı.atlarında bunlardan bahsetmeye başlaımşlardır. Böylece Kur'an'ın insanı ikaz edici, sarsıcı ifadeleri fazla zilrredilınediği için, bu hildyelerin kendisi ditı ~larak, hatta Kur'an olarak telakki edilıneye başlanımştır. Tefsirlerde tenkide ..tabi tutularak bile olsa, israiliyyatın nakledilınesi, insanların Kur'an tasavvunmu olumsuz yönde etkilemiş, Kur'an'ın üzerinde düşünülmesi gereken ayetlerine gereldi ilgi fazla gösterilmemiştir. Örneğin tefsir kitaplarıınızda tefekkütle ilgili ayetlerin çoğunun fazla tefsir edilmediğini, bu konuda kafa yorulmadığını göıüyoruz. Fakat kıssalara gelince, bütün israili bilgiler adeta istif edilıniştir. Ayetlerden ibret almak yeı1.ne, ayrıntı üzerinde durulmuştur. Zaman içerisinde tefsir kitaplarında israiliyyat ile ilgili bilgileri naldeden ravilerin de hazfedilmesi, tefsirleri olmyan insanları neyin doğıu, neyin yanlış olduğu konusunda bir ayırun yapma imkanından da ınahnıın ettiğinden onları, Kur'an'ın özünden uzaldaştırınıştır. tefsir kitaplarırnızdaki bu israili bilgiler dikkatle incelenıneli, Kur' an ayetleı1.ne ve alda ters düşenler ile peygaınbeı1mizden rivayet edilmeyenler hadis usulü yöntemleı1yle ayıldanmalı, o ayet hakkında başka hiçbir açıldama yoksa bile israiliyyata iltifat edilmemelidir. Günümüzde ldasik tefsirleri tercüme fuı-yası devam etmektedir. Kanaatiınize göre, israili bilgilerin dolu olduğu bir kısım tefsirleri tercüme etmek, Arapça bilineyen insanların da bu israiliyyattan haberdar olınasına, kıssaların ayrıntılarına merak satmasına ve Kur'an'ın özünden uzaldaşınasına sebep olabilir. Bu yüzden eski tefsirleri tercüme etmek yeı1.ne, yeni tefsir çalışınalan yapılmalı, ldasik tefsirleı-imizden istifade edilirken de, ciddi bir senet ve metin eleştirisi süzgecinden geçirilıneli, israiliyyatla ilgili bilgilere tenkit etmek maksadıyla bile olsa yer verilıneınelidir. İnsanlaım Kur'an'ın bakış açılamu öğrenınesi, direkt Kur'an ile ınuhatap kılınınası dumınunda, Kur'an'ın ilk nazil olduğu zamandaki tesit-i meydana getireceğini söyleyebiliriz. Bu söyledildeı1ıniz, Kur'an, Tevrat ve İncil ile ilgili belli konularda mukayeseli çalışınaya engel değildir. Biz sadece Kur'an-ı Tefsir ederken, İsraili bilgilere ihtiyaç olınadığı, bu bilgileı1.n insanlan Kur'an'ın asıl amacından uzaldaştırdığı, faydasız olan ayrıntı ile meşgul ettiği kanaatini taşıyoruz. Tefsir çalışınaları yapılırken,