anlatım bozuklukları

advertisement
TÜRKÇE
ANLATIM BOZUKLUĞU
a) Aynı anlama gelen ya da işlevi olmayan sözcüklerin bir arada kullanılması
“Düşünme, duyma, düşleme yeteneklerimizin geniş
boyutlar kazanmasına yardım ettiği için yapıtlara hep
başarılı yazılardan örnekler alınır.
• Burada yüksek sesle bağırmak yasaktır.
Burada bağırmak yasaktır.
Kötü yazılar da -sakınmamız gereken nesnelerle
yüklü olmaları dolayısıyla- bizi olumlu sonuçlara ulaştırmada, başarılı yazılardan geri kalmaz. Yani yazılacak biçimi bilmek kadar yazılmayacak biçimi bilmek de önemlidir.”
ÖMER ASIM AKSOY
• Bu kazağı geri iade etmek istiyorum.
Bu kazağı geri vermek (veya iade etmek) istiyorum.
• Sana gizli bir sır vereyim mi?
Sana bir sır vereyim mi?
İYİ VE DOĞRU BİR CÜMLENİN ÖZELLİKLERİ
• Bundan böyle bu işin başında ben de duracağım
artık.
Bundan böyle (veya artık) bu işin başında ben de
duracağım.
DURULUK
Cümlede gereksiz sözlerin bulunmamasıdır.
Duru bir cümlenin bütün sözcükleri gereklidir. Bu
cümlelerden bir sözcüğü çıkardığınızda cümlenin anlamı
ya daralır ya da değişir.
• İşe her gün yaya yürüyerek gidiyor.
İşe her gün yürüyerek (veya yaya) gidiyor.
• “Bugün çok şen ve neşeli görünüyordu.” cümlesinde “şen” ve “neşeli” sözcükleri aynı anlamı taşıdıklarından duruluğu bozmuştur. Bu sözcüklerden birini kullanmak yeterlidir.
• Geçmişte yaşadıklarından ders çıkarmalısın.
Yaşadıklarından ders çıkarmalısın.
b) Ek ile sözcüğün aynı anlamı taşıması
“Bugün çok neşeli görünüyordu.”
• Aşağı yukarı 1980’lerde…
1) Aşağı yukarı 1980’de…
AÇIKLIK
2) 1980’lerde…
Bir cümle, anlatmak istediğinin dışında başka anlam veya anlamlar taşımamalıdır. Anlamca açık cümlelerden herkes aynı anlamı çıkarır.
• İki yıldır karşılıklı mektuplaşıyorlar.
İki yıldır mektuplaşıyorlar.
Sözcüğün yanlış yerde kullanılması, noktalama
yanlışlığı veya eksikliği, yanlış anlamda sözcük kullanımı, karşılaştırma yanlışlığı cümlede anlam açıklığını bozan nedenlerdir.
Aşağıdaki örneklerde siyah renkte yazılan ek ve
sözcükler aynı anlamı taşımaktadır.
• Buraya gelmesinin nedeni, seni özlemesindendir.
Aşağıdaki cümleleri dikkatli okursanız cümlelerin
birden fazla anlama geldiğini göreceksiniz.
• Türkçe ve Moğolca dilleri sondan eklemelidir.
• Yetkili çocuğa sordu.
• Kitap okumayı kardeşimden çok severim.
c) Yardımcı eylemlerin gereksiz kullanımı
• Ayşe, Ezgi ve Osman’la ders çalışıyor.
• Senden kuşku ettiğim için çok utandım.
Senden kuşkulandığım için çok utandım.
• Dildeki bu yozlaşmanın edebiyata nasıl etki edeceğini bir düşünün.
Dildeki bu yozlaşmanın edebiyatı nasıl etkileyeceğini bir düşünün.
ANLATIM BOZUKLUKLARI
1. GEREKSİZ SÖZCÜK KULLANIMI
Cümlede aynı anlama gelen sözcüklerin bir arada
kullanılması anlatımı bozar.
• Onun bu sınavı kazanacağını umut ediyorum.
Onun bu sınavı kazanacağını umuyorum.
Sözcük ya da ekin gereksiz kullanılması “duruluk”
ilkesine aykırıdır.
3
8. Sınıf Dergi - 14. Sayı
TÜRKÇE
b) Deyimler ve atasözlerinin anlamlarına uygun olmayan cümlelerde kullanılması anlatım bozukluğuna neden olur.
d) Kısaltmalardaki son harfin tekrar edilmesi
• ÖSYM merkezi bu haberi doğruladı.
ÖSYM bu haberi doğruladı.
• Çalışmayı pek sevmeyen, ondan bundan geçinen,
ekmeğini taştan çıkaran bir adamdı.
• GAP Projesi ülkemizin yüz akı olacaktır.
GAP, ülkemizin yüz akı olacaktır.
“Ekmeğini taştan çıkarma”, “en güç işleri bile yaparak geçimini sağlama” anlamında bir deyimdir. Cümklede
yanlış kullanılmıştır.
2. SÖZCÜĞÜN YANLIŞ ANLAMDA KULLANIMI
• Yeni işine gönül koymuş, çok severek yapıyor-
Sözcüklerin taşıdıkları anlamı bilmeden kullanmak
veya yazılış ve söylenişleri benzer sözcükleri karıştırmak
anlatım bozukluğuna neden olur.
muş.
“Gönül koymak” gücenmek, alınmak anlamına gelen bir deyimdir. Cümlenin bildirdiği anlama uymamıştır.
• Saçların çok büyümüş. (uzamış)
• İnsanlar, yanlışlarını görüp ders alırlarsa ve yanlışın neresinden dönerlerse büyük bir kazanç elde etmişlerdir. Çünkü atılan ok geri dönmez.
• Bahçeye gül fidanı ekmiş. (dikmiş)
• Annem, kardeşime çorap dikti. (ördü)
• Taşıma fiyatlarına zam yapıldı.(ücret)
“Atılan ok geri dönmez.” atasözü yapılan yanlıştan
dönmenin olanaksızlığından söz etmektedir. Halbuki
parçada söylenen bunun tam tersidir.
• Küçük kız çok çekimser davranıyor. (çekingen)
• Çok çalışmasına karşılık iyi bir not alamadı. (karşın-rağmen)
• Ödevime yardım ederek, işi kısa zamanda bitirmeme neden oldu. (sağladı)
ANLAMCA ÇELİŞEN SÖZLERİN KULLANILMASI
Kesinlik ve olasılık bildiren sözcükler aynı cümlede
kullanılırsa cümlenin anlatımı bozulur.
• Çevre kirliliğine olumsuz katkısı olan tesisler kapatılmadı. (neden olan)
• Bu güzel kazağı hiç kuşkusuz babaannen örmüş
olmalı.
• Abisi yüzünden sınavı kazandı. (sayesinde)
• Ahmet Bey’in nüfusu her kapıyı açtırır. (nüfuzu)
• Elbette bu işi yapmış olabilirim.
• Yayınlanan son kitabı büyük bir ilgiyle okundu.
(yayımlanan)
• Şundan eminim ki işine vaktinde gelseydi işten
çıkarılmayabilirdi.
• Lise öğretimini İzmir’de tamamladı. (öğrenimini)
• Onunla aşağı yukarı tam on yıldır görüşmüyorum.
• Konuşmalarını çarptırarak aktarıyorsun. (çarpıtarak)
• Bu işi kesinlikle ben yapmışımdır.
SIRALAMA VE MANTIK YANLIŞLIĞI
DEYİMLER VE ATASÖZLERİNİN
YANLIŞ KULLANIMI
Cümlenin mantığa uygun olmaması, sözcüklerin dizilişinde önem sırasının gözetilmemesi anlatım bozukluğuna neden olur.
a) Deyimler ve atasözleri kalıplaşmış söz öbekleridir. Bunlardaki sözcüklerin değiştirilmesi anlatım bozukluğuna yol açar.
• Gökyüzü pırıl pırıldı ve hafiften yağmur çiseliyordu.
• Baştan tırnağa muayene oldu. (tepeden tırnağa)
Cümlede gökyüzü pırıl pırılken yağmur çiselemez.
Bu bir mantık yanlışlığıdır.
• Yan masadaki konuşmalara kulak şişirmişti. (kulak kabartmak)
• Bu romanın konusu çok akıcıydı.
• Uzun zamandır kafa kafaya kalamadık. (baş başa kalamadık)
Yazının konusu akıcı olmaz. Akıcı olan anlatımıdır.
Konusu ilginç olabilir.
• Uçaklar sınırda kuş dalaşı yapmış. (it dalaşı)
• Bugünlerde sütünü dökmüş kedi gibiydi. (süt
dökmüş kedi)
• Kazada ölenlere baş sağlığı diledi.
Baş sağlığı, ölenlere dilenmez, ölen kişilerin yakınlarına dilenir.
4
8. Sınıf Dergi - 14. Sayı
TÜRKÇE
• Giyecek çorabım hatta bir takım elbisem bile yok-
2. Noktalama Eksikliği
tu.
Cümlede noktalama imlerinin kullanılmaması veya
yanlış yerde kullanılması anlatımı bozar.
Cümlede çorabın, takım elbiseden daha değerli olduğu anlamı çıkmış, sıralama yanlışı yapılmıştır.
• Kapıcı adama sordu.
Bu cümlede “kapıcı” adamın sıfatı mı, yoksa başka
biri mi?
• Bu durum işten çıkarılmalara; hatta maaş kesimine yol açabilir.
“Kapıcı” sözcüğünden sonra virgül konması gerekir.
Cümle dizilişinde önem sırası gözetilmediğinden
maaş kesim cezası, işten çıkarılma cezasından daha
ağır bir ceza olarak gösterilmiş.
• Gelecek çocuklara umut vermeli.
“Gelecek”ten sonra virgül konmalı.
• Seçimi 20’ye karşı 13 oyla kazandı.
• Genç satıcıya sordu.
Bu cümlede de sıralama yanlışı yapılmıştır. Cümlenin “13’e karşı 20 oyla” biçiminde söylenmesi gerekirdi.
“Genç”ten sonra virgül konmalı.
• Eylül, Nehir ve Zeynep’le birlikte pikniğe gitti.
CÜMLEDE AÇIKLIK İLKESİNİN BOZULMASI
“Eylül”den sonra noktalı virgül konmalı.
1. Sözcüklerin Yerinde Kullanılmaması
Sözcüklerin yanlış yerde kullanılması anlam karışıklığına neden olabilir.
• Halk edebiyatının değerini bilir.
“Halk”tan sonra virgül konmalı.
• Su gibi kolanın içilmesi sağlığa zararlıdır.
• Öğretmen Ahmet’e sordu.
Cümlesinde ilgeç grubu kolanın bir özelliğini belirtmiş. Bu sözün “içilmesi” eylemsisinin önüne getirilmesi
gerekir.
“Öğretmen”den sonra virgül kullanılmalı.
• Karpuz tarlasında büyümeli.
• Bu kursta ücretsiz üniversiteye hazırlanıyorlar.
“Karpuz”dan sonra virgül kullanılmalı.
Ücretsiz, üniversitenin bir özelliği olarak gösterildiğinden anlatım bozukluğu yapılmış.
3. Tamlayan ya da Adıl Belirsizliği
Cümlelerde tamlayanın kullanılmaması bazen anlamda kişi belirsizliğine yol açar.
Aşağıdaki cümleleri dikkatle okuyalım.
• Bugün çok karnım ağrıyor.
• “Evini sattım.” cümlesinde “evin” kime ait olduğu
bilinmemektedir.
• Önlüksüz, kravatsız okula gidilmez.
Senin evini sattım.
Onun evini sattım.
• Kısaca okuduklarımı size de anlatayım.
• Bu işi başaracağına inanıyordum.
“Başaracağına” sözcüğünün kime ait olduğu bilinmediğinden anlatım bozukluğu meydana gelmiştir.
• Babam, üç saat içinde çiçekçilikle uğraşan üç kardeşiyle görüştü.
Bununla ilgi birkaç örnek daha verelim.
• Uykusuz aracınızı kullanmayın.
• İlke Hanım, (senin / onun) kitaplarını toplamış.
• (Senin / onun) konuşmalarını dikkatlice not ediyor.
• Yüzme en iyi havuzda öğrenilir.
• Kadıköy’de (senin / onun) öğretmenini gördüm.
5
8. Sınıf Dergi - 14. Sayı
TÜRKÇE
• Kardeşimin bilgisayarı bozulmuştu, buna çok üzülüyordu.
4. Karşılaştırma Yanlışları
Birbiriyle anlamca ilgili olmayan veya nitelikleri aynı
olmayan kavramlar karşılaştırılamaz.
(İkinci cümleye “kardeşim” sözcüğü özne olarak getirilmeli.)
Açık, anlaşılır olmayan karşılaştırmalarda anlatım
bozukluğu oluşur.
• Okul müdürü görevden ayrılınca müdürsüz kaldı.
• Okulu kardeşimden çok seviyorum.
(Temel cümleye “okul” sözcüğü özne olarak getirilmeli.)
Bu cümlede hangi iki unsurun karşılaştırıldığı belli
değildir.
1. Okula olan sevgim, kardeşime olan sevgimden
çoktur.
2. YÜKLEM EKSİKLİĞİ
Sıralı - bağlı cümlelerin ortak olmayan aynı yükleme
bağlanması anlatım bozukluğuna neden olur.
2. Okulu kardeşim de seviyor, fakat ben daha çok
seviyorum.
• Sabahki kahvaltıda yalnızca çay, ekmek yedim.
Bu cümlede “yedim”i “çay” ve “ekmek” sözcüklerinin
ortak yüklemi olmuş. “Çay” sözcüğünden sonra “içtim”
yüklemi eklenirse, cümlenin anlatımı düzelir.
• Ben şiiri, hiçbir zaman mühendislikle bir tutmadım.
Cümlede nitelikleri ayrı olmayan iki varlık karşılaştırılmış. Şiir bir edebiyat türüdür, mühendislik ise bir meslek dalıdır.
• Sinemayı ben, tiyatroyu kardeşim seviyor.
Bu cümle şöyle söylenmeliydi:
Cümlede “seviyor” sözcüğü, her iki cümlenin de
yüklemi olmuş. “Ben” adılından sonra cümleye “seviyorum” yüklemi eklenmeli.
Ben şairliği, hiçbir zaman mühendislikle bir tutmadım.
3. EKEYLEM EKSİKLİĞİ
ÖĞE YANLIŞLARI
Sıralı - bağlı cümlelerde yüklemler ortak olmayan
ekeylemlere bağlanmamalı.
1. ÖZNE EKSİKLİĞİ
Bileşik ya da sıralı cümlelerin ortak olmayan özneye
bağlanması ya da özne olamayacak bir sözcüğün özne
olarak kullanılması anlatım bozukluğuna neden olur.
• Geçirdiği kazada sağ ayağı sağlam, sol ayağı ise
kırılmıştı.
Birinci cümlede “sağlam” sözcüğüne “-idi” ekeylemi
getirilmediğinden “kırılmıştı” yüklemi her iki cümlenin
yüklemi olmuş.
• Çocuklarımızı seversek, yaşamda başarılı ve mutlu olurlar.
İkinci cümlede özne kullanılmadığından anlatım bozukluğu meydana gelmiş. İkinci cümlenin başına “onlar”
sözcüğünü getirmeliyiz.
• Hava yağmurlu, fakat soğuk değildi.
“Yağmurlu” sözcüğüne “idi” ekeylemi getirilmeli.
• Öğrencilerin sınavları bitmiş ve çok rahatlamışlar-
• Çok akıllı, fakat çalışkan değilmiş.
dı.
“Akıllı” sözcüğüne “-imiş” ekeylemi getirilmeli.
Her iki cümlede de “öğrencilerin sınavları” özne olarak kullanılmış.
ÖZNE – YÜKLEM UYUŞMAZLIĞI
İkinci cümlenin başına “onlar” sözcüğünü eklersek
özne eksikliği giderilmiş olur.
a. Kişi Yönünden Uyuşmazlık
Özne kaçıncı kişi ya da kişilerse yüklem de o kişi ya
da kişilere göre çekimlenmelidir.
Aşağıdaki örnekleri dikkatlice inceleyin.
• Biz pikniğe gitti. (gittik)
• Herkes maça gelmiş, ama top getirmemiş.
Yüklem öznenin bildirdiği kişiye göre çekimlenme-
(İkinci cümleye “kimse” sözcüğünü özne olarak getirmeliyiz.)
miş.
• Ben, Ayşe ve Ahmet bu ödevi yapacaklar.
özne / biz
(yapacağız.)
6
8. Sınıf Dergi - 14. Sayı
TÜRKÇE
• Sen ve Ayşe öne binsin. (binin)
özne / siz
EYLEMSİ YANLIŞLIĞI VEYA EKSİKLİĞİ
Cümlelerdeki eylemsilerin uyuşmazlığı veya eksikliği anlatım bozukluğuna yol açar.
• Hasan Usta, Rıza ve ben size geleceğim.
özne / siz
(geleceğiz)
• Her zaman işine büyük bir özen ve önem vererek
çalışır.
• O ve sen iyi arkadaşsın. (arkadaşsınız)
özne / siz
Cümlede “özen ve önem” sözcükleri “vererek” eylemsisine bağlanmış ve anlatım bozukluğu oluşmuş.
b. Tekillik – Çoğulluk Yönünden Uyumsuzluk
“- - - - özen göstererek ve önem vererek - - - -“ denme-
İnsan adlarının özne olduğu durumlarda özne tekilse yüklem tekil; özne çoğulsa, yüklem tekil de çoğul da
olabilir.
liydi.
• Çocuklar, parkta oynuyor. (-lar)
• Onun ağladığını veya kahkahalarla gülüşünü hiç
görmedim.
• Ayşe, Melike ve Okan ders çalışıyor. (-lar)
Aynı görevdeki eylemsiler aynı ekleri almalıdır.
“- - - - onun ağladığını veya kahkahalarla güldüğünü
Organ adları çoğul özne olsa bile yüklem tekil olur.
- - - -“ denmeliydi.
• Soğukta ellerim tutmuyorlar. → yanlış
Soğukta ellerim tutmuyor. → doğru
• Çok yürüdüğümden ayaklarım ağrıyorlar. → yanlış
NESNE EKSİKLİĞİ
Çok yürüdüğümden ayaklarım ağrıyor. → doğru
Sıralı - bağlı ve bileşik cümlelerde kullanılması gereken nesnenin kullanılmaması anlatım bozukluğuna
neden olur.
İnsan dışındaki varlıklar çoğul özne olsa bile yüklem tekil olur.
• Bana değer verir, hiçbir zaman üzmezdi.
• Kuşlar, ağaçlara tünediler. → yanlış
beni
Kuşlar, ağaçlara tünedi. → doğru
• Onun sözlerine her zaman kulak veriyor ve her
yerde dile getiriyordu.
bunları
• Evdeki eşyalar,iyice eskidiler. → yanlış
Evdeki eşyalar, iyice eskidi. → doğru
• Sınıftaki konuşmalar bugünlerde çoğaldılar. →
yanlış
• Gençlere aşırı sorumluluk yüklenmemeli, bazen
rahat bırakmalıyız.
onları
Sınıftaki konuşmalar bugünlerde çoğaldı. → doğru
• Bu merdivenler insanları yoruyorlar. → yanlış
• Bu yaşa kadar hiçbir şeye inanmadı, savunmadı.
Bu merdivenler, insanları yoruyor. → doğru
hiçbir şeyi
• Şiirle ileri yaşlarda tanıştı ve çok sevdi.
Özne, kişileştirilmiş bir varlık ve çoğulsa yüklem tekil de çoğul da olabilir.
şiiri
• Balıkçı kuşları, sandallara yoldaş
olur. (-lar)
• Bu sarp dağlar, geceleri uğuldayarak
şarkı söyler. (-ler)
7
8. Sınıf Dergi - 14. Sayı
TÜRKÇE
• Eve gidilip ortalığı toplamalıyım.
a) Bazı cümlelerde nesne ortak kullanılabilir.
Eylemsi edilgen yüklem etken çatıya sahip olduğundan anlatım bozukluğu oluşmuş.
• Ahmet’i beğeniyor ve her yerde anlatıyor.
nesne
Eve gidip ortalığı toplamalıyım.
• Onu görüyor, fakat görmezden geliyor.
nesne
TAMLAMA YANLIŞLARI
1. Bir adla sıfatın ortak tamlanana bağlanması anlatım bozukluğuna yol açar.
b) Ortak nesneye sahip cümlelere
nesne eklersek gereksiz sözcük kullanmış
oluruz.
• İlçemizde her yıl çeşitli kültürel ve sanat etkenlikleri gerçekleştirilir.
• Romanı arkadaşından alıyor, onu bir
ortak nesne
gereksiz
günde okuyor.
sözcük
Sıfat ve ad aynı tamlanana bağlandığından anlatım
bozukluğu meydana gelmiştir.
• Fatma’yı çok seviyor ve onu her yerde
ortak nesne
gereksiz
koruyordu.
sözcük
“- - - - kültürel etkinlikler ve sanat etkinlikleri - - - -“ olmalıydı.
• Bütün özel ve devlet okulları bu yarışmaya katıldı.
DOLAYLI TÜMLEÇ EKSİKLİĞİ
“- - - - özel okullar ve devlet okulları - - - - “ olmalıydı.
Farklı tümleçler alması gereken yargıların aynı tümleci alır görünmesi anlatım bozukluğuna yol açar.
2. Ad tamlamalarında ortak olmayan tamlayanların
ve tamlananların bir arada kullanılması
• Defteri alıyor ve bir şeyler karalıyor.
ona
• Köyde ineklerin ve koyunların melemeleri hiç eksik
olmuyordu.
• Ne zaman sizinle konuşsam yaşama sevinci veriyorsunuz.
bana
Cümlede tamlayanlar ortak olmayan bir tamlanana
bağlanmış.
“- - - - ineklerin ve koyunların sesleri - - - -“ denmeliydi.
• Arkadaşlarını çok seviyor, hediye almaktan çok
hoşlanıyordu.
onlara
3. Ad tamlamalarında tamlayanın veya ekinin kullanılmaması
• İyi bir yurttaş, vergisini vermesi gerekir.
• Yeni okulunu sevmiş, kısa sürede uyum sağlamıştı.
“Yurttaş” sözcüğü cümlede tamlayan olarak kullanılmış, fakat tamlayan eki kullanılmamış.
oraya
“İyi bir yurttaşın vergisin vermesi - - - -“ olmalıydı.
ÇATI UYUŞMAZLIĞI
Sıralı veya bileşik cümlelerde eylem ve eylemsilerin
farklı çatı ekleri alması anlatım bozukluğuna yol açar.
• Bana gösterdiği adamı önceden ne gördüm ne de
oturduğu yeri bilirim.
• Ağaca çıkıp meyveler toplandı.
İkinci cümlede tamlayan kullanılması gerekirken
kullanılmamıştır.
Cümlede eylemsi etken, yüklem edilgen çatıya sahip olduğundan anlatım bozulmuş. İkisi de etken veya
edilgen olmalıydı.
“ - - - - ne de adamın oturduğu yeri - - - -“ denmeliydi.
Ağaca çıkılıp meyveler toplandı.
Ağaca çıkıp meyveleri topladı.
8
8. Sınıf Dergi - 14. Sayı
TÜRKÇE
ÇÖZÜM
ÇÖZÜMLÜ TEST
1.
A’da, “birçok” sözcüğü varken, öğrenci sözcüğünün
de “-ler” ekiyle çoğullanması, anlatım bozukluğuna neden olmuştur.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?
“- - - - birçok öğrenci - - - -“ olmalıydı.
Yanıt: A
A) Böyle kapalı havalar beni hüzünlendirir.
B) Çok konuşan insanlar, çok yanılırlar.
C) Bugün üç saat süreyle, aralıksız çalıştım.
D) İçeriden gürültüyü andıran sesler geliyor.
4.
ÇÖZÜM
Aşağıdaki cümlelerden hangisi, dil ve anlatım
yönünden doğrudur?
A) Bu kitap bende merhamet, acıma duyguları
uyandırdı.
C’de “üç saat” bir süreyi karşıladığı için “süreyle”
sözcüğünün kullanımı gereksizdir. Bu cümlede gereksiz
(işlevsiz) sözcük kullanımının yol açtığı bir anlatım bozukluğu vardır.
B) Seni, başarından dolayı kutluyor, güveniyorum.
C) Sınavdan hem sen, hem ben yüksek not almışım.
Yanıt: C
D) Takımımız maçı kazanınca çok sevindik.
2.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “kendi” sözcüğünün çıkarılması, anlatım bozukluğuna yol
açmaz?
ÇÖZÜM
A’da, gereksiz sözcük kullanımı (merhamet, acıma);
B’de, dolaylı tümleç eksikliği (… sana güveniyorum.);
C’de, yüklem yanlışlığı (… almışız…) vardır.
A) Burada kendi halimizde yaşayıp gidiyoruz.
B) İnsan kendisi için istediklerini, başkaları için de
isteyebilmelidir.
Yanıt: D
C) Ortamın güzelliğinden ben de kendi dertlerimi
unuttum.
D) O hep kendini bilen insanlarla arkadaşlık eder.
5.
ÇÖZÜM
A ve D’de “kendi” sözcüğü deyim içinde kullanılmıştır, çıkarılamaz. B’deki “kendi” sözcüğünü çıkardığımızda
da cümlenin anlamı bozuluyor. Ancak C’de, “dertlerim”deki “-im” zaten birinci tekil kişi iyelik ekidir ve “kendi”
anlamını karşılamaktadır.
Yanıt: C
3.
Çevremdeki tüm insanlar benim gibi herkese barışık ve uyum içinde yaşasın isterim.
Bu cümledeki anlatım bozukluğunu gidermek
için, aşağıdaki değişikliklerden hangisi yapılmalıdır?
A) “tüm” sözcüğü cümleden çıkarılmalıdır.
B) “benim gibi” sözü, “uyum” sözcüğünden önce
kullanılmalıdır.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?
C) “isterim” sözcüğü cümleden çıkarılmalıdır.
D) “herkese” yerine “herkesle” getirilmelidir.
A) Öğretmen sınıfa girdiğinde birçok öğrenciler gürültü ediyorlardı.
ÇÖZÜM
B) Öğretmeni sınıfta sessizce beklemek gerekmez
mi?
… herkese barışık, … herkese uyum içinde denmez. Herkes sözcüğüne getirilen yönelme durum eki (-e)
anlatım bozukluğuna yol açmıştır. Cümle “… herkesle
barışık ve uyum içinde…” olmalıydı.
C) Bu konuda öğrendiklerimizi örnek sorular çözerek pekiştirelim.
D) Verilen ödevleri günü gününe yapmayı alışkanlık edindim.
Yanıt: D
9
8. Sınıf Dergi - 14. Sayı
TÜRKÇE
6.
ÇÖZÜM
Bundan aşağı yukarı tam bir yıl önce İstanbul’a taşındık.
B’de; dolaylı tümleç alması gereken “inanır” sözcüğü “haber programlarını” nesnesine bağlanmıştır. “haber
programlarını … inanır” diyemeyeceğimiz için, cümle
şöyle olmalıydı: “Çoğu insan haber programlarını izler ve
onlara inanır.”
Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni,
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Özne – yüklem uyumsuzluğu
Yanıt: B
B) Anlamca çelişen sözcüklerin bir arada kullanılması
C) Tümleç eksikliği
9.
D) Sözcüğün yanlış yerde kullanılması
ÇÖZÜM
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “yanlış anlamda sözcük kullanımı”nın yol açtığı bir anlatım
bozukluğu vardır?
A) Sana telefon edemeyişinin nedeni, kontörümün
bitmesindendi.
Verilen cümlede hem “aşağı yukarı” hem de “tam”
sözcüklerinin kullanılması anlamca bir çelişkiye neden
olmuştur.
Yanıt: B
B) Oğlunu çok özlüyor, haber bekliyormuş.
C) Arkadaşlarımızın birkaçı sınıftan gittiler.
D) Eve gelen badanacıların üstü başı boyalara bezenmişti.
7.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?
ÇÖZÜM
A’da, gereksiz sözcük ya da gereksiz ek kullanımdan doğan bir yanlışlık vardır (nedeni … dendir.) . B’de,
dolaylı tümleç eksikliği vardır (… ondan haber bekliyor.) .
C’de, özne-yüklem uyuşmazlığı vardır (… birkaçı sınıftan
gitti.). D’de ise “bezenmişti (süslenmişti)” sözcüğü yanlış
anlamda kullanmıştır. “Boyalara batmıştı” olmalıydı.
A) Ne zenginliğin getirdiği olanaklara sığındım, ne
fakirliğin.
B) Buradan gitsem de ne seni unuturum, ne diğer
arkadaşlarımı.
C) Bana ne verdin ki ne istiyorsun?
Yanıt: D
D) Seninle ne bugün ne yarın buluşabilirim.
ÇÖZÜM
10. Bu derste olumlu, olumsuz, soru ve ünlem cümlele-
Zenginliğin getirdiği olanaklar vardır; ama fakirliğin
getirdiği olanaklar olamaz. A’da hem “zenginliğin” hem
de “fakirliğin” sözcükleri “getirdiği olanaklara sığındım”
sözlerine bağlandığı için anlatım bozukluğu oluşmuştur.
rini öğrendik.
Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni,
aşağıdakilerden hangisidir?
Yanıt: A
A) Gereksiz sözcük kullanımı
B) Özne - yüklem uyuşmazlığı
C) Tamlama yanlışlığı
8.
D) Yanlış anlamda sözcük kullanımı
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?
ÇÖZÜM
A) Bu akşam televizyonda güzel bir film varmış.
Cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni “olumlu,
olumsuz” sıfatlarıyla “soru, ünlem” adlarının aynı tamlanana (cümlelerini) bağlanmasıdır. Doğrusu şöyle olmalıydı: “Bu derste olumlu, olumsuz cümlelerle, soru ve ünlem cümlelerini öğrendik.”
Yanıt: C
B) Çoğu insan haber programlarını izler ve inanır.
C) Son günlerde yarışma programlarının sayısı arttı.
D) Televizyon programcılığı da bir uzmanlık alanı.
10
8. Sınıf Dergi - 14. Sayı
TÜRKÇE
KONU TESTİ – 1
1.
5.
Aşağıdakilerden hangisi “duru” bir cümle değildir?
A) Okuldan çıkar çıkmaz hemen ara beni.
2.
B) Gelip seni alırım, alışverişe çıkarız.
Aşağıdakilerin hangisinde bu durumu örnekleyen bir anlatım bozukluğu vardır?
C) Kardeşime bir armağan beğendim doğum günü
için.
A) Özen gösterilmeyen dostluklar uzun soluklu
olamaz.
D) Sana da çok istediğin o sırt çantasını alırız.
B) İnsan, gerektiğinde özür dilemeyi de bilmelidir.
C) Biz onun gibi arkadaşlarımızı kızdırmaktan zevk
almıyoruz.
Yazılışları ya da anlamları birbirine yakın sözcüklerden birinin yerine diğerinin kullanılması anlatım
bozukluğuna yol açar.
D) Bence bu tür davranışlar, arkadaşlıkla bağdaşmıyor.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıklamaya
örnek olabilecek bir sözcük kullanılmıştır?
6.
A) Olayın ayrımını öğrenince bana hak vereceksin.
3.
Sözcüklerin cümle içinde yanlış yerde kullanılması,
anlamın bulanıklaşmasına ya da cümlenin amaçlananın dışında bir anlam taşımasına neden olur.
Arkadaşlarımın hepsi bana yardımcı olmaya çalışıyor, benden uzaklaşmıyordu.
B) Yazdıklarımı gözden geçirmem gerekiyor.
Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdakilerin
hangisiyle giderilebilir?
C) Onların ne düşündüğü beni ilgilendirmiyor.
A) “çalıyor” yerine “çalışıyordu” denilerek
D) Tanımadığım insanların yanında çekingen davranırım.
B) “benden” sözcüğünden önce “hiçbiri” getirilerek
C) “yardımcı olmaya” yerine “yardım etmeye” denilerek
D) “benden” sözcüğü cümleden çıkarılarak
Aşağıdaki cümlelerden hangisi, dil ve anlatım
yönünden yanlıştır?
7.
A) Gençlere öğüt vermek yerine örnek olmalıyız.
B) Kar yağışı yüzünden köy yolları kapanmış.
Aşağıdaki cümlelerden hangisi, dil ve anlatım
yönünden doğrudur?
A) Arkadaşlarınla böyle bir tarzda konuşmamalıydın.
C) Çocuklarına çok iyi bakar, hiçbir şeyden mahrum etmezmiş.
B) Çalışma planı hazırlamalı, ona titizlikle uyulmalıdır.
D) Son sınıf öğrencilerine ortak sınav uygulanacakmış.
C) Tüm söylenenler, birer haksız eleştirilerdir.
D) Yazar, ikinci kitabını bu yıl yayımlayabilmiş.
4.
Senin gibi bir öğrenci, bu tip olaylara karışmaması
gerekir.
8.
Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni,
aşağıdakilerden hangisidir?
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, bir anlatım
bozukluğu vardır?
A) Çalışkan ve dürüst olan bu insanlar yurduna yararlı olacak.
A) Sözcüğün yanlış yerde kullanılması
B) Bilinçsiz ve yetenekli olmayan kişilerden hiçbir
şey beklenmez.
B) Çatı uyuşmazlığı
C) Cadde ve sokakların temizliğine yeterince özen
gösterilmiyor.
C) Gereksiz sözcük kullanılması
D) Tamlama yanlışlığı
D) Okul ve ev arasında geçiyor günlerimin çoğu.
11
8. Sınıf Dergi - 14. Sayı
TÜRKÇE
9.
13. Kaz
Aşağıdaki cümlelerden hangisi, anlatım yönünden yanlıştır?
Dağlarının temiz havası insanı diriltiyor, yaşama sevinci veriyor.
A) Derslerine özveriyle çalışsa da başarıya ulaşılamadı.
Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni,
aşağıdakilerden hangisidir?
B) Hiç kimse, işin doğrusunu söylemek istemiyordu.
A) Özne eksikliği
B) Nesne eksikliği
C) Arkadaşlarıyla bir dergi çıkarmak istiyorlardı.
C) Dolaylı tümleç eksikliği
D) Erkenden uyuduğu için maçı izleyemedi.
D) Yüklem eksikliği
10. Annesi,
okula yeni başlayacak olan kızına okulda
nelere dikkat etmesini anlatıyordu.
14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?
Bu cümledeki anlatım bozukluğu, aşağıdaki değişikliklerden hangisiyle giderilebilir?
A) Onun ne düşündüğü beni ilgilendirmiyor.
A) “anlatıyordu” yerine “öğütlüyordu” denilerek
B) Sorumluluk üstlenmeyenler hiçbir şey yapamaz.
B) “yeni” sözcüğü, “okula” sözcüğünün önünde kullanılarak
C) Geçmişte yaşarsak, yerimizde sayarız.
D) Bu kazağın fiyatı çok pahalıymış.
C) “dikkat etmesi” yerine “dikkat etmesi gerektiğini”
getirilerek
D) “Annesi” yerine “ailesi” denilerek
15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu yoktur?
11. Yaşadığımız
kuraklığın nedeni, uzmanların da
1
2
söylediği gibi, küresel ısınmadandır.
3
4
A) Biraz daha sabredin, yemek neredeyse pişmek
üzere.
B) Kış mevsiminde yoksul insanların çilesi artıyor.
C) Böyle havalarda hasta olma şansı daha da yükseliyor.
Bu cümledeki anlatım bozukluğu, numaralanmış
sözlerden hangisinde yapılacak bir değişiklikle
giderilebilir?
A) 1
B) 2
C) 3
D) Evimizin dış sıvası dökülmüş, viraneye dönmüştü.
D) 4
12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?
16.
A) O yıllarda kardeşim anaokuluna ben ilkokula gidiyordum.
Aşağıdakilerin hangisinde anlatım bozukluğu
vardır?
A) Gezip gördüğü yerleri ayrıntılı anlattı.
B) Kitap okuma alışkanlığını ilkokul sıralarında
edindim.
B) Dün akşamki toplantı güzel geçti.
C) Eve gelişini ve gittiğini görmedim.
C) Okumanın yararına inanıyor ve herkesin okumasını istiyorum.
D) Bütçemize uygun bir ev kiraladık.
D) Bana göre okumak dünyanın en zevkli işidir.
1-A
2-A
3-C
4-D
5-C
6-B
7-D
8-B
9-A
12
10-C
11-D
12-A
13-C
14-D
15-B
16-C
8. Sınıf Dergi - 14. Sayı
TÜRKÇE
KONU TESTİ – 2
1.
5.
O, yaşadığı hayatında hiç yoksulluk görmedi.
Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni,
aşağıdakilerden hangisidir?
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?
A) Hiç kimse yaşamayı tek başına öğrenmemiştir.
B) O, ilkeleriyle herkese örnek olmuş biriydi.
A) Özne – yüklem uyuşmazlığı
B) Gereksiz sözcük kullanımı
C) Gün geçtikçe gelecekle ilgili planlarımız netleşiyor.
C) Yanlış anlamda sözcük kullanımı
D) Orada herkes birbirini severdi ve saygılıydı.
D) Tümleç eksikliği
6.
2.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu yoktur?
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, yakınılan bu
duruma düşmemek için özen gösterilmemiştir?
A) Beni yolda gördü, ama bir şey söylemedi.
A) Eminim ki onlar da bizim gibi düşünüyordur.
B) Küçüklüğünden beri ona özenir, taklit etmeye
çalışırmış.
B) Bu sorunlara da mutlaka çözüm yolu bulunacaktır.
C) Bize gelmeyi çok istiyormuş; ama annesi izin
vermiyormuş.
C) Kuşkusuz hepimiz sorumluluklarımızı biliyoruz.
D) Siz kesinlikle bunu da başarırsınız sanıyorum.
D) Sen de yardım edersen işimiz erken biter, evlerimize erken gideriz.
7.
3.
Bu kitap yazarını birden üne kavuşturdu.
Aşağıdaki cümlelerin hangisi, dil ve anlatım yönünden doğrudur?
Bu cümledeki virgül eksikliğinden kaynaklanan
anlam bulanıklığı, aşağıdakilerin hangisinde
vardır?
A) Yatılı okuduğu yıllarda yalnız dolaşırmış.
A) O galeride çok ilginç arabalar gördük.
B) Öyle zor bir durumdayım ki dostlar başına.
B) Her sanatçı yaşamı değiştirme özlemiyle yazar.
C) Bu bahçenin ortasına dikilecekmiş.
C) O sözlerinin tepkiyle karşılanacağını bilmeliydi.
D) Onların meyve bahçeleri vardır; bol meyve yerler.
D) Bu yazıyı daha önce de okudum sanki.
8.
4.
Bir anlatımda anlamca çelişen, birbirini tutmayan
sözcüklerin bulunması, okuyanı şaşırtır ve onda yazara karşı güvensizlik yaratır.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “senin” sözcüğünün çıkarılması, anlatımda bozukluğa yol açmaz?
Bugün girdiğimiz sınavın sonuçları açıklanınca
1
2
3
merakla beklemekten kurtuldum.
4
Bu cümledeki anlam bulanıklığı, aşağıdakilerden hangisiyle giderilebilir?
A) Pencerenin önündeki masa senin olsun.
B) Bu konuda herkesin senin gibi düşünmesini isterdim.
A) 1, cümleden çıkarılarak
B) 1’le 2’nin yeri değiştirilerek
C) Hepimiz biliyoruz senin ona yaptığın iyilikleri.
C) 4, cümleden çıkarılarak
D) Bu kitapları senin için aldım.
D) 3’le 4’ün yerini değiştirerek
13
8. Sınıf Dergi - 14. Sayı
TÜRKÇE
9.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir deyim yanlış kullanılmıştır?
13. Çocukluk yıllarımız, kişiliğimizin oluşumunda önemli
A) O adamın elinden iş çıkmayacağını tahmin etmiştim.
Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni,
aşağıdakilerden hangisidir?
yer tutarlar.
B) Haberi duyunca başımdan vurulmuşa döndüm.
A) Özne – yüklem uyuşmazlığı
C) İşi yokuşa sürmekten vazgeçin artık.
B) Tamlama yanlışlığı
D) Konunun ayrıntılarını göz ardı etmeyelim.
C) Yüklem eksikliği
D) Gereksiz sözcük kullanımı
10. Kendisine kırıldığımı biliyor; ama aldırmıyordu.
14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bo-
Bu cümledeki anlatım bozukluğu, aşağıdakilerin
hangisiyle giderilebilir?
zukluğu vardır?
A) “kendisine” yerine “ona” getirilerek
B) “kırıldığımı” sözcüğünden önce “çok” getirilerek
A) Senin yüzünden bu sınavdan yüksek not alabildim.
C) “ama” yerine “fakat” getirilerek
B) Yeni açmış güllere bakmaya doyamıyorum.
D) “ama” sözcüğünden sonra “buna” getirilerek
C) Herkesi kendin gibi düşünmeye zorlamamalısın.
D) Her çağın kendine özgü değer yargıları vardır.
11. 1.
Şikâyet etmekte haklı olduğunu; ancak yeterli
olmadığını düşünüyorum.
15. O günlerde biraz ya da hiç dinlenmeden çalışmayı
2. En değerli yardımlar, karşılık beklemeden yapılanlardır.
sürdürüyorduk.
3. Öğrencilerini etkileyen, örnek olan bir öğretmendir o.
Bu cümledeki anlatım bozukluğu, aşağıdaki değişikliklerden hangisiyle giderilebilir?
4. Kentin gürültüsünden ve trafiğinden yakınmamak elde değil.
A) “O günlerde” yerine “bir zamanlar” getirerek
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde anlatım bozukluğu vardır?
C) “hiç” sözcüğünü cümleden çıkararak
A) 1. ile 2.
B) 1. ile 3.
C) 2. ile 3.
D) 3. ile 4.
B) “ya da” yerine “veya” getirerek
D) “biraz”dan sonra “dinlenerek” getirerek
16.
12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bo-
Aşağıdakilerin hangisinde anlatım bozukluğu
vardır?
A) Bu davranışlarıyla bize yarar mı sağladı zarar
mı, belli değil.
zukluğu vardır?
B) Sanatçı, yazılarında kendini anlatmaktan kaçınmalıdır.
A) İyi olduğunu bileyim de özlemine katlanırım.
B) Buradaki herkes, inan bana, senin gibi düşünüyor.
C) Bazı kişiler duygularını açığa vurmaktan kaçınırlar.
C) Yurtdışından ithal edilen mallar, bugün geldi.
D) Yaşlılık, insanoğlunun yaratıcılığını engellemez.
D) O kadar yoruldum ki adım atacak halim kalmadı.
1-B
2-D
3-A
4-C
5-D
6-D
7-C
8-B
9-B
14
10-D
11-B
12-C
13-A
14-A
15-D
16-A
8. Sınıf Dergi - 14. Sayı
Download