ĠLK VE ORTAÖĞRETĠMDE FELSEFE EĞĠTĠMĠ ÇALIġTAYI RAPORU 29-30 Eylül 2011 BaĢkent Öğretmenevi Ankara UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Felsefe Ġhtisas Komitesi, Millî Eğitim Bakanlığı ve Türkiye Felsefe Kurumunun iĢbirliğiyle, 29-30 Eylül 2011 günlerinde Ankara’da BaĢkent Öğretmenevinde iki günlük, “Ġlk ve Ortaöğretimde Felsefe Eğitimi” baĢlıklı bir çalıĢtay düzenlendi. ÇalıĢtayın ilk gününde “Ġlköğretimde Felsefe” konusu ele alındı ve “AçılıĢ Oturumu”nun ardından sırayla Ģu oturumlara yer verildi: “Çocuklar ve Felsefe”, “Çocuklar Ġçin Felsefe: Telif Felsefe Kitapları”, Çocuklar Ġçin Felsefe: Çeviri Felsefe Kitapları”. ÇalıĢtayın ikinci gününde “Ortaöğretimde Felsefe” konusu ele alındı ve “Felsefe Dersi Programı”, “Öğretmen Eğitimi”, “Felsefe Ders Kitapları” baĢlıklı oturumlarda sorunlar tartıĢıldı; “Genel Değerlendirme” baĢlıklı oturumla ÇalıĢtay sona erdi. ÇalıĢtayda açılıĢ konuĢmaları ve oturum baĢkanlarının konuĢmaları da dahil olmak üzere toplam, 38 konuĢma yapıldı/bildiri sunuldu. Yapılan konuĢmalarda/sunulan bildirilerde sırasıyla, Ģu noktalara dikkat çekildi: DüĢünme Eğitim dersi (ilköğretim bağlamı) ve Felsefe Grubu Eğitimi dersleri içinden yalnızca Felsefe dersi (ortaöğretim bağlamı) üzerinde duruldu. Her iki derse iliĢkin ihtiyaçların doğru bir biçimde saptanmasının önemine değinildi. Her iki dersin de asıl amacının “bağlantılı düĢünme”, “doğru bağlantı kurma”ya yönelik olduğunun altı çizildi. Her iki dersin sorgulama ve eleĢtiri yapma konusunda yardımcı olduğuna iĢaret edildi. Her iki dersin de ortak amacının gerekçeli düĢünme, özenli düĢünme, tutarlı düĢünme olduğuna dikkat çekildi. Her iki dersin de içerdiği konulara, insan hakları açısından bakmanın önemine iĢaret edildi. Özellikle yurttaĢ olmada felsefe eğitiminden pay almanın gerekliliği üzerinde duruldu. “Etik bağlamlı bilgi”nin, “insanın değerinin bilgisi”nin her iki dersin de iĢlenmesinde önemli bir yer tuttuğuna iĢaret edildi. UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Felsefe Ġhtisas Komitesinin yaptığı ve yapacağı çalıĢmaların önemi üzerinde duruldu. Temel eğitimde felsefenin çok önemli olduğuna vurgu yapıldı. Öğretmenlerin yetiĢimi sırasında eğitim felsefesi dersini almalarının gerekli olduğuna iĢaret edildi. Ortak kültür ve davranıĢ kodlarının felsefe çerçevesinde, felsefe eksenli olarak oluĢturulmasının önemine değinildi. 2 Felsefe eğitimini mizah yoluyla vermenin, öğrenci üzerinde olumlu bir etki oluĢturacağına dikkat çekildi. Ġnsan-bilgi iliĢkisinin felsefe bağlamında ele alınmasının önemi üzerinde duruldu. DüĢünme Eğitimi dersi tüm bileĢenleriyle, paydaĢlarıyla, sorunlarıyla ele alındı ve dersin, okullarda gerektiği Ģekilde değerlendirilmediğine, öneminin yeterince anlaĢılamadığına iliĢkin bir saptamada bulunuldu. Seçmeli olarak müfredatta yer alan DüĢünme Eğitimi dersinin devlet ilköğretim okullarında yok denecek kadar az bir oranda yer aldığına, ancak kimi özel ilköğretim okullarında bu derse yer verildiğine iliĢkin bir değerlendirme yapıldı. DüĢünme Eğitimi dersinin tüm dersler arasında anlamlı bir örgü oluĢturulmasına katkı sağlayabileceğine iĢaret edildi. Çocuklara yönelik olarak hazırlanan kitapların henüz yeterince eleĢtirilmediğine; bu bağlamda gündeme giren kitapların büyük ölçüde “yayıncılık baĢarısı” olarak algılanmakta olduğuna, oysa artık “eleĢtiri zamanı”nın geldiğine dikkat çekildi. Çocuklar için hazırlanan çizgi filmler felsefe gözüyle ele alındı ve söz konusu filmlerdeki ayırımcı tutumlar (özellikle cinsiyetçi ayırımcılık), “güc”ün öne çıkması vb. üzerinde duruldu. DüĢünme Eğitimi dersiyle Felsefe dersinin uluslararası yansımaları UNESCO raporları dikkate alınarak dünya örnekleri çerçevesinde değerlendirildi. Ancak UNESCO’nun DüĢünme Eğitimi dersine iliĢkin belirlemelerinin pek de olmadığına dikkat çekildi. Arap ülkelerinde felsefe dersine yer verilmediği vurgulandı. Çocuklara yönelik felsefe kitabı yazarken “çocukların dünyası”na yönelmenin önemi üzerinde duruldu. Çocuklar için yazılan felsefe kitaplarının felsefe ders kitabı gibi olmamasına iĢaret edildi. Çocuklar için felsefe kitapları yayımlayan yayınevlerinin Türkçe yazılan kitaplara yeterince önem vermediklerinin üzerinde duruldu. Çocuklar için felsefe kitaplarında çevirilerin daha çok yer tuttuğuna, bu kitapların da çocuklara ulaĢmada yaratacağı sorunların üzerinde durulmasına iĢaret edildi. Felsefe konularına dikkat çekmede ve felsefe sevgisinin oluĢmasında, çocuk edebiyatının etkili olduğuna iĢaret edildi. Çocuklar için yapılan yayınların ve dolayısıyla felsefe eğitiminin de, her Ģeyin “piyasa koĢulları çerçevesi”nde kurgulanmasından etkilendiği dile getirildi. “KüreselleĢme”nin ve “sanal gerçeklik”in “medya”nın aĢırı etkisinin her Ģeyi yönlendirdiğine dikkat çekildi ve “gerçeklik algısı”nın özellikle çocuklarda çok zayıfladığı saptamasında bulunuldu. Bu kadar çok sorunun yaĢandığı bir dünyada, okulda felsefe eğitimine “zorunlu” olarak yer verilmesinin önemine dikkat çekildi. Felsefe eğitimi almayla, anlama gücünün artması arasındaki doğrudan iliĢki, baĢka bir deyiĢle doğru orantılı iliĢki üzerinde duruldu. 3 Edebiyat eğitimi-felsefe eğitimi arasındaki iliĢkinin önemine sık sık ele değinildi. Mevcut felsefe dersi programının geliĢtirilmesinin gerekliliğine iĢaret edildi. Felsefe öğretim programı geliĢtirmenin teknik yönleri üzerinde duruldu. Öğretim bilgisinin alan bilgisinin önüne geçmemesine dikkat çekildi. Felsefe öğretim programının, konuya iliĢkin ihtiyaçlarla amaçların doğru bir biçimde saptanarak geliĢtirilmesinin önemine iĢaret edildi. Felsefe öğretim programında “biliĢsel, duyuĢsal ve deviniĢsel” olanın ne ölçüde yer aldığı üzerinde duruldu. Alternatif felsefe öğretim programının ayrıntıları üzerinde duruldu. Felsefe öğretim programının bir türlü tam olarak, gerektiği gibi değiĢemediğine iĢaret edildi. Kavramlara ağırlık veren bir öğretim programının hazırlanmasının daha doğru olacağına dikkat çekildi. Yapılandırmacı yaklaĢımın kalabalık sınıflarda uygulanmasının zorluğu üzerinde duruldu. Öğretim programında felsefe metinlerine yeterince yer verilmediğine iĢaret edildi. Felsefe öğretmeni yetiĢtirilmesi konusu farklı açılardan ele alındı. Bu bağlamdaki yeterliliklerin neler olabileceği üzerinde duruldu. Felsefe olanla-felsefe olmayanı birbirine karıĢtıran anlayıĢlarla yol alınamayacağına iĢaret edildi. Felsefe öğretmenliğinin, sosyoloji, psikoloji öğretmenliğinden farklı olmasının gerekliliği üzerinde duruldu. Felsefe öğretmenlerinin Fen-Edebiyat Fakültelerinden, gerekli formasyonu da alarak yetiĢmelerinin önemine iĢaret edildi. Öğrenciyi merkeze alacak olanın öğretmen olduğuna dikkat çekilerek, aslında, öğretmenin okul-sınıf ortamında ne denli önemli bir konumda olduğuna iliĢkin saptamalar yapıldı. Felsefe öğretmenlerinin aralarındaki iletiĢimlerinin güçlü olmadığı dile getirildi. Felsefe öğretmenlerinin deneyimlerini birbirlerine aktarmalarının, konuya iliĢkin geliĢmeleri, yurtiçi ve yurtdıĢı geliĢmeleri dikkate almalarının önemine iĢaret edildi. Felsefe ders kitaplarında özellikle dinsel nitelikli çağrıĢımları yüklü kavramlara yer verildiğine, bu durumun da felsefe olanla felsefe olmayanı karıĢtırmaya yol açtığına dikkat çekildi. Yenilenen müfredatta, pratik olarak felsefe dersinin saatinin azaltıldığına iliĢkin bir saptama yapıldı. Ünitelerin yerlerinin değiĢtirilmesinin sağlıklı bir gerekçesinin olmadığına vurgu yapıldı. Kitaplarda çeliĢkili ifadelerin yer aldığına, verilen kimi örneklerin, o yaĢ öğrencilerinin zihinsel düzeylerinin çok altında olduğuna iĢaret edildi. 4 “Genel Değerlendirme” oturumunda da her iki günün ana baĢlıklarına yer verilerek, çözüm önerileri üzerinde duruldu. Çok daha iyi niteliklerle donatılmıĢ kitapların okutulması, üniversitelerin her iki derse iliĢkin olarak, niteliğin artırılmasına yardımcı olması, Millî Eğitim Bakanlığının hem bu derslerin önemine daha çok eğilmesi hem de eğitimin felsefi temelleri üzerinde daha duyarlı olmasının gerekliliği üzerinde duruldu. Ayrıca, “Felsefe Stratejisi”nin gerçekleĢmesinde UNESCO’nun kolaylaĢtırıcı rolüyle, konuya iliĢkin sivil toplum kuruluĢlarının, özellikle Türkiye Felsefe Kurumunun 1974 yılından beri üstlendiği kolaylaĢtırıcı ve yapıcı rolünün karar vericilerce dikkate alınmasının gereği üzerinde duruldu. “Toplantıda önerilenler Ģu Ģekilde özetlenebilir: − ġu anda kullanılan Felsefe dersi öğretim programının gözden geçirilmesi, özellikle de bağlantılı düĢünmeyi ve bağlantıları görmeyi geliĢtirecek Ģekilde hazırlanarak, dersin amacını gerçekleĢtirme umudunu veren bir program haline getirilmesi. − Ders kitaplarının bu programa uygun hazırlanması ve bu amaçla, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Felsefe Ġhtisas Komitesi ve Türkiye Felsefe Kurumuyla iĢbirliği yapılarak bir yarıĢmanın düzenlenmesi. − Öğretmenlerin eğitiminin ve eğitim sisteminin yeniden düzenlenmesi, ayrıca da hizmetiçi eğitimin amaçları ve içeriği bakımından gözden geçirilmesi.”