062-067_YUNAN:Layout 1

advertisement
ÜLKE
>>
Türk-Yunan
işbirlikleri ile
EGE’DE
yeni bir dönem
başlıyor
T
ürkiye ile Yunanistan arasındaki yatırımların sürekliliğini sağlamak amacıyla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) organizasyonunda ve Edirne Ticaret ve Sanayi Odası’nın (ETSO) desteği ile Edirne’de
“Türk-Yunan 1. Bölgesel İş Forumu” yapıldı. Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Yunanistan Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü George Petulotis, TOBB ve DEİK Başkanı M.
Rifat Hisarcıklıoğlu, Yunanistan Odalar Birliği Başkanı George Kasimatis, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Edirne Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Yardımcı, Edirne Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Güler, DEİK Türk Yunan İş Konseyleri Başkanı Selim Egeli’nin de katılımıyla gerçekleştirilen Türkiye-Yunanistan 1. Bölgesel
62 EKONOMİK FORUM l Haziran 2010
TOBB
ve DEİK Başkanı
M. Rifat Hisarcıklıoğlu,
“Türkiye-Yunanistan 1. Bölgesel İş
Forumu”nda yaptığı konuşmada
bölgesel entegrasyonun sağlam
temellere oturtulması için, bölgenin en
büyük iki ekonomisi olan Yunanistan ve
Türkiye’ye büyük sorumluluk düştüğüne
işaret ederek, “Ege bizi birleştiren bir
deniz olsun, Türk ve Yunan halkı
olarak barış ve işbirliği destanını
hep birlikte yazalım”
ifadesini kullandı.
İş Forumu’na, 100’ü Yunanistan’dan olmak üzere toplam 250 iş adamı katıldı.
EGE İŞBİRLİKLERİ DENİZİ OLSUN
“Türkiye-Yunanistan 1. Bölgesel İş Forumu” toplantısında konuşan TOBB/DEİK Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin stratejik olarak Balkanlar bölgesinin ayrılmaz bir parçası olduğunu ifade etti. Balkanlar ve Güneydoğu Avrupa’da huzur, barış orta-
ÜLKE mının sağlanmasının, Türk özel sektörünün en
önemli stratejik önceliği olduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, “Bunun için bölge ülkeleri arasında güçlü bağlar kurularak, karşılıklı anlayış ve barış içinde
birlikte yaşamaya dayalı bir ortamın tesis edilmesini
amaçlıyoruz. Bölge ülkelerinin AB ile bütünleşmesi ve bu sayede sınırların kalkması, insanların, malların ve sermayenin serbestçe dolaşabileceği bir ortamın yaratılması Türk özel sektörünün en büyük arzusudur” dedi.
Stratejik hedeflerin gerçekleşebilmesinin ancak
bölge içi güçlü işbirliği ve entegrasyon ile mümkün
olacağını ifade eden Hisarcıklıoğlu, bölgesel entegrasyonun sağlam temellere oturtulması için, bölgenin en büyük iki ekonomisi olan Yunanistan ve
Türkiye’ye büyük sorumluluk düştüğünü söyledi. Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:
“Yeni bölgesel ve küresel düzen şekillenirken sıfır sorun, maksimum entegrasyon ilkesiyle, rekabet
değil, işbirliği anlayışıyla, ortak bir gelecek için ortak bir refah alanı yaratabiliriz. Gelin, kaynaklarımızı, eğitime, sağlığa, şirketlerimize ayıralım, insanlarımızın refahı artsın, küresel kriz ile daha iyi baş edelim. Aramızdaki yapay sorunlardan en kısa zamanda kurtularak, gerçek bir ortak gündem oluşturalım,
ortak geleceğimizi birlikte tasarlayalım. Ege bizi birleştiren bir deniz olsun Türk ve Yunan halkı olarak
barış ve işbirliği destanını hep birlikte yazalım.”
YUNANİSTAN’A 48 SAATLİK VİZESİZ
GİRİŞ HAKKI VERİLMELİ
TOBB/DEİK Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, iki ülkenin sahip olduğu potansiyelden yararlanabilmek
için, Türk ve Yunan iş adamlarının, ortak akıl ile yeniçağın sunduğu fırsatları verimli yatırımlara ve ortaklıklara dönüştürmeleri gerektiğini dile getirdi. Yeşil pasaport sahibi Türklerin Yunanistan'a vizesiz giriş hakkını sağlayan anlaşmanın bu yönde önemli bir gelişme olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu,
“Normal pasaport sahiplerine de 48 saate kadar Yunanistan’a vizesiz giriş hakkı verilmesini talep ediyoruz. Sağlanacak vize kolaylığı ile iki ülke arasındaki turizm hareketleri canlanacak ve her yıl daha
fazla Türk, Yunanistan’ı ziyaret edecek. Ayrıca Ziraat Bankası’nın İskeçe Şube izninin en kısa zamanda çıkması da, Türk işadamlarının da bu ülkedeki
operasyonlarını kolaylaştıracaktır. Yunanistan’ın
içinde bulunduğu ekonomik durumu yakından takip ediyoruz ve Türk iş dünyası olarak sahip olduğumuz ekonomik krizle mücadele tecrübelerimizi paylaşmaya hazırız” diye konuştu.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat
Ergün ile TOBB ve DEİK Başkanı
M. Rifat Hisarcıklıoğlu,
Yunanistan Odalar Birliği Başkanı
George Kasimatis’e plâket verdi.
YUNANİSTAN’DAKİ TÜRK YATIRIMLARI
ARTMALI
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün ise iş forumunda yaptığı konuşmada, “Türk TIR’larının Yunanistan'dan geçişlerindeki 20 bin araçlı kotanın, 25 bin araç olarak tescil edilmesi ve her
yıl bu şekilde uygulanması daha doğru bir yaklaşım olacaktır” dedi.
Nihat Ergün, Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkilerin, her geçen gün komşulara
yakışır bir hale geldiğini söyledi. Yaklaşık bin yıldır ortak bir coğrafyayı paylaşan, müziği,
dansları, yemekleri, neşe ve hüzünleri birbirine çok benzeyen bu iki toplum arasındaki
ilişkilerin daha üst boyutlara taşınması gerektiğine inandıklarını ifade eden Ergün, şöyle devam etti:
“Öncelikle komşu ülkelerle ilişkilerimizi ‘sıfır sorun’ aşamasına taşıdık. Şimdi de ‘maksimum işbirliği’ sürecine taşımak istiyoruz. Hükümetimizin göreve başladığı 2002 yılında, Türkiye ile Yunanistan arasındaki ticaret hacmi 903 milyon dolar seviyesindeydi. 2008
yılında, ikili ticaret hacmimiz 4 kat artarak 3,6 milyar dolara ulaştı. 2009’da ise küresel krize rağmen ticaret hacmimiz 2,7 milyar dolar oldu. Yani küresel kriz yılında dahi 2002’ye
göre ticaret hacminde 3 kat bir artış yaşadık. Bu rakamlar iki ülke arasındaki işbirliği araçlarının güçlenmesi sayesinde mümkün olmuştur.”
İki ülke arasındaki bu rakamların tatmin edici olmadığını, daha iyi rakamlara ulaşılması gerektiğini anlatan Ergün, Türkiye’de faaliyet gösteren 500 civarında Yunan firmasının toplam yatırım tutarı 6 milyar doları aşmış durumda olduğunu belirtti. Yunanistan’daki
Türk yatırımları 30 milyon seviyelerinde olduğuna dikkat çeken Bakan Ergün, karşılıklı yatırımların, özellikle Yunanistan’daki Türk yatırımlarının daha artması gerektiğini ifade ederek engellerin kaldırılmasını şöyle dile getirdi:
“Özellikle iş adamlarımızın önündeki vize engelleri kaldırılmalı. İş adamları serbest dolaşamazsa mallar kendi kendilerine nasıl değerlendirilecek. Bu malların pazarlığını yapacak
olan iş adamlarının önüne vize engelinin konulması bir haksız rekabet değil midir? Serbest ticaret önündeki bir engel değil midir?
İş adamları serbest dolaşamazsa, malların serbest dolaşımından söz etmek eksik kaHaziran 2010 k EKONOMİK FORUM 63
ÜLKE
yoruz. Yerli ve yabancı iş adamlarının ülkemize yatırım yapması için önlemler alıyoruz. Yeni bir kalkınma
yasası çıkarttık. Yeni yatırımların yapılması için önlemler aldık. Yine tekrarlıyorum sizleri Yunanistan’a yatırım yapmaya, Selanik’te düzenlenen fuara davet ediyoruz. Hükümet olarak ortaya koyduğumuz hedeflere ulaşmaya kararlıyız. İki ülkenin olanaklarından
yararlanmak zorundayız” dedi.
ORTAK İŞ VE YATIRIM FIRSATLARI
DEĞERLENDİRİLDİ
lıyor. Malları taşıyan araçların serbest dolaşımı konusunda sorunlar, şu kadar araç geçilebilir, kota şu kadardır denilirse veya araçların depolarda bulunan mazotlara kota konulursa
o zaman malların serbest dolaşımından nasıl söz edilebilir. Bunlar eksik olur. Türk TIR’larının Yunanistan’dan geçişlerindeki 20 bin araçlı kotanın, 25 bin araç olarak tescil edilmesi
ve her yıl bir şekilde uygulanması daha doğru bir yaklaşım olacaktır. Araçların depolarındaki 550 litrelik mazot sınırı 550 litre olarak uygulanması, 200 litreye indirilmesinden
vazgeçilmesi aramızdaki ticareti genişletecek önemli bir adım olacaktır.”
YUNANİSTAN’DA YENİ EKONOMİK PAKET UYGULAMADA
Yunanistan Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü George Petulotis, ekonomik krizle
mücadele eden Yunanistan’a Türkiye’nin ciddi yatırımlar yapmasını beklediklerini belirtti.
Dünyadaki koşulların iki ülke arasındaki işbirliğini mecbur kıldığını ifade eden Petulotis,
iki tarafında bölgesel işbirliğine önem verdiğini göstermesi gerektiğini söyledi. Yunanistan
Başbakanı Yorgo Papandreu’nun Türkiye ile işbirliğine çok önem verdiğini anlatan Petulotis,
şöyle devam etti:
“Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Atina ziyaretinde üst düzeyde bir işbirliği oluşturuldu. Bu iki ülke için yeni bir başlangıçtır. Aramızdaki samimi ortamı ekonomik alanda da göstermeliyiz. Bu ortam üzerinden işbirliğimizi yürütmeliyiz. Turizm, kültür, enerji, eğitim alanlarında anlaşmalar çok önemlidir. Atina'da yapılan ziyarette 22 konuda önemli anlaşmalar yapıldı. Göç anlaşması, turizm, kültür alanındaki işbirlikleri çok
önemli.
Vize konusu, iki ülke işbirliği arasında en büyük engel. Biz AB üyesi olarak Schengen
anlaşmasına uymak zorundayız. Ancak vize işlemlerini kolaylaştırabiliriz. 10 dakikalık bir
mesafeyi vizesiz gidememek gerçekten çok üzüntü verici. İki ülke arasındaki sorunların
aşılması güvenle olur. Bu güvende iki ülke arasında vardır. Biz halklarımız ve ülkelerimiz
için iş olanaklarından faydalanmak zorundayız. Üçüncü ülkeler Türkiye ile Yunanistan’ı ortak bölge olarak görülüyor. Bunu iyi değerlendirmeliyiz. Bu kapsamda Türkiye’nin Yunanistan’a ciddi yatırımlar yapmasını bekliyoruz.”
Yunanistan’da yaşanan krizi aşmak için yeni bir ekonomik paketi uygulamaya koyduklarını
vurgulayan Petulotis, “Yunanistan ekonomisini yapılandırmak, yıllardır devam eden sorunları
ortadan kaldırmak zorundaydık. Aldığımız kararları Yunan halkı kabullenmekte zorlandı.
Ancak bizim hedefimiz vardı. Ülkemizi krizden çıkartmak zorundaydık. 2-3 yıl sonra farklı bir Yunanistan'ı amaçlıyoruz. Bu kapsamda yeni bir vergi sistemini geliştirmeyi amaçlı64 EKONOMİK FORUM l Haziran 2010
Yunanistan Ekonomi, Rekabet ve Deniz Ticaret
Bakan Yardımcısı Marko Bolaris de iki ülke iş adamlarının arasındaki işbirliğinin daha da güçlendirilmesi,
ekonomik alandaki avantajları ön plana çıkartmak
zorunda olduklarını bildirdi.
TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Edirne Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Yardımcı da bundan sonraki hedeflerinin Bulgaristan’ın orta ve güney bölgesi ile böyle bir toplantıyı gerçekleştirmek
olduğunu ifade etti.
Yardımcı, “Bu toplantılar, ülkelerimiz arasındaki
ticari ilişkilerin güçlendirilmesi için büyük fırsatlar sunmaktadır. Yunanistan, ülkemizin en önemli sanayi ve
ticaret merkezlerinin yer aldığı Ege bölgesi ile deniz,
Trakya bölgesi ile de hem deniz, hem de kara komşusudur” dedi.
Yunanistan hükümetinin bu dönemde, özellikle yakın illere ve adalara gidecek Türklere vize kolaylığı
sağlaması gerektiğini, bunun sağlanmasının iki ülke
vatandaşlarına katkı sağlayacağını ifade eden Yardımcı, sözlerini şöyle tamamladı:
“Biz Türk iş adamları olarak, Trakyalı iş adamları
olarak her türlü ticari ilişkiyi güçlendirmek için kararlıyız, umutluyuz. Bu alanda işbirliğini artırmak için
Yunanlı dostlarımıza her zaman kapımız açık. Türkiye,
Yunanistan ve Bulgaristan, dost olmaya zorundu değil, mahkûmdur. Geçmişi değiştiremeyiz ama geleceği sağlam temeller üzerine inşa etmek, en önemli görevimiz olmalıdır.”
Edirne Valisi Gökhan Sözer de Edirne’nin, Türkiye’nin Yunanistan ve Bulgaristan’dan Avrupa’ya çıkış kapısı, Kapıkule Sınır Kapısı’nın da dünyanın
ikinci en büyük sınır kapısı olduğunu belirtti.
Edirne Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu
Başkanı Cemil Güler de TOBB öncülüğünde, DİEK desteği ile gerçekleştirilen forumun Edirne’de yapılmasından gurur duyduklarını ifade etti.
DİEK Yönetim Kurulu Üyesi ve Türk-Yunan İş Konseyi Başkanı Selim Egeli de bu forumun ekonominin mihenk taşı olacağını sözlerine ekledi.
ÜLKE Küresel
finansal krizi iki
ülkenin ekonomileri
açısından bir fırsat olarak
değerlendiren DEİK Türk-Yunan
İş Konseyi Başkanı Selim Egeli,
önümüzdeki yıllarda Yunanistan’ın
Türkiye’ye sermaye göndermeye
devam edeceğini, Türkiye’nin de
Yunanistan’a otomobil ve otobüs
dâhil olmak üzere her türlü
sanayi mamulü satışını
sürdüreceğini
belirtti.
DEİK TÜRKYUNAN İŞ KONSEYİ BAŞKANI
SELİM EGELİ:
“KRİZ
ticari ilişkiler için
BİR FIRSAT
T
olabilir
”
ürkiye ile Yunanistan arasındaki yatırımların sürekliliğini sağlamak amacıyla TOBB/DEİK
organizasyonunda ve Edirne Ticaret ve Sanayi Odası’nın (ETSO) desteği ile 18 Haziran’da Edirne’de düzenlenen “Türk-Yunan 1. Bölgesel İş Forumu” öncesi görüştüğümüz DEİK Türk Yunan İş Konseyleri Başkanı Selim Egeli, iki ülkenin KOBİ’lerinin de tanıtılması
gerektiği üzerinde durarak, KOBİ’ler nezdinde de iki ülke arasında çok büyük ortaklıklar olacağına inandığını söyledi. “Haziranın 18’inde, Edirne’de yine bir Türk-Yunan İş Kurulu tertipliyoruz”
diyen Egeli şu açıklamayı yaptı: “Yunanistan’ın bütün vilayetlerinin valileri, oda başkanları,
ziraat odaları da başta olmak üzere iş adamlarının hepsini davet ettik. Aynı şekilde bizim de, İstanbul, Tekirdağ, Silivri, Edirne, Çorlu, bütün o bölgeyi toplantıda
bir araya getireceğiz ve İstanbul, İzmir, Ankara’nın dışında ilk defa böyle bir platform ortaya koyabileceğiz.
Yunanistan’da da buna karşı çok büyük ilgi olduğunu
gördük. Bu tür toplantıların çoğalması lazım, turizm,
balıkçılık, organik tarım, dericilik gibi birçok alanda daha
sık bir araya gelmesi lazım. DEİK olarak Türk iş adamlarına şehir, bölge gözetmeksizin bu platformları elimizden geldiğince sunmaya çalışıyoruz.”
DEİK Türk-Yunan İş Konseyi Başkanı olarak iki
ülke arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerini
geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye ve Yunanistan aralarındaki siyasi farklar ve
anlaşmazlıklardan dolayı çok uzun zaman, herhangi
bir diyalog içinde olamadı. Sadece siyasi bir diyalogsuzluk değil, aynı zamanda ekonomik ilişkilerde de bir
diyalogsuzluk söz konusuydu. Nitekim 1980’lerin sonuna gelene kadar Türkiye ve Yunanistan’ın dış ticaretleri çok alt seviyelerde, çok düşük kalmıştı. Yılda 100150 milyonluk bir ticaret ya oluyordu ya olmuyordu.
Bu da belirli bir kimyevi ürünlerle ilgili oluyordu. Türkiye’de o tarihlerde üretilemeyen kimyevi petrol
ürünlerini Yunanistan’dan ithal ederdik. 80’lerin sonunda, zamanın başbakanları rahmetli Özal ve rahmetli
Papandreu, Davos’ta bir araya geldiler ve dediler ki “Biz
ülkelerimiz arasındaki iş adamlarını seferber edelim,
ticaretin gelişmesine, yükselmesine ön ayak olalım, belki bu sayede toplumlar birbirini daha iyi tanır, zaman
içinde yok olmuş, kaybolmuş güven hissi geri gelir, birbiriyle iş yapan insanların sayısı arttıkça da iki toplum
birbirine daha çok yaklaşır.” Bu doğrultuda da iş
Haziran 2010 k EKONOMİK FORUM 65
ÜLKE
altında ne var?” Bizim de dediğiadamlarından çalışmalarını rica ettiler. Dolayısıyla
miz gayet açık, Türkiye olarak saDış Ekonomik İlişkiler (DEİK) çatısı altında Türk ve
dece iyi gün dostu değiliz, kara
Yunanlı meslektaşlarımızla iş konseylerini kurduk
gün dostuyuz da. İyi dostlar böyve TOBB çatısı altında 23 senedir çalışıyoruz. Bu za2000
2009
le günlerde ortaya çıkar. Nasıl ki
man içinde çok büyük yol katettik. Fakat en büyük
Nüfus (Milyon) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .10,9 . . . . . . 11,3
2
Yunanistan, depremde Türkiye’ye
kazanımları aradaki siyasilerimizin buluşmasınYüzölçümü (Bin km ) . . . . . . . . . . . . . . . . . . .132 . . . . . . 132
GSYH (Milyar USD) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .128 . . . . . . 338
ilk yardım eli uzatan toplum,
dan, siyasetin yumuşamasına paralel olarak hep geKişi Başına Gelir (USD) . . . . . . . . . . . . . . .11.662. . . . 30.304
devlet olduysa. Türkiye’de bu tür
lişti. Nitekim 1999 senesine gelene kadar bütün
GSYH Büyümesi (%) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .4.5 . . . . . . . 2.2
krizleri çok yaşadık, tecrübeliyiz ve
gayretimizle bu dış ticaret yıllık 400-500 milyon doTarım GSYH’daki Payı (%) . . . . . . . . . . . . . . . . .7 . . . . . . . . . 4
nitekim birkaç seneden beri Türlar seviyesine çıkabilmişti. Fakat 99 senesinden sonSanayinin GSYH’da Payı (%) . . . . . . . . . . . . . .21. . . . . . . . 23
Hizmet Sektörünün GSYH’daki Payı (%) . . .72. . . . . . . . 73
kiye Yunanistan’ın Avrupa Birlira, iki ülkenin Dışişleri bakanları rahmetli İsmail Cem
Bütçe Açığı GSYH (%) . . . . . . . . . . . . . . . . . . .3.7 . . . . . . 14.2
ği’ndeki tecrübelerinden yararve şimdiki Yunan Başbakanı Yorgo Papandreu
Cari Açık GSYH (%) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .7.7 . . . . . . 12.2
lanıyor, bize yardımcı oluyorlar. Biz
yepyeni bir yakınlaşma ile yepyeni bir sayfa açtıde bu krizde aynı şeyi yapabiliriz.
lar ve bu siyasi yakınlaşma hemen etkisini ekonoTürk yatırımcısı Yunanistan’da bankacılıktan tutun
mide gösterdi. Türkiye’nin dış ticaret hacmi 3,5 milyar doları geçti. O günden beri de devamlı
gıda sektörüne kadar, turizme kadar yatırım yapabilir,
bir artış içinde. Sadece dış ticaret, ithalat, ihracat rakamları yükselmedi, Türkiye’ye Yunanisortak olabilir veya satın alabilir. Aynı şeyi de Yunan şirtan’dan çok büyük ölçeklerde sermaye ihraç olmaya başladı. Nitekim bugün 300’den fazla
ketleri yapıyor. 300’den fazla Yunan şirketi Türkiye’ye geYunan şirketi, Türkiye’ye yerleşik kuruluşları var, bankacılıktan tutun madenciliğe kadar. Buna
lip yerleşmiş, yabancı sermaye getirmiş durumda.
karşılık da Türk sanayi her geçen gün, Yunanistan’ın en büyük tedarikçilerinden biri olma yoDolayısıyla, bu krizi iki ülke bir fırsata da dönüştürebilunda. Başbakanımızın 10 tane bakanıyla beraber geçtiğimiz ay Yunanistan’a yapmış olduğu
lir ki inşallah olacak. Nitekim Yunanistan otomotiv sekziyaretin, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkiler üzerinde çok büyük müspet etkisi olacağını
töründe, hazır giyimde, makinede olsun, diğer ortak Avdüşünüyoruz. Başbakanımıza 10 bakan refakat etti. Bu 10 bakan kendi konularında, Yunanlı
rupa Birliği ülkelerinden, ABD’den yaptığı ithalatı Türmuhataplarıyla 20 küsur anlaşmaya imza attı. İş adamlarının, ekonominin önünü daha da
kiye’ye biraz kaydırırsa kendi kârlı çıkacaktır. Çünkü daha
açan, işleri daha da kolaylaştıran, bürokrasiyi daha da aşağıya indiren, çevreyi müşterek koucuza daha kaliteli mala ulaşma imkânı bulacaktır. Türk
ruyan, yasa dışı örgütlere karşı, yasa dışı olmayan göçmenliğe karşı müşterek mücadeleyi
ihracatçısı da bundan kârlı çıkacaktır. Çünkü ihracatıkolaylaştıran, beraberleştiren, vize durumunu çözümleyen birçok anlaşamaya imza attılar.
nı artıracaktır. Dolayısıyla ben bu krizi iki ülkenin ekoBu anlaşmalar sayesinde önümüzdeki yıl ekonomik ilişkilerimizde, bilhassa dış ticaret ranomileri açısından da bir fırsat olarak görüyorum.
kamlarımızda, Yunanistan’la olan ticaretimizde çok daha büyük bir artış olacak.
Yunanistan’ın
Ekonomik Göstergeleri
Küresel kriz nedeniyle Yunanistan ekonomisinin zor bir durumda olması Türk yatırımcıların Yunanistan’a yönelmesinde bir engel teşkil eder mi?
Bize Başbakanın ziyareti sırasında birçok Yunan ve Türk gazetecisi aynı soruları yöneltti.
Dediler ki; “Yunanistan’ın en zayıf olduğu anda, bir baskın gibi ülkemize geliyorsunuz, bunun
66 EKONOMİK FORUM l Haziran 2010
Yunanistan’da krizin etkileri özellikle şirketler bazında nasıl görünüyor?
Yunan ekonomisi bizim ekonomimizden çok
farklı. Yunan ekonomisinin altında bizdeki gibi sana-
ÜLKE Özellikle yenilenebilir enerji alanında Yunanistan ile Türkiye arasında belli bir gelişme var mı?
Türkiye’de yenilenebilir enerji konusunda birçok yatırım devam ediyor, birçoğu da müracaatlarını yapmışlar devletten izinlerini bekliyorlar. Maalesef Türkiye’de yenilenebilir enerji konusu yılan hikâyesine döndü. Neredeyse iki sene oldu, birçok yere müracaat yaptık henüz bir netice alamadık. Hâlbuki bunlar zamanında verilmiş olsaydı biz bugün enerji üretiyor olacaktık. Yunanlı iş adamıyla bu konuda da görüşmeler yaptık. Yunan sermayesi bu konuda da Türkiye’ye yine ciddi yatırım yapma kararındaydı fakat bizim bürokrasimizin, devletimizin karar alamaması, bu işin uzaması maalesef onları kaçırdı. O kuruluşlardan bir kısmı
İspanyollarla ortak oldular, Akdeniz’in diğer ülkelerinde yatırım yaptılar ya da Yunanistan’da
yatırım yaptılar. Bu alanda hâlâ işbirliği yapılabilir, ben buna inanıyorum. Türkiye’ye bu konuda
yatırım yapmak istiyorlar, onu da biliyorum ama dediğim gibi bizim bürokrasimizin biraz daha
çabuklaşması lazım. Bunun dışında biliyorsunuz doğalgaz bir hatla Yunanistan’a bizim sınırımızdan geçiyor. Onun için enerjide Türk ve Yunan şirketleri arasında iş ortaklığı bana göre
çok artacaktır.
yi yok. Yunan ekonomisi tamamıyla hizmetler sektörüne bağlı
bir ekonomi. Hizmetler sektörü
denilince de başta deniz taşımacılığı geliyor. Yunan iş adamları
dünyadaki en büyük ticari filoya sahip. Diğer hizmet sektörleri de
bankacılık, sigortacılık, uluslararası ticaret gibi çeşitlilik arz ediyor.
Ama Balkanlara baktığınız vakit,
Balkanlardaki (Romanya, Bulgaristan, Arnavutluk gibi) en büyük yatırımcı hep Yunanistan olmuş. Yunanlılar Türkiye’de de 7. büyük yabancı sermaye sahibi oldu. Yunan
şirketleri AB’ye Yunanistan’ın girmesiyle birlikte, ülkelerinin geçirdiği
ekonomik reformlardan çok iyi
ders almışlar, çok iyi bir altyapı
kurmuşlar, kendilerini çok iyi hazırlamışlar ki, hem mali açıdan
güçlenmişler hem idari açıdan
güçlenmişler ve bu sayede de
kendi ülkelerinin dışında birçok
yatırımda bulunmuşlar. Dolayısıyla, bugün Yunanistan’da kuruluş bazında bir krize ben şahit olmadım. Fakat insanların bugüne kadar çok rahat devlet kesesinden, devlet cebinden aldıklarında büyük bir kesinti oldu. Bu kesintilerden dolayı insanlar daha az gezer olacaklar, daha
az lokantalara gidiyor, daha az seyahat ediyor olacaklar.
Ama belli başlı, insana “vay ne olmuş buraya!” dedirtecek değişikliğe de şahit olmadım henüz.
Vize konusu nasıl halledildi?
Vize konusunda en büyük engel Schengen statüsünden kaynaklanan
bir uyumsuzluk. Yunanlılar da bu statüye uymak zorundalar fakat anlayabildiğimiz, öğrenebildiğimiz kadarıyla bu statünün de kenarından kestirme
yollar bulmak kabil. O da galiba şöyle oldu; yasa dışı göçmen trafiği, insan
kaçakçılığı hakkında iki hükümet bir anlaşma imzaladı, müşterek mücadele
etme kararı aldılar, güçlerini bileştirdiler. Türkiye de bu konuda devlet olarak emniyet güçleriyle, belki de ordusuyla destek olacak, bilfiil aktif çalışacak. Bunu yaptığınız zaman, vize konusunda bazı kolaylıklar sağlanabiliyor
anlayabildiğim kadarıyla. Bu da kimlere oluyor? Özel pasaport sahibi dediğimiz
akademisyen, devlet memurları, hükümet görevlilerinden tutun kimin o pasaportlara sahip olma hakkı varsa, başlangıçta bunların vizesiz gidebilme
imkânına kavuşacağına inanıyoruz. Sonra bu belki daha genişleyebilir. Zaten TOBB veya DEİK üyelerine tereddütsüz, çok uzun süreli vize en kısa zamanda veriliyor. Hatta diyebilirim ki birçok Schengen ülkesinden daha çabuk. Ondan yana hiçbir sıkıntımız yok ama bu durum günübirlik giden Türk
turistlere, özel pasaport sahibi öğrencilerden devlet memurlarına, sanatçılara,
akademisyenlere, öğretmenlerimize kadar toplumun çok geniş kısmına büyük bir kolaylık sağlayacak. Bu guruplar arasındaki gidiş-gelişler arttıkça da
iki toplum farklılıklarını kısa zamanda çözecektir.
Türk-Yunan ilişkileri için TOBB, DEİK daha neler yapabilir sizce?
Yıllardan beri söylediğimiz ama gerçekleştiremediğimiz bir konu var turizm alanında. Her iki ülkenin turizmcisi oda fiyatını kendi lehine artırmakla bu seneleri geçirdi. Oysaki Türkler ve Yunanlılar Ege deniziyle onun etrafındaki adaları beraber, ortak olarak Uzakdoğu pazarında, Latin Amerika
pazarında pazarlasalar inanın burası dünyanın en büyük cazibe merkezi olur.
Bir Amerikalı aile 10 gün Marmaris’te, Bodrum’da, Kuşadası’nda kalıyorsa 5
gün de Yunan adalarında gezsin bir gemiyle, tekneyle veya bir otelinde kalsın. Bir Japon aile
20-10 gün Rodos’ta Midilli’de kalıyorsa, 5 gün de Ayvalık’ta kalsın. Ama bunu müşterek pazarlayalım. Tek imzayla bu deniz, bu çevre, Akdeniz’in bu bölgesi dünya kamuoyuna veya turizm sektörüne çıksın. Bunu yaptığımız anda iki ülke de bu işten çok büyük kazanç sağlayacaktır. Ayrıca sağlık turizmi alanında da Yunanistan’dan zamana zaman Amerika’ya, Almanya’ya, İsviçre’ye, İngiltere’ye sağlık alanında olan trafik, Türkiye’ye rahatlıkla çekilebilir ama bunu
tanıtmamız lazım.
Haziran 2010 k EKONOMİK FORUM 67
Download