Araştırma Makalesi TOPLUM HEKİMLİĞİ BÜLTENİ • Cilt 26, Sayı 3, Eylül-Aralık 2007 Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Fen-Edebiyat Fakültesi Birinci Sınıf Öğrencilerinin Riskli Sağlık Davranışları Zeynep ŞİMŞEK İbrahim KORUK Abdurrahman ALTINDAĞ Health Risk Behaviors of First Year Students of Harran University Medical Faculty and Faculty of Science and Letters ® ÖZET ® ABSTRACT Amaç: Bu araştırmada Harran Üniversitesi Tıp ve Fen-Edebiyat Fakültesi birinci sınıf öğrencilerinin yaşam tarzlarının ve riskli sağlık davranışlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Kesitsel tipteki bu araştırma, Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Fen Edebiyat Fakültesinin birinci sınıfında okuyan 245 öğrencinin katılımı ile 2005 yılında yapılmıştır. Yanıtlama hızı %82.5’dir. Uluslararası Çocuk Merkezi (ICC) tarafından “Sekiz Üniversite Araştırmasının” bir bölümü olarak yürütülen bu çalışmada, ICC araştırma ekibi tarafından hazırlanan anket gözlem altında uygulanmıştır. Veri girişi ve analizlerde SPSS 10.0 istatistik programı kullanılmıştır. Bulgular: Araştırmaya katılan öğrencilerin yaş ortalaması erkeklerde 20,6±1,7, kızlarda 20,4±1,4’dür. Öğrencilerin %24,7’si hiçbir sağlık güvencesinin bulunmadığını bildirmişlerdir. Öğrencilerin beden kitle indeksi değerlendirildiğinde; %31’inin zayıf olduğu, %5,8’inin kilolu ve %11’inin şişman oldukları saptanmıştır. Öğrencilerin %25,4’ü halen sigara, %10,6’sı alkol ve %2,5’i uyuşturucu madde kullandıklarını bildirmişlerdir. Otomobil kullanan öğrencilerin %57,1’i emniyet kemerini nadiren kullandığını ya da hiç kullanmadığını ifade etmiştir. Erkek öğrencilerin %19,3’ü, kız öğrencilerin %2,5’i cinsel ilişki deneyimi yaşamıştır. Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıktan (CYBH) korunmak için kondom kullanılması gerektiğini bilmeyenler %33,6’dır. Öğrencilerin %63,6’sı hiç spor yapmadıklarını bildirmişlerdir. Öğrencilerin %47,1’inin en az bir çürük dişi vardır. Öğrencilerin %52,2’si adolesan sağlığı hizmetlerini medikososyal merkezlerinden almak istediklerini belirtmişlerdir. Sonuç: Araştırmaya katılan üniversite öğrencilerinde sağlık açısından riskli davranışlar yüksektir. Üniversitede her fakültenin ders programında “gençlerin sağlığı’ adı altında bir dersin yer almasının uygun olacağı düşünülmektedir. Objective: This study aimed to determine the life styles and health risk behaviors of first year students at Medical Faculty and Faculty of Science and Letters of Harran University . Method: This cross-sectional study was conducted with the participation of 245 first year students from Medical Faculty and Faculty of Science and Letters in Harran University in 2005. General response rate was 82.5%. In this study which was a part of research project named Eight University Study conducted by International Children Center (ICC), a questionnaire developed by ICC was applied to participants under observation. SPSS 10.0 statistical program was used for data entering and analyses. Results: The mean age of male and female students were 20.6±1.7 and 20.4±1.4 respectively. Of the students, 24.7% have no health insurance. According to the body mass index, 31% of the students were found stunded, 5.8% was overweight and 11% was obese. The overall prevelance of current cigarette use, and alcohol use and narcotic drug abuse were 25.4%, 10.6%, and 2.5%, respectively. Of the students, 57.1% have rarely or never worn a seat belt while driving a car. Of the male students, 19.3% and 2.5% of female students experienced sexual intercourse. Of the students, 33.6% reported that they have no idea regarding the necesity of condom use in order to prevent sexually transmitted diseases. Of the students, 63.6% reported that they didn’t do physical exercise. Of the students; 47.1% have at least one decayed tooth. Fifty two point two percent of the students reported that they prefered obtaining various health services as well as health information from Harran University Medical Center. Conclusions: The prevelance of health risk behaviours were found to be high among university students. We suggest that courses such as “adolescent health” would contribute to the reduction of health risk behaviours among university students. Anahtar Kelimeler: Adolesan, Riskli Davranışlar, Sağlık Düze- Key Words: Adolescent, Risky Behaviours, Health Level yi Doç.Dr., Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Yrd.Doç.Dr., Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Doç.Dr., Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Yazışma Adresi: Doç. Dr. Zeynep ŞİMŞEK Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı AD, Yenişehir Kampüsü, Şanlıurfa e-posta: [email protected] Bu çalışma X.Halk Sağlığı Kongresi’nde bildiri olarak sunulmuştur. 19 [Geliş Tarihi: 07.12.2007 – Kabul Tarihi: 31.12.2008] TOPLUM HEKİMLİĞİ BÜLTENİ • Cilt 26, Sayı 3, Eylül-Aralık 2007 Şimşek ve diğerleri Giriş hizmetlere ulaşma hakkının korunması ve desteklenmesi” kararlaştırılmıştır. Arka arkaya yapılan bu iki uluslararası toplantıda Türkiye’nin de içinde olduğu 180’den fazla sayıda ülkenin temsilcileri üreme sağlığının kapsamlı bir tanımı üzerinde anlaşmaya varmışlardır (5, 6). Bu tanım kapsamında aile planlaması, gebelik ve cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların önlenmesi konularının içinde yer aldığı bütüncül bir üreme sağlığı yaklaşımı ile koruyucu programların geliştirilmesi önerilmektedir. Koruyucu programlar kapsamında toplumsal cinsiyet eğitimi çalışmaları, şiddet ve cinsel istismara yönelik danışmanlık, ruh sağlığı çalışmaları, erken tanı ve tedavi yaklaşımının benimsendiği merkezlerinin kurulması, cinsellik ve sorumlu cinsel davranışlar konusunda sağlık personelini ve gençleri bilgilendirme ve davranış değişikliğine yönelik eğitim programları yer almaktadır (7,8). Ancak kanıta dayalı programların başarıyla geliştirilebilmesi ve uygulanabilmesi için toplumdaki adolesanların yaşam biçimlerinin, riskli sağlık davranışlarının belirlenmesi ve hizmet sunum sistemine yönelik düşüncelerinin alınması gerekmektedir. Bu araştırmada da, Harran Üniversitesi Tıp ve FenEdebiyat Fakültesi birinci sınıf öğrencilerinin yaşam tarzlarının ve riskli sağlık davranışlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Son yıllara kadar gerek bilimsel alanda gerekse sağlık hizmeti sunumunda öncelik 5 yaş altı çocuklara verilmiştir. Ancak çocuk sağlığı düzeyinin yükselmesi yanı sıra, adolesan dönemde görülen riskli davranışların olumsuz sağlık sonuçlarının görülme sıklığının artması sonucu adolesan dönem halk sağlığı açısından öncelikli risk grupları arasında yer almaya başlamıştır. Dünya Sağlık Örgütü tarafından adolesan dönem 10-19 yaşlar arası, gençlik dönemi ise 15-24 yaşlar arası olarak tanımlanmaktadır ve bu dönem üreme sağlığı sorunları başta olmak üzere, madde kullanımı, beslenme bozuklukları, ruhsal sorunlar ve riskli davranışların sıklıkla görüldüğü önemli gelişimsel dönemlerden biridir (1). Gençlik dönemi, bütün yaş dönemleri içinde en sağlıklı olanı, aynı zamanda uzun ve sağlıklı bir yaşamın temellerinin atılabileceği bir dönem olarak da tanımlanmakla birlikte, gerçekte fiziksel, psikolojik ve sosyal değişimlerin olduğu bir dönemdir. Genç, bazen bu değişimlere uyum sağlayamamaktadır; Ortaya çıkan sorunlar, davranışlarını, sağlık düzeyini ve yaşam kalitesini olumsuz olarak etkilemektedir. Bu yaş grubunu yetişkinlerden ayıran önemli bir özellik ise riskli davranışa yönelme eğilimleridir. Gençler sıklıkla riskli davranışları bir sorun olarak değil, bir çözüm olarak görmektedirler (2). Riskli sağlık davranışları, Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (Centers of Disease Control-CDC) tarafından istemsiz yaralanmalara neden olan davranışlar, istemli yaralanma ve şiddete neden olan davranışlar, alkol ve diğer madde kullanımları, cinsel davranışlar, beslenme alışkanlıkları ve fiziksel aktivite olarak tanımlanmaktadır (3). Bu tür davranışlar birey ve toplum sağlığı için tehlike oluşturmaktadır. Araştırmalar riskli davranış başladıktan sonra önleyici müdahalelerin başarısının düşük olduğunu göstermektedir (4). Bugün dünyada 1,5 milyar 10-24 yaş grubu genç yaşamaktadır. Gençlerin erken yaşta gebe kalma, düşük yapma, cinsel yolla bulaşan hastalıklar, anemi, sigara ve alkol kullanımı başta olmak üzere madde kullanımı, yetersiz beslenme, şiddet, kaza ve yaralanmalar, cinsel istismar ve seks işçiliği gibi üreme sağlığı ve riskli davranışlar kapsamında birçok soruna sahip oldukları bilinmektedir (2, 5). Adolesan dönemde sağlık risklerinin görülme sıklığının artması, dünyada ve Türkiye’de bu döneme özgü üreme sağlığı hizmetlerinin planlanması ve hizmet sunumu kapsamında gelişmeleri hızlandırmıştır. Dünya nüfusunu ilgilendiren sorunların tartışıldığı Nüfus ve Kalkınma Konferansı Eylem Programında (1994) ve kadının toplumdaki konumunun tartışıldığı Pekin Kadın Konferansı sonuç bildirgelerinde (1995) “Gençlerin cinsellik ve üreme sağlığı konusunda bilgilendirilme ve Yöntem Uluslararası Çocuk Merkezi tarafından 2005 yılında 8 üniversitede yürütülen kesitsel tipteki bu araştırmada, araştırma protokolü çerçevesinde Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Fen-Edebiyat Fakültesi’nin birinci sınıfında okuyan toplam 297 öğrenciden 247 öğrenci değerlendirmeye alınmıştır. Ancak, veri kontrolü sırasında 2 öğrencinin hiçbir soruyu yanıtlamaması nedeniyle analizlerden çıkarılmış ve analizler 245 (%82,5) öğrencinin katılımı ile yapılmıştır. Yanıtlama hızları incelendiğinde; Fen- Edebiyat Fakültesi’nde %82,6, Tıp Fakültesi’nde %81,3 ve genel olarak %82,5 olduğu belirlenmiştir. Araştırmada Uluslararası Çocuk Merkezi araştırma ekibi tarafından hazırlanan anket formu kullanılmıştır. Anket formunda öğrenci ve ailelerinin sosyo-demografik özelliklerine ilişkin soruların yanı sıra beslenme durumu, madde kullanımı, fiziksel egzersiz, üreme sağlığı ve cinsel yolla bulaşan hastalıklar ile emniyet kemeri kullanma alanlarında riskli davranışları sorgulayan toplam 97 soru yer almıştır. Öğrencilerin kendi ifadelerine göre beden kitle indeksi (BKI) değerlendirilmiştir; BKI gruplandırmasında 19 ve altı “zayıf”, 20-24 arası normal”, 25-29 arası “kilolu” ve 30 ve üstü ise “şişman” olarak değerlendirilmiştir. Araştırmanın saha çalışması için üniversite yöneti20 TOPLUM HEKİMLİĞİ BÜLTENİ • Cilt 26, Sayı 3, Eylül-Aralık 2007 Şimşek ve diğerleri Tablo 1. Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Fen-Edebiyat Fakültesi Birinci Sınıf Öğrencilerinin Cinsiyetlerine Göre Beden Kitle İndeksi ve Beslenme Durumları (2005) minden gerekli izinler alınmış, anabilim dalı başkanlıklarının belirlediği gün ve saatte dersin öğretim elemanı ile iletişim kurularak sınıflara gidilmiştir. Öğrencilere araştırma hakkında kısa bilgi verilmiş, izinleri alınmış, daha sonra anketler dağıtılarak gözlem altında uygulanmıştır. Araştırmanın uygulandığı saatte sınıfta bulunmayan öğrencilere tekrar gidilmemiştir. Araştırma tamamlandıktan sonra Harran Üniversitesi Toplumsal Duyarlılık Projeleri Öğrenci Kulübü “akran eğiticileri” tarafından adolesan sağlığı konularında bireysel ya da grup eğitimleri yapılmıştır. Veri girişi ve analizlerde SPSS 10.0 istatistik programı kullanılmıştır. Analizlerde ortalama, standart sapma, sayı ve yüzdeler kullanılmış, veri, ikili, çapraz ve çok değişkenli tablolar halinde sunulmuştur. Erkek Değişkenler Beden Kitle İndeksi** 19 ve altı 20-24 25-29 30 ve üstü Yanıtsız Bulgular Sayı Kız %* Sayı Toplam %* Sayı %* 39 101 14 12 - 23,5 60,8 8,5 7,2 - 37 27 15 - 46,8 34,2 19,0 - 76 128 14 27 - 31,0 52,2 5,8 11,0 - Beslenme Durumu İyi beslenme Orta düzeyde beslenme Kötü beslenme Yanıtsız 16 9,6 15 19,0 31 12,6 103 46 1 62,2 27,8 0,4 45 19 - 57,0 24,0 - 148 65 1 60,5 26,5 0,4 Toplam 166 100,0 79 100,0 245 100,0 * Sütun % ** Beden kitle indeksi, kişilerin kendi ifadelerine göre belirttikleri boy uzunluğu ve vücut ağırlığı değerlerinden hesaplanmıştır. Görüşme yapılan öğrencilerin %89,4’ü Fen Edebiyat Fakültesinde ve %16,6’sı ise Tıp Fakültesi’nde öğrenim görmektedirler. Araştırmaya katılan öğrencilerin %67,8’i erkek, %32,2’si kızlardan oluşmaktadır. Görüşülen öğrencilerin yaş ortalaması erkeklerde 20,6±1,7 ve kızlarda 20,4±1,4’dür. Öğrencilerin cinsiyete göre dağılımı üniversitede öğrenim gören tüm öğrencilerin cinsiyet dağılımı ile benzerlik göstermektedir (sırasıyla; %69 ve %31). Öğrencilerin her iki cinsiyet için de liseden mezun oldukları yer en fazla Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz Bölgeleridir. Öğrencilerin %24,7’si hiçbir sağlık güvencesinin bulunmadığını ve %27,3’ü de ekonomik durumlarının kötü olduğunu bildirmiştir. Tablo 2. Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Fen-Edebiyat Fakültesi Birinci Sınıf Öğrencilerinin Cinsiyetlerine Göre Madde Kullanma Durumları (2005) Erkek Sigara, Alkol, Madde Kullanma Sigara İçme “En az bir kez içme” Hiç içmemiş Bir defa denemiş Bir süre içmiş, halen içmiyor Halen arada sırada içiyor Halen düzenli olarak içiyor Yanıtsız Öğrencilerin üçte biri vücut ağlıklarına az özen gösterdiklerini ya da hiç özen göstermediklerini bildirmişlerdir. Öğrencilerin beden kitle indeksi değerlendirildiğinde; %31’inin zayıf olduğu, %5,8’inin kilolu ve %11’inin şişman oldukları saptanmıştır (Tablo 1). Tablo 2’de öğrencilerin cinsiyete göre madde kullanım durumları verilmiştir. Öğrencilerin %25,4’ü halen sigara, %10,6’sı alkol ve %2,5’i uyuşturucu madde kullandıklarını bildirmişlerdir. Kızlar erkeklere göre daha az sigara ve alkol kullandıklarını ifade etmişlerdir. Madde kullananların tümü erkektir. Tablo 3’de görüldüğü gibi, otomobil kullanan öğrencilerin %57,1’i emniyet kemerini nadiren kullandığını ya da hiç kullanmadığını %69,4’ü ise hız sınırını aştığını bildirmiştir. Tablo 4’de görüldüğü gibi öğrencilerin %13,9’u cinsel ilişki deneyimi yaşadıklarını bildirmişlerdir. Bu oran kızlarda %2,5, erkeklerde ise %19,3’dür. İlk cinsel ilişki yaşı 16,8±2,4’dür. Cinsel ilişki yaşayanların %50’si ilk cinsel ilişkilerinde yöntem kullanmadıklarını, yöntem kullananların ise %26,9’u geri çekme kullandıklarını Alkollü İçki İçme “En az bir kez içme” Hiç içmemiş Bir defa denemiş Bir süre içme, halen içmiyor Halen arada sırada içiyor Halen düzenli olarak içiyor Yanıtsız Madde Kullanımı “En az bir defa” Kullanmamış Kullanmış Yanıtsız Toplam *Sütun % 21 Sayı Kız %* Sayı Toplam %* Sayı %* 124 74,7 34 43,0 158 64,5 42 54 25,3 32,4 45 21 57,0 26,6 87 75 35,5 30,6 19 11,5 1 1,2 20 8,2 19 11,5 6 7,6 25 10,2 31 1 18,8 0,5 6 - 7,6 - 37 1 15,2 0,3 52 31,3 27 34,2 79 32,2 114 17 68,7 10,2 52 16 65,8 20,3 166 33 67,7 13,5 14 8,4 6 7,6 20 8,2 21 12,7 5 6,3 26 10,6 - - - - - - 159 7 95,8 4,2 78 1 98,7 1,3 237 7 1 97,1 2,5 0,4 166 100,0 79 100,0 245 100,0 TOPLUM HEKİMLİĞİ BÜLTENİ • Cilt 26, Sayı 3, Eylül-Aralık 2007 Şimşek ve diğerleri Tablo 3. Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Fen-Edebiyat Fakültesi Birinci Sınıf Öğrencilerinin Cinsiyetlerine Göre Otomobil Kullanma ile İlgili Davranışlarının Dağılımı (2005) Otomobil Kullanma İle İlgili Davranışlar Erkek Sayı Kız %* Otomobil Kullanırken Emniyet Kemeri Kullanma Evet (Her zaman ve çoğunlukla) Bazen ve nadir Hiç 17 19 7 Toplam 43 100,0 Otomobilde Seyahat Ederken Emniyet Kemeri Kullanma Evet (Her zaman ve çoğunlukla) Bazen ve nadir Hiç Yanıtsız 57 66 38 5 Toplam Otomobil Kullanırken Hız Sınırını Aşma Hiç hız sınırını aşmaz Arada sırada hız sınırını aşar Her zaman hız sınırını aşar Yanıtsız Toplam Sayı 39,5 44,2 16,3 34,5 40,0 23,0 2,5 166 100,0 Toplam %* 4 2 - Sayı 66,6 33,4 - 6 100,0 29 29 18 3 35,2 30,3 32,0 2,5 21 21 7 % 42,9 42,9 14,2 49 100,0 88 95 56 8 34,9 37,8 21,9 5,4 79 100,0 245 100,0 10 23,3 2 33,4 12 24,5 26 60,5 4 66,6 30 61,2 4 3 9,3 6,9 - - 4 3 8,2 6,1 43 100,0 bildirmişlerdir. Cinsel ilişki deneyimi olduğunu bildiren öğrencilerin %35’i sevgilisiyle, %31,6’sı seks işçileriyle, %19,3’ü para karşılığı olmaksızın yabancı bir kişi ile, diğerleri ise nişanlı ya da sözlüsüyle ilişki yaşadıklarını belirtmişlerdir. Öğrencilerin %14,3’ü ise cinsel yolla bulaşan hastalıkları (CYBH) bilmediklerini ifade etmiştir. CYBH’den korunma ile ilgili olarak, %59,8’i kondomun kullanılması gerektiğini ifade ederken, %33,6’sı bilmediğini belirtmiştir. CYBH’olarak tanımladıkları hastalıklar arasında ise, %94,5 ile AIDS birinci sırada yer almakta, bunu %36,7 ile Hepatit B, %22,8 ile Gonore izlemektedir. Öğrencilerin %63,6’sı hiç spor yapmadığını bildirmiştir. Öğrencilerin %36’sı en az bir dişinin çekilmiş olduğunu, %47,1’inin en az bir çürük dişinin olduğunu, %26,9’u en az bir dolgulu dişinin olduğunu ve %19,2’si ise diş eti hastalığı bulunduğu belirtmişlerdir. Öğrencilerin %52,2’si adolesan sağlığı hizmetlerini mediko-sosyal merkezlerinden almak istediklerini belirtirlerken, hizmeti sunanın cinsiyeti konusunda %42,9’u fark etmeyeceğini, %45,5’i ise erkeklerin erkek, kadınların kadından hizmet almasının daha iyi olacağını ifade etmişlerdir (Tablo 5). 6 100,0 Tartışma ve Sonuç Adolesan ve gençlik dönemi günümüzde, gerek nüfusunun artması ve toplam nüfus içindeki payının yükselmesi gerekse ortaya çıkan sağlık sorunları açısından, halk sağlığının öncelikli risk grupları arasında yer almaktadır. Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Fen-Edebiyat birinci sınıf öğrencilerinin riskli davranışlarının belirlenmesi amacıyla yapılan bu araştırmada, öğrencilerin %24,7’sinin sosyal güvencesi yoktur. Beş Üniversite Çalışması ile karşılaştırıldığında, sosyal güvencesi olmayanlar daha fazladır (9). Bu bulgu öğrencilerin çoğunluğunun Güneydoğu Anadolu Bölgesinden olmaları ve bu bölgede diğer bölgelere göre sosyal güvencesi olmayan ailelerin fazla olmasıyla açıklanabilir. 47 100,0 *Sütun % Tablo 4. Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Fen-Edebiyat Fakültesi Birinci Sınıf Öğrencilerinin Cinsiyetlerine Göre Cinsel İlişki Deneyimi Ve Yöntem Kullanma İle İlgili Davranışlarının Dağılımı (2005) Erkek Sayı Cinsel İlişki Deneyimi Yok Var, cinsel ilişki ile sonuçlanmadı Var, cinsel ilişki ile sonuçlandı Yanıtsız Toplam %* Kız Sayı 112 67,5 76 19 11,4 1 32 19,3 3 1,8 166 100,0 Toplam %* Sayı 96,2 188 1,3 20 %* 76,7 8,2 Öğrencilerin beslenme durumları değerlendirildiğinde, kızlarda daha fazla olmak üzere öğrencilerin %31’i zayıf, %16,8’i fazla kilolu ve şişmandır. Ayrıca %26,5’i kötü beslenmektedir. Eaton ve arkadaşlarının Amerika Birleşik Devletleri’nde gençlerin riskli davranışlarını belirlemek amacıyla yaptıkları çalışmada, öğrencilerin %13,1’inin fazla kilolu ve şişman olduğu, %40,7’si zayıflamak için düşük kalorili beslendiği ve miktar olarak daha az yedikleri saptanmıştır (10). Bu bulgu, gençlerin önemli beslenme sorunları olduğunu, buna bağlı olarak da sağlıklarını olumsuz etkileyecek riskler aldıklarını göstermektedir. Günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde 2 2,5 34 13,9 3 1,2 79 100,0 245 100,0 İlkCinsel İlişkide Yöntem Kullanma Kullanmamış Kullanmış 26 23 53,1 46,9 3 100,0 26 26 50,0 50,0 Geri Çekme Kondom Gebeliği Önleyici Hap Rahim İçi Araç 6 15 1 1 26,0 65,4 4,3 4,3 1 2 - 7 17 1 1 26,9 65,5 3,8 3,8 33,3 66,7 - *Sütun %, Gebeliği önleyici yöntem dağılımı, yöntem kullanan öğrenci sayısı temel alınarak hesaplanmıştır 22 TOPLUM HEKİMLİĞİ BÜLTENİ • Cilt 26, Sayı 3, Eylül-Aralık 2007 Şimşek ve diğerleri Tablo 5. Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Fen-Edebiyat Fakültesi Birinci Sınıf Öğrencilerinin Cinsiyetlerine Göre Cinsel Sağlık/Üreme Sağlığı Hizmetlerinin Verilmesi İle İlgili Düşünceleri (2005) Gençlere Cinsel Sağlık/Üreme Sağlığı Hizmetleri Sunum Yeri* Bu hizmet verilmemelidir, Hastane Sağlık ocağı Üniversitelerin medikososyal merkezleri İlköğretim okulları Ortaöğretim okulları Sadece bu tür hizmet veren bağımsız danışma merkezlerinde Diğer Fikri yok Hizmet İçeriği* Bu hizmet verilmemelidir Sadece danışmanlık Danışmanlık ve tedavi hizmetleri Gebeliği sonlandırıcı yöntemler Gebelik ve doğum hizmetleri Düşük hizmetleri Diğer Fikri yok Hizmet Sunan Kişi* Bu hizmet verilmemelidir Doktor Hemşire Psikolog Danışman Diğer Fikri yok Hizmet Sunan Kişinin Cinsiyeti* Bu hizmet verilmemelidir Evet, kadınlara kadın, erkeklere erkek görevli hizmet sunmalıdır Hayır, fark etmez Fikrim yok Erkek Sayı % Kız Sayı Toplam % Sayı 12 7 82 35,3 26 11,2 55 23,7 39 16,8 121 52,2 8 3,4 34 14,7 21 9,1 76 32,8 37 15,9 1 0,4 18 7,8 23 12 9,9 5,2 60 25,9 1 0,4 30 12,9 10 4,3 30 12,8 1 11 0,4 4,7 11 4,7 41 17,5 17 5,2 3,0 % 7 3,0 37 15,9 24 10,3 106 45,3 7 3,0 49 21,1 31 13,4 51 21,8 157 67,1 7,3 14 6,0 31 13,2 37 15,8 14 6,0 1 0,4 18 7,7 21 7 12 9,0 3,0 5,1 58 24,8 21 9,0 1 0,4 30 12,8 4 117 66 113 87 1,7 50,0 28,2 48,3 37,2 57 28 62 40 18 7,7 8 3,4 3 1,3 - - 69 29,6 70 30,0 16 6,9 %14,4’ünün halen sigara içtikleri, %4,9’unun da madde kullandıkları saptanmıştır (13). Her üç araştırmada da sigara içme yönünden erkekler daha yüksek riskli davranışlar göstermektedir. “United States Youth Risk Behavior Surveillance-2005’de düzenli alkol kullanma sıklığı %25,5, madde kullanımı ise %3,4-%38,4 arasında değişmektedir (10). Bizim çalışmamızda madde kullanımı daha düşük görünmekle birlikte, gençler bu konuda en önemli hedef gruptur. Trafik kazaları gençlik dönemindeki ölümlerin ilk nedenidir. Bu dönemde hızlı otomobil kullanma ve kurallara uymamanın sıklıkla görüldüğü bildirilmektedir (2). Bu çalışmada öğrencilerin otomobil kullanırken yalnızca %34,9’u her zaman ya da sıklıkla emniyet kemeri takmakta, yine otomobil kullanan öğrencilerin yaklaşık %24,5’i hız sınırını aşmamaktadır. Bu bulgu otomobil kullanan öğrencilerin çoğunluğunun riskli davrandıklarını göstermektedir. Kanada’da, motorlu araç kazası yapanlarda emniyet kemeri takmamaya bağlı yaralanma 16-24 yaş grubu erkeklerde ve her zaman hızlı araç kullananlarda daha sık bulunmuştur (14). “United States Youth Risk Behavior Surveillance-2005” de otomobilde seyahat ederken emniyet kemerini hiç takmayanlar ya da arada sırada takanlar %10,2 bulunmuştur. Gençlik döneminde bir diğer riskli davranış alanı cinsellik ve üreme sağlığıdır. Bu çalışmada diğer çalışmalara benzer şekilde (2) ilk cinsel ilişki deneyiminin yaşandığı ortalama yaş yaklaşık 17’dir. Hem Beş Üniversite Çalışmasında hem de bu araştırmada cinsel ilişki deneyimi yaklaşık %14 olarak saptanmıştır. Her iki araştırmada da erkek öğrenciler daha fazla cinsel deneyim yaşadıklarını belirtmişlerdir. Springer ve arkadaşları El Salvador’lu öğrencilerde cinsel ilişki deneyimini %27,4 olarak saptamışlardır (13). Sonuçlar, toplum yapıları ve toplumsal cinsiyet algısının ülkeler ve cinsiyetler arasında farklılığa neden olduğunu göstermektedir. Bu çalışmada da diğer çalışmalara benzer şekilde, evli olmayan gençlerin cinsel ilişkide bulundukları kişiler genellikle arkadaşları, seks işçileri ve tanıdıkları herhangi bir kadındır (2). Bu araştırmada cinsel ilişkide gebelikten korunma yöntemi kullanmayanlar %50 iken, Beş Üniversite Çalışmasında %41,8 bulunmuştur. Her iki çalışmada gençlerin istenmeyen gebelikler yönünden risk altında olduklarını ortaya koymuştur. Benzer şekilde, Beş Üniversite Çalışmasında (%93,5) ve bu araştırmada (%94,5) en çok bilinen cinsel yolla bulaşan hastalık AIDS/HIV’dir (9). Bu durumun AIDS hastalığının medyada daha çok gündeme getirilmesinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Bu araştırmada, cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmak için kondom kullanılması gerekliliğini bilmediğini belirtenler (%33,6) Beş Üniversite Araştırmasında 4 1,7 24,4 174 74,4 12,0 94 40,2 26,5 175 74,8 17,1 127 54,3 26 11,1 3 1,3 37 15,9 06 45,5 30 12,9 100 42,9 8 3,4 24 10,3 *Her bir yanıt için yüzdeler toplam yanıtlayan öğrenci sayısı üzerinden alınmıştır. gençler arasında sigara epidemisi önemli bir halk sağlığı sorunu olarak tanımlanmaktadır. Dünyada 150 milyon gencin sigara kullandığı ve gelecek yaşamlarında 75 milyon gencin sigaranın oluşturduğu bir sağlık sorunu ile öleceği tahmin edilmektedir (2, 11). Bu çalışmada, öğrencilerin %25,4’ünün halen sigara, %10,6’sının alkol ve %2,5’inin uyuşturucu madde kullandıklarını bildirmişlerdir. Türkiye’de sekiz üniversitenin birinci sınıf öğrencileri arasında yapılan çalışmada halen sigara içme %22,5, alkol kullanma %22,9 ve uyuşturucu madde kullanım sıklığı ise %3’dür (12). Springer ve arkadaşlarının El Salvador’da yaptıkları çalışmada ise öğrencilerin 23 TOPLUM HEKİMLİĞİ BÜLTENİ • Cilt 26, Sayı 3, Eylül-Aralık 2007 Şimşek ve diğerleri Ulusal Halk Sağlığı Kongresi Kitabı, 23-26 Ekim 2007, Denizli:149-153. saptanan değerden (%66,7) daha düşüktür (9). Springer ve arkadaşları El Salvador’lu öğrencilerde kondom kullanılmayan riskli ilişkiyi erkeklerde %69,6 ve kızlarda %65,7 olarak saptamışlardır (13). Bu sonuçlar, genel olarak gençlerin cinsel yolla bulaşan hastalıklar hakkında bilgi düzeylerinin düşük olduğunu ve bu hastalıklara karşı risk altında olduklarını göstermektedir. “United States Youth Risk Behavior Surveillance2005” de öğrenciler içinde hiç spor yapmayanlar %9,3 iken (10) Harran Üniversitesi öğrencileri arasında %63,6 bulunmuştur. Öğrencilerin spor yapma alışkanlığı kazanmadıkları dolayısı ile özellikle kronik hastalıklara karşı risk altında oldukları söylenebilir. Beş Üniversite Çalışmasında, öğrenciler %55,4’lere ulaşan yüzdelerle cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetlerini mediko-sosyal merkezlerden almak istediklerini belirtmişlerdir (9). Bu araştırmada da benzer şekilde (%52,2) öğrenciler sağlık hizmeti almak için medikososyal merkezini kullanmak istemektedirler. Üniversite gençliğinin %85’inin cinsel sağlık/üreme sağlığı konusunda herhangi bir hizmet almadıkları (15) göz önüne alındığında, öğrencilerin mediko-sosyal merkezlerini kullanma talepleri bir fırsat olarak görülmelidir. Bu çalışmada üniversite öğrencilerinin yaşam tarzlarından kaynaklanan sağlık sorunlarının ve riskli sağlık davranışlarının yüksek düzeyde bulunduğu gözlenmiştir. Üniversite öğrencilerinin sağlığını koruyucu ve geliştirici programların hazırlanması ve sürekliliğinin sağlanması açısından, Halk Sağlığı Anabilim Dallarının koordinatörlüğünde mediko-sosyal merkezlerin riskli davranışları önlemeye yönelik yapılanmaları ve her bölümün ders programında “Gençlerin Sağlığı’ adı altında bir dersin yer almasının uygun olacağı düşünülmektedir. Teşekkür: Bu çalışmanın gerçekleşmesini sağlayan Bilkent Üniversitesi Uluslararası Çocuk Merkezi yönetici ve çalışanlarına, araştırma ekibine, uygulama izinlerinden dolayı Harran Üniversitesi yönetimi ve araştırmaya katılan öğrencilerimize teşekkür ederiz. 3.Grunbaum JA, Kann L., Kinchen S, Ross J, Hawkins J, Lowrey R. et al. Youth risk behavior surveillance-United States 2003. MMWR 2004;53:1-96. 4.Riesch SK, Anderson LS, Angresano N, Mitchell JC, Johnson DL, Krainuwat K. Evaluating content validity and testretest reliability of the children’s health risk behavior scale. PHN 2006;23(4):366-372. 5.“Cinsel Sağlık Bilgileri Eğitimi Öğretmen Kitabı”, İnsan Kaynağını Geliştirme Vakfı, İstanbul, 2000:1-5. 6.Akın A. Dünya Nüfusu ve Kalkınma Konferansı Raporu Kahire, 5-13 Eylül 1994 (Özet). AÇSAP Genel Müdürlüğü Yayını, Ankara, 1994. 7.Kırmızıtoprak E. Gençlerin Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar ve Güvenli Cinsel Yaşam Konusunda Bilgi ve Davranışlarına Akran Eğitiminin Etkisi, Harran Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü (Yüksek Lisans Tezi), Şanlıurfa 2007. 8.World Health Organization. Child and adolescent health and development http://www.who.int/child-adolescenthealth/OVERVIEW/AHD/adh_sheer.htm. Erişim Tarihi: 02.06.2006. 9.Üniversite Gençlerinin Cinsel ve Üreme Sağlığı, Beş Üniversite Çalışması (Özet raporu), Sağlık Sosyal Yardım Vakfı-Hacettepe Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi-Hacettepe AIDS Tedavi ve Araştırma Merkezi, Ankara, Aralık 2006. 10.Eaton DK, Kann L, Kinchen S, Ross J et al. Youth Risk Behavior Surveillance-United States, 2005. J Sch Health; Sep 2006;76(7):353-372. 11.WHO, The Health of Young People: A Challenge and a promise, Geneva, 1993. 12.Bertan M, Özcebe H, Haznedaroğlu D, Kırcalıoğlu N, Bülbül SH. The knowledge of adolescent period and the life style of the first year students in universities. 29th UMEMPS Congress Union of Middle Eastern and Mediterranean Pediatric Societies, Hilton Convention Center, September 1417, 2005. 55-56. 13.Springer AE, Selwyn BJ, Kelder SH. A descriptive study of youth risk behavior in urban and rural secondary school students in El Salvador. BMC International Health and Human Rights 2006; 6(3) http://www.biomedcentral. com/1472-698X/6/3. (Erişim tarihi: 02.11.2007) ® KAYNAKLAR 14.Ball CG, Kirkpatrick AW, Brenneman FD. Noncompliance with seat-belt use in patients involved in motor vehicle collision. Can J Surg; Oct 2005;48(5):367-372 1.Bertan M. Introduction. In: Adolescence and Adolescent Reproductive Health. International Children’s Center, Meteksan AŞ, Ankara, 2003:118-123. 15.“Gençlerin Cinsel ve Üreme Sağlık Gereksinimleri” Gençlere Yönelik Üreme Sağlığı Hizmetleri Katılımcı Kitabı, Sağlık Bakanlığı AÇSAP Genel Müdürlüğü, Ankara, 2005:33-37. 2.Özcebe H. Gençlerde riskli davranışlar ve sağlığın geliştirilmesi: Türkiye’de gençlerin sağlığına genel bir bakış, XI. 24