alevı

advertisement
 ALEVI Raporu
Avusturya Alevilerinin inanç
özgürlüklerine yönelik kazanımları
ışığında Türkiye Cumhuriyeti
yeni anayasasına ilişkin beklentileri
ALEVI
AvusturyaAleviİslam
İnançToplumu
Schererstraße4
A‐1210Wien www.aleviten.at
[email protected] Avusturya Alevilerinin inanç özgürlüklerine yönelik kazanımları ışığında Türkiye Cumhuriyeti yeni anayasasına ilişkin beklentileri
Avusturya Alevilerinin inanç özgürlüklerine yönelik kazanımları ışığında Türkiye
Cumhuriyeti yeni anayasasına ilişkin beklentileri
Yayımlayan:
E-Mail:
İnternet Site:
Avusturya Alevi İslam İnanç Toplumu (ALEVI)
[email protected]
www.aleviten.at
Adres:
Schererstrasse 4
A-1210 Viyana / Avusturya
Fertlerin hak ve ödevleri Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının ikinci
bölümünde hüküm altına alınmıştır.
Bu bölüm altından din ve vicdan özgürlüğü, Anayasanın 24. Maddesinde;
“Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir.
14 üncü madde hükümlerine aykırı olmamak şartıyla ibadet, dini ayin ve
törenler serbesttir.
Kimse, ibadete, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini
açıklamaya zorlanamaz; dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve
suçlanamaz............” şeklinde güvence altındadır.
Avusturya Alevilerinin inanç özgürlüklerine yönelik kazanımları ışığında Türkiye Cumhuriyeti yeni anayasasına ilişkin beklentileri
İçindekiler
Sunuş ...................................................................................................................................................... 4 Avusturya hakkında ............................................................................................................................. 5 Avusturya’da İslam .............................................................................................................................. 6 Avusturya’da Dini Cemaat olarak tanınma ..................................................................................... 8 Avusturya’da resmi olarak tanınan kiliseler ve dini topluluklar ............................................. 9 Avusturya Alevi İslam İnanç Toplumu (ALEVI) .............................................................................. 10 Tanınan Alevilik .................................................................................................................................. 10 Kronoloji .............................................................................................................................................. 11 Avusturya’da Alevilerin genel durumu........................................................................................... 14 İnançsal gereksinmeler nasıl karşılandı? ...................................................................................... 14 Avusturya’da Alevilerin yasal hakları ............................................................................................. 15 1) Alevileri temsil hakkı Alevilerindir! ..................................................................................... 15 2) Alevi Dedelerimiz Devlet nezdinde tanındı! ..................................................................... 15 3) Cem Evleri yasal statüye kavuştu! ...................................................................................... 16 4) Alevi Mezarlıkları .................................................................................................................... 16 5) Karnelerin inanç hanesinde ALEVI yazıyor! ...................................................................... 17 6) Alevi inanç günleri resmi tatil! ............................................................................................ 17 7) Üniversitede Alevilik Yüksek Lisans eğitimi! .................................................................... 18 8) Okullarda Alevilik Din Dersi eğitimi! ................................................................................... 18 Alevilerin Haklarının Avusturya ve Türkiye karşılaştırması ........................................................ 19 Türkiye Cumhuriyeti yeni Anayasasından taleplerimiz .............................................................. 20 Sonuç .................................................................................................................................................... 21 3
Avusturya Alevilerinin inanç özgürlüklerine yönelik kazanımları ışığında Türkiye Cumhuriyeti yeni anayasasına ilişkin beklentileri
Sunuş
“Avusturya Alevilerinin inanç özgürlüklerine yönelik kazanımları ışığında Türkiye
Cumhuriyeti yeni anayasasına ilişkin beklentileri” çalışması, Türkiye Cumhuriyeti’nde son
dönemlerde
yoğunlaşan yeni
anayasa hazırlama çabalarına
katkı sağlamak
ve
Alevi toplumunun Avusturya örneğinden yola çıkarak; talep ve beklentilerini yeni anayasa
metnine yansıtmak amacını taşımaktadır.
Türkiye’de sayıları milyonlarla ifade edilen Alevilerin sorunları son on yılda oldukça
tartışılmasına karşın, bu sorunların çözümü yolunda ne yazık ki ciddi herhangi bir adım
atıl(a)mamıştır.
Türkiye’de demokratikleşme sürecinde yaşanan problemler ve tıkanıklıklar ülkede
özellikle Din ve Vicdan özgürlüğü bağlamında Alevi inancına mensup vatandaşların
taleplerine yönelik halen atılması gereken pek çok adım olduğunu göstermektedir.
Türkiye’de siyasi iklimin daha özgür, daha demokratik yapıda olmasının kaçınılmazlığı
ortadadır. İlk etapta, tüm toplum kesimlerine hitap edecek, eşitlik, adalet ve özgürlüklere
yönelik demokratik ve kültürel haklar konusundaki yasal düzenlemelerin yapılması
gerekmektedir.
Yeni anayasa; “tüm vatandaşların farklılıklarıyla bir arada yaşama iradesini temsil eden,
yenilikçi bir toplum sözleşmesi” niteliği taşımalıdır.
Bu
çalışma,
Türkiye’de
ki
yeni
anayasa
hazırlık
sürecine
Alevi
toplumunun
Avusturya örneğinden yola çıkarak, Alevilerin talep ve beklentilerini yansıtmak ve
kamuoyunu bilgilendirmek amacı ile başlatılmıştır.
Çalışmanın gerçekleşmesi için destek sağlayan tüm Canlara teşekkür ederiz.
Avusturya Alevi İslam İnanç Toplumu (ALEVI)
Avusturya Alevilerinin inanç özgürlüklerine yönelik kazanımları ışığında Türkiye Cumhuriyeti yeni anayasasına ilişkin beklentileri
Avusturya hakkında1
„Avusturya“ ismi ilk olarak Kral III. Otto tarafından hazırlanan 996 yılından kalma hediye
senedinde „Ostarrichi“ olarak karşımıza çıkmıştır.
Ortaçağda ilk önce Babenberger
Krallığı
hüküm
sürmüştür.
Bu hükümdarlığı 1278 yılından
itibaren Avusturya’da 1918 yılına
kadar hüküm süren Habsburger
Krallığı
takip
Dünya
etmiştir.
Savaşı
Birinci
(1914–1918)
sonrasında çok uluslu AvusturyaMacaristan
İmparatorluğu
yıkılmıştır.
12
Kasım
1918
Avusturya
tarihinde
Şekil 1: Avusturya haritası
Cumhuriyet’e
dönüşmüştür („Birinci Avusturya Cumhuriyeti“). Daha sonraları Nasyonal Sosyalistler
tarafından öldürülen Şansölye Engelbert Dollfuß’un otoriter bir kurumsal devlet
kurmasıyla birlikte demokrasi 1933/1934 yılında sona ermiştir.
12
Mart
1938
tarihinde
Alman
Silahlı
Kuvvetleri
Avusturya
yürümüştür.
Ardından Nazi Alman İmparatorluğu ile Avusturya arasında „Fiilen ilhak“ gerçekleşmiştir.
İkinci Dünya Savaşı’nda ve Holokost (Yahudi soykırımı) döneminde Avusturyalılar da
bu Nazi suçlarına katılmışlardır. Tam tersi olarak birçok Avusturyalı da bu şiddetin ve
soykırımın kurbanı olmuşlardır.
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Avusturya Cumhuriyet olarak bir kez daha kurulmuştur
(„İkinci Avusturya Cumhuriyeti“), ancak
(Birleşik
Krallık,
Fransa,
ABD,
on yıl boyunca galip müttefik
Sovyetler
Birliği)
tarafından
işgal
güçleri
edilmiştir.
1955 yılında Avusturya Devlet Anlaşması imzalanmıştır. Bu tarihten bu yana Avusturya
„tarafsız“ bir ülke ve Birleşmiş Milletlerin bir üyesidir. 1995 yılında Avusturya bir
referandumun ardından Avrupa Birliği’ne katılmıştır. 2002 yılından bu yana Avusturya
Euro-Bölgesinin bir üyesidir.
Parlamenter demokrasi sistemi ile yönetilen Avusturya dokuz federal eyaletten
oluşmaktadır:
Burgenland,
Kärnten,
Niederösterreich,
Oberösterreich,
Salzburg,
Steiermark, Tirol, Vorarlberg ve Viyana.
1
Avusturya Entegrasyondan sorumlu devlet sekreteryasının hazırladığı “En başından itibaren Avusturya” broşüründen alınmıştır. 5
Avusturya Alevilerinin inanç özgürlüklerine yönelik kazanımları ışığında Türkiye Cumhuriyeti yeni anayasasına ilişkin beklentileri
Avusturya’da İslam
1878 Berlin Kongresi ile birlikte Avusturya-Macarisan İmparatorluğu tebasına geçen
müslüman Boşnak nufüsü ile beraber İslamiyet Avusturya’nın önemli dinlerinden biri
haline gelmiştir.
Müslümanlar Avusturya’da eşit haklara sahip bir dini
cemaat
olarak
15
Temmuz
1912’de
çıkarılan
İslam Kanunu- Hanefi mezhebinin tanınması sayesinde
olmuştur.
İslam’ın
devlet
nazarında
resmen
temsil
edilmesi ise, bu 1912 tarihli kanuna dayalı olarak
1972’de Islam (Sünni) Dini topluluğunun (IGGiÖ)’ın
kurulması ile sağlanmıştır.
Sonrasında İslam kanununda yapılan değişiklik ile Hanefi
mezhebi
kavramı
ortadan
kaldırılmıştır.
Böylelikle Avusturya’da resmi ikamet hakkına sahip olup,
Din hanesinde İslam yazan, Aleviler dahil tüm müslümanların yasal ve tek temsilcisi İslam
(Sünni) Din topluluğunun görünmekteydi. Bu biz Avusturya’lı Aleviler tarafından kabul
edilir bir durum değildi.
Avusturya halkının büyük bir çoğunluğu Hristiyandır. Avusturya’da şu anda 16 kilise ve
dini topluluk resmi olarak tanınmıştır. En büyük Hıristiyan olmayan din topluluğunu
İslam dini oluşturmaktadır. Bugün Avusturya’da 500 bini aşkın müslüman yaşamaktadır.
Ülkedeki Müslüman nüfusun %80’ni Türkler oluşurmadıktırlar.
Şekil 2: 2001 yılında yapılan nüfus sayımına göre Avusturya’da yasal olarak tanınan dini cemaat
mensuplarının sayısı yukarıda grafikte gösterilmektedir. 2001 yılında İslam inancı mensuplarının
sayısı 338.988 kişidir. 2013 yılına yönelik tahminler ise 550.000 civarındadır!
[Kaynak: Avusturya İstatistik Kurumu]
Avusturya Alevilerinin inanç özgürlüklerine yönelik kazanımları ışığında Türkiye Cumhuriyeti yeni anayasasına ilişkin beklentileri
Şekil 3: 15 Temmuz 1912’de çıkan İslam Kanunu- Hanefi mezhebi’nin Avusturya’da eşit haklara
sahip bir dini cemaat olarak tanınma belgesi.
7
Avusturya Alevilerinin inanç özgürlüklerine yönelik kazanımları ışığında Türkiye Cumhuriyeti yeni anayasasına ilişkin beklentileri
Avusturya’da Dini Cemaat olarak tanınma
Avusturya’da yasal Dini Cemaatlerden sorumlu Makam Avusturya Milli Eğitim, Sanat ve
Kültür Bakanlığı (BMUKK) bünyesinde hizmet veren Din İşleri Dairesi (Kultusamt)dır.
Dini Toplumu olarak tanınma süreci 2 aşamalıdır.
1. Yasal İnanç toplumu statüsü
2. Din Toplumu statüsü
Avusturya’da yasal İnanç Toplumu olarak tanınma başvurusu için gereken şartlar:

Tanınma için yapılan başvurunun İnanç ve
organizasyon Tüzüğü ile birlikte sunulmalı
içeriğinde insan hak ve hürriyetleri ile
Avusturya Anayasasına aykırı bir madde
bulunmamalıdır.

Başvuruyu yapan en az 300 birey, bu
inancı benimsediğine, başka bir inanç
mensubu
olmadıklarını
beyan
etmek
zorundadırlar.

Tanınması istenen inanç daha önce tanınmış bulunan inançlara zarar veremez, o
inançların kopyası olamaz. Ayrıyaten Avusturya‘da en az 20 yıllık bir resmen
faaliyette olan bir organizasyona sahip olmalıdır. Dernek ya da benzeri yasal
statüde bir geçmişe sahip olması gerekmektedir.
Yukarıda belirtilen şartların yerine getirilmesi ardından Din işleri dairesi yapılan
başvuruyu
6
aylık
bir
süreç
içerisinde
değerlendirmeye
alıp
karara
bağlar.
Verilen karar olumlu yönde oluşması sonrasında yasal inanç Topluluğu statüsüne erişen
kurumun başvuru onay tarihinden itibaren geçerli olmak şartıyla 10 yıllık bir denemetim
ve gözetleme sürecine geçilmiş olunur.
Yasal Din Toplumu statüsü ikinci ve son basamaktır. Bu statüye yasal inanç toplumu
hakkını elde etmiş inanç toplulukları başvurabilir. Başvurunun kabulü için birinci şart;
bu inanç mensuplarının sayılarının en az Avusturya Nüfusunun (son nüfus sayımına göre)
binde ikisine tekabül etmesidir. Tüm bireyler Avusturya Federal Cumhuriyetinde yasal
olarak en az bir yıldan beri ikamet ediyor olmalıdırlar.
Bireylerin ve inanç toplumlarının, inançlarını yaşayabilme ve ifa edebilme özgürlüğü
anayasada garanti altına alınmıştır. Avusturya’da din toplumu (dini cemaat) statüsünde
tanınmış 16 inanç toplumu mevcuttur. Bu cemaatler inançsal hizmetlerin yanısıra çok
çeşitli sosyal ve kültürel hizmetlerde vermektedirler.
Avusturya Alevilerinin inanç özgürlüklerine yönelik kazanımları ışığında Türkiye Cumhuriyeti yeni anayasasına ilişkin beklentileri
Avusturya’da resmi olarak tanınan kiliseler ve dini topluluklar
Avusturya’da şu anda resmi olarak tanınmış olan dini topluluklar şunlardır:

Avusturya Eski Katolik Kilisesi

Avusturya Ermeni Apostolik Kilisesi

Avusturya Protestan Kilisesi A. B. ve H. B.

Avusturya Protestan-Methodist kilisesi

Rum-Ortodoks (= Ortodoks) Kilisesi

Avusturya İslam Dini Topluluğu

Musevi Cemaati

Katolik Kilisesi

Avusturya „Ahir zaman Azizleri Hıistiyan İsa Kilisesi“

Avusturya Kıpti-Ortodoks-Kilisesi

Avusturya Yeniapostolik-Kilisesi

Avusturya Budist Dini Topluluğu

Avusturya’daki Süryani-Ortodoks-Kilisesi

Yehova Şahitleri

Avusturya Alevi İslam İnanç Topluluğu

Özgür Kiliseler Dini Topluluğu
9
Avusturya Alevilerinin inanç özgürlüklerine yönelik kazanımları ışığında Türkiye Cumhuriyeti yeni anayasasına ilişkin beklentileri
Avusturya Alevi İslam İnanç Toplumu (ALEVI)
Avusturya Eğitim Bakanlığının (BMUKK) 22 Mayıs 2013 tarihinde yayınladığı, Avusturya
Anayasasının II. Ciltinin 2013 yılı 133 numaralı yönetmeliği gereğince, Avusturya Alevi
İslam İnanç Toplumu (ALEVI) Avusturya’da yaşayan Alevileri inançsal bazda temsile yetkili
olarak „Din Toplumu“ statüsünde tanındı.
Kurumumuzun kısaltılmış ismi ALEVI’dir.
Alevilik, bu yasal tanınma sonrası Avusturya’nın tanınan
diğer kadim Dini toplumlarıyla eşit statüye gelerek,
anayasal güvenceye kavuştu. Bu tanınmayla, Alevilik diğer
inançlarla aynı göz hizasına gelmiş bulunmaktadır.
Tanınan Alevilik2
„Alevi“ kavramı peygamber Hz. Muhammet’in amcasının
oğlu ve damadı Hazreti Ali’den gelmektedir ve buna göre Ali’nin yolunu sürenler
anlamına gelir. Alevi deyimi Bektaşi, Kızılbaş, Tahtacı, Sıraç, Yörük, Çepni, Abdal, Arap
Alevileri, Mevlevi vb. lerin ortak adıdır.
Alevilik, Hakk-Muhammed-Ali yolunun Kırklar Meclisi’nde olgunlaştığı ve Oniki İmamlarla
devam eden; İmam Cafer-i Sadık’ın akıl ölçüsünü rehber olarak alan, Ebul Vefa ve
Horasan erenlerinin himmetleriyle Anadolu’ya gelen, Hazret-i Pîr’le, diğer Anadolu
erenleriyle ve ulu ozanlarımızın nefesleriyle hayat bulan, kadın ve erkeğin bir arada,
Dede huzurunda saz ve nefesler eşliğinde, Semahlarla icra edilen İslam inancının adıdır.
Alevilik inancı, hayatın amacını insanın ham ervahlıktan çıkarak insan-ı kâmil olup özüne
dönmek olarak tanımlar. Bunun için de Mürşid, Pîr ve Rehber huzurunda ikrar verilerek,
Dört Kapı Kırk Makam aşamasından geçilir. Alevi inancının uygulandığı mekân Cem Evidir.
2
Avusturya Alevi İslam İnanç Toplumu Tüzüğünden alınmıştır. Avusturya Alevilerinin inanç özgürlüklerine yönelik kazanımları ışığında Türkiye Cumhuriyeti yeni anayasasına ilişkin beklentileri
Kronoloji
Avusturya’da Alevi inancını temsile yetkili tek kuruluş olan Avusturya Alevi İslam İnanç
Toplumunun (ALEVI) devlet nezdinde resmi statüye kavuşması sürecine yönelik
kronolojik bilgilerini paylaşıyoruz…
23 MART 2009
Avusturya’da Aleviliğin yasallaşması ve
diğer
inançlarla
eşit
haklara
sahip
olması amacıyla 23 Mart 2009 tarihinde
Viyana
Alevi
önderliğinde
Bakanlığına
Kültür
Birliği
Avusturya
bağlı
İnançlar
(VAKB)
Eğitim
Dairesine
resmi başvuruda bulunuldu.
Başvuru Avusturya Alevilerinin tümünü
kapsayacak şekilde çerçevelendirilmiş,
katılımcı dernekler arasında kesinlikle
ayrım
gözetilmemiştir.
Şekil 4: 23 Mart 2009 tarihli VAKB başvurusu
Alevilerin
Federasyoncu yada Cem Vakfıcı olarak bölünmesine, ayrışmasına ve bu ayrışmaya hizmet
edilmesine karşı çıkılarak, bir grup Alevinin değil tüm Alevilerin başvurusu olması ilkesiyle
hareket edildi.
25 AĞUSTOS 2009
Aleviliğin tanınması yönünde verilen başvuru ilk etapta inançlar dairesi tarafından
reddedildi. İnançlar dairesi Alevi inanç önderleri olan Dedelerin Peygamber soyundan
(Seyit) olduğu, Aleviliğin İslamın bir yorumu olduğunu açıkladı. Reddin gerekçesi olarakta
Avusturya‘da İslamı temsil yetkisinin 1912 yıllı islam yasası uyarınca Avusturya İslam
(Sünni) Dini Topluluğu (İGGiÖ) da olduğu ve yasaların ikinci bir kurum kurulmasına izin
vermediği ileri sürüldü.
Bu ret kararının çıkmasına etki edip bu yönde bir tavsiye yazısı veren ise İGGiÖ nün
dönemin başkanı Anas Schakfeh dir. İslam (Sünni) Dini Topluluğu, Viyana Alevi Kültür
Birliği önderliğinde yapılan başvurunun İnanç öğretisinde bulunan İslamla ilgili ifadeleri
çıkarması halinde Aleviliğin ayrı bir din olarak tanınmasına karşı olmadıklarını yazılı olarak
ilgili daireye belirttiler. Viyana Alevi Kültür Birliği önderliğinde yapılan İnanç öğretisinde
İslam sözü geçtiği sürece bunun İGGiÖ‘nün içişlerine karışmak olarak gördüklerini
belirttiler.
11
Avusturya Alevilerinin inanç özgürlüklerine yönelik kazanımları ışığında Türkiye Cumhuriyeti yeni anayasasına ilişkin beklentileri
07 EKİM 2009
Başvurunun, Avusturya İslam (Sünni) Dini Topluluğu (İGGiÖ) isteği doğrultusunda İnançlar
Dairesi tarafından red edilme kararına Viyana Alevi Kültür Birliği Anayasa Mahkemesinde
itirazını gerçekleştirdi.
01 ARALIK 2010
Avusturya Anayasa Mahkemesi, Viyana Alevi Kültür Birliği’nin yaptığı başvuruyu reddeden
İnançlar Dairesinin işlemini anayasaya aykırı bularak, red kararını oy birliği ile kaldırıp,
Aleviliğin Avusturya’da yasal İnanç statüsünde tanınmasının önünü açtı.
16 ARALIK 2010
Avusturya Eğitim Bakanlığı Din İşleri dairesinin kararı uyarınca, Alevilik Avusturya`da,
Muharrem Ayı – Yassı Matem Oruçlarının 10. Günü, 16 Aralık 2010 tarihinde yasal inanç
statüsüne kavuşmuştur. Böylelikle Alevilerin artık Avusturya İslam (Sünni) Dini Topluluğu
(İGGiÖ) tarafından temsiline son verildi.
22 Mayıs 2013
Avusturya Anayasası gereğince „Din“ Toplumu statüsüne kavuşmak, dolayısıyla kamuya
açık okullarda Alevilik Din Dersi eğitimi sunabilmek için gereken Avusturya nüfusunun
binde 2 oranında (2011 yılı dijital nüfus sayımına göre yaklaşık 17.000 kişi) Alevi
inancına mensup Canların Avusturya’da resmi ikamet ettiğini belgeleme çalışmaları
aralıksız sürdürdü. 2012 Kasım ayında nihai tanınma için gereken beyan sayısına ulaşıldı.
Nisan 2013’te beyanlar yetkili mercilerce kontrol edilerek, Alevilerin tanınmasının
önünde engel kalmadığı, tanınma için gerekli olan tüm koşulların eksiksiz yerine
getirildiği açıklandı. Tanınmaya son itiraz süresi olan 8 Mayıs 2013 tarihinde tüm işlemler
tamamlanarak son imza aşamasına gelindi.
22 Mayıs 2013 tarihinde yasal prosedürün başarıyla sonuçlanmasının ardından Alevilik
Avusturya’da artık “Din Toplumu“ statüsü kazanarak resmi gazetede yayımlandı.
Avusturya Alevilerinin inanç özgürlüklerine yönelik kazanımları ışığında Türkiye Cumhuriyeti yeni anayasasına ilişkin beklentileri
Şekil 5: 22 Mayıs 2013 tarihli Avusturya Anayasasında yayınlanan Aleviliğin yasallaşmasına
yönelik belge [Kaynak: www.ris.bka.gv.at]
13
Avusturya Alevilerinin inanç özgürlüklerine yönelik kazanımları ışığında Türkiye Cumhuriyeti yeni anayasasına ilişkin beklentileri
Avusturya’da Alevilerin genel durumu
Avusturya’da
Aleviler
yaşayan
Avusturya’ya
Aleviler,
1960
bu
ların
ülkenin
yerel
sonlarından
dini
itibaren
azınlık
toplumu
gelmeye
değildir.
başlamışlardır.
Bugün itibariyle Avusturya’da 8.5 Milyon insan yaşamaktadır. Bu nüfusun yaklaşık olarak
% 1 ini Aleviler oluşturmaktadır. Alevilerin Avusturya’da ki nüfusu kardinal olarak 80.000
civarındadır. Türkiye’den buraya göçle gelen toplumun yaklaşık 2/3 sini Sünniler, 1/3
inide Aleviler oluşturmaktadır. Az sayıda da olsa Süryani toplumundan yurttaşlarımızda
buraya gelmişlerdir.
İnançsal gereksinmeler nasıl karşılandı?3
Sünniler
Sünni inancına dahil yurttaşların gereksinmeleri, öncelikle T.C. Diyanet İşleri Başkanlığının
katkılarıyla giderilmiş, onları gerek din görevlileri gerekse diğer gereksinmeleri doğrudan
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurumu tarafından karşılanmaya çabalanmıştır.
Bu hizmetlerin görülmesi için, Türkiye Cumhuriyeti tarafından din işleri müşavirliği
kurulmuş, bu müşavirlik, Sünni yurttaşların inançsal gereksinmelerinin giderilmesinde
doğrudan çalışmalar yapmıştır.
Aleviler
Alevi Toplumu inançsal gereksinmelerini
kendileri gidermek durumuyla başbaşa
bırakılmış, inançsal giderlerini karşılaycakları ne yerelde ne de geldikleri ülke olan Türkiye
Cumhuriyeti tarafından herhangi bir olanak sağlanmamıştır.
16 Aralık 2010 tarihine kadar da inançsal hizmetlerini ilki 1989 St. Pölten Alevi derneği,
ikincisi 1990’da kurulan Viyana Ehlibeyt Bektaşi Cemiyeti gibi dernekler yoluyla
gidermeye çalışmışlardır. Onların dertlerini dert edinen, sorunlarına çözüm bulmaya
çalışan devletlerini arkalarında görmemişlerdir.
Kısaca kendi başlarına kaderlerine terk edilmişlerdir. Bu duruma çözümü kendi
kurumlarını kurmaya başlayarak elde etmeye çabalamışlardır. Bugün 27 Alevi kurumu
Avusturya’da dernekler statüsünde varlığını sürdürmektedir.
3
16 Ararlık 2010 tarihinde Aleviliğin Avusturyada yasal inanç toplumu ve 22 Mayıs 2013 Din topluluğu statüsü kazanması öncesi için geçerli süreç Avusturya Alevilerinin inanç özgürlüklerine yönelik kazanımları ışığında Türkiye Cumhuriyeti yeni anayasasına ilişkin beklentileri
Avusturya’da Alevilerin yasal hakları
22 Mayıs 2013 tarihinde, Aleviliğin Avusturya’da „Din Toplumu“ olarak kabulü sonrasında
Alevilerin elde ettiği haklar şunlardır:
1)
Alevileri temsil hakkı Alevilerindir!
Avusturya’da yasal ikamet hakkına sahip olup,
Din hanesinde İslam yazanların tek temsiliyet
hakkını
elde
bulunduran
İslam
(Sünni)
Din
topluluğunun Alevileri temsiline son verildi.
13 Aralık 2010 tarihi itibariyle Alevilerin temsilcisi
olarak
ALEVİ
Kurumu
tanındı.
Avusturya’da
yaşayan Alevileri temsil etmesi amacıyla kısa adı
ALEVI olan Avusturya Alevi İslam İnanç Toplumu
bağımsız bir inanç kurumu olarak onandı.
Alevilik, Katoliklik, Protestanlık, Ortodoksluk vs.
gibi yasal olarak tanınarak yasal güvenceye
kavuştu.
Devlet Başkanının verdiği uluslararası resepsiyonlara Alevi İslam İnanç Toplumu başkanı,
diğer tanınan inanç toplumların başkanlarıyla birlikte davet edilmeye özellikle İnançları
ilgilendiren yasal düzenlemlerde Alevileri temsil eden inanç toplumunun görüşleri
sorulmaya ve dikkate alınmaya başlandı.
2)
Alevi Dedelerimiz Devlet nezdinde tanındı!
Geriye dönüp tarihe bakıldığında, özellikle Peygamberimiz Hz. Muhammed‘in vefatıyla
başlayıp, Hz. Ali, 12 İmamlara ve onların (Seyit) soyundan gelen Alevi İnanç önderlerimiz,
Dedelerimize yapılan haksızlıklara, baskı ve zulüme rağmen, Alevi İnancı bugünlere denk
onurluca taşımışlardır.
Tarihin hiç bir döneminde Dedelerimize maddi veya manevi bir destek verilmediği gibi,
var olan imkanlarıda ellerinden alınarak sürekli dışlanmışlardır.
15
Avusturya Alevilerinin inanç özgürlüklerine yönelik kazanımları ışığında Türkiye Cumhuriyeti yeni anayasasına ilişkin beklentileri
Oysa Dedelerimiz, doğruluğu ve
dürüstlüğü
boyun
ile
haksızlığa
eğmemeyi
karşı
kendilerine
erdem edinmiş bir düşüncenin ve
inancın yolunu süren Alevi inanç
önderlerimizdir.
1400 yıldır süre gelen bu uzun
yürüyüşte onlara bu gücü veren
inanç
öğretilerinin
Avusturya
güzelliğidir.
Devletinin
adalet
terazisi de Dedelerimizi artık diğer
inanç önderleriyle Devlet düzeyinde eşit konuma getirmiştir.
Alevi İnanç önderleri (Dedeler, Analar, Babalar…) devlet nezdinde diğer inanç önderleriyle
yasal olarak aynı eşit statüye kavuşmuştur.
3)
Cem Evleri yasal statüye kavuştu!
Her toplumun kendine göre bir inancı ve ibadet biçimi vardır. Bunu da toplumların
kendileri belirler. Devletlerin görevi ise inanç ve
ibadet özgürlüğünü güvence altına alarak,
her
inanca eşit mesafede durmaktır.
Biz Alevilerin ibadethaneleri ise Cemevleri’dir!
Cemevlerimiz Avusturya’da Alevilerin yasal inanç
merkezi
olarak
kabul
edilmiştir.
Kilise, Sinagog ve Camilerle aynı eşit yasal
statüye kavuşmuştur. Bu anlamda, Cemevlerimiz
Alevilerin kalıcı, İnanç merkezi olarak kabul
edilmiş olup, Devlet tarafından güvence altına
alınarak diğer inanç kurumlarına tanınan haklardan Cemevlerimizde yararlanmaktadır.
4)
Alevi Mezarlıkları
Alevi İslam İnanç Toplumu olarak Avusturya’da, yaşadığımız bölgelerde mezarlık yeri
ayrılması için başvurabilme ve mezarlık yeri alabilme hakkımız doğmuştur. Viyana’da
Aleviler artık Alevi Mezarlığına kavuşmuştur. Bunun önemini hakka yürüyen Canların
yakınları çok iyi bilmektedirler. Alevi olduğu için defin işlemlerinde (sünni cemaat
tarafından) zorluk çıkarılması dönemi sona ermiştir.
Avusturya Alevilerinin inanç özgürlüklerine yönelik kazanımları ışığında Türkiye Cumhuriyeti yeni anayasasına ilişkin beklentileri
5)
Karnelerin inanç hanesinde ALEVI yazıyor!
Avusturya’da okula giden Alevi çocukları, yasal inanç kurumları ALEVI’den aldıkları resmi
belgeyle karnelerinin inanç hanelerini Alevi olarak
değiştirme hakkına kavuşmuşlardır.
İnanç
hanelerini
Alevi
çocuklarımız,
okullarda
derslerinden
kayıt
zorunluluğundan
olarak
sunulan
sildirme
değiştiren
Sünni
vede
kurtulmuşlardır!
islam
katılma
Çocuklarımız
Alevilik dersleri alma hakkına kavuştular.
6)
Alevi inanç günleri resmi tatil!
Avusturya
Eğitim
Bakanlığının
(BMUKK)
Avusturyanın tüm Eyalet Milli Eğitim Müdürlükleri
vede tüm okul müdüriyetlerine iletmiş olduğu genelge doğrultusunda artık okula giden
Alevi çocuklarımız Alevi İnanç günlerinden Kurban Bayramı, Aşure günü, Hızır orucu ve
Nevruz Bayramında resmi izinli sayılmaktadırlar.
Şekil 6: Alevi İnanç günlerinin resmi tatil olarak kabulü
17
Avusturya Alevilerinin inanç özgürlüklerine yönelik kazanımları ışığında Türkiye Cumhuriyeti yeni anayasasına ilişkin beklentileri
7)
Üniversitede Alevilik Yüksek Lisans eğitimi!
Avusturya‘nın köklü üniversitelerinden olan Viyana ve Innsbruck Üniversitelerinin
ortaklaşa
düzenlediği,
Avusturya’nın ilk Alevilik inanç
dersi öğretmenleri yetiştirecek
Yüksek
Lisans
programına
tarihinde
Allah”
27
“Bismi
denilerek
(Master)
Ekim
2012
Şah,
Allah
başlamıştır.
Böylece Alevilik artık bir bölüm
olarak
Üniversite
bünyesinde
okutulmaktadır.
ALEVI Kurumunun uzun süre
devam eden çabaları sonucunda; İnnsbruck Üniversitesi bünyesinde artık Avusturya’nın
ilk Alevilik dersi öğretmenleri yetiştiriliyor. Alevilik Master Programına katılan Alevi
öğrencilerimiz öğrenimlerini başarı ile tamamladıklarında Avusturya genelinde ilk, orta
öğretim kurumlarıyla lise ve dengi okullarda Alevilik dersleri verme yeterliliğine
kavuşacaklardır.
8)
Okullarda Alevilik Din Dersi eğitimi!
Avusturya Alevi İslam İnanç Toplumu (ALEVI)nin 22 Mayıs 2013 tarihinde „Din topluluğu“
statüsüne kavuşmasının ardından kamuya açık okullarda din bilgisi dersi sunma hakkına
sahip olmuştur. Almanya’da hizmet veren Alevi Akademisinin katkılarıyla Alevilik ders
müfredatı hazırlanıp Eğitim Bakanlığına sunulmuş ve Bakanlık tarafından onaylanmıştır.
2013/2014 eğitim yılı içerisinde Avusturya’nın Innsbruck şehrinde 6 Kasım 2013
tarihinde ilk Alevilik dersi verilmeye başlanılmıştır.
Avusturya Alevilerinin inanç özgürlüklerine yönelik kazanımları ışığında Türkiye Cumhuriyeti yeni anayasasına ilişkin beklentileri
Alevilerin Haklarının Avusturya ve Türkiye
karşılaştırması
AVUSTURYA
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
(16 Aralık 2010 dan bugüne)
(1071 yılından bugüne)
Alevi Nüfusu tahminen 80.000.
Alevi nüfusu tahminen 25 Milyon
Avusturya Nüfusunun %1 i.
Türkiye nüfusunun yaklaşık olarak % 30 u
İnanç statüsü…
Alevilik, Katoliklik, Protestanlık, Yahudilik,
Sünnilik… gibi yasal inanç statüsüne, yasal
güvenceye kavuştu…
Alevilik yasal güvenceye hala
kavuşmamıştır!
Cemevleri…
Cemevleri, Cami, Kilise, Sinagog’la aynı
statüye kavuşmuştur. Cemevleri Alevilerin
yasal ibadethanesi olarak kabul edilmiştir.
Cemevleri kültür kurumu, dernek
statüsündedir. Açık kalmaları Mülki
Amirlerin örneğin kaymakamın insafındadır.
İbadethane…
Viyana’da inşaatı sürmekte olan Cemevinin
temel ruhsatı ibadethane olarak alınmıştır.
Cemevleri ibadethane olarak kabul
edilmemektedir.
İnanç önderleri…
Alevi İnanç önderleri, dedeler, babalar,
papazla, imamla, hahamla aynı göz
hizasındadır. Aynı yasal ve sosyal
konumdadırlar.
Dedeler (Evladı Resul), Babalar inanç önderi
olarak kabul edilmemektedir.
Karne…
Alevi Çocuklar okullarda inanç hanelerine
Alevi yazdırma hakkına sahiptirler.
Alevi çocuklara okullarda zorla namaz
kıldırılmaktadırlar.
Alevilik Dersleri…
Alevi çocuklarına okullarda Alevilik dersleri
sunulmaktadır.
Alevi çocuklar sünnilik derslerine zorla
girdirilmektedirler.
Üniversite…
Viyana ve Innsbruck Üniversiteleri ortaklaşa
ALEVLİK Yüksek Lisans (Master) başladılar.
Üniversitelerde Alevilik bölümü yoktur.
Açılması için bir plan da mevcut değildir.
Devlet erkanı…
Alevi İnanç Toplumu başkanı, resmi
resepsiyonlarda, inanç toplumu temsilcisi
olarak davet edilmektedir. En yüksek
makam tarafından kabul görmektedir.
İnanç Toplumu statüsünde yasal Alevi
kurumu yoktur
İnanç günleri…
Alevi öğrenciler için Kurban Bayramında,
Aşure gününde, Hızır oruçlarında vede
Nevruz’da resmi tatil olarak tanınmaktadır.
Aleviliğe özgü tek bir inanç günü resmi tatil
değildir.
Mezarlıklar…
Alevilere ait mezarlık yeri mevcuttur
Aleviliğe özgü mezarlıklar mevcut değildir.
Alevi Nüfusu…
Yukarıda sadece başlıklarıyla özetlemeye çalıştığımız reel durum ortadadır. Aleviliğin
yasal olarak tanınması ardından, İlk açıklamamızda Avusturya devletine ve onun
kurumlarına teşekkür ettik. 100 kişiden sadece 1 inin Alevi olduğu ülkede, Alevilere bu
yasal haklar tanınmışken, 100 kişiden 30 unun Alevi olduğu kendi anavatanlarında
haklarından yoksun bırakılmalarını dünya anlayamamaktadır. Bu haksızlığın dünyaya izah
edilmesi de mümkün değildir!
19
Avusturya Alevilerinin inanç özgürlüklerine yönelik kazanımları ışığında Türkiye Cumhuriyeti yeni anayasasına ilişkin beklentileri
Türkiye Cumhuriyeti yeni Anayasasından
taleplerimiz
1)
Alevi kimliği yasal olarak tanınmalıdır.
2)
Cemevi, Alevilerin tek ibadethanesidir. Cemevlerimiz ibadethane olarak yasal
statü kazanmalı, diğer ibadethanelere sunulan tüm ayrıcalıklardan yararlanır hale
gelmelidir. Cemevlerinin, “ibadethane” dışında, tekke, dergâh, kültür veya inanç
merkezi gibi başka bir kategori altında tasniflenmesi kabul edilemez.
3)
Zorunlu din dersleri kaldırılmalı ve seçmeli hale getirilmelidir. Seçmeli ders olarak
konulan ek din derslerinin, başka seçenekler sunulmayarak veya mahalle baskısı
sonucu fiilen zorunlu ders haline gelmemesi için tüm yasal ve idari önlemler
alınmalı ve titizlikle uygulanmalıdır. Her inanç grubu kendi inancıyla ilgili dersleri
kendisi vermeli, devlt denetleme görevini yapmalıdır. Alevilerin zorunlu din
dersleri yoluyla, sünnileştirme politikası son bulmalıdır.
4)
İnanç dersleri öğretmenleri o inanç mensuplkarının bağlı olduğkları kurumlar
tarafından atanmalıdır.
5)
Başta Hacı Bektaş Dergahı olmak üzere Alevi-Bektaşilere ait bütün ibadethaneler
müze statüsünden çıkartılmalı, bu dergahlara ait bina, arazi gibi taşınmazları ilgili
kişi ve kurumlara devredilmelidir
6)
Aşure günü ve Arap Alevileri için özel bir öneme sahip Gadir Hum Bayramı resmi
tatil ilan edilmelidir.
7)
Alevilere yönelik nefret söylemleri (Alevifobi), tehditler ve saldırılar, nefret suçları
kapsamına alınıp en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Bu meyanda, ders kitapları,
sözlükler, ansiklopediler ve Milli Eğitim Bakanlığınca önerilen yardımcı kitaplardaki
Aleviliği ve Alevileri aşağılayan tanım ve ifadeler düzeltilmeli veya çıkarılmalı,
ikisinin
de
mümkün
olmadığı
durumlarda
bu
yayınların kullanımına
son
verilmelidir.
8)
Alevi köylerine yapılan camiler kaldırılmalı, buralara atanan imamlar geri
çağrılmalıdır.
9)
Alevi mahallelerine ve büyük kamu projelerine “Yavuz Sultan Selim” gibi Alevileri
rencide edici isimler verilmesinden vazgeçilmelidir.
10)
Diyanet İşleri Başkanlığı kaldırılmalı, inanç işleri inanç toplumlarına bırakılmalı,
devlet denetleme işlevini yeine getirmelidir.
11)
Nüfus cüzdanlarından din hanesi kaldırılmalıdır. İnsanların inançlarına göre bu
veya başka yöntemlerle fişlenmesinin önüne geçilmeli, kamu hizmetlerinin eşit
vatandaşlık temelinde sunulması sağlanmalıdır.
Avusturya Alevilerinin inanç özgürlüklerine yönelik kazanımları ışığında Türkiye Cumhuriyeti yeni anayasasına ilişkin beklentileri
Sonuç
Alevilik Avusturya devletinde tanınınca, ne camiye ne de kiliseye giden cematte herhangi
bir azalma olmamıştır. Tanınmanın diğer inanç gruplarına herhangi bir olumsuz etkisi
olmamıştır. Yaşadığımız ülke olan Avusturya Federal Cumhuriyetine de olumsuz bir etkisi
bir yana olumlu katkısı olmuştur. Aleviler kendilerine kuçak açmış olan bu ülkeye
bağlılıkları ve sevgileri daha da artmıştır.
Türkiye Cumhuriyetinin Aleviliği tanıması halinde, Alevilerin sevgisi azalmayacak tersine
daha da artacaktır. Aleviler yaşadıkları ülkeye daha büyük bağlılıkla ve sempatiyle
kalacaklardır. Bu hakkın Alevilere çok görülmesini anlamakta sadece biz Aleviler değil,
tüm dünya güçlük çekmektedir. AB raporları dahi bunu göstermektedir. Avrupa İnsan
Hakları Mahkeme kararlarından bu durum açıkça görülebilir.
Alevilik tanınınca kime ne zararı olacağını bir türlü anlaşılamamaktadır. Cemevleri yasal
ibadethane statüsüne gelince ne cami cemaatinde ne de kilise cemaatinde eksilme
olmayacağını Avusturya örneği göstermektedir. Çünkü Aleviler bu ibadethanelere zaten
gitmemektedirler.
Alevileri yasal olarak tanıyan Avusturya Devletinin saygınlığı azalmamış daha da artmıştır.
Komşuları için insan haklarını gündeme getiren Türkiye Cumhuriyetinin buna ilk önce
kendinden başlaması onu daha saygın hale getirecektir. Çeşitli dönemlerde, bugünde
olduğu gibi, fişeklenmeye çalışılan Alevi Sünni çatışmasının önünde en büyük engel,
Alevilerin yasal tanınması olacaktır. Bunu Türkiye Cumhuriyeti’nin görmemesi mümkün
değildir.
Biz Avusturya Alevileri olarak, Türkiye’deki Alevi kardeşlerimizle dayanışma içerisinde
olacağız. Onların en doğal hakları olan inanç özgürlüğü hakkına kavuşması için sürekli
olarak yanlarında olacağız. Gerek ABF gerekse AVF tarafından gündeme getirilen talepleri
desteklemekteyiz.
Geçmişte Alevilere karşı işlenen insanlık suçlarının (Maraş, Sivas, Gazi …) , perde arkası
faillerinin de ortaya çıkarılması için, devlet denetleme kurulu, TBMM gibi kurumların
derhal harekete geçerek araştırma komisyonu kurmalarının Türkiye’nin geleceği ve
insanlık vicdanı açısından gerekli görmekteyiz.
Alevileri tanımış, cemevleri diğer ibadethanelerle eşit hale gelmiş bir Türkiye’nin daha
saygın, daha güvenilir, daha özgür bir Türkiye olacağını bir kez daha vurgulamak isteriz.
Avusturya Alevi İslam İnanç Toplumu (Alevi)
21
Download